KISA URUN BILGISI1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
TOPRAMOXİN 250 mg kapsül
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her kapsül, 250 mg amoksisiline eşdeğer 294,119 mg amoksisilin trihidrat (buzağı kaynaklı) içerir.
Yardımcı maddeler:
Tartrazin (E102) %0,1
Gün batımı sarısı FCF (E110) %0,42
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Kapsül
Kırmızı renkli 1 no.'lu kapsül içinde beyaz toz.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
TOPRAMOXİN 250 mg kapsül, duyarlı bakterilerin etken olduğu aşağıdaki enfeksiyonların tedavisinde endikedir:
• Akut bakteriyel sinüzit,
• Akut otitis media,
• Akut streptokokal tonsillit ve farenjit,
• Kronik bronşitin akut alevlenmesi
• Toplum kökenli pnömoni,
• Akut sistit,
• Hamilelikte asemptomatik bakteriüri,
• Akut pyelonefrit,
• Tifoid ve paratifoid ateş,
• Selülitin eşlik ettiği diş absesi
• Proteze bağlı eklem enfeksiyonları,
•
Helicobacter pylori
eradikasyonu,
• Lyme hastalığı.
T-' j1j•.-Tl U ¦ ¦ Bu belge
Yukarıdaki endikasyonlardan bazılarında tedaviye parenteral amoksisilin ile başlanması tercih edilebilir.
İlaca dirençli bakteri gelişiminin azaltılması ve TOPRAMOXİN'in ve diğer antibakteriyel ilaçların etkinliklerinin sürdürülebilmesi için TOPRAMOXİN sadece duyarlı olduğukanıtlanmış veya duyarlı olduğundan kuvvetle şüphe edilen bakterilerin neden olduğuenfeksiyonlarda kullanılmalıdır.
Kültür ve duyarlılık testleri bulunmakta ise, antibakteriyel tedavinin seçilmesinde ve değiştirilmesinde bu testlerin sonuçlarından yararlanılmalıdır. Bu tür verilerin bulunmamasıdurumunda, yerel epidemiyolojik ve duyarlılık paternleri ampirik tedavi seçimine katkıdabulunabilir.
Gerektiğinde uygun görülen cerrahi müdahaleler de uygulanmalıdır.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji
TOPRAMOXİN için doz hesaplanırken;
- Şüphe edilen patojenler ve bu patojenlerin antibiyotiklere karşı olan duyarlılığı,
- Enfeksiyon bölgesi ve enfeksiyonun şiddeti,
- Hastanın yaşı, ağırlığı ve böbrek fonksiyonları göz önüne alınmalıdır.
40 kg üzerindeki çocuklar ve erişkinlerde:
|
Endikasyon
|
Doz
|
Akut bakteriyel sinüzit
|
8 saatte bir 250 mg ila 500 mg veya 12 saatte bir 750 mg ila 1 g
Ciddi enfeksiyonlarda her 8 saatte bir 750 mg ila 1 g Akut sistit günde 2 kez 3 g ile bir gün tedaviedilebilir.
|
Gebelikteki asemptomatik bakteriüri
|
Akut piyelonefrit
|
Selülitin eşlik ettiği diş absesi
|
Akut sistit
|
Akut otitis media
Akut streptokokal tonsillit ve farenjit Kronik bronşitin akut alevlenmesi
|
Her 8 saatte bir 500 mg, 12 saatte bir 750 mg ila 1 g, Ciddi enfeksiyonlarda her 8 saatte bir 750 mg ila 1 g10 gün boyunca
|
Toplum kökenli pnömoni
|
Her 8 saatte bir 500 mg ila 1 g
|
Tifoid ve paratifoid ateş
|
Her 8 saatte bir 500 mg ila 2 g
|
Proteze bağlı eklem enfeksiyonu
|
Her 8 saatte bir 500 mg ila 1 g
|
Endokardit profilaksisi
|
İşlemden 30 ila 60 dakika önce oral tek doz 2 g
|
Helicobacter pylorieradikasyonu
|
7 gün boyunca bir proton pompa inhibitörü (örn omeprazol, lansoprazol) ve başka bir antibiyotik(örn. klaritromisin, metronidazol) ile beraberkombinasyon halinde günde 2 defa 750 mg ila 1 g
|
|
|
HU
| |
Erken dönem: 14 gün boyunca (10 ila 21 gün) her 8 saatte bir 500 mg ila 1 g bölünmüş dozlar halindeverilmek üzere günde maksimum 4 g Geç dönem(sistemik tutulum): 10 ila 30 gün boyunca her 8saatte bir 500 mg ila 2 g bölünmüş dozlar halindeverilmek üzere günde maksimum 6 g
40 kg altındaki çocuklarda:
|
Endikasyon
|
Doz
|
Akut bakteriyel sinüzit
|
Bölünmüş dozlar halinde 20 - 90 mg/kg/gün*
|
Akut otitis media
|
Toplum kökenli pnömoni
|
Akut sistit
|
Akut piyelonefrit
|
Selülitin eşlik ettiği diş absesi
|
Akut streptokokal tonsillit ve farenjit
|
Bölünmüş dozlar halinde 40 - 90 mg/kg/gün
|
Tifoid ve paratifoid ateş
|
3 eşit dozda verilmek üzere 100 mg/kg/gün
|
Endokardit profilaksisi
|
İşlemden 30 ila 60 dakika önce oral tek doz 50 mg/kg
|
Lyme hastalığı
|
Erken dönem: 10 ila 21 gün boyunca 3 eşit doza bölünerek 25 ila 50 mg/kg/gün
Geç dönem (sistemik tutulum): 10 ila 30 gün boyunca 3 eşit doza bölünerek 100 mg/kg/gün
|
*Günde 2 defa kullanım rejimi en yüksek c
|
ozlardaki uygulamalarda tercih edilmelidir.
|
|
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: |
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek yetmezliği:
Kreatinin klerensi (mL/dak)
40 kg üzerindeki çocuklar ve erişkinlerde
40 kg altındaki çocuklarda*
30'dan fazla
Doz ayarlaması gerekmez
Doz ayarlaması gerekmez
10 - 30
En fazla günde 2 kez 500 mg
Günde 2 kez verilmek üzere 15 mg/kg
(günde 2 kez maksimum 500 mg)
10'dan az
En fazla günde 500 mg
Günde 1 kez verilmek üzere 15 mg/kg
(maksimum 500 mg/gün)
*Çoeu hastada parenteraPtedavi^Srcihed^lit™"^*'" imzalanmıştır.
Hemodiyaliz uygulanan hastalarda
Dolaşımdaki amoksisilin hemodiyaliz ile uzaklaştırılabilir.
|
Hemodiyaliz
|
40 kg üzerindeki çocuklar ve erişkinleriçin doz
|
24 saatte bir 500 mg Hemodiyaliz öncesinde 500 mg'lık ek bir doz verilmelidir. Dolaşımdaki ilaç seviyelerinisağlayabilmek için hemodiyaliz sonrasında ayrı bir 500mg'lık ek doz verilmelidir.
|
40 kg altındaki çocuklar
|
Günde 1 kez verilmek üzere 15 mg/kg (maksimum 500 mg) Hemodiyaliz öncesinde ek olarak 15 mg/kg uygulama yapılır.Dolaşımdaki ilaç seviyelerini sağlayabilmek için hemodiyalizsonrasında ayrı bir 15 mg/kg uygulama yapılır.
|
Periton diyalizi uygulanan hastalarda
Amoksisilin için en yüksek doz 500 mg/gündür.
Karaciğer yetmezliği:
Doz dikkatle seçilmeli ve karaciğer fonksiyonları periyodik aralıklarla izlenmelidir (Detaylı bilgi için 4.4 ve 4.8 bölümlerine bakınız).
Pediyatrik popülasyon:
Yukarıdaki şemada çocuklar için önerilen dozaj, vücut ağırlığı 40 kg'ın altında olanlar için uygundur.
Vücut ağırlığı 40 kg ve üzerinde olan çocuklara erişkin dozları uygulanmalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Genç ve yaşlı hastalar arasında bir yanıt farklılığı olmadığı görülmüştür. Ancak, yaşlı hastalarda böbrek fonksiyonlarında azalma olabileceği için bu açıdan daha hassas olunması gerekliliğiunutulmamalıdır. Doz seçimi dikkatli yapılmalı ve böbrek fonksiyonları izlenmelidir.
Uygulama şekli
TOPRAMOXİN oral kullanım içindir.
TOPRAMOXİN'in absorpsiyonu yiyecekler ile bozulmamaktadır.
Tedavi, intravenöz formülasyonun doz önerilerine göre parenteral olarak başlanabilir ve daha sonra oral preparat ile tedaviye devam edilebilir. Kapsül açılmadan, su ile yutulmalıdır.
4.3 Kontrendikasyonlar
TOPRAMOXİN, amoksisiline, içerdiği yardımcı maddelerden herhangi birine ve penisiline alerjisi olanlarda kontrendikedir.
Başka bir beta-laktam antibiyotiğe (örn. sefalosporin, karbapenem veya monobaktam) karşı
Bu*belge, güvenil elektronik imza ile imzalanmıştır
Belge DtşiddetR'aHii âşırissuyabMfkveaftsıyoftu (ö^n^ Anafuskgitöykösti ^oianlardaukut^^affitmamalidfrys
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Aşırı duyarlılık reaksiyonları
Penisilin tedavisindeki hastalarda ciddi bazen öldürücü aşırı duyarlılık reaksiyonları (anaflaktoid ve şiddetli kütanöz reaksiyonlar dahil) rapor edilmiştir. Aşırı duyarlılıkreaksiyonları miyokard enfarktüsü ile sonuçlanabilecek ciddi bir alerjik reaksiyon olanKounis sendromuna da ilerleyebilir (bknz. Bölüm 4.8). Bu reaksiyonların geçmişindepenisiline aşırı duyarlılık hikayesi olan ve atopik bireylerde görülmesi daha olasıdır. Butip reaksiyonlar özellikle birçok alerjene duyarlılığı olan kişilerde ve parenteraluygulamada, oral uygulamaya göre daha sık görülmüştür. Penisilin tedavisinebaşlamadan önce penisilin, sefalosporin ve diğer alerjenlere karşı önceden aşırıduyarlılık reaksiyonu olup olmadığı iyice soruşturulmalıdır. Bir alerjik reaksiyonmeydana gelirse amoksisilin tedavisi bırakılmalı ve uygun alternatif tedavibaşlatılmalıdır. Ciddi anafilaktik reaksiyonların adrenalin ile acil tedavisi şarttır.Endikasyona göre oksijen, intravenöz steroidler uygulanmalı ve hava yolunun açıktutulması sağlanmalıdır. Gerekirse entübasyon uygulanmalıdır.
Sefalosporin grubu antibiyotiklere karşı aşırı duyarlılığı bildirilen hastalarda penisilinlere karşı da çapraz alerji bildirilebilir.
İlaç kaynaklı enterokolit sendromu (DIES), daha çok amoksisilin alan çocuklarda raporlanmıştır (bkz. Bölüm 4.8). DIES, alerjik cilt ve solunum semptomlarının yokluğunda, uzun sürelikusmanın (ilaç <alım> <uygulama> <kullanım>'dan 1-4 saat sonra) önde gelen semptomuolduğu alerjik bir reaksiyondur. Diğer başka semptomlar, Diğer semptomları; karın ağrısı,diyare, hipotansiyon veya nötrofilik lökositozdurdur. Şoka kadar ilerleyen şiddetli vakalargörülmüştür.
Duyarlı olmayan mikroorganizmalar
Patojenin amoksisiline karşı daha önceden duyarlı olduğunun bilinmediği ve belgelenmediği veya amoksisilin tedavisinin uygun olma ihtimali yüksek olmadığı sürece, amoksisilin bazıenfeksiyon türlerinin tedavisi için uygun değildir. Bu durum özellikle ciddi kulak burun boğazenfeksiyonu veya idrar yolu enfeksiyonu olan hastaların tedavi seçiminde önemlidir.
Konvülziyonlar
Böbrek fonksiyonları bozuk olan hastalarda veya predispozan faktörleri olan hastalarda (konvülziyon öyküsü, tedavi edilen epilepsi veya meningeal bozukluk gibi) veya yüksek dozamoksisilin alan hastalarda konvülziyonlar olabilir (bkz. Bölüm 4.8).
Böbrek fonksiyon bozukluğu
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda amoksisilin atılımı azalacağından bozukluğun derecesine göre günlük toplam dozun azaltılması gerekebilir (bkz. Bölüm 4.2).
Deri reaksiyonları
Tedavi başlangıcında, püstüller ile birlikte,, ateşli, yaygın eritem görülmesi akut generalize
Belge ekzantematöz püstülozisi
' ^^ Bu Delge, güvemi eleKtroniK imza ire mızal^mıştır.^^
semptomu ®l§bTl^p(bkgi:Bölümvâı8)y(Bu.rıeaksd-y©Blflrın
ortaya çıkması TOPRAMOXİN tedavisinin kesilmesini gerektirir ve sonraki amoksisilin uygulamaları kontrendikedir.
Amoksisilin kullammım takiben görülen kızamık benzeri döküntü enfeksiyöz mononükleoz ile ilişkili bulunduğundan, eğer enfeksiyöz mononükleoza ilişkin bir şüphe var ise TOPRAMOXİNtedavisinden kaçınılmalıdır.
Lenfoblastik lösemili ve muhtemelen HIV enfeksiyonu olan hastalar özellikle amoksisilin kullanımı ile eritemli döküntüler geliştirmeye eğilimlidir. Deri döküntüsü meydana gelirseamoksisilin tedavisi kesilmelidir.
Jarisch-Herxheimer reaksiyonu
Lyme hastalığının amoksisilin ile tedavisinden sonra Jarisch-Herxheimer reaksiyonu görülmüştür (bkz. Bölüm 4.8). Bu, amoksisilinin Lyme hastalığının bakteriyel etkeni ve birspiroket olan
Borrelia burgdorferi
üzerindeki direk bakterisidal etkisinden kaynaklanmaktadır.Bu durumun, Lyme hastalığının antibiyotik ile tedavisi sırasında yaygın ve genellikle kendikendini sınırlayan bir sonucu olduğu konusunda hastalara bilgi verilmelidir.
Duyarlı olmayan mikroorganizmaların çoğalması
Uzun süreli kullanımı duyarlı olmayan mikroorganizmalarda aşırı büyümeye neden olabilir (süperenfeksiyon).
Neredeyse tüm antibakteriyel ajanlarla, şiddeti hafiften yaşamı tehdit edene kadar değişebilen antibiyotikle ilişkili kolit bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Bu nedenle, herhangi bir antibiyotikuygulaması sırasında veya sonrasında ishal olan hastalarda bu teşhisi dikkate almak önemlidir.
Antibiyotikle ilişkili kolit meydana gelirse, amoksisilin derhal kesilmeli, bir doktora danışılmalı ve uygun bir tedavi başlatılmalıdır. Böyle bir durumda anti-peristaltik etkili tıbbi ürünlerinkullanımı kontrendikedir.
Uzun süreli tedavi
Uzun süreli tedavilerde renal, hepatik ve hematopoetik fonksiyonlarda dahil olmak üzere organ ve sistemler periyodik olarak değerlendirilmelidir. Karaciğer enzim seviyelerinde artış ve kansayımlarında değişiklikler bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8).
Antikoagülanlar
Amoksisilin kullanan hastalarda seyrek olarak protrombin zamanında uzama bildirilmiştir. Eş zamanlı antikoagülan kullanan hastalarda uygun takipler yapılmalıdır. Arzu edilen seviyelerinkorunabilmesi için oral antikoagülanlarda doz ayarlamasının yapılması gerekebilir (bkz. Bölüm
4.5 ve 4.8).
Kristalüri
Çıkan idrar miktarı azalmış hastalarda, özellikle parenteral tedavide çok seyrek olarak kristalüri (akut böbrek hasarı dahil) görülmüştür. Yüksek doz amoksisilin tedavisi sırasında, amoksisilinkristalürisi olasılığını azaltmak için uygun miktarda sıvı alınması ve idrar miktarınındüzenlenmesi tavsiye edilir. Mesane katateri bulunan hastalarda, kataterin açıklığı düzenliolarak kontrol edilmelidir (bkz., Bölüm- 48 ve, 4.9). , .,
^Bu belge, güvenli elektronik ımzd ile imzalanmıştır.
Laboratuvar testleri ile etkileşim
Kan ve idrarda yüksek amoksisilin seviyeleri bazı laboratuvar testlerini etkileyebilir. Amoksisilinin yüksek idrar konsantrasyonları nedeniyle bazı kimyasal metodlar ile yanlışpozitif sonuçlar çıkabilmektedir.
Amoksisilin tedavisi süresince idrarda glukoz taraması yapılırken enzimatik glukoz oksidaz metotları kullanılmalıdır.
Amoksisilin varlığı gebe kadınlardaki estriol tetkik sonuçlarını etkileyebilir.
TOPRAMOXİN, tartrazin ve gün batımı sarısı içerdiğinden dolayı, alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Bakteriostatik antibiyotikler olan kloramfenikol, makrolidler, sulfonamidler ve tetrasiklinler penisilinlerin bakterisidal aktivitesini engelleyebilirler. Bu etkileşim
in vitro
olarak belirlenmiş,ancak klinik önemi tam olarak gösterilememiştir.
Metotreksat
Penisilinler metotreksatın atılımını azaltabilir, bu durum toksisitede potansiyelinde bir artışa neden olabilir.
Probenisid
Probenisid ile birlikte kullanım önerilmemektedir. Probenisid amoksisilinin renal tübüler sekresyonunu azaltabilir. Probenisid ile birlikte kullanım, amoksisilinin kan seviyelerinin artışıve kan da bulunma süresinin uzamasıyla sonuçlanabilir.
Diğer antibiyotikler gibi TOPRAMOXİN de barsak florasını etkileyerek daha az östrojen emilimine yol açabilir ve oral östrojen/progesteron kontraseptiflerinin etkinliğini azaltabilir.
Allopurinol ile birlikte kullanımı alerjik deri reaksiyonları riskini artırır.
Oral antikoagülanlar ile penisilin grubu antibiyotikler herhangi bir etkileşim bildirilmeksizin pratikte birlikte yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak literatürde amoksisilin ile birlikteasenokumarol veya varfarin reçetelenmiş hastalarda INR'de (International Normalized Ratio)artış bildirilen olgular bulunmaktadır. Eğer eşzamanlı kullanım gerekli ise, tedaviye amoksisilineklenmesi veya çıkarılması ile birlikte protrombin zamanı ve INR dikkatle takip edilmelidir.Oral antikoagülan dozlarının ayarlanması gerekebilir (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8).
Penisilinler metotreksatın atılımını azaltarak olası toksisite riskini artırabilirler. Antibiyotikler oral tifo aşısını inaktive eder.
Laboratuvar testi etkileşimleri
Amoksisilin idrarda yüksek konsantrasyonlara eriştiğinden, glukoz testlerinde yanlış pozitif sonuçlar alınabilir. Bu nedenle idrarda glukozun enzimatik glukoz oksidasyonuna dayanıklıtestler ile aranması uygundur.
Hamilelerde kullanımı sırasında total konjuge östriol, östriol glukronid, konjuge östron ve östrodiol düzeylerinde geçici azalmalar görülebilir.
Özel popülasyonlara iliŞkift ekbiJgjJlSÇlektronik İmza ile imzalanmıştır.
Belge D(Etkİleşim çaltşmfflsısyiptlmamCşiİ^roVeflijbu^nmamaktaidkr? Adresi:https://www.turldye.gov.tr/saglik-titck-ebys
HU
| |
Pediyatrik popülasyon:
Etkileşim çalışması yapılmamıştır. Yukarıda verilen bilgiler pediyatrik popülasyon için geçerlidir.
Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar /Doğum kontrolü/Kontrasepsiyon
Östrojen/progesteron içeren oral kontraseptiflerin etkisinde azalma meydana getirebileceğinden tedavi sırasında diğer etkili kontrol yöntemlerinin kullanılması da önerilebilir. (bkz. Bölüm 4.5).
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunugöstermemektedir. Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Fareler ve sıçanlarla yapılan çalışmalarda, insanlarda kullanılan dozun 10 kat yüksek dozlarıyla bile herhangi bir teratojenik etki saptanmamıştır. Gebe kadınlarda yapılmış yeterli ve iyikontrollü çalışmalar yoktur. Hayvanlardaki üreme çalışmaları her zaman insanlardaki cevabıtam olarak yansıtmayacağından gebelikte ancak açıkça gerekliyse kullanılmalıdır.
Oral ampisilin sınıfı antibiyotikler doğum sırasında zayıf emilirler. Kobay çalışmalarında ampisilinin i.v. kullanımının uterus tonusunda hafif bir azalmaya neden olduğu vekontraksiyonların sıklığını azalttığı, ancak kontraksiyonların gücünü ve süresini hafifçeartırdığı gözlenmiştir. Amoksisilinin insanlarda doğum sırasında ani veya gecikmiş istenmeyenetkilere neden olup olmadığı veya forseps ya da diğer obstetrik girişim olasılığını ya da yenidoğanın resüsitasyon gereksinimini artırıp artırmadığı bilinmemektedir.
Laktasyon dönemi
Amoksisilin düşük miktarlarda anne sütüne geçtiğinden sensitizasyon olasılığı göz önüne alınmalıdır. Bir sonuç olarak, emzirilen bebekte ishal ve mukozal dokuda mantar enfeksiyonlarıgelişebilir, bu durumda emzirme durdurulmalıdır. Emziren annelerde kullanıldığında dikkatliolunmalıdır.
Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da TOPRAMOXİN tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/ tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken,emzirmenin çocuk açısından faydası ve TOPRAMOXİN tedavisinin emziren anne açısındanfaydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Hayvan çalışmalarında fertilite üzerinde olumsuz bir etkisi saptanmamıştır. İnsanlar üzerinde yeterli klinik çalışma bulunmamaktadır.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma becerisi üzerindeki etkilerini gösteren hiçbir çalışma yapılmamıştır. Ancak araç ve makine kullanımım etkileyebilecek istenmeyen etkiler (alerjik reaksiyonlar, başdönmesi, konvülziyon gibi) gelişebilir (bkz. Bölüm 4.8).
4.8 İstenmeyen etkiler
Klinik denemeler ve pazarlama sonrası görülen gözlemlenen istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre sıralanmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100, <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000, <1/100); seyrek (>1/10.000, <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahminedilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok seyrek: Mukokütanöz kandidiyazis
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Hemolitik anemi, geri dönüşümlü trombositopeni, geri dönüşümlü lökopeni
(şiddetli nötropeni veya agranülositozis), kanama zamanı ve protrombin zamanında uzama (bkz. Bölüm 4.5)
Bilinmiyor: Anemi, trombositopenik purpura, eozinofili ve agranülositoz bildirilmiştir. İlacın kesilmesi ile düzelen bu belirtilerin aşırı duyarlılık reaksiyonuna bağlı olabileceğidüşünülmektedir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Anaflaksi, anjiyonörotik ödem serum hastalığı ve aşırı duyarlılık vasküliti gibi ciddi alerjik reaksiyonlar (bkz. Bölüm 4.4)
Bilinmiyor: Jarich-Herxheimer reaksiyonu (bkz. Bölüm 4.4)
Herhangi bir aşırı duyarlılık reaksiyonu geliştiğinde tedavi durdurulmalıdır (ayrıca bkz. Deri ve deri altı doku hastalıkları)
Sinir sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Hiperkinezi, baş dönmesi, konvülziyonlar. Konvülziyonlar, böbrek yetmezliği olan veya yüksek doz alan hastalarda görülebilir (bkz. Bölüm 4.4)
Bilinmiyor: Aseptik menenjit
Kalp hastalıkları
Bilinmiyor: Kounis sendromu
Gastrointestinal hastalıklar
Klinik çalışma verileri
Yaygın*: Bulantı, diyareYaygın olmayan: Kusma
Bilinmiyor: İlaç kaynaklı enterokolıt sendromu (DlEb)
91U
Pazarlama sonrası verileri
Çok seyrek: Antibiyotiğe bağlı kolit (psödomembranöz kolit ve hemorajik kolit dahil. Bkz Bölüm 4.4), Dilde siyah tüylü görünüm
Hepatobilier hastalıklar
Çok seyrek: Hepatit ve kolestatik sarılık,
ALT ve/veya AST düzeylerinde orta dereceli artış ALT ve/veya AST'deki artışın önemi belirsizdir.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Klinik çalışma verileri
Yaygın*: Deri döküntüsüYaygın olmayan: Ürtiker ve kaşıntıBilinmiyor: Lineer Ig A hastalığı
Pazarlama sonrası verileri
Çok seyrek: Eritema multiforme, Stevens-Johnson Sendromu, toksik epidermal nekrolizis, bülloz ve eksfolyatif dermatit, akut jeneralize ekzantematöz püstüloz (AGEP) (bkz. Bölüm 4.4)ve eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu (DRESS) gibi derireaksiyonları (ayrıca bkz. Bağışıklık sistemi hastalıkları)
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Çok seyrek: İnterstisyel nefrit, kristalüri (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.9)
*
Bu advers etkilerin insidansı, amoksisilin alan yaklaşık 6000 yetişkin ve pediyatrik hastayı kapsayan klinik çalışmalardan elde edilmiştir.
Bilinmiyor: Kristalüri (akut böbrek hasarı dahil)
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirilmesi gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımı belirtileri
Gastrointestinal sistem semptomları (bulantı, kusma ve diyare gibi) ve sıvı- elektrolit dengesizlikleri belirgin olabilir.
Az sayıda hastada oligürik böbrek yetmezliği ile sonlanan interstisyel nefrit ve kristalüri bildirilmiştir. İlacın kesilmesi ile geriye dönmüştür.
Bazı vakalarda böbrek yetmezliğine yol açan amoksisilin kristalürisi görülmüştür (bknz. Bölüm 4.4)
Konvülziyonlar, yüksek doz kullananlarda ve böbrek fonksiyonları zayıflamış olan hastalarda
gözlenebilir (bkz. Bölüm 4^^ veg4,.8^nl i elektronik imza ile imzalanmıştır.
İntoksikasyon tedavisi
Doz aşımı durumunda, semptomatik ve destekleyici tedavi yapılmalıdır. Kısa bir süre içinde fark edilirse ve herhangi bir kontrendikasyon mevcut değil ise hasta kusturulabilir veya midesiyıkanabilir.
Gastrointestinal semptomlar sıvı-elektrolit dengesine dikkat edilerek semptomatik olarak tedavi edilebilir.
Amoksisilin hemodiyaliz uzaklaştırılabilir.
5. FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Beta laktam antibiyotikler, geniş spektrumlu penisilinler ATC kodu: J01CA04
Etki mekanizması:
Amoksisilin, bakteri hücre duvarının önemli bir yapısal parçası olan bakteriyel peptidoglikanın biyosentez yolağında yer alan bir veya birden çok enzimi (PBP, penisilin bağlayan proteinler)inhibe eden yarı sentetik bir penisilindir (beta-laktam antibiyotik). Peptidoglikan sentezinhibisyonu genellikle hücre lizisi ve ölümle sonuçlanan hücre duvarının zayıflamasına nedenolur.
Amoksisilin, dirençli bakteriler tarafından üretilen beta-laktamazlar tarafından parçalanmaya duyarlı olduğundan tek başına kullanıldığında etki spektrumu beta-laktamaz üretenorganizmaları içermez.
Farmakodinamik/Farmakokinetik ilişkisi Amoksisilin etkililiğinin en önemli belirleyicisi minimum inhibitör konsantrasyon (MİK) üzerinde geçirilen süredir (T>MİK).
Direnç mekanizması
Amoksisiline karşı en önemli direnç mekanizmaları şunlardır,
• Bakteriyel beta-laktamazlar tarafından inaktivasyon
• Antibiyotiğin hedefine olan affinitesinin azalmasına neden olan PBP değişimi
Bakterinin geçirmezliği ya da efluks pompa mekanizması özellikle Gram negatif bakterilerde bakteriyel dirence neden olabilir veya direnci arttırabilir.
Sınır değerleri
Avrupa Antibiyotik Duyarlılık Testleri Komitesi'nin (EUCAST) amoksisilin için MİK sınır
değerleri (breakpoints) şöyledir (5. versiyon);
Organizma |
MİK sınır değerleri (m |
g/L) |
|
Duyarlı (S) < |
Dirençli (R) > |
Enterobacteriaceae
|
81
|
8
|
Staphylococcustürleri.
|
Not2
|
Not2
|
Enterococcustürleri3
|
4
|
8
|
A, B, C ve G grubu streptokok
|
Not4
|
Not5
|
Viridans grubu streptokok bu belge, güve
|
ılû,5tronik imza ile imzalanmıştır.
|
2
|
'°^ae^oph/ius'/n^ıuenıaeQ3NRRG83M0Fya
|
C12EW56 BELGE TAKIP ADRESI |
ht26: //www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
|
Direnç prevalansı coğrafi olarak ve bazı türlerde zamanla değişebilmektedir. Özellikle şiddetli enfeksiyonların tedavisi sırasında yerel direnç bilgisi gerekmektedir. Ajanın yararlılığının enazından bazı enfeksiyon tipleri için şüpheli olduğu yerel direnç prevalansları durumunda uzmangörüşüne başvurulmalıdır.
Mikroorganizmaların amoksisiline karşıin vitroduyarlılığı
Yaygın olarak duyarlı türler
Gram-pozitif aeroblar:
Enterococcus faecalis
Beta-hemolitik streptokoklar (Gruplar A, B, C ve G)Listeria monocytogenes
Kazanılmış direncin problem olabileceği türler
Gram-negatif aeroblar:
Belge I loğrul.
Escherichia coli Haemophilus influenzaeHelicobacter pyloriProteus mirabilisSalmonella typhi
M^^axella catar-rhalis
Not7
Not7
0,125
Neisseria meningitidis
1
Clostridium diffıcile"^pozitif anaeroblar,
_
4
8
Gram negatif anaeroblar8
0,5
2
Helicobacter pylori
0,1259
0,1259
1
Pasteurella multocida
1
bağımsızların sınır
8
2
1 Vahşi tipte Enterobacteriaceae aminopenisilinlere duyarlıdır. Bazı ülkeler vahşi tipte
E. coliP. mirabilis
izolatlarını orta derecede duyarlı olarak sınıflamayı tercih eder. Böyle birdurumda MİK sınır değeri S <0,5 mg/L kullanılmalıdır.
2 Stafilokokların çoğu amoksisiline karşı dayanıklı olan penisilinaz üretir. Birkaç istisnadışında metisiline dirençli izolatlar tüm beta-laktam ajanlara karşı dirençlidir.
3 Amoksisiline karşı duyarlılık ampisilinden yola çıkılarak bulunabilir.
4 A, B, C ve G grubu streptokokların penisilinlere duyarlılığı benzilpenisilin duyarlılığındanyola çıkılarak bulunmuştur.
5
Meningitidis
izolatları dışındakiler için sınır değerdir. Ampisiline karşı orta dereceli duyarlı
olarak sınıflandırılan izolatlarda oral yoldan amoksisilin kullanımından kaçınılmalıdır.
Duyarlılık ampisilinin MİK değerlerinden yola çıkılarak bulunmuştur.
_
6 Sınır değerler intravenöz uygulamalara dayanmaktadır. Beta-laktamaz pozitif izolatlardirençli kabul edilmelidir.
7 Beta laktamaz üretenler dirençli kabul edilmelidir.
8 Amoksisiline karşı duyarlılık benzilpenisilinden yola çıkılarak bulunabilir.
9 Sınır değerler, vahşi tipte izolatları düşük duyarlılıktaki tiplerden ayırt etmeye yarayan
epidemiyolojik cut-off değerlerine (ECOFFs, epidemiological cut-off values) dayanmaktadır. 10 Türlerle ilişkili olmayan sınır değerleri en az günde 0,5 g x 3 veya 4 dozluk (1,5 ila 2
g/gün) uygulamaya dayalıdır.
_
^aımonella paratypnı5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Amoksisilin, fizyolojik pH'da sulu çözelti içerisinde tümüyle çözünür. Oral yolla uygulandığında hızlı ve iyi absorbe olur. Oral uygulama ile amoksisilin yaklaşık %70'i emilir.Pik plazma konsantrasyonuna kadar geçen süre (Tmaks) yaklaşık bir saattir.
Sağlıklı gönüllülere aç karnına günde 3 defa 250 mg amoksisilinin uygulandığı bir çalışmanın farmakokinetik sonuçları aşağıda verilmektedir.
Paste^^ella m-altocida
Gram-pozitif aeroblar:
Koagülaz negatif
staphylococcas Staphylococcas aareas^ Streptococcas pneamoniae
Viridans grubu streptokok
_
Gram-pozitif anaeroblar:Clostridiam
türleri
Gram-negatif anaeroblar:Fasobacteriam
türleri
Diğer:
Borrelia burgdorferi
Doğal olarak dirençli organizmalart
Gram-pozitif aeroblar:Enterococcus faeciumt
Gram-negatif aeroblar:AcinetobacterEnterobacterKlebsiellaPseudomonas
türleri
Gram-negatif anaeroblar:
Bacteroidestürleri(Bacteroides fragilis'inbirçok suşu dirençlidir).
Diğer:
ChlamydiaMycoplasmaLegionellatürleri
t Kazanılmış direnç mekanizması yokluğunda doğal olarak orta derece duyarlıdır.
£ Penisilinaz ürettiği için S. aureus amoksisiline dirençlidir. Ayrıca bütün metisiline dirençli
stafilokoklar amoksisiline dirençlidir.
_
Cmaks
|
Tmaks *
|
EAA (0-24s)
|
T %
|
(^g/mL). __________________
|
(s) Bu belge, güvenli elektronik i
|
"(üg.>s/mL)'şt“'-
|
(s) ....... . .
|
i >021Uldllld 1*^0CIU. İZ. W r>U!!5111 JWJİV
3,3 ± 1,12
|
i'u^j^ı^|.'j^n^vıui'ydKi uz. w rıu
|
JJel 2e laKiD Aclresi!lıttps!//wwv
26,7 ± 4,56
|
.tui'kıye.gov.ti'/saslık-tıtck-ebys
1,76 ±0,55 _
|
* Ortanca (dağılım aralığı)
250 ila 3000 mg aralığında biyoyararlanım doz ile doğrusaldır (Cmaks ve EAA üzerinden ölçülmüştür). Emilim eş zamanlı yiyecek alımından etkilenmemektedir. Amoksisilinineliminasyonu için hemodiyaliz kullanılabilir.
Dağılım:
Toplam plazma amoksisilininin yaklaşık %18'i proteine bağlıdır ve görünür dağılım hacmi 0,3 ila 0,4 L/kg civarındadır.
İntravenöz uygulamayı takiben amoksisilin, safra kesesi, abdominal doku, deri, yağ, kas dokusu, sinovial ve peritoneal sıvılar, safra ve iltihap içerisinde bulunmuştur. Amoksisilin beyinomurilik sıvısına dağılımı yeterli değildir.
Hayvan çalışmalarında, ilaçtan kaynaklanan materyallerle önemli doku tutulumuna ilişkin kanıt yoktur. Amoksisilin, birçok penisilin gibi, anne sütünde tespit edilebilir (bkz. Bölüm 4.6).Amoksisilinin plasentayı geçtiği gösterilmiştir (bkz. Bölüm 4.6).
Biyotransformasyon:
Amoksisilin, kısmen idrarla, başlangıç dozunun yaklaşık %10-25'i oranında inaktif penisiloik asit şeklinde atılır.
Eliminasyon:
Amoksisilinin başlıca eliminasyon yolu böbreklerdir.
Amoksisilinin ortalama eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık bir saattir ve ortalama total klerensi sağlıklı kişilerde yaklaşık 25 L/saattir. Amoksisilinin 250 mg veya 500 mg'lık tek dozuygulanmasından sonraki ilk 6 saat süresince yaklaşık %60-70'i değişmeden idrarlaatılmaktadır. Çeşitli çalışmalarda, amoksisilinin 24 saatlik bir periyotta idrarla atılımının %5085olduğu bulunmuştur.
Eşzamanlı probenesid kullanımı amoksisilinin atılımını geciktirmektedir (bkz. Bölüm 4.5).
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum
:
Amoksisilin dozunun ikiye katlanması, yaklaşık olarak serum düzeylerinde de iki kat artış meydana getirir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Böbrek işlevinin azalmasıyla doğru orantılı olarak amoksisilinin toplam serum klerensi de azalır (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz dikkatle belirlenmeli ve karaciğer işlevleri düzenli aralıklarla izlenmelidir.
Yaş:
Amoksisilinin eliminasyon yarılanma ömrü 3 aylıktan 2 yaşına kadar olan çocuklarda ve daha büyük çocuklarda ve erişkinlerde aynıdır. Böbrek eliminasyon süreçlerinin henüzolgunlaşmamış olması sebebi ile, çok küçük çocuklarda (preterm yenidoğanlar da dahil olmaküzere) yaşamlarının ilk haftasında günde iki kez uygulamadan daha sık uygulama
yapılmamalıdır. Yaşlı hastalarda böbrek işlevlerinde azalma olasılığı daha fazla olduğundan, doz seçiminde dikkatli olunmalıdır ve böbrek işlevinin izlenmesi yararlı olabilir.
Cinsiyet:
Sağlıklı erkek ve kadınlara oral yoldan amoksisilin uygulanmasından sonra cinsiyetin amoksisilin farmakokinetikleri üzerinde önemli bir etkisi görülmemiştir.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik dışı veriler, insanlarda güvenlilik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, üreme ve gelişim toksisitesine dayanan özel bir tehlike olmadığını göstermektedir.
Amoksisilin ile karsinojenite çalışmaları yapılmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Magnezyum stearat Talk
Mısır nişastası EritrosinTartrazin (E102)
İndigotin
Titanyum dioksit
Gün batımı sarısı (E110)
6.2 Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3 Raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, 16 kapsül içeren Al/PVC blister ambalajlarda, kullanma talimatı ile birlikte sunulmaktadır.
6.6 Tıbbi ürünlerden arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Toprak İlaç ve Kimyevi Mad. San. Ve Tic. A.Ş.
Hobyar Mah. Ankara Cad. Hoşağası İşhanı No: 31/516 Fatih/İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
169/64
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
23.06.1994
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
../../^.