KISA URUN BILGISI1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
NAC-C 900 mg/300 mg efervesan tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin maddeler:
Asetilsistein 900 mg
Askorbik asit 300 mg
Yardımcı maddeler:
Sodyum hidrojen karbonat 800 mg Sodyum klorür40 mg
Sorbitol (E420) 1070 mg
Aspartam (E951) 30 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Efervesan tablet
Beyaz, yuvarlak, düz yüzeyli tabletler şeklindedir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
ekspektorasyonun kolaylaştırılması
NAC-C, yoğun kıvamlı balgamın atılması, azaltılması, gereken bronkopulmoner hastalıklarda endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
14 yaş üzeri adölesan ve erişkinlerde;
Solunum yollarını ilgilendiren hastalıklarda artmış sekresyonu azaltmak ve atılımı kolaylaştırmak amacıyla günde 1 efervesan tablet uygulanır.
Uygulama şekli:
NAC-C oral kullanım içindir.
NAC-C bir bardak suda eritilerek içilir. Suda eritilerek kullanıma hazırlanan ilaç bekletilmeden içilmelidir.
Efervesan tabletler çiğnenmemeli ve yutulmamalıdır.
NAC-C aç veya tok karnına alınabilir.
Bol sıvı alımı NAC-C'nin mukolitik etkisini destekler.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Asetilsisteinin böbrek yetmezliği olan hastalarda güvenliliği ve etkililiği araştırılmamıştır. Uzun süreli ve yüksek dozlarda askorbik asit kullanımında aşırı oksalat atılımlı renal yetmezlikgörülebilir. NAC-C dikkatli kullanılmalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
İlerlemiş karaciğer yetmezliği olan (Child-Pugh Klas C) hastalarda asetilsisteinin ortalama eliminasyon yarı ömrü uzar ve klirens azalır.
Pediyatrik popülasyon:
14 yaş altındaki çocuklarda, NAC-C'nin güvenliliği ve etkililiği değerlendirilmemiştir.
Bu nedenle bu yaş grubu çocuklarda kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Asetilsisteinin geriyatrik hastalardaki güvenliliği ve etkililiği araştırılmamıştır.
4.3. Kontrendikasyonlar
• Asetilsisteine, askorbik aside veya NAC-C'nin diğer bileşenlerine karşı alerji varsa,
• Hiperoksalüri, asidüri veya normal idrar pH'sı ve oksalüri ile birlikte görülen böbrek taşıvakalarında kullanılmamalıdır.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Asetilsistein
• Asetilsistein uygulamasından sonra bronşiyal sekresyonlarda belirgin bir artış olabilir. Budurumda eğer öksürük refleksi veya öksürük yeterli değilse, hava yolunun açık tutulmasınadikkat edilmelidir. Astımlı veya bronkospazm hikayesi olan hastalarda dikkatlikullanılmalıdır. Asetilsistein kullanımıyla bronkospazmlar meydana gelebilir.Bronkospazm meydana gelirse, NAC-C hemen kesilmelidir.
• Asetilsistein kullanımıyla bağlantılı olarak Stevens-Johnson sendromu ve Lyell's sendromugibi şiddetli cilt reaksiyonlarının oluşumu nadiren bildirilmiştir. Eğer kütanöz ya damukozal değişiklikler ortaya çıkarsa, zaman kaybetmeden bunun asetilsistein ile ilgisiaraştırılmalı ve gerektiğinde NAC-C kullanımı sonlandırılmalıdır.
• Seyrek olarak gastrointestinal sistemde irritasyona yol açabilir. Bu nedenle ülserlihastalarda dikkatli olunmalıdır.
• Kusmaya yol açabileceğinden ya da parasetamolün aşırı dozda alınmasına bağlı gelişenkusmayı şiddetlendirebileceğinden, gastrointestinal sistem kanama riski olanlarda (peptikülser ya da özofagus varisi olan hastalarda) tedavi uygulanıp uygulamamaya,oluşturabileceği kanama riski ile parasetamole bağlı hepatotoksisite riski karşılaştırılarakkarar verilmelidir.
• Ağır karaciğer yetmezliği ve sirozu olan hastalarda (Child-Pugh Klas C) asetilsisteineliminasyonu yavaşlayarak kan konsantrasyonu yükselebilir ve bundan kaynaklı
asetilsisteinin yan etkileri tartabilir^ı i elektronik imza ile imzalanmıştır.
Belge Do
• NAC-C daha fazla nitrojenli maddenin sağlanmasından kaçınmak amacıyla, böbrek vekaraciğer yetmezliği olanlarda dikkatli uygulanmalıdır.
• Kronik karbamazepin tedavisi gören epileptik hastalarda, asetilsistein tonik-klonikkonvülsiyonlara neden olabilir.
• Histamin intoleransı bulunan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Uzun süreli tedavigerektiren durumlarda asetilsistein histamin metabolizmasını etkilediği ve intoleranssemptomlarına (baş ağrısı, burun akıntısının eşlik ettiği rinit, kaşıntı vb) neden olabildiğiiçin kullanımından kaçınılmalıdır.
Askorbik asit
• Askorbik asidin yüksek dozları, üriner oksalat seviyelerini yükseltir ve böbrekte kalsiyumoksalat taşlarının oluşumuna sebep olabilir. Böbrek fonksiyonları bozulmuş olan veyaböbrek taşı öyküsü olan hastalar, bu etkiye daha duyarlı olabilir.
• Askorbik asit demir absorbsiyonunu arttırdığından, yüksek dozlar hemokromatoz, talasemi,polisitemi, lösemi ya da sideroblastik anemili hastalarda tehlikeli olabilir. Aşırı demir yükühastalığı durumunda askorbik asit alımı minimumda tutulmalıdır.
• Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz (G6DP) enzim eksikliği bulunan hastalara askorbik asitverildiğinde hemoliz gelişebildiğinden dikkatli olunmalıdır.
• Askorbik asidin yüksek dozlarının, orak hücreli anemi hastalarında orak hücre krizleri ileilişkili olduğu ortaya konmuştur.
• Diyabetik hastalarda askorbik asit kullanımı, idrarda glukoz tayini testlerinde yanlışsonuçların elde edilmesine neden olabilir. Ancak, kan şekeri düzeyleri üzerinde herhangibir etkisi yoktur. Bu nedenle, bu tür testlerin yapılmasından birkaç gün önce askorbik asitkullanımı kesilmelidir.
• Yüksek dozda askorbik asidin ürik asit atılımı üzerindeki etkisinden dolayı, hastalarda gutartritine neden olabilir.
• Askorbik asidin hızla çoğalan ve geniş şekilde yayılmış tümörleri şiddetlendirebildiğidüşünülmektedir.
Sodyum uyarısı
NAC-C her efervesan tabletinde 10,21 mmol (234,76 mg) sodyum ihtiva eder. Bu durum,
kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
Sorbitol uyarısı
Nadir kalıtımsal fruktoz intolerans problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Aspartam uyarısı
NAC-C, aspartamdan dolayı fenilalanin için bir kaynak içermektedir. Fenilketonürisi olan
insanlar için zararlı olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Asetilsistein
• Antitussifler: Asetilsistein antitussiflerle kombine olarak kullanılırsa, öksürük refleksinindurması ile tehlikeli bir tıkanma bulgusu oluşabilir. Bu nedenle, bu tür kombinasyontedavileri çok dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır.
• Antibiyotikler:İn vitro olarak asetilsisteinin bazı antibiyotiklerin (tetrasiklin,
aminoglikozit, penisilin) etkililiğini azalttığı gösterilmiştir; in vivo etkileşime ilişkin bilgi bulunmamasına rağmen bir önlem olarak, sefiksim ve lorakarbef dışındaki antibiyotikler enaz 2 saat aralıkla alınmalıdır.
Amoksisilin, doksisiklin, eritromisin veya tiamfenikol ve sefuroksim ile herhangi bir geçimsizlik bildirilmemiştir.
• Diğer ilaçlar:
- Asetilsistein ile birlikte kullanıldığında nitrogliserinin vazodilatör ve trombositagregasyonunu inhibe edici etkisinde bir artış olabileceği bildirilmiştir.
- Kronik karbamazepin tedavisi gören epileptik bir hastada, asetilsisteinin karbamazepinkan düzeyini düşürerek tonik-klonik konvülsiyona neden olduğu bildirilmiştir.
- Aktif kömür asetilsisteinin emilimini etkileyebileceği için birlikte kullanımlarıönerilmez.
Askorbik asit
• Oral kontraseptifler C vitamininin serum düzeyini düşürür. Asetilsalisilik asit, disülfiram,meksiletin, demir, fenitoin, barbitürat ve tetrasiklin C vitamininin idrar yoluyla atılımınıartırır. Flufenazin ve varfarin ile etkileşmektedir.
• Askorbik asidin yüksek dozları asidik ilaçların beklenmeyen renal tübüler reabsorpsiyonunaneden olabilecek şekilde idrarın asidik olmasına yol açar, asidik ilaçların kan düzeyleriniartarak istenmeyen etkiler ortaya çıkarır. Bazik ilaçların ise terapötik etkisinde azalmayayol açacak şekilde reabsorpsiyonda azalma görülür.
• Demir absorpsiyonunu arttırdığından, yüksek dozda demir yüklenmesine neden olabilir.
• Asetilsalisilik asit ve askorbik asidin eş zamanlı kullanımı, askorbik asidin absorpsiyonunuengelleyebilir. Salisilatın renal atılımı etkilenmez ve asetilsalisilik asidin antiinflamatuvaretkisinin azalmasına neden olmaz.
• Alüminyum içeren antiasitlerle birlikte kullanılması alüminyum absorpsiyonunu arttırır.
• Amigdalin (bir tamamlayıcı tıp ilacı) ile eş zamanlı kullanımı, siyanid toksisitesine nedenolabilir.
• Askorbik asit desferrioksamin ile eş zamanlı verildiğinde demirin atılımını arttırabilir. Eşzamanlı tedavi alan hastalarda kardiyomiyopati ve konjestif kalp yetmezliği durumlarıgörülmüştür.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ait etkileşim çalışması bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ait
Belge Do, _ _______ jimssatıımast balu«fflâteaktadır.
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (kontrasepsiyon)
Asetilsistein için özel bir önlem gerekmez. Oral kontraseptifler askorbik asidin serum düzeylerini düşürür.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, asetilsisteinin gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkilerolduğunu göstermemektedir (Bkz. Bölüm 5.3). Yine de asetilsisteinin insanlarda gebelikdöneminde kullanımıyla ilgili yeterli veri bulunmadığından, gebelik döneminde kullanımınayarar/risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra karar verilmelidir.
Askorbik asit plasentadan geçer. Gebelik sırasında yüksek doz alımıyla fetüs buna adapte olabilir ve doğum sonrası yoksunluk sendromu şeklinde askorbik asit eksikliği gelişebilir.
Bu nedenle ilacın yüksek dozları (örn; 1 gramın üzerindeki dozlar), beklenen yararlar potansiyel riskten fazla olmadıkça gebelerde veya gebe kalma olasılığı olanlarda kullanılmamalıdır.
NAC-C, gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Laktasyon dönemi
NAC-C etken maddelerinden asetilsisteinin süte geçip geçmediği bilinmemektedir; fakat askorbik asit süte geçmektedir. Bu nedenle NAC-C, emzirme döneminde bebeğe olası etkilerigöz önüne alınarak dikkatli kullanılmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Asetilsisteinin üreme yeteneği/fertilite üzerinde özel bir etkisi bulunmamaktadır.
Askorbik asidin üreme yeteneği/fertiliteyi etkileyip etkilemediği bilinmemektedir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
NAC-C'nin araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde bilinen olumsuz bir etkisi yoktur.
4.8. İstenmeyen etkiler
İstenmeyen olaylar aşağıda sistem-organ sınıfına göre listelenmiştir. Sıklıklar şu şekilde tanımlanmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Asetilsistein
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Kaşıntı, ürtiker, ekzantem, döküntü, bronkospazm, anjiyoödem, taşikardi ve
tansiyon düşmesi gibi alerjik reaksiyonlar
Çok seyrek: Şoka kadar ilerleyebilen anafilaktik reaksiyonlar
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Baş ağrısı
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Tinnitus
Vasküler hastalıklar
Çok seyrek: Hemoraji
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Seyrek: Dispne ve bronkospazm gibi reaksiyonlar (ağırlıklı olarak bronşiyal astımlı hiperreaktif bronşiyal sistemi olanlarda)
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Stomatit, karın ağrısı, bulantı, kusma ve ishal gibi reaksiyonlar Seyrek: Dispepsi
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Yüzde ödem
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Ateş
Ayrıca çok seyrek olarak asetilsistein verilmesine bağlı, kısmen aşırı hassasiyet sonucunda kanamalar meydana geldiği bildirilmiştir. Çeşitli araştırmalar sonucunda asetilsistein varlığındatrombosit agregasyonunun azaldığı görülmüştür. Ancak bunun klinik bağlantısı henüzaçıklanamamıştır.
Askorbik asit
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Glikoz-6-fosfat dehidrojenaz (G6PD) eksikliğinde hemoliz
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Aşırı duyarlılık reaksiyonları
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Baş ağrısı
Gastrointestinal hastalıklar
Çok seyrek: Bulantı, kusma, diyare, mide krampı
Belge DoDeri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Flushing ya da kızarıklık
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Seyrek: İdrar yapmada güçlük
Bilinmiyor: Böbrek taşı oluşumu, hiperoksalüri, diürez
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması:
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Asetilsistein
Asetilsisteinin oral formlarında bugüne kadar toksik bir doz aşımı görülmemiştir. Gönüllü denekler 3 ay boyunca, günde 11,6 g asetilsistein ile tedavi edildiğinde ciddi bir yan etkigözlenmemiştir. Günde 500 mg/kg oral doz asetilsistein herhangi bir toksik etki olmaksızıntolere edilmektedir.
Zehirlenme semptomları:
Doz aşımı durumunda bulantı, kusma ve ishal gibi gastrointestinal semptomlar görülebilir. Emzirilen bebeklerde hipersekresyon tehlikesi vardır.
Doz aşımında uygulanacak tedavi ve alınması gereken önlemler:
Gerektiğinde semptomatik tedavi uygulanır.
İnsanda parasetamol zehirlenmesinde uygulanan intravenöz asetilsistein tedavisi sayesinde günlük 30 grama kadar çıkan dozlarda asetilsistein hakkında maksimum doz bilgisi mevcuttur.Oldukça yüksek asetilsistein konsantrasyonlarının i.v. olarak uygulanması, özellikle hızlıuygulandığında, kısmen anafılaktik reaksiyonlara yol açmıştır.
Askorbik asit
Nadiren de olsa yüksek dozlarda diüretik ve/veya diyare görülebilir. Ayrıca oksalat kristalleri oluşumu da görülebilir. Böyle durumlarda askorbik asit alımını kesmek yeterlidir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Mukolitik (asetilsistein) Kombinasyonları ATC kodu: R05CB10
Asetilsistein
Asetilsistein, bir aminoasit olan sisteinin türevidir. Asetilsisteinin, bronşiyal sistemde sekretolitik ve sekretomotorik bir etkisi vardır;, mukopolisakkaritlerin arasındaki disülfit
bağlarını kopararak (balgam içindeki) DNA lifleri üzerinde depolimerize edici bir etkisi olduğu
düşünülmektedir. Bu mekanizmalar sayesinde balgamın yoğunluğu azaltılmaktadır. Asetilsisteinin alternatif bir mekanizması da, reaktif SH grubunun kimyasal radikalleri bağlamave bu sayede detoksifiye etmesi özelliğine dayanmaktadır.
Asetilsistein, mukolitik etkisinin dışında, detoksifikasyon için önemli olan glutatyon sentezini arttırmaktadır. Bu özelliği sayesinde, parasetamol zehirlenmelerinde antidot olarakkullanılmaktadır.
Önleyici tedavi olarak uygulandığında asetilsisteinin, kronik bronşitin veya kistik fibrozun bakteriyel alevlenmesinin sıklığı ve ağırlığını değiştirerek koruyucu etki gösterdiğigözlenmiştir.
Askorbik asit
Askorbik asit (C vitamini), suda çözünen antioksidan özelliğine sahip önemli bir vitamindir. Vücudun askorbik asit stoklama miktarı düşük olduğundan dolayı, düzenli miktarlarda askorbikasit alımı önem kazanmaktadır. Askorbik asit ve metaboliti olan dehidroaskorbik asit, askorbikasidin etkisini ortaya çıkaran bir reversibl redoks sistemini oluşturur. Askorbik asit eksikliğindeortaya çıkan en önemli tablo da, skorbüt olayıdır. Kollajen oluşumuna bağlı olarak skorbütşikayetleri olan yara iyileşmesi ve gecikmesi, kemik büyümesindeki düzensizlikler, dentin vedamar frajilitesi görülmektedir. Askorbik asit, kollajen üretiminde de aktif rol oynamaktadır.Karnitin biyosentezi için de askorbik asit önemlidir. Karnitin, yağ asidinin mitokondrileretaşınmasında ve bu şekilde de enerji ortaya çıkmasında rol almaktadır. Kaslarda görülengüçsüzlük ve yorgunluk da, karnitin eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Hayvandeneylerinde yapılan çalışmalarda askorbik asit, kolesterolün arteriyoskleroza yol açmayansafra asitlerine dönüşmesinde rol oynamaktadır.
Askorbik asit eksikliğinde glukokortikoid salınımı azalır ve buna bağlı olarak vücutta strese karşı daha zayıf bir reaksiyon ortaya çıkar. Askorbik asit böbrek üstü bezlerde bulunmaktadırve kortizon sentezini hızlandırmaktadır. Askorbik asit antioksidan özelliği sayesinde organizmaiçin zararlı olan serbest radikalleri inaktif hale getirir. Askorbik asit antioksidan özelliğisayesinde retinaya zarar verebilecek serbest radikalleri inaktif hale getirerek koruma özelliğinesahiptir.
Askorbik asit dengesinin korunması durumunda katarakt riski de anlamlı ölçüde azalmaktadır. Askorbik asit lökosit hareketliliğini arttırarak bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi faaliyetindede bulunmaktadır. Askorbik asidin interferon oluşumunda rol oynadığı da düşünülmektedir.Askorbik asit gıdalardan demir emilimini de sağlamaktadır ve bu şekilde demir eksikliğianemisine karşı bir etki göstermektedir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Asetilsistein
Emilim:
Asetilsistein oral olarak uygulandıktan kısa bir süre sonra hemen tümüyle absorbe edilir. Yüksek orandaki “ilk geçiş” etkisi yüzünden oral olarak uygulanan asetilsisteininbiyoyararlarlanımı çok düşüktür (yaklaşık %10).
Dağılım:
Asetilsistein maksimum plazma konsantrasyonuna 1-3 saat sonra ulaşılır. Oysa sistein metabolitinin maksimum plazma konsantrasyonu 2 nmol/L civarındadır.
Asetilsistein proteinlere yaklaşık %50 oranında bağlanır. Asetilsistein ve metabolitleri, organizmada üç farklı şekilde görülür: Serbest olarak, zayıf disülfit bağlarıyla proteinlere bağlıolarak ve aminoasitlerin yapısının içinde.
Asetilsisteinin intravenöz uygulamasının farmakokinetik açıdan incelenmesi sonucunda, dağılım hacmi (toplam) 0,47 L/kg, (azaltılmış) 0,59 L/kg, plazma klirensi (toplam) 0,11L/saat/kg ve (azaltılmış) 0,84 L/saat/kg olarak bildirilmiştir.
N-asetilsistein plasentayı geçer ve göbek kordon kanında tespit edilebilir. Anne sütüne geçtiğine dair bilgi bulunmamaktadır.
Asetilsisteinin insan kan-beyin bariyerini geçip geçmediğine ilişkin bilgi bulunmamaktadır.
Biyotransformasyon:
Karaciğerde, farmakolojik olarak aktif bir metabolit olan sistein, di-asetilsistein ve diğer karışık disülfitlere metabolize olur.
Eliminasyon:
Asetilsistein neredeyse tamamen böbrekler üzerinden inaktif metabolitlerine (inorganik sülfat, di-asetilsistein) dönüşerek vücuttan atılır.
Asetilsisteinin plazma yarı ömrü yaklaşık 1 saattir ve büyük oranda hızlı hepatik biyotransformasyonu tarafından belirlenmektedir. Bu nedenle karaciğer fonksiyonlarınınkısıtlanması halinde plazma yarı ömrü 8 saate kadar uzayabilir.
Asetilsisteinin intravenöz uygulamasından sonra eliminasyon yarılanma süresi 30-40 dakikadır. Bunun ardından atılım, 3 aşamalı kinetik ile gerçekleşir (alfa fazı, beta fazı ve terminal gamafazı).
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Veri bulunmamaktadır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Karaciğer yetmezliği:
İlerlemiş karaciğer yetmezliği olan (Child-Pugh Klas C) hastalarda asetilsisteinin ortalama eliminasyon yarı ömrü (T1/2) %80 uzar ve klirens %30 azalır.
Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyonu azalmış hastalarda asetilsistein farmakokinetiği ile ilgili bilgi bulunmamaktadır.
Pediyatrik hastalar:
N-asetilsisteinin eliminasyon yarı ömrü (T1/2) yeni doğmuşlarda (11 saat) yetişkinlerdekinden (5,6 saat) daha uzundur. Diğer yaş grupları için farmakokinetik bilgi bulunmamaktadır.
Askorbik asit
Emilim:
Askorbik asidin büyük bir bölümü bağırsağın üst kısmında sodyuma bağlı olarak aktif transport yoluyla, konsantrasyonun yüksek olduğu durumlarda pasif difüzyon yoluyla emilir. 1 g'lıkdozun alımından sonra emilen askorbik asit miktarı yaklaşık olarak % 50'den % 15'e düşer;fakat emilen madde miktarı mutlak olarak artmaya devam eder.
Dağılım:
Askorbik asidin plazma proteinlerine bağlanma oranı yaklaşık olarak %24'tür. Serum konsantrasyonları normal olarak 10 mg/L (60 gmol/L)'dir. 6 mg/L (35 gmol/L)'nin altındakikonsantrasyonlar, askorbik asit alımının yeterli miktarda olmadığını gösterir. 4 mg/L (20gmol/L)'nin altındaki konsantrasyonlar ise, vitamin alımının yetersiz olduğunu gösterir. Klinikskorbütte ise serum konsantrasyonları 2 mg/L (10 gmol/L)'nin altında olmaktadır.
Biyotransformasyon:
Askorbik asit, dehidroaskorbik aside ve dehidroaskorbik asit üzerinden de oksalik aside metabolize olmaktadır.
Eliminasyon:
1 g'lık askorbik asit dozunun ağız yoluyla verilmesinden sonra yarı ömrü 13 saattir. Ana atılım böbrekler yoluyla olmaktadır. Yüksek dozlarda dışkı yoluyla atılmaktadır.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Veri mevcut değildir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Asetilsistein Akut toksisite
Hayvan deneylerinde akut toksisite düşük bulunmuştur. Doz aşımı tedavisi için Bkz. Bölüm
4.9.
Kronik toksisite:
Farklı hayvan türleriyle (sıçan, köpek) yapılan, yaklaşık bir yıl süren araştırmalar, herhangi bir patolojik değişiklik olmadığını göstermektedir.
Tümör oluşumu ve mutajenik potansiyel:
Asetilsisteinin mutajenik etkisi olması beklenmez. Yapılan in vitro deney negatif olarak sonuçlanmıştır. Asetilsisteinin tümör oluşturma potansiyeli araştırılmamıştır.
Üreme toksikolojisi:
Tavşan ve sıçanlarla yapılan embriyotoksikolojik çalışmalarda anormallik görülmemiştir. Fertilite, perinatal ve postnatal toksisite araştırmaları negatif sonuç vermiştir. N-asetilsisteinsıçanlarda plasentadan geçip amniyotik sıvıda tespit edilmiştir. Oral uygulamadan 8 saatsonrasına kadar L-sistein metabolitinin konsantrasyonu plasenta ve fetüste annenin plazmakonsantrasyonunun üzerindedir.
Askorbik asit Bildirilmemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Sodyum hidrojen karbonat Sitrik asitAspartam (E951)
Sorbitol (E420)
Sodyum klorür Limon aroması
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında ve kuru yerde saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
20 ve 30 efervesan tablet, plastik tüp, silikajelli kapak ambalaj içinde kullanma talimatıyla beraber karton kutuda ambalajlanmıştır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Celtis İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Esenler / İSTANBUL Telefon: 0850 201 23 23Faks : 0212 481 61 11e-mail : [email protected]
8. RUHSAT NUMARASI
2019/504
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi : 03.10.2019 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ