KISA URUN BILGISI1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
PANADOL MİGRESTOP 250 mg/ 250 mg/ 65 mg Film Kaplı Tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet
Beyaz, oblong şekilli, bir yüzünde “E” baskılı tek tabakalı film kaplı tabletler
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
18 yaş ve üstü yetişkinlerde baş ağrısı, diş ağrısı, akut migren atakları, nevralji, kas-iskelet sistem ağrıları, dismenore gibi hafif ve orta şiddetli ağrılar ve soğuk algınlığı gibi ağrının eşlik ettiğidurumlarda endikedir.
Çocuk ve adolesanlar için ürünün 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri bölümüne bakınız.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi:
18 yaş ve üstü yetişkinlerde
Baş ağrısında kullanım
Genellikle önerilen doz 1 tablettir. Gerekirse dozlar arasında 4-6 saat arayla 1 tablet kullanılabilir. Daha şiddetli ağrılarda 2 tablet kullanılabilir. Gerekirse dozlar arasında 4-6 saat arayla 2 tabletkullanılabilir.
PANADOL MİGRESTOP baş ağrılarında epizodik olarak, 4 güne kadar kullanılabilir.
Migrende kullanım
Doktor tarafından farklı bir kullanım önerilmediği takdirde semptomlar başladığında 2 tablet kullanılabilir. Gerektiğinde 4-6 saat arayla 2 tablet alınabilir.
PANADOL MİGRESTOP migrende epizodik olarak, 3 güne kadar kullanılabilir.
PANADOL MİGRESTOP baş ağrısı veya migren için günde 6 tabletten (1500 mg parasetamol, 1500 mg asetilsalisilik asit ve 390 mg kafein) daha fazla kullanılmamalıdır.
Doktor tarafından önerilmediği takdirde belirtilenden daha uzun süreli veya daha yüksek dozda PANADOL MİGRESTOP kullanılmamalıdır.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gereklidir.
Uygulama şekli:
Oral yoldan kullanılır. Her dozun tam dolu bir bardak su ile alınması önerilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/karaciğer yetmezliği:
PANADOL MİGRESTOP farmakokinetiği karaciğer ya da böbrek yetmezliği olan hastalarda değerlendirilmemiştir. Bununla birlikte asetil salisilik asit ve parasetamol etki mekanizmasınedeniyle böbrek ya da karaciğer yetmezliğini artırabilir. Bu nedenle PANADOL MİGRESTOPşiddetli karaciğer ve böbrek yetmezliğinde kullanılmamalıdır ve hafif ve orta dereceli böbrek vekaraciğer hastalarında dikkatli olunmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
PANADOL MİGRESTOP'un çocuk ve adölesanlarda kullanımının etkililiği ve güvenliliği araştırılmamıştır. Bu sebeple kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
PANADOL MİGRESTOP, genel tıbbi yaklaşımlara göre, yaşlılarda, özellikle düşük vücut ağırlıklı yaşlılarda dikkatli kullanılmalıdır.
4.3 Kontrendikasyonlar
PANADOL MİGRESTOP,
- Parasetamol, asetil salisilik asit veya kafeine veya Bölüm 6.1'de listenen içerdiği yardımcımaddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen kişilerde,
- Asetil salisilik asit ya da diklofenak ya da ibuprofen gibi diğer bir nonsteroidal antiinflamatuvarverildikten sonra astım, ürtiker ya da akut rinit gelişmiş olan hastalarda
- Şiddetli karaciğer yetmezliği
- Şiddetli böbrek yetmezliği
- Şiddetli kalp yetmezliği
- Hipertansiyon, antihipertansif ilaç kullanımı ya da kardiyak aritmi
- Disülfiram ile kronik alkolizm tedavisi
- Antidepresan (lityum karbonat dahil), anksiyolitik (klozapin dahil) ve sedatif ilaç kullanımı yada anksiyete bozukluğu
- Efedrin kullanımı
- Teofilin kullanımı
- Aktif gastrik ya da intestinal ülser, gastrointestinal kanama ya da perforasyon ve peptik ülseröyküsü olan hastalarda
- Hemofili ya da diğer hemorajik bozukluklar
- Yakın zamanda cerrahi operasyon (diş operasyonu gibi küçük işlemler dahil) geçirdiyseniz ya da
7 gün içinde bir operasyon geçirecekseniz
- Haftada 15 mg ya da üzeri dozlarda metotreksat tedavisi (bkz. Bölüm 4.5)
- Gebelik (üçüncü trimester) ve laktasyonda kontrendikedir.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleriGenel:
• PANADOL MİGRESTOP asetilsalisilik asit veya parasetamol içeren diğer ürünlerle birliktealınmamalıdır.
• Diğer akut migren tedavilerinde olduğu gibi, daha önce migren tanısı almayan hastalardaşüphe edilen bir migreni tedavi etmeden önce ve atipik semptomlarla gelen migrenhastalarında diğer potansiyel ciddi nörolojik sorunların olmadığından emin olunmalıdır.
• Migren ataklarının >%20'sinde kustuğunu veya >%50'sinde yatak istirahatine ihtiyaçduyduğunu bildiren hastalar PANADOL MİGRESTOP kullanmamalıdır.
• 2 tablet PANADOL MİGRESTOP kullanımından sonra migren ağrısında azalma olmayanhastalar, doktora danışmalıdır.
• Baş ağrısı için herhangi bir ağrı kesici tipinin uzun süre kullanımı durumu kötüleştirebilir.Böyle bir durum yaşanıyorsa veya durumdan şüpheleniliyorsa, tedavi durdurulmalı ve doktoradanışılmalıdır. İlacın aşırı kullanımına bağlı baş ağrısı tanısından, 3 aydan daha uzun süre aşırıilaç kullanımı olan kronik baş ağrısı (ayda 15 gün veya daha fazla) durumundaşüphelenilmelidir. Bu nedenle, bu ürün 3 aydan daha uzun süre ve ayda 10 günden daha fazlakullanılmamalıdır.
• Dehidratasyon riski olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (hastalık, diyare, büyük cerrahioperasyonlarda önce veya sonra)
• PANADOL MİGRESTOP, farmakodinamik özellikleri nedeni ile enfeksiyon semptomlarınıgizleyebilir.
Asetilsalisilik asite bağlı:
• Asetilsalisilik asitin, selektif siklooksijenaz-2 inhibitörleri de dahil olmak üzere diğer sistemikNSAID'lerle birlikte kullanımından, ilave istenmeyen etki potansiyeli nedeniylekaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).
• Düşük dozlarda asetilsalisilik asit ürik asit atılımını azaltır. Bu nedenle ürik asit atılımı azalmışolan hastalarda gut atakları yaşanabilir. PANADOL MİGRESTOP, gut, böbrek veya karaciğerfonksiyon bozukluğu, dehidrasyon, kontrol edilemeyen hipertansiyon ve diabetes mellitushastalarında dikkatle kullanılmalıdır.
• Asetilsalisilik asidin, hipertansiyonu, konjestif kalp yetmezliğini ve böbrek yetmezliğinişiddetlendirebilecek sodyum ve su tutulumuna neden olduğu bilinmektedir.
Asetilsalisilik asit hemoliz veya hemolitik anemiye sebep olabileceğinden, PANADOL MİGRESTOP şiddetli glukoz-6-fosfat dehidrogenaz (G6PD) eksikliği olan hastalarda dikkatlikullanılmalıdır. Yüksek doz kullanım, ateş veya akut enfeksiyon gibi faktörler hemoliz riskiniartırabilir.
Uygulamadan sonra yaklaşık 4-8 gün boyunca asetilsalisilik asidin trombosit agregasyonu üzerindeki inhibitör etkisi devam ettiği için, PANADOL MİGRESTOP cerrahi operasyonlar(küçük cerrahi operasyonlar, örneğin diş çekilmesi gibi) sırasında ve sonrasında artmışkanama eğilimine neden olabilir.
PANADOL MİGRESTOP, doktor gözetiminde olmadan antikoagülan veya trombosit agregasyonunu inhibe eden diğer ilaçlarla birlikte alınmamalıdır
Hemostaz sorunu olan hastalar dikkatle izlenmelidir. Metroraji veya menoraji durumunda dikkatli olunmalıdır.
PANADOL MİGRESTOP alan hastalarda gastrointestinal (GI) kanama veya ülser ortaya çıkarsa kullanım derhal sonlandırılmalıdır. Ölümcül olabilecek GI kanama, ülser veyaperforasyon, tüm NSAID'ler ile bildirilmiştir. Ciddi GI olay öyküsü veya uyarı semptomlarıolsun ya da olmasın, tedavinin herhangi bir zamanında gelişebilir. Genellikle yaşlılarda dahaciddi sonuçlar doğurmaktadır. GI kanaması riski, alkol, kortikosteroidler ve NSAID'ler ileartabilir.
PANADOL MİGRESTOP, bronkospazmı artırabilir ve astım alevlenmelerini (analjezik intoleransı / analjezik-astımı) veya diğer aşırı duyarlılık reaksiyonları tetikleyebilir. Riskfaktörleri bronşiyal astım, mevsimsel alerjik rinit, burun polipleri, kronik obstrüktif akciğerhastalığı veya solunum yolunun kronik enfeksiyonlarıdır (özellikle alerjik rinit benzerisemptomlarla bağlantılı ise). Bu aynı zamanda diğer maddelere alerjik reaksiyonlar (örneğinderi reaksiyonları, kaşıntı, ürtiker) gösteren hastalar için de geçerlidir. Bu hastalarda özelönlemlerin alınması önerilmektedir (acil duruma hazırlık).
Asetilsalisilik asit ürtiker, yüzde şişme, astım (hırıltı) ya da şok dahil şiddetli alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Asetilsalisilik asit ile Reye sendromu arasında muhtemel bir ilişki olduğu için, özellikle belirtilmediği sürece, 18 yaşın altındaki çocuklara ve ergenlere PANADOL MİGRESTOPverilmemelidir. Reye sendromu, beyini ve karaciğeri etkileyen, ölümcül olabilen, çok nadirgörülen bir hastalıktır. Bu nedenle su çiçeği veya grip benzeri belirtiler gösteren çocuklar buürünü kullanmamalıdırlar. Bu ürünü kullanırken bulantı ve kusma ile birlikte davranışdeğişiklikleri gelişirse hasta doktora başvurmalıdır; çünkü bu belirtiler seyrek görülen amaciddi bir hastalık olan Reye sendromunun erken belirtileri olabilir.
Asetilsalisilik asit, levotiroksin (T4) veya tri-iodotironin (T3) konsantrasyonlarını etkileyebildiği için, tiroit fonksiyon testlerinin yanlış bir şekilde düşük çıkmasına sebepolabilir.
Parasetamole bağlı:
• PANADOL MİGRESTOP, renal veya hepatik fonksiyon bozukluğu veya alkol bağımlılığıolan hastalara dikkatli kullanılmalıdır.
• Parasetamolün toksisite riski, diğer potansiyel hepatotoksik veya karaciğer mikrozomalenzimlerini indükleyen ilaçlar (örn., Rifampisin, izoniazid, kloramfenikol, hipnotikler vefenobarbital, fenitoin ve karbamazepin dahil antiepileptikler) kullanan hastalarda artabilir.Alkol bağımlılığı öyküsü olan hastalar, hepatik hasar açısından özellikle risk taşımaktadır.
• Hastalar, parasetamol doz aşımına bağlı şiddetli karaciğer hasarı riski nedeniyle, parasetamoliçeren diğer ürünleri aynı anda almamaları yönünde uyarılmalıdır.
• PANADOL MİGRESTOP kullanırken alkollü içecek kullanımında kaçınılmalıdır, çünküalkol kullanımı parasetamol ile kombine olarak karaciğer hasarına neden olabilir. Parasetamolalkol bağımlılığı olan hastalara dikkatli kullanılmalıdır.
• Anemisi olanlar, akciğer hastaları, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalardadoktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
• Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
• Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
• Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
• Yüksek anyon açıklı metabolik asidoz riskinin artması nedeniyle, özellikle ciddi böbrekyetmezliği, sepsis, malnütrisyon ve glutatyon eksikliğinin diğer kaynakları (örn. kronikalkolizm) olan ve günlük maksimum dozda parasetamol kullanan hastalarda parasetamolünflukloksasilin ile eş zamanlı uygulanması durumunda dikkatli olunması önerilir. İdrarda 5-oksoprolinin ölçümü de dahil olmak üzere yakın izleme önerilir.
• Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilkdozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonuoluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması vealternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişibir daha bu veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi veölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) veakut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına nedenolabilmektedir.
• Hepatotoksisite riskinden ötürü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek dozlarda ya dadaha uzun süreli alınmamalıdır. Hafif veya orta şiddette karaciğer yetmezliği (Child-Pughkategorisi <9) olan hastalar, parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.
• Terapötik dozlarda parasetamol uygulaması sırasında serum alanin aminotransferaz (ALT)düzeyi yükselebilir. Terapötik dozlarda parasetamol ile hepatik oksidatif stresi artıran vehepatik glutatyon rezervini azaltan ilaçların eşzamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veyadiabetes mellitus gibi çeşitli durumlar hepatik toksisite riskinde artışa yol açabilir.
Sepsis gibi glutatyon eksikliği olan hastalarda, parasetamol kullanımı metabolik asidoz riskini arttırabilir. Ciddi bir enfeksiyonunuz varsa bu metabolik asidoz riskini arttırabilir. Metabolikasidoz belirtileri şunlardır:
• Derin, hızlı, ve zorlanarak nefes alıp vermek
• Mide bulantısı ve kusma
• İştahsızlık
Yüksek dozlarda parasetamolün uzun süreli kullanılması böbrek hasarına neden olabilir. Glutatyon seviyesi azalmış, düzenli olarak alkol kullanan, anoreksik, düşük vücut kütleindeksi olan, sepsisi olan ya da beslenme yetersizliği/bozukluğu olan kişilerde karaciğerfonksiyon bozukluğu/ hasarı tespit edilmiştir. Bu durumlar mevcutsa dikkatli kullanılmalıdır.Genelde, özellikle diğer analjeziklerle kombinasyon halinde kesintisiz parasetamolkullanılması, kalıcı böbrek hasarına ve böbrek yetmezliği riskine (analjezik nefropatisi) yolaçabilir.
Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Seyrek olarak hemoliz vakaları görülebilir.
Aşağıdaki durumlarda özel önlem alınmalıdır (dozun azaltılması ve/veya dozlar arasındaki sürenin uzatılması):
• Gilbert Sendromu (glukuronil transferaz eksikliğine bağlı düzensiz selim ikter)
• Hematopoietik disfonksiyon
Hasta, doktor tarafından başka şekilde belirtilmedikçe ağrı kesicilerin düzenli olarak uzun süreli kullanılmaması gerektiği konusunda uyarılmalıdır. Baş ağrısının tedavisi amacıylasürekli ağrı kesici kullanılması, kronik baş ağrılarına neden olabilir.
Kafeine bağlı:
• PANADOL MİGRESTOP, gutu, hipertiroidisi ve aritmisi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
• Fazla kafein, tedirginlik, sinirlilik, uykusuzluk ve zaman zaman hızlı kalp atımına nedenolabileceğinden, hasta PANADOL MİGRESTOP ile birlikte kafein içeren ürünleri sınırlımiktarda kullanmalıdır.
Diğer uyarılar
• Hastalar önerilen dozu aşmamaları konusunda uyarılmalıdırlar. PANADOL MİGRESTOPdoktor tavsiyesi olmaksızın ağrı için 10 gün, ateş için 3 günden daha uzun sürekullanılmamalıdır.
• Semptomlar devam eder veya kötüleşirse ya da yeni semptomlar ortaya çıkarsa hastalardoktora danışmaları konusunda uyarılmalıdırlar.
Çocuklarda doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır. 18 yaş altında spesifik bir endikasyon olmadıkça kullanımı önerilmez.
Alkol uyarısı:
Parasetamol ve asetilsalisilik asit kombinasyonu, alkol ile birlikte kullanıldığında karaciğer hasarı ve mide kanamasına neden olabileceğinden PANADOL MİGRESTOPkullanılırken alkollü içeceklerden kaçınılmalıdır. Alkolik karaciğer hastalarında dikkatlikullanılmalıdır. Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamoldozunun 2000 mg'ı aşmaması gereklidir. Bu nedenle günde 3 bardak veya daha fazla alkollüiçecek tüketen hastalar, PANADOL MİGRESTOP kullanmadan önce doktora danışmalıdırlar.
Kafein uyarısı:
Önerilen PANADOL MİGRESTOP dozu yaklaşık bir fincan kahvenin içerdiği miktarda kafein içermektedir. Aşırı dozda kafein sinirlilik, aşırı hassasiyet, uykusuzluk ve nadirenhızlı kalp atışına neden olabileceği için, tedavi sırasında kafein içeren diğer ilaçların, yiyeceklerinve içeceklerin kullanımı azaltılmalıdır.
PANADOL MİGRESTOP, tablet başına 0.03 mg benzoik asit içerir. Benzoik asit yeni doğan bebeklerde (4 haftaya kadar) sarılığı artırabilir.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Her bir bileşenin neden olabileceği ilaç ve madde etkileşimleri iyi bilinmektedir. Kombine kullanımda bu etkileşimlerin değişeceğine dair bir bulgu yoktur. Asetilsalisilik asit ve parasetamolarasında güvenlilik ile ilgili bir etkileşim yoktur.
Asetilsalisilik asit
Asetilsalisilik asit ile kombinasyon
|
Olası sonuç
|
Diğer non-steroidal antiinflamatuar (NSAİ) ilaçlar
|
Gastrointestinal ülser ve hemoraji riskini sinerjik etkilere bağlı olarak arttırır. Eğer birlikte kullanılması gerekli ise,uygun olduğunda, NSAİ ilaçlara bağlı gastrointestinal hasariçin profilaktik olarak mide koruyucu kullanılmasıdüşünülebilir. Bu nedenle birlikte kullanımı önerilmez.
|
Kortikosteroidler
|
Gastrointestinal ülser ve hemoraji riskini sinerjik etkilere bağlı olarak arttırır. Bu nedenle asetilsalisilik asit vekortikosteroidleri alan, özellikle yaşlı hastalar için midekoruyucu kullanımı önerilebilir. Bu nedenle bu ilaçlarınbirlikte kullanımı önerilmez.
|
Antikoagülanlar (ör. kumarin türevleri)
|
Asetilsalisilik asit antikoagülan etkiyi arttırabilir. Kanama ve protrombin zamanı klinik ve laboratuvar olarakizlenmelidir. Bu nedenle birlikte kullanımı önerilmez.
|
Trombolitikler
|
Kanama riskini arttırır. Özellikle, asetilsalisilik asit ile tedavi gören akut inme hastalarında alteplaz tedavisinden
|
|
sonra ilk 24 saat içinde kullanılmamalıdır. Bu nedenle birlikte kullanımı önerilmez.
|
Heparin
|
Kanama riskini arttırır. Kanama ve protrombin zamanı klinik ve laboratuvar olarak izlenmelidir. Bu nedenlebirlikte kullanımı önerilmez.
|
Trombosit agregasyon inhibitörleri (tiklodipin,clopidogrel, silositazol)
|
Kanama riskini arttırır. Kanama ve protrombin zamanı klinik ve laboratuvar olarak izlenmelidir. Bu nedenlebirlikte kullanımı önerilmez.
|
Selektif serotonin gerialım inhibitörleri (SSRI)
|
Asetilsalisilik asit ile birlikte kullanıldığında koagülasyon ya da trombosit fonksiyonlarına etki ederek genel olarakkanama ve özellikle gastrointestinal kanama görülmesiniarttırır. Bu nedenle, birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.
|
Fenitoin
|
Asetilsalisilik asit fenitoin serum düzeylerini arttırır. Serum fenitoin düzeyleri izlenmelidir.
|
Valproat
|
Asetilsalisilik asit valproat metabolizmasını inhibe eder ve böylece toksisitesini arttırabilir. Valproat düzeyleriizlenmelidir.
|
Aldosteron antagonistleri (spironolakton, kanrenoat)
|
Üriner sodyum atılımını inhibe ettiği için asetilsalisilik asit bu ilaçların aktivitesini azaltabilir. Kan basıncı izlenmelidir.
|
Kıvrım diüretikleri (ör. furosemid)
|
Asetilsalisilik asit yarışma ve üriner prostaglandinlerin inhibisyonlarına bağlı olarak kıvrım diüretiklerinaktivitesini azaltabilir. NSAİ ilaçlar, özellikle dehidratehastalarda akut böbrek yetmezliğine neden olabilir. Eğer birdiüretik asetilsalisilik asit ile eş zamanlı uygulanırsa,hastanın yeterli hidrasyonu sağlandığından emin olunmalıve böbrek fonksiyonlarının, bununla birlikte kan basıncınınizlenmesi, gereklidir.
|
Antihipertansifler (ACE inhibitörleri, anjiyotensin IIreseptör antagonistleri, kalsiyumkanal blokerleri)
|
Asetilsalisilik asit yarışma ve üriner prostaglandinlerin inhibisyonlarına bağlı olarak bu ilaçların aktivitesiniazaltabilir. Bu kombinasyon, yaşlı ya da dehidratehastalarda akut böbrek yetmezliğine neden olabilir.Tedavinin başlangıcında kan basıncı ve böbrekfonksiyonlarının izlenmesi ve hastanın düzenli olarakhidrate olması önerilir. Verapamil ile birlikte kullanılmasıdurumunda kanama zamanı da izlenmelidir.
|
Ürikozürikler (ör.probenesid, sülfinpirazon)
|
Asetilsalisilik asit tubuler resorpsiyonun inhibisyonuna bağlı olarak bu ilaçların aktivitesini azaltabilir.Ürikozürikler asetilsalisilik asit düzeylerinin artmasına yolaçabilir.
|
Metotreksat < 15 mg/hafta
|
Diğer tüm NSAİ ilaçlar gibi asetilsalisilik asit de metotreksatın tubuler sekresyonunu azaltarak plazmakonsantrasyonlarını ve toksisitesini arttırır. Bu nedenleyüksek dozlarda metotreksat tedavisi gören kişilerdeNSAİ'larla tedavi önerilmemektedir. Metotreksat ve NSAİilaçların etkileşim riski nedeniyle düşük dozda metotreksattedavisi gören, özellikle böbrek fonksiyonları değişmişhastalarda da durum değerlendirilmelidir. Eğer kombinetedavi gerekli ise, tam kan sayımı, karaciğer ve böbrekfonksiyonları özellikle tedavinin ilk günlerindeizlenmelidir.
|
Sülfonilüreler ve insülin
|
Asetilsalisilik asit, bu ilaçların hipoglisemik etkilerini arttırır. Bu nedenle yüksek dozda salisilat kullanılmasıdurumunda antidiyabetik ilaçların dozları azaltılabilir. Kanglukoz artışlarının kontrol edilmesi önerilir.
|
Alkol
|
Gastrointestinal kanama riskini arttıracağından bu kombinasyondan kaçınılmalıdır.
|
Parasetamol
|
Parasetamol ile kombinasyon
|
Olası sonuçlar
|
Karaciğer enzimi indükleyiciler ya da potansiyel hepatotoksikhammaddeler
(ör. Alkol, rifampisin, izoniyazit, hipnotikler ve fenobarbital,fenitoin ve karbamazepin dahilantiepilektikler)
|
Parasetamolün artan toksisitesi nedeniyle zararsız dozlarda bile karaciğer hasarına yol açabilir. Bu nedenle karaciğerfonksiyonları izlenmelidir.
Birlikte kullanımları önerilmez.
|
Kloramfenikol
|
Parasetamol, kloramfenikolün plazma konsantrasyonlarını yükseltme riskini arttırabilir. Eş zamanlı kullanımönerilmez.
|
Zidovudine
|
Parasetamol nötropeni gelişme eğilimini arttırabilir. Kan tablosu izlenmelidir. Doktor kontrolü haricinde birliktekullanılması önerilmez.
|
Probenesid
|
Parasetamol klerensini azaltır, böylece bu ajanlarla kullanıldığında parasetamol dozları azaltılmalıdır. Birliktekullanımı önerilmez.
|
5-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antagonistleri(tropisetron ve granisetron)
|
Farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.
|
St. John's Wort (Hypericum perforatum -sarı kantaron)
|
Parasetamolün kan düzeylerini azaltabilir. Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı azalabilir.
|
Oral antikoagülanlar
|
Parasetamolün bir haftadan fazla tekrarlanan kullanımı antikoagülan etkisini arttırır. Parasetamolün sporadikdozlarının anlamlı bir etkisi yoktur.
|
Propantelin ya da diğer mide boşalmasını yavaşlatan ajanlar
|
Bu ajanlar parasetamol absorbsiyonunun geciktirir; hızlı ağrı azalması gecikebilir ya da azalabilir.
|
Metoklopramid ya da diğer gastrik boşalmayı hızlandıranajanlar
|
Bu aktif madde parasetamol absorbsiyonunu hızlandırarak analjezi etkinliğini arttırır ve analjezinin süresini azaltır.
|
Kolestiramin
|
Parasetamol absorbsiyonunu azaltır. Bu nedenle maksimum analjezik etkiye ulaşmak için parasetamol 1 saat içindeverilmemelidir.
|
Flukloksasilin
|
Parasetamol flukloksasilin ile eş zamanlı kullanıldığında dikkatli olunmalıdır çünkü eş zamanlı alım yüksek anyonile ilişkilendirilmiştir.
|
¦Cafein
|
Kafein ile kombinasyon
|
Olası sonuçlar
|
Hipnotik ajanlar (ör.benzodiyazepinler,barbituratlar, antihistaminikler)
|
Birlikte kullanımı hipnotik etkiyi azaltabilir ya da barbitüratların antikonvulsif etkilerinin antagonizeedebilir. Bu nedenle birlikte kullanımları önerilmez. Eğergerekiyorsa, kombinasyonun sabah kullanılması olasılıkladaha faydalı olabilir. Oral kontraseptifler, simetidin vedisülfiram kafein metabolizmasını yavaşlatır; barbitüratlarve sigara ise hızlandırır. Kafein, teofilinin eliminasyonunuazaltır.
|
Lityum
|
Kafeinin lityumun renal klerensini arttırması nedeniyle kafeinin kesilmesiyle, serum lityum düzeyleri artar. Bunedenle kafein kesildiğinde, lityum dozunun azaltılmasıgerekebilir. Birlikte kullanımları önerilmez.
|
Disülfiram
|
Disülfiram ile tedavi gören alkolik hastalar, kafeine bağlı kardiyovasküler ve serebral eksitasyon nedeniyle alkolyoksunluk sendromunun kötüleşmesi riskinden kaçınmakiçin kafein kullanmamaları konusunda uyarılmalıdırlar.
|
Efedrin tipi maddeler
|
Kombinasyonu bağımlılık potansiyelinin artmasına neden olabilir. Bu nedenle birlikte kullanımları önerilmez.
|
Sempatomimetikler ya da levotiroksin
|
Kombinasyonu sinerjik etkiye bağlı olarak taşikardik etkiyi yükseltebilir. Bu nedenle birlikte kullanımlarıönerilmez.
|
|
Teofilin
|
Teofilinin atılımını azalttığı için birlikte kullanılması önerilmez.
|
Kinolon tipi antibakteriyeller (siprofloksasin, enoksasin vepipemidik asit), terbinafin,simetidin, fluvoksamin ve oralkontraseptifler
|
Hepatik sitokrom p-450 yolağının inhibisyonuna bağlı olarak artan kafein yarılanma ömrü nedeniyle karaciğerrahatsızlığı, kardiyak aritmileri ya da latent epilepsisi olanhastalar kafein alımından kaçınmalıdırlar.
|
Nikotin, fenitoin ve fenilpropanolamin
|
Bu ilaçlar kafeinin eliminasyon yarı-ömrünü azaltır. Fenitoin kafein klerensini iki katına çıkarırken kafeinfenitoin metabolizmasını etkilemez.
Pipemidik asit klerensini azaltarak, kafeinin etkisini artırır.
|
Klozapin
|
Olasılıkla hem farmakokinetik hem de farmakodinamik mekanizmalarla kafein, klozapin serum düzeylerini arttırır.Klozapin serum düzeyleri izlenmelidir. Bu nedenle birliktekullanımları önerilmez.
|
Bir merkezi sinir sistemi (MSS) uyarıcısı olan kafein, sedatif ve tranklizan ilaçları karşı antagonistik etkiye sahiptir.
Kafein fenilpropanolaminin taşikardik etkisini artırabilir.
Kafein gibi ksantin türevleri miyokard görüntülemesinde kullanılan adenozin ve dipiridamol gibi maddelerin vazodilatatör etkilerini zayıflatabilir. Bu nedenle miyokard görüntülemeçalışmasından 24 saat önce kafein kullanılmamalıdır.
Kafein kan basıncını artırabilir ve atenolol, metoprolol, oksprenolol ve propranolol gibi beta blokörlerin hipotansif etkisini azaltabilir. Bu ilaç beta blokörlerle eşzamanlı kullanılmamalıdır.
Monoamin oksidaz inhibitörleri kafeinin uyarıcı etkisini artırabilir.
Metoksalen kafein klerensini azaltır ve kafeinin etkisini artırabilir.
Kafein dogal olarak çay, kahve, çikolata ve bazi gazli içeceklerde bulunur ve önerilen günlük dozun (520 mg/gün; 8 tablet) üzerine çikilmasi olasidir. Bu nedenle önerilen dozun asilmamasiiçin diyet ve diger ilaçlardan alinan kafein miktari dikkate alinmalidir. Yüksek doz kafein insomni,huzursuzluk, anksiyete, irritabilite, baş ağrisı, gastrointestinal yakınmalar ve palpitasyon gibikafein ile iliskili istenmeyen etki riskini artirir.
Laboratuvar testleri ile etkileşim
• Asetilsalisilik asit, yüksek dozlarda, çeşitli klinik-kimyasal laboratuvar testlerinin sonuçlarını etkileyebilir.
• Parasetamol alınması, laboratuvarda fosfotungstik asit yöntemiyle ürik asit tayinini ve glukozoksidaz/peroksidaz yöntemi ile kan glukozu tayinini etkileyebilir.
• Kafein, adenozin ve dipiridamolün miyokardial kan akımına etkilerini zayıflatabilir, bunedenle miyokardial görüntüleme test sonuçlarını etkileyebilir. Miyokard görüntülemetestlerinden 24 saat önce kafein kullanılmamalıdır.
4.6 Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, tedavi süresince tıbben etkili olduğu kabul edilen doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır.
Gebelik dönemi
PANADOL MİGRESTOP kesinlikle gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. 3. trimesterda kontrendikedir.
PANADOL MİGRESTOP'un gebelik ve/veya fetus/yenidoğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. Uterusta asetilsalisilik asite maruz kalma, kalıcı pulmoner hipertansiyonile ilişkilendirilmiştir. Asetilsalisilik asit, parasetamol ve kafein kombinasyonu ile hayvançalışmaları yapılmamıştır (bkz. Bölüm 5.3).
Asetilsalisilik asit
Asetilsalisilik asitin, doktor tarafından yönlendirilmediği sürece, gebeliğin 3. trimesterinde kullanılmaması özellikle önemlidir (bkz. Bölüm 4.3) ve gebeliğin ilk 2 trimesterinde ayındadikkatli kullanılmalıdır.
Prostaglandin sentezinin inhibisyonu, hamileliği ve/veya embriyo/fetal gelişimi olumsuz etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen veriler, erken gebelikte bir prostaglandinsentez inhibitörü kullanımından sonra düşük, kardiyak malformasyon ve gastroşizis riskinde artışolduğunu göstermektedir. Riskin doz ve tedavi süresi ile arttığına inanılmaktadır. Hayvanlarda, birprostaglandin sentez inhibitörünün uygulanmasının, implantasyon öncesi ve sonrası kayıpların veembriyo fetal ölümünün artmasına neden olduğu gösterilmiştir. Ek olarak, organogenetik dönemdebir prostaglandin sentez inhibitörü verilen hayvanlarda kardiyovasküler dahil olmak üzere çeşitlimalformasyonların insidansında artış bildirilmiştir. Gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde,açıkça gerekli olmadıkça asetilsalisilik asit verilmemelidir. Asetilsalisilik asit, gebe kalmayaçalışan bir kadın tarafından veya gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde kullanılıyorsa, dozmümkün olduğunca düşük tutulmalı ve tedavi süresi mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır.
Gebeliğin son üç ayı süresince tüm prostaglandin inhibitörleri ile aşağıdaki etkiler görülebilir:
Fet-us üzerinde
-
Kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriyozusun zamanından önce kapanması ve pulmonerhipertansiyon)
- Renal disfonksiyon, oligo-hidroamniyoz ile renal yetmezlik gelişebilir
Anne ve yenidoğanda
- Gebeliğin sonunda, kanama zamanında olası uzama, düşük dozlarda bile görülecekantiagregan etki
- Uterus kasılmalarının inhibisyonuna bağlı olarak doğum eyleminde gecikme ya da uzamaSonuç olarak asetilsalisilik asit gebeliğin son üç ayında kontrendikedir.
Parasetamol.
Hamile kadınlara ilişkin büyük miktarda veri, ne malformatif ne de fetal/neonatal toksisiteye işaret etmektedir. Rahimde parasetamole maruz kalan çocuklarda nörogelişime ilişkinepidemiyolojik çalışmalar yetersiz sonuçlar göstermektedir. Klinik olarak ihtiyaç duyulursagebelik sırasında parasetamol kullanılabilir ancak mümkün olan en kısa sürede ve mümkün olanen düşük sıklıkta etkili en düşük dozda kullanılmalıdır.
Kafein:Laktasyon dönemi
Salisilat, parasetamol ve kafein anne sütüne geçer. Anne sütüne geçen kafein yenidoğan tarafından yavaş atıldığından huzursuzluk ve uyku düzensizliğine neden olabilir. Asetilsalisilik nedeniyleyeni doğanda platalet fonksiyonları üzerine advers etki (hafif kanama) potansiyeli olabilir. Asetilsalisilik asit kullanımı ile Reye sendromu gelişmesi riski vardır.
PANADOL MİGRESTOP'un emzirme döneminde kullanılması kontrendikedir.
Üreme yeteneği / Fertilite Asetilsalisilik asit
Siklooksijenaz/prostaglandin sentezini inhibe eden ilaçların ovülasyon üzerindeki bir etkiyle dişi fertilitesinde bozulmaya neden olabileceğine yönelik veriler bulunmaktadır. Bu durum tedavininsonlandırılmasıyla geri dönüşebilir niteliktedir.
Parasetamol
Parasetamolün oral kullanımı hakkında yapılan üreme çalışmalarından derlenen verilerde herhangi bir malformasyon veya fenotoksisite bulgusu saptanmamıştır. Hayvanlarda yapılan kroniktoksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogeneziinhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda fertilite üzerindeki etkisini araştıran çalışmabulunmamaktadır.
Kafein
Bazı çalışmalarda nonsteroidal antienflamatuvar ve ilaçların ve kafeinin fertilite üzerine engelleyici etkisi olduğu bildirilmekle birlikte kesin sonuca varılmamıştır.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
PANADOL MİGRESTOP'un araç ve makine kullanımı üzerindeki etkisi araştırılmamıştır. Bazı hastalarda parasetamol ve kafein kullanımına bağlı olarak baş dönmesi veya somnolansgörülebilir. Eğer hastalarda sersemlik ya da uyuşukluk gibi istenmeyen etkiler görülürse, araç vemakine kullanma gibi tehlike potansiyeli olan işlerden uzak durmaları konusunda uyarılmalıdırlar.
4.8 İstenmeyen etkiler
PANADOL MİGRESTOP'ın migren, baş ağrısı veya diş çekimi ile ilişkili diş ağrısı tedavisindeki etkinliği ve güvenliği üzerine, PANADOL MİGRESTOP ile tedavi edilen 4809 kişiyi kapsayan16 tek dozlu klinik çalışmadan ve pazarlama sonrası spontan raporlardan aşağıdaki adversreaksiyonlar elde edilmiştir. Aşağıda yer alan advers reaksiyonlar, en azından muhtemelenPANADOL MİGRESTOP uygulamasıyla ilgili olduğu düşünülen reaksiyonlardır ve MedDRASistem Organ Sınıflandırmasında azalan sıklık sırasına göre listelenmiştir. Spontan raporlamasisteminden kaynaklanan advers reaksiyonların sıklıkları güvenilir bir şekilde belirlenememekteve bu nedenle bilinmemektedir.
Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahminedilemiyor).
Kafeinin günlük 520 mg'a kadar kullanımında sağlıklı kişilerde herhangi bir istenmeyen etki tespit edilmez. Ancak kafeine hassas veya kafein kullanmayan kişilerde yüksek dozlarda kullanımı bazıistenmeyen etkilere yol açabilir. Bunlar: tremor, insomnia, irritabilite, sinirlilik, anksiyete, başağrısı, kulak çınlaması, aritmi ve taşikardi, diürez, gastrointestinal rahatsızlıklar ve hızlısolunumdur. Kafein doz aşımına bağlı bu semptomların, parasetamol doz aşımına bağlı karaciğertoksisitesi ile ilişkili olabileceği de gözönünde bulundurulmalıdır.
Bu istenmeyen etkilerin görüldüğü kişiler PANADOL MİGRESTOP veya kafein içerikli diğer ilaçların kullanımını durdurmalıdırlar.
Kafeinin düzenli kullanımı sonrası kullanımına ara verilmesi, 1 hafta sürecek bazı semptomların tekrar ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bunlar: baş ağrısı, yorgunluk ve dikkatte azalmadır.
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Seyrek: Farenjit
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Aşırı duyarlılık*, anaflaktik reaksiyonlar
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Uzamış kanama süresi, trombositopeni, ekimoz
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Seyrek: İştahta azalma
Bilinmiyor: Sıvı ve sodyum retansiyonu
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Sinirlilik
Yaygın olmayan: Uykusuzluk
Seyrek: Anksiyete, öforik ruh hali, gerginlik
Bilinmiyor: Huzursuzluk
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Sersemlik
Yaygın olmayan: Tremor, parestezi, baş ağrısı
Seyrek: Disgezi, dikkat bozukluğu, amnezi, koordinasyon bozukluğu, hiperestezi, sinüs baş ağrısı Bilinmiyor: Migren, uykululuk hali
Göz hastalıkları
Seyrek: Göz ağrısı, görüş bozukluğu
Kulak ve iç kulak hastalıklarıKardiyak hastalıklarıVasküler hastalıkları
Seyrek: Al basması (flushing), periferal vasküler bozukluklar Bilinmiyor: Hipotansiyon
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Seyrek: Epitaksi, hipoventilasyon, burun akıntısı Bilinmiyor: Dispne, astım, bronkospazm
Gastrointestinal hastalıkları
Yaygın: Mide bulantısı, karında rahatsızlık Yaygın olmayan: Ağız kuruluğu, diyare, kusma
Seyrek: Geğirme, gaza bağlı şişkinlik, disfaji, oral parestezi, tükrük artışı
Bilinmiyor: Üst karın ağrısı, dispepsi, karın ağrısı, GI hemoraji (üst GI hemoraji, gastrik hemoraji, gastrik ülser hemoraji, duodenal ülser hemoraji, rektal hemoraji dahil), GI ülser(gastrik ülser, duodenal ülser, kalın barsak ülseri, peptik ülser dahil), gastrit
Hepato-bilier hastalıkları
Bilinmiyor: Hepatik yetmezlik, karaciğer enzimlerinde artış, Reye sendromu (bkz 4.4)
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Hiperhidroz, deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, alerjik ödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatalsonuçlar dahil)
Bilinmiyor: Eritem, döküntü (rash), anjiyoödem,
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıklarıBöbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Renal bozukluk, kanda yükselmiş ürik asit seviyeleri
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Yaygın olmayan: Yorgunluk, gerginlik Seyrek: Asteni, göğüs rahatsızlığıBilinmiyor: Malazi, anormal hissetme
Araştırmalar
Yaygın olmayan: Kalp atış hızı artışı *Rinit de dahil
Çok seyrek olarak ciddi cilt reaksiyonları bildirilmiştir.
Kombinasyon ürününün belirlendiği gibi kullanıldığında, her bir hammaddeye göre advers olayın derecesi ve tipinin arttığı ya da spektrumun genişlediğine dair bir bilgi bulunmamaktadır.
4-8 gün sonrasında asetil salisilik asit alımı kanama riskinin artmasına neden olabilir. Çok nadir olarak tedavi edilmemiş hipertansiyon ve/veya eş zamanlı antikoagülan tedavisi gören hastalardaşiddetli kanama (ör. intraserebral kanama) raporlanmıştır. Bu vakalar için hayatı tehdit ediciolabilir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanaksağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck .gov.tr; e-posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Asetil salisilik asit ile bağlantılı
:
Semptomlar: Sersemlik, kulak çınlaması, ağır işitme, terleme, bulantı ve kusma, baş ağrısı ve konfüzyon gibi hafif salisilat intoksikasyonu. Bu semptomlar 150-300 mikrogram/ml plazmakonsantrasyonlarında görülebilir. Dozun azaltılması ya da tedavinin sonlandırılmasıyla kontrolaltına alınabilir.
Daha ciddi intoksikasyon 300 mikrogram/ml'ni üzerinde ortaya çıkabilir. Bu semptomlar, hiperventilasyon, ateş, rahatsızlık, ketoz, respiratuar alkaloz ve metabolik asidozu kapsayanşiddetli doz aşımı semptomlarıdır.
Şiddetli doz aşımı tedavisi:
Hasta hemen hastaneye ve zehir kontrol merkezine götürülmelidir.
Hastanın son bir saat içinde 120 mg/kg'dan fazla salisilat almış olma şüphesi varsa, tekrarlayan dozlarda aktif kömür oral olarak verilmelidir. Bu hastalarda salisilat plazma konsantrasyonuölçülmelidir; ancak zehirlenmenin ciddiyeti için tek başına yeterli değildir. Klinik ve biyokimyasalbelirtiler de hesaplanmalıdır.
Plazma konsantrasyonunun 500 mikrogram/ml'yi (5 yaşın altındaki çocuklar için 350 mikrogram/ml) aştığı durumda salisilatın plazmadan uzaklaştırılması için intravenöz sodyumbikarbonat uygulaması etkilidir.
Plazma salisilat konsantrasyonunun 700 mikrogram/ml'nin üzerinde, çocuk ve yaşlılarda daha düşük konsantrasyonlarda, olması durumunda şiddetli metabolik asidoz varsa hemodiyaliz ya dahemoperfüzyon metotları seçilebilir.
Parasetamol ile bağlantılı
:
Doz aşımı (yetişkinlerde toplam >10 g veya bir alımda >150 mg/kg) hepatik sitolizi tetikleyebilir ve bu da tam ve geri dönüşü olmayan nekroza (karaciğer yetmezliği, metabolik asidoz, böbrekyetmezliği) ve sonunda komaya ve muhtemelen ölüme yol açabilir. . Daha seyrek olarak renaltübüler nekroz gelişebilir. Doz aşımının erken belirtileri (çok yaygın olarak bulantı, kusma,anoreksi, solukluk, uyuşukluk ve terleme) genellikle ilk 24 saat içinde geçer.
Abdominal ağrı karaciğer hasarının ilk belirtisi olabilir. Genelde 24-48 saat hatta bazen ilacın alımından 4-6 gün sonra gecikmiş olarak görülebilir. Karaciğer hasarı genelde kullanımdan 72-96saat sonra maksimum seviyeye ulaşır. Glikoz metabolizma bozuklukları ve metabolik asidozgörülebilir. Akut tübüler nekrozlu akut böbrek yetmezliği, ciddi karaciğer hasarı olmasa bilegelişebilir. Kardiyak aritmiler ve pankreatit bildirilmiştir.
Karbamazepin, fenitoin, fenobarbital, rifampisin ve sarı kantaron gibi enzim indükleyici tıbbi ürünler alırken veya alkol kötüye kullanımı öyküsü olan veya yetersiz beslenmeden muzdariphastalar yüksek risk altında kabul edilir.
Doz aşımı tedavisi:
Hastanın son bir saat içinde 150 mg/kg'dan fazla parasetamol aldığından şüpheleniliyorsa, tekrarlayan dozlarda aktif kömür oral yoldan verilmelidir. Bununla birlikte, asetilsistein veyametionin ağızdan verilecekse, panzehirin emilimini azaltmasını önlemek için kömürün midedentemizlenmesi en iyisidir.
Panzehir
N-asetilsistein, yuttuktan sonra mümkün olan en kısa sürede intravenöz veya oral yoldan uygulanmalıdır. Doz aşımından sonraki ilk 8 saat içinde en etkilidir. Panzehirin etkisi bundansonra giderek azalır. Bununla birlikte, yuttuktan 24 saat sonrasına kadar tedavinin faydalı olduğugösterilmiştir. Metionin, parasetamol doz aşımının alınmasından sonraki ilk 10 saat içinde enetkilidir. Metionin ile tedavi, alımdan 10 saat sonra başlanırsa, karaciğer hasarı daha sık veşiddetlidir.
Kusma veya aktif kömür ile oral absorpsiyon azalabilir.
Kafein ile bağlantılı
:
Anksiyete, gerginlik, rahatsızlık, uykusuzluk, heyecan, kas seğirmesi, konfüzyon, konvülsiyon temel belirtilerdir. Yüksek kafein alımında hiperglisemi de görülebilir. Kardiyak semptomlartaşikardi ve kardiyak aritmileri kapsamaktadır. Semptomlar kafein alımının azaltılması ya dadurdurulmasıyla kontrol altına alınır.
5. FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer analjezikler ve antipiretikler; salisilik asit ve türevleri ATC kodu: N02BA51
Etki mekanizması:
Parasetamol, asetilsalisilik asit ve kafeinden oluşan kombinasyonda parasetamol hem analjezik hem antipiretik etki sağlarken, asetilsalisilik asit trombosit agregasyonunu inhibe etmez.Siklooksijenaz (COX) enzimlerini geri dönüşümsüz inhibe ederek araşidonik asitten prostoglandinve tromboksan sentezini inhibe eder ve buna bağlı olarak analjezik, antipiretik ve antiinflamatuaretki sağlar. Kafein ise asetilsalisilik asit ve parasetamolün antinosiseptif etkilerini artırır.
Farmakodinamik etkilerAsetilsalisilik asit
Asetilsalisilik asit, esas olarak periferik dokularda siklooksijenaz inhibisyonu yoluyla inflamatuar mediatörlerin inhibisyonuna bağlı olarak antiinflamatuar bir maddedir. Periferik dokulardasiklooksijenaz yolunun bu şekilde baskılanması, asetilsalisilik asitin birincil yan etkisi midetahrişine yol açabilir.
Düşük dozlarda asetilsalisilik asit, trombosit siklooksijenazı (COX-1) geri dönüşümsüz şekilde inhibe ederek trombosit agregasyonunu etkiler. Bu etki trombosit ömrü boyunca devam eder vetrombosit agregasyon faktörü olan tromboksan A2'nin oluşumunu engeller. Daha yüksek dozlarda(150-300 mg/gün'den fazla), asetilsalisilik asit endotel hücrelerinde arteriyel vazodilatör olan vetrombosit agregasyonunu inhibe eden prostaglandin I2'nin (prostasiklin) siklooksijenaza bağımlı
18 /24
oluşumunu geri dönüşümlü olarak inhibe eder, ancak aspirinin insanda trombojenik etkili olduğuna dair bir kanıt yoktur.
Parasetamol
Parasetamol için merkezi etki mekanizmaları önerilmiştir ve periferik dokular farklı şekilde etkilenebilir. Gastrointestinal sistemdeki koruyucu prostaglandinler için parasetamolün yalnızcahafif bir inhibitör etkisi rapor edilmiştir.
Kafein
Kafein, parasetamol ve asetilsalisilik asitin analjezik etkisini arttırır ve analjezik etkinin başlama süresini kısaltır.
Migren çalışmaları
PANADOL MİGRESTOP tabletlerinin akut migren ataklarının tedavisinde etkililiği 3 tek doz, çift kör, plasebo kontrollü çalışmada ve 2 tek doz, çift kör, plasebo ve aktif kontrollü çalışmada,bir tanesi ibuprofen 400 mg'a karşı ve diğeri sumatriptan 50 mg'a karşı etkinliğini doğrulanmıştır.Bu çalışmalarda tek doz PANADOL MİGRESTOP 2 tabletten (500 mg asetilsalisilik asit, 500 mgparasetamol, 130 mg kafein) oluşuyordu.
Üç plasebo kontrollü çalışmada, PANADOL MİGRESTOP, ilaçla tedavi edilen hastalarda dozdan 2 saat sonra migren ağrısı yoğunluğunu hafif veya hiç yok olacak şekilde azaltmada plasebodanüstündü. Migren ağrısı gibi migren semptomlarını 30 dakika içinde gidermeye başlamıştır.
Plasebo ve aktif kontrollü bir çalışmada, migren tedavisinde PANADOL MİGRESTOP ve ibuprofen (2 tablet ibuprofen 200 mg) karşılaştırılmıştır. PANADOL MİGRESTOP'un dozdan 2saat sonra başlayarak ibuprofen'den önemli ölçüde daha fazla ağrı kesici sağladığı ve 20 dakikadaha hızlı klinik olarak anlamlı ağrı kesici sağladığı gösterilmiştir.
Başka bir plasebo ve aktif kontrollü pilot çalışmada, migrenin erken tedavisi için PANADOL MİGRESTOP, sumatriptan 50 mg ve plasebo ile karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada PANADOLMİGRESTOP'un 4 saatlik tedavi süresi boyunca migren ağrısı yoğunluğunu azaltmada 50 mgsumatriptandan önemli ölçüde daha etkili olduğu gösterilmiştir. Sumatriptan 50 mg'ın budeğişkene göre plasebodan üstün olduğu, ancak istatistiksel olarak anlamlı derecede olmadığıgösterilmiştir.
Ayrı bir plasebo ve aktif kontrollü pazarlama sonrası çalışmada, PANADOL MİGRESTOP'un 100 mg sumatriptandan aşağı olmadığı gösterilmemiştir. Bununla birlikte, migrenin akuttedavisinde, PANADOL MİGRESTOP 24 saat boyunca ağrı ve semptomlarda rahatlamasağlamıştır.
Genel olarak, PANADOL MİGRESTOP'un etkililiği, baş ağrısı, mide bulantısı, ışığa ve sese duyarlılık ve fonksiyonel yetersizlik gibi migren semptomlarının giderilmesinde kanıtlanmıştır.
Baş ağrısı çalışmaları
PANADOL MİGRESTOP tabletlerin etkinliği, epizodik gerilim tipi baş ağrısının tedavisinde 4 bağımsız, çok merkezli, çift kör, parasetamol 1000 mg ve plasebo kontrollü çapraz çalışmadaincelenmiştir. Tüm bu çalışmalarda, gözlem süresi boyunca ağrı yoğunluğu ve rahatlamanın tümetkinlik ölçümleri açısından PANADOL MİGRESTOP'un plasebo ve aktif karşılaştırıcılardan(mono-maddeler) tutarlı bir şekilde üstün olduğu gösterilmiştir.
Başka bir çok merkezli, çift kör, gerilim tipi baş ağrısı klinik denemesi, PANADOL MİGRESTOP, plasebo ve 400 mg ibuprofen arasındaki analjezi başlangıcını karşılaştırmıştır. Bu çalışmada,PANADOL MİGRESTOP ile tedavi edilen denekler, 15 dakikadan 4 saate kadar plasebo ile tedaviedilen deneklerden önemli ölçüde daha fazla ağrı rahatlaması bildirdiler. Bu bulgu hem AğrıGiderici hem de Yanıtlayıcılar son noktalarında belirgin olmuştur.
5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özelliklerAsetilsalisilik asit
Emilim:
Asetilsalisilik asit, oral uygulamadan sonra gastrointestinal (GI) kanalda tamamen emilir. Asetilsalisilik asit dozunun yaklaşık %70'i değişime uğramadan dolaşıma ulaşır; geri kalan%30'luk kısım ise gastrointestinal sistem, karaciğer veya plazmadaki esterazlar tarafından emilmesırasında salisilik asite hidrolize edilir. Salisilatın doruk plazma konsantrasyonuna tek dozlarla 12 saatte ulaşılır. Yiyecekler hızı azaltır ancak emilimin boyutunu azaltmaz.
Dağılım:
Salisilik asit, merkezi sinir sistemi (MSS) dahil olmak üzere vücuttaki tüm dokulara ve sıvılara dağılır. En yüksek konsantrasyonlar; plazma, karaciğer, renal korteks, kalp ve akciğerlerdebulunur. Asetilsalisilik asit ve salisilik asit kısmen serum proteinlerine ve esas olarak albüminebağlanır. Salisilatın protein bağlanması konsantrasyona bağlıdır, yani doğrusal değildir. Düşükkonsantrasyonlarda (< 100 mikrogram/mililitre (mcg/mL)) plazma salisilatının yaklaşık yüzde 90'ıalbümine bağlanırken, daha yüksek konsantrasyonlarda (> 400 (mcg/mL)) yalnızca yaklaşık %40-70'i bağlanır.
Salisilik asit plasentayı ve anne sütüne geçer.
Biyotransformasyon:
Asetilsalisilik asit, plazmada salisilik asite hidrolize edilir (yarılanma ömrü 15-20 dakikadır), bu yüzden asetilsalisilik asitin plazma seviyeleri, dozlamadan 1-2 saat sonraesasen tespit edilemez. Salisilik asit öncelikle karaciğerde glisin, salisil fenolik glukuronid vesalisil asil glukuronid ile glukuronik asit ve bir takım minör metabolitlerle konjuge edilereksalisilürik asit oluşturmak üzere konjuge edilir. 1 g asetilsalisilik asit dozunun ardından, salisilikasidin ortalama yarı ömrü yaklaşık 6 saattir. Salisilat metabolizması doyurulabilir niteliktedir vekaraciğerin hem salisilürik asit hem de fenolik glukuronid oluşturma yeteneğinin sınırlı olmasınedeniyle yüksek serum konsantrasyonlarında toplam vücut klerensi azalır. Salisilatın yarı ömrüdoza göre değişir. Toksik dozların (10-20 gram (g)) ardından plazma yarı ömrü 20 saatin üzerineçıkarılabilir.
Eliminasyon:Parasetamol
Emilim
: Parasetamol gastrointestinal sistemden kolayca emilir ve plazma pik konsantrasyonlarına uygulamadan 30 dakika ila 2 saat sonra ulaşılır.
Dağılım
: Normal terapötik konsantrasyonlarda plazma proteinlerine bağlanma oranı önemsizdir ancak konsantrasyonlarla birlikte yükselmektedir.
Biyotransformasyon:
Karaciğerde metabolize edilir ve glukuronid ve sülfat konjugatları olarak büyük ölçüde idrar ile atılır.
Parasetamolün doz aşımını takiben, karma fonksiyonlu oksidazlar ile karaciğerde çok düşük miktarlarda üretilen ve karaciğer glutatyonu ile konjugasyon yoluyla detoksifiye edilen bir minorhidroksile metabolit birikebilir ve karaciğer hasarına neden olabilir.
Eliminasyon:Kafein
Emilim
:
Kafein oral uygulamayı takiben tamamen ve hızla emilir. Açlık koşullarında pik plazma konsantrasyonlarına dozdan 5-90 dakika sonra ulaşılır.
Dağılım
:
Kafein tüm vücut sıvılarına dağılır. Kafeinin ortalama plazma proteinlerine bağlanma oranı %35'dir. 30 dakika içinde pik plazma konsantrasyonlarına ulaşılır. 5 mg/kg'lık oral dozdan sonra30-40 dakika içinde Cmaks'a ulaşılır. Kafeinin dağılım hacmi 0.5 l/kg'dır. Kafein plasentayıasabilir ve anne sütüne geçebilir.
Biyotransformasyon:
Presistemik metabolizmaya dair bir kanıt yoktur. Yetişkinlerde eliminasyon hemen hemen tamamen karaciğerde metabolizasyon yoluyladır. Kafeinin idrarla atılan ana metabolitleri 1-metilürik asit, l-metilksantin ve 5-asitilamin-6-amino-3metilurasil'dir.
Eliminasyon:
Yetişkinlerde eliminasyon hızında belirgin bireysel farklılıklar oluşur. Plazma eliminasyon yarı ömrü 1,9-12,2 saat arasında değişmekle birlikte ortalama 4,9 saattir.
Kafeinin yaklaşık tamamı oksidasyon, demetilasyon ve asetilasyon ile metabolize olur ve idrar ile atılır. En önemli metabolitleri 1-metilksantin, 7-metilksantin ve 1,7-dimetilksantindir(paraksantin). Minör metabolitler 1 metilürik asit ve 5-asetilamino-6-formilamino-3-metilurasildir(AMFU).
Kombinasyon
PANADOL MİGRESTOP üç etkin maddenin kombinasyonu olduğu için, her birinin miktarı düşüktür. Bu nedenle eliminasyon prosesinin doygunluğu ve buna bağlı artan yarı ömür vetoksisite riski söz konusu değildir.
Asetilsalisilik asit, parasetamol ve kafeinin sabit kombinasyonuna ilişkin farmakokinetik veriler, tek başına maddelerin her biri için veya her bir analjeziğin kafein ile kombinasyonu içinoluşturulan farmakokinetik profillerle uyumludur.
Asetilsalisilik asit, parasetamol ve kafein arasındaki kritik ilaç-ilaç etkileşimleri ya da bunların kombine kullanımları nedeniyle diğer tıbbi ürünlerle artan etkileşim riski bilinmemektedir.PANADOL MİGRESTOP'un farmakokinetiğine ilişkin bulgular beklendiği gibi olmuştur ve 3aktif madde arasında herhangi bir etkileşim gözlenmemiştir.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Asetilsalisilik asit
Kemirgen ve kemirgen olmayan türlerde asetilsalisilik asit için oral uygulamadaki akut toksisitesi (DL50) 920-4000 mg/kg'dır. Toksisitenin en önemli belirtileri hemoraji ve gastrik ülser olmuştur.Asetilsalisilik kullanan hayvanlarda yapılan klinik öncesi çalışmalar, gastrointestinal mukozaüzerindeki etkiler ve yüksek dozlarda böbrek hasarı dışında organ toksisitesi göstermemiştir.Asetilsalisilik asit ne mutajenik ne de kanserojendir. Salisilatların bazı hayvan türlerinde (örn. kalpve iskelet malformasyonları, orta hat kusurları) maternal olarak toksik dozlarda teratojenik etkileriolduğu bulunmuştur. Prenatal maruziyetten sonra yavrularda implantasyon bozukluğu,embriyotoksik ve fetotoksik etkiler ve öğrenme kapasitesinin bozulması raporları olmuştur.
Parasetamol
Parasetamol ile ilgili mevcut klinik olmayan veriler, parasetamolün teratojenik, mutajenik ve karsinojenik olmadığı göstermektedir. Kemirgen ve kemirgen olmayan türlerde oral uygulamadakiakut toksisitesi (DL50) 760-3900 mg/kg'dır. Toksisitenin en önemli belirtileri karaciğerlezyonlarıdır.
Klinik öncesi veriler, güvenlilik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenisite veya üreme toksisitesi ile ilgili konvansiyonel çalışmalara dayalı olarak terapötikolarak ilgili dozlarda insanlar için özel bir tehlike ortaya koymamaktadır. Doz aşımı ciddihepatotoksisiteye neden olabilir.
Kafein
Kemirgen ve kemirgen olmayan türlerde oral uygulamadaki akut toksisitesi (DL50) 155-2300 mg/kg'dır. Toksisitenin en önemli belirtileri santral sinir sistemi ve kardiyovaskülerdeğişikliklerdir. Klinik olmayan veriler kafeinin mutajenik ve karsinojenik olmadığınıgöstermektedir.
Klinik öncesi veriler, genotoksisite, karsinojenisite ve üreme toksisitesi çalışmalarına dayalı olarak insanlar için özel bir tehlike ortaya koymamaktadır. Yüksek maternal toksik doz seviyesinde,kafein hayvan çalışmalarında teratojenik etkiler de göstermiştir. KÜB'ün diğer ilgili bölümlerindehalihazırda dahil edilenlere ek olarak, reçeteyi yazan kişiyle ilgili klinik öncesi veriler yoktur.İnsanlarda hamilelik ve emzirme döneminde kullanım hakkında bilgi için bölüm 4.3 ve 4.6'yabakın.
6. FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Hidroksipropilselüloz, mikrokristalin selüloz, stearik asit, hipromelloz, titanyum dioksit (E171), propilen glikol, benzoik asit (E210), karnauba mumu.
6.2 Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3 Raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
24 tablet içeren PVC/PCTFE (Aklar)/PVC-Aluminyum folyoda, orijinal kutuda
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
GlaxoSmithKline Tüketici Sağlığı A.Ş.
Levent, Şişli / İSTANBUL Tel : 0 212 339 44 00Faks : 0 212 339 45 00
8. RUHSAT NUMARASI
2016/131
9. ILK RUHSAT TARTHT/RUHSAT YENILEME TARIHI
İlk ruhsat tarihi: 26.02.2016 Son ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENILENME TARIHI
Bu kısa ürün bilgisi ^ tarihinde onaylanmıştır.