KISA URUN BILGISI
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
AMOKLAVİN 1,2 g I.V. Enjeksiyonluk/İnfüzyonluk Çözelti Hazırlamak İçin Toz ve Çözücü Steril
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Her bir flakon;
Etkin madde:
Amoksisilin sodyum...............1060,208 mg (1000 mg Amoksisiline eşdeğer)
Potasyum klavulanat.............238,253 mg (200 mg Klavulanik aside eşdeğer)
Önerilen şekilde rekonstitüye edildiğinde ml başına 50 mg amoksisiline eşdeğer 53,01 mg amoksisilin sodyum ve 10 mg klavulanik asid'e eşdeğer 11,913 mg potasyum klavulanat içerir.
Yardımcı madde(ler):
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Enjektabl toz içeren flakon
Hemen hemen beyaz-krem renkte kristal toz
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
AMOKLAVİN, lokal resmi antibiyotik reçeteleme kılavuzları ve duyarlılık verilerine uygun olarak kullanılmalıdır.
AMOKLAVİN (beta-laktam antibiyotik penisilin ve beta-laktamaz inhibitörü), genel pratikte ve hastanede sıklıkla görülen bakteriyel patojenlere karşı belirgin derecede geniş aktivitespektrumuna sahip bir antibakteriyel ajandır. Klavulanatın beta-laktamazı inhibe edici etkisiamoksisilinin etki spektrumunu diğer beta-laktam antibiyotiklere dirençli organizmaları daiçine alacak şekilde genişletir.
AMOKLAVİN, aşağıdaki sistemlerde AMOKLAVİN'e duyarlı organizmaların neden olduğu bakteriyel enfeksiyonların kısa süreli tedavisinde endikedir:
- Üst solunum yolu enfeksiyonları (KBB dahil): Örn. Rekürren tonsillit, sinüzit, otitis media.
- Alt solunum yolu enfeksiyonları: Örn. kronik bronşitin akut alevlenmeleri, lobar vebronkopnömoni.
- Genito-üriner sistem enfeksiyonları: Örn. Sistit, üretrit, piyelonefrit ve kadın genitalenfeksiyonları, gonore.
- Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları
- Kemik ve eklem enfeksiyonları: Örn. Osteomiyelit
- Dental enfeksiyonlar: Dentoalveolar abseler- Diğerleri: Sepsise bağlı düşük, lohusalık humması, intra-abdominal sepsis
AMOKLAVİN ayrıca, gastrointestinal, pelvik, baş ve boyun, kardiyak, renal, eklem replasmanı ve safra yolları cerrahisi gibi büyük ameliyatlar ile ilişkili enfeksiyonların profilaksisindeendikedir.
Duyarlı organizmaların listesi Farmakolojik Özellikleri/Mikrobiyoloji bölümünde verilmiştir (bkz. Bölüm 5.1).
AMOKLAVİN'e duyarlılık, coğrafya ve zamana göre değişecektir. Mevcut ise lokal duyarlılık verilerine danışılmalı ve gerektiğinde mikrobiyolojik örnekleme ve duyarlılık testleriyapılmalıdır.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Endike olduğu enfeksiyonların tedavisinde, 8 saatte bir 1,2 g AMOKLAVİN verilir. Gerektiğinde bu doz 6 saatte bir 1,2 g AMOKLAVİN olarak tatbik edilir.
Cerrahi profilaksisinde:
1 saatten kısa süren cerrahi müdahaleler için anestezi indüksiyonu sırasında 1,2g AMOKLAVİN verilmesi önerilmektedir. 1 saatten uzun süreli cerrahi müdahalelerde tedavinin24 saatte 4 doza kadar sürdürülmesi gerekebilir. Eğer ciddi bir enfeksiyon riski mevcutsa (örn.kolorektal ameliyatlar) tedavi birkaç gün sürdürülmelidir. Operasyondan sonra enfeksiyonbelirtileri ile karşılaşıldığında, intravenöz veya oral dozla tedavi sürdürülür.
Uygulama şekli:
AMOKLAVİN intravenöz kullanım içindir. AMOKLAVİN intramusküler uygulama için uygun değildir.
AMOKLAVİN, ambalajında yer alan çözücüde (20 ml enjeksiyonluk su) çözündürülür ve bunu takiben 3-4 dakika süreyle doğrudan damara veya serum setinin lastik tüpüne enjekte edilirveya 30 ila 40 dakikalık infüzyon şeklinde uygulanır. AMOKLAVİN'in geçimli olduğuintravenöz infüzyon çözeltileri ve bu çözeltilerdeki stabilite süreleri Bölüm 6.6'da verilmiştir.
3 aydan küçük bebeklerde AMOKLAVİN yalnızca infüzyon yoluyla uygulanmalıdır.
AMOKLAVİN tedavisi intravenöz formülasyonla başlatılıp uygun görüldüğü durumlarda uygun oral formuyla sonlandırılabilir.
Hem yetişkinlerde hem de çocuklarda tedavi, yeniden bir tetkik yapılmadan 14 günden fazla sürdürülmemelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Kreatinin klerensi 30 m/dk'dan yüksek hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
Erişkinler ve 40 kg'ın üzerindeki çocuklarda:
|
Kreatinin klerensi: 10-30 ml/dk
|
Tedaviye 1,2g AMOKLAVİN ile başlanır ve bu tedaviye 12 saatte bir 600 mg AMOKLAVİN uygulanarak devam edilir
|
Kreatinin klerensi < 10 ml/dk
|
Tedaviye 1,2g AMOKLAVİN ile başlanır ve bu tedaviye 24 saatte bir 600 mg AMOKLAVİN uygulanarak devam edilir
|
Hemodiyaliz hastaları
|
Tedaviye 1,2g AMOKLAVİN ile başlanır ve bu tedaviye 24 saatte bir 600 mg uygulanarak devam edilir. Diyaliz hemamoksisilin hem klavulanik asit serum konsantrasyonlarınıdüşürdüğünden diyaliz uygulamasından sonra ek olarak 600mg AMOKLAVİN uygulanmalıdır
|
|
40 kg'ın altındaki çocuklarda:
|
Kreatinin klerensi: 10-30 ml/dk
|
Her 12 saatte bir 30mg/kg
|
Kreatinin klerensi < 10 ml/dk
|
Her 24 saatte bir 30mg/kg
|
Hemodiyaliz hastaları
|
Her 24 saatte bir 30mg/kg. Diyaliz hem amoksisilin hem klavulanik asit serum konsantrasyonlarını düşürdüğündendiyaliz uygulamasından sonra ek olarak 15mg/kgAMOKLAVİN uygulanmalıdır.
|
|
Karaciğer yetmezliği:
Doz ayarlaması dikkatli yapılmalı ve hepatik fonksiyonlar belirli aralıklar ile izlenmelidir.
Pediyatrik popülasyon:
40 kg'ın üzerindeki çocuklarda erişkinler için belirtilen dozlar uygulanır.
40 kg'ın altındaki çocuklarda:
- 3 ay ve üzeri çocuklarda tavsiye edilen doz 8 saatte bir 30mg/kg*'dır. Çok ağırenfeksiyonlarda 6 saatte bir 30mg/kg* uygulanır.
- 3 ay veya 4 kg'ın altındaki çocuklarda tavsiye edilen doz 12 saatte bir 30mg/kg*'dır.Perinatal bebeklerde bu doz daha sonra 8 saatte bir 30mg/kg* olarak artırılır.
*: 30 mg AMOKLAVİN, 25 mg amoksisilin ve 5 mg klavulanik asit içerir.
Geriyatrik popülasyon:
Herhangi bir doz ayarlamasına gerek yoktur.
4.3 Kontrendikasyonlar
- Etkin maddeye, penisilinlere veya bölüm 6.1'de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda,
- Geçmişinde diğer beta-laktam antibiyotiklerine (örn. sefalosporin, karbapenem,monobaktam) karşı ani ve şiddetli aşırı duyarlılık reaksiyonu (örn. anafilaksi) göstermiş olanhastalarda,
- Geçmişinde amoksisilin/klavulanik asit veya penisilin tedavisine bağlı sarılık/hepatikyetmezlik hikayesi olan hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.8).
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
AMOKLAVİN ile tedavi başlanılmadan önce geçmişte penisilin, sefalosporin ve diğer beta-laktam antibiyotiklerine karşı aşırı duyarlılık hikayesi varlığı dikkatlice sorgulanmalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.8).
Penisilin tedavisindeki hastalarda ciddi ve bazen ölümcül aşırı duyarlılık reaksiyonları (anafilaktoid ve şiddetli kütanöz advers reaksiyonlar dahil) rapor edilmiştir. Aşırı duyarlılıkreaksiyonları, miyokard enfarktüsü ile sonuçlanabilecek ciddi bir alerjik reaksiyon olan Kounissendromuna da ilerleyebilir (bkz. Bölüm 4.8). Bu reaksiyonların geçmişinde penisiline aşırıduyarlılık hikayesi olan ve atopik bireylerde görülmesi daha olasıdır. Bir alerjik reaksiyonmeydana gelirse amoksisilin/klavulanik asit tedavisi bırakılmalı ve uygun alternatif bir tedavibaşlatılmalıdır.
İlaç kaynaklı enterokolit sendromu (DIES), daha çok amoksisilin/klavunat alan çocuklarda raporlanmıştır (bkz. Bölüm 4.8). DIES, alerjik cilt ve solunum semptomlarının yokluğunda,uzun süreli kusmanın (ilaç kullanımından 1-4 saat sonra) önde gelen semptomu olduğu alerjikbir reaksiyondur. Diğer başka semptomları; karın ağrısı, diyare, hipotansiyon veya nötrofiliklökositozdur. Şoka kadar ilerleyen şiddetli vakalar görülmüştür.
Amoksisiline duyarlı organizmanın/organizmaların enfeksiyona neden olduğu bilindiği durumlarda, ulusal kılavuzlar doğrultusunda amoksisilin/ klavulanik asid'in amoksisilin iledeğiştirilmesi düşünülmelidir.
Şüpheli patojenlerin, klavulanik asit inhibisyonuna duyarlı beta-laktamazlar tarafından aracılık edilmeyen beta-laktam antibiyotiklerine karşı dirençli olma riski bulunduğu durumlardaAMOKLAVİN kullanımı uygun değildir. T>MIC için spesifik bir bilgi bulunmadığından veoral formları için karşılaştırılabilir veriler sınırlı olduğundan, AMOKLAVİN'in (ilaveamoksisilin olmaksızın) penisiline dirençli
S.pneumoniae
tedavisinde kullanımı uygun değildir.
Böbrek fonksiyonu bozulmuş olan veya yüksek doz ilaç kullanan hastalarda konvülsiyonlar görülebilir (bkz. Bölüm 4.8).
Amoksisilin kullanımını takiben görülen kızamık benzeri döküntü enfeksiyöz mononükleoz ile ilişkili bulunduğundan, eğer enfeksiyöz mononükleoza ilişkin bir şüphe var ise AMOKLAVİNtedavisinden kaçınılmalıdır.
AMOKLAVİN ile tedavi sırasında allopurinol ile eş zamanlı kullanım alerjik cilt reaksiyonlarının görülmesini arttırabilir.
Uzun süreli kullanım zamanla duyarlı olmayan organizmaların aşırı çoğalmasına neden olabilir.
Tedavi başlangıcında püstüler ile birlikte, ateşli, yaygın eritem görülmesi akut generalize ekzantematöz püstülozis'in (AGEP) bir semptomu olabilir (bkz. Bölüm 4.8). Bu reaksiyonlarınortaya çıkması AMOKLAVİN'in kesilmesini gerektirir ve sonraki amoksisilin uygulamalarıkontrendikedir.
AMOKLAVİN hepatik yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2, 4.3 ve 4.8).
Hepatik olaylar daha çok erkeklerde ve yaşlı hastalarda bildirilmiştir ve uzun tedavi süresiyle ilişkili olabilir. Bu olaylar çocuklarda çok seyrek olarak bildirilmiştir. Tüm popülasyonlarda,belirti ve semptomlar tedavi sırasında veya tedaviden kısa bir süre sonra ortaya çıkar. Ancaksemptomlar bazı durumlarda tedavinin kesilmesinden birkaç hafta sonra sonraya kadar belliolmaz. Bu semptomlar genellikle geri dönüşlüdür. Hepatik olaylar ciddi olabilir ve çok nadirdurumlarda ölüm vakaları raporlanmıştır. Bunlar neredeyse her zaman altta yatan ciddihastalıkların olduğu veya potansiyel hepatik etkisi olduğu bilinen ilaçların eş zamanlıkullanıldığı durumlarda meydana gelmiştir (bkz. Bölüm 4.8).
Amoksisilin dahil hemen hemen tüm antibakteriyel etkin maddelerde antibiyotikle bağlantılı kolit bildirilmiştir ve şiddeti hafiften yaşamı tehdit edecek kadar ağıra kadar değişebilmektedir(bkz. Bölüm 4.8). Dolayısıyla, herhangi bir antibiyotik uygulaması sırasında ya da sonrasındaishal gelişen hastalarda bu tanının dikkate alınması önemlidir. Antibiyotikle bağlantılı kolitoluştuğunda amoksisilin/klavulanik asit derhal kesilmeli, bir hekime danışılmalı ve uyguntedaviye başlanılmalıdır. Bu durumda antiperistaltik ilaçlar kontrendikedir.
Uzun süreli tedavilerde böbrek, karaciğer ve hematopoetik fonksiyonlar dahil organ sistem fonksiyonlarının periyodik olarak kontrolü önerilir.
Amoksisilin/klavulanik asit uygulanan bazı hastalarda protrombin zamanında uzama seyrek olarak bildirilmiştir. Antikoagülanlar ile birlikte reçete edildiğinde uygun şekilde izlenmesigerekir. İstenilen antikoagülasyon düzeyini sürdürebilmek için oral antikoagülan dozundaayarlama yapılması gerekebilir (bkz. Bölüm 4.5 ve 4.8).
Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz, böbrek yetmezliğinin derecesine göre ayarlanmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).
Çıkan idrar miktarı azalmış hastalarda, özellikle parenteral tedavide çok seyrek olarak kristalüri (akut böbrek hasarı dahil) görülmüştür. Yüksek doz amoksisilin tedavisi sırasında, amoksisilinkristalürisi olasılığını azaltmak için uygun miktarda sıvı alınması ve idrar miktarınındüzenlenmesi tavsiye edilir. Mesane kateteri bulunan hastalarda, kateterin açık olup olmadığıdüzenli olarak kontrol edilmelidir (bkz. Bölüm 4.8 ve 4.9).
Amoksisilinle tedavi sırasında idrarda glukozun arandığı testler yapıldığında, enzimatik glukoz oksidaz yöntemleri kullanılmalıdır, çünkü enzimatik olmayan yöntemlerde yalancı pozitifsonuçlar görülebilir.
AMOKLAVİN'deki klavulanik asit, IgG ile albüminin non-spesifik biçimde alyuvar zarına bağlanmasına neden olarak, Coombs testinde yanlış pozitif bir sonuca yol açabilir.
Amoksisilin/klavulanik asit ile tedavi edilen hastalarda Bio-Rad Laboratuvarlarının Platelia
AspergillusAspergillusNon-AspergillusAspergillus
EIAtestleri arasında çapraz reaksiyonlar rapor edilmiştir. Bundan dolayı amoksisilin/klavulanik asitalan hastalarda pozitif test sonuçları dikkatlice yorumlanmalı ve diğer teşhis yöntemleri iledoğrulanmalıdır.
AMOKLAVİN her bir flakonunda 62,9 mg (2,7 mmol) sodyum içermektedir. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
AMOKLAVİN her bir flakonunda 39,3 mg (1 mmol) potasyum içermektedir. Bu durum, böbrek fonksiyonlarında azalma olan hastalarda ya da kontrollü potasyum diyetinde olanhastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Oral antikoagülanlar
Uygulamada, oral antikoagülanlar ile penisilin antibiyotikler, herhangi bir etkileşim bildirimi olmaksızın yaygın şekilde kullanılmaktadır. Buna karşılık literatürde, asenokumarol ya davarfarin almakta olan ve bir kür amoksisilin reçetelenmiş hastalarda uluslararasınormalleştirilmiş oranda artış vakaları vardır. Birlikte uygulanmaları zorunlu olduğundaprotrombin zamanı ya da uluslararası normalleştirilmiş oran dikkatle izlenerek amoksisilineklenmeli ya da kesilmelidir. Ayrıca, oral antikoagülanların dozunda ayarlama yapılması dagerekebilir (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8).
Metotreksat
Penisilinler metotreksatın atılımını azaltabilir ve bu da toksisitede potansiyel bir artışa neden olur.
Probenesid
Probenesid ile birlikte kullanım önerilmemektedir Probenesid amoksisilinin renal tübüler sekresyonunu azaltır. Probenesidin birlikte kullanımı amoksisilinin kan seviyelerinde artmayave uzamaya neden olabilir, klavulanatı ise etkilemez.
Mikofenolat mofetil
Mikofenolat mofetil kullanan hastalarda, amoksisilin ve klavulanik asit başlanıldıktan sonra aktif metabolit olan mikofenolik asidin (MFA) doz öncesi konsantrasyonunda yaklaşık % 50azalma bildirilmiştir. Doz öncesi seviyesinde değişiklik, toplam MFA maruziyetindekideğişiklikleri doğru bir şekilde yansıtmayabilir. Bu nedenle, greft fonksiyon bozukluğununklinik bulgusu olmadığında, mikofenolat mofetilin dozunda değişiklik yapılması normaldegerekli değildir. Fakat kombinasyon sırasında ve antibiyotik tedavisinden kısa süre sonrayakından klinik izlem yapılmalıdır.
Allopurinol
Amoksisilin tedavisi esnasında allopurinol kullanımı alerjik cilt reaksiyonları olasılığını artırabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon
Veri bulunmamaktadır.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi B'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Veri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/embriyonal/fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz.Bölüm 5.3). Gebelik döneminde amoksisilin/klavulanik asit kullanımı ile ilgili sınırlı verilerinsanlarda konjenital malformasyon riskini arttırdığına işaret etmemektedir. Preterm, fetalmembran yırtılması olan kadınlarda yapılan bir çalışmada, amoksisilin/klavulanik asidinprofilaktik kullanımının yeni doğanlarda nekroze enterokolit riskinin artması ile ilişkiliolabileceği bildirilmiştir. Doktor tarafından gerekli görülmedikçe gebelik esnasındakullanılmamalıdır.
Sınırlı sayıda gebelikte maruz kalma olgularına ilişkin veriler, AMOKLAVİN'in gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni doğan çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunugöstermemektedir. Bugüne kadar herhangi önemli bir epidemiyolojik veri elde edilmemiştir.
Oral ve parenteral yolla verildiği hayvanlar (fare ve sıçanlara insanlarda uygulanan dozun 10 katı dozda) üzerinde yapılan reprodüktif çalışmalarda, AMOKLAVİN teratojenik etkigöstermemiştir.
Laktasyon dönemi
AMOKLAVİN'in iki etkin maddesi de anne sütüne geçer (klavulanik asitin anne sütü alan süt çocukları üzerindeki etkisi ile ilgili herhangi bir bilgi yoktur). Dolayısıyla anne sütüyle beslenensüt çocuklarında ishal ve mukoz membranlarda mantar enfeksiyonu olasılığı vardır, bu nedenleemzirmenin kesilmesi gerekebilir. Sensitizasyon olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır.Emzirme döneminde amoksisilin/klavulanik asit sadece tedaviyi uygulayan hekimin fayda/riskdeğerlendirmesinden sonra kullanmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Veri bulunmamaktadır.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
AMOKLAVİN'in araç ve makine kullanımı üzerindeki etkileriyle ilgili bir çalışma gerçekleştirilmemiştir. Ancak, hastalar araç ve makine kullanımını etkileyebilecek istenmeyenetkiler (örn. alerjik reaksiyonlar, sersemlik hali, konvülsiyonlar) oluşabileceği ile ilgilibilgilendirilmelidirler (bkz. Bölüm 4.8).
4.8 İstenmeyen etkiler
En yaygın olarak bildirilen advers reaksiyonlar diyare, bulantı ve kusmadır.
Bu advers reaksiyonlar, amoksisilin/klavulanik asid ile yapılan klinik çalışmalar ve pazarlama sonrası verilerden elde edilip, aşağıda listelenen MedDRA sistem organ sınıfı kullanılaraksıralanmıştır.
İstenmeyen etkilerin görülme sıklığını sınıflandırmak için aşağıdaki terminoloji kullanılmıştır:
Çok yaygın Yaygın
Yaygın olmayan SeyrekÇok seyrekBilinmiyor
>1/10
>1/100 ve <1/10 >1000 ve <1/100>1/10.000 ve <1/1000<1/10.000
(eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:
Yaygın: Mukokutanöz kandidiyazis
Bilinmiyor: Duyarlı olmayan organizmaların üremesi
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Seyrek: Geri dönebilen lökopeni (nötropeni dahil) ve trombositopeni
ve
Bilinmiyor: Geri dönebilen agranülositoz ve hemolitik anemi, kanama
protrombin zamanında uzama (bkz. Bölüm 4.4).
Bağışıklık sistemi hastalıkları (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4):
Bilinmiyor: Anjiyonörotik ödem, anafilaksi, serum hastalığı benzeri sendrom, aşırı
duyarlılık vasküliti
Sinir sistemi hastalıkları:
Yaygın olmayan: Baş dönmesi, baş ağrısı
Kardiyak hastalıklar:
Bilinmiyor: Kounis sendromu
Vasküler hastalıklar:
Tromboflebit (enjeksiyon yerinde)
Seyrek:
Gastrointestinal hastalıklar:
Yaygın:
Yaygın olmayan: Bilinmiyor:
Diyare
Bulantı, kusma, sindirim güçlüğü
Antibiyotiğe bağlı kolit (psödomebranöz kolit ve hemorajik kolit dahil (bkz. Bölüm 4.4)), ilaç kaynaklı enterokolit sendromu (DIES), akutpankreatit
Hepato-bilier hastalıklar:
Yaygın olmayan:
Bilinmiyor:
Beta-laktam antibiyotikler ile tedavi edilen hastalarda AST ve/veya ALT değerlerinde orta derecede artış görülür; fakat bunun önemibilinmemektedir.
Hepatit ve kolestatik sarılık rapor edilmiştir, bunlar diğer penisilin ve sefalosporinler ile de bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Yaygın olmayan:
Seyrek:
Bilinmiyor:
Ciltte döküntü, pruritus, ürtiker Eritema multiforme
Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz, büllöz döküntülü dermatit ve akut generalize ekzantemöz püstüller (AGEP)(bkz. Bölüm 4.4). Eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaçreaksiyonu (DRESS), Lineer Ig A hastalığı
Eğer herhangi bir aşırı duyarlılık dermatiti görülürse tedavi kesilmelidir (bkz. Bölüm 4.4).
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:
Bilinmiyor: İnterstisyel nefrit, kristalüri (akut böbrek hasarı dahil) (bkz. Bölüm 4.9).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Gastrointestinal semptomlar ve sıvı ve elektrolit dengesinin bozulması görülebilir. Amoksisilin ile bazı olgularda böbrek yetmezliğine yol açan kristalüri görülmüştür (bkz. Bölüm 4.4).
Böbrek fonksiyonu bozulmuş olan hastalarda veya yüksek doz ilaç kullanan hastalarda konvülsiyonlar görülebilir.
Çoğunlukla yüksek doz amoksisilinin intravenöz yoldan uygulanmasından sonra, mesane kateterinde çökelme olduğu bildirilmiştir. Kateterin açık olup olmadığı düzenli olarak kontroledilmelidir (bkz. Bölüm 4.4).
Gastrointestinal semptomlar, semptomatik olarak ve su/elektrolit dengesine dikkat edilerek tedavi edilebilir.
AMOKLAVİN dolaşımdan hemodiyaliz ile uzaklaştırılabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Penisilin - beta-laktamaz inhibitörü kombinasyonu ATC kodu: J01CR02
Etki mekanizması
Amoksisilin, bakteri hücre duvarının önemli bir yapısal parçası olan bakteriyel peptidoglikanın biyosentez yolağında yer alan bir veya birden çok enzimi (penisilin bağlayan protein PBP'ler)inhibe eden yarı sentetik bir penisilindir (beta-laktam antibiyotiği). Peptidoglikan sentezinhibisyonu genellikle hücre lizisi ve ölümle sonuçlanan hücre duvarının zayıflamasına nedenolur.
Amoksisilin dirençli bakteriler tarafından üretilen beta-laktamazlar tarafından parçalanmaya duyarlı olduğundan tek başına kullanıldığında etki spektrumu beta-laktamaz üretenorganizmaları içermez.
Klavulanik asit, penisilinlere yapısal olarak benzer bir beta-laktamdır. Bazı beta-laktamaz enzimlerini etkisiz hale getirerek amoksisilinin inaktive olmasını engeller. Klavulanik asit tekbaşına klinik olarak anlamlı antibakteriyel etkinliğe sahip değildir.
Direnç mekanizması
Amoksisilin/klavulanik aside direnç iki ana mekanizma ile gerçekleşir:
• B, C ve D sınıfı dahil klavulanik asit ile inhibe edilemeyen bakteriyel beta-laktamazlartarafından inaktivasyon
• Antibiyotiğin hedefine olan affinitesinin azalmasına neden olan PBP değişimiBakterinin geçirmezliği ya da efluks pompa mekanizması özellikle gram-negatif bakterilerde,bakteriyel dirence neden olabilir veya direnci arttırabilir.
Sınır değerleri
EUCAST'ın (Avrupa Antimikrobiyal Duyarlılık Testleri Komitesi) amoksisilin/klavulanik asit için minimum inhibitör konsantrasyon (MIC) sınır değerleri
|
Organizma
|
Duyarlılık sınır değerleri (mikrogram/ml)
|
Duyarlı
|
Orta
|
Dirençli
|
Haemophilus influenzae^
|
< 1
|
-
|
> 1
|
Moraxella catarrhalis^
|
< 1
|
-
|
> 1
|
Staphylococcus aureus^
|
< 2
|
-
|
> 2
|
Koagülaz-negatif
stafilokok1
|
< 0,25
|
|
> 0,25
|
Enterococcus2
|
< 4
|
8
|
> 8
|
StreptococcusA, B, C, G5
|
< 0,25
|
-
|
> 0,25
|
Streptococcus
• 3
p^e^^o^^ae
|
< 0,5
|
1-2
|
> 2
|
Enterobacteriaceae1,4
|
-
|
-
|
> 8
|
Gram-negatif anaeroblar2
|
< 4
|
8
|
> 8
|
Gram-pozitif anaeroblar2
|
< 4
|
8
|
> 8
|
Türle ilgisi olmayan2
|
< 2
|
4-8
|
> 8
|
1 Raporlanan değerler amoksisilin konsantrasyon
|
arıdır. Duyarlılık testi için klavulanik asit
|
|
konsantrasyonu 2 mg/l'ye sabitlenmiştir.
2 Raporlanan değerler oksasilin konsantrasyonlarıdır.
3 Tablodaki sınır değerlerinde ampisilinin sınır değerleri baz alınmıştır.
4 Direnç sınır değerinin 8 mg/l'den büyük olması direnç mekanizmalarına sahip tüm izolatlarındirençli olmasını sağlar.
5 Tablodaki sınır değerlerinde benzilpenisilin sınır değerleri baz alınmıştır.
Direnç prevalansı coğrafik olarak ve seçilen türler için zamana göre değişiklik gösterebilir ve özellikle ciddi enfeksiyonların tedavisinde direnç ile ilgili yerel bilgi istenir. Gerektiğinde, lokaldirenç prevalansının antibiyotiğin bazı tip enfeksiyonlarda kullanımının şüpheli olduğudurumlarda uzman tavsiyesi araştırılmalıdır.
Yaygın olarak duyarlı türler
Gram-pozitif aeroblar
Enterococcus faecalis
Gardnerella vaginalis
Staphylococcus aureus
(metisiline duyarlı)£
Koagülaz-negatif stafilokok (metisiline duyarlı)
Streptococcus agalactiae Streptococcus pneumoniae^
StreptococcuspyogenesGram-negatif aeroblarActinobacillus actinomycetemcomitans
Capnocytophaga
spp.
Eik enella corrodens Haemophilus influenzae^Moraxella catarrhalisNeisseria gonorrhoeae§Pasteurella multocidaAnaerobik mikroorganizmalarBacteroides fragilisFusobacterium nucleatumPrevotella
spp.
Kazanılmış direncin problem oluşturabileceği türler
Gram-pozitif aeroblar
Enterococcus faeciumGram-negatif aeroblarEscherichia coliKlebsiella oxytocaKlebsiella pneumoniaeProteus mirabilisProteus vulgaris
Doğal olarak dirençli organizmalar
Gram-negatif aeroblarAcinetobacter
sp.
Citrobacter freundii Enterobacter
sp.
Legionella pneumophila Morganella morganiiProvidencia
spp.
Pseudomonas
sp.
Serratia
sp.
Stenotrophomonas maltophiliaDiğer mikroorganizmalarChlamydia trachomatisChlamydophila pneumoniaeChlamydophila psittaciCoxiella burnettiMycoplasma pneumoniae 3 2 15.2 Farmakokinetik özellikler
Emilim
Amoksisilin/klavulanik asitin sağlıklı gönüllülere 500 mg/100 mg veya 1000 mg/200 mg bolus intravenöz enjeksiyon yoluyla verildiği çalışmaların farmakokinetik sonuçları aşağıdaverilmektedir.
Ortalama farmakokinetik parametreler Bolus intravenöz enjeksiyon
|
Uygulanan doz
|
Amoksisilin
|
Doz
|
Ortalama pik serum
konsantrasyonu
(mcg/ml)
|
T% (saat)
|
AUC
(sa.mg/l)
|
İdrarda bulunanmiktar (%,0-6 saat)
|
Amoks 500 mg / KA. 100 mg
|
500 mg
|
32,2
|
1,07
|
25,5
|
66,5
|
Amoks 1000 mg / KA. 200 mg
|
1000
mg
|
105,4
|
0,9
|
76,3
|
77,4
|
|
Klavulanik asit
|
Amoks 500 mg / KA. 100 mg
|
100 mg
|
10,5
|
1,12
|
9,2
|
46
|
Amoks 1000 mg / KA. 200 mg
|
200 mg
|
28,5
|
0,9
|
27,9
|
63,8
|
Amoks.: Amoksisilin KA.: Klavulanik asit
|
Dağılım
Toplam plazma klavulanik asidinin %25 ve toplam plazma amoksisilinin %18 kadarı proteine bağlanır. Sanal dağılım hacmi, amoksisilinde 0,3-0,4 l/kg ve klavulanik asitte 0,2/ l/kgdolayındadır.
İntravenöz uygulamadan sonra safra kesesinde; abdominal dokularda; deri, yağ, kas dokularında, sinoviyal ve peritoneal sıvılarda; safra ve iltihapta hem amoksisilin hem deklavulanik asit bulunmuştur. Amoksisilinin beyin omurilik sıvısına dağılımı yeterli değildir.
Hayvan çalışmalarında, bileşenlerden herhangi biri için ilaçtan kaynaklanan materyallerle önemli doku tutulumuna ilişkin kanıt yoktur. Penisilinlerin çoğu gibi amoksisilin de annesütünde saptanabilir. Anne sütünde de eser miktarda klavulanik asit saptanabilmektedir (bkz.Bölüm 4.6).
Amoksisilinin ve klavulanik asidin plasentayı geçtiği gösterilmiştir (bkz. Bölüm 4.6).
Biyotransformasyon:
Amoksisilin kısmen idrarla, başlangıç dozunun yaklaşık %10-25'i oranında inaktif penisiloik asit şeklinde atılır. Klavulanik asit insanda geniş oranda metabolize olarak, idrar ve feçes içindeve karbondioksit şeklinde hava ile atılır.
Eliminasyon
:
Amoksisilinin başlıca eliminasyon yolu böbreklerdir, buna karşılık klavulanik asit hem renal hem de renal olmayan mekanizmalarla atılır.
Amoksisilin/klavulanik asitin ortalama eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık bir saattir ve ortalama total klirens sağlıklı kişilerde yaklaşık 25 L/saattir. 500mg/100mg ya da1000mg/200mg tek doz intravenöz bolus enjeksiyon AMOKLAVİN uygulamasından sonrakiilk 6 saatte amoksisilinin yaklaşık %60-70'i ve klavulanik asitin yaklaşık %40-65'i idrarladeğişikliğe uğramadan atılır. Çeşitli çalışmalarda, 24 saatlik bir dönemde amoksisilinin idrarlaatılım miktarının %50-85 ve klavulanik asitin %27-60 arasında olduğu bulunmuştur.Klavulanik asitte, ilacın en büyük miktarı uygulamadan sonraki ilk 2 saatte atılmaktadır.
Eş zamanlı probenesid kullanılması, amoksisilin atılmasını geciktirmekle birlikte klavulanik asidin böbreklerden atılmasını geciktirmez (bkz. Bölüm 4.5).
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği
Böbrek işlevinin azalmasıyla doğru orantılı olarak amoksisilin/klavulanik asidin total serum klirensi de azalır. İlaç klirensindeki azalma, amoksisilinin daha büyük bir bölümünün böbrekyoluyla atılması nedeniyle, amoksisilinde klavulanik asitten daha belirgindir. Bu yüzden,böbrek yetmezliğinde dozlar, amoksisilinin fazla birikmesini önlerken, yeterli klavulanik asitdüzeylerinin sürdürülmesini sağlamalıdır (bkz. Bölüm 4.2).
Karaciğer yetmezliği
Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz dikkatle belirlenmeli ve karaciğer işlevleri düzenli aralıklarla izlenmelidir.
Yaş
Amoksisilinin eliminasyon yarılanma ömrü 3 aylıktan 2 yaşına kadar olan çocuklarda ve daha büyük çocuklar ile erişkinlerde aynıdır. Çok küçük çocuklarda (preterm yeni doğanlar dahil)yaşamın ilk haftasında uygulama aralığı, böbrek eliminasyon yolunun gelişmemiş olmasınedeniyle, günde iki kez uygulamayı aşmamalıdır. Yaşlı hastalarda böbrek işlevlerinde azalmaolasılığı daha fazla olduğundan, doz seçiminde dikkatli olunmalıdır ve böbrek işlevininizlenmesi yararlı olabilir.
Farmakokinetik/farmakodinamik ilişkiler
Amoksisilin için zamanın minimum inhibitör konsantrasyon değerinden büyük olması (T>MIC) etkililiğin ana belirleyicisi olarak kabul edilir.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik dışı veriler, farmakoloji, genotoksisite ve üreme toksisitesi güvenliliğine yönelik çalışmalar temelinde insanlar açısından özel bir tehlike ortaya koymamıştır.
Köpeklerde amoksisilin/klavulanik asitle yapılan tekrarlanan doz toksisitesi çalışmalarında, gastrik tahriş, kusma ve dilde renk bozukluğu görülmüştür.
Amoksisilin/klavulanik asit ya da bileşenleriyle karsinojenite çalışmaları yapılmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Flakon:
Bulunmamaktadır.
Çözücü Ampul:
Enjeksiyonluk su.
6.2 Geçimsizlikler
AMOKLAVİN bölüm 6.6'da bahsedilen ürünler haricinde diğer tıbbi ürünler ile karıştırılmamalıdır.
AMOKLAVİN, kan ürünleriyle, protein hidrolizat gibi diğer proteinli sıvılarla veya intravenöz yağ emülsiyonları ile karıştırılmamalıdır.
Aminoglikozidlerin, aminopenisilinlerden herhangi birinin varlığında aktivite kaybı riski nedeniyle, AMOKLAVİN'in aminoglikozidlerle birlikte reçetelendirildiği durumlardaantibiyotikler ayrı olarak sulandırılmalı ve ayrı olarak uygulanmalıdırlar.
AMOKLAVİN glukoz, dekstran veya bikarbonat içeren infüzyonlarla karıştırılmamalıdır.
6.3 Raf ömrü
36 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
Kuru toz 25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
Sulandırıldıktan sonra bekletilmeden kullanılmalıdır.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Aluminyum emniyet kapsülü ve teflon kaplı butil kauçuk tıpa ile kapatılmış renksiz Tip III cam flakon ve enjeksiyonluk su içeren 20 ml'lik renksiz, halkalı, Tip I cam ampul.
Her bir karton kutu; 1 adet flakon ve 1 adet çözücü ampul içermektedir.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
Sadece tek kullanım içindir. Kullanılmayan solüsyonları atınız.
Sulandırma işlemleri aseptik koşullarda yapılmalıdır. Solüsyon kullanılmadan önce partikül içeriği ve solüsyonun rengi kontrol edilmelidir. Sadece temiz ve partikül içermeyen solüsyonlarkullanılmalıdır.
Kullanılmayan tıbbi ürünler veya atık materyaller yerel yönetmeliklere uygun bir şekilde imha edilmelidir.
İntravenöz enjeksiyon için çözeltinin hazırlanması
AMOKLAVİN ambalajında yer alan çözücüde (20 ml enjeksiyonluk su) çözündürülür. İntravenöz enjeksiyon hazırlandıktan sonra en geç 20 dakika içinde tatbik edilmelidir.
İntravenöz infüzyon için çözeltinin hazırlanması
AMOKLAVİN çoklu doz uygulama için uygun değildir.
AMOKLAVİN ambalajında yer alan çözücüde (20 ml enjeksiyonluk su) çözündürülerek bekletilmeden 100 ml'lik infüzyon solüsyonuna eklenmelidir.
İntravenöz infüzyon için değişik çözücülere ait kullanma süreleri aşağıda gösterilmiştir:
|
AMOKLAVİN ile geçimli infüzyon solüsyonları |
Stabilite süreleri |
Enjeksiyonluk Su
|
2 saat
|
% 0,9 Sodyum Klorür
|
2 saat
|
Sodyum Laktat (M/6)
|
1 saat
|
Ringer Solüsyonu
|
1 saat
|
Laktatlı Ringer Solüsyonu
|
1 saat
|
Potasyum Klorür ve Sodyum Klorür İntravenöz İnfüzyonu
|
1 saat
|
|
AMOKLAVİN I.V.; glukoz, dekstran ve bikarbonat içeren infüzyon çözeltilerinde daha az stabildir. Bu nedenle AMOKLAVİN I.V. bu çözeltiler içinde infüzyon şeklinde verilmemeli,3-4 dakikanın üstünde bir sürede serum setinin lastik tüpüne enjekte edilerek intravenözenjeksiyon şeklinde tatbik edilmelidir.
Kullanılmayan antibiyotik çözeltisi atılmalıdır.
7. RUHSAT SAHİBİ
DEVA HOLDİNG AŞ.
Halkalı Merkez Mah. Basın Ekspres Cad.
No:1 34303 Küçükçekmece/İSTANBUL
Tel: 0212 692 92 92
Faks: 0212 697 00 24
E-mail:[email protected]
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
195/78
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsatlandırma tarihi: 19.10.2000 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
1
AB'deki bazı ülkelerde % 10'dan fazla sıklıkta duyarlılığı azalmış olan suşlar bildirilmiştir.
2
Amoksisilin/klavulanik asidin bu formunun penisiline dirençli olan
Streptococcuspneumoniae
tedavisinde kullanımı uygun olmayabilir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).
3
$ Kazanılmış direnç mekanizması yokluğunda doğal olarak orta derecede duyarlıdır.
£ Bütün metisiline dirençli stafilokoklar amoksisilin/klavulanik aside karşı dirençlidir.
§ Amoksisiline dirençli, beta-laktamazlar tarafından aracılı olmayan bütün suşlar amoksisilin/klavulanik aside karşı dirençlidir.