Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Zolcer 40 Mg I.v. Enjeksiyonluk Çözelti Hazırlamak İçin Liyofilize Toz Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BILGISI

1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

ZOLCER 40 mg IV enjeksiyonluk çözelti hazırlamak için liyofilize toz Steril.

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:

40 mg pantoprazole eşdeğer 45,11 mg pantoprazol sodyum seskihidrat

Yardımcı maddeler:

Mannitol 50,00 mg

Sodyum hidroksit kafi miktarda

Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Enjeksiyonluk çözelti için toz

Beyaz-beyazımsı kristal toz; sulandırıldığında şeffaf, partikül içermeyen çözelti.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik Endikasyonlar

• Reflü özofajit

• Gastrik ve duodenal ülser,

• Akut kanamalı gastrik veya duodenal ülserli hastalarda, hemostazın kısa süreliidamesinde ve tekrar kanamanın önlenmesinde,

• Zollinger Ellison Sendromu ve diğer patolojik hipersekresyonlu durumlarda kullanılmaküzere endikedir.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Bu ilaç bir sağlık profesyoneli tarafından ve uygun medikal kontrol altında uygulanmalıdır.

İntravenöz kullanım oral yolla uygulama mümkün olmadığı durumda önerilir. İntravenöz kullanımda 7 güne kadar veriler mevcuttur. Bu nedenle, oral tedavinin uygulanabileceğidurumda, ZOLCER i.v. uygulaması kesilmeli ve onun yerine oral 40 mg pantoprazolbaşlanmalıdır.

Duodenal ülser, gastrik ülser, orta ve ileri derecede gastroözofageal reflü tedavisinde:


Önerilen intravenöz doz günde bir flakondur (40 mg pantoprazol).

Akut kanamalı gastrik veya duodenal ülserli hastalarda, hemostazın kısa süreli idamesinde ve

tekrar kanamanın önlemesinde:

Akut kanamalı gastrik veya duodenal ülserli hastalarda 80 mg, 2-15 dakikada bolus infüzyon şeklinde uygulanmalı ve ardından 3 gün (72 saat) boyunca 8mg/saat olacak şekilde devamlıintravenöz infüzyon uygulanmalıdır.

Zollinger Ellison Sendromu ve diğer patolojik hipersekresyonlu durumların uzun dönem tedavisinde:


Tedaviye 80 mg'lık günlük doz ile başlanmalıdır. Bundan sonra, dozaj gastrik asit sekresyonu ölçümleri esas alınarak gerektiği şekilde yükseltilebilir veya düşürülebilir. Günlük doz80 mg'ın üzerinde olduğunda, doz bölünmeli ve günde 2 defa verilmelidir. Pantoprazoldozajının geçici olarak 160 mg'ın üzerine çıkarılması olasıdır, fakat yeterli asit kontrolü içingerekenden daha uzun süre uygulanmamalıdır.

Hızlı asit kontrolü gerektiğinde, hastaların çoğunda 1 saat içinde asit üretiminin hedeflenen düzeye (<10 mEq/saat) düşmesi için 2x80 mg i.v. başlangıç dozu yeterlidir.

Klinik açıdan doğrulanır doğrulanmaz oral tedaviye geçilmelidir.

Uygulama şekli:

ZOLCER sadece i.v. enjeksiyon şeklinde uygulanır.

İçinde enjeksiyonluk toz bulunan flakona, 10 mL serum fizyolojik ilave edilerek çözelti hazırlanır. Çözelti, doğrudan veya 100 mL serum fizyolojik veya %5'lik (55 mg/mL) glukozçözeltisi ile karıştırıldıktan sonra uygulanabilir.

ZOLCER belirtilen çözücülerden başka maddelerle karıştırılmamalıdır.

İntravenöz enjeksiyon 2-15 dakikada yapılmalıdır.

Çözelti hazırlandıktan sonra, 12 saat içinde kullanılmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek yetmezliği:

Böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. (Bkz.Bölüm 5.2)

Karaciğer yetmezliği:

Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda günlük 20 mg pantoprazol dozu (40 mg pantoprazol flakonunun yarısı) aşılmamalıdır (Bkz.Bölüm 4.4). Ayrıca ZOLCER tedavisisırasında karaciğer enzimleri izlenmelidir. Karaciğer enzimlerinde yükselme görüldüğündeZOLCER tedavisi kesilmelidir.

Pediyatrik popülasyon:

Çocuklarda tedavi ile ilgili yeterli klinik deneyim mevcut değildir. Bu nedenle, ZOLCER i.v. enjeksiyonluk çözelti hazırlamak için liyofilize toz, i gerekli veri sağlanmadığı müddetçe 18yaş altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlılarda doz ayarlamasına gerek yoktur (Bkz.Bölüm 5.2).

4.3. Kontrendikasyonlar

ZOLCER, bileşimindeki etkin maddeye, dallanmış benzimidazollere veya bileşiminde bulunan diğer yardımcı maddelerden herhangi birine (Bkz. Bölüm 6.1) karşı aşırı duyarlılığıbilinen hastalarda kontrendikedir ..

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Karaciğer yetmezliği:


Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda pantoprazol ile tedavi sırasında, özellikle de uzun süreli kullanımda, karaciğer enzimleri düzenli olarak izlenmelidir. Karaciğer enzimlerininyükselmesi durumunda ZOLCER kullanımı kesilmelidir (Bkz Bölüm 4.2).

Gastrik Malignite:


Herhangi bir alarm semptomunun varlığında (örn. beklenmeyen kilo kaybı, tekrarlayan kusmalar, disfaji, hematemez, anemi veya melena) ve gastrik ülser şüphesinde ya da varlığında, maliniteolasılığı dışlanmalıdır. Çünkü pantoprazol, semptomları baskılayabilir ve tanının gecikmesineneden olabilir.

Uygun tedaviye rağmen semptomlar hala devam ediyorsa ileri tetkikler yapılmalıdır.

HIV Proteaz inhibitörleri ile birlikte kullanım:


Pantoprazolün, biyoyararlanımlarındaki anlamlı azalmadan ötürü atazanavir gibi emilimi asidik intragastrik pH'ye bağımlı olan HIV proteaz inhibitörleri ile birlikte kullanımı tavsiyeedilmemektedir (Bkz. Bölüm 4.5).

Kemik kırığı:


Yayınlanmış çeşitli gözlemsel çalışmalar, proton pompası inhibitörü (PPI) tedavisinin, kalça, el bileği ya da omurgada osteoporoza bağlı kırık riskinde bir artışla ilişkili olabileceğinidüşündürmektedir. Çoklu günlük dozlar ve uzun süreli PPI tedavisi (bir yıl ya da daha fazla)şeklinde tanımlanan yüksek doz alan hastalarda kırık riski artmıştır. Hastalar, tedaviedildikleri durum için uygun olan en düşük dozda ve en kısa süreli PPI tedavisini almalıdırlar.

Gözlemsel çalışmalar PPI'lerinin toplam kırık riskini %10-40 oranında arttırabileceğini ortaya koymaktadır. Bu artışın bir kısmı diğer risk faktörleri ile ilgili olabilir. Osteoporoz riskitaşıyan hastalar mevcut tedavi kılavuzları doğrultusunda tedavi olmalı ve yeterli miktarda Dvitamini ve kalsiyum almalıdır.

Hipomagnezemi:


PPI'larla en az 3 ay süreyle tedavi edilen hastalarda ve çoğu olguda da bir yıl tedaviden sonra nadiren semptomatik ve asemptomatik hipomagnezemi bildirilmiştir. Yorgunluk, tetani,deliryum, konvülsiyon, sersemlik ve ventriküler aritmi gibi hipomagnezemi kaynaklı ciddiadvers olaylar meydana gelebilir ancak bunlar sinsice başlayabilir ve gözden kaçırılabilir.Çoğu hastada hipomagnezemi, magnezyum replasmanı ve PPI tedavisinin kesilmesinigerektirmektedir.. Uzun süre tedavi alması beklenen ya da PPI'ları digoksin gibi ilaçlar ya dahipomagnezemiye neden olabilecek ilaçlarla (örn. diüretikler) birlikte alan hastalar için, sağlıkmesleği mensupları PPI tedavisine başlamadan önce ve daha sonra periyodik olarakmagnezyum düzeylerini takip edebilirler.

Subakut kütanöz lupus eritematozus


Proton pompa inhibitörleri çok seyrek olarak subakut kütanöz lupus eritematozus vakaları ile ilişkilendirilmiştir. Özellikle derinin güneşe maruz kalan alanlarında olmak üzere lezyonlarınortaya çıkması ve artraljinin eşlik etmesi durumlarında hasta acilen tıbbi yardım almalı vesağlık mesleği mensubu ZOLCER tedavisinin kesilmesini değerlendirmelidir. Daha önce birproton pompa inhibitörü tedavisi sonrası subakut kütanöz lupus eritematozus gelişmiş olması,aynı durumun diğer proton pompa inhibitörleri ile de görülme riskini arttırır.

Laboratuvar testleri:


Gastrik asit düzeyindeki ilaç kaynaklı azalmalara sekonder olarak serum kromogranin A(CgA) düzeyleri armaktadır.Artmış CgA düzeyi nöroendokrin tümörler için yapılan tanıincelemelerinde yanlış pozitif sonuçlara yol açabilir.Bundan kaçınmak için ZOLCER tedavisi,CgA ölçümlerinden en az 5 gün önce durdurulmalıdır (Bkz.Bölüm 5.1). CgA ve gastrindüzeyleri ilk ölçümden sonra referans aralığa dönmemişse ,proton pompa inhibitörü tedavisikesildikten 14 gün sonra ölçümler tekrarlanmalıdır.Eğer seri testler yapılıyorsa(örn.monitorizasyon için ),testler arasındaki referans aralıkları değişebileceği için testler aynılaboratuvarda yapılmalıdır.

Bakterilerin yol açtığı gastrointestinal enfeksiyonlar:


ZOLCER ile tedavi,

SalmonellaCampylobacterC. difficile

gibi bakterilerin yol açtığı gastrointestinal enfeksiyon riskinde az da olsa bir artışa neden olabilir (Bkz. Bölüm 5.1).

Uzun süreli tedavi:


Özellikle 1 yıllık sürenin aşıldığı uzun süreli tedavilerde, hastalar düzenli olarak gözlenmelidir.

4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

pH'ya bağımlı emilim farmakokinetiğine sahip tıbbi ürünler:


Şiddetli ve uzun süren gastrik asit sekresyonu inhibisyonu nedeniyle ZOLCER, oral biyoyararlanımı pH'ya bağlı (ketokonazol, itrakonazol, posakonazol gibi bazı antifungaller veerlotinib gibi diğer bazı ilaçlar) ilaçların emilimini azaltabilir ya da arttırabilir.

HIV proteaz inhibitörleri :


Pantoprazolün, atazanavir gibi emilimi asidik intragastrik pH'ye bağımlı olan HIV proteaz inhibitörleri ile birlikte kullanımı, biyoyararlanımlarındaki anlamlı azalmadan ötürü tavsiyeedilmemektedir (Bkz. Bölüm 4.4).

HIV proteaz inhibitörlerinin bir proton pompası inhibitörü ile kombinasyonu zorunlu ise, yakın klinik takip (örn. virüs yükü) önerilir. Günde 20 mg'lık pantoprazol dozu aşılmamalıdır.HIV proteaz inhibitörlerinin dozajının ayarlanması gerekebilir.

Kumarin antikoagülanları (fenprokumon ve varfarin):


Pantoprazolün fenprokumon veya varfarin ile eşzamanlı olarak uygulanması sırasında varfarin, fenprokumon farmakokinetiğinde veya INR değerinde bir etkilenme olmamıştır.Ancak pazarlama sonrası dönemde PPI'ları fenprokumon veya varfarin ile eş zamanlı alanbazı hastalarda International Normalized Ratio (INR) artışı ve protrombin zamanında uzamabildirilmiştir. INR artışı ve protrombin zamanındaki uzama anormal kanamaya ve hatta ölümeyol açabilir. Pantoprazol ile birlikte varfarin veya fenprokumon tedavisi alan hastaların INRartışı ve protrombin zamanında uzama açısından izlenmeleri gerekli olabilir.

Metotreksat


Yüksek doz metotreksat (örneğin 300 mg) ve proton pompa inhibitörünün birlikte kullanımının bazı hastalarda metotreksat seviyelerini arttırdığı rapor edilmiştir. Bu nedenle,kanser ve psöriazis gibi yüksek doz metotreksat kullanılan durumlarda, pantoprazolkullanımının geçici olarak durdurulmasının değerlendirilmesi gerekebilir.

Diğer etkileşim çalışmaları:


Pantoprazol sitokrom P450 enzim sistemi aracılığı ile büyük ölçüde karaciğerde metabolize olur. Ana metabolik yolak CYP2C19 ile demetilasyondur ve diğer metabolik yolaklarCYP3A4 ile oksidayonu içerir.

Aynı enzim sistemiyle metabolize olan karbamazepin, diazepam, glibenklamid, nifedipin ve levonorgestrel ve etinil östradiol içeren bir oral kontraseptif gibi tıbbi ürünler ile yapılanetkileşim çalışmaları, klinik açıdan önemli olan etkileşimlere işaret etmemektedir.Pantoprazolün aynı enzim sistemi kullanılarak metabolize edilen diğer tıbbi ürünler veyabileşikler ile etkileşimi göz ardı edilemez.

Bir dizi etkileşim çalışması, pantoprazolün CYP1A2 (kafein, teofilin gibi), CYP2C9 (piroksikam, diklofenak, naproksen gibi), CYP2D6 (metoprolol gibi), CYP2E1 (etanol gibi)ile metabolize olan aktif maddelerin metabolizmasını, veya digoksin'in p-glikoprotein ileilişkili emilimini etkilemediğini göstermiştir.

Antasitlerle birlikte verildiğinde etkileşim görülmemiştir.

Ayrıca klaritromisin, metronidazol, amoksisilin gibi antibiyotiklerin pantoprazol ile eş zamanlı uygulanmasına dair etkileşim çalışmaları da yapılmıştır. Klinik açıdan önemlietkileşimler gözlenmemiştir.

CYP2C19'u inhibe eden veya indükleyen tıbbi ürünler

:

Fluvoksamin gibi CYP2C19 inhibitörleri pantoprazole sistemik maruziyeti artırabilir. Fluvoksamin gibi CYP2C19 inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda ya da hepatik bozukluğuolanlarda uzun süre yüksek dozlarda pantoprazol kullanımında pantoprazol dozununazaltılması düşünülebilir.

Rifampisin ve sarı kantaron (Hypericum perforatum) gibi CYP2C19 ve CYP3A4'ü etkileyen enzim indükleyicileri bu enzim sistemleri ile metabolize edilen PPI'ların plazmakonsantrasyonlarını azaltabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi: B

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Levonorgestrel ve etinil östradiol içeren bir oral kontraseptif ile yapılan spesifik testlerde, klinik açıdan anlamlı bir etkileşme gözlenmemiştir (Bkz. Bölüm 4.5).

Gebelik dönemi

Sınırlı sayıda (300-1000 arasında gebelik sonucu) gebelikte maruz kalma olgularından gelen veriler, pantoprazolün gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni doğan çocuğun sağlığı üzerinde

advers etkileri (malformasyona yol açma veya föto/neonatal toksisitesiye sahip olma) olduğunu göstermemektedir.

Bugüne kadar herhangi önemli bir epidemiyolojik veri elde edilmemiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (Bkz. Bölüm 5.3). İnsanlarayönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Gebelerde kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

Laktasyon dönemi

Hayvan çalışmaları pantoprazolün süte geçtiğini göstermiştir. Pantoprazolün insan sütü ile atılmasına ilişkin yetersiz/sınırlı bilgi mevcuttur ancak anne sütüne geçiş bildirilmiştir. Yenidoğanlar/bebekler açısından bir risk olduğu göz ardı edilemez. Emzirmeye durudurulupdurdurulmayacağına ya da ZOLCERtedavisinin durdurulup durdurulmayacağına /tedavidenkaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, , emzirmenin çocuk açısından faydası veZOLCER tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.r.

Üreme yeteneği/ Fertilite

Hayvan çalışmalarında pantoprazol uygulamasını takiben fertilite bozukluğuna dair bir kanıta rastlanmamıştır (Bkz. Bölüm 5.3).

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Pantoprazolün araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde etkisi yoktur veya ihmal edilebilir düzeydedir.

Baş dönmesi ve görsel bozukluklar gibi advers ilaç reaksiyonları gözlenebilir (Bkz. Bölüm 4.8). Bu advers olayların görülmesi durumunda hasta araç veya makine kullanmamalıdır.

4.8. İstenmeyen etkiler

Hastaların yaklaşık %5'inin advers ilaç reaksiyonları yaşadığı tahmin edilmektedir. En fazla bildirilen advers reaksiyonlar diyare ve baş ağrısıdır, her iki durum da hastaların yaklaşık%1'inde gözlenmiştir.

Sistem organ sınıfına göre aşağıda listelenen istenmeyen olayların sıklık dereceleri şu şekilde tanımlanmıştır:

Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100, <1/10), yaygın olmayan (>1/1.000, <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).

Sıklık

Organ Sistemi

Yaygın

(>1/100

<1/10)

Yaygın olmayan (>1/1.000<1/100)

Seyrek

(>1/10.000

<1/1.000)

Çok Seyrek (<1/10.000, İzoleraporlar dahil)

Bilinmiyor

Kan ve lenf sistemi hastalıkları



Agranülositoz

Trombositopeni

Lökopeni;

Pansitopeni


Bağışıklık sistemi hastalıkları



Aşırı duyarlılık (anaflaktik şok veanaflaktikreaksiyonlardahil)



Metabolizma ve

beslenme

hastalıkları



Hiperlipidemi ve lipid artışı(trigliseridler,kolesterol); Kilodeğişiklikleri


Hiponatremi; Hipomagnezemi(Bkz. Bölüm 4.4)Hipokalsemi(1);Hipokalemi

Psikiyatrik

hastalıklar


Uyku

bozuklukları

Depresyon (ve daha

kötüleşmesi)

Dezoriyantasyon (ve dahakötüleşmesi)

Halüsinasyon; Konfüzyon(özelliklepredispozehastalarda; dahaönceden mevcutise daha dakötüleşmesi)

Sinir sistemi hastalıkları


Baş dönmesi; Baş ağrısı

Tat alma bozuklukları


Parestezi

Göz hastalıkları



Görme bozuklukları(bulanık görme)



Gastrointestinal

hastalıklar

Fundik bez

polipleri

(benign)

Bulantı/ kusma; Abdominal ağrıve rahatsızlık;Konstipasyon;Ağız kuruluğu;Abdominalgerginlik veşişkinlik; Diyare



Mikroskopik

kolit

Hepatobiliyer

hastalıklar


Karaciğer

enzimlerinde

artış

(transaminazlar,

Y-GT)

Bilirubin artışı


Hepatoselüler hasar, sarılık,hepatoselüleryetmezlik

Deri ve derialtı dokusu hastalıkları


Kaşıntı,

ekzantem ve deri döküntüsü gibialerjik

reaksiyonlar;

Prurit

Ürtiker;

Anjiyoödem


Stevens-Johnson sendromu, Lyellsendromu,Erythemamultiform,Fotosensitivite;Subakut kütanözlupus eritematozus(Bkz. Bölum 4.4)

Kas-iskelet, bağ dokusu hastalıkları


Kalça, el bileği ve omurga kırığı(Bkz. Bölüm 4.4)

Artralji; Miyalji


Kas spazmı(2)

Böbrek ve idrar yolları hastalıkları





İnterstisyel nefrit (böbrekyetmezliğinedoğru ilerlemeolasılığı ile)

Üreme sistemi ve meme hastalıkları



Jinekomasti



Genel bozukluklar ve uygulama

Enjeksiyon

bölgesinde

Halsizlik, yorgunluk ve

Vücut

sıcaklığında



yerine özgü

tromboflebit

keyifsizlik

artış;



rahatsızlıklar



Periferik ödem



(1) Hipomagnezemi ile ilişkili olarak hipokalsemi

(2) Elektrolit bozukluklarının bir sonucu olarak kas spazmı

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr;e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

İnsanlarda doz aşımı belirtileri bilinmemektedir.

2 dakika içinde 240 mg i.v. dozlara kadar uygulanmış ve iyi tolere edilmiştir.

Pantoprazol proteinlere yüksek oranda bağlandığı için, hemen diyaliz edilemez.

Aşırı dozda alınması sonucu zehirlenme belirtileri görüldüğünde, semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanması dışında bir terapötik uygulama tavsiye edilemez.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Proton pompası inhibitörleri ATC kodu: A02BC02

Etki Mekanizması


Pantoprazol bir sübstitüye benzimidazol olup, pariyetal hücrelerde bulunan proton pompalarına spesifik etkisi ile midede hidroklorik asit salgılanmasını inhibe eder.

Pantoprazol, pariyetal hücrelerin asidik ortamında aktif formuna dönüşür ve midede hidroklorik asit üretiminin son aşaması olan H+, K+-ATPaz enziminin inhibisyonunu sağlar.İnhibisyon doza bağlı olup, hem bazal, hem de stimule asit salgılanmasını etkiler. Birçokhastada semptomların düzelmesi iki hafta içinde gerçekleşir. Diğer proton pompasıinhibitörleri ve H2 reseptör inhibitörlerinde olduğu gibi pantoprazol ile tedavi, midedekiasiditeyi azaltır ve böylece asiditedeki azalmayla orantılı olarak gastrin artışı sağlar. Gastrinartışı geri dönüşümlüdür. Pantoprazol, enzimle reseptör distalinde etkileştiği için ötekimaddelerle stimülasyondan da etkilenmeksizin (asetilkolin, histamin, gastrin) hidroklorik asitsekresyonunu inhibe eder. Oral veya intravenöz uygulamada aynı etki görülür.

Farmakodinamik Etkiler


Açlık durumundaki gastrin değerleri pantoprazol ile artar. Kısa süreli kullanımda çoğu durumda normalin üst limitini aşmaz. Uzun süreli tedavide pek çok durumda gastrin seviyesiiki katına çıkar. Ancak nadir durumlarda aşırı artış meydana gelir. Sonuç olarak, uzun sürelitedavi süresince çok az vakada (basit veya adenomatoid hiperplazi) midedeki spesifikendokrin (ECL) hücrelerinin sayısında hafif ila orta derecede artış meydana gelir. Ancakbugüne kadar gerçekleştirilmiş olan çalışmalara göre, hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalardagözlenen karsinoid prekürsör (atipik hiperplazi) veya gastrik karsinoid oluşumu (Bkz. Bölüm5.3), insanlarda gözlenmemiştir.

Antisekretuar ilaçlarla tedavi sırasında, azalan asit salgılanmasına cevap olarak serum gastrin artar. Ayrıca mide asitliğinin azalması nedeniyle CgA artar. Artan CgA seviyesi nöroendokrintümörleri için yapılan araştırmaları etkileyebilir. Mevcut yayınlanmış kanıtlar, proton pompasıinhibitörlerinin CgA ölçümlerinden 5 gün ila 2 hafta önce kesilmesi gerektiğini göstermektedir.Bu, PPI tedavisini takiben sahte bir şekilde yükselebilecek CgA seviyelerinin referans aralığadönmesine izin vermek içindir.

Proton pompası inhibitörleri dahil, herhangi bir sebepten dolayı azalan gastrik asidite, gastrointestinal sistemde normal olarak var olan bakterilerin sayısında artışa neden olur.Proton pompası inhibitörleri ile tedavi, SalmoneIla ve Camphylobacter ve muhtemelen ayrıcahastanede yatan hastalarda

Clostridum difficile

gibi gastrointestinal enfeksiyonların riskini azda olsa arttırabilir.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmaların sonuçlarına göre, pantoprazol ile bir yılı aşan uzun süreli tedavinin, tiroidin endokrin parametreleri üzerindeki etkisi tamamen göz ardı edilemez.

5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler

Pantoprazolün farmakokinetiği, tek doz veya tekrarlayan dozlardan sonra değişiklik göstermez.

Emilim:


Doğrudan kan dolaşımına verildiği için emilim bilgisi geçerli değildir.

Dağılım


Pantoprazol serum proteinlerine yaklaşık %98 oranında bağlanır. Dağılım hacmi yaklaşık 0,15 L/kg'dır.

Biyotransformasyon


Pantoprazolün tamamına yakını karaciğerde metabolize olur. Ana metabolik yolak CYP2C19 ile demetilasyon ve ile bunu izleyen sülfat konjugasyonudur, diğer metabolik yolak CYP3A4ile oksidasyondur.

Eliminasyon


Terminal yarılanma ömrü yaklaşık bir saattir ve klirens yaklaşık 0,1 L/sa/kg'dır. Eliminasyonun geciktiği birkaç vaka görülmüştür. Pantoprazolün pariyetal hücrelerin protonpompalarına spesifik olarak bağlanması nedeniyle, eliminasyon yarı-ömrü, daha uzun etkililiksüreleri ile orantılı değildir (asit sekresyonunun inhibisyonu).

Pantoprazol metabolitleri başlıca renal yolla (yaklaşık %80'i), kalanı feçes ile atılır. Gerek serum gerekse idrardaki ana metabolit, sülfatla konjuge olan desmetilpantoprazoldür. Anametabolitinin yarılanma ömrü (yaklaşık 1,5 saat), pantoprazolden çok daha uzun değildir.

Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:


10-80 mg'lık doz aralığında, hem oral hem intravenöz uygulamadan sonra pantoprazolün plazma kinetiği doğrusaldır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Polimorfik metabolizma:


Avrupa popülasyonunun yaklaşık %3'ü fonksiyonel CYP2C19 enziminden yoksundur ve bu kişiler zayıf metabolize ediciler olarak adlandırılırlar. Bu bireylerde pantoprazolünmetabolizmasıCY^3A4 enzimiyle gerçekleşir. 40 mg pantoprazolün tek doz

uygulanmasından sonra, plazma-konsantrasyon eğrisinin altında kalan alan zayıf metabolize edicilerde, CY^2C19 enzimine sahip kişilerden (ekstansif metabolize ediciler) 6 kat dahabüyüktür. Ortalama dorukplazma konsantrasyonları %60 artmıştır. Bu bulgular

pantoprazolün pozolojisi için bir öneri niteliğinde değildir.

Böbrek yetmezliği:


Böbrek fonksiyonu kısıtlı hastalar (diyaliz hastaları dahil) için doz azaltılmasına gerek yoktur. Bu hastalarda sağlıklı kişilerde olduğu gibi pantoprazol yarı ömrü kısa olup, çok küçükmiktarlarda diyalize edilebilir. Başlıca metabolitinin yarı ömrü biraz uzamasına rağmen (2-3saat), atılım hızlı olduğundan birikme söz konusu değildir.

Karaciğer yetmezliği:


Karaciğer sirozu olan hastalarda (Child'e göre sınıf A ve B) yarı ömrü 7-9 saat ve EAA değerleri 5-7 kat artmasına rağmen, maksimum serum konsantrasyonu sağlıklı kişilerenazaran sadece 1,5 kat artmıştır.

Pediyatrik popülasyon:


0,8 veya 1,6 mg/kg pantoprazolün 2-16 yaşlarındaki çocuklara tek doz intravenöz olarak uygulanmasından sonra pantoprazol klerensi ve yaş/kilo arasında anlamlı bir ilgibulunmamıştır. EAA ve dağılım hacmi yetişkin bireylerde elde edilen veriler ile uyumludur.

Geriyatrik popülasyon:


Yaşlı gönüllülerde gençlere nazaran görülen EAA ve Cmaks değerlerindeki hafif artış klinik açıdan önemli değildir.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Klasik farmakolojik güvenlik çalışmaları, tekrarlanmış dozlarda toksisite ve genotoksisite çalışmalarından elde edilen preklinik veriler insanlara özel bir tehlikenin söz konusuolmadığını göstermektedir.

Sıçanlar üzerinde 2 yıl boyunca yapılan karsinojenisite testlerinde nöroendokrin neoplazmalar bulunmuştur. Ayrıca, sıçanların ön midelerinde skuamoz hücreli papillomabulunmuştur.Substitüe benzimidazoller vasıtasıyla gastrik karsinoidlerin oluşumunu sağlayan mekanizmadikkatlice incelenmiş ve sıçanda kronik yüksek dozlu tedavi esnasında serum gastrinseviyelerinde meydana gelen artış kadar önemli bir reaksiyon olmadığı sonucuna varılmıştır.

Rodentler üzerinde yapılan iki yıllık çalışmalarda, sıçanlarda ve dişi farelerde karaciğer tümörlerinin sayısında artış gözlenmiştir ve pantoprazolün karaciğerdeki metabolizmahızından kaynaklandığı şeklinde yorumlanmıştır.

En yüksek dozu (200 mg/kg) alan sıçan grubunda tiroidin neoplastik değişimlerinde hafif artış gözlenmiştir. Bu neoplazmaların meydana gelişi, sıçan karaciğerinde tiroksinin yıkımındapantoprazolün neden olduğu değişimlerle ilişkilendirilmiştir. İnsanda terapötik doz düşükolduğundan, tiroid bezlerine zararlı etki beklenmez.

Kemik gelişimini değerlendirmek için tasarlanan peri-postnatal bir sıçan üreme çalışmasında, insan klinik maruziyetinin yaklaşık 2 katı maruziyette (Cmax), yavru toksisitesi belirtileri(mortalite, düşük ortalama vücut ağırlığı, düşük ortalama vücut ağırlığı artışı ve azalmışkemik gelişimi) gözlenmiştir. İyileşme evresinin sonunda kemik parametreleri gruplararasında benzer bulunmuş ve ilaçsız iyileşme döneminden sonra vücut ağırlıkları da geridönüşümlü olma eğiliminde olmuştur. Artmış mortalite sadece sütten kesilmiş sıçanyavrularında (21 güne kadar) rapor edilmiş olup bunun 2 yaşına kadar olan bebeklere tekabülettiği tahmin edilmektedir. Bu bulgunun pediatrik popülasyonla ilgisi belirsizdir. Sıçanlarlayapılan bir önceki daha düşük dozlardaki 3 mg/kg'da yapılan peri-postnatal çalışmada düşükdoz 5 mg/kg ile karşılaştırıldığında herhangi bir advers etki görülmemiştir.

Yapılan araştırmalarda fertilitenin bozulmasına veya teratojen etkiye ilişkin herhangi bir kanıt bulunmamıştır.

Sıçanda plasentaya geçiş araştırılmış ve gebeliğin ilerlemesiyle arttığı bulunmuştur. Sonuç olarak fetüs pantoprazol konsantrasyonu doğumdan kısa süre önce artar.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Mannitol Sodyum hidroksit

6.2. Geçimsizlikler

Bu tıbbi ürün Bölüm 6.6'da belirtilen tıbbi ürünlerin dışındaki ürünler ile karıştırılmamalıdır.

6.3. Raf ömrü

Raf ömrü 36 aydır.

Kullanıma hazır çözelti: 25°C'de 12 saat içerisinde kullanılmalıdır.

Mikrobiyolojik bakış açısından, ürün hemen uygulanmalıdır. Eğer hemen uygulanmayacaksa, saklama zamanı ve koşulları kullanıcının sorumluluğundadır.

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Flakonu ışıktan korumak için dış kartonu içerisinde saklayınız.

Rekonstitüe ve dilüe tıbbi ürünün saklama koşulları için Bölüm 6.3'e bakınız.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

Bromobütil tıpa ve alüminyum flip-off kapakla kapatılmış 10 ml'lik şeffaf, renksiz Tip I cam flakondur. Karton kutusu içerisinde 1 flakon bulunmaktadır.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller, “Tıbbi Ürünlerin Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

- Hazırlanma talimatları:

Toz içeren flakonun içerisine 10 mL sodyum klorür 9 mg/mL (%0,9) enjeksiyonluk çözeltisi enjekte edilerek kullanıma hazır bir çözelti hazırlanır. Rekonstitüsyondan sonraki ürün, şeffaf,partikül içermeyen çözelti görünümündedir. Bu çözelti direkt olarak kullanılabileceği gibi,100 mL sodyum klorür 9 mg/mL (%0,9) enjeksiyonluk çözeltisi veya glukoz 55 mg/mL (%5)enjeksiyonluk çözeltisi ile karıştırılarak da kullanılabilir. Seyreltme için cam veya plastikkaplar kullanılmalıdır.

Rekonstitüsyon veya rekonstitüsyon ve dilüsyondan sonra, kimyasal ve fiziksel stabilite 25°C'de 12 saat boyunca korunmaktadır.

Mikrobiyolojik bakış açısından, ürün hemen uygulanmalıdır.

ZOLCER belirtilen çözücüler dışındaki çözücüler ile karıştırılmamalıdır.

İntravenöz enjeksiyon 2-15 dakikada yapılmalıdır.

Flakonun içeriği tek kullanımlıktır. Kapta ürün kalmışsa ya da görünümü değişmişse (örn: bulanıklık veya çökelme gözleniyorsa) yukarıda bahsi geçen yönetmeliğe uygun olarak imhaedilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

Centurion İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.

Sarıyer/İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI

2018/427

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi : 03.08.2018

Ruhsat yenileme tarihi :

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

İlaç Bilgileri

Zolcer 40 Mg I.v. Enjeksiyonluk Çözelti Hazırlamak İçin Liyofilize Toz

Etken Maddesi: Pantoprazol Sodyum Seskihidrat

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.