Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

B-air 100 Mcg / 6 Mcg İnhalasyon Tozu, Sert Kapsül Kısa Ürün Bilgisi

KISA URUN BILGISI

1- BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

B-AİR 100 mcg / 6 mcg İnhalasyon Tozu, Sert Kapsül

2- KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin maddeler:

Her bir inhalasyon için toz içeren kapsül;

Beklometazon dipropiyonat (BDP).................100 mcg

Formoterol fumarat (dihidrat olarak)...................6 mcg içerir.

Yardımcı madde:

Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.

3- FARMASÖTİK FORM

İnhalasyon İçin Toz İçeren Kapsül.

4- KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1 Terapötik endikasyonlar

Uzun etkili beta

2

-agonisti+inhale kortikosteroid kombinasyonları ile tedavilerde olduğu üzere B-AİR, astım semptomlarının düzeltilmesi ve kontrol altına alınması amacıylakullanılır. Astım hastalığının basamaklı tedavisinde 3. basamaktan itibaren verilir. Orta veağır KOAH olgularında semptomları ve atak sıklığını azaltır.

4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji:

B-AİR inhalasyon yoluyla kullanım içindir.

B-AİR astımın başlangıç tedavisi yönetimine yönelik değildir. B-AİR'ın içerdiği bileşenlerin dozları farklı olduğu için ilaç, hastalığın şiddetine göre ayarlanmalıdır. Bu yalnızca fiks dozkombinasyon ilaçları ile tedaviye başlandığı zaman değil aynı zamanda, doz ayarlamasınınyapıldığı durumda da dikkate alınmalıdır. Eğer bir hastada kombinasyon inhalerde mevcutolan kombinasyon dozlarından daha farklı bir doz kombinasyonu gerekirse, farklıinhalerlerdeki uygun beta

2

-agonist ve/veya kortikosteroid dozları reçete edilmelidir.

B-AİR içerisindeki beklometazon dipropiyonat mikronize edilmiş partikül boyutu dağılımı ile tanımlanmaktadır ve bu mikronize edilmiş partikül boyutu dağılımına sahip olmayanbeklometazon dipropiyonata göre daha güçlü etki göstermektedir. Bu nedenle, B-AİR içingünlük uygulanan beklometazon dipropiyonat miktarı, mikronize edilmemiş beklometazondipropiyonatın günlük toplam miktarından düşük olmalıdır.

Uygulama sıklığı ve süresi:

Astım tedavisinde B-AİR;

18 yaştan itibaren yetişkinler ve yaşlılarda;

1) Astım belirtilerini düzeltmek ve kontrol altına almak amacı ile “olağan doz” uygulaması;

Astım semptomlarının şiddetine göre olağan doz günde iki kez bir kapsüldür (sabah 1, akşam 1 inhalasyon) . Maksimum günlük doz 4 kapsüldür.

2) Astım belirtilerinin aniden kötüleşmesinde “rahatlatıcı” amaçla ve astım kontrolünüamaçlayan düzenli tedavide;

Hastalar, ihtiyaç halinde semptomların giderilmesine yönelik, ilave olarak 1 inhalasyon almalıdırlar. Birkaç dakika sonar semptomlar devam ederse ilave bir doz dahauygulanmalıdır. “Rahatlatıcı” amaçla günde 6 kapsül'den fazla doz alınmamalıdır.

Hastalara, asemptomatik olduklarında dahi düzenli olarak önerilen dozdaki B-AİR'ı kullanmaları tavsiye edilmelidir.

Rahatlatıcı inhalasyonları günlük olarak sık kullanan hastalara mutlaka tıbbi yardım almaları önerilmelidir. Bu hastalar tekrar değerlendirilmeli ve idame tedavileri tekrargözden geçirilmelidir.

Hastalara, inhaler tedavilerde oluşabilen “paradoksal bronkospazm” a karşı kısa etkili “rahatlatıcı” bronkodilatörlerini yanlarında bulundurmaları tavsiye edilmelidir.

KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) tedavisinde B-AİR;

18 yaştan itibaren yetişkin ve yaşlılarda B-AİR, günde iki kez 2'şer kapsül, toplam 4 kapsül uygulanır.

B-AİR'ın maksimum günlük dozu 8 kapsül'dür.

Uygulama şekli:

İlacın uygun kullanılması için, hastaya zaman zaman bir doktor veya başka sağlık personeli tarafından inhalerin nasıl kullanılacağı gösterilmelidir.

Dozajın uygun bir şekilde devam etmesi için hastalar düzenli olarak bir doktor tarafından değerlendirilmeli ve sadece tıbbi öneriye göre değiştirilmelidir. Tedavi dozu, semptomlarınetkili biçimde kontrol altına alındığı en düşük doza düşürülmelidir. Semptomlar en düşük dozlakontrol altına alındığında bir sonraki adım, tek başına inhale edilen kortikosteroidin testiniiçermelidir. Hastalara asemptomatik olduklarında dahi B-AİR'ı hergün almaları konusundabilgi verilmelidir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:

Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda B-AİR kullanımına ilişkin veri bulunmamaktadır. (bakınız bölüm 5.2).

Pediyatrik popülasyon:

B-AİR'ın güvenliliği ve etkinliği 18 yaşın altındaki çocuklar ve adolesanlar için henüz kanıtlanmamıştır. 12 ve 17 yaş arasındaki adolesanlar için sınırlı veri mevcuttur. Bu nedenle,yeterli veri elde edilinceye kadar 12 yaşın altındaki çocuklar ile 12 ve 17 yaş arasındakiadolesanlarda kullanımı önerilmemektedir.

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlılarda doz ayarlanması gerekli değildir.

4.3 Kontrendikasyonlar

Beklometazon dipropiyonat, formoterol fumarat dihidrat ve/veya ürün içeriğindeki herhangi maddelerden birine karşı bilinen aşırı duyarlılık halinde B-AİR kontrendikedir.

4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

B-AİR üçüncü derece atriyoventriküler bloğu ve taşikardilerde (hızlanmış ve/veya düzensiz kalp atımı), idiyopatik subvalvüler aort stenozu, hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati, ağırkalp hastalığı, özellikle miyokard infarktüsü, koroner kalp hastalığı, konjestif kalp yetmezliği,tıkayıcı damar hastalıkları, özellikle arteriyoskleroz, arteriyel hipertansiyon ve anevrizmayıiçeren kardiyak aritmilerde, hipertiroidizm, özellikle tirotoksikoz, hastalarında dikkatlekullanılmalıdır. Bilinen veya şüpheli konjenital veya ilaca bağlı QTc aralığı (QTc > 0.44saniye) uzamış hastaların tedavisi esnasında dikkatli olunmalıdır. B-AİR taşikardik aritmisibulunan hastalarda (hızlanmış ve/veya düzensiz kalp atımı) yalnızca özel önlemler alınarak(örn. hasta monitorizasyonu) kullanılabilir. Formoterol'ün kendisi de QTc aralığını uzatabilir.

B-AİR diabet, tirotoksikoz, feokromositoma ve tedavi edilmemiş hipokalemi hastalarında dikkatle kullanılmalıdır.

Ciddi hipokalemi, potansiyel olarak beta2-agonisti tedavisinden ileri gelebilir. Hipokalemi şiddeti hipoksi ile artabileceğinden ağır astımda bu duruma özel olarak dikkat edilmesi tavsiyeedilir. Hipokaleminin şiddeti; hipokalemiyi indükleyen ksantin türevleri, steroidler ve diüretiklergibidiğer ilaçlarla yapılan eşzamanlı tedavi ile de artabilir (Bkz. Bölüm 4.5). Birden fazlasayıda“kurtarıcı” bronkodilatörün tüketilebildiği stabil olmayan astımda da dikkatli olunmasıtavsiyeedilir. Bu gibi durumlarda hastanın serum potasyum düzeyleri düzenli olarakizlenmelidir.

Yüksek dozda formoterol inhalasyonu kan şekeri düzeyinde artışa neden olabilir. Bu nedenle diyabetiklerde bu parametre yakından izlenmelidir.

Halojenli anestezikler ile anestezi planlandığında, kardiyak aritmi riski nedeniyle anestezi başlamadan en az 12 saat öncesinde B-AİR kullanılmadığından emin olmak gereklidir.

Kortikosteroid içeren tüm inhale ilaçlar gibi B-AİR'de aktif veya latent pulmoner tüberkülozu olan ve solunum yollarında fungal ve viral enfeksiyonları olan hastalarda dikkatli olarakuygulanmalıdır.

Tedavi sonlandırılacaksa, tedavi dozunun tedrici olarak azaltılarak sonlandırılması tavsiye edilir.

Tedavi ani olarak sonlandırılmamalıdır.

Astım tedavisi, basamaklı bir tedavi programını takip etmelidir ve belli aralıklarla hastanın tedaviye verdiği yanıt, akciğer fonksiyon testleri ile klinik açıdan değerlendirilmelidir.

Hasta tedaviyi etkisiz buluyorsa tıbbi olarak dikkat gösterilmelidir. Kısa etkili rahatlatıcı etkili bronkodilatörlerin kullanımındaki artış, hastalığın kötüleştiğini gösterir ve astım tedavisininyeniden değerlendirilmesini gerektirir. Astım kontrolündeki ani ve artan seyirdeki kötüleşmepotansiyel olarak yaşamı tehdit edicidir ve tedavi modifikasyonu için hasta acil tıbbideğerlendirmeden geçmelidir. Oral ya da inhale kortikosteroid tedavisine ihtiyacın artmasıdurumunda dikkat gösterilmelidir veya enfeksiyon şüphesi var ise antibiyotik tedavisibaşlanmalıdır.

Alevlenme durumunda veya belirgin şekilde kötüleşmiş akut astım atakları var olan hastalarda B-AİR ile tedaviye başlanmamalıdır. B-AİR ile yapılan tedavi esnasında astımla ilişkili ciddiadvers olaylar ve alevlenmeler ortaya çıkabilir. Hastalardan tedaviye devam etmeleri ancak B-AİR başlandıktan sonra astım semptomları hala kontrol edilemiyor veya kötüleşiyorsa doktorabaşvurmaları istenmelidir.

Diğer inhalasyon tedavilerinde olduğu gibi, doz alımı sonrasında hırıltılı solunum, öksürük ve nefes darlığında ani bir artışla beraber paradoksal bronkospazm gelişebilir. Bu durumda, hızlıetkili bir inhale bronkodilatör uygulanmalıdır. B-AİR alımı hemen kesilmeli, hastadeğerlendirilmeli ve gerekirse alternatif bir tedaviye başlanmalıdır.

B-AİR, astımın başlangıç tedavisi için uygun değildir.

Akut astım ataklarının tedavisi için hastaların B-AİR'ı ve/veya hızlı etkili bronkodilatörlerini sürekli yanlarında bulundurmaları önerilir.

Hastalara, asemptomatik oldukları durumda dahi reçete edildiği şekilde düzenli olarak B-AİR kullanmaları gerektiği hatırlatılmalıdır. Astım semptomlarına karşılık B-AİR'ın semptomgiderici dozları alınmalıdır; fakat bu dozlar, örneğin egzersizden önce, düzenli profilaktikkullanım amaçlı değildir. Bu tür bir amaç için, başka bir hızlı etkili bronkodilatördüşünülmelidir. Astım semptomları kontrol altına alındığında, B-AİR dozu kademeli olarakazaltılmalıdır. Tedavide alt basamaklara doğru inildikçe hastaların düzenli olarak controledilmeleri önem kazanır. Bu dönemde B-AİR'ın en düşük etkin dozu kullanılmalıdır (bkz.Bölüm 4.2).

İnhale kortikosteroidler, özellikle uzun süreli ve yüksek dozlarda reçete edildiklerinde sistemik etkiler oluşturabilirler. Bu etkilerin görülme olasılığı oral kortikosteroidlere nazaran inhalekortikosteroidler ile çok daha düşüktür. Olası sistemik etkiler şunlardır: Cushing sendromu,adrenal supresyon, kemik mineral yoğunluğunda azalma, çocuk ve ergenlerde büyüme geriliği,katarakt ve glokom ve daha seyrek olarak fizikomotor hiperaktivitesi, uyku bozukluğu,anksiyete, depresyon veya saldırganlık (özellikle çocuklarda) da içeren çeşitli psikolojik vedavranışsal etkiler. Bu nedenle, tedavi altındaki

hastanın düzenli olarak kontrolü ve inhalekortikosteroid dozunun, astımın etkin olarak kontrolünün sağlandığı en düşük dozadüşürülmesi önemlidir

.

İnhale kortikosteroidler ile yüksek dozlarda uzun süreli tedavi, adrenal supresyon ve akut adrenal krize neden olabilir. Önerilenden yüksek doz beklometazon dipropiyonat inhale eden18 yaşından küçük çocuklar risk altında olabilirler. Akut adrenal krizi tetikleyebilecekpotansiyel durumlar travma, ameliyat, ciddi enfeksiyon ve dozun hızla azaltılmasıdır. Oluşansemptomlar çok belirgin olmamakla beraber anoreksiya, karın ağrısı, kilo kaybı, yorgunluk,baş ağrısı, bulantı, kusma, hipotansiyon, bilinç düzeyinde azalma, hipoglisemi ve/veya

konvülsiyonları içerebilir. Stres ve elektif cerrahi sırasında ilave sistemik kortikosteroid verilmesi düşünülmelidir.

Özellikle daha önceki sistemik steroid tedavisi nedeni ile adrenal fonksiyonun bozulmuş olduğu düşünülüyorsa, bu grup hastalar B-AİR tedavisine geçirilirken dikkatli olunmalıdır.

Oral kortikosteroidlerden inhale steroidlere geçen hastalar oldukça uzun bir zaman adrenal rezerv eksikliği riski altında kalırlar. Geçmişte, yüksek doz acil kortikosteroid tedavisi gerekliolmuş hastalar da risk altında olabilirler. Bu bozukluk olasılığı strese neden olabilecek acil veelektif durumlarda daima akılda bulundurulmalıdır ve uygun kortikosteroid tedavisiuygulanmalıdır. Adrenal bozukluğunun derecesi elektif işlemlerden önce uzman tavsiyesinigerektirebilir.

Uzun etkili beta agonist preparatlarına bağlı olarak nadiren, ciddi ve bazen ölümcül olabilen astım ile ilgili solunum problemleri meydana gelebilir.

Sistemik ve topikal kortikosteroid kullanımına bağlı görme bozuklukları bildirilebilir. Eğer hastada bulanık görme veya diğer görme bozuklukları meydana gelirse hasta; katarakt, glokomveya sistemik ve topikal kortikosteroid kullanımdan sonra bildirilen santral serözkorioretinopati (SSKR) gibi nadir hastalıkları da içerebilen olası nedenleri değerlendirmeküzere bir göz doktoruna yönlendirilmelidir.

Orofarengeal kandida enfeksiyonu riskini en aza indirmek için reçete edilen dozu kullandıktan sonra hastaların ağızlarını su ile çalkalamaları önerilmelidir.

B-AİR astım hastalığının başlangıç tedavisi için önerilemez.

Uzun etkili beta agonistler astım semptom kontrolünü sağlayan en kısa süre boyunca kullanılmalı ve astım kontrolüne ulaştığında eğer mümkünse kullanımları durdurulmalıdır.Sonrasında hastaların kontrol edici bir tedaviyle idamesi sağlanmalıdır.

Hastalar alevlenme dönemlerinde ise ya da önemli ölçüde veya akut olarak kötüye giden astım şikayetleri varsa, uzun etkili beta agonistlerle tedaviye başlanmamalıdır.

KOAH hastalarında pnömoni


Kortikosteroid içeren inhale ilaçları alan KOAH hastalarında, hastaneye yatış gerektiren pnömoni dahil, pnömoni insidansında artış gözlemlenmiştir. Artan steroid dozu ile pnömoniriskinde artış kanıtları bulunmaktadır, ancak bu durum çalışmaların tamamında kesin olarakgösterilmemiştir.

Kortikosteroid içeren inhale ilaçlar arasında pnömoni riskinin büyüklüğü konusunda sınıf içi farklılık bakımından kesin klinik kanıt bulunmamaktadır.

Hekimler, KOAH hastalarında olası pnömoni gelişimine karşı, enfeksiyonların klinik özellikleri ile KOAH semptomlarının alevlenme durumunun karışması ihtimali dolayısıyladikkatli olmalıdır.

KOAH hastalarındaki pnömoni risk faktörleri arasında; sigara içilmesi, ileri yaş, düşük vücut kitle indeksi ve ağır KOAH bulunmaktadır.

4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Farmakokinetik etkileşimler


Beklometazon dipropiyonat, sitokrom P-450 sisteminin katkısı olmaksızın esteraz enzimleri aracılığı ile hızla metabolize olarak aktif metaboliti olan beklometazon monopropiyonatadönüşür. Beklometazon diğer bazı kortikosteroidlere göre CYP3Ametabolizmasına daha azbağımlıdır vegenel olarak etkileşimler olası değildir; ancak güçlü CYP3A inhibitörlerinin(örneğin ritonavir,kobisistat) birlikte kullanımı ile sistemik etkilerin olma ihtimali göz ardıedilemez ve bu nedenlebu tür ajanlar kullanılması durumunda dikkatli olunması ve hastanınuygun bir şekilde gözlemlenmesi önerilir.

Farmakodinamik etkileşimler


Astımlı hastalarda beta-bloker (göz damlaları da dahil) tedavisinden kaçınılmalıdır. Beta-blokerler zorunlu nedenler ile uygulanacak olursa, formoterolün etkisi azalır ya da ortadan kalkar. Diğer yandan beta-adrenerjik ilaçların eş zamanlı kullanımının olası ilave etkileriolabilir, bu nedenle formoterol ile eş zamanlı olarak teofilin ya da diğer beta-adrenerjikilaçların reçetelenmesi dikkat gerektirir.

Kinidin, disopramid, prokainamid, fenotiyazinler, antihistaminikler, mono amino oksidaz inhibitörleri ve trisiklik antidepresanlar QTc-aralığını uzatarak ventriküler aritmi riskiniartırabilirler.

Ayrıca, L-Dopa, L-tiroksin, oksitosin ve alkol, beta2 sempatomimetiklere karşı kardiyak tolerans azalabilir.

Furazolidon ve prokarbazin gibi benzer özellikler gösteren mono amino oksidaz inhibitörleri ile eş zamanlı tedavi hipertansif reaksiyonları başlatabilir.

Halojenli hidrokarbonlar ile eş zamanlı anestezi alan hastalarda aritmi riski artabilir.

Ksantin türevleri, steroidler veya diüretikler ile eş zamanlı tedavi beta2 agonistlerinin olası hipokalemik etkilerini güçlendirebilir (bakınız bölüm 4.4). Dijital glikozidleri ile tedavi edilenhastalarda hipokalemi, aritmiye olan yatkınlığı arttırabilir

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği halinde B-AİR kullanımına ilişkin veri bulunmamaktadır.

Pediyatrik popülasyon:

18 yaşın altındaki astım ve KOAH hastalarında B-AİR ile yapılmış etkileşim çalışması bulanmamaktadır.

4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):

B-

AİR'ın çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda ve doğum kontrolünde kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır.

Gebelik dönemi

B-AİR'ın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermektedir (bakınız bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Kortikosteroidlerin gebe hayvanlara yüksek dozda uygulanmasının yarık damak ve rahim içi büyüme geriliği gibi fetal gelişme anomalilerine neden olduğu bilinmektedir. Beta-2-sempatomimetik ajanların tokolitik etkileri de doğumu etkileyebilir.

Beta2-sempatomimetik ajanların tokolitik etkisinden dolayı doğumun yaklaşmasında gerekli önlemler alınmalıdır. Başka bir yerleşik alternatif (daha güvenli) tedavi bulunmadıkçaformoterol gebelik süresince ve özellikle gebeliğin sonlarında ya da doğum esnasındakullanılmamalıdır. B-AİR gebelik sırasında ancak beklenen yararlar potansiyel risklerden fazlaolduğunda kullanılmalıdır.

Laktasyon dönemi

İnsanlarda laktasyon döneminde B-AİR kullanımına ilişkin yeterli klinik veri mevcut değildir. Hayvan deneylerinde veri elde edilememiş olmasına karşın, beklometazon dipropiyonatın annesütüne geçtiği varsayılabilir. Ancak, doğrudan inhalasyon için kullanılan dozlarda annesütünde anlamlı düzeylere ulaşılması çok olası değildir. Formoterol'ün anne sütüne geçipgeçmediğinin bilinmemesine karşın, hayvanların sütünde saptanmıştır. B-AİR'ın emzirenkadınlara uygulanması yalnızca beklenen faydalar potansiyel risklerden fazla isedüşünülmelidir. Çocuk için emzirmenin ve anne için tedavinin faydası dikkate alınarak,emzirmenin veya B-AİR ile tedavinin kesilip kesilmemesi konusunda bir karar verilmelidir.

Üreme yeteneği / Fertilite

İnsanlarda hiçbir veri bulunmamaktadır. Sıçanlardaki üreme çalışmaları (0.2, 2.0 ve 20 mg/kg/gün) ile doza bağımlı etkiler gözlemlenmiştir. Erkek doğurganlığında hiç etkigörülmezken dişi hayvanlarda fetal gelişme üzerine advers etkilerin görülmediği seviye(NOAEL) 2 mg/kg/gündür. Daha yüksek dozlarda (20 mg/kg/gün), B-AİR doğumda güçlüğeneden olmuş ve maternal (implantasyon oranında azalma, plasenta ağırlığında azalma) ve fetaltoksisite (kemikleşme bozuklukları, kiloda azalma) bulgularına neden olmuştur.

4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

B-AİR'ın araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde etkisi yoktur veya ihmal edilebilir düzeydedir.

4.8 İstenmeyen etkiler

B-AİR, beklometazon dipropiyonat ve formoterol fumarat dihidrat içerdiği için, her bir bileşik ile ilişkili türden ve şiddette advers reaksiyonların olması beklenir. Her iki bileşiğin birlikteuygulanmasını takiben ek advers etki artışı gözlemlenmemiştir Sabit kombinasyon olarakuygulanan beklometazon dipropiyonat ve formoterol fumarat ile ilişkili istenmeyen etkileraşağıda verilmiştir ve sistematik olarak organ sınıfına göre ve sıklığa göre gösterilmiştir.

Klinik çalışmalardan elde edilen istenmeyen etki görülme oranları şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ve <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek(>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000); bilinmiyor (mevcut verilerden tahminedilemiyor).

Plasebo insidansları dikkate alınmamıştır.

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Yaygın : Farenjit, oral kandidiyazis, KOAH hastalarında pnömoni,

Yaygın olmayan :Grip, oral mantar enfeksiyonu, farengeal ve özofagal kandidiyazis,

vulvovajinal kandidiyazis, gastroenterit, sinüzit, rinit

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan :Granülositopeni

Çok seyrek :Trombositopeni

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan :Alerjik dermatit

Çok seyrek :Eritem, dudaklar, yüz, göz ve farenks ödemini içeren

hipersensitivite reaksiyonları

Endokrin bozukluklar

Çok seyrek :Adrenal supresyon

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Yaygın olmayan : Hipokalemi, hiperglisemi, hipertrigliseridemi

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın olmayan :Yerinde duramama

Bilinmiyor :Psikomotor hiperaktivite, uyku bozuklukları, anksiyete, depresyon,

saldırganlık, davranış değişiklikleri (genellikle çocuklarda)

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın :Baş ağrısı

Yaygın olmayan :Tremor, baş dönmesi

Göz hastalıkları

: Glokom, katarakt : Görmede bulanıklık

Çok seyrek Bilinmiyor

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygın olmayan : Otosalpenjit

Kardiyak hastalıklar

Yaygın olmayan

Seyrek

Vasküler hastalıklar

Yaygın olmayan

Yaygın
Yaygın olmayan
Seyrek
Çok seyrek

: Çarpıntılar; EKG'de QTc aralığı uzaması; EKG değişiklikleri, taşikardi, taşiaritmi, atriyal fibrilasyon, sinüs bradikardisi,miyokardiyal iskemi

: Ventriküler ekstrasistoller, anjina pektoris : Hiperemi; sıcak basması

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar


Disfoni

Öksürük, prodüktif öksürük, boğazda tahriş, astım krizi Paradoksal bronkospazmDispne, astımın şiddetlenmesi

Gastrointestinal hastalıkları

Yaygın olmayan : İshal, ağız kuruluğu, dispepsi, disfaji, dudaklarda yanma hissi,

bulantı, tat alma bozukluğu

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın olmayan : Kaşıntı, döküntü, hiperhidroz, ürtiker: Anjiyoödem

Seyrek

Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

Yaygın olmayan :Kas krampı, miyalji

Çok seyrek :Çocuk ve adolesanlarda büyüme geriliği

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Seyrek :Nefrit

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın olmayan :Yorgunluk, sinirlilik

Çok seyrek :Periferik ödem

Araştırmalar

Yaygın olmayan

Seyrek Çok seyrek

: Elektrokardiyogramda QT uzaması, kortizol içermeyen idrarda azalma, azalmış kan kortizolü, artmış kan potasyumu, artmış kanglukozu, zayıf r- dalga ilerlemeli elektrokardiyogram, C-reaktifproteinde artış, trombosit sayısında artma, serbest yağ asidinde artma,kan insülininde artış, kan keton cisimlerinde artış: Kan basıncında artma, kan basıncında azalma: Kemik yoğunluğunda azalma

Diğer inhalasyon tedavilerinde de görüldüğü gibi paradoksal bronkospazm oluşabilir. Formoterol ile tipik olarak ilişkili gözlemlenen advers olaylar şunlardır: hipokalemi, baş ağrısı,tremor, çarpıntılar, öksürük, kas krampları ve QTc aralığı uzaması, angina pektoris,miyokardiyal iskemi.

Beklometazon ile tipik olarak ilişkili gözlemlenen advers olaylar şunlardır: oral mantar enfeksiyonları, oral kandidiaz, disfoni, boğazda tahriş, nazofarenjit, sinirlilik, kortizoliçermeyen idrarda azalma, azalmış kan kortizolü, artmış kan glukozu.

İnhale kortikosteroidlerin (örn., beklometazon dipropiyonat) sistemik etkileri özellikle uzun süreli olarak yüksek dozda uygulandığında ortaya çıkabilir. Bu etkiler şunlardır: CushingSendromu, Cushingoid belirtiler, adrenal baskılanma, kemik mineral yoğunluğunda azalma,çocuklarda ve ergenlerde büyüme geriliği, glokom ve katarakt (bakınız bölüm 4.4)

Aşırı duyarlılık reaksiyonları arasında döküntü, ürtiker şeklinde kaşıntı, eritem, göz, yüz, dudaklarda ve boğazda ödem vardır.

B-AİR'ın terapötik dozlarıyla elde edilen klinik deneyimlerde gözlenmeyen ancak genellikle formoterol gibi uzun etkili beta2-agonistinin uygulanmasıyla ilişkilendirilen ilave adversreaksiyonlar; palpitasyon, atriyal fibrilasyon, ventriküler ekstrasistol, taşiaritmi, potansiyelolarak ciddi hipokalemi ve artmış/azalmış kan basıncıdır. İnhale formoterol tedavisi esnasındabazen uykusuzluk, baş dönmesi, huzursuzluk ve anksiyete bildirilmiştir. Formoterol kaskramplarını, miyaljiyi de artırabilir.

Döküntü, ürtiker, pruritus ve eritem; göz, yüz, dudak ve boğazda ödem (anjiyoödem) dahil aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir.

Diğer inhaler tedavilerde olduğu gibi doz alımı sonrasında hırıltılı solunum, öksürük ve nefes darlığında ani bir artışla beraber paradoksal bronkospazm oluşabilir (ayrıca bkz. Bölüm 4.4).

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği halinde B-AİR kullanımına ilişkin veri bulunmamaktadır.

Pediyatrik popülasyon:

18 yaş altındaki astım ve KOAH hastalarında B-AİR kullanılmamalıdır.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.

(www.titck.gov.tr:4.9 Doz aşımı ve tedavisi

Peş peşe 12 kümülatif uygulamaya kadar inhale sabit kombinasyon (beklometazon dipropiyonat 100 mcg ve formoterol 6 mcg) dozları (toplam 1200 mikrogram beklometazondipropiyonat ve 72 mikrogram formoterol) astımlı hastalarda incelenmiştir. Kümülatif tedavi,vital bulgularda anormal bir etki göstermemiştir ve ciddi veya şiddetli advers olaylar dagözlemlenmemiştir

Aşırı formoterol dozları beta-2-adrenerjik agonistler için tipik olan etkilere yol açabilir: bulantı, kusma, baş ağrısı, tremor, uyku hali, çarpıntılar, taşikardi, ventrikül aritmileri, QTcaralığının uzaması, metabolik asidoz, hipokalemi, hiperglisemi.

Formoterol ile doz aşımı durumunda, destekleyici ve semptomatik tedavi endikedir. Ciddi vakalar hastaneye yatırılmalıdır. Kardiyoselektif beta-adrenerjik blokörlerin kullanılmasıdüşünülebilir ancak çok dikkatli olarak uygulanmalıdır, çünkü beta-adrenerjik blokör kullanımıbronkospazma yol açabilir. Hastanın serum potasyumu izlenmelidir.

Önerilenden fazla akut beklometazon dipropiyonat dozları inhalasyonu, adrenal fonksiyonun geçici olarak baskılanmasına neden olabilir. Bu acil önlem gerektirmez, çünkü, plazma kortizolölçümleri ile doğrulandığı üzere, baskılanma birkaç gün içinde ortadan kalkar. Bu hastalardatedavi, astımı kontrol etmeye yetecek dozlarda sürdürülmelidir.

Kronik alımlı fazla beklometazon dipropiyonat dozları inhalasyonu: Bölüm 4.4: adrenal baskılanma riskine bakınız. Adrenal rezervinin monitorizasyonu gerekli olabilir.

5- FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLER5.1 Farmakodinamik özellikler

ilaçlar,

Farmakoterapötik grup

:

Obstrüktif solunum yolu hastalıklarında kullanılan

Kortikosteroidler ya da diğer ilaçlarla kombine adrenerjikler - Antikolinerjikler hariç ATC Kodu

:Etki mekanizması ve farmakodinamik etkiler:

B-AİR beklometazon dipropiyonat ve formoterol içermektedir; bunların farklı etki mekanizmaları vardır ve astım alevlenmelerini azaltmak bakımından sinerjistik etki gösterirler.Bu iki maddenin etki mekanizması aşağıda incelenmiştir.

Beklometazon dipropiyonat

İnhalasyon yolu ile önerilen dozlarda verilen beklometazon dipropiyonatın akciğerlerde glukortikoidlere bağlı antiinflamatuvar etkisi vardır ve bu etki astım belirtileri vealevlenmelerinde azalma sağlamakla birlikte sistemik uygulanan kortikosteroidlere nazarandaha az advers etkiye neden olur.

Formoterol

Formoterol selektif bir beta2-adrenerjik agonisttir ve reversibl solunum yolu obstrüksiyonu olan hastalarda bronş düz kaslarının gevşemesini sağlar. Bronş genişletici etkisi hızla,inhalasyondan 1-3 dakika sonra etkisini gösterir ve tek bir dozun etki süresi 12 saattir.

B-AİR'ın idame tedavide klinik etkinliği

Yetişkinlerde yapılan klinik çalışmalarda beklometazon dipropiyonata, formoterol eklenmesi astım belirtilerini ve akciğer fonksiyonunu iyileştirmiş ve alevlenmeleri azaltmıştır.

B-AİR'ın akciğer fonksiyonu üzerindeki etkilerinin incelendiği 24 haftalık bir çalışmada, B-AİR en az birbirinden ayrı olarak verilen beklometazon dipropiyonat ve formoterol ile eşdeğer etki göstermiş ve tedavi etkinliği tek başına beklometazon dipropiyonat'tan daha fazlaolmuştur.

B-AİR'ın idame ve rahatlatıcı tedavide klinik etkinliği

1701 astım hastasının dahil edildiği 48 haftalık paralel grup çalışmasında; astımı kontrol altında olmayan orta veya ağır astımlı yetişkin hastalarda sabit kombinasyon (beklometazondipropiyonat 100 mcg ve formoterol 6 mcg) idame dozu (günde iki kez bir inhalasyon) verahatlatıcı (günde toplam 8 kapsül'e kadar) tedavi olarak uygulaması, idame uygulaması(günde iki kez bir inhalasyon) artı ihtiyaç duyulduğunda salbutamol kullanımı ilekarşılaştırılmıştır. Sonuçlar şunu göstermektedir; idame ve rahatlatıcı tedavi olarak uygulanansabit kombinasyon (beklometazon dipropiyonat 100 mcg ve formoterol 6 mcg), idame artıihtiyaç duyulduğunda salbutamol kullanan gruba göre (ITT ve PP popülasyonlarını her ikisiiçin p<0.001) ilk ciddi alevlenme süresini belirgin şekilde uzatmıştır. İdame ve rahatlatıcıtedavi grubunda ciddi astım alevlenmelerinin oranı, salbutamol grubuna kıyasla (hasta/yılbaşına) belirgin şekilde azalmıştır (sırasıyla 0,1476 ve 0,2239 istatistiksel olarak belirgindüşüş: p<0.001). Sabit kombinasyon (beklometazon dipropiyonat 100 mcg ve formoterol 6mcg) idame ve rahatlatıcı tedavi grubundaki hastalar astım kontrolünde klinik olarak anlamlıbaşarı kaydetmişlerdir. Rahatlatıcı tedavinin ortalama inhalasyon sayısı ve rahatlatıcı tedaviuygulanan hasta sayısı her iki grupta da benzer şekilde azalmıştır.

Not: ciddi alevlenmeler, hastaneye yatış ile sonuçlanan astımda kötüleşme veya acil tedavi veya sistemik steroid ihtiyacında 3 günden fazla artış olarak tanımlanmıştır.

Diğer bir klinik çalışmada, astımlı hastalarda metakolin ile bronkokonstriksiyon geliştirilmiş ve B-AİR'ın tek doz ile (100/6 mcg) bronkodilatasyon sağlanması, salbutamol 200 mcg ilekarşılaştırılmıştır. B-AİR tek doz ile, salbutamol ile benzer şekilde hızlı bronkodilatasyon vedispne de hızlı iyileşme sağlamıştır.

5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler

Sabit kombinasyon ilacı B-AİR'ın sistemik etkileri, içeriğindeki aktif maddeler olan beklometazon dipropiyonat ve formoterol'ün sistemik etkileri ile klinik çalışmadakarşılaştırılmıştır.

Beklometazon dipropiyonat için, ana aktif metabolit olan beklometazon- 17- monopropiyonat (B-17-MP) AUC'si ve maksimum plazma konsantrasyonu sabit kombinasyon uygulandıktansonra daha düşük olmuştur, fakat emilim hızı tek başına uygulanan beklometazon'a göre dahahızlıdır.

Formoterol için maksimum plazma konsantrasyonu sabit veya serbest kombinasyon uygulamalarından sonra benzer bulunmuştur ve B-AİR ile sistemik etki, serbestkombinasyona göre biraz daha yüksek bulunmuştur.

Beklometazon dipropiyonat ve formoterol arasında farmakokinetik veya farmakodinamik etkileşim gözlemlenmemiştir.

Beklometazon dipropiyonat

Glukokortikoid reseptörlerine bağlanma afinitesi zayıf bir ön ilaç olan beklometazon dipropiyonat, esteraz enzimleriyle aktif metabolit olan beklometazon-17-monopropiyonatahidrolize olur. Beklometazon-17-monopropiyonat, ön ilaç olan beklometazon dipropiyonatagöre daha güçlü bir topikal anti-inflamatuvar etkinliğe sahiptir.

Emilim


İnhale edilen beklometazon dipropiyonat akciğerlerden hızla emilir; emilimden önce beklometazon dipropiyonat büyük oranda aktif metaboliti B-17-MP'ye dönüşür. B-17 MP'ninsistemik biyoyararlılığı akciğer (%36) ve yutulan dozun gastrointestinal emilimi ile ortayaçıkar. Yutulan beklometazon dipropiyonat'ın biyoyararlılığı ihmal edilebilir düzeydedir,ancak, sistemik dolaşım öncesinde B-17-MP'ye dönüşüm emilimin %41'inin B-17-MP olarakgerçekleşmesini sağlar. Yutulan dozun artışı ile birlikte sistemik etkide yaklaşık olarak lineerbir artış vardır. İnhalasyon sonrasındaki mutlak biyoyararlılık değişmemiş beklometazondipropiyonat ve B-17-MP için sırası ile nominal dozun %2 ve %62'si kadar olmuştur.

Dağılım


İntravenöz dozdan sonra, beklometazon dipropiyonat ve B-17-MP dağılımı yüksek plazma klerensi ile karakterizedir (sırasıyla 150 ve 120 L/saat) ve sabit durumda beklometazondipropiyonat için dağılım hacmi az (20L) B-17-MP için doku dağılımı daha fazladır (424L).Plazma proteinine bağlanma orta derecede yüksektir.

Biyotransformasyon


Beklometazon dipropiyonat sistemik dolaşımda çoğu dokuda bulunan esteraz enzimleri aracılığı ile metabolize olur ve sistemik dolaşımdan çok hızlı temizlenir. Metabolizmanın anaürünü aktif metabolittir (B-17-MP). Beklometazon-21-monopropiyonat (B-21-MP) vebeklometazon (BOH) gibi minör metabolitler de oluşur fakat bunlar sistemik maruziyete çokaz katkıda bulunur.

Eliminasyon


Beklometazon dipropiyonatın başlıca atılım şekli polar metabolitler şeklinde feçesle atılımdır. Beklometazon dipropiyonat ve metabolitlerinin idrarla atılımı önemsiz miktardadır.Beklometazon dipropiyonat ve beklometazon-17-monopropiyonat için terminal eliminasyonyarılanma ömrü sırasıyla 0,5 ve 2,7 saattir.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Renal veya hepatik bozukluğu olan hastalarda beklometazon dipropiyonatın

farmakokinetikleri çalışılmamıştır; ancak beklometazon dipropiyonat bağırsak sıvısında, serum, akciğerler ve karaciğerde bulunan esteraz enzimleri ile çok hızlı metabolize olarak,daha polar ürünler olan B-21-MP, B-17-MP ve BOH haline dönüştüğü için karaciğeryetersizliğinin beklometazon dipropiyonat farmakokinetik ve güvenlik profilini değiştirmesibeklenmemektedir.

Beklometazon dipropiyonat veya metabolitlerine idrarda rastlanmadığı için, böbrek yetersizliği olan hastalarda sistemik maruziyette artış gözlemlenmemiştir.

Formoterol

Emilim

İnhalasyondan sonra formoterol hem akciğerden hem de gastrointestinal yoldan emilmektedir. Ölçülü doz inhalatör (MDI) ile oral uygulamadan sonra yutulan inhale dozun fraksiyonu % 60ile % 90 arasında bulunabilir. Yutulan dozun en az % 65'lik bir kısmı gastrointestinalsistemde emilir. Değişmemiş ilaç zirve plazma konsantrasyonuna oral uygulamadan 0.5 saat-1saat sonra ulaşır.

Dağılım


Formoterol'ün plazma proteinlerine bağlanma oranı %61-64'tür ve %34'ü albümine bağlanır. Terapötik dozlarda ulaşılan konsantrasyon aralığında bağlanmada doygunluk gerçekleşmez.Oral uygulamadan sonra saptanan eliminasyon yarılanma ömrü 2-3 saattir. Formoterolemilimi 12-96 mikrogram inhale formoterol fumarat aralığı boyunca lineerdir.

Biyotransformasyon


Formoterol yaygın biçimde metabolize olur ve öne çıkan metabolik yol fenolik hidroksil grubundaki doğrudan konjugasyondur. Glukoronik asit konjugatı inaktiftir. İkinci majör yolfenolik 2'-hidroksil grubunda demetilasyon ve bunu izleyen konjugasyondur. Sitokrom P-450izoenzimleri CYP2D6, CYP2C19, CYP2C9, formoterol demetilasyonuna katılırlar.Karaciğer, primer metabolizma bölgesi olarak görülmektedir. Formoterol terapötik geçerlikonsantrasyonlarda CYP-450 enzimlerini inhibe etmez.

Eliminasyon


Formoterolün idrardan kümülatif atılımı bir KTI (kuru toz inhaler)'den tek inhalasyon sonrasında 12-96 ^g doz aralığında lineer artış göstermiştir. Sırası ile ortalama, %8 ve %25oranındaki doz değişmeden ve total formoterol olarak atılmıştır.

12 sağlıklı olguda tek bir 120 ^g doz inhalasyonunu takiben ölçülen plazma konsantrasyonlarına dayanılarak, ortalama terminal eliminasyon yarılanma ömrünün 10 saatolduğu belirlenmiştir. (R,R) ve (S,S) enantiomerleri idrarda atılan değişmemiş ilacın sırasıylayaklaşık %40 ve %60'ını temsil etmektedir. İki enantiomerin oranı araştırılan doz aralığındasabit kalmıştır ve yinelenen dozlardan sonra bir enantiomerin diğerine nispetle daha fazlabiriktiğine ilişkin kanıt bulunamamıştır.

Oral uygulamadan sonra (40-80 ^g) dozun %6-%10'a varan oranı sağlıklı olgularda idrarda değişmemiş ilaç olarak bulunmuştur ve %8'e varan oranı ise glukuronid olarak bulunmuştur.Oral formoterol dozunun toplam %67'si idrarla (başlıca metabolitleri şeklinde) ve kalanıfeçesle atılır. Formoterolün renal klirensi 150 ml/dakika'dir.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Karaciğer/böbrek yetersizliği

: Formoterolün farmakokinetiği karaciğer ve böbrek yetersizliği olan hastalarda araştırılmamıştır.

Irk, cinsiyet:5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri

Kombinasyon halinde veya tek başına verilen beklometazon dipropiyonat ve formoterol ile yapılan hayvan deneylerinde gözlenen toksisite, abartılmış farmakolojik aktivite ile ilişkilietkilerdir. Bu etkiler başlıca köpeklerde beklometazon dipropiyonatın bağışıklığı baskılayıcıetkileri ve formoterol'ün bilinen kardiyovasküler etkileri ile ilişkilidir. Kombinasyonunuygulanmasından sonra toksisitede artış veya beklenmedik bulgular gözlemlenmemiştir

Karsinojenite:

Önerilen kombinasyonla karsinojenisite çalışmaları gerçekleştirilmemiştir. Bununla birlikte,

ayrı ayrı bileşenler için bildirilen hayvanlardan elde edilen veriler, insanlarda herhangi bir potansiyel karsinojenisite riskini akla getirmemektedir.

Mutajenite:

gerçekleştirilen genotoksisite

Beklometazon dipropiyonat/formoterol kombinasyonuyla çalışmaları mutajenik bir potansiyele işaret etmemektedir.

Üreme üzerine toksisitesi:

Sıçanlarda yapılan üreme çalışmaları doza bağlı etkileri göstermiştir. Kombinasyon, dişilerde azalmış doğurganlık ve embriyofetal toksisite ile ilişkilendirilmiştir. Gebe hayvanlara göreyüksek kortikosteroid dozlarının, damak yarığı ve rahim içi büyüme geriliği dahil fetalgelişim anomaliliklerine neden olduğu bilinmektedir ve beklometazon dipropiyonat/formoterol kombinasyonuyla görülen etkiler muhtemelen beklometazon dipropiyonattanötürüdür. Bu etkiler yalnızca, aktif metabolit olan beklometazon-17- monopropiyonata yükseksistemik maruz kalımla fark edilmiştir (hastalarda beklenen plazma düzeylerinin 200 katındandaha fazla). Ayrıca, hayvanlarda yapılan çalışmalarda, beta2- sempatomimetiklerin bilinentokolitik etkilerine dayandırılabilen bir etki olan gebelik ve doğum süresinin uzamasıgörülmüştür. Bu etkiler, sabit kombinasyon (beklometazon dipropiyonat 100 mcg veformoterol 6 mcg) ile tedavi edilen hastalarda maternal plazma formoterol düzeyleri beklenendüzeylerin altında olduğunda kaydedilmiştir.

6.FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi

Laktoz (inek sütü kaynaklıdır)

6.2 Geçimsizlikler

Bilinen bir geçimsizliği yoktur.

6.3 Raf ömrü

24 ay

6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C altında oda sıcaklığında saklayınız. Nemden koruyunuz.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği

Kutuda, B-AİR İnhalasyon İçin Toz İçeren Kapsül desikant kapaklı HDPE şişe 120 kapsül + 1 adet inhalasyon cihazı.

6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller, “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ne uygun olarak imha edilmelidir.

B-AİR uygulaması esnasında aşağıdaki talimatlara uyulmalıdır:

•Kapsülleri yutmayınız.kutunun içerisinde yer alan inhalasyon cihazı

ile birlikte kullanılmalıdır. Bu cihaz, özel olarak B-AİR kapsülleri ile birlikte kullanılmak üzere tasarlanmıştır.

• Kapsüllerin içerisindeki toz yalnızca teneffüs edilerek (nefes yoluyla) kullanılacaktır.

• Kapsülleri kullanmadan hemen önce folyo paketinden çıkarınız. kapsüllerin ıslanmaması içinparmaklarınızın kuru olduğundan emin olunuz.

İlacınızı kullandıktan sonra ağzınızı su ile iyice çalkalayınız ve çalkaladıktan sonra ağzınızdaki suyu tükürünüz. Bunu yapmak, ağzınızda mantar enfeksiyonu (pamukçuk)gelişmesi riskini azaltır.

Kapsülleri inhalasyon cihazı dışında başka bir cihaz ile kullanmayınız.

B-AİR'ı her gün aynı saatlerde kullanmanız ilacınızı ne zaman kullanacağınızı hatırlamanıza yardımcı olacaktır.

B-AİR'ı doktorunuzun talimatına göre, düzenli olarak kullanmanız önemlidir. Astım belirtileriniz olmasa bile B-AİR'ı kullanmaya devam etmelisiniz çünkü bu astım nöbetlerininoluşmamasına yardımcı olur.

Eğer ne kadar süre B-AİR kullanacağınız hakkında sorularınız varsa, doktorunuza ya da eczacınıza danışınız.

Hastaların jelatin kapsülün parçalanabileceğini ve küçük jelatin parçalarının inhalasyondan sonra ağız veya boğaz bölgesine ulaşabileceğini bilmesi önemlidir.

Hastaya jelatinin zararsız olduğu, ağızda yumuşayacağı ve yutulabildiği söylenmelidir. Kapsülü bir defadan fazla delmemek suretiyle parçalanma olasılığı asgari düzeyeindirilebilir.




1-Kapağı çekip çıkarınız.

2-Kapsül bölmesini açınız.

İnhalerin tabanını sıkıca tutup, açmak için ağızlığı üzerinde yer alan ok işareti yönündedöndürünüz.


3-Parmaklarınızın tamamen kuru olduğundan emin olunuz. Ambalajından birkapsül çıkarınız ve bu kapsülü cihazıntabanındaki kapsül bölmesine yatık olarakyerleştiriniz. Kapsülleri, kullanımdan hemenönce ambalajından çıkarmanız önemlidir.

ÖNEMLİ: Kapsülü ağızlığın içerisine yerleştirmeyiniz!






4-Ağızlığı “klik” sesi duyana kadar geri çevirerek kapalı duruma getiriniz.


5-Tozu kapsülden serbestlemek için:

• Cihazı ağızlık yukarı doğru bakacakşekilde dik olarak tutunuz.

• Kenarlardaki iki kulakçığa (düğmelere)

aynı andasadece bir kez

sıkıca basarakkapsülü deliniz.

Not:

Kapsül bu aşamada parçalanabilir ve küçük jelatin parçacıkları ağzınıza ya daboğazınıza gelebilir. Fakat jelatin yenebilirnitelikte olduğu için zararlı değildir.

6-Nefesinizi olabildiğince dışarıya veriniz.

7-İlacı derin bir şekilde hava yollarınıza çekmek için:

• Ağızlığı ağzınıza yerleştiriniz ve başınızı

hafifçe geriye doğru eğiniz.

• Dudaklarınızla ağızlığın etrafını sıkıca

sarınız.

• Hızlı, duraksamadan ve alabildiğiniz

kadar derin bir nefes alınız.

Not:

Kapsülün, kapsül bölmesinin

üzerindeki alanda dönmesine bağlı olarak bir vızıldama sesi duymalısınız. Eğer buvızıldama sesini duymazsanız, kapsülbölmesini açınız ve kapsülün, kapsülbölmesinde sıkışıp sıkışmadığını kontrolediniz. Daha sonra 7. basamağıtekrarlayınız. Kapsülü sıkıştığı yerden

kurtarmak için düğmelere tekrar



BASMAYINIZ.

8- Cihazın içerisinden nefes aldıktan sonra, nefesinizi olabildiğince tutunuz ve cihazı ağzınızdan çıkarınız. Sonra burnunuzdan nefes veriniz. Kapsül bölmesini açınız vekapsülde toz kalıp kalmadığını kontrol ediniz. Eğer kalmış ise 6, 7 ve 8 no' lu işlemleri

tekrarlayınız.

_

9- Tüm tozu kullandıktan sonra kapsül bölmesini açınız (Bkz. basamak 2). Boş kapsülü çıkarınız. doktorunuzun önerisi doğrultusunda aynı işlemleri diğer kapsüller için detekrarlayınız.


10- İçeride kalan tozları temizlemek için kuru bir kağıt mendil ya da fırça kullanınız. Not: İnhalasyon cihazını temizlemek için

SU KULLANMAYINIZ.

Önce ağızlığı, ardından kapağı kapatınız.

_

İlacınızı kullandıktan sonra ağzınızı su ile iyice çalkalayınız ve çalkaladıktan sonra ağzınızdaki suyu tükürünüz. Bunu yapmak, ağzınızda mantar enfeksiyonu (pamukçuk) gelişmesi riskiniazaltır.

Uygulamaya ilişkin sorular ve cevapları

1. Kapsüllerin küçük parçaçıklara ayrılmasını nasıl önlerim?

Cihazın yanındaki kırmızı kulakçıklıklara (düğmelere) bastığınızda (5.basamak), kapsüller kırılabilir ve nefes alırken ağzınıza ya da boğazınıza küçük parçalar kaçabilir. Bunuaşağıdakileri uygulayarak önleyebilirsiniz:

• Kulakcıklara (düğmelere)

yalnızca bir kere

basarak.

• Kapsülleri kullanmadan önce orjinal ambalajında tutarak.

• Kapsülleri 25oC altındaki oda sıcaklığında saklayarak.

• Kapsülleri nemden koruyarak.

2. Kapsül parçacıkları zararlı mıdır?

Hayır. Kapsül, zararlı olmayan yenilebilir nitelikte jelatinden yapılmıştır. Ağzınıza ya da boğazınıza kaçan jelatin parçacıkları yutulabilir.

3. Kapsül bölmesinde sıkışan kapsülü nasıl çıkartacağım?

İnhalasyon cihazını açın, baş aşağı çevirin ve yavaşça dibine vurun.

4. Eğer kırmızı kulakçıklar (düğmeler) sıkışırsa ne yapmalıyım?

Kulakçıkları (düğmeleri) yavaşça kanatçıkların yardımıyla ilk konumuna geri çekin.

5. Dozu gerçekten alıp almadığımı nasıl bileceğim?

• İnhalasyon cihazınızın içerisinden nefes aldığınızda bir vızıldama sesi duyacaksınız.

• Ağzınızda laktozdan kaynaklanan 'şeker tadı' hissedeceksiniz. Boğazınızın arka kısmında tozhissedebilirsiniz. Bu normaldir.

• Doz alındığında kapsül boşalmış olacaktır.

6. İnhalasyon cihazının içerisindeki tozu nasıl temizlerim?

• Kuru bir kâğıt mendil ya da yumuşak bir fırça kullanınız.

• İnhalasyon cihazını asla yıkamamanız gerektiğini unutmamalısınız.

7. RUHSAT SAHIBI

Grandi İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.

Kağıthane/İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI

2023/513

9. İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 20.12.2023 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

İlaç Bilgileri

B-air 100 Mcg / 6 Mcg İnhalasyon Tozu, Sert Kapsül

Etken Maddesi: Beklometazon Dipropiyonat, Formoterol Fumarat Dihidrat

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.