Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar » Antineoplastik İlaçlar (Kanser İlaçları) » Alkaloidler ve Diğer Doğal İlaçlar (64 ilaç) » Taksanlar » Paklitaksel
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
'TAK S EN 150 mg/25 mİ IV Enjeksiyonluk Çözelti İçeren Flakon
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde
Paklitaksel 6 mg/ml
Yardımcı madde(Icr)
Susuz etanol 397,6 mg/ml
Saf polioksil 35 hint yağı 527 mg/ml
Diğer yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
E n j eksi yo n 1 u k çöze 11 i
Açık sarı, berrak likit.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Över Kanserinde
TAKSEN.
• platin içeren bir ilaç ile kombine olarak ilerlemiş veya metastatik över kanserinin birinci basamak tedavisinde.
• ilerlemiş veya metastatik över kanserinin ikinei basamak tedavisinde endikedir.
Me m e Kanserimie
Erken evre adjuvan tedavide:
• TAKSEN'in, nod pozitif meme kanserinin adjuvan tedavisinde antrasiklin ve siklolosfamid tedavisini takiben kullanımı endikedir.
Birinci basamak tedavide
• 1 AKSEN ilerlemiş veya metastatik meme kanserinin birinci basamak tedavisinde;
- Antrasiklin tedavisinin uygun olduğu hastalarda bir antrasiklinle kombine olarak veya
- Antrasiklin tedavisinin uygun olmadığı hastalarda tek ajan olarak veya
- IlER-2'si kuvvetli pozitif (3 pozitif veya FISH tekniği ile pozitif) olduğu immunohistokimyasa! yöntem ile layin edilen hastalarda trastuzumab ile kombine olarak endi kedi r.
ikinei basamak tedavide
• TAKSEN. kombinasyon kemoterapisinin başarısız olduğu metastatik meme kanserinin ikinci basamak tedavisinde endikedir. Uygulanan birinci basamak
tedavisinde klinik açıdan kontrendikasyon bulunmadıkça bir antrasiklin yer almalıdır.
Küçük Hücreli Olmayan Akciğer Kanserinde (NSCLC)
TAKSEN, küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin birinci basamak tedavisinde küratif cerrahi müdahale veya radyasyon tedavisi almayacak hastalarda bir platin bileşiği ile kombine olarak endikedir.
Kapa s i sarko mada
TAKSEN, AIDS'e bağlı kaposi sarkomanın ikinci basamak tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji vc uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonlarının riskini azaltmak için I Ak.Sk\ uygulanmasından önce bütün hastalara ön tedavi yapılmalıdır. Bu tür bir ön tedavi l'AKSEN uygulamasından yaklaşık 6 ve 12 saat önce oral olarak veya yaklaşık 30 ila 60 dakika önce l.V. olarak 20 mg deksametazon (veya eşdeğeri). 30 ila 60 dakika önce I.V. olarak 50 mg difenhidramİn (veya eşdeğeri) ve 30 ila 60 dakika önce 300 mg simetidin veya 50 mg ranitidimden oluşabilir.
Daha sonraki TAKSEN dozları, solid tümörü olan hastalarda nötrofıl sayısı >1,500 hücre/mm'' ve trombosit sayısı >100.000 hiicre/nım
3 (Kaposi sarkoınalı hastalarda <1000 hücrc/ınnv
1) oiana kadar uygulanmamalıdır. Ciddi nötropeni (<500 hücre/mm'') ya da ciddi pcriferal nöropati gelişen hastalarda daha sonraki ilaç uygulamalarında doz %20 azaltılmalıdır. Nörotoksisite insidansı ve nötropeni şiddeti doz ile artar.
llerlemiveya metastatik över kanserinde
K o m b i n as v o n te d a v i s i:
Daha önceden tedavi görmemiş hastalarda her 3 haftada bir 3 saatlik l.V. infüzyonla 175 m g/m
2 dozunda uygulanır. Alternatif olarak her 3 haftada bir 24 saatlik l.V. infüzyonla 135 mg/tn
2'Sik daha ınİyelosupresif bir doz kullanılabilir. Bir platin bileşiği ile kombine edilerek kullanılacak İse TAKSEN platin bileşiğinden önce verilmelidir.
fek ajan tedavisi:
Daha önceden kemoterapi görmüş hastalarda Önerilen rejim her 3 haftada bir 3 saatte intraveııöz yoldan 175 mg/ııf dir.
Meme kanserinde
Adjuvan tedavi:
TAKSEN. antrasiklin ve sİklofosfamid (AC) tedavisini takiben 4 kür olarak her 3 haftada bir 3 saatte intravenöz yoldan 175 mg/ırf dozunda uygulanır.
İlerlemiş veva metastatik meme kanserinin birinci basamak, kombinasyon tedavisi:
TAKSEN, doksorubisin (50 mg/nr) ile kombine kullanılırken doksorubisinden 24 saat sonra verilmelidir. Önerilen TAKSEN dozu her 3 haftada bir 3 saatte intavenöz yoldan 220 mg/ın
2'dir.
TAKSEN'in trastıızunıab ile kombine kullanımında tavsiye edilen do/ıt, kürler arasında 3 hafta bırakılarak 3 saatte intravenöz yoldan 175 mg/nr'd ir. TAKSKN infıızyonuna trastuzıımabm ilk dozunu izleyen gün veya önceki trastıızumab dozu iyi tolere edilmişse trastuzumabın daha sonraki dozlarının hemen ardından başlanabilir.
Meiastatik meme kanserinin tek ajan tedavisi:
Her 3 haftada bir 3 saatte intravenöz yoldan 175 mg/nr olarak uygulanır.
Haftalık dozlaına: Paklitaksel içeren ilaçlar meme kanseri tedavisinde 80-1 00 mg/m
2 dozunda haftada bir kullanılabilir.
Pre-medikasyon. TAKSKN uygulamasından 30 dakika önce intravenöz deksametazon sodyum fosfat enjeksiyonu (deksametazon 8 mg) ve ranitidiıı hidrokloriır enjeksiyonu (ranitidiıı 50 mg) veya famotidin enjeksiyonu (famotidiıı 20 mg) ve difenhidramin hidrokloriır tablet (difenhidramin hidroklorür 50 mg) içerecek şekilde tamamlanmalıdır.
Deksametazonun başlangıç dozu 8 mg'dır. Bir sonraki uygulamaya kadar klinik olarak anlamlı herhangi bir aşırı duyarlılık reaksiyonu bildirilmemişse, devam eden haftada, deksametazon dozu önceki haftanın yarısı (4 mg) olacak şekilde azaltılır. Devam eden haftalarda klinik olarak belirgin bir aşırı duyarlılık reaksiyonu bildirilmez ise: miııınnum doz 1 mg olana kadar, doz önceki haftanın yarısı olacak şekilde azaltılır.
Küçük hücreli olmayan akciğer kanserimle
K o m b i n as y o n t e d a v isi:
Daha önceden tedavi görmemiş hastalarda her 3 haftada bir 3 saatlik l.V, infüzyonla 175 mg/nr dozunda uygulanır.
Alternatif olarak her 3 haftada bir 24 saatlik l.V. infüzyonla 135 mg/nr'lik daha nıiyelosupresif bir doz kullanılabilir.
Bir platin bileşiği ile kombine edilerek kullanılacak ise TAKSEN platin bileşiğinden önce verilmelidir.
Tek ajan tedavisi:
TAKSEN 175-225 mg/m
2 dozunda her üç haftada bir 3 saatlik l.V. inlıızyonla uyguIanır.
AIDS'e bağlı Kaposi sarkomunda
İkincbasamak tedavi:
Kürler arasında 3 hafta ara bırakılarak 3 saatte intravenöz yoldan 135 mg/m" TAKSEN ya da kürler arasında 2 hafta ara bırakılarak 3 saatte intravenöz yoldan 100 mg/m" TAKSEN uygulanır (doz yoğunluğu 45-50 mg/nr/hafta).
IHV hastalıkları ilerlemiş hastalarda gözlenen immunosupresyona dayanarak, bu hastalarda aşağıdaki modifikasyonlar önerilir:
2. TAKSHN tedavisi yalnızca eğer nötrofıl sayımı 1000 hiicre/mm' olursa başlatılmalı ya da tekrarlanmalıdır;
3. Takip eden TAKSLN kürlerinin dozu ciddi nötropeni (bir hafta ya da daha uzun bir süre <500 hücre/mm') geliştiren hastalarda %20 azaltılmalıdır.
4. Klinik olarak endike olduğu şekilde eşzamanlı hematopoietik büyüme faktörü (G-CST) başlatılmalıdır.
Uygulama şekli:
'l'AKSKN. I.V. infüzyon yolu ile uygulanır. TAKSEN. mikropor membranı 0,22 mikrondan uygulanmalıdır.
küçük olan in-line bir filtre ile
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler liöbrek/Karaeiğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda toksisite riski (özellikle
III.
- IV. derece miyelosupresyon) artabilir, 3 ve 24 saatlik infüzyonlar için tavsiye edilen doz ayarlaması aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
Hastalar miyelosupresyon ön bulguları bakımından yakından izlenmelidir.
Karaciğer Yetmezliği Olan Hastalar için Önerilen Doz
Karaciğer Yetmezliği derecesi |
Transaminaz Seviyeleri |
Bilirubin Seviveleria
|
Tavsiye Edilen TAKSEN Dozu b
.
|
24-Saatlik İnfüzvon |
<2 x NUS
|
ve
|
< 1.5 mg/dL
|
1 35 mg/m2
|
2 - <10 xNUS
|
vc
|
< L5 mg/dL
|
100 mg/m2
|
< 10 x NUS
|
ve
|
1,6 - 7,5 mg/dL
|
50 mg/m"
|
> 10 x NÜS
|
veya
|
> 7,5 mg/dL
|
Tavsiye edilmez.
|
3-Saatlik İnfüzvon |
< 10 x NUS
|
vc
|
< 1.25 x NUS
|
175 mg/m2
|
< 10 x NIJS
|
vc
|
1,26 - 2.0 x NUS
|
135 mg/m2
|
< 10 x NIJS
|
ve
|
2,01 -5.0 x NUS
|
90 m ü/m2
|
> 10 x NUS
|
veya
|
> 5.0 x NUS
|
Tavsiye edilmez.
|
''3 ve 24 saatlik infüzyonlar için verilen bilirubin seviye kriterleri arasındaki farklılıklar klinik çalışma dizaynındaki farklılıklardan dolayıdır.
h Tavsiye edilen dozlar tedavinin ilk kürü içindir; dalıa sonraki kürlerde yapılacak doz azaltması bireysel toleransa göre yapılmalıdır.
NÜS ' Normal üst sınır
Pedivatrik popülasyon:
TAKSEN'iıı 18 yaşın altındaki çocuklarda ve ergenlerde güvenliliği ve etkililiği kanıtlanmamıştır.
Geriyatrik popiilasyon:(bkz; böliim 4.4 Özel kullanım uyanları ve önlemleri, Geriyatrik kullanım.)
4.3. Kontrendikasyonlar
Paklitaksele veya özellikle polioksil 35 lıint yağı olmak üzere diğer bileşenlerine karşı alerjisi olanlarda kontrendikedir.
'I'AKSEN. gebelik ve laktasyon döneminde kontrendikedir (bkz. bölüm 4.6).
Ayrıca başlangıç nötrofil sayısı 1,500 hücre/mm
3'den düşük solid tümörü olan hastalarda ve başlangıç ya da takip eden nötrofıl sayımları 1,000 lıücre/mnr'den düşük olan AIDS'e bağlı Kaposi sarkomu olan hastalarda da kontrendikedir.
Kaposi Sarkomunda; tekrarlayan ciddi ve kontrol altına alınamayan enfeksiyonların görüldüğü hastalarda kontrendikedir.
4.4. Özel kuttanım uyarıları ve önlemleri
TAKSHN kanser kemoterapi ilaçlarının kullanımında deneyimli bir doktorun gözetimi altında uygulanmalıdır. Önemli aşırı duyarlılık reaksiyonları gelişebileceğinden uygun destekleyici ekipmanların bulundurulması gerekir.
TAKSHN seyreltilerek in füzyon şeklinde uygulanmalıdır.
TAKSEN ile tedaviden önce hastalara kortikosteroidler. antihistaminikler ve Ih antagonistleriyle ön tedavi uygulanmalıdır
{bkz; bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).
1 \KSİ N bir platinum komponenti ile kombine olarak verildiği zaman platinimi komponentinden önce verilmelidir
(bkz; bölüm 4.2 Pozolojiuygulama şekli).
TAKSHN. sisplatin ile kombine olarak verildiği zaman sisplatinden önce verilmelidir.
AnufiluksiAşın duyarlılık Reaksiyonları
Anallaksi ve ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonları. TAKSEN alan hastalarda yaygın olarak oluşmuştur. Bu reaksiyonlar muhtemelen histamine bağlıdır. Ön tedaviye rağmen hastalarda nadiren ölümeiil reaksiyonlar görülmüştür. Tüm hastalara kortikosteroidler. antihistaminikler ve EH antagonistleriyle ön tedavi uygulanmalıdır.
Ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonu görülürse TAKSEN infiizvonu derhal kesilmeli ve hastaya bir daha TAKSEN uygulanmamalıdır. Yüz ve boyunda kızarıklık, deri reaksiyonları, laşikardi, dispne ve hipotansiyon gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları TAKSEN tedavisinin kesilmesini genellikle gerektirmeyebilir, ancak dikkatli olunması gerekir.
Hematolojik Toksisite
Kemik iliği supresyonu (özellikle ııötropcni) doza ve uygulanan programa bağlıdır ve doz sınırlayan toksisitedir. TAKSHN ile tedavi sırasında sık sık kan sayımı yapılmalıdır. Başlangıç nötrofil sayısı 1500 hücre/mm"
1 den az (Kaposi sarkomu olan hastalarda 1000 hücre/mm
3 den az olduğunda) olan hastalara TAKSEN uygulanmamalıdır.
TAKSEN ile yapılan bir kür tedavi sırasında ciddi nötropeni (500 hiicre/mm
3 den az) gelişmesi halinde sonraki kürlerin dozunun % 20 azaltılması önerilir.
Ağır Kalp İletim Anormallikleri
Tedavi sırasında ender olarak ağır iletim anormallikleri kaydedilmiştir. TAKSEN uygulanması sırasında ciddi iletim anormallikleri gelişirse uygun tedavi uygulanmalı ve daha sonra TAKSEN uygulandığında devamlı olarak elektrokardiyografık gözlem yapılmalıdır.
Kardiyo vasküler Toksisite
TAKSEN uygulanması sırasında hipotansiyon, hipertansiyon ve bradikardi gözlenmiştir: hastalar genellikle asemptomatiktir ve çoğunlukla tedavi gerekmez. Ciddi vakalarda, doktorun kararı doğrultusunda TAKSEN infüzyonlarının kesilmesi ya da ara verilmesi gerekebilir. Özellikle TAKSEN infüzyonunun ilk saatlerinde hayati bulguların sık sık gözlenmesi önerilir. Ciddi iletim anormallikleri olan hastalar dışında, devamlı elektrokardiyografık monitorizasyon gerekmez.
TAKSEN, metastatik meme kanserinin birinci basamak tedavisinde trastıızumab veya doksorubisin ile kombine kullanıldığında kardiyak fonksiyonların izlenmesi tavsiye edilir (bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).
TAKSEN"in söz konusu kombinasyonları ile tedavi düşünüldüğünde hastalar kardiyak geçmiş, fiziksel muayene. EKG, ekokardiyogram ve/veya MUGA incelemelerini kapsayan temel kardiyak değerlendirmeye tabi tutulmalıdırlar. Kardiyak fonksiyon, tedavi süresince her 3 ayda bir devamlı olarak izlenmelidir. İzleme kardiyak bozukluk gelişen hastaların tespit edilmesine yardımcı olabilir. Tedaviyi gerçekleştiren doktor tarafından ventriküler fonksiyon değerlendirmesinin sıklığına karar verilirken, uygulanan antrasikliııin kümülatif dozu(mg/nr) dikkatle değerlendirilmelidir. Testlerde kardiyak fonksiyonda bozulma görülürse, bu asemptomatik olsa dahi, geri dönüşiimsüz kardiyak hasar oluşması potansiyeline karşı tedaviye devam edilmesi halinde sağlanacak klinik yararlar tedaviyi gerçekleştiren doktor tarafından dikkatlice değerlendirilmelidir. Eğer tedaviye devam edilmesine karar verilirse kardiyak fonksiyon daha sık izlenmelidir (örn. her 1-2 siki us).
Sinir Sistemi
iler ne kadar perileral nöropati insidansı yüksek olsa da, ciddi semptomlar nadiren ortaya çıkar. Ciddi vakalarda, daha sonraki tüm TAKSEN kürlerinde dozun % 20 azaltılması önerilir. TAKSEN dehidrate etanol içerir ve bütün hastalarda etanolün merkezi sinir sistemi (MSS) üzerine olası etkileri ve diğer etkileri dikkate alınmalıdır. Çocuklar etanolün etkilerine yetişkinlerden daha duyarlı olabilir (Uyarı ve önlemler için Pediyatrik Kullanım bölümüne bakınız).
Enjeksiyon Yeri Reaksiyonu
Fkstravazasyona sekondcr reaksiyonlar dahil, enjeksiyon yeri reaksiyonları genellikle hafif olmuş ve eriteni, yumuşaklık, deride renk değişmesi ya da enjeksiyon yerinde kabarıklık şeklinde kendini göstermiştir. Bu reaksiyonlar 24-saatlik infüzyonla 3-saatlik intüzyonda olduğundan daha sık gözlenmiştir. Farklı bir yerde farklı bir bölgeye paklitaksel uygulanmasını takiben daha önce ekstravazasyon olan bir yerde deri reaksiyonlarının rekiire etmesi, yani “tekrarı'' nadiren rapor edilmiştir. Flebit, selülit. indurasyon. deride ekslblyasyon, nekroz ve fibroz gibi daha ciddi olaylar paklitaksel güvenlilik çalışmasında ender olarak bildirilmiştir. Bazı vakalarda enjeksiyon yeri reaksiyonları ya uzun süreli bir İntuzyon sırasında ortaya çıkmış ya da bir hafta ila on gün geç görülmüştür.
Halen ekstravazasyon reaksiyonları için bilinen spesifik bir tedavi yoktur. Ekstravazasyon olasılığı bulunduğundan, ilaç uygulanması sırasında infiizyon yerinin yakından gözlenerek infiltrasyon olasılıklarının kontrol edilmesi Önerilir.
Karaciğer)'etmezi iği
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda toksisite riski (özellikle III - IV. derecc miyelosupresyon) artabilir. 3 ve 24 saatlik infüzyonlar için tavsiye edilen doz ayarlaması
"Pozolojiuygulama şekli"
bölümündeki tabloda verilmiştir.
1 lastalar miyelosupresyon ön bulguları bakımından yakından izlenmelidir.
TAKSKN. kronolojik sıralamasından bağımsız şekilde akciğerlerdeki radyoterapiyle kombinasyon halinde, iııterstisyel pnömoni gelişimine yol açabilir.
KS hastalarında, ciddi mukozit seyrek görülmektedir. Ciddi reaksiyonlar oluşursa, paklitaksel dozu % 25 azaltılmalıdır.
Psödomembranöz kolit, eşzamanlı antibiyotik tedavisi uygulanmayan hastalar da dahil olmak üzere, nadir olarak bildirilmiştir. Paklitaksel tedavisi sırasında veya kısa süre sonra oluşan ciddi veya sürekli diyare vakalarının ayrıcı tanısında bu reaksiyon dikkate alınmalıdır.
Pediyalrik Kullanım
Paklitakselin pediyatrik hastalardaki güvenliliği ve etkinliği kanıtlanmamıştır. PakIitakselin 3 saatlik intravenöz infiizyonla 350 mg/m"'den 420 mg/m“'ye kadar giden dozlarda uygulandığı bir klinik çalışmada MSS toksisitesi raporları (nadiren ölümle bağlantılı) alınmıştır. Çok büyük olasılıkla toksisite kısa bir infüzvon süresinde verilen paklitaksel taşıyıcısındaki etanol komponentinin yüksek dozu ile ilişkilidir. Antihistaminlerin eşzamanlı kullanımı bu etkiyi yoğunlaştırabilir. Paklitakselin kendisinin direkt bir etkisinin olabileceği de göz ardı edilememekle birlikte, bu çalışmada kullanılan yüksek dozlar (önerilen yetişkin dozunun iki katından daha lazla) paklitakselin bu popiilasyondaki güvenliliği değerlendirilirken dikkate alınmalıdır.
(ieriyaırik Kullunun
İleri derecede yumurtalık kanseri, meme kanseri veya NSCLC tedavisinin güvenliğini ve etkinliğini değerlendiren sekiz klinik çalışmada paklitaksel alan 2228 hasta ve adjuvan meme kanseri çalışmasında paklitaskel alacak şekilde randomize edilen 1570 hasta arasında 649 hasta (%17) 65 yaş veya üzerinde, bunlardan 49 Tı da (%1) 75 yaş veya üzerindedir. Çalışmaların çoğunda, ciddi miyelosııpresyon yaşlı hastalarda daha sık görülürken, bazı çalışmalarda ciddi nöropati yaşlı hastalarda daha yaygın olmuştur. NSG'LC ile ilgili iki klinik çalışmada, paklitaksel ile tedavi edilen yaşlı hastalarda kardiyovasküler olayların görülme sıklığı daha yüksek olmuştur. Etkinlikle ilgili tahminler, yaşlı ve genç hastalarda aynı gibi görünür, ancak çalışmaya katılan yaşlı hastaların sayısının düşük olması nedeniyle karşılaştırmalı etkinlik kesin olarak belirlenememiştir. Yumurtalık kanserinin tedavisiyle ilgili bir çalışmada, yaşlı hastalar, genç hastalara oranla daha düşük bir ortalama hayatta kalma oranı sergilemiş, ancak diğer etkinlik parametrelerinin herhangi biri genç grubun lehinde olmamıştır.
TAKSEN. alkol içerir (yaklaşık % 50 etanol) - TAKSEN, her mililitrede 0.3976 g alkol içerir. 300 mg/50 ml'lik TAKSHN dozu 20 g alkol içerir (450 mİ bira veya 175 mİ şaraba eşdeğer).
Bu ilaç alkolik hastalar için zararlı olabilir. Hamile veya emziren kadınlar, çocuklar ve karaciğer hastalığı ya da epilepsi gibi yüksek risk grubundaki hastalar için dikkate alınmalıdır.
Bu ilacın yardımcı maddelerinden biri olan hint yağı (% 50 polioksil 35 hint yağı), şiddetli aşırı duyarlılık reaksiyonlarına yol açabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Başka ilaçların TAKSEN üzerindeki etkisi:
Sisplatin
Klinik kombinasyon çalışmalarında pakiitakselin sisplatinden ÖNCE uygulanması ile karşılaştırıldığında, paklitaksel sisplatinden SONRA verildiği zaman, daha belirgin miyelosııpresyon ve paklitaksel kierensinde yaklaşık % 33 azalma görülür.
Sitokrom P450 2CH ve 3/14 Substrutkın, İndükleyicUeri ve İnhibitörleri
TAKSEN metabolizması sitokrom P450 izoenzimleri CYP2C8 ve CYP3A4 tarafından katalize edilir. TAKSEN bilinen sitokrom P450 izoenzimleri CYP2C8 ve CYP3A4 substratlarının inhibitörleri (eritromisin. fluoksetin, gemfibrozil) ya da indükleyieileri (rifampisin. kaıbamazepin, l'enitoin, efavirenz. nevirapin) ile eşzamanlı uygulandığı zaman dikkatli olunmalıdır.
lıvitroin vivoin vitroin vivo
olarak da değiştirilebilir.
Sime/idin
Paklitakselin klerensi ön tedavi olarak uygulanan simetidinden etkilenmez.
TAKSEN'in başka ilaçlar üzerindeki etkisi:
Doksorıtbisin
Paklitaksel doksorubisinden ÖNCE ve önerilenden daha uzun İnlrizyon süreleri kullanılarak uygulandığı zaman, kombine paklitaksel ve doksorubisin kullanımı ile daha derin nötropenik ve stomatit episodları ile karakterİze sıra etkileri gözlenmiştir fTAKSKN 24 saatte, doksorubisin 48 saatte uygulanmıştır). Doksorubisinin (ve aktif metaboliti doksorubisinolün) plazma seviyeleri paklitaksel ve doksorubisinin kombine uygulanması iie artabilir. Ancak, bolus doksorubisin ve 3-saatlik TAKSEN infiizyonu uygulanarak yapılan bir çalışmanın verilerinde toksisite paterni üzerinde sıranın bir et k i s i n e ras 11 an m am ı şt ı r.
Paklitakselin metastatik meme kanserinin birinci basamak tedavisinde önerilen dozlaması. paklitaksel ve doksorubisin yakın aralıkla uygulandıklarında doksorubisinin ve aktif metabolitlerinin eliminasyonu azalabileceğinden. doksorubisinden 24 saat sonradır.
Epi ruhisin
Literatürdeki raporlar, bir epirubisin metaboliti olan epirubisinolün plazma seviyelerinin, paklitaksel ve epirubisin kombine halde kullanıldığında artabileceğini öne sürmektedir. Artan epirubisinol plazma seviyelerinin klinik önemi bilinmemektedir.
Özel popiilasyonlara ilişkin ek bilgiler Referans dokümanlarda ek bilgi mevcut değildir.
Ped i y al r i k po p Li 1 asyo n
Referans dokümanlarda ek bilgi mevcut değildir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
PakIitakselin gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
TAKSKN gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar. TAKSEN ile tedavi sırasında gebe kalmaktan kaçınmaları konusunda uyarılmalıdırlar. TAKSEN gebelik sırasında kullanılırsa veya hasta bu ilacı alırken gebe kalırsa hasta muhtemel tehlike konusunda bilgilendirilmelidir.
Doğurganlık çağındaki kadın ve erkek hastalar ve/veya partnerleri, paklitaksel tedavisinden sonra en a/. 6 ay doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır. Erkek hastalar kısırlık olasılığından dolayı paklitaksel tedavisinden önce spermlerin saklanması konusunda tavsiye almalıdır.
Gebelik dönemi
TAKSEN gebe bir kadına verildiğinde fetusa zarar verebilir. Paklitakselin embriyo ve fctııs ü/erinde toksik olduğu tavşanlarda ve fertiliteyi azalttığı da sıçanlarda gösterilmiştir. Gebe kadınlarda yapılmış çalışma yoktur.
Laktasyon dönemi
Paklitakselin insan siitiiyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. TAKSEN ile tedavi sırasında emzirme durdurulmalıdır.
İJ
remecteneği/Fertilite
Paklitakselin fertiliteyi azalttığı sıçanlarda gösterilmiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
TAKSEN etanol içerdiği için MSS üzerine olası etkisi ve diğer etkileri göz önünde tutulmalıdır. Ciddi aşın duyarlılık reaksiyonlarının riskini azaltmak için verilen ön tedavilerin MSS üzerinde yapabileceği muhtemel etkiler dikkate alınmalıdır.
Hastalar araç ve makine kullanırken bu konularda dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar.
4.8. İstenmeyen etkiler
Yan etkilerin sıklığı ve şiddeti paklitaksel tedavisi alan. över. meme, küçük hticrcli olmayan akciğer veya Kaposi .sarkomu hastalarında genellikle benzer olmuştur. Ancak AIDS'e bağlı Kaposi sarkomu olan hastalarda daha sık ve şiddetli hematolojik toksisite. enfeksiyonlar (fırsatçı enfeksiyonlar* dahil) ve ateşli nötropeni görülebilir. Bu hastalar daha diişiik doza ve destekleyici tedaviye gereksinim duyabilir.
Kaposi sarkomu hastalarında, solid tümörü olan hastalara kıyasla karaciğer fonksiyon testlerindeki yükseldikler ya da renal toksisite görülme sıklığı daha yüksektir.
*Cylomegalo viriis, Herpes simplex,
Pneumocystis cariınh M. aviuııı intracellulare,
özofagcal kandidiyazis. kriptosporidiyozis, kriptokokal menenjit ve lökoensefalopati
Klinik Deneyimde ve Pazarlama Sonrası Deneyimde Bildirilen istenmeyen Yan Etkiler
Aşağıdaki sıklık grupları kullanılmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın >1/100 ila <1/10); Yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); Seyrek (>1/10.000 ila <1/1000): Çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok yaygın: Enfeksiyon Yaygın olmayan: Septik şok
Bilinmiyor: Kriptokokal menenjit, sepsis, lökoensefalopati, fırsatçı enfeksiyon, eytomegalo virüs enfeksiyonu,
pneumocystis cariniimvcobac/erium aviıım
kompleks enfeksiyonu, özofageal kandidiyazis, kriptosporidial gastroenterit. pnömoni. Herpes simple.\. idrar yolu enfeksiyonu, üst solunum yolu enfeksiyonu, sinüzit, rinit
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Kemik iliği yetmezliği, kanama, nötropeni. anemi, trombositopeni. lokopeni.
Seyrek: Febril nötropeni
Bilinmiyor: Akut miyeloid lösemi, m iye lod i splastik seııdrom, hematotoksisite. platelet sayısında azalma
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Aşırı duyarlılık reaksiyonları, kızarma
Yaygın olmayan: Solunum sıkıntısı, anjiyoödem. genel ürtiker
Bilinmiyor: Anafİlaktik şok, anaHlaktik reaksiyon (fatal sonııçlanabilen)
[Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Anoreksi
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: Konfiizyonel durum
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Nörotoksisite. periferal nöropati. anormal görsel uyarılmış potansiyeller Bilinmiyor: Grand mal nöbet, otonomik nöropati, ensefalopati. konviilziyon. periferal motor nöropati. sersemlik, koordinasyon anormalliği, hipertoni. parestezi. baş ağrıst. uykusuzluk
Göz hastalıkları
Bilinmiyor: Optik sinir bozukluğu, gözde kıvılcım çakması, fotopsi. görsel yüzen cisimcikler
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Bilinmiyor: Duyma kaybı, ototoksisite. vertigo, kulak çınlaması
Kardiyak hastalıklar
Çok yaygın: Anormal elektrokardiyografi!
Yaygın: Bradikardi
Yaygın olmayan: Miyokardiyal enfarktüs, kardiyomiyopati. ventriküler taşikardi. atriyoventriküler blok ve taşikardi
Bilinmiyor: Ventriküler yetmezlik, kardiyak yetmezlik, konjestif kalp yetmezliği, at riyal fibrilasyon. ejeksiyon fraksiyonunda azalma, supraventriküler taşikardi. iletim bozukluğu, ekstrasistoller. sinüs bradikardi. elektrokardiyogram repolarizasyon anormalliği
Vasküler hastalıklar
Çok yaygın: Hipotansiyon
Yaygın olmayan: Tromboz. hipertansiyon, trombofılebit Bilinmiyor: Şok. filebit
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Bilinmiyor: Solunum yetmezliği, pulmoner embolizm. pulmoner fibröz. intersitisyel akciğer hastalığı, radyasyon pnömonisi. dispne. akciğer zarında efüzyon. burun kanaması, öksürük
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Karın ağrısı, diyare. bulantı, kusma
Bilinmiyor: Barsak tıkanması, barsak perlbrasyonu. mezenterik tromboz. iskemik kolit, paııkreatit, psödomembranöz kolit, nötropenik enterokolit. assit, özafajit. nnıkozal cntlamasyon. kabızlık
Hepato-bilicr hastalıklar
Yaygın: Aspartat aminotransferazda artış, kan alkalin fosfatazmda artış, karaciğer
fonksiyon testi anormalliği
Yaygın olmayan: Kan bilirubininde artış
Bilinmiyor: 1 lepatik nekroz (fatal sonuçlanabilen). hepatik cnscfalopati (fatal sonuç lanabilen)
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın: Alopesi
Yaygın: Cilt ve tırnak değişiklikleri
Bilinmiyor: Stevens-Johnson sendromu. toksik epidermal nekroliz. multiform critcm. eksfoliyatif dermatit. ürtiker, recall fenomeni, ciltte dökülme, ciltte fıbroz, scliilit. kaşıntı, döküntü, eritem. onikoliz, akne
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Çok yaygın: Artralji, miyalji Yaygın olmayan: Bel ağrısı Bilinmiyor: Ekstremitelerde ağrı
Böbrek ve idrar hastalıkları
Bilinmiyor: Böbrek yetmezliği, böbrek toksisitesi
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Ekstravazasyon, enjeksiyon bölgesi reaksiyonu, lokalize ödem, ağrı, dokuda
sertleşme, yumuşaklık, ciltte renk değişimi, titreme, zedelenme
Bilinmiyor: Dehidrasyon. pireksi. ödem, göğüs ağrısı, hiperhidroz, asteni. kırıklık
Laboratuar bulguları
Bilinmiyor: Kan kreatinin seviyesinde yükselme
Tek-Ajan Çalışmalarındaki Yan Etki Deneyimlerinin Ortak Analizi
Başka türlü belirtilmediği sürece, aşağıdaki tartışma klinik çalışmalarda tek-ajan paklitaksel ile (135 veya 175 mg/rrf dozlarından biriyle ve 3 veya 24 saatlik uygulamayla) tedavi edilen solid tümörleri olan 812 hastanın genel güvenlilik veritabanını yansıtmaktadır.
Hematolojik toksisite:
Paklitaksel'in doz kısıtlayıcı en önemli toksisitesi kemik iliği süpresyonııdur. En önemli hematolojik toksisite olan nötropeni doza ve plana bağlı olmuş ve genellikle hızla reversibl olmuştur. Ciddi nötropeni (<500 hücre/mın
J) 24-saallik infüzyonla 3-saatlik ile olduğundan daha sık görülmüştür; infiizyon süresinin miyelosupresyon üzerindeki etkisi dozdan daha lazla olmuştur. Nötropcnidc kümülatif ilaç alımı ile artış olmamıştır ve daha önce radyasyon tedavisi görmüş hastalarda daha sık veya daha şiddetli olarak ortaya çıkmamıştır.
Enfeksiyon episodları çok yaygın olarak gözlenmiş ve biilün hastaların % 1 'inde futa! olmuştur ve bunlara sepsis, pnömoni ve peritonit dahildir. İdrar yolu enfeksiyonları ve üst solunum yolu enfeksiyonları en sık rapor edilen enfeksiyöz komplikasyonlar olmuştur. İleri HIV hastalığı ve kötü prognozlu AIDS'e bağlı Kaposi sarkomu olan immun sistemi baskı altında bulunan hasta popiilasyonunda. hastaların %61 'inde en az bir fırsatçı enfeksiyon rapor edilmiştir. Ciddi nötropeni gelişen hastalarda G-CSF dahil destek tedavisi kullanımı önerilir.
Hastaların yüzde yirmisinin trombosit sayımlan tedavideyken en az bir defa 100.000 hücre/mm
1'ün altına düşmüştür; %7'sinin trombosit sayımı en kötü <50.000 hücre/mm' düzeyinde olmuştur. Kanama episodları biilün kürlerin %4'ündc ve bütün hastaların % 14'iinde rapor edilmiştir, ama heınorajik episodların çoğunluğu lokalize olmuş ve bu olayların sıklığı TAKSEN dozu ve planı ile bağlantısız bulunmuştur.
Nöro lojik
: Tek ajan paklitaksel alan hastalarda nörolojik belirtilerin sıklığı ve şiddeti genellikle doza bağlı olmuştur. Periferal nöropati sıklığı kümülatif dozla artmıştır. Parestezi genellikle hiperestezi şeklinde ortaya çıkar. Periferal nöropati bütün hastaların %1'inde paklitaksel'in kesilme sebebi olmuştur. Paklitaksel tedavisinin kesilmesi ile birlikte bir kaç ay içinde sensor semptomlar iyileşmiş ve kaybolmuştur. Daha önceki tedaviler sonucu oluşmuş nöropatiler paklitaksel tedavisi için bir kontrendikasyon değildir.
l.ileraUırdeki seyrek anormal görme raporları hastalarda inatçı optik sinir zararları olabileceğini hatırlatmaktadır.
Aşırı duyarlılık reaksiyonları (ADR):
Bütün hastalara paklitakselden önce ön tedavi uygulanmıştır. Aşırı duyarlılık reaksiyonlarının şiddeti ve sıklığı paklitaksel dozu ve planından etkilenmemiştir. Bu ciddi reaksiyonlar sırasında en sık gözlenen semptomlar dispne. kızarma, göğüs ağrısı ve taşikardi olmuştur. Ayrıca karın ağrısı, ekstremitelerde ağrı, terleme vc hipertansiyon da bildirilmiştir. Özellikle kızarma ve döküntü gibi minör aşırı duyarlılık reaksiyonları terapötik müdahale veya paklitaksel tedavisinin bırakılmasını gerektirmemiştir.
Enjeksiyon Yeri Reaksiyonu:
Enjeksiyon yeri reaksiyonları genellikle hafif olmuş ve lokalize ödem. ağrı, eriteni, yumuşaklık, sertlik şeklinde kendini göstermiştir. Bazen ekstravazasyan, seliilit ile sonuçlanabilir. Bazen ekstravazasyoııa bağlı olarak ciltte kabuklaşma ve soyulma bildirilmiştir. Ayrıca ciltte renk değişikliği dc görülebilir. Bu reaksiyonlar 24-saatlik infüzyonla 3-saatlik infüzyonla olduğundan daha sık görülmüştür. Bazı vakalarda, enjeksiyon yeri reaksiyonunun ortaya çıkması ya uzun süreli bir infii/yon sırasında ortaya çıkmış ya da bir hafta ila 10 günlük bir gecikmc görülmüştür.
Kardiyovasküler:
Bütün hastaların %12'sinde ve uygulanan bütün kürlerin % 3'iinde iııfüzyanun ilk 3 saat içinde hipotansiyon görülmüştür. Bütün hastaların %3'ünde ve bütün kürlerin % 1 'inde infüzvonun ilk 3 saati İçinde bradikardi gözlenmiştir. Klinik çalışmalarda sinüs bradikardi, sinüs taşikardi ve prematüre vuruşlar gibi repolarizasyon anormallikleri şeklindeki clektrokardiyogram (EKG) değişiklikleri gözlenmiştir. Paklitaksel tedavisi süresince hastaların <% 1 'inde ciddi kardivak iletim anormallikleri bildirilmiştir. Eğer hastalar belirgin iletim anormalliği geliştirirse, uygun tedavi uygulanmalı ve TAKSKN tedavisi süresince sürekli elektrokardiyografik izleme yapılmalıdır.
Gastrointestinal (GI) Toksisite:
Bütün hastalarda çok yaygın olarak bulantı/kusma, diyare ve mukuzit kaydedilmiştir. Mııkuzit plana bağlı olmuş ve 24-saatlik infüzyonla 3-saatlik infüzyonla olduğundan daha sık görülmüştür.
Paklitaksel ile tek başına ve diğer kemoterapötik ajanlarla kombine olarak tedavi edilen hastalarda G-CSf'nin birlikte uygulanmasına rağmen nadiren nötropenik enterokolit (tiMit) gözlenmiştir.
Aşağıda tek ajan paklitaksel uygulaması ile (klinik çalışmalarda tedavi edilen 812 hasta) veya paklitaksel ile pazarlama sonrası deneyimde bildirilen yan etkiler verilmiştir.
Aşağıdaki sıklık grupları kullanılmıştır:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila <1/10): yaygın olmayan (> 1/1.000 ila <1/100):"seyrek (> 1/10,000 ila <1/1,000): çok seyrek (< 1/10.000). bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok yaygın: Enfeksiyon Yaygın olmayan: Septik şok Seyrek: Pnömoni. sepsis
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Miyeiosupresyon, nötropeni. anemi, trombositopeni. lökopeni. ateş, kanama
Seyrek: Kebril nötropeni
Çok seyrek: Akut miyeloid lösemi, miyelodisplastik sendrom
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Minör aşırı duyarlılık reaksiyonları (daha çok kızarma vc döküntü)
Yaygın olmayan: Tedavi gerektiren belirgin aşırı duyarlılık reaksiyonları (örn; hipotansiyon, anjiyonörotik ödem, solunum sıkıntısı, genel ürtiker. ödem, bel ağrısı, titreme)
Seyrek: Anafilaktik reaksiyonlar (fatal sonuçlar)
Çok seyrek: Anafilaktik şok
Metabolizma ve heslenme hastalıkları
Çok seyrek: Anoreksi
Psikiyatrik hastalıklar
Çok seyrek: Konfiizyonel durum
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Nörotoksisite (genelde periferal nöropati)
Seyrek: Motor nöropati (minör distal zayıflık ile sonuçlanan)
Çok seyrek: Otoııomik nöropati (paralitik ileus ve ortostatik hipotansiyon ile sonuçlanan). Grand mal nöbetler, konviilziyonlar. ensefalopati, sersemlik, baş ağrısı, at ak s i
Göz hastalıkları
Çok seyrek: Geri dönüşlü optik sinir ve/veya görsel bozukluklar (skotomda kıvılcım çakması), özellikle önerilen dozdan daha yüksek dozlar alan hastalarda fotopsi ve görsel yüzen cisimcikler
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Çok seyrek: Duyma kavbı. kulak çınlaması, vertigo. ototoksisite
Kardivak hastalıklar
Çok yaygın: Anormal F,KG Yaygın: Bradikardi
Yaygın olmayan: Kardiyomiyopati. asemptomatik ventriküler taşikardi, bigcmineli
taşikardi, AV blok ve senkop. miyokard enfarktüsü
Çok seyrek: Atriyal fıbrilasyon, supraventriküler taşikardi
Vaskiiler hastalıklar
Çok yaygın: Hipotansiyon
Yaygın olmayan: Hipertansiyon, tromboz, trombofılebit Çok seyrek: Şok
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Seyrek: Dispne. akciğer zarında efüzyon, solunum yetmezliği, intersitisyel pnömonİ, akeiğcr fibrosisi. pulmoner embolizm Çok seyrek: Öksürük
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Bulantı, kusma, diyare. mukoza enflamasyonu
Seyrek: Barsak tıkanması, barsak perforasyonu. iskemik kolit, pankreatit
Çok seyrek: Mezenterik tromboz, psödomembranöz kolit, özalajit. kabızlık, assit
Hepato-bilier hastalıklar
Çok seyrek: Karaciğer nekrozu (fatal sonuçlanabilen), karaciğer ensefalopatisi (fala! sonuçlanabilen)
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın: Al öpesi
Yaygın: Geçici ve hafif tırnak ve cilt değişiklikleri
Seyrek: Kaşıntı, döküntü, eriteni, flebit, seliilit, ciltte dökülme, nekroz ve fibroz, radyasyon recall
Çok seyrek: Stevens-Johııson sendromu, epidermal nekroliz. multiform eritem, eksfolvatif dermatit, ürtiker, onikoli/ (tedavi alan hastalar el ve ayaklarına güneş ko ruy uc u siirmel i d i r 1 e r)
Bilinmiyor: Skleroderma
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Çok yaygın: Artralji. miyalji
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Enjeksiyon bölgesi reaksiyonlar! (lokalize ödem, ağrı, eritem. dokuda sertleşme, nadiren ekstravazasyon seliilit ile sonuçlanabilir)
Seyrek: Astcni. kırıklık, pireksi. dehidrasyon, ödem
Laboratuvar bulguları
Yaygın: AST (SGOT) değerlerinde ciddi yükselme, alkalin fosfataz değerlerinde ciddi yükse i m e
Yaygın olmayan: Bilirubin seviyelerinde ciddi yükselme Seyrek: Kan kreatinin seviyelerinde yükselme
Kombinasyon Tedavisi Çalışmalarından Elde Edilen Yan Etki Deneyimleri
Aşağıdaki tartışma sisplatin ile kombine olarak paklitaksel alan daha önce tedavi görmemiş över kanseri ya da NSCLC olan hastalar. En İyi Destekleyici Bakım ile birlikte tek-ajan paklitaksel alan ameliyatın mümkün olmadığı NSCLC olan hastalar, adjuvan uygulamada doksorııbisin/siklofosfamid'den sonra paklitaksel alan meme kanserli hastalar, birinci basamak tedavi olarak paklitaksel ile birlikte trastuzumab alan metastatik meme kanserli hastalar ve AIDS'e bağlı Kaposİ sarkomu olan hastalan yansıtmaktadır. Ayrıca, pazarlama sonrası deneyimlerinde ya da diğer klinik çalışmalarda bildirilen nadir olaylar da tanımlanmıştır.
Paklitaksel ile birlikte sisplatin;
Över kanseri tedavisinde birinci basamak kemoterapi olarak 3 saatlik infiizyon şeklinde paklİtakseli takiben sisplatin ite tedavi edilen hastalarda, nörotoksisite, artralji/miyalji ve aşırı duyarlılık reaksiyonlarının, siklofosfamidi takiben sisplatin ile tedavi edilen hastalara göre daha sık ve şiddetli görüldüğü bildirilmiştir. Miyelosupresyonun, 3 saatlik infüzyonla paklitaksel i takiben sisplatin tedavisinde siklofosfamidi takiben sisplatin tedavisine göre daha seyrek ve h a fi f o I d uğ ıı gör ii I m üş t ü r.
CA139-209 ve CA139-022"de nörotoksisitenin çapraz çalışma karşılaştırması, paklitaksel ve sisplatin 75 mg/tıf ile kombine verildiğinde, 3 saatlik İnfiizyon ile 175 nıg/nr dozda paklitaksel ile ciddi nörotoksisite görülme sıklığı (% 21), 24 saatlik infiizyon ile 135 mg/nf doza göre (% 3) daha yaygın olduğunu göstermiştir.
Paklitaksel ile birlikte sisplatin tedavisi gören hastalarda, jinekolojik kanserlerin tedavisi sırasında tek başına sisplatin tedavisi ile kıyaslandığında böbrek yetmezliği riskinde artış görülebileceği bildirilmiştir.
Paklitaksel ile birlikte trastuzumab:
Metastatik meme kanserinin birinci basamak tedavisinde tek ajan paklitaksele kıyasla paklitakselin trastuzumabla kombine olarak 3 saatlik infüzyonla uygulanması sonucu daha sık bildirilen advers etkiler (paklitaksel ve trastuzumab ile ilişkisine bakılmaksızın); kalp yetmezliği, enfeksiyon, titreme, ateş, öksürük, döküntü, artralji. taşikardi, diyare. hipertoni, epitaksi, akne, herpes simplex. kazara yaralanma, uykusuzluk, rinit, sinüzit ve enjeksiyon yeri reaksiyonudur. Sıklıklardaki farklılıklar paklitaksel/trastuzumab kombinasyon tedavisinin tek ajan paklitaksel tedavisine kıyasla daha fazla sayıda ve daha uzun süreli olmasından kaynaklanıyor olabilir. Paklitaksel/trastuzumab kombinasyonu ve tek ajan paklitaksel tedavisinde ciddi yan etkiler benzer oranlarda bildirilmiştir.
Öncesinde antrasiklinle tedavi görmüş hastalarda paklitaksel/trastuzumab kombinasyonu tek ajan paklitaksel tedavisine kıyasla kardiyak disfonksiyonların ciddiyetinin ve sıklığının artmasıyla sonuçlanmıştır ve nadir de olsa ölümle ilişkilendirilmiştir. Bu nadir durumlar harici bütün tedavilerde hastalar uygun cevap vermektedir.
Paklitaksel ile birlikte doksorubisin:
Metastatik meme kanserinde önceden tedavi edilmemiş ve kemoterapi almamış hastalarda paklitaksel ve doksorubisin kombinasyon tedavisinde konjestif kalp yetmezliği bildirilmiştir.
Miyokardiyal enfeksiyon olayları seyrek bildirilmiştir. Paklitaksel tedavisi alan ve özellikle anlrasikliııler ile kemoterapi almış hastalarda kardiyak disfonksiyon ve sol ventriküler enjeksiyon fraksiyonunun redüksiyonıı veya ventriküler yetmezlik tipik olarak bildirilmiştir.
Paklitaksel ile birlikte radyoterapi:
Eşzamanlı radyoterapi alan hastalarda radyasyon pnömoniti bildirilmiştir.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Paklitaksel
doz. aşımının bilinen bir antidotu yoktur. Başlıca komplikasyonlar kemik iliği sıipresyonu. perileral nörotoksisite ve mukozit şeklindedir. Tedavi semptomatiktir. Pediyatrik hastalardaki doz aşımları akut etanol toksisitesi ile bağlantılı olabilir (bkz. bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antineoplastik ajanlar ATC Kodu: L01CD01 '
Etki mekanizması:
TAKSHN'in aktif maddesi paklitaksel. antitümör aktivitesine sahip bir ajandır. Paklitaksel tübiılin dinlerlerinden mikrotübüllerin birlişem düzeyini artıran ve depolimerizasyonıı önleyerek mikrotübülleri stabilize eden yeni bir anlimikrotiibül ajanıdır. Bu stabilizasyon sonucu, yaşamsal interfaz ve mitotik hücre fonksiyonları için gerekli olan mikrotübül ağının normal dinamik reorganİzasyoııu inhibe olur. Paklitaksel ayrıca hücre siki usu boyunca mikrotübüllerde anormal mikrotübül demetlerinin oluşumunu ve m i toz esnasında mikrotübül multipl asterlerini indııklcmektedir.
5.2. Farmakokinetik özellikler Genel özellikler
Paklitakselin larmako kinetiği 300 mg/m' dozuna kadar geniş bir dozlama aralığında ve 3 ila 24 saattik infiizyonlarda değerlendirilmiştir. Sonuçlar, paktitaksclin famıakokinetiğinin artan dozlar ile birlikte C
mı,ks.
ve EAA'daki orantılı olmayan artış ile birlikte nonlineer ve doygun olduğunu göstermiştir. Toplam vücut klerensi. paklitaksel in plazma konsantrasyonu arttıkça azalma gösterir.
Başlangıçtaki hızlı azalma periferik kompartmanlara dağılımı ve ilacın elimiııasyonunu temsil etmektedir. Bir sonraki faz. periferik komparlmanlardan pakIitakselin yavaş olarak taşınması ile ilişkilidir.
Sistemik paklitaksel ölçümlerindeki değişkenlik, başarılı tedavi uygulamaları için ölçülen EAA(0_4) ile kıyaslandığında düşüktür; çoklu doz uygulamalarında paklitakselin birikimine dair bir kanıt yoktur.
Enıilim:
İ n t ra ve n ö z uy g u 1 an ı r.
İntravenöz uygulamayı takiben, paklitaksel plazma konsantrasyonlarında bifazik azalma göstermektedir.
135 ve 175 mg/ııf dozlarında ve 3 ve 24 saatlik infiizyonlarda ortalama terminal yarılanma ömrü 13,1-52.7 saat aralığındadır ve total vücut klerensi 12.2 ile 23.8 1/saat/ırf'dir.
Dağılım:
İlacın ortalama % 89'u serum proteinlerine bağlanır ve simetidin, ranİtİdin, deksametazon ya da difcnlıidramin paklitakselin proteinlere bağlanmasını etkilemez. Ortalama kararlı durum dağılım hacmi 198 ila 688 1/nT'dir ki bu paklitakselin yaygın ekstravaskiiler dağılımının ve/veya dokulara bağlandığının göstergesidir.
Biyotransformasvon:
İnsan karaciğeri mikrosomları ve doku dilimleri ile yapılan
in vilroIn vilrobknz. bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
Fliıninasvon:
Paklitaksel esasen hepalik metabolizma ve safra klerensi ile vücuttan alılıyor olabilir. Paklitakselin başlıca, sitokrom P450 enzimlerince metabolize edildiği düşünülmektedir.
Paklitaksel
in 15-275 mg/m" dozlarda 1. 6 ve 24 saatlik infüzyonlar şeklinde imravenöz. uygulanmasını takiben dozun % 1,3 ila % 12.6'sı değişmeden idrara geçer: bu durum yoğun bir böbrek dışı klerensin göstergesidir. 3-saatlik infü/.yonla radyoaktif'olarak işaretli 225 ya da 250 mg/m
2 paklitaksel dozu uygulanan beş hastada radyoaktivitenin % 14
7ü idrarda bulunmuş ve %71'i 120 saatte feçesle atılmıştır. Bulunan toplam radyoaktivite dozun %56'sı ila %101'i arasında değişmiştir. Feçesle bulunan uygulanan radyoaktivitenin ortalama %5'i paklitaksel olmuş, özellikle 6«-hidroksipaklitaksel olmak üzere metabolitler dengeyi sağlamışlardır.
Doğrusallık/Doğrusal Olmavan Durum:
Artan dozlarda uygulanan 3 saatlik infüzyonlar doğrusal olmayan larmakokinetik sonuçlar vermiştir. 135 mg/nTMik doz % 30 artırılarak 175 mg/ırr'ye çıkartıldığı zaman Cmaks ve eğri altındaki alan (BAA) değerleri sırasıyla % 75 ve % 81 artmıştır.
l'edavi gören hastanın sistemik
Paklitaksel
e verdiği cevaplar arasında çok fazla lark yoktur, çoklu tedavi kürlerinde paklitakselin biriktiğine dair herhangi bir bulgu yoktur.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliğinin paklitaksel atılımı üzerindeki etkisi araştırılmamıştır.
Karaciğer yetmezliği:
Paklitaksel 3-saatlik infüzyonun atılımı ve toksisitesi, farklı derecelerde karaciğer yetmezliği olan 35 hasta üzerinde değerlendirilmiştir. Normal bilirubin düzeyli hastalara oranla, bilirubin seviyesi normal üst sınırın (NUS) <2 katı olan hastalarda uygulanan 175 mg/m
2 plazma paklitaksel maruziyeti artmış, ancak, toksisite sıklığında veya seviyesinde herhangi bir belirgin artış görülmemiştir. Serum toplam bilirubin >2 kat NÜS olan 5 hastada istatistiksel açıdan belirgin olmayan düzeyde ciddi miyelosupresyon. daha da azaltılmış bir dozda (110 mg/m") görülmüş, ancak plazma maruziyetindc herhangi bir artış gözlenmemiştir (Pozoloji ve uygulama şekli-karaciğer yetmezliği ve özel kullanım uyarıları vc önlcmleri-karaciğer yetmezliği bölümlerine bakınız.)
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Paklitakselin karsinojenik potansiyeli incelenmemiştir. Paklitakselin
in vitroin vivo
(farelerde mikronükleııs testi) olarak klastojen olduğu gösterilmiştir. Paklitakscl Ames testinde ya da CHO/HGPRT gen mutasyon tayininde mutajenik değildir. Paklitaksel alan sıçanlarda tertilitede azalma ve implantasyon sayısında ve canlı fetus sayısında azalma görülmüştür. Paklitakselin organojeııez sırasında tavşanlarda embrivotoksik vc fetotoksik olduğu da gösterilmiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Saf polioksil 35 hint yağı Sitrik asit Susuz etanol
6.2. Geçimsizlikler
Seyreltilmemiş konsantrenin plastize edilmiş PVC ekipmanı veya infüzyon için solüsyon hazırlamak amacıyla kullanılan cihazlar ile temasından kaçınılmalıdır. Hastanın, PVC infüzyon torbaları veya setlerinden süzülen DE11P |di-(2-etilheksil)iltalat| maruziyetini en aza indirmek için seyreltilmiş TAKSEN çözeltileri şişelerde (cam. polipropilcn) veya plastik torbalarda (polipropilen. poliolefin) saklanmalı ve polictilcn-astarlı uygulama setleriyle uygulanmalıdır.
Bu tıbbi ürün, höliim 6.6'da belirtilenler dışında başka tıbbi ürünler ile karıştırılmamalıdır.
6.3. Raf ömrü
Açılmamış fiakon: 24 ay
Açıldıktan sonra, seyreltme işleminden önce:
Kimyasal ve fiziksel stabilite, çoklu iğne girişleri ve ürünün çekilmesini takiben 25°C'de 28 gün için gösterilmiştir. Mikrobiyolojik açıdan, açıldıktan sonra ürün 25°C'de en fazla 28 gün saklanabilir. Diğer saklama süreleri ve koşulları, kullanıcının sorumluluğundadır.
Seyreltme işleminden sonra:
Seyreltilmiş çözelti. 25°C veya 5°C"de. %5 dekstroz çözeltisi (D5W) ile seyreltildiğinde 7 güne kadar ve %0,9 sodyum klorur enjeksiyonu (normal şalin solüsyonu - NSS) ile seyreltiğinde 14 güne kadar kimyasal ve fiziksel olarak stabildir. Uriin derhal kullanılmayacaksa, kullanım öncesi saklama süreleri ve koşulları kullanıcının sorumluluğunda olup, seyreltme işlemi kontrollü ve valide edilmiş aseptik koşullarda gerçekleştirilmediği sürece, normal koşullarda 2 ila 8°C'dc 24 saati geçmemelidir.
Seyreltilmiş çözelti, oda sıcaklığında (yaklaşık 25°C) ve oda ışığında 27 saat kimyasal ve fiziksel olarak stabil kalır; bu süre içerisinde infüzyonlar tamamlanmalıdır. Önerilen 3 saatlik infüzyon programı uzatıldığında nadiren çökme bildirilmiştir. Çökmeye neden olabileceğinden, aşırı çalkalama, vibrasyon veya sallamadan kaçınılmalıdır. Kullanımdan önce infüzyon setleri geçimli bir seyreltici ile çalkalanmalıdır.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
1 5-30°C arasındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız.
İşıktan korumak için orijinal kutusunda saklayınız.
Açılmamış TAKSKN enjeksivonluk flakonları orijinal ambalajda 15-30°C'de saklanırsa ambalajın üzerindeki tarihe kadar stabil kalır. Buzdolabında saklanan açılmamış flakonlarda oda sıcaklığına ulaşınca biraz çalkalamayla çözünen bir tortu oluşur. İlacın kalitesi etkilenmez. Eğer çözelti bulanıksa ya da tortu çözülmüyorsa o flakon atılır. Dondurulan üründe olumsuz bir etki oluşmaz.
Seyreltilen çözeltiler buzdolabında saklanmamalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
TAKSEN 150 mg/25 mİ IV Enjeksivonluk Çözelti İçeren Flakon: 1 çoklu doz flakonluk ambalajda
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
TAKSEN sitotoksik bir antikanser ilacıdır ve dikkatle kullanılmalıdır. Çözelti seyreltmeleri özel alanlarda sorumlu personel tarafından aseptik koşullarda yapılmalıdır. Eldiven kullanılmalıdır. Deri ve rnukoz membranlarla temas etmemesi için gereken önlemler alınmalıdır. Eğer TAKSKN deriyle temas ederse derhal su ve sabunla yıkanmalıdır. Mukoz membranlarla temas ederse bol suyla yıkanmalıdır. Lokal maruziyeti takiben karıncalanma, yanma ve kızarıklık görülmüştür. İnhalasyonıı takihen dispne. göğüs ağrısı, gözlerde yanma, boğazda yanma ve bulantı rapor edilmiştir. Ekstravazasyon ihtimaline karşı, ilaç uygulanması sırasındaki muhtemel infıltrasyon için infüzyon bölgesinin yakından izlenmesi önerilir.
TAKSEN mikropor membranı 0.22 mikron'dan büyük olmayan in-line filtre ile uygulanmalıdır. PVC kaplı tübün giriş ve çıkış ağzının kısa tutulduğu filtre sistemlerinde önemli DEI1P sızıntısı olmamaktadır.
TAKSEN inlıizyondan önce %0,9 sodyum klorür enjeksiyonu, %5 dekstroz enjeksiyonu. %5 dekstroz ve %0.9 sodyum klorür enjeksiyonu ya da %5 dekstrozla Ringer çözeltisi ile final konsantrasyon 03-1.2 mg/mL olacak şekilde aseptik tekniklerle seyrcltilmelidir.
Çözelti hazırlandıktan sonra formülün taşıyıcı maddesine bağlı olarak dumanlı bir görünüm atabilir. Mikropor membranı 0.22 mikron'dan küçük olan in-line bir filtre ile uygulanmalıdır. Bir in-line filtre içeren IV tüpünden geçen çözeltide önemli bir potens kay b ı k ay d ed i t m em i şt i r.
TAKSEN çözeltileri cam. polipropilen ve poliolefin kaplarda hazırlanmalı ve saklanmalıdır. Polietilen 1 ine'11 olanlar gibi PVC içermeyen uygulama selleri kullanılmalıdır.
Seyreltilmiş çözelti, oda sıcaklığında (yaklaşık 25°C) ve oda ışığında 27 saat kimyasal ve fiziksel olarak stabil kalır; bu süre içerisinde infüzyonlar tamamlanmalıdır. Önerilen 3 saatlik İnfıizyon programı uzatıldığında nadiren çökme bildirilmiştir. Çökmeye neden olabileceğinden, aşırı çalkalama, vibrasyon veya sallamadan kaçınılmalıdır. Kullanımdan önce infüzyon setleri geçimli bir seyreltici ile çalkalanmalıdır.
Seyreltilmiş çözelti. 25°C veya 5°C'de. %5 dekstroz çözeltisi (D5W) İle scyreltildiğindc 7 güne kadar ve %0,9 sodyum klorür enjeksiyonu (normal şalin solüsyonu - NSS) ile seyreltiğinde 14 güne kadar kimyasal vc fiziksel olarak stabildir. Ürün hemen kullanılmazsa 2°-8°C'de 24 saatten daha uzun süre saklanmamalıdır.
Flakon tıpasının çökmesine ve dolayısıyla sterilitenİn bozulmasına yol açabileceklerinden Chemo-Dispensİng Pin aleti ya da sivri uçlu benzer aletler kullanılmamalıdır.
Uygun kullanım ve antikanser ilaçların atılması İle ilgili prosedürler göz önünde bulundurulmalıdır.
Cİlt maruziyeli riskini en aza indirmek için TAKSEN 150 mg/25 mL enjeksiyonluk çözelti içeren flakonıı kullanırken her zaman sıvı ve hava geçirmez eldiven giyiniz. Buna klinik servislerde, eczanelerde, depolarda ve evde sağlık servislerinde yapılan ambalajın açılması ve inceleme, tesis içinde taşıma, dozun hazırlanması ve uygulanması gibi işlemler dahildir.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.
Bağlarbaşı. Gazi Cad. No : 64-66 Üsküdar / İSTANBUL
lef : 0216 492 57 08 Faks : 0216 334 78 88
8. RUHSAT NlJMARASI(LARl)
220/97
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 18.09.2009 Ruhsat yenileme tarihi: -
10. KÜB'ün YENİLENME TARİHİ
22/22
1
Üç ön tedavi ilacından biri olan deksametazonun dozu oral yoldan 10 mg'a
2
indirilmelidir: