KISA ÜRÜN BILGISI
1. BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
HİPERSAR® PLUS 40 mg/12,5 mg film kaplı tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin maddeler:
40 mg 12,5 mg
Olmesartan medoksomil Hidroklorotiyazid
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat (sığır kaynaklı) 233,9 mg Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet.
Bir yüzünde C23 yazılı, kırmızımsı sarı, 15x7 mm oval film kaplı tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Esansiyel hipertansiyon tedavisi (bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).
HİPERSAR PLUS 40 mg/12,5 mg sabit doz kombinasyonu kan basıncı tek başına olmesartan medoksomil 40 mg ile yeterince kontrol altına alınamayan yetişkin hastalarda endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji / uygulama sıklığı ve süresi
Yetişkinlerde
HİPERSAR PLUS 40 mg/12,5 mg, kan basıncı tek başına olmesartan medoksomil 40 mg ile yeterli düzeyde kontrol edilemeyen hastalarda kullanılabilir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).
HİPERSAR PLUS 40 mg/25 mg, kan basıncı HİPERSAR PLUS 40 mg/12,5 mg sabit doz kombinasyonu ile yeterli ölçüde kontrol edilemeyen hastalara uygulanabilir.
Uygunluk açısından, ayrı tabletlerden olmesartan medoksomil ve hidroklorotiyazid alan hastalar aynı bileşik dozlarını içeren tek tablet HİPERSAR PLUS 40 mg/12,5 mg ve 40 mg/25 mg tabletegeçirilebilir.
HİPERSAR PLUS 40 mg/12,5 mg veya 40 mg/25 mg için tavsiye edilen doz günde 1 tablettir.
Uygulama şekli:
Sadece ağızdan kullanım içindir.
HİPERSAR PLUS, yemeklerle birlikte veya öğünler arasında, yeterli miktarda sıvı (örneğin 1 bardak su) ile yutularak alınır. Tablet çiğnenmemelidir ve her gün aynı saatte alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgilerBöbrek yetmezliği:
HİPERSAR PLUS şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (kreatin klirensi < 30 mL/dk).
Hafif ile orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda maksimum olmesartan medoksomil dozu, bu hasta gruplarında daha yüksek dozların limitli deneyimleri bulunduğundan, günde tekdoz 20 mg olmesartan medoksomildir ve periyodik izleme tavsiye edilir. Bu yüzden, HİPERSARPLUS 40 mg/12,5 mg ve 40 mg/25 mg böbrek yetmezliğinin her evresinde kontrendikedir (bkz.Bölüm 4.3, 4.4, 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
HİPERSAR PLUS 40 mg/12,5 mg ve 40 mg/25 mg hafif karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4, 5.2). Karaciğer yetmezliği olan, diüretik ve/veya diğerantihipertansif ajanları alan hastalarda kan basıncı ve böbrek fonksiyonunun yakından izlenmesiönerilmektedir. Orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda günde tek doz 10 mgolmesartan medoksomil başlangıç dozu önerilmektedir ve maksimum doz günde tek doz 20 mg'ıaşmamalıdır. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda olmesartan medoksomil deneyimibulunmamaktadır. Bu yüzden, HİPERSAR PLUS 40 mg/12,5 mg ve 40 mg/25 mg orta derecelive şiddetli karaciğer yetmezliği (bkz. Bölüm 4.3, 5.2), ayrıca kolestaz ve safra tıkanıklığı olanhastalarda kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3).
Pediyatrik popülasyon:
HİPERSAR PLUS 40 mg/12,5 mg ve 40 mg/25 mg'ın çocuklar ve 18 yaşın altındaki adolesanlarda güvenliliği ve etkililiği kanıtlanmamıştır. Konu ile ilgili veri bulunmamaktadır.
Geriyatrik popülasyon (65 yaş ve üstü):
Yaşlı hastalara, erişkinler ile aynı kombinasyon dozu önerilir. Kan basıncı yakından izlenmelidir.
4.3. Kontrendikasyonlar
- Etkin maddelere, bölüm 6.1'de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine veya diğersülfonamid türevli maddelere (hidroklorotiyazid bir sülfonamid türevi tıbbi üründür) aşırıduyarlılık.
- Böbrek yetmezliği (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2).
- Tedavisi güç hipokalemi, hiperkalsemi, hiponatremi ve semptomatik hiperürisemi.
- Orta ve şiddetli karaciğer yetmezliği, kolestaz ve safra kanal tıkanıklığı bozuklukları (bkz. Bölüm 5.2).
- Gebelik (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.6)
- HİPERSAR PLUS ile aliskiren içeren ilaçların birlikte kullanımı, diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60 mL/dak/1,73 m2) olan hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.5 ve5.1).
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
İntravasküler hacim azalması:
Yoğun diüretik tedavi, diyet tuzu sınırlaması, diyare veya kusma nedeniyle hacim ve/veya sodyum azalması olan hastalarda özellikle ilk dozdan sonra semptomatik hipotansiyon olabilir.Bu gibi koşullar HİPERSAR PLUS uygulamasından önce düzeltilmelidir.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin uyarıldığı diğer koşullar:
Vasküler tonus ve renal fonksiyonu büyük ölçüde renin-anjiyotensin-aldosteron sistemine bağlı olan hastalarda (örneğin, şiddetli konjestif kalp yetmezliği bulunan veya temelinde, renal arterstenozu da dahil böbrek hastalığı bulunan hastalarda), bu sistemi etkileyen tıbbi ürünlerle tedavi,akut hipotansiyon, azotemi, oligüri veya seyrek olarak akut böbrek yetmezliğiyle bağlantılıolmuştur.
Renovasküler hipertansiyon:
Bilateral renal arter stenozu veya çalışan tek böbreği kanlandıran arterde stenoz bulunan hastalar, renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen tıbbi ürünlerle tedavi edildiğinde şiddetlihipotansiyon ve böbrek yetmezliği riski yüksektir.
Böbrek yetmezliği ve böbrek transplantasyonu:
HİPERSAR PLUS şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır (kreatinin klirensi < 30 mL/dk).
Hafif ile orta derecede böbrek yetmezliği (kreatinin klirensi 30 - 60 mL/dk) olan hastalarda maksimum olmesartan medoksomil dozu günde tek doz 20 mg olmesartan medoksomildir.Ancak, bu tür hastalarda dikkatlice HİPERSAR PLUS 20 mg/12,5 mg ve 20 mg/25 mg dikkatleuygulanmalıdır ve serum potasyum, kreatinin ve ürik asit seviyelerinin periyodik olarakizlenmesi tavsiye edilir. Böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalarda tiazid diüretikle ilişkili azotemimeydana gelebilir. Eğer ilerleyici böbrek yetmezliği belirgin hale gelirse, diüretik tedavisininsona erdirilmesi de düşünülerek tedavinin dikkatle yeniden değerlendirilmesi gerekir.
Bu yüzden, HİPERSAR PLUS 40 mg/12,5 mg and 40 mg/25 mg böbrek yetmezliğinin her evresinde kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
Yakın geçmişte böbrek transplantasyonu geçiren hastalara HİPERSAR PLUS uygulanması ile ilgili hiçbir deneyim bulunmamaktadır.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajı:
ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması durumunda hipotansiyon, senkop, hiperkalemi riskinin arttığı ve böbrek fonksiyonununazaldığına (akut böbrek yetmezliği dahil) dair kanıtlar bulunmaktadır. RAAS'ın dual blokajınayol açtığından ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin birliktekullanılması önerilmez (bkz. Bölüm 4.5 ve 5.1).
Eğer dual blokaj tedavisi mutlaka gerekli görülürse, sadece uzman gözetimi altında yapılmalı ve böbrek fonksiyonu, elektrolitler ve kan basıncı yakından sık sık takip edilmelidir.
Diyabetik nefropatisi olan hastalarda ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri birlikte kullanılmamalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
Şu anda şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarla olmesartan medoksomil deneyimi yoktur. Orta dereceli karaciğer yetmezliği olan hastalarda maksimum doz 20 mg olmesartanmedoksomildir.
Ayrıca, karaciğer fonksiyon bozukluğu veya ve progresif karaciğer hastalığı olan hastalarda tiyazid tedavisi sırasında sıvı ve elektrolit dengesindeki minör değişiklikler hepatik komayıhızlandırabilir.
Bu nedenle orta dereceli ve şiddetli karaciğer yetmezliği, kolestaz ve safra tıkanıklığı olan hastalarda HİPERSAR PLUS 40 mg/12,5 ve 40 mg/25 mg kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm4.3, 5.2). Hafif yetmezliği olan hastalarda kullanım sırasında dikkat edilmelidir (bkz. Bölüm 4.2)
Aortik ve mitral kapak stenozu, obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati:
Diğer vazodilatörlerde olduğu gibi, aortik veya mitral stenoz ya da obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati hastalarında özel dikkat gösterilmelidir.
Primer aldosteronizm:
Primer aldosteronizm bulunan hastalar genelde renin-anjiyotensin sisteminin inhibisyonuyla etki eden anti-hipertansif tıbbi ürünlere cevap vermez. Bu nedenle, bu gibi hastalarda HİPERSARPLUS kullanımı tavsiye edilmez.
Metabolik ve endokrin etkileri:
Tiyazid grubu ilaç tedavisi glukoz toleransını bozabilir. Diyabetik hastalarda insülin veya oral hipoglisemik ajanların dozaj ayarlaması gerekli olabilir (bkz. Bölüm 4.5). Gizli diyabet, tiyazidgrubu ilaç tedavisi sırasında açığa çıkabilir.
Kolesterol ve trigliserid seviyelerinin artması, tiyazid diüretik tedavisiyle bağlantılı olduğu bilinen istenmeyen etkilerdir.
Tiyazid grubu ilaç tedavisi uygulanan bazı hastalarda hiperürisemi olabilir veya ani gut ortaya çıkabilir.
Elektrolit dengesizliği:
Diüretik tedavi uygulanan herhangi bir hasta için uygun aralıklarla serum elektrolitleri periyodik olarak tayin edilmelidir.
Hidroklorotiyazid de dahil olmak üzere tiyazidler sıvı veya elektrolit dengesizliğine (hipokalemi, hiponatremi ve hipokloremik alkaloz) sebep olabilirler. Sıvı veya elektrolit dengesizliği uyarısıniteliği taşıyan belirtiler, ağız kuruluğu, susama, halsizlik, letarji, uyuşukluk, huzursuzluk, kasağrısı veya krampları, kas yorgunluğu, hipotansiyon, oligüri, taşikardi ve bulantı, kusma gibigastrointestinal bozukluklardır (bkz. Bölüm 4.8).
Karaciğer sirozu bulunan hastalarda, şiddetli diürez bulunan hastalarda, yetersiz oral elektrolit alan hastalarda ve aynı anda kortikosteroid veya ACTH tedavisi uygulanan hastalarda hipokalemiriski yüksektir (bkz. Bölüm 4.5). Tersine, HİPERSAR PLUS'ın olmesartan medoksomil bileşeniyoluyla anjiyotensin-II reseptörlerindeki (AT1) antagonizmadan dolayı, özellikle böbrekyetmezliği ve/veya kalp yetersizliği ve diyabet varlığında hiperkalemi olabilir. Risk altındakihastalarda serum potasyumunun yeterli düzeyde izlenmesi tavsiye edilir. Potasyum tutucudiüretikler, potasyum takviyeleri veya potasyum içeren tuz ikameleri ve serum potasyumseviyesini artıran diğer tıbbi ürünler (örneğin heparin) HİPERSAR PLUS'la birlikte kullanılırkendikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).
Olmesartan medoksomilin diüretiklerin indüklediği hiponatremiyi azalttığına veya engellediğine dair bir kanıt bulunmamaktadır. Klorür eksikliği genelde hafiftir ve çoğu zaman tedavigerektirmez.
Tiyazidler üriner kalsiyum atılımını azaltabilir ve bilinen kalsiyum metabolizması bozukluklarının bulunmadığı durumlarda serum kalsiyumunu aralıklı olarak ve hafif düzeydeartırabilir. Hiperkalsemi, gizli hiperparatiroidizm kanıtı olabilir. Paratiroid fonksiyon testleriyapılmadan önce tiyazidler kesilmelidir.
Tiyazidlerin, hipomagnezemi ile sonuçlanabilecek şekilde idrarla magnezyum atılımını arttırdığı gösterilmiştir.
Sıcak havalarda ödemli hastalarda dilüsyonel hiponatremi oluşabilir.
Lityum:
Diğer anjiyotensin II reseptör antagonistleri gibi, HİPERSAR PLUS ve lityumun eş zamanlı uygulanması önerilmemektedir (bkz. Bölüm 4.5).
Sprue-benzeri enteropati:
Nadir durumlarda, olmesartan alan hastalarda ilaca başlandıktan sonra birkaç ay ila yıllar arasında, muhtemelen lokalize gecikmiş hipersensitivite nedeniyle şiddetli, kronik diyare ile kilokaybı bildirilmiştir. Hastaların intestinal biyopsisi genellikle villöz atrofi gösterir. Bir hastaolmesartan ile tedavi sırasında bu semptomları geliştirirse ve başka belirgin bir etiyoloji yoksaolmesartan tedavisi hemen kesilmelidir ve yeniden başlanmamalıdır. Olmesartanı bıraktıktansonraki haftada diyarede bir iyileşme olmazsa başka bir uzmanın da (örn. gastroenterolog)görüşünün alınması düşünülmelidir.
Koroidal efüzyon, akut miyop ve sekonder açı kapanması glokomu:
Bir sülfonamid türü olan hidroklorotiyazid, görme alanı bozukluğu ile birlikte koroidal efüzyon, kısa süreli akut miyopi ve akut açı kapanması glokomu ile sonuçlanan idiyosinkratik birreaksiyona yol açabilir. Semptomlar, akut başlangıçlı görüş keskinliğinin azalmaya başlamasıveya oküler ağrı içerir ve bu semptomlar tipik olarak ilaca başladıktan saatler veya haftalar içindeortaya çıkar. Akut dar açılı glokom tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına yol açabilir. Primertedavi, hidroklorotiyazidin mümkün olan en kısa süre içerisinde kesilmesidir. İntraoküler basınçkontrol altına alınamazsa acil tıbbi veya cerrahi tedavilerin düşünülmesi gerekebilir. Sülfonamidve penisilin alerjisi geçmişi, akut dar açılı glokom gelişimine yönelik bir risk faktörü olabilir.
Melanom dışı cilt kanseri
Danimarka Ulusal Kanser Kayıtlarına dayanarak yapılan iki epidemiyolojik çalışmada; artan kümülatif hidroklorotiyazid maruziyeti ile melanom dışı cilt kanseri [bazal hücreli karsinom veskuamöz hücreli karsinom] riskinde artış gözlenmiştir. Hidroklorotiyazidin fotosensitivite yapıcıetkisi melanom dışı cilt kanserinde olası bir mekanizma olarak rol oynayabilir.
Hidroklorotiyazid alan hastalar melanom dışı cilt kanseri riski hakkında bilgilendirilmeli ve yeni lezyonlar için ciltlerini düzenli olarak kontrol etmeleri ve şüpheli deri lezyonlarını derhalbildirmeleri önerilmelidir. Hastalara deri kanseri riskini minimum düzeye indirmek üzere güneşışığı ve UV ışını maruziyetini sınırlandırmaları ve maruziyet durumunda yeterli korumauygulamaları tavsiye edilmelidir. Şüpheli deri lezyonları, histolojik biyopsi incelemeleri de dahiledilerek acil olarak incelenmelidir. Melanom dışı deri kanseri öyküsü olan hastalardahidroklorotiyazid kullanımının dikkatli bir şekilde tekrar gözden geçirilmesi de gerekebilir(ayrıca bkz. Bölüm 4.8).
Akut Solunum Toksisitesi
Hidroklorotiyazid aldıktan sonra akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) dahil olmak üzere çok seyrek olarak ciddi akut solunum toksisitesi vakaları bildirilmiştir. Pulmoner ödem tipik olarak,hidroklorotiyazid alımından sonra dakikalar ila saatler içinde gelişir. Semptomlar başlangıçtadispne, ateş, pulmoner bozulma ve hipotansiyonu içerir. ARDS teşhisinden şüpheleniliyorsa,HİPERSAR PLUS tedavisi durdurulmalı ve uygun tedavi uygulanmalıdır. Hidroklorotiyazidalımını takiben daha önce ARDS yaşayan hastalara hidroklorotiyazid uygulanmamalıdır.
Etnik farklılıklar:
Bütün diğer anjiyotensin II reseptör antagonistleri içeren ürünlerde olduğu gibi, HİPERSAR PLUS'ın kan basıncını düşürme etkisi siyahi hastalarda siyahi olmayan hastalara göre biraz dahadüşüktür; bunun muhtemel sebebi de hipertansiyonlu siyahi popülasyonda düşük renin durumuprevelansının daha yüksek oranda görülmesidir.
Anti-doping test:
Bu ürünün hidroklorotiyazid içermesinden dolayı anti-doping testlerinin pozitif çıkmasına neden olabilir.
Gebelik:
Gebelik sırasında anjiyotensin II reseptör antagonistlerinin kullanımı başlatılmamalıdır. Anjiyotensin II reseptör antagonistleri tedavisinin devamı gerekli olduğu düşünülmedikçe,gebeliği düşünen hastalar, gebelikte kullanımda kanıtlanmış bir güvenilirlik profili bulunanalternatif anti-hipertansif tedavilere yönlendirilmelidir. Gebelik tespit edildiğinde anjiyotensin IIreseptör antagonistleriyle tedavi hemen kesilmelidir ve uygun olması durumunda alternatif tedavibaşlatılmalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.6).
Diğerleri:
Tüm antihipertansif ajanlarla olduğu gibi, iskemik kalp hastalığı veya iskemik serebrovasküler hastalığı olan hastalarda kan basıncının aşırı düşmesi bir miyokardiyal enfarktüs veya inme ilesonuçlanabilir.
Alerji veya bronşiyal astım öyküsü bulunan ya da bulunmayan hastalarda hidroklorotiyazide aşırı duyarlılık reaksiyonları olabilir, fakat bu tip öyküsü bulunan hastalarda bu olasılık dahayüksektir.
Tiyazid grubu diüretiklerin kullanımında, sistemik lupus eritematoz şiddetlenmesi veya aktivasyonu rapor edilmiştir.
Bu tıbbi ürün laktoz (sığır kaynaklı) içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp-laktaz eksikliği veya glukoz-galaktoz malabsorbsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamalarıgerekir.
4.5. Dier tıbbi ürünler ile etkileimler ve dier etkileimekilleri
HİPERSAR PLUS kombinasyonu ile bağlantılı potansiyel etkileşimler:
Eş zamanlı kullanımı tavsiye edilmeyenler Lityum:
Lityumun anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörl eriyle ve nadiren anjiyotensin II reseptör antagonistleriyle birlikte uygulanması esnasında, serum lityum konsantrasyonlarında geri dönüşlüartışlar ve toksisite bildirilmiştir. Ayrıca, tiyazidler lityumun renal klirensini azaltır ve bununsonucu olarak lityum toksisitesi riski artabilir. Bu nedenle, HİPERSAR PLUS'ın ve lityumunbirlikte kullanılması önerilmez (bkz. Bölüm 4.4). Bu kombinasyonun kullanılması mutlakagerekliyse, serum lityum düzeylerinin dikkatle izlenmesi önerilir.
Eş zamanlı kullanımı dikkat gerektirenler
Baklofen:
Antihipertansif etki potansiyelize olabilir.
Non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar:
NSAİİ'ler (yani asetilsalisilik asit (> 3 g/gün), COX-2 inhibitörleri ve non-selektif NSAİİ'ler) tiyazid grubu diüretiklerin ve anjiyotensin II reseptör antagonistlerinin antihipertansif etkileriniazaltabilir.
Böbrek fonksiyonu zayıf olan bazı hastalarda (örneğin dehidrate hastalar ya da böbrek fonksiyonu zayıf olan yaşlı hastalar), siklo-oksijenaz enzimini inhibe eden ajanların veanjiy ötensin II reseptör antagonistlerinin birlikte uygulanması böbrek fonksiyonunun daha dabozulmasına (genellikle geri dönüşlü olan akut böbrek yetmezliği olasılığı da dahil olmak üzere)neden olabilir. Bu nedenle, bu kombinasyon özellikle yaşlılarda dikkatle uygulanmalıdır. Hastalaryeterince hidrate edilmeli ve eşlik eden tedavinin başlatılmasını takiben periyodik olarak böbrekfonksiyonu dikkatle izlenmelidir.
Eşzamanlı kullanımı dikkate alınması gerekenler
Amifostin:
Antihipertansif etki potansiyelize olabilir.
Diğer antihipertansif ajanlar:
Diğer antihipertansif tıbbi ürünlerle birlikte kullanıldığı takdirde HİPERSAR PLUS'ın kan basıncı düşürücü etkisi artabilir.
Alkol, barbitüratlar, narkotik ajanlar ya da antidepresanlar
Ortostatik hipotansiyon potansiyelize olabilir.
Olmesartan medoksomil ile bağlantılı potansiyel etkileşimler:
Eşzamanlı kullanımı tavsiye edilmeyenler
ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II-reseptör blokerleri veya aliskiren:
Klinik çalışma verileri, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS), ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin kombine kullanımıyla ikili blokajının, tekliRAAS-etkili ajanın kullanımına kıyasla daha yüksek sıklıkta hipotansiyon, hiperkalemi ve böbrekfonksiyonunda azalma (akut böbrek yetmezliği dahil) gibi advers olaylarla ilişkili olduğunugöstermiştir (bkz. bölümler 4.3, 4.4 ve 5.1).
Potasyum düzeylerini etkileyen tıbbi ürünler:
Renin-anjiyotensin sistemini etkileyen diğer tıbbi ürünlerin kullanımıyla ilgili deneyimler, potasyum tutucu diüretiklerin, potasyum takviyelerinin, potasyum içeren tuz ikame ürünlerinin yada serum potasyum düzeylerini artırabilecek başka tıbbi ürünlerin (örneğin heparin, ADE-inhibitörleri) eşlik eden kullanımının serum potasyum düzeylerinde artışlara yol açabileceğinigöstermiştir (bkz. Bölüm 4.4). Potasyum düzeylerini etkileyen tıbbi ürünler HİPERSAR PLUSile birlikte verilecekse, plazma potasyum düzeylerinin izlenmesi önerilir.
Safra asidi ayırıcı madde kolesevelam:
Safra asidi ayırıcı madde kolesevelam hidroklorürün eş zamanlı uygulanması olmesartanın sistemik etkisini, doruk plazma konsantrasyonunu ve t1/2 süresini düşürür. Kolesevelamhidroklorürden en az 4 saat önce olmesartan medoksomil uygulanması ilaç etkileşim etkisinidüşürmüştür. Koleveselam hidroklorür dozundan en az 4 saat önce olmesartan medoksomiluygulanması düşünülmelidir (bkz. Bölüm 5.2).
Ek bilgiler:
Antasitle (alüminyum magnezyum hidroksit) tedaviden sonra olmesartanın biyoyararlanımınm bir miktar azaldığı gözlenmiştir.
Olmesartan medoksomilin, varfarinin farmakokinetiği ya da farmakodinamiği ve digoksinin farmakokinetiği üzerinde anlamlı bir etkisi olmamıştır.
Olmesartan medoksomilin pravastatin ile birlikte uygulanması sağlıklı deneklerde bu bileşenlerin farmakokinetiği üzerinde klinik açıdan anlamlı herhangi bir etkiye yol açmamıştır.
Olmesartan, insan sitokrom P450 enzimleri 1A1/2, 2A6, 2C8/9, 2C19, 2D6, 2E1 ve 3A4 üzerinde klinik açıdan anlamlı herhangi bir
in vitro
inhibitör etkiye yol açmamıştır. Sıçan sitokrom P450aktiviteleri üzerinde indükleyici hiçbir etkiye yol açmamış ya da indükleyici etkisi minimaldüzeyde olmuştur. Olmesartan ile yukarıdaki sitokrom P450 enzimler tarafından metabolizeedilen tıbbi ürünler arasında klinik açıdan anlamlı herhangi bir etkileşim beklenmez.
Hidroklorotiyazid ile bağlantılı potansiyel etkileşimler:
Eş zamanlı kullanımı tavsiye edilmeyenler
Potasyum düzeylerini etkileyen tıbbi ürünler:
Potasyum kaybıyla ve hipokalemiyle ilişkili diğer ilaçlarla (örneğin diğer kaliüretik diüretikler, laksatifler, kortikosteroidler, ACTH, amfoterisin, karbenoksolon, penisilin G sodyum ya dasalisilik asit türevleri) birlikte kullanıldığında hidroklorotiyazidin potasyum atılımını artırıcıetkisi (bkz. Bölüm 4.4) potansiyelize olabilir. Bu nedenle, bunların birlikte kullanılmasıönerilmez.
Eş zamanlı kullanımı dikkat gerektirenler Kalsiyum tuzları:
Tiyazid grubu diüretikleri, atılımın azalması nedeniyle serum kalsiyum düzeylerinin yükselmesine neden olabilir. Eğer kalsiyum takviyelerinin verilmesi gerekiyorsa, serum kalsiyumdüzeyleri izlenmeli ve kalsiyum dozajı uygun şekilde ayarlanmalıdır.
Kolestiramin ve kolestipol reçineleri:
Anyon değiştirici reçinelerin varlığı hidroklorotiyazidin emilimini değiştirir.
Dijital glikozidleri:
Tiyazidle indüklenen hipokalemi ya da hipomagnezemi, dijitalisle indüklenen kardiyak aritmilerin başlamasını kolaylaştırabilir.
Serum potasyum bozukluklarından etkilenen tıbbi ürünler:
HİPERSAR PLUS serum potasyum bozukluklarından etkilenen tıbbi ürünlerle (örneğin dijital glikozidler ve antiaritmikler) ve aşağıda belirtilen Torsades de pointes (ventriküler taşikardi)indükleyici tıbbi ürünlerle (bazı antiaritmikler de dahil olmak üzere) birlikte uygulandığında,serum potasyum düzeylerinin ve EKG'nin periyodik olarak izlenmesi önerilir; hipokalemiTorsades de pointes için (ventriküler taşikardi) predispozan bir faktördür:
- Sınıf Ia antiaritmikler (örneğin kinidin, hidrokinidin, disopiramid).
- Sınıf III antiaritmikler (örneğin amiodaron, sotalol, dofetilid, ibutilid).
- Bazı antipsikotikler (örneğin tiyoridazin, klorpromazin, levomepromazin, trifluoperazin,siyamemazin, sulpirid, sultoprid, amisulprid, tiyaprid, pimozid, haloperidol, droperidol).
- Diğerleri (örneğin bepridil, sisaprid, difemanil, eritromisin IV, halofantrin, mizolastin,pentamidin, sparfloksasin, terfenadin, vinkamin IV).
Non-depolarizan iskelet kası gevşeticiler (örneğin tübokürarin):
Hidroklorotiyazid, non-depolarizan iskelet kası gevşeticilerin etkisini potansiyelize edebilir.
Antikolinerjik ajanlar (örneğin atropin, biperiden):
Gastrointestinal motiliteyi ve mide boşaltım hızını azaltarak tiyazid grubu diüretiklerin biyoyararlanımını artırır.
Antidiyabetik tıbbi ürünler (oral ajanlar ve insülin):
Tiyazid tedavisi glukoz toleransını etkileyebilir. Antidiyabetik tıbbi ürünün dozajının ayarlanması gerekebilir (bkz. Bölüm 4.4).
Metformin:
Hidroklorotiyazide bağlı olası fonksiyonel renal yetmezliğin indüklediği laktik asidoz riski nedeniyle metformin dikkatle kullanılmalıdır.
Beta-blokerler ve diazoksit:
Tiyazidler beta-blokerlerin ve diazoksidin hiperglisemik etkisini artırabilir.
Vazopresör aminler (örneğin noradrenalin):
Vazopresör aminlerin etkisi azalabilir.
Gut hastalığının tedavisinde kullanılan tıbbi ürünler (probenesid, sulfinpirazon ve allopurinol):
Hidroklorotiyazid serum ürik asit düzeyini yükseltebildiğinden, ürikozürik tıbbi ürünlerindozajının ayarlanması gerekebilir. Probenesid ya da sulfinpirazonun dozajının artırılmasıgerekebilir. Bir tiyazidle birlikte uygulanması, allopurinole karşı hipersensitivite reaksiyonlarınıninsidansını artırabilir.
Amantadin:
Tiyazidler amantadinin neden olduğu advers etkilerin riskini artırabilir.
Sitotoksik ajanlar (örneğin siklofosfamid, metotreksat):
Tiyazidler sitotoksik tıbbi ürünlerin böbrekler yoluyla atılımını azaltabilir ve bunların miyelosüpresif etkilerini potansiyelize edebilir.
Salisilatlar:
Salisilatlar yüksek dozlarda kullanıldığı takdirde, hidroklorotiyazid salisilatların santral sinir sistemi üzerindeki toksik etkisini artırabilir.
Metildopa:
Hidroklorotiyazid ve metildopanın birlikte kullanımıyla ortaya çıkan hemolitik anemiyle ilgili istisnai vakalar bildirilmiştir.
Siklosporin:
Siklosporinle birlikte uygulanan tedavi, hiperürisemi ve gut tipi komplikasyonların riskini artırabilir.
Tetrasiklinler:
Tetrasikliklerin ve tiyazidlerin birlikte uygulanması, tetrasiklinle indüklenen üre düzeylerinin yükselmesi riskini artırır. Bu etkileşim muhtemelen doksisiklin için geçerli değildir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik Kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Doğurma potansiyeli bulunan kadınların tedavi süresince etkili doğum kontrolü kullanmaları gerekmektedir. Planlı bir gebelikten önce, uygun bir alternatif tedaviye geçilmelidir.
Gebelik dönemi
Anjiyotensin II reseptör antagonistleri gebelikte kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
Olmesartan-hidroklorotiyazid kombinasyonunun gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
HİPERSAR PLUS gebelik döneminde kontrendikedir.
Olmesartan medoksomil:
Anjiyotensin II reseptör antagonistlerinin kullanımı gebelikte kontrendikedir. (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
Gebeliğin ilk trimesterinde ADE-inhibitörlerine maruziyet ile ilgili teratojenite riskinin epidemiyolojik kanıtı nihai olmamakla birlikte; az da olsa bir risk artışı göz ardı edilemez. Her nekadar anjiyotensin II antagonistleriyle ilişkili risk ile ilgili kontrollü epidemiyolojik veribulunmasa da, bu ilaç sınıfı için benzer riskler söz konusu olabilir. Anjiyotensin reseptör blokertedavisine devam edilmesi gerekli görülmedikçe, gebe kalmayı planlayan hastalarda, gebeliktekullanım ile ilgili olarak sağlam bir güvenlilik profiline sahip alternatif antihipertansif tedavileregeçilmelidir. Gebelik teşhis edildiğinde, anjiyotensin II antagonistleri ile yapılan tedavi derhaldurdurulmalı ve uygun olduğu durumlarda alternatif tedaviye başlanmalıdır.
Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterinde anjiyotensin II antagonist tedavisinin, insanlarda fetotoksisiteye (azalmış fetal böbrek fonksiyonu, oligohidramniyoz ve kafatası osifikasyongeriliği) ve neonatal toksisiteye (böbrek yetmezliği, hipotansiyon, hiperkalemi) sebep olduğubilinmektedir (Ayrıca bkz. Bölüm 5.3).
Gebeliğin ikinci trimesterinde ve sonrasında anjiyotensin II antagonistlerine maruz kalındığında, fetal böbrek fonksiyonunun ve kafatasının ultrasonla kontrol edilmesi önerilmektedir.
Anneleri anjiyotensin II antagonisti ile tedavi gören bebekler hipotansiyona karşı yakından takip edilmelidir (Ayrıca bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
Hidroklorotiyazid:
Gebelik döneminde, özellikle de ilk trimesterde hidroklorotiyazid kullanımıyla elde edilen deneyim sınırlıdır. Hayvan araştırmaları yeterli değildir.
Hidroklorotiyazid plasentayı geçmektedir. Farmakolojik etki mekanizması temel alındığında, 2. ve 3. trimesterde hidroklorotiyazid kullanımı feto-plasental perfüzyona zarar verebilir: fetüs veyeni doğan üzerinde sarılık, elektrolit dengesi bozukluğu ve trombositopeni gibi etkilere nedenolabilir.
Plazma volümünde azalma ve plasenta hipoperfüzyonu riski nedeniyle, hastalığın seyri üzerinde yararlı bir etkisi olmadığı takdirde, gestasyonel ödem, gestasyonel hipertansiyon ya dapreeklampsi için hidroklorotiyazid kullanılmamalıdır.
Diğer tedavilerin kullanılamadığı nadir durumlar haricinde, gebe kadınlardaki esansiyel hipertansiyonun tedavisinde hidroklorotiyazid kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Olmesartan medoksomil:
HİPERSAR PLUS kullanımına ilişkin veri olmaması nedeniyle, emzirme döneminde HİPERSAR PLUS kullanımı önerilmez. Özellikle yenidoğan veya prematüre bebeklerin emzirilmesisırasında, laktasyon döneminde daha iyi güvenlilik profiline sahip, alternatif tedavilerkullanılması önerilir.
Hidroklorotiyazid:
Hidroklorotiyazid, düşük miktarlarda insan sütüne geçer. Yoğun diüreze neden olan yüksek tiyazid dozları süt üretimini inhibe edebilir.
Anne sütüyle beslenme sırasında HİPERSAR PLUS kullanımı önerilmez. Anne sütüyle beslenme sırasında HİPERSAR PLUS kullanılması durumunda, doz mümkün olduğunca düşüktutulmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
Üreme yeteneği üzerinde yeterli veri yoktur.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
HİPERSAR PLUS'ın araç ve makine kullanımı üzerinde az veya orta derecede bir etkisi vardır. Antihipertansif tedavi gören hastalarda sersemlik ve bitkinlik hissi oluşabilir, ve bu durum tepkiverme yeteneğini bozabilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
HİPERSAR PLUS 40 mg/12,5 mg ve 40 mg/25 mg tedavisi sırasında en yaygın bildirilen advers olaylar baş ağrısı (%2,9), sersemlik (%1,9) ve yorgunluk hissidir (%1).
Hidroklorotiyazid elektrolit dengesizliğine yol açabilecek volüm azalmasına neden olabilir veya şiddetlendirebilir (bkz. Bölüm 4.4).
Olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid 40 mg/12.5 mg ve 40 mg/25'ın güvenliliği, olmesartan medoksomil ile birlikte hidroklorotiyazid alan 3.709 hastanın katıldığı klinik çalışmalardaincelenmiştir.
20 mg/12,5 mg ve 20 mg/25 mg'lık düşük doz yitiliklerindeki sabit doz kombinasyonlu olmesartan medoksomil ve hidroklorotiyazid ile rapor edilen diğer advers olaylar, HİPERSARPLUS 40 mg/12,5 mg ve 40 mg/25 mg ile olası advers reaksiyonlar olabilir.
Olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid ile yapılan klinik çalışmalar, onay sonrası güvenlilik çalışmaları ve spontan raporlarda görülen advers reaksiyonlar ile ilacın içerdiği etkin maddelerolmesartan medoksomil ve hidroklorotiyazidin bilinen güvenlilik profillerine dayalı adversreaksiyonları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Aşağıdaki terimler advers reaksiyonları sınıflandırmak için kullanılmıştır: çok yaygın (> 1/10) (yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
MedDRA
Sistem Organ Sınıfı |
Advers reaksiyonlar |
Sıklık |
|
|
Olmesartan
Hidroklorotiyazid |
Olmesartan |
HCTZ |
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar |
Tükürük bezi iltihabı
|
|
|
Seyrek
|
İyi huylu
neoplazmlar, malign ve belirtilmemiş(kist ve polip dahil) |
Melanom dışı cilt kanseri (Bazal hücrelikarsinom ve Skuamözhücreli karsinom)
|
|
|
Bilinmiyor
|
Kan ve lenf sistemi hastalıkları |
Aplastik anemi
|
|
|
Seyrek
|
Kemik iliği depresyonu
|
|
|
Seyrek
|
Hemolitik anemi
|
|
|
Seyrek
|
Lökopeni
|
|
|
Seyrek
|
Nötropeni/
Agranülositoz
|
|
|
Seyrek
|
Trombositopeni
|
|
Y aygın olmayan
|
Seyrek
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları |
Anaflaktik reaksiyonlar
|
|
Yaygın
olmayan
|
Yaygın
olmayan
|
Metabolizma ve
beslenme
hastalıkları |
Anoreksi
|
|
|
Y aygın olmayan
|
Glikozüri
|
|
|
Y aygın
|
Hiperkalsemi
|
|
|
Y aygın
|
|
Hiperkolesterolemi
|
Yaygın olmayan
|
|
Çok yaygın
|
Hiperglisemi
|
|
|
Y aygın
|
Hiperkalemi
|
|
Seyrek
|
|
Hipertrigliseridemi
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın
|
Çok yaygın
|
Hiperürisemi
|
Y aygın olmayan
|
Yaygın
|
Çok yaygın
|
Hipokloremi
|
|
|
Y aygın
|
Hipokloremik alkaloz
|
|
|
Çok seyrek
|
Hipokalemi
|
|
|
Y aygın
|
Hipomagnezemi
|
|
|
Y aygın
|
Hiponatremi
|
|
|
Y aygın
|
Hiperamilazemi
|
|
|
Y aygın
|
Psikiyatrik
hastalıklar |
Apati
|
|
|
Seyrek
|
Depresyon
|
|
|
Seyrek
|
Huzursuzluk
(Restlessness)
|
|
|
Seyrek
|
Uyku bozuklukları
|
|
|
Seyrek
|
Sinir sistemi hastalıkları |
Konfüzyon
|
|
|
Y aygın
|
Konvülsiyon
|
|
|
Seyrek
|
Bilinç bozukluğu (örneğin bilinç kaybıgibi)
|
Seyrek
|
|
|
Sersemlik /baş dönmesi
|
Yaygın
|
Y aygın
|
Y aygın
|
Baş ağrısı
|
Y aygın
|
Y aygın
|
Seyrek
|
İştahsızlık
|
|
|
Y aygın olmayan
|
Parestezi
|
|
|
Seyrek
|
Postural sersemlik
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Somnolans
|
Y aygın olmayan
|
|
|
Senkop
|
Y aygın olmayan
|
|
|
Göz hastalıkları |
Gözyaşı salgısı azalması
|
|
|
Seyrek
|
Geçici bulanık görme
|
|
|
Seyrek
|
Varolan miyopun kötüleşmesi
|
|
|
Y aygın olmayan
|
Akut miyop ve akut açı kapanması glokomu
|
|
|
Bilinmiyor
|
Koroidal efüzyon
|
|
|
Bilinmiyor
|
Ksantopsi
|
|
|
Seyrek
|
Kulak ve iç kulak hastalıkları |
Vertigo
|
Y aygın olmayan
|
Yaygın
olmayan
|
Seyrek
|
Kardiyak
hastalıklar |
Anjina pektoris
|
|
Yaygın
olmayan
|
|
|
Kardiyak aritmi
|
|
|
Seyrek
|
Palpitasyonlar
|
Y aygın olmayan
|
|
|
Vasküler hastalıklar |
Embolizm
|
|
|
Seyrek
|
Hipotansiyon
|
Y aygın olmayan
|
Seyrek
|
|
Nekrotizan damar iltihabı (vaskülit,kütanöz vaskülit)
|
|
|
Seyrek
|
Ortostatik hipotansiyon
|
Y aygın olmayan
|
|
Yaygın
olmayan
|
Tromboz
|
|
|
Seyrek
|
Solunum, göüs bozuklukları vemediastinalhastalıklar |
Bronşit
|
|
Y aygın
|
|
Öksürük
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın
|
|
Dispne
|
|
|
Seyrek
|
Interstisyel pnömoni
|
|
|
Seyrek
|
Farenjit
|
|
Y aygın
|
|
Pulmoner ödem
|
|
|
Seyrek
|
Solunum güçlüğü
|
|
|
Y aygın olmayan
|
Rinit
|
|
Y aygın
|
|
Akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS)(bkz. Bölüm 4.4)
|
|
|
Çok seyrek
|
Gastrointestinal
hastalıklar |
Abdominal ağrı
|
Y aygın olmayan
|
Yaygın
|
Y aygın
|
Konstipasyon
|
|
|
Y aygın
|
Diyare
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın
|
Y aygın
|
Dispepsi
|
Y aygın olmayan
|
Yaygın
|
|
Gastrik iritasyon
|
|
|
Yaygın
|
Gastroenterit
|
|
Y aygın
|
|
Meteorizm
|
|
|
Y aygın
|
Bulantı
|
Y aygın olmayan
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Pankreatit
|
|
|
Seyrek
|
Paralitik ileus
|
|
|
Çok seyrek
|
Kusma
|
Y aygın olmayan
|
Yaygın
olmayan
|
Yaygın
|
Sprue-benzeri enteropati(bkz. Bölüm 4.4)
|
|
Çok seyrek
|
|
Hepato-bilier
hastalıklar |
Akut kolesistit
|
|
|
Seyrek
|
Sarılık (intrahepatik kolestatik sarılık)
|
|
|
Seyrek
|
Otoimmün hepatit*
|
|
Bilinmiyor
|
|
Deri ve deri altı |
Alerjik dermatit
|
|
Yaygın
|
|
doku hastalıkları |
|
|
olmayan
|
|
Anaflaktik cilt reaksiyonları
|
|
|
Seyrek
|
Anjiyonörotik ödem
|
Seyrek
|
Seyrek
|
|
Kutanöz lupus eritematozus benzerireaksiyonlar
|
|
|
Seyrek
|
Egzama
|
Y aygın olmayan
|
|
|
Eritem
|
|
|
Y aygın olmayan
|
Ekzantem
|
|
Y aygın olmayan
|
|
Fotosensitivite
reaksiyonları
|
|
|
Y aygın olmayan
|
Pruritus (kaşıntı)
|
|
Y aygın olmayan
|
Yaygın
olmayan
|
Purpura
|
|
|
Y aygın olmayan
|
Döküntü
|
Y aygın olmayan
|
Yaygın
olmayan
|
Yaygın
olmayan
|
Kutanöz lupus eritematozus'un tekraraktivasyonu
|
|
|
Seyrek
|
Toksik epidermal nekroliz
|
|
|
Seyrek
|
Ürtiker
|
Seyrek
|
Y aygın olmayan
|
Yaygın
olmayan
|
Kas-iskelet bozuklukları, badoku ve kemikhastalıkları |
Artralji
|
Y aygın olmayan
|
|
|
Artrit
|
|
Y aygın
|
|
Sırt ağrısı
|
Y aygın olmayan
|
Yaygın
|
|
Kas spazmı
|
Y aygın olmayan
|
Seyrek
|
|
Kas zayıflığı
|
|
|
Seyrek
|
Miyalji
|
Y aygın olmayan
|
Yaygın
olmayan
|
|
Kol ve bacaklarda ağrı
|
Y aygın olmayan
|
|
|
Parezi
|
|
|
Seyrek
|
İskelet ağrısı
|
|
Y aygın
|
|
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları |
Akut böbrek yetmezliği
|
Seyrek
|
Seyrek
|
|
Hematüri
|
Y aygın olmayan
|
Yaygın
|
|
İnterstisyel nefrit
|
|
|
Seyrek
|
Böbrek yetmezliği
|
|
Seyrek
|
|
Böbrek disfonksiyonu
|
|
|
Seyrek
|
İdrar yolu enfeksiyonu
|
|
Yaygın
|
|
Üreme sistemi ve meme hastalıkları |
Erektil disfonksiyon
|
Yaygın olmayan
|
|
Yaygın
olmayan
|
Araştırmalar
Genel bozukluklar ve uygulamabölgesine ilişkinhastalıklar |
Asteni
|
Y aygın
|
Y aygın olmayan
|
|
Göğüs ağrısı
|
Y aygın
|
Y aygın
|
|
Yüzde ödem
|
|
Yaygın
olmayan
|
|
Yorgunluk
|
Y aygın
|
Y aygın
|
|
Ateş
|
|
|
Seyrek
|
İnfluenza benzeri semptomlar
|
|
Y aygın
|
|
Letarji
|
|
Seyrek
|
|
Halsizlik
|
Seyrek
|
Y aygın olmayan
|
|
Ağrı
|
|
Y aygın
|
|
Periferal ödem
|
Yaygın
|
Y aygın
|
|
Güçsüzlük
|
Y aygın olmayan
|
|
|
Alanin aminotransferaz artışı
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Aspartat
aminotransferaz artışı
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Kandaki kalsiyum düzeyinde artış
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Kandaki kreatinin düzeyinde artış
|
Yaygın olmayan
|
Seyrek
|
Yaygın
|
Kandaki kreatinin fosfokinaz düzeyindeartış
|
|
Yaygın
|
|
Kandaki glukoz düzeyinde artış
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Kandaki hematokrit düzeyinde azalma
|
Seyrek
|
|
|
Kandaki hemoglobin düzeyinde azalma
|
Seyrek
|
|
|
Kandaki lipid düzeyinde artış
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Kandaki potasyum düzeyinde azalma
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Kandaki potasyum düzeyinde artış
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Kandaki üre düzeyinde artış
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın
|
Y aygın
|
Kan üresinde azot artışı
|
Seyrek
|
|
|
Kandaki ürik asit düzeyinde artışı
|
Seyrek
|
|
|
Gama glutamil transferaz düzeyindeartış
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Hepatik enzimlerde
|
|
Yaygın
|
|
|
|
* Pazarlama sonrası birkaç ay ila birkaç yıl gecikmeli otoimmün hepatit vakaları bildirilmiştir ve bunlar olmesartanın kesilmesinden sonra geri dönüşlüdür
Anjiyotensin II reseptör blokerlerinin kullanımıyla (zamansal) ilişkili olan az sayıda rabdomiyoliz vakaları bildirilmiştir.
|
Melanom dışı cilt kanseri: Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen mevcut verilere dayanarak, hidroklorotiyazid ve melanom dışı cilt kanseri arasında kümülatif doza bağımlı ilişkigözlenmiştir (ayrıca bkz. Bölüm 4.4 ve 5.1).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanaksağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr<http://www.titck.gov.tr/> ; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 3599).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
HİPERSAR PLUS'ın doz aşımının tedavisiyle veya etkileriyle ilgili spesifik bilgiler mevcut değildir. Hasta yakından izlenmeli ve tedavi belirtilere yönelik ve destekleyici olmalıdır. Tedaviyönetimi, yutmanın başladığı zamana ve belirtilerin şiddetine bağlıdır. Önerilen önlemlerarasında kusturma ve/veya gastrik lavaj bulunur. Aşırı doz tedavisinde aktif kömür yararlıolabilir. Serum elektrolitleri ve kreatinin sık sık izlenmelidir. Hipotansiyon meydana gelirse,hasta sırt üstü yatırılmalı ve hemen tuz ve hacim takviyeleri yapılmalıdır.
Olmesartan medoksomil doz aşımının en muhtemel belirtilerinin hipotansiyon ve taşikardi olması beklenir, fakat bradikardi de ortaya çıkabilir. Hidroklorotiyazidle aşırı doz, aşırı diürezdenkaynaklanan elektrolit azalmasıyla (hipokalemi, hipokloremi) ve dehidratasyonla bağlantılıdır.En sık aşırı dozaj belirtileri bulantı ve uyuklamadır. Hipokalemi kas spazmına sebep olabilirve/veya dijital glikozidlerinin veya belirli anti-aritmik tıbbi ürünlerin aynı zamanda kullanımınabağlı kardiyak aritmileri şiddetlendirebilir.
Olmesartan veya hidroklorotiyazidin diyaliz edilebilirliği ile ilgili bir bilgi yoktur.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Renin-Anjiyotensin Sistemine Etkili İlaçlar,Anjiyotensin II Reseptör Blokörleri (ARBler) (Kombine),Anjiyotensin II Reseptör Blokörleri (ARBler) ve Diüretikler
ATC Kodu: C09DA08
Etki mekanizması / Farmakodinamik etkiler
HİPERSAR PLUS, bir anjiyotensin II reseptör antagonisti olan olmesartan medoksomil ile bir tiyazid diüretik olan hidroklorotiyazidin bir kombinasyonudur. Bu bileşenlerin kombinasyonu,ilave bir antihipertansif etkiye sahiptir ve kan basıncını, tek başına bileşenlere göre daha yüksekderecede düşürür.
Günde tek doz HİPERSAR PLUS, 24 saatlik doz aralığında kan basıncının etkin ve düzgün bir şekilde azaltılmasını sağlar.
Olmesartan medoksomil
oral olarak aktif, selektif anjiyotensin II reseptörü (tip AT1) antagonistidir. Anjiyotensin II, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin primer vazoaktifhormonudur ve hipertansiyonun patofizyolojisinde önemli bir rol oynar. Anjiyotensin II'ninetkileri arasında vazokonstriksiyon, aldosteron sentezinin ve salımının uyarılması, kardiyakuyarım ve renal sodyum reabsorpsiyonu yer alır. Olmesartan, anjiyotensin II'nin, vasküler düzkas ve adrenal bez de dahil dokulardaki AT1 reseptörüne bağlanmasını bloke ederekvazokonstriktör ve aldosteron salgılanmasını artırıcı etkisini bloke eder. Olmesartanın etkisi,anjiyotensin II sentezinin kaynağından veya sentez yolundan bağımsızdır. Anjiyotensin II (ATı)reseptörlerinin olmesartan tarafından selektif blokajı, plazma renin seviyelerinde ve anjiyotensin Ive II konsantrasyonlarında artışlara ve plazma aldosteron konsantrasyonlarında bir miktar düşüşeyol açar.
Hipertansiyonda, olmesartan medoksomil, arteriyel kan basıncında doza bağlı olarak uzun süreli bir düşüşe sebep olur. Uzun süreli tedavide ilk doz hipotansiyonu ve taşifilaksiye dair veyatedavinin aniden kesilmesinden sonra hipertansiyonun geri dönüşüne dair bir kanıt yoktur.
Günde tek doz olmesartan medoksomil, 24 saatlik doz aralığında kan basıncının etkin ve düzgün bir şekilde azaltılmasını sağlar. Günde tek doz, aynı toplam günlük dozdaki günde iki dozabenzer kan basıncı azalması sağlamıştır.
Sürekli tedavide, kan basıncını azaltma etkisinin önemli bir kısmı 2 haftalık tedaviden sonra gözlenmiş olmasına rağmen, kan basıncında maksimum azalmalar tedavinin başlamasından 8hafta sonra elde edilmiştir.
Olmesartan medoksomilin mortalite ve morbidite üzerindeki etkisi henüz bilinmemektedir.
Randomize Olmesartan ve Diyabet Mikroalbüminüri Önleme (ROADMAP) çalışması tip 2 diyabet, normo-albüminüri ve en azından bir ilave kardiyovasküler risk faktörü olan 4447 hastadaolmesartan ile tedavinin mikroalbüminüri başlangıcını geciktirip geciktirmeyeceği araştırılmıştır.
Ortalama 3,2 yıllık takip süresi sırasında hastalar, ADE-inhibitörleri veya ARB'ler hariç diğer antihipertansif maddelere ek olarak olmesartan veya plasebo almıştır.
Birincil sonlanım noktası için çalışma mikroalbüminüri başlangıcına kadar geçen sürede olmesartan lehine anlamlı bir risk azalması göstermiştir. Kan basıncı farklarının ayarlanmasındansonra bu risk azalması artık istatistiksel olarak anlamlı değildir. Olmesartan grubundaki hastaların%8,2'sinde (2160 hastanın 178'i) ve plasebo grubundaki hastaların %9,8'inde (2139 hastanın210'u) mikroalbüminüri gelişmiştir.
İkincil sonlanım noktalarında olmesartan alanlarda 96 (%4,3) hastada ve plasebo alanlarda 94 (%4,2) hastada kardiyovasküler olay meydana gelmiştir. Kardiyovasküler mortalite insidansıplasebo tedavisiyle karşılaştırıldığında olmesartan ile daha yüksekken (15 hasta (%0,7) - 3 hasta(%0,1)), ölümcül olmayan inme (14 hasta (%0,6) - 8 hasta (%0,4)), ölümcül olmayan miyokartenfarktüsü (17 hasta (%0,8) - 26 hasta (%1,2)), kardiyovasküler olmayan mortalite (11 hasta(%0,5) - 12 hasta (%0,5)) için oranlar benzerdir. Olmesartan ile genel mortalite, esas olarak dahayüksek ölümcül kardiyovasküler olayların nedeniyle sayısal olarak artmıştır (26 hasta (%1,2) - 15hasta (%0,7)).
Diyabetik Nefropatide Son Evre Böbrek Hastalığının İnsidansını Düşüren Olmesartan Çalışması (ORIENT) 577 randomize Japon ve Çinli bariz nefropatisi olan tip 2 diyabet hastalarındaolmesartanın böbrek ve kardiyovasküler sonuçlar üzerindeki etkisini araştırmıştır. Ortalama 3,1yıllık takip süresi sırasında hastalar, ADE-inhibitörleri dahil diğer antihipertansif maddelere ekolarak olmesartan veya plasebo almıştır.
Olmesartan grubunda 116 hastada (%41,1) ve plasebo grubunda 129 hastada (%45,4) birincil birleşik sonlanım noktası (serum kreatinin düzeyinin iki katına çıktığı ilk zamana kadar geçensüre , son evre böbrek hastalığı, tüm nedenlere bağlı ölüm) meydana gelmiştir (HR 0,97 (%95GA 0,75 - 1,24); p=0,791). Birleşik ikincil kardiyovasküler sonlanım noktası olmesartan iletedavi edilen 40 hastada (%14,2) ve 53 plasebo ile tedavi edilen hastada (%18,7) meydanagelmiştir. Birleşik kardiyovasküler sonlanım noktası, olmesartan alan 10 hastaya (%3,5) karşı 3plasebo alan (%1,1) hastada kardiyovasküler ölüm, 19'a (%6,7) karşı 20 (%7) hastada toplammortalite, 8'e (%2,8) karşı 11 (%3,9) hastada ölümcül olmayan inme ve 3'e (%1,1) karşı 7(%2,5) hastada ölümcül olmayan miyokard enfarktüsünü kapsar.
Hidroklorotiyazid
bir tiyazid diüretiktir. Tiyazid diüretiklerin antihipertansif etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Tiyazidler, doğrudan sodyum ve klorür atılım miktarlarını yaklaşıkeşdeğer miktarlarda artırarak renal tübüler elektrolit reabsorpsiyon mekanizmalarını etkiler.Hidroklorotiyazidin diüretik etkisi plazma hacmini azaltır, plazma renin aktivitesini ve aldosteronsalgılamasını artırır ve bunun sonucunda da üriner potasyum ve bikarbonat kaybını artırır veserum potasyumunu düşürür. Renin-aldosteron ilişkisi anjiyotensin lI'yle sağlanır ve bu nedenlede bir anjiyotensin II reseptörü antagonistinin aynı zamanda uygulanması, tiyazid diüretiklerlebağlantılı potasyum kaybını tersine çevirme eğilimi gösterir. Hidroklorotiyazidle, diürezbaşlangıcı dozdan yaklaşık 2 saat sonra ve pik etkisi de yaklaşık 4 saat sonra olur, etki iseyaklaşık 6-12 saat devam eder.
Epidemiyolojik araştırmalar göstermiştir ki, hidroklorotiyazid monoterapisi ile uzun süreli tedavi kardiyovasküler mortalite ve morbidite riskini azaltmaktadır.
Klinik etkililik ve güvenlilik
Olmesartan medoksomil ve hidroklorotiyazid kombinasyonu, kan basıncında ilave düşüşler sağlar ve bu düşüşler de genelde her bir bileşenin dozuyla artar.
Havuzlanmış plasebo kontrollü araştırmalarda, 20 mg/12,5 mg ve 20 mg/25 mg olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid kombinasyonları, plasebo çıkarıldıktan sonra sırasıyla 12/7 mmHg ve 16/9 mm Hg'lık ortalama sistolik/diyastolik kan basıncı düşüşlerine sebep olmuştur.
Olmesartan medoksomil 20 mg'lık monoterapi ile yeterince kontrol altına alınamayan hastalarda 12,5 ve 25 mg hidroklorotiyazid uygulaması, 24 saatlik sistolik/diyastolik kan basınçlarında,olmesartan medoksomil monoterapi taban çizgisine nazaran, ambülatör kan basıncı izlemesiyleyapılan ölçümlere göre sırasıyla 7/5 mm Hg ve 12/7 mm Hg'lık ilave düşüşlere neden olmuştur.Taban çizgisine nazaran, geleneksel yöntemle yapılan ölçümlere göre ilave ortalamasistolik/diastolik kan basıncı düşüşleri sırasıyla 11/10 mm Hg ve 16/11 mm Hg'dır.
Olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid kombinasyon tedavisinin etkinliği uzun süreli (bir yıl) tedavi boyunca korunmuştur. Eş zamanlı hidroklorotiyazid tedavisi varlığında veya yokluğundaolmesartan medoksomil tedavisinin kesilmesi, hipertansiyonun geri dönmesine sebep olmamıştır.
Olmesartan medoksomil ve hidroklorotiyazid 40 mg/12,5 mg ve 40 mg/25 mg sabit doz kombinasyonu 1482 hipertansif hastayı içeren 3 klinik çalışmada incelenmiştir.
Esansiyel hipertansiyonlu birincil etkililik sonlanım noktası oturur haldeki diastolik kan basıncı düşüşü olan çift kör bir çalışmada Olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid 40 mg/12,5 mgkombinasyon tedavisi ile olmesartan medoksomil 40 mg monoterapisinin (Olmesartan) etkililiğideğerlendirilmiştir. 8 haftalık tedavinin ardından, monoterapi grubundaki kan basıncı düşüşü26,5/15,8 mm Hg olurken kombinasyon grubundaki düşüş 31,9/18,9 mm Hg (p<0,0001)olmuştur.
Bu çalışmanın çift kör ancak kontrollü olmayan ikinci fazında, yanıt vermeyenlerin olmesartan medoksomil monoterapisi Olmesartan 40 mg'dan Olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid 40mg/12,5 mg'a ve bununla birlikte 40mg/12.5 mg'dan 40mg/25mg'a yukarı titre edilmesisistolik/diyastolik kan basıncında daha önemli bir düşüşle sonuçlanmıştır, böylece yukarıtitrasyonun kan basıncı kontrolünü iyileştirmek için klinik olarak anlamlı bir yol olduğunudoğrulamaktadır.
İkinci bir çift kör, randomize, plasebo kontrollü çalışma ile 8 haftalık 40 mg olmersartan ile tedavinin ardından yeterince kontrol altına alınamamış hastaların tedavisine hidroklorotiyazidtakviyesinin etkililiğini değerlendirilmiştir. Hastalar ikinci bir 8 hafta boyunca 40 mg olmesartanalmaya devam etmiş ya da sırasıyla 12,5 mg veya 25 mg hidroklorotiyazid takviyesi almıştır.Dördüncü bir grup ise 20 mg/12,5 mg olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid almak üzererandomize edilmiştir.
12,5 mg ya da 25 mg hidroklorotiyazid takviyesi, tek başına 40 mg olmesartan tedavisi ile karşılaştırıldığında sistolik/diastolik kan basıncında sırasıyla 5,2/3,4 mm Hg (p<0,0001) ve7,4/5,3 mm Hg'lık (p<0,0001) bir düşüş ile sonuçlanmıştır.
20 mg/12,5 mg ve 40 mg/12,5 mg Olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid alan hastalar karşılaştırıldığında diastolik kan basıncı düşmesinde 0,9 mm Hg'lık bir fark görülürken sistolikkan basıncının düşmesinde yüksek doz kombinasyonunun lehine 2,6 mm Hg'lk istatistikselolarak anlamlı bir fark görülmüştür (p=0,0255). Gündüz ve gece diastolik ve sistolik kan basıncıverilerindeki 24 saatteki ortalama değişimlere dayanan ambulatuvar kan basıncı ölçümleri(ABPM) konvansiyonel kan basıncı ölçümlerinin bulgularını doğrulamıştır.
Başka bir çift kör, randomize çalışma 20 mg/25 mg ve 40 mg/25 mg olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid ile kombinasyon tedavilerinin 8 haftalık 40 mg HİPERSARtedavisinden sonra yeterince kontrol altına alınamamış kan basıncı üzerinde etkililiklerinikarşılaştırılmıştır.
20 mg/25 mg olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid grubundaki 17,1/10,5 mm Hg'lık ve 40 mg/25 mg olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid grubundaki 17,4/11,2 mm Hg'lık başlangıçdüzeyleri ile karşılaştırıldığında 8 haftalık bir kombinasyon tedavisinden sonra sistolik/diastolikkan basıncı anlamlı düzeyde düşüktü. Konvansiyonel kan basıncı ölçümünde iki tedavigrubundaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi, bu da olmesartan medoksomil gibianjiyotensin II reseptör antagonistlerinin bilinen sabit doz etkisi ile açıklanabilir.
Ancak, 20 mg/25 mg olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid ile karşılaştırıldığında hem sistolik hem de diyastolik kan basıncının ortalama 24 saat boyunca gündüz ve geceABPM'lerinde klinik olarak anlamlı ve istatiksel olarak önemli 40 mg/25 mg olmesartanmedoksomil/hidroklorotiyazid'in lehine olan bir fark görülmüştür.
olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid'in antihipertansif etkisi yaş, cinsiyet ya da diyabet durumuna bakmaksızın benzer olmuştur.
Diğer bilgiler:
İki büyük randomize, kontrollü çalışma (ONTARGET (ONgoing Telmisartan Alone and in combination with Ramipril Global Endpoint Trial) ve VA NEPHRON-D (The Veterans AffairsNephropathy in Diabetes) ADE-inhibitörünün bir anjiyotensin Il-reseptör blokeriyle kombinekullanımını incelemiştir.
ONTARGET çalışması, kardiyovasküler ya da serebrovasküler hastalık öyküsü olan ya da kanıtlanmış son-organ hasarı ile birlikte seyreden tip 2 diyabetes mellitus hastalarındayürütülmüştür. VA NEPHRON-D çalışması tip 2 diyabetes mellitus hastalığı olan ve diyabetiknefropatisi bulunan hastalarda yürütülmüştür.
Bu çalışmalar renal ve/veya kardiyovasküler sonlanımlar ve mortalite üzerinde anlamlı yarar göstermemiş, monoterapiyle kıyaslandığında hiperkalemi, akut böbrek hasarı ve/veyahipotansiyon riskinde artış gözlenmiştir. Benzer farmakodinamik özellikleri göz önünealındığında, bu sonuçlar diğer ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri için deanlamlıdır.
Bu nedenle ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri, diyabetik nefropati bulunan hastalarda birlikte kullanılmamalıdır.
ALTITUDE (Aliskiren Trial in Type 2 Diabetes using Cardiovascular and Renal Disease Endpoints) çalışması kronik böbrek hastalığı, kardiyovasküler hastalık ya da her ikisi bulunan tip2 diyabetes mellitus hastalarında standart ADE- inhibitörü ya da bir anjiyotensin II reseptörblokeri tedavisine aliskiren eklenmesinin yararını test etmek için tasarlanan bir çalışma olmuştur.Advers sonuç riskinde artış olması nedeniyle çalışma erken sonlandırılmıştır. Aliskiren grubunda,plasebo grubuna kıyasla, kardiyovasküler ölüm ve inme vakalarının her ikisi de sayısal olarakdaha sık görülmüş ve ilgili advers olaylar ve ciddi advers olaylar (hiperkalemi, hipotansiyon verenal disfonksiyon) aliskiren grubunda plasebo grubuna göre daha sık bildirilmiştir.
Melanom dışı cilt kanseri: Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen mevcut verilere dayanarak, hidroklorotiyazid ve melanom dışı cilt kanseri arasında kümülatif doza bağımlı bir ilişkigözlenmiştir. Yapılan bir çalışmaya, sırasıyla 1.430.833 ve 172.462 popülasyon kontrolleriyleeşleştirilmiş 71.533 bazal hücreli karsinom vakası ve 8629 skuamöz hücreli karsinom vakasındanoluşan bir popülasyon dahil edilmiştir. Yüksek düzeyde hidroklorotiyazid kullanımı (>50,000 mgkümülatif) bazal hücreli karsinom için 1,29 (%95 güven aralığı (GA): 1,23 - 1,35) ve skuamözhücreli karsinom için 3,98 (%95 GA: 3,68 - 4,31) düzeyinde düzeltilmiş maruziyet olasılıklarıoranı (OR;Odds Ratio) ile ilişkilendirilmiştir. Hem bazal hücreli karsinom, hem de skuamözhücreli karsinom için belirgin bir kümülatif doz-yanıt ilişkisi gözlenmiştir. Başka bir çalışma,dudak kanseriyle hidroklorotiyazid maruziy etinin ilişkili olabileceğini göstermiştir: 633 dudakkanseri vakası bir riskli-küme örnekleme stratejisi kullanılarak 63.067 kontrolle eşleştirilmiştir.2,1 (%95 GA: 1,7 - 2,6) düzeyinde ayarlanmış bir olasılık oranıyla (OR) ile kümülatif doz-yanıtilişkisi kanıtlanmış olup, uzun zamandır yüksek düzeyde kullananlar için (~25.000 mg) OR 3,9'a(3 - 4,9) ve en yüksek kümülatif doz için (~100.000 mg) 7,7'ye (5,7 - 10,5) yükselmektedir(ayrıca bkz. Bölüm 4.4).
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Olmesartan medoksomil: Olmesartan medoksomil bir ön ilaçtır. Olmesartan medoksomil gastrointestinal kanaldan absorpsiyon sırasında bağırsak mukozasında ve portal kandaesterazlarla hızla farmakolojik olarak aktif metabolit olan olmesartana dönüşür. Plazmada veyaatılım ürünlerinde değişikliğe uğramamış olmesartan medoksomil veya yan zincir medoksomilkısmı tespit edilmemiştir. Bir tablet formülasyonundan olmesartanın ortalama mutlakbiyoyararlanımı %25,6 olmuştur.
Olmesartanın ortalama doruk plazma konsantrasyonuna (Cmaks), olmesartan medoksomil oral dozundan sonra yaklaşık 2 saat içinde ulaşılır ve olmesartanın plazma konsantrasyonları 80 mg'akadar artan tek oral dozlarla yaklaşık olarak lineer bir şekilde artmaktadır.
Gıdaların olmesartanın biyoyararlanımı üzerinde minimum etkisi vardır ve bu nedenle de olmesartan medoksomil gıdalarla birlikte veya gıdalar olmadan uygulanabilir.
Olmesartanın farmakokinetiğinde klinik açıdan ilgili, cinsiyete bağlı bir farklılık gözlenmemiştir.
Hidroklorotiyazid:
Olmesartan medoksomil ve hidroklorotiyazidin kombinasyon halinde oral dozundan sonra ortalama doruk plazma konsantrasyonuna (Cmaks), yaklaşık 1,5- 2 saat içinde ulaşılır.
Dağılım:
Olmesartan medoksomil:
Olmesartan plazma proteinine yüksek oranda bağlanır (%99,7), fakat olmesartan ile aynı zamanda uygulanan diğer yüksek oranda bağlanan etkin maddelerle arasında, klinik açıdan yerdeğiştirme potansiyeli düşüktür (olmesartan medoksomil ile varfarin arasındaki, klinik açıdanönemli bir etkileşimin olmaması ile doğrulanır). Olmesartanın kan hücrelerine bağlanması ihmaledilebilirdir. İntravenöz doz uygulamasından sonra ortalama dağılım hacmi düşüktür (16 - 29 L).
Hidroklorotiyazid:
Hidroklorotiyazid, plazmada %68 oranında proteine bağlanır ve görünür dağılım hacmi 0,831,14 L/kg'dır.
Biyotransformasyon:
Olmesartan medoksomil:
Olmesartanın toplam plazmadan temizlenmesi tipik olarak 1,3 L/saattir (CV, %19) ve karaciğer kan akışına (yaklaşık 90 L/saat) nazaran yavaştır. 14C-etiketli olmesartan medoksomilin tekli oraldozunun ardından, uygulanan radyoaktivitenin %10-16'sı idrarla atılır (büyük çoğunluğu, dozuygulamasından sonraki 24 saat içinde) ve radyoaktivitenin geri kalanı feçesle atılır. %25,6sistemik biyoyararlanıma dayanarak, absorbe edilen olmesartanın hem böbrek (yaklaşık %40),hem de karaciğer-safra yoluyla (yaklaşık %60) atılarak temizlendiği hesaplanabilir. Tüm gerikazanılan radyoaktivite olmesartan olarak tanımlanmıştır. Başka önemli metabolit teşhisedilmemiştir. Olmesartanın enterohepatik geri dönüşümü minimumdur. Olmesartanın büyükkısmı safra yoluyla atıldığından, safra tıkanıklığı bulunan hastalarda kullanımı kontrendikedir(bkz. Bölüm 4.3).
Hidroklorotiyazid:
Hidroklorotiyazid insanda metabolize olmaz ve tamamına yakını değişmeden idrarla atılır.
Eliminasyon:
Olmesartan medoksomil:
Olmesartanın terminal eliminasyon yarı ömrü, çoklu oral doz uygulamasından sonra 10-15 saat arasında değişmiştir. Kararlı duruma ilk birkaç dozdan sonra ulaşılmıştır ve 14 gün tekrarlanandoz uygulamasından sonra başka bir akümülasyon görülmemiştir. Böbrek klirensi yaklaşık 0,50,7 L/saattir ve dozdan bağımsızdır.
Hidroklorotiyazid:
Hidroklorotiyazidin oral dozunun yaklaşık %60'ı 48 saat içinde değişmemiş etkin madde halinde elimine olur. Böbrek klirensi yaklaşık 250 - 300 mL/dk'dır. Hidroklorotiyazidin terminaleliminasyon yarı ömrü 10-15 saattir.Hidroklorotiyazid insanda metabolize edilmez idrarladeğişmemiş etkin madde halinde hemen hemen tamamen atılır.
HİPERSAR PLUS: Hidroklorotiyazidin sistemik yararlılığı olmesartan ile birlikte kullanıldığında %20 düşer. Ancak bu orta derecede düşüş herhangi bir klinik sonuca neden olmaz. Olmesartanınkinetiği, hidroklorotiyazidle birlikte kullanılmaktan etkilenmez.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Olmesartan:
Olmesartanm plazma konsantrasyonları 80 mg'a kadar artan tek oral dozlarla yaklaşık olarak doğrusal bir şekilde artmaktadır.
Hidroklorotiyazid:
Veri bulunmamaktadır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Yaşlılar (65 yaş ve üzeri):
Hipertansiyon hastalarında, kararlı durumda olmesartan EAA, daha genç yaş grubuna göre, yaşlı hastalarda (65-75 yaş) yaklaşık %35, çok yaşlı hastalarda (> 75 yaş) yaklaşık %44 artmıştır (bkz.Bölüm 4.2).
Sınırlı verilere göre hidroklorotiyazidin sistemik klirensi sağlıklı ve hipertansif yaşlılarda, genç sağlıklı gönüllüler ile karşılaştırıldığında düşüktür.
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği bulunan hastalarda, kararlı durumda olmesartan EAA, sağlıklı kontrollere nazaran hafif, orta ve şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda sırasıyla %62, %82 ve %179artmıştır (bkz. Bölüm 4.2, 4.3, 4.4).
Hafif ile orta şiddette böbrek yetmezliği olan hastalarda (30 - 60 mL/dakikalık kreatinin klirensi) maksimum olmesartan medoksomil dozu, günde bir kez 20 mg olmesartan medoksomildir.Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda (< 30 mL/dakikalık kreatinin klirensi) olmesartanmedoksomil kullanımı önerilmemektedir.
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda hidroklorotiyazidin yarılanma ömrü uzar.
Karaciğer yetmezliği:
Tekli oral uygulamadan sonra, olmesartan EAA değerleri, hafif ve orta karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda karşılık gelen sağlıklı kontrollerine nazaran sırasıyla %6 ve %65 daha yüksekolmuştur. Sağlıklı deneklerde, hafif karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda ve orta karaciğeryetmezliği bulunan hastalarda dozdan 2 saat sonra bağlanmamış olmesartan fraksiyonu sırasıyla%0,26, %0,34 ve %0,41 olmuştur.
Orta dereceli karaciğer yetmezliği olan hastalarda, tekrarlayan dozun ardından, olmesartan ortalama EAA'sı eşleşen sağlıklı kontrollerde yine yaklaşık %65 daha yüksektir. Karaciğeryetmezliği olan ve inceleme grubundaki sağlıklı kişilerde olmesartan medoksomil ortalama Cmaksdeğerleri benzerdir.
Orta dereceli veya şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda, günde bir defa 10 mg'lık başlangıç dozu önerilir ve maksimum doz günde bir defa 20 mg'ı aşmamalıdır. Şiddetli karaciğeryetmezliği bulunan hastalarda olmesartan medoksomil değerlendirilmemiştir (bkz. Bölüm 4.2,
4.3, 4.4).
Karaciğer yetmezliği hidroklorotiyazidin farmakokinetiğini anlamlı derecede etkilemez.
İlaç etkileşimleri
Safra asidi ayırıcı madde kolesevelam:
40 mg olmesartan medoksomil ve 3750 mg kolesevelam hidroklorürün sağlıklı gönüllülerde eşzamanlı uygulanması Cmaks değerinde %28 azalma ve olmesartanın EAA'sında %39 azalma ilesonuçlanmıştır. Olmesartan medoksomil kolesevelam hidroklorürden 4 saat önce uygulandığındaCmaks ve EAA değerlerinde sırasıyla %4 ve %15 azalma olmak üzere daha az etkigözlemlenmiştir. Olmesartanın eliminasyon yarı ömrü eş zamanlı olarak veya kolesevelamhidroklorürden 4 saat önce uygulanmasına bakılmaksızın %50 - 52 azaltılmıştır (bkz. Bölüm 4.5).
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid kombinasyonlarının toksik potansiyeli, sıçanlarda ve köpeklerde tekrarlamalı doz oral toksisite araştırmaları ile 6 aya kadar değerlendirilmiştir. Busınıftaki diğer tıbbi ürünlerde olduğu gibi, toksikolojik ana hedef organ böbrektir. Olmesartanmedoksomil / hidroklorotiyazid kombinasyonu fonksiyonel renal değişiklikleri (serum üre azotuve serum kreatininde artışlar) indüklemiştir. Yüksek dozajlar, muhtemelen bir renal hemodinamikdeğişim vasıtasıyla (tübüler hipoksi ve tübüler hücre dejenerasyonuyla birlikte hipotansiyondankaynaklanan düşük renal perfüzyon) sıçanların ve köpeklerin böbreklerinde tübüler dejenerasyonve rejenerasyona sebep olmuştur. Ek olarak olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazidkombinasyonu sıçanlarda, kırmızı kan hücreleri parametrelerinde (eritrosit, hemoglobin vehematokrit) bir düşüşe ve kalp ağırlığında azalmaya sebep olmuştur.
Bu etkiler diğer AT1 reseptörü antagonistleri ve ADE-inhibitörleri için de gözlenmiştir ve yüksek olmesartan medoksomil dozajlarının farmakolojik etkisiyle indüklendiği ve tavsiye edilenterapötik dozlarda insanlarla ilgili olmadığı düşünülmektedir.
Kombine olmesartan medoksomil ve hidroklorotiyazid ve yanında münferit bileşenlerin kullanıldığı genotoksisite araştırmaları, klinik açıdan ilgili genotoksik bir aktiviteye ait herhangibir belirti ortaya koymamıştır.
Olmesartan medoksomil ve hidroklorotiyazid kombinasyonunun karsinojenik potansiyeli, klinik kullanım koşulları altında iki ayrı bileşen için ilgili kanserojen etkilere dair kanıtbulunmadığından araştırılmamıştır.
Olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid kombinasyonlarıyla tedavi edilen farelerde veya sıçanlarda teratojeniteye dair kanıt yoktur. Bu sınıf bir tıbbi üründen beklendiği gibi, sıçanlargestasyon sırasında olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid kombinasyonlarıyla tedaviedildiklerinde önemli derecede azalan fetal vücut ağırlıklarıyla kanıtlanan fetal toksisitegözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.6).
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mikrokristalin selüloz
Laktoz monohidrat (sığır kaynaklı)
Düşük substitüe hidroksipropilselüloz HidroksipropilselülozMagnezyum stearat
Film kaplama
HidroksipropilmetilselülozTitanyum dioksit (E 171)
Demir (III) oksit sarısı (E172)
Demir (III) oksit kırmızısı (E172)
Talk
6.2. Geçimsizlikler
İlgili değildir.
6.3. Raf ömrü
60 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, Poliamid/Al/PVC/Al blister, 28 film kaplı tablet.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Menarini International Operations Luxembourg S.A. adına Menarini İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Maslak Mah. Sümer Sok. No: 4 Maslak Office Building Kat: 7-834485 Maslak, Sarıyer/İSTANBULTel.: 0 212 467 11 11Fax.: 0 212 467 12 12
8. RUHSAT NUMARASI
2019/207
9. ILK RUHSAT TARIHI / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi:
08.09.2015
Ruhsat yenileme tarihi:10. KUB'UN YENILENME TARİHİ