Sinir Sistemi » Ağrı Kesici / Ateş Düşürücüler (Aneljezik) » NONNARKOTİK ANALJEZİKLER » Salisilik Asit ve Türevleri » Asetilsalisilik Asit ve Kombinasyonları
KISA URUN BILGISI
1. BEŞERİ TIBBI ÜRÜNÜN ADI
EXCEDRİN Film Tablet
2. KALITATIF VE KANTİTATIF BILEŞIM
Etkin madde:
Her bir film tablet 250 mg parasetamol, 250 mg asetil salisilik asit ve 65 mg kafein içerir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTIK FORM
Film tablet
Beyaz, oblong şekilli, bir yüzünde “E” baskılı tek tabakalı tabletler
4. KLİNIK ÖZELLIKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
• 16 yaş üstü adolesanlar ve yetişkinlerde; hafif ve orta dereceli akut ağrılarda ve ateşli
durumlarda endikedir.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi:
Yetişkinler ve 16 yaşın üzerindeki kişilerde
Günde 1-2 tabletten 6 tablete kadar kullanılabilir.
Günde 6 tabletten fazla kullanılmamalıdır. Daha fazla ya da uzun kullanımlar için doktora danışılmalıdır.
Uygulama şekli:
Oral yoldan kullanılır. Her dozun tam dolu bir bardak su ile alınması önerilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/karaciğer yetmezliği:
EXCEDRİN farmakokinetiği karaciğer ya da böbrek yetmezliği olan hastalarda değerlendirilmemiştir. Bununla birlikte asetil salisilik asit ve parasetamol etki mekanizması nedeniyle böbrek ya da karaciğer yetmezliğini artırabilir. Bu nedenle EXCEDRIN şiddetli karaciğer ve böbrek yetmezliğinde kullanılmamalıdır ve hafif ve orta dereceli böbrek ve karaciğer hastalarında dikkatli olunmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
EXCEDRİN, 16 yaşın altındaki çocuklarda doktora danışılmadan kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
EXCEDRIN, genel tıbbi yaklaşımlara göre, yaşlılarda özellikle düşük ağırlıklı yaşlılarda dikkatli kullanılmalıdır.
4.3 Kontrendikasyonlar
EXCEDRİN,
- Parasetamol, asetil salisilik asit veya kafeine veya içerdiği yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen kişilerde,
- Asetil salisilik asit ya da diklofenak ya da ibuprofen gibi diğer bir nonsteroidal antiinflamatuvar verildikten sonra astım, ürtiker ya da akut rinit gelişmiş olan hastalarda
- Şiddetli karaciğer yetmezliği
- Şiddetli böbrek yetmezliği
- Şiddetli kalp yetmezliği
- Aktif gastrik ya da intestinal ülser, gastrointestinal kanama ya da perforasyon ve peptik ülser öyküsü olan hastalarda
- Hemofili ya da diğer hemorajik bozukluklar
- Haftada 15 mg ya da üzeri dozlarda metotreksat tedavisi (Bkz. Bölüm 4.5)
- Gebelik (üçüncü trimester) ve laktasyonda kontrendikedir.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Aşağıdaki durumlarda EXCEDRİN kullanmadan önce doktora danışılmalıdır:
• Astım
• Ülser
• Glukoz-6-fosfat dehidrojenaz eksikliği
• Kanama sorunları (hemofili gibi)
• Mide yanması, mide sıkıntısı, mide ağrısı gibi inatçı veya tekrarlayan mide problemleri
• Özel gözlem gerektiren herhangi bir ciddi hastalık
• Cerrahi prosedürlerden önce.
Hastada aşağıdaki durumlar görülüyorsa:
• Daha önce bir doktor tarafından tanısı konulmamış migren
• Hastanın normal migren ağrısından daha farklı bir baş ağrısı
• Ateş veya boyun sertliği
• Baş yaralanması, güç harcama, öksürme veya eğilmenin ardından başlayan ya da bunların neden olduğu baş ağrıları
• 50 yaşından sonra ilk baş ağrısı
• Günlük baş ağrıları
• Yatak istirahatı gerektirecek kadar şiddetli bir migren
• Ağrı kesici/ateş düşürücülerin neden olduğu sorunlar veya ciddi yan etkiler
• Migren baş ağrısına eşlik eden kusma
Hasta aşağıdaki ilaçlardan birini kullanıyorsa:
• Antikoagülanlar veya diyabet, gut veya artrit tedavisinde kullanılan ilaçlar
• Parasetamol, asetilsalisilik asit içeren başka bir ilaç/ürün ya da herhangi bir ağrı kesici/ateş düşürücü ilaç
Diğer uyarılar
• Hastalar önerilen dozu aşmamaları konusunda uyarılmalıdırlar. EXCEDRİN doktor tavsiyesi olmaksızın ağrı için 10 gün, ateş için 3 günden daha uzun süre kullanılmamalıdır.
• Parasetamol içeren ürünler anemisi olanlar, akciğer hastaları, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
• Parasetamol, akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
• Parasetamol, erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
• Parasetamol içeren EXCEDRİN, alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
• Semptomlar devam eder veya kötüleşirse ya da yeni semptomlar ortaya çıkarsa hastalar doktora danışmaları konusunda uyarılmalıdırlar.
• Asetilsalisilik asit ürtiker, yüzde şişme, astım (hırıltı) ya da şok dahil şiddetli alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Çocuklara verildiğinde, asetilsalisilik asit ve Reye sendromu arasında olası bir ilişki vardır. Reye sendromu beyin ve karaciğeri etkileyen ve öldürücü olabilen, çok seyrek görülen bir hastalıktır. Bu nedenle suçiçeği veya grip benzeri belirtiler gösteren çocuklar bu ürünü kullanmamalıdırlar. Bu ürünü kullanırken bulantı ve kusma ile birlikte davranış değişiklikleri gelişirse hasta doktora başvurmalıdır; çünkü bu belirtiler seyrek görülen ama ciddi bir hastalık olan Reye sendromunun erken belirtileri olabilir.
Alkol uyarısı:
Parasetamol ve asetilsalisilik asit kombinasyonu, alkol ile birlikte kullanıldığında karaciğer hasarı ve mide kanamasına neden olabileceğinden EXCEDRIN kullanılırken alkollü içeceklerden kaçınılmalıdır. Bu nedenle günde 3 bardak veya daha fazla alkollü içecek tüketen hastalar, EXCEDRIN kullanmadan önce doktora danışmalıdırlar.
Kafein uyarısı:
Önerilen EXCEDRIN dozu yaklaşık bir fincan kahvenin içerdiği miktarda kafein içermektedir. Aşırı dozda kafein sinirlilik, aşırı hassasiyet, uykusuzluk ve nadiren hızlı kalp atışına neden olabileceği için, tedavi sırasında kafein içeren diğer ilaçların, yiyeceklerin ve içeceklerin kullanımı azaltılmalıdır.
Ayrıca
“4.3 Kontrendikasyonlar ve 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri”
bölümlerine bakınız.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Her bir bileşenin neden olabileceği ilaç ve madde etkileşimleri iyi bilinmektedir. Kombine kullanımda bu etkileşimlerin değişeceğine dair bir bulgu yoktur. Asetilsalisilik asit ve parasetamol arasında güvenlilik ile ilgili bir etkileşim yoktur.
Asetilsalisilik asit
Metaklopramid, dipiridamol ve metoprolol ile eşzamanlı kullanım sonucu plazma pik salisilat plazma konsantrasyonlarında benzer artışlar olabilir. Bunun aksine, kortikostreoidler ve oral kontraseptifler, salisilat eliminasyonundaki artışa bağlı olarak, plazma seviyelerini düşürebilir. Asetilsalisilik asitin renal klerensi, idrarın alkalinizasyonuna bağlı olarak antasitler ve absorbanlar tarafından artırılabilir. Asetilsalisilik asit plazma proteinlerinin bağlanma bölgeleri için antivitamin K ve non-steroidal antiinflamatuar (NSAİ) diğer ilaçlar (diklofenak, ketoprofen, naproksen gibi) ile yarışır. Asetilsalisilik asit, renal klerenslerini azaltmak yoluyla metotreksat, fenitoin ve valproat gibi bazı ilaçların aktivitesi artırabilir. Ayrıca asetilsalisilik asit, heparin, trombolitikler, oral antikoagülanlar veya diğer platelet antiagreganları ile eşzamanlı alındığında kümülatif antikoagülatif etki gözlenir. Buna karşın, asetilsalisilik asit, probenesid ve sülfinpirazon gibi ürikozüriklerin etkilerini azaltabilir.
Parasetamol
Parasetamol ile ilaç etkileşimleri genelde minördür ve ancak terapötik indeksi dar antikoagülan (örn; varfarin ve kumarin) ve antikonvulsif ilaçlar gibi ilaçlarla birlikte kullanıldığında belirginleşir. NSAİ ilaçların parasetamol ile birlikte kullanımı, olasılıkla NSAİ ilaçların böbrek üzerindeki advers etki riskini artırmaktadır. Parasetamol, kloramfenikolün yarı ömrünü uzatır. Probenesid parasetamolün metabolizması ile etkileşir.
Güncel veriler parasetamolün hepatotoksisitesinin fenobarbital, fenitoin veya karbamazepin gibi anti-epileptik ilaçlar ile artmadığını desteklemektedir. Tüberküloz tedavisinde kullanılan rifampisin ve izoniazid parasetamolün hepatotoksisitesini artırır.
Kafein
Kafein, karaciğer sitokrom P450 yolağına katılan diğer ilaçlar ile etkileşir. Bazı antibakteriyeller (siprofloksasin, enoksasin ve pipemidik asit), antifungal terbinafin ve oral kontraseptifler kafeinin eliminasyon yarı ömrünü artırabilir ve klerensini azaltabilir. Antidepresan fluvoksamin, kafeini metabolize eden hepatik enzimin (CYP1A2) güçlü bir inhibitörüdür ve kafeinin eliminasyon yarı ömrünü belirgin derecede uzatır. Fenitoin ve fenilpropanolamin ile zıt etki bildirilmiştir. Kafein, diazepamın hipnotik etkilerini antagonize eder. Kafein ve klozapin hem farmakokinetik hem de farmakodinamik mekanizmalar yoluyla etkileşir. Lityumun renal klerensi artabilir.
4.6 Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, tedavi süresince tıbben etkili olduğu kabul edilen doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır.
Gebelik dönemi
EXCEDRIN gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
EXCEDRIN'in gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. Uterusta asetilsalisilik asite maruz kalma, kalıcı pulmoner hipertansiyon ile ilişkilendirilmiştir.
Asetilsalisilik asitin, doktor tarafından yönlendirilmediği sürece, gebeliğin son 3 ayında kullanılmaması özellikle önemlidir. Doğmamış çocukta ya da doğum sırasında sorunlar oluşmasına neden olabilir. Gebeliğin son 3 ayı boyunca çok fazla asetilsalisilik asit kullanılması, gebeliğin süresini uzatabilir, doğumu geciktirebilir veya doğum sırasında başka sorunlara neden olabilir. Gebeliğin ileri dönemlerinde düzenli olarak asetilsalisilik asit kullanılması fetüs veya yenidoğanın kalp veya kan akışı üzerinde istenmeyen etkiler oluşmasına neden olabilir. Anneleri gebelik sırasında asetilsalisilik asit kullanmış yenidoğanlarda, hemorajik bozukluklar ve gebe kadınlarda salisilata bağlı hemorajik komplikasyonlar bildirilmiştir.
Kafeinin fetüs ve fetüs ölümü üzerine etkileri ile ilgili veriler çelişkili olduğundan gebe kadınların kafein alımını mümkün olduğu kadar sınırlandırmaları önerilmektedir.
Laktasyon dönemi
Salisilat, parasetamol ve kafein anne sütüne geçer. Anne sütüne geçen kafein yenidoğan tarafından yavaş atıldığından huzursuzluk ve uyku düzensizliğine neden olabilir. Asetilsalisilik nedeniyle yeni doğanda platalet fonksiyonları üzerine advers etki (hafif kanama) potansiyeli olabilir. Asetil salisilik asit kullanımı ile Reye sendromu gelişmesi riski vardır.
EXCEDRIN'in emzirme döneminde kullanılması önerilmemektedir.
Üreme yeteneği (Fertilite)
Siklooksijenaz/prostaglandin sentezini inhibe eden ilaçların ovülasyon üzerindeki bir etkiyle dişi fertilitesinde bozulmaya neden olabileceğine yönelik veriler bulunmaktadır. Bu durum tedavinin sonlandırılmasıyla geri dönüşebilir niteliktedir.
Parasetamol:
Epidemiyolojik çalışmalar normal terapötik şartlar altında parasetamolün gebelikte kullanılabileceğini göstermektedir. Buna rağmen yalnızca bir yarar-risk değerlendirmesi yapıldığında kullanılabilir.
Kafein:
Kafeinin mevcut verilere dayanılarak fetus üzerine potansiyel riski nedeniyle gebe kadınlara kafein alımlarını minimumda tutmaları önerilir.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
EXCEDRIN'in araç ve makine kullanımı üzerindeki etkisi araştırılmamıştır. Eğer hastalarda sersemlik ya da uyuşukluk gibi istenmeyen etkiler görülürse, araç ve makine kullanma gibi tehlike potansiyeli olan işlerden uzak durmaları konusunda uyarılmalıdırlar.
4.8 İstenmeyen etkiler
Excedrin kullanımı ile karşılaşılan advers reaksiyonların çoğu açıkca doza bağımlı olup bir kişiden diğerine değişiklik göstermektedir. Excedrin ile tedavi edilen 4809 kişiyi kapsayan 16 tek doz klinik çalışmada aşağıdaki advers olaylar bildirilmiştir.
Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Seyrek: Farenjit
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Aşırı duyarlılık
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Seyrek: İştahta azalma
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Sinirlilik
Yaygın olmayan: Uykusuzluk
Seyrek: Anksiyete, öforik ruh hali, gerginlik
Bilinmiyor: Huzursuzluk
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Sersemlik
Yaygın olmayan: Tremor, parestezi, baş ağrısı
Seyrek: Disgezi, dikkat bozukluğu, amnezi, koordinasyon bozukluğu, hiperestezi, sinüs baş ağrısı
Bilinmiyor: Migren, uykululuk hali
Göz hastalıkları
Seyrek: Göz ağrısı, görüş bozukluğu
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Kulak çınlaması
Kardiyak hastalıklarıVasküler hastalıkları
Seyrek: Al basması (flushing), periferal vasküler bozukluklar Bilinmiyor: Hipotansiyon
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Seyrek: Epitaksi, hipoventilasyon, burun akıntısı Bilinmiyor: Dispne, astım
Gastrointestinal hastalıkları
Yaygın: Mide bulantısı, karında rahatsızlık,
Yaygın olmayan: Ağız kuruluğu, diyare, kusma
Seyrek: Geğirme, gaza bağlı şişkinlik, disfaji, oral parestezi, tükrük artışı
Bilinmiyor: Üst karın ağrısı, dispepsi, karın ağrısı, GI hemoraj (üst GI hemoraj, gastrik hemoraj, gastrik ülser hemorajı, duodenal ülser hemorajı, rektal hemoraj dahil), GI ülser (gastrik ülser, duodenal ülser, kalın barsak ülseri, peptik ülser dahil)
Hepato-bilier hastalıkları
Bilinmiyor: Hepatik yetmezlik
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Hiperhidroz, kaşıntı, ürtiker
Bilinmiyor: Eritem, döküntü (rash), anjiyoödem, multiform eritem
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Seyrek: Kas-iskelette sertlik, boyun ağrısı, sırt ağrısı, kas spazmları
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Yaygın olmayan: Yorgunluk, gerginlik Seyrek: Asteni, göğüs rahatsızlığı Bilinmiyor: Malazi, anormal hissetme
Araştırmalar
Yaygın olmayan: Kalp atış hızı artışı
Pazarlama sonrası gözlemler
Pazarlama sonrası spontan raporlardan elde edilen advers olaylar >16 yıl periyodundaki bir süre boyunca toplanmıştır. Pazarlama sonrası %1 ya da daha fazla raporlanan ya da medikal olarak önemli advers olaylar aşağıda özetlenmiştir. Bu data spontan raporlama sisteminden elde edildiğinden pazarlama sonrasında raporlanan bu advers olayların sıklığı bilinmemektedir.
Sistem Organ Sınıfı |
Tercih edilen terminoloji |
Bağışıklık sistemi hastalıkları |
Aşırı duyarlılık
|
Psikiyatrik hastalıklar |
Huzursuzluk
|
Sinir sistemi hastalıkları |
Migren, uykululuk hali
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları |
Eritem, döküntü (rash), anjiyoödem, multiform eritem
|
Kardiyak hastalıkları |
Palpitasyon
|
Vasküler hastalıkları |
Hipotansiyon
|
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları |
Dispne, astım
|
Gastrointestinal hastalıkları |
Üst karın ağrısı, dispepsi, karın ağrısı, GI hemoraj (üst GI hemoraj, gastrik hemoraj, gastrik ülser hemorajı, duodenal ülser hemorajı, rektal hemoraj dahil), GI ülser (gastrik ülser, duodenal ülser, kalın barsak ülseri, peptik ülser dahil)
|
Hepato-bilier hastalıkları |
Hepatik yetmezlik
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları |
Malazi, anormal hissetme
|
Kombinasyon ürününün belirlendiği gibi kullanıldığında, her bir hammaddeye göre advers olayın derecesi ve tipinin arttığı ya da spektrumun genişlediğine dair bir bilgi bulunmamaktadır. 4-8 gün sonrasında asetil salisilik asit alımı kanama riskinin artmasına neden olabilir. Çok nadir olarak tedavi edilmemiş hipertansiyon ve/veya eş zamanlı antikoagülan tedavisi gören hastalarda şiddetli kanama (ör. intraserebral kanama) raporlanmıştır. Bu vakalar için hayatı tehdit edici olabilir.
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Asetil salisilik asit
:
Semptomlar: Sersemlik, kulak çınlaması, ağır işitme, terleme, bulantı ve kusma, baş ağrısı ve konfüzyon gibi hafif salisilat intoksikasyonu. Bu semptomlar 150-300 mikrogram/ml plazma konsantrasyonlarında görülebilir. Dozun azaltılması ya da tedavinin sonlandırılmasıyla kontrol altına alınabilir.
Daha ciddi intoksikasyon 300 mikrogram/ml'ni üzerinde ortaya çıkabilir. Bu semptomlar, hiperventilasyon, ateş, rahatsızlık, ketoz, respiratuar alkaloz ve metabolik asidozu kapsayan şiddetli doz aşımı semptomlarıdır.
Şiddetli doz aşımı tedavisi:
Hasta hemen hastaneye ve zehir kontrol merkezine götürülmelidir.
Hastanın son bir saat içinde 120 mg/kg'dan fazla salisilat almış olma şüphesi varsa, tekrarlayan dozlarda aktif kömür oral olarak verilmelidir. Bu hastalarda salisilat plazma konsantrasyonu ölçülmelidir; ancak zehirlenmenin ciddiyeti için tek başına yeterli değildir. Klinik ve biyokimyasal belirtiler de hesaplanmalıdır.
Plazma konsantrasyonunun 500 mikrogram/ml'yi (5 yaşın altındaki çocuklar için 350 mikrogram/ml) aştığı durumda salisilatın plazmadan uzaklaştırılması için intravenöz sodyum bikarbonat uygulaması etkilidir.
Plazma salisilat konsantrasyonunun 700 mikrogram/ml'nin üzerinde, çocuk ve yaşlılarda daha düşük konsantrasyonlarda, olması durumunda şiddetli metabolik asidoz varsa hemodiyaliz ya da hemoperfüzyon metotları seçilebilir.
Parasetamol
:
Semptomlar: Önerilen dozun üzerinde EXCEDRIN alınması ağır karaciğer hasarı dahil ciddi sağlık problemlerine neden olabilir.
Parasetamolü 10 g'dan fazla alan yetişkinlerde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşırı dozun zararı siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Çocuklarda aşırı dozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha nadirdir. Karaciğer hücre hasarı ile birlikte parasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan parasetamol yarı ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar.
14C-aminopiridinden sonra
14CO2 atılımında azalma bildirilmiştir. Bu, plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarı ömür, veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol aşırı dozajı ile karaciğer hücre hasarı arasında daha iyi ilişki kurar. Parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tubuler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğer yetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Nadiren, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesi ile birlikte renal tubuler nekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ek olarak, parasatemolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.
Solgunluk, anoreksi, bulantı ve kusma parasetamol aşırı dozajının sık görülen erken semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol aşırı dozajının dozla ilişkili komplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin süresi 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün görülmeyebilir.
Tedavi: Doz aşımı durumunda, hastayı gecikmiş hepatotoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorbsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile konjuge edilmişse metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle hepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda, veya kronik olarak beslenme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30-50 düşürülmesi önerilir, çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler. Parasetamol aşırı dozajını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirebilir.
Kafein
:
Anksiyete, gerginlik, rahatsızlık, uykusuzluk, heyecan, kas seğirmesi, konfüzyon, konvülsiyon temel belirtilerdir. Yüksek kafein alımında hiperglisemi de görülebilir. Kardiyak semptomlar taşikardi ve kardiyak aritmileri kapsamaktadır. Semptomlar kafein alımının azaltılması ya da durdurulmasıyla kontrol altına alınır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer analjezikler ve antipiretikler ATC kodu: N02B A51
Etki mekanizması:
Parasetamol, asetilsalisilik asit ve kafeinden oluşan kombinasyonda parasetamol hem analjezik hem antipiretik etki sağlarken, asetilsalisilik asit prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlı olarak analjezik ve antiinflamatuar etki sağlar. Kafeinin hem parasetamol hem de asetilsalisilik asit üzerinde adjuvan etkisi vardır.
Dört çift kör, plasebo kontrollü gerilim tipi baş ağrısı çalışmasında ve bir plasebo kontrollü postoperatif diş ağrısı çalışmasında erken etki başlangıcı araştırılmıştır. EXCEDRİN için etki başlangıcı gerilim tipi baş ağrısı çalışmasında (133-01-99) 15 dakika gibi kısa bir sürede başlamıştır. Diş ağrısı çalışmasında (HDP-D102), EXCEDRİN için herhangi bir iyileşmeye kadar geçen süre 13.8 dakika olup bu değer plasebo için 60 dk'dan daha uzun olmuştur. Beş etki başlangıcı çalışmasında da (133-01-99, HDP-D102, HDP-H100, HDP-H200, HDP-H201), EXCEDRİN tedavisi uygulanan deneklerdeki PAR skoru, dozlama sonrası 30. dakikada plasebo uygulanan deneklerle karşılaştırıldığında anlamlı şekilde daha yüksek olmuştur.
5.2 Farmakokinetik özelliklerAsetilsalisilik asit
Oral uygulamayı takiben genellikle hızla ve tamamen emilir.
Daha çok gastrointestinal kanal, karaciğer ve kanda hidrolize edilerek salisilata dönüştürülür. Salisilat ise başlıca karaciğerde metabolize edilir.
Parasetamol
Emilim
: Parasetamol gastrointestinal sistemden kolayca emilir ve plazma pik
konsantrasyonlarına uygulamadan 30 dakika ila 2 saat sonra ulaşılır.
Dağılım
: Normal terapötik konsantrasyonlarda plazma proteinlerine bağlanma oranı önemsizdir ancak konsantrasyonlarla birlikte yükselmektedir.
Biyotransformasyon ve eliminasyon:
Karaciğerde metabolize edilir ve glukuronid ve sülfat konjugatları olarak büyük ölçüde idrar ile atılır. %5'inden daha düşük bir bölümü değişmemiş ilaç olarak atılır. Eliminasyon yarı ömrü 1-4 saat arasında değişir.
Parasetamolün doz aşımını takiben, karma fonksiyonlu oksidazlar ile karaciğerde çok düşük miktarlarda üretilen ve karaciğer glutatyonu ile konjugasyon yoluyla detoksifiye edilen bir minor hidroksile metabolit birikebilir ve karaciğer hasarına neden olabilir.
Kafein
Emilim
:
Kafein oral uygulamayı takiben tamamen ve hızla emilir. Açlık koşullarında pik plazma konsantrasyonlarına dozdan 5-90 dakika sonra ulaşılır.
Dağılım
:
Kafein tüm vücut sıvılarına dağılır. Kafeinin ortalama plazma proteinlerine bağlanma oranı %35'dir.
Biyotransformasyon:
Presistemik metabolizmaya dair bir kanıt yoktur. Yetişkinlerde eliminasyon hemen hemen tamamen karaciğerde metabolizasyon yoluyladır.
Eliminasyon:
Yetişkinlerde eliminasyon hızında belirgin bireysel farklılıklar oluşur. Plazma eliminasyon yarı ömrü 1,9-12,2 saat arasında değişmekle birlikte ortalama 4,9 saattir.
Kafeinin yaklaşık tamamı oksidasyon, demetilasyon ve asetilasyon ile metabolize olur ve idrar ile atılır. En önemli metabolitleri 1-metilksantin, 7-metilksantin ve 1,7-dimetilksantindir (paraksantin). Minör metabolitler 1 metilürik asit ve 5-asetilamino-6-formilamino-3-metilurasildir (AMFU).
Kombinasyon
EXCEDRIN üç etkin maddenin kombinasyonu olduğu için, her birinin miktarı düşüktür. Bu nedenle eliminasyon prosesinin doygunluğu ve buna bağlı artan yarı ömür ve toksisite riski söz konusu değildir. Farmakokinetik özelliklerinde de açıklandığı gibi her üç etkin maddenin emilimi hızlıdır. Herhangi bir etkileşim gözlenmemiştir.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Asetilsalisilik asit/parasetamol/kafein kombinasyonu ile elde edilen klinik öncesi veriler herhangi bir sinerjistik akut toksisite göstermemiştir.
Asetilsalisilik asit
Kemirgen ve kemirgen olmayan türlerde asetilsalisilik asit için oral uygulamadaki akut toksisitesi (DL50) 920-4000 mg/kg'dır. Toksisitenin en önemli belirtileri hemoraj ve gastrik ülser olmuştur. Asetilsalisilik asit için eldeki klinik olmayan veriler çok yüksek dozlar dışında mutajenik olmadığını ve karsinojenik olmadığını göstermektedir. Asetilsalisilik asitin fertilite üzerine etkisi bildirilmemiştir. Maternal toksik dozlarda fetotoksik ve teratojenik potensiyeline dair kanıtlar bulunmaktadır.
Parasetamol
Parasetamol ile ilgili mevcut klinik olmayan veriler, parasetamolün teratojenik, mutajenik ve karsinojenik olmadığı göstermektedir. Kemirgen ve kemirgen olmayan türlerde oral uygulamadaki akut toksisitesi (DL50) 760-3900 mg/kg'dır. Toksisitenin en önemli belirtileri karaciğer lezyonlarıdır. Doz aşımı ciddi hepatotoksisiteye yol açabilir.
Kafein
Kemirgen ve kemirgen olmayan türlerde oral uygulamadaki akut toksisitesi (DL50) 155-2300 mg/kg'dır. Toksisitenin en önemli belirtileri santral sinir sistemi ve kardiyovasküler değişikliklerdir. Klinik olmayan veriler kafeinin mutajenik ve karsinojenik olmadığını göstermektedir.
6. FARMASÖTIK ÖZELLIKLER
6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Hidroksipropilselüloz, mikrokristalin selüloz, stearik asit, hipromeloz, titanyum dioksit (E171), propilen glikol, benzoik asit, karnauba mumu.
6.2 Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3 Raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
24 tablet içeren PVC/PCTFE(Aklar)/PVC-Aluminyum folyoda, orijinal kutuda
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBI
Novartis Ürünleri 34912 Kurtköy-İstanbul Tel : +90 216 560 10 00 Faks : +90 216 482 64 06
8. RUHSAT NUMARASI
247/30
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 26.12.2012 Son ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ