KISA ÜRÜN BİLGİLERİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
XATRAL SR 5 mg yavaş salımlı film tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Bir film tablette:
Alfuzosin hidroklorür 5 mg
Yardımcı madde(ler):
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Yavaş salımlı film tablet 7 mm çapında, soluk renkli film tablet
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Selim prostat hiperplazisindeki fonksiyonel semptomların tedavisi.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Yetişkinler:
Önerilen dozaj, günde 2 defa 1 XATRAL SR 5 mg tablettir (10 mg/gün); sabah ve akşam alınır. Başlangıç dozu yatağa yatarken alınmalıdır.
Uygulama şekli:
Tabletler çiğnenmeden yutulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Önerilen dozaj, günde 1 defa 1 tablet (5 mg)'tir. Başlangıç dozu yatağa yatarken alınmalıdır. Daha sonra dozun klinik cevaba göre ayarlanması önerilir.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif ve orta derecede karaciğer yetmezliğinde:
Tedaviye günde 1 tablet XATRAL 2.5 mg film tablet ile başlanması ve klinik cevaba göre dozun, günde 2 defa XATRAL 2.5 mg film tablet'e çıkarılması önerilir.
Geriyatrik popülasyon:
Rutin bir önlem olarak, başlangıç dozunun akşam 1 XATRAL SR 5 mg tablet olması ve klinik cevaba göre dozun günde 2 defa 1 tablete çıkarılması önerilir. Maksimum doz sabah ve akşam
1 XATRAL SR 5 mg tablet'tir.
Pediyatrik popülasyon:
XATRAL SR'ın etkinliği 2-16 yaş arası çocuklarda kanıtlanmamıştır. Bu nedenle XATRAL SR pediyatrik popülasyonda kullanım için endike değildir (bkz. 5.3)
4.3. Kontrendikasyonlar Aşağıdaki durumlarda kullanılmamalıdır:
- Alfuzosine veya bileşimindeki diğer maddelerden birine karşı aşırı duyarlılık
- Ortostatik hipotansiyonla seyreden durumlar
- Ağır karaciğer yetmezliği (Child-Pugh C)
- Diğer alfa1-blokörlerle kombinasyon
- Ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klirensi <30 ml/dak.)
- Intestinal oklüzyon (hidrojene hint yağı içermesi nedeniyle)
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Tüm alfa1-blokörlerle olduğu gibi, bazı hastalarda, özellikle antihipertansif ilaç kullanmakta olan hastalarda alfuzosin alınmasını izleyen birkaç saat içinde semptomlarla (sersemlik hissi, halsizlik, terleme) birlikte ya da semptomsuz postural hipotansiyon gelişebilir. Bu durumda, hasta semptomlar kayboluncaya kadar uzanıp yatmalıdır. Bu etkiler genellikle geçicidir, tedavi başlangıcında ortaya çıkar ve tedaviye devam edilmesini genellikle engellemez. Pazarlama sonrası deneyiminde, altta yatan kalp hastalığı ve/veya antihipertansif ilaçlarla eş zamanlı tedavi gibi daha önceden mevcut risk faktörleri olan hastalarda, kan basıncında belirgin düşüşler bildirilmiştir. Hastalar bu tür durumların ortaya çıkabileceği konusunda uyarılmalıdır.
Semptomatik ortostatik hipotansiyonu olan veya antihipertansif ilaçlar ya da nitratlarla tedavi gören hastalara XATRAL SR verilirken dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.5).
Başka bir alfa1-bloköre belirgin hipotansif yanıt vermiş olan hastalara alfuzosin uygulanırken dikkatli olunmalıdır.
Koroner kalp hastalarında, koroner yetmezliğe özgü tedaviye devam edilmelidir. Angina pektoris tekrarlar ya da kötüleşirse, alfuzosin tedavisi durdurulmalıdır.
Bütün alfa1-blokörlerde olduğu gibi, akut kalp yetersizliği bulunan hastalarda alfuzosin dikkatle kullanılmalıdır.
Hastalar tabletin bütün olarak yutulması gerektiği konusunda uyarılmalıdır. İlacın ısırma, parçalara bölme, çiğneme, ezme, toz haline getirme gibi herhangi bir başka yöntemle uygulanması yasaklanmalıdır. Bu yöntemler ilacın uygunsuz salımına ve emilimine, bu yüzden de olası erken advers reaksiyonlara yol açabilir.
Bazı alfa-1 blokerler (örn. tamsulosin) ile tedavi edilmekte olan veya daha önce tedavi edilmiş hastalarda katarakt cerrahisi esnasında İntraoperatif Gevşek İris Sendromu (IFIS, küçük pupil sendromunun bir varyantı) gözlenmiştir.
Alfuzosin ile bu olay riskinin çok düşük olduğu düşünülmekle birlikte, IFIS girişim komplikasyonlarında artışa yol açabileceğinden, oftalmik cerrahlar katarakt cerrahisinden önce alfa-1 blokerlerinin devam etmekte olan ya da geçmişte kullanımı konusunda bilgilendirilmelidir.
Oftalmologlar kullandıkları cerrahi tekniklerinde olası değişikliklere hazırlıklı olmalıdırlar.
Uzun QT sendromu/ Torsades de Pointes'e neden olabilir. Bu nedenle tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanılmamalıdır.
Alfuzosin uygulanmasının ardından gelişebilen hipotansiyondan dolayı, daha önceden semptomatik veya asemptomatik serebral dolaşım bozukluğu olan hastalarda serebral iskemik bozukluk riski vardır (bkz. bölüm 4.8).
Hidrojene hint yağı mide bulantısına ve ishale sebep olabilir.
Sarı demir oksit (E172) alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Sağlıklı gönüllülerle yapılan çalışmalarda, alfuzosinle şu ilaçlar arasında hiçbir farmakodinamik ya da farmakokinetik etkileşim gözlenmemiştir: varfarin, digoksin, hidroklorotiyazid ve atenolol.
Alfuzosinle tedavi edilen bir hastaya genel anestezi uygulanması, kan basıncında kararsızlığa yol açabilir.
Kontrendike olan kombinasyonlar:
Alfa1-reseptör blokörleri (bkz. bölüm 4.3)
Dikkat edilmesi gereken kombinasyonlar:
• Antihipertansif ilaçlar (bkz. bölüm 4.4)
• Nitratlar
• Alfuzosinin kan düzeyleri yükseldiğinden, ketokonazol, itrakonazol ve ritonavir gibi
• potent CYP3A4 inhibitörleri
4.6. Gebelik ve laktasyon
XATRAL SR kadınlarda endike olmadığından bu bölüm uygulanabilir değildir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Azalmış reaksiyon yeteneğine dair hiçbir veri yoktur. Vertigo, sersemlik hissi ve asteni gibi advers reaksiyonlar esas itibarıyla tedavinin başlangıcında görülebilir. Araç ve makine kullanırken bu durum dikkate alınmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Advers ilaç reaksiyonları aşağıdaki sıklık derecesine göre belirtilmiştir:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (> 1/1000 ila <<1/100); seyrek (> 1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (sıklık eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Trombositopeni, nötropeni
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Uyuşukluk/sersemlik hissi, kırıklık, baş ağrısı, vertigo Yaygın olmayan: Baş dönmesi
Göz hastalıkları
Yaygın olmayan: Görme bozuklukları
Bilinmiyor: İntraoperatif gevşek iris sendromu (bkz. bölüm 4.4)
Kardiyak hastalıklar
Yaygın: Postural hipotansiyon (özellikle yüksek dozlarda ve kısa bir aradan sonra tedaviye yeniden başlandığında)
Yaygın olmayan: Senkop (özellikle yüksek dozlarda ve kısa bir aradan sonra tedaviye yeniden başlandığında), taşikardi, palpitasyonlar
Çok seyrek: Daha önceden koroner arter hastalığı bulunan hastalarda angina pektoris (bkz. bölüm 4.4).
Bilinmiyor: Atriyal fibrilasyon
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Rinit
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Karın ağrısı, diyare, bulantı, ağız kuruluğu Yaygın olmayan: Dispepsi Bilinmiyor: Kusma
Hepatobiliyer hastalıkları
Bilinmiyor: Hepatoselüler hasar, kolestatik karaciğer hastalığı
Deri ve derialtı dokusu hastalıkları
Yaygın olmayan: Döküntü (egzantem), kaşıntı Çok seyrek: Ürtiker, anjiyoödem
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Bilinmiyor: Priapizm
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Yaygın: Asteni
Yaygın olmayan: Sıcak basması, ödem, göğüs ağrısı
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımı halinde, hasta hastaneye yatırılmalı, sırtüstü yatar vaziyette tutulmalı, hipotansiyona yönelik olarak konvansiyonel tedavi uygulanmalıdır. Uygun antidot, doğrudan vasküler kas lifleri üzerinde etki yapan bir vazokonstriktördür. Yüksek oranda plazma proteinlerine bağlandığından alfuzosinin diyalizi zordur. Gastrik lavajın(mümkünse) ardından aktif kömür uygulanmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Benign prostat hipertrofisinde kullanılan ilaçlar ATC sınıflandırması: G04C A01
Bir rasemat olan alfuzosin, post-sinaptik alfa-1-reseptörlerini seçici olarak bloke eden oral bir kinazolin türevidir.
İn vitro
çalışmalar, bu maddenin mesane boynu, üretra ve prostatta yer alan alfa-1 reseptörler üzerindeki seçiciliğini doğrulamıştır.
Selim prostat hiperplazisinin (SPH) klinik semptomları, sadece prostatın boyutuyla değil, aynı zamanda post sinaptik alfa reseptörlerini uyararak alt üriner sistemdeki düz kasların gerilimini artıran sempatomimetik sinir uyarılarıyla ilgilidir. Alfuzosinle tedavi sırasında, düz kaslar gevşer ve böylece idrar akımında iyileşme sağlanır.
Alfuzosinin üroloselektif olma özelliği, yaşlı ve hipertansif erkekler dahil olmak üzere, alfuzosinle tedavi edilen erkeklerdeki klinik etkinlilik ve iyi güvenlilik profili ile kanıtlanmıştır.
Alfuzosin erkeklerde üretra tonusunu ve mesane çıkış direncini azaltarak, boşaltımı iyileştirir ve mesanenin boşaltılmasını kolaylaştırır.
SPH'li hastalarda yapılan plasebo kontrollü çalışmalarda, alfuzosin;
• Doruk akış hızı (Q
mak
s ) <15 ml/saniye olan hastalarda, idrar akış hızını ortalama %30 oranında anlamlı derecede artırmıştır. Bu düzelme ilk dozdan itibaren gözlenir.
• Detrüsör basıncını anlamlı derecede azaltmış ve hacmi artırarak güçlü bir boşaltım isteği yaratmıştır;
• Rezidüel idrar hacmini anlamlı derecede azaltmıştır.
Bu ürodinamik etkiler, alt üriner sistem semptomlarında, yani açıkça gösterilmiş olan dolum (irritatif) semptomlarıyla, boşaltım (obstruktif) semptomlarında, iyileşme sağlar.
Alfuzosinle tedavi edilen hastalarda, tedavi edilmeyenlerden daha düşük sıklıkta akut üriner retansiyon (AÜR) gözlenmiştir. Ayrıca, alfuzosin BPH'ne bağlı ilk AÜR atağını geçiren erkeklerde, kateter çıkarıldıktan sonra, kendiliğinden boşaltımın başarı oranını anlamlı derecede artırmıştır ve AÜR yinelemesine bağlı cerrahi ihtiyacını, plaseboya kıyasla, 3 ila 6 aya kadar azaltmıştır.
Pediatrik popülasyon
XATRAL SR pediatrik popülasyonda endike değildir.
Alfuzosin hidroklorür 2 yaşın altındaki hastalarda çalışılmamıştır.
Alfuzosin hidroklorürün etkinliği; nörolojik kökenli detrusor yüksek kaçırma noktası basıncına sahip (LPP>40 cm H2O), 16 ile 2 yaş grupları arasındaki 197 hastada yapılan iki çalışmada kanıtlanmamıştır. Hastalar uyarlanmış pediatrik formülasyonlarla günde 0.1 mg/kg ya da 0.2 mg/kg alfuzosin hidroklorür ile tedavi edilmişlerdir.
Randomize, çift kör, plasebo kontrollü, 12 haftalık etkinlik ve güvenlik çalışmasında, 172 hastada alfuzosin grupları ve plasebo arasında, detrusor LPPsi <40 cm H2O olan hastaların oranında istatistiki açıdan anlamlı bir fark görülmemiştir.
Açık etiketli, karşılaştırmasız eksploratuvar, 12 haftalık çalışmada, 25 nörolojik kökenli yüksek LPP ile ilişkili hidronefroz hastası günde 0.2 mg/kg alfuzosin hidroklorür ile tedavi görmüştür. Bu çalışmadan etkinlikle ilgili sonuç alınamamıştır.
2 ayrı çalışmada, alfuzosin ile tedavi süresince en sık görülen yan etkiler: Sistit, (üst) solunum yolları enfeksiyonları, nazofarenjit, farenjit. Plaseboya kıyasla alfuzosin gruplarında sık görülen yan etkiler (>%2) ise yüksek ateş, baş ağrısı, epistaksis ve diyaredir.
Açık etiketli çalışma dahil, 12 aylık çalışma periyodunun tamamı için bildirilen yan etkiler,
12 haftalık süreçte gözlemlenen yan etkilerle benzer tipte ve sıklıktadır.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Emilim:
Alfuzosin, terapötik doz aralığında doğrusal bir kinetik sergiler. Biyoyararlanımı
%64'tür (%45-90). Doruk plazma konsantrasyonuna uygulanan dozu takiben
(0.5-6 saat) içinde ulaşılır. Kinetik profil, plazma konsantrasyonlarının kişiden kişiye, yedi
kata varan büyük dalgalanmalar göstermesiyle karakterizedir. Plazma yarılanma ömrü,
yaklaşık 5 saattir (1-10 saat). Alfuzosinin yemeklerle birlikte alınması, farmakokinetik profili
etkilemez.
Dağılım:
Plazma proteinlerine bağlanma oranı %90 dolayındadır.
Biyotransformasyon:
Metabolik etkileşmeler: CYP3A4, alfuzosin metabolizmasına dahil olan başlıca hepatik enzim sistemidir. Ketokonazol, CYP3A4'ün yüksek potensli bir inhibitörüdür. Yedi gün süreyle, günde 200 mg dozunda uygulanan ketokonazol, tokluk şartlarında günde tek doz uygulanan alfuzosin 10 mg XL'in Cmaks değerinde 2.11 kat, EAAson değerinde ise 2.46 kat artışa neden olmuştur. tmaks ve t1/2Z gibi diğer değerler ise değişmemiştir.
Sekiz gün süreyle, günde 400 mg dozunda uygulanan ketokonazol ise, alfuzosinin Cmaks değerini 2.3 kat, EAAson ve EAA değerlerini ise, sırasıyla 3.2 ve 3.0 kat artırmıştır (bkz. bölüm 4.5). Metabolitlerin hiçbirinin herhangi bir farmakolojik etkinliği yoktur.
Eliminasyon:
Alfuzosin, metabolizma (çeşitli yollarla), böbreklerden atılım ve muhtemelen safrayla da atılım ile elimine edilir. Oral doz, değişmemiş madde (dozun %35'i) ve metabolitler (uygulanan dozun %75 ila %91'i) şeklinde feçeste bulunur. Bu durum, safra yoluyla da bir miktar atılım olduğunu gösterir, ancak dozun bir kısmı da, değişmemiş madde ve metabolitler şeklinde idrarda bulunur.
Hastalarda karakteristik özellikler:
Böbrek fonksiyonu azalmış hastalarda, alfuzosinin dağılım hacmi ve klirensi, olasılıkla proteinlere bağlanma kapasitesinin azalmasına bağlı olarak artar. Buna karşılık yarılanma ömrü değişmez.
Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda eliminasyon yarı ömrü uzar. Doruk plazma konsantrasyonunda (C
maks) iki katlık bir artış gözlenir ve biyoyararlanım sağlıklı gönüllülerde görülene kıyasla artar.
Yaşlı hastalarda biyoyararlanım oranı daha yüksektir ve bu, daha yüksek doruk plazma
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Bildirilmemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mikrokristalize selüloz Kalsiyum hidrojen fosfat Hidrojene hint yağı Polivinilpirolidon Magnezyum stearat Metilhidroksi propil selüloz Titanyum dioksit (E171) Propilen glikol Sarı demir oksit (E 172)
Kırmızı demir oksit (E 172)
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği yoktur.
6.3. Raf ömrü
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
Oda sıcaklığında (25°C 'nin altında) saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, PVC/Al blister içerisinde 60 tablet
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
SANOFI - SYNTHELABO Fransa lisansı ile SANOFI-SYNTHELABO İLAÇ AŞ.
İSTANBUL
8. RUHSAT NUMARASI
113/94
9. İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 20.05.2003 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ün YENİLENME TARİHİ
7