Kalp Damar Sistemi » Beta Bloke Edici Ajanlar » Beta Bloke Edici Ajanlar » Selektif Olmayan Beta Blokerler » Sotalol HCL KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI DAROB® 80 mg tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Her tablet, 80 mg sotalol HC1 içerir.
Yardımcı maddeler:
Laktoz 26.75 mg
Yardımcı maddeler için 6.1 'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Tablet
Bir yüzü konveks ve üzeri “80” basılı, diğer yüzü çentikli olan beyaz-beyazımsı, yuvarlak tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
DAROB,
- Semptomatik ve tedavi gerektiren supraventriküler taşikardiler: AV düğüm taşikardisi, paroksismal atrial fibrilasyon veya WPW-sendromu'na (Wolff-Parkinson-White sendrom) eşlik eden supraventriküler taşikardilerde.
- Ağır semptomatik ventriküler taşikardilerde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji:
Eğer hekim tarafından başka türlü önerilmemişse yetişkin hastalara aşağıdaki dozaj şekli uygulanır:
(S) ®
DAROB 80 mg veya yarım tablet DAROB 160 mg 'dan günde 2-3 kez alınır veya DAROB® 80 mg'dan 2 tablet veya DAROB® 160 mg'dan 1 tablet günde 2 kez alınır. Bireysel doz ayarlamaları için kalp atım hızındaki azalma (ki dakikada 50 vurudan az olmamalıdır) ve klinik etkinlik göz önünde bulundurulmalıdır.
Sımf IH antiaritmik etki göz önünde bulundurularak, QT-intervalindeki uzama özenle izlenmeli ve gerektiğinde doz ayarlanmalıdır (bkz. bölüm 4.5.).
Uygulama sıklığı ve suresi:
DAROB ile tedavi genel olarak uzun süreli bir tedavidir. Bu ilacm kesilmesi veya dozda herhangi bir değişiklik ancak doktorun önerisi ve kontrolü altında yapılabilir.
DAROB ile yapılan tedavi hiçbir zaman aniden kesilmemeli, doz tedricen azaltılmalıdır (Özellikle koroner arter hastalığı olanlarda ve uzun süreli tedavilerde).
Uygulama şekli:
Tabletler yemekten önce bir miktar sıvı ile alınmalıdır.
Özel popfilasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Sotalol sadece böbrek yoluyla atıldığı için, böbrek yetmezliği olanlarda kreatinin klerens değerine göre ve kalp hızı kontrol edilerek (dakikada 50'den az olmamak üzere) ve klinik cevaba göre doz azaltılmalıdır. Kreatinin klirensi 60 mL/dk'nın üzerinde olan hastalarda, sotalol 12 saatte bir uygulanmalıdır. Kreatinin klirensi 30 ile 59 mL/dakika arasında olan hastalarda, sotalol 24 saatte bir uygulanmalıdır. Kreatinin klirensi 10 ile 29 mL/dakika arasında olan hastalarda, sotalol 36 ila 48 saatte bir uygulanmalıdır. Kreatinin klirensi 10 mi ./d akikanın altında olan hastalarda, doz miktarı kişiye özel olarak belirlenmelidir.
Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda EKG kontrolü altında ve serum kreatinin değerleri ölçülerek uygulanmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Yeterli deneyim olmadığından, DAROB çocuklarda kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
DAROB farmakokinetiği yaşa bağlı olarak değişiklik göstermemektedir. Ancak böbrek fonksiyonlarındaki değişmeler dikkate alındığında yaşlılarda dikkatli olunmalıdır.
4.3. Kontrendikasyonlar
DAROB, aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
- Sotalole, sülfonamidlere veya inaktif yardımcı maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılık
- Kontrol edilmeyen konjestif kalp yetmezliği,
- Kardiyojenik şok,
- Çalışır durumda kalp pili bulunmadığı durumlardaki atrioventriküler blok (2. ve 3. derecede),
- Sinoatrial blok,
- Sinoatrial düğüm sendromu (hasta sinüs sendromu),
- Semptomatik sinüs bradikardisi,
- Bradikardi (< 50 vuru/dakika),
- Hipotansiyon (aritmi kaynaklı hipotansiyon hariç),
- Hipopotasemi,
- Raynaud fenomeni ve ağır periferik dolaşım bozuklukları,
- Kronik obstrüktif akciğer hastalıktan (bronşial astım gibi),
- Metabolik asidoz,
- Diltiazem ve verapamil tipi kalsiyum antagonistlerinin intravenöz kullanımlarında (yoğun bakım tedavisi dışında),
- Doğuştan veya kazanılmış uzun QT sendromlan,
- Torsades de pointes (polimorfik ventriküler taşikardi),
- Miyokard depresyonuna neden olan anestezi,
- Tedavi edilmemiş feokromositoma
- Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <10 ml/dk).
DAROB®, Torsades de Pointes risk faktörlerine (örn; uzun QT sendromu) neden olabilir. Bu nedenle tamsı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanılmamalıdır.
4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleriDikkatle izlenmesi gereken özel hasta gruplan:
- Sıkı pehriz yapan hastalarla, kan-glukoz seviyelerinde şiddetli dalgalanmalar olan diyabetli hastalar (Nabız artışı gibi düşük kan şekeri semptomları maskelenir. Bu tip hastaların kan-glukoz seviyeleri düzenli olarak ölçülmelidir.),
- DAROB'un beta-blokör özelliği, hastaların alleıjenlere karşı duyarlılığı ve anafilaktik reaksiyonların şiddetini arttırabilir. Ciddi anafilaktik reaksiyon geçmişi olan ve aynı anda desensitizasyon tedavisi gören hastalar, şiddetli anafilaktik reaksiyonların gelişme riski altındadır. Bu nedenle DAROB sadece tamamiyle ihtiyaç duyan hastalara verilmelidir.
- Adrenal medülla tümörü olan hastalar (Feok romositoma; önce a-reseptör blokörleriyle tedavi gerekir).
- Böbrek fonksiyonları azalmış hastalar (bkz. bölüm 4.2.)
Ani Kesilme:
Beta-blokör tedavisi kesilen hastalarda katekolaminlere karşı aşın duyarlılık gözlenmektedir. Bazı durumlarda angina pektoris ve aritmide alevlenme gözlenirken bazı durumlarda da tedavinin aniden kesilmesinden sonra miyokard enfarktüsü bildirilmiştir. Diğer beta-blokör ajanlarda olduğu gibi, hastaların ve özellikle de iskemik kalp hastalarının kronik olarak uygulanan Sotalolü bırakırken dikkatle izlenmeleri gerekir. Mümkünse uygulanan doz, bir ila iki haftalık dönem boyunca, gerektiğinde replasman tedavisi başlatıldığı zaman kademeli olarak azaltılmalıdır. Ani kesilme, gizli koroner yetmezliği ortaya çıkarabilir ve ayrıca hipertansiyon gelişimine neden olabilir.
Anestezi:
Diğer beta-blokör ajanlar ile olduğu gibi, Sotalol ameliyat olan hastalar ve siklopropan veya trikloroetilen gibi miyokard depresyonuna neden olan anestezikler ile anestezi uygulanan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Proaritmi:
Enfarktüs geçirmiş veya ventrikül fonksiyonlarında zayıflama hikayesi olan hastalar özellikle kalp aritmilerinin şiddetlenmesi riski altındadır.
Koroner kalp hastası ve/veya kalp aritmileri olan hastalarda tedavinin kesilmesi, klinik tabloda herhangi bir kötüleşmeden kaçınmak için kademeli olarak yapılmalıdır. Tedavi sırasında muntazam olarak kontroller yapılmalıdır.
Sotalol gibi Sınıf I ve Sınıf ÜI antiaritmik ilaçların en tehlikeli advers etkisi, mevcut aritminin şiddetlenmesi veya yeni aritminin tetiklenmesidir. QT aralığının uzamasına neden olan ilaçlar, QT aralığının uzaması ile ilişkili polimorfik ventriküler taşikardi olarak tanımlanan Torsades de pointese neden olabilir. Şu ana kadar elde edilen deneyim, Torsades de pointes riskinin, QT aralığı uzaması, kalp atım hızında azalma, serum potasyum ve magnezyum seviyelerinde düşme ve yüksek plazma sotalol konsantrasyonlarının yanı sıra sotalol ve Torsades de pointese neden olan diğer ilaçların eşzamanlı kullanımı (bakınız bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri) ile ilişkilendirildiğini göstermektedir. Kadınlarda Torsades de pointes gelişme riski daha yüksek olabilir.
Torsades de pointes, insidansı doza bağlı bir durum olup, genellikle tedavinin başladığı 7 gün içinde veya dozun artırıldığı süreçte ortaya çıkar ve ventriküler fibrilasyona kadar ilerleyebilir.
Uzun süreli VT/VF görülen hastalarla yapılan klinik çalışmalarda, ağır proaritmi insidansı (Torsades de pointes veya yeni ve kalıcı VT/VF) 320 mg'a kadar dozlarda <%2 olarak görülmüştür. Daha yüksek dozlarda insidans iki kattan fazladır.
Torsades de pointes için diğer risk faktörleri, QTc'nin aşırı uzaması ve kardiyomegali veya konjestif kalp yetmezliği öyküsüdür. Uzun süreli ventriküler taşikardisi ve konjestif kalp yetmezliği öyküsü olan hastalar, ciddi proaritmi bakımından en yüksek risk grubundadır (%7).
Proaritmi olayları, yalnızca tedavi başladığında değil aynı zamanda her doz artımında beklenmelidir. Tedaviye 80 mg doz ile başlanıp dozun bundan sonra kademeli olarak artırılması proaritmi riskini azaltır. Sotalol alan hastalarda, tedavi devam ederken QTc değerinin 500 ms'yi geçmesi halinde dikkatli olunmalı ve QTc aralığı 550 ms'yi geçtiğinde dozun azaltılması veya tedavinin kesilmesi için ciddi bir değerlendirme yapılmalıdır. Bununla birlikte, Torsades de pointes ile ilişkilendirilen çoklu risk faktörleri varsa QTc aralığı ne olursa olsun dikkatli olunmalıdır.
Psörfyazis:
Kişisel veya ailesel hikayelerinde psöriyazis olan hastaların DAROB gibi beta-blokörlerle tedavisi fayda/risk oram iyice gözden geçirildikten sonra yapılmalıdır. Çünkü bu tip ilaçlar psöriyazisi tetikliyebilir, bu hastalığın semptomlarım şiddetlendirebilir veya kepeklenme tarzında deri kabartılarına (psöriyatik ekzantem) yol açar. Beta-blokör ilaçların nadiren, psöriyazis vulgarisin semptomlarım şiddetlendirdiği bildirilmiştir.
Kan basıncı düşüşü/nabız:
Kan basıncında büyük düşüşler olan veya nabız yavaşlamasını tolere edemeyen hastalarda günlük doz düşürülmeli, aynı uygulama solunum güçlüğü çekenlere de yapılmalıdır. Gerekirse tedavi kesilmelidir.
Elektrolit Bozuklukları:
Sotalol, hipokalemi veya hipomagnezemi hastalarında söz konusu dengesizlik düzeltilmeden kullanılmamalıdır; bu durumlar, QT uzamasının derecesini ve Torsades de pointes potansiyelini artırabilir.
Ağır veya uzamış diyare görülen hastalar ya da eşzamanlı olarak magnezyum ve/veya potasyum atıcı ilaçlar alan hastalarda elektrolit ve asit-baz dengesine özellikle dikkat edilmelidir.
Konjestif Kalp Yetmezliği:
Beta blokörler, miyokard kontraktilitesini daha fazla baskılayabilir ve daha ağır kalp yetmezliğini hızlandırabilir. Sol ventriküler fonksiyon bozukluğu olan hastalarda tedaviye (örneğin, ACE inhibitörleri, diüretikler, dijitalis gibi) başlanırken dikkatli olunması tavsiye edilmektedir; başlangıç dozunun düşük tutulması ve doz titrasyonunun dikkatli yapılması uygun olacaktır.
Yakuı Zamanda Geçirilmiş MI:
Sol ventriküler fonksiyonu bozulmuş olan enfarktüs geçirmiş hastalarda, sotalol uygulamasının riski ile yaran arasında değerlendirme yapılmalıdır. Dikkatli izlem ve doz titrasyonu, tedaviye başlanırken ve takip döneminde kritik unsurlardır. Ciddi ventriküler aritmisi olmaksızın sol ventriküler ejeksiyon fraksiyonları <%40 olan hastalarda sotalol kullanımından kaçınılmalıdır.
Elektrokardiyografik Değişimler:
QT aralığının 500 ms'den fazla aşın uzaması, kaçınılması gereken bir toksisite göstergesi olabilir (bakınız Proaritmi). Klinik çalışmalarda sotalol alan aritmi hastalannda sinüs bradikardisi çok yaygın şekilde gözlenmiştir. Bradikardi, Torsades de pointes riskini artırır. Hastaların en fazla %1'inde, sinüs duraklaması, sinüs durması (arrest) ve sinüs nodu fonksiyon bozukluğu meydana gelmektedir, ikinci veya üçüncü derece AV blok insidansı ise yaklaşık %1'dir.
Anafilaksi:
Çeşitli alleıjenlere karşı anafilaktik reaksiyon öyküsü olan hastalarda, beta-blokör alırken tekrarlayan dozlara karşı verilen reaksiyon daha şiddetli olabilir. Bu tür hastalar, alleıjik reaksiyonun tedavi edilmesi için kullanılan normal adrenalin dozlarına yanıt vermeyebilir.
Diyabet:
Beta-blokörlerin, taşikardi gibi akut hipoglisemi başlangıcının bazı önemli işaretlerini maskeleyebilmesinden dolayı, sotalol, diyabeti olan (özellikle kararsız diyabet) veya spontan hipoglisemi epizodlan öyküsü olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Tirotoksikoz:
Beta-blokörler, taşikardi gibi hipertiroidizmin bazı klinik işaretlerini maskeleyebilir. Tiroid krizi dahil hipertiroidizm semptomlarının alevlenmesine neden olabilen beta-blokörlerin ani kesilmesinden kaçınmak amacıyla tirotoksikoz gelişmesinden şüphelenilen hastalar dikkatli şekilde değerlendirilmelidir.
Böbrek Yetmezliği:
Sotalol başlıca böbreklerden atıldığı için, böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması yapılmalıdır (bakınız bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).
Laktoz:
Bu tıbbi ürünün 80 mg'lık günlük dozu 26.75 mg laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Yaşlılarda kullanım:
Yaşlı hastalarda böbrek fonksiyonlarının azalmış olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Pediyatrik kullanım:
Çocuklarda güvenliliği ve etkinliği saptanmamıştır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Kalsiyum kanal blokörü ilaçlar:
Beta-blokör ajanlar ve kalsiyum kanal blokörlerinin birlikte uygulanması, hipotansiyon, bradikardi, ileti kusurları ve kalp yetmezliğine neden olmuştur. Atrioventriküler iletim ve ventriküler fonksiyon üzerindeki etkiler artacağından, verapamil ve diltiazem gibi kardiyodepresan kalsiyum kanal blokörlerinin beta-blokörler ile birlikte kullanımından kaçınılmalıdır. DAROB'la tedavi sırasında kalsiyum antagonistlerinin intravenöz uygulamasından kaçınılmalıdır (yoğun bakım üniteleri dışmda).
Nifedipin benzeri kalsiyum antagonistlerinin ve kan basıncını düşürücü ajanların DAROB'la birlikte kullanılması durumunda kan basmcında önemli düşmeler görülür ve sinüs düğümünün baskılanması artabilir.
Sınıf 1 ve 3 antiaritmikler:
Sınıf 1 Antiaritmik ilaçlarla kombine tedavide QRS kompleksini genişleten preparatlar (özellikle kimdin tipi maddeler) kullanılmamalıdır. Ciddi QT uzama riskinden dolayı
DAROB'un Sınıf 3 antiaritmiklerle kombine kullanımı da sakıncalıdır. İnatçılığı uzatma potansiyellerinden dolayı, disopiramid, kinidin ve prokainamid gibi sırnf la antiaritmik ilaçlar ve amiodaron ve bepridil gibi diğer antiaritmik ilaçların, Sotalol ile eşzamanlı tedavide kullanılması tavsiye edilmemektedir (bakınız bölüm 4.4 Özel kullanım uyanları ve önlemleri). Sotalolün diğer beta-blokör ajanlar ile eşzamanlı kullanımı aditif Sırnf II etkilerine neden olabilir.
Noradrenalin. klonidin ve MAO inhibitörleri:
DAROB'un noradrenalin ve MAO inhibitörleri ile kombine kullanımı ve birlikte kullanılan klonidinin aniden kesilmesi, kan basmcmda ani bir artışa neden olabilir.
Tübokurarin gibi Nöromflskttler Blokai Aianlan:
Tübokörarin kaynaklı nöromüsküler blokaj beta-adreneıjik reseptörlerin inhibisyonu ile şiddetlenebilir. Beta-blokör ajanlar, nöromüsküler blokajın uzamasına neden olur. Bu nedenle anestezi uzmanlan hastanın SotaloFün bu etkileri konusunda bilgilendirilmelidir.
tnsûlin ve oral hiooglisemikler:
DAROB'un insülin veya oral hipoglisemiklerle birlikte kullanımı özellikle fiziksel stress mevcutsa hipoglisemiye neden olabilir. Kan şekerinin düşmesine bağlı semptomlar (aşırı terleme, nabız artışı, titreme) maskelenebilir. Hiperglisemi meydana gelebilir ve antidiyabetik ilaçlarda doz ayarlaması yapılması gerekebilir. Beta-blokör ajanlar, hipoglisemi semptomlarım (taşikardi) maskeleyebilir.
Diüretikler:
Diüretiklerle birlikte kullanıldığında potasyum seviyesinin izlenmesi özellikle önemlidir. Potasyum Atıcı Diüretikler:
Hipokalemi veya hipomagnezemi meydana gelebilir ve bu da Torsades de pointes potansiyelini artırabilir (bakınız bölüm 4.4 özel kullanım uyanları ve önlemleri).
Trisiklik antidepresanlar:
Trisiklik antidepresanlann (ve alkolün), ventrikül aritmi riski artabileceğinden (tek tük vaka bildirilmiştir) DAROB'la birlikte uygulanılmasından kaçınılmalıdır.
OT uzamasına neden olan diğer ilaçlar:
QT-süresini uzatan ajanlann (imipramin, maprotilin gibi trisiklik veya tetrasiklik antidepresanlar, haloperidol, terfenadin ve astemizol gibi antihistaminikler, eritromisin gibi makrolid antibiyotikler, probukol, bir parasempatolitik olan terodilin ve malarya ilacı halofantrin) sotalol ile birlikte uygulanmasında “Torsades de pointes” tipi proaritmik etki olasığı olduğundan özel dikkat gereklidir. Sotalol, fenotiyazinler, trisiklik antidepresanlar, terfenadin ve astemizol gibi QT aralığım uzattığı bilinen diğer ilaçlar ile birlikte uygulandığında son derece dikkatli olunmalıdır. Torsades de pointes riskinde artış ile ilişkilendirilen diğer ilaçlar ise intravenöz eritromisin, halofantrin, pentamidin ve kinolon antibiyotiklerdir.
Kan basmcım düseren etkileşimler:
Trisiklik antidepresanlarla, barbitüratlarla, fenotiyazinler ve opioidlerle, antihipertansiflerle, diüretikler ve vazodilatörlerle tedavi sırasında DAROB kullanılması da kan basmcım daha fazla düşürebilir.
Diğer:
Sotalol, narkotikler ve antiaritmiklerin kardio-depresif etkileri aditif olabilir.
Sotalol'un rezerpin, klonidin, alfa-metil dopa, quanfasin ve kalp glikozitleri ile bir arada kullanılması kalp hızının düşmesine ve normal kalp iletisinin yavaşlamasına neden olabilir.
Beta-agonistler:
Beraber kullanıldıklarında salbutamol, terbutalin ve izoprenalin gibi 62-agonistlerin dozlannm arttınlması gerekebilir.
Floktafenin:
Beta-adreneıjik blokaj ajanlan, Floktafenin tarafından indüklenen hipotansiyon veya şok ile ilişkilendirilen dengeleyici kardiyovasküler reaksiyonlan engelleyebilir.
Potasyum Atıcı Diğer İlaçlar:
Amfoterisin B (intravenöz uygulama), kortikosteroidler (sistemik uygulama) ve bazı laksatifler de hipokalemi ile ilişkilendirilmektedir; Sotalol ile yapılan eşzamanlı uygulamada potasyum seviyeleri izlenmeli ve uygun şekilde düzeltilmelidir.
Klonidin:
Beta-blokör ilaçlar, klonidinin kesilmesinden sonra bazen gözlenen ribaund hipertansiyonu güçlendirebilir. Bu nedenle, klonidinin kademeli olarak kesilmesinden birkaç gün önce beta-blokör yavaş şekilde kesilmelidir.
Dijital Glikozidleri:
Sotalolün tek ve çoklu dozları, serum digoksin seviyelerini anlamlı şekilde etkilememektedir. Aynı zamanda dijital glikozidleri ve sotalol ile tedavi edilen hastalarda proaritmik olaylar daha yaygındır, ancak bu durum, dijital glikozidleri alan hastalardaki bilinen bir proaritmi risk faktörü olan konjestif kalp yetmezliğine bağlı olabilir. Dijital glikozidlerinin beta-blokörler ile birlikte kullanılması aurikulo-ventriküler iletim süresini artırabilir.
Katekolamin Salıverici Ajanlar:
Rezerpin, guanetidin veya alfa metildopa gibi katekolamin salıverici ilaçların beta-blokörler ile birlikte uygulanması dinlenme durumundaki sempatik sinir tonusunda aşın azalmaya neden olabilir. Hastalar, senkopa neden olabilen hipotansiyon ve/veya belirgin bradikardi bakımından yakın şekilde izlenmelidir.
Beta-2 Reseptörü Stimülanlan:
Beta-agonistlerine ihtiyaç duyan hastalara normalde Sotalol verilmemelidir. Ancak, eşzamanlı tedavi gerektiğinde, beta-agonistlerinin artan dozlarda uygulanması gerekebilir.
llac/Laboratuvar Etkileşimleri:
İdrarda sotalolün bulunması, fotometrik yöntemler ile ölçüldüğünde idrardaki metanefrin seviyelerinin yanlış şekilde yüksek çıkmasına neden olabilir. Feokromositoma olduğundan şüphelenilen ve sotalol ile tedavi edilen hastalann idran, katı faz ekstraksiyonu ile birlikte HPLC tayini kullanılarak incelenmelidir.
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Herhangi bir veri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Sotalol hidroklorür ile yapılan hayvan çalışmalarında, teratojenisite veya fetüs üzerinde zararlı diğer etkilere ilişkin kanıt görülmemiştir. Gebe kadınlarda yapılan yeterli ve iyi kontrol edilen çalışmaların olmamasına rağmen, sotalol hidroklorürün plasentaya geçtiği ve amniyotik sıvıda bulunduğu gösterilmiştir. Beta-blokörler, plasenta perfüzyonunu azaltarak, rahim içi fetal ölüm, gelişmemiş ve prematüre doğumlara neden olabilir. Aynca, fetüs ve yeni doğanda advers etkiler (özellikle hipoglisemi ve bradikardi) meydana gelebilir.
Doğum sonrası dönemde yeni doğanda kardiyak ve pulmoner komplikasyon riskinde artış söz konusudur. Bu nedenle Sotalol, gebelikte yalnızca potansiyel yararların fetüse olan olası riskten fazla olduğu durumda kullanılmalıdır. Yeni doğan bebeklerde nabzın zayıflaması, hipotansiyon, hipoglisemi ve solunum depresyonu riski nedeniyle Sotalol ile yapılan tedavinin, doğumdan 2-3 gün önce kesilmesi mümkün değilse, yeni doğan doğumdan sonraki 48-72 saat boyunca dikkatle izlenmesi gerekir.
Laktasyon dönemi
özellikle lipofilik bileşikler başta olmak üzere birçok beta-blokör, değişken oranda olsa da anne sütüne geçer. Bu nedenle, bu tür bileşikler ile yapılan tedavi sırasında emzirme tavsiye edilmemektedir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Sıçan ve kobaylarda gerçekleştirilen çalışmalarda DAROB'un üreme yeteneği/fertiliteye herhangi bir etkisi saptanmamıştır (bkz. bölüm 5.3.)
4.7. Araç ve makine kullanımı Özerindeki etkiler
Bu tedavi, talimatlara uygun yapılsa bile ani reaksiyon kabiliyetinde değişikliğe neden olabilir. Böylece motorlu araç sürme veya ağır makineleri kullanma kabiliyeti azalabilir. Mevcut veri olmamasına rağmen, sersemlik ve yorgunluk gibi zaman zaman meydana gelen yan etkiler dikkate alınmalıdır (bakınız bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Bu durum özellikle tedavinin başlangıcında, doz artırıldığında, diğer bir ilaca geçildiğinde veya ilaç alkolle birlikte alındığında görülür.
4.8. İstenmeyen Etkiler
Sotalolün en sık görülen advers etkileri, beta-blokör özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Advers etkiler, genellikle geçicidir ve nadiren tedaviye ara verilmesi veya tedavinin kesilmesini gerektirir. Advers etkiler genellikle dozun azaltılması durumunda kaybolur. En önemli advers etkiler, Torsades de pointes dahil olmak üzere proaritmiden dolayı ortaya çıkan advers etkilerdir (bakınız bölüm 4.4 Özel kullanım uyanları ve önlemleri).
Sotalol ile görülen klinik açıdan önemli istenmeyen etkiler vücut sistemlerine göre aşağıdaki sıklık derecesi sınıfi içerisinde verilmektedir; çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygm olmayan (>1/1.000 ila <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Hipoglisemi
Diğer beta-blokör ajanları ile birlikte görüldüğü gibi, sotalol kullamı ile lipid anormallikleri meydana gelebilir (Total kolesterolün ve trigliseridin yükselmesi, HDL'nin düşmesi)
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygm: Konfüzyon, halüsinasyon, renkli rüya görme, depresif ruh hali, duygudurum dalgalanmaları, anksiyete
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygm: Sersemlik, baş dönmesi, baş ağnsı, parestezi, el ve ayaklarda soğukluk hissi, uyuşukluk, uyku bozuklukları
Göz hastalıkları
Yaygm: Bulanık görüş, görme bozuklukları Yaygm olmayan: Konjonktivit
Çok seyrek: Keratokonjonktivit, göz yaşı salgısında azalma (ki bu durum özellikle kontak lens kullananlar için önemlidir.)
Kulak ve iç kulak hastakklan
Yaygm: Duyma bozuklukları
Kardiyak hastalıklar
Yaygm: Göğüs ağnlan, kalp yetmezliği şiddetinin artması, bradikardi, kalp çarpıntısı, EKG-anormallikleri, AV-iletim bozuklukları, senkop, ödem, kan basmcı düşüşü, presenkopal durumlar
Çok seyrek: Anjina pektoris ataklannm şiddetlenmesi ve periferik kan dolaşımı bozuklukları
Tedavi kardiyak aritmilerinin şiddetlenmesi veya değişmesi şeklinde proaritmilere neden olabilir; bu da kalp durmasına kadar uzanabilen kalp fonksiyonlarında şiddetli hasarla sonuçlanabilir. Bu özellikle myokard enfarktüsü sonrası durumunda olan ya da hayatı tehdit eden kalp aritmileri ya da sol kalp yetmezliği olan hastalar için geçerlidir. İzole vakalarda senkop kaydedilmiştir.
Sotalol QT-intervalini uzattığından, doz aşımı halinde EKG ile sıkı izleme gerekir; çünkü böyle vakalarda Torsades de pointes tarzında ventriküler taşikardiler oluşabilir.
Vaskfiler hastalıklar
Bilinmiyor: Ekstremitelerde soğuma, periferik oklüzif hastalığın alevlenmesi
Respiratuar, torasik ve mediyastinal hastalıklar
Yaygm: Dispne
Yaygm olmayan: Obstrüktif solunum yetmezliği olan hastalarda nefes darlığı Çok seyrek: Aleıjik bronşit
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygm: Mide ve barsak şikayetleri (bulantı, kusma, diyare), ağız kuruluğu, dispepsi, kann ağrısı, flatulans, tat alma anormallikleri
Deri ve derialtı doku hastalıkları
Yaygm: Deri reaksiyonları (kızarıklık, kaşıntı vb.), döküntü Yaygm olmayan: Alopesi
Beta-blokör aktiviteye sahip ilaçlar, sedef hastalığım tetikleyebilir, bu durumu kötüleştirebilir veya psöriatik ekzantemi arttırabilir.
Kas-iskelet ve bağ dokusu hastalıkları
Yaygm: Kas kramplarında artış
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın: Erektil disfonksiyon (İmpotens)
Genel bozukluklar ve uygulama yerine özgü durumlar
Yaygm: Bitkinlik (fatigue), güçsüzlük, ateş
İncelemeler
Yaygm: Kan basıncında düşüş
Kardiyak aritmi olan hastalarla yapılan çalışmalarda, sotalolün kesilmesine sebep olan en yaygm yan etkiler, yorgunluk %4, bradikardi (<50 bpm) %3, dispne %3, proaritmi %2, asteni %2 ve baş dönmesi %2'dir.
Diğer beta-blokörler ile birlikte, soğuk ve siyanotik ekstremiteler, Raynaud fenomeni, var olan intermittan topallamada artış ve gözlerde kuruluk görülmüştür.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Sotalol entoksikasyonunun semptomları, hastanın bazal kalp parametrelerine (sol ventrikül fonksiyonu, kardiyak aritmiler) bağlı olarak ortaya çıkar. Bariz kalp yetmezliği durumunda ilacın çok küçük dozları bile kalp fonksiyonlarında bozulmaya neden olabilir.
Sotalolün bilerek ya da kazara doz aşımı nadiren ölümle sonuçlanmıştır. Hemodiyaliz ile sotalolün plazma seviyelerinde büyük azalma sağlanır.
En yaygm görülen doz aşımı semptomları, bradikardi, konjestif kalp yetmezliği, hipotansiyon, bronkospazm ve hipoglisemi ile birlikte yorgunluk, bilinç kaybı, pupiller dilatasyon ve nöbet gibi SSS semptomlarıdır. Sotalolün bilerek yoğun doz aşımı vakalarında (2-16 g) görülen klinik bulgular, hipotansiyon, bradikardi, QT aralığının uzaması, prematüre ventriküler kompleksler, ventriküler taşikardi ve Torsades de pointestir.
Tedavisinde ilacın eliminasyonunu artıran genel önlemler yamsıra, yoğun bakım şartlarında hastanın hayati parametreleri kontrol altmda tutulmalıdır. Antidot olarak aşağıdaki maddeler kullanılır:
- Atropin: 1-2 mg intravenöz bolus şeklinde,
- Beta-sempatomimetikler (dopamin, dobutamin, izoprenalin, orsiprenalin ve adrenalin): Vücut ağırlığı ve etkiyle orantılı olarak,
- Glukagon: Başlangıçta hızlı infiizyon şeklinde 0.2 mg /kg, takiben her 12 saatte bir 0.5 mg/kg.
Tedaviye dirençli durumlarda geçici olarak pace-maker takılabilir. Klinik tecrübe bu durumun 80-100 atım/dakika stimülasyon hızı ile kontrol edilebildiğini gösterdiğinden geçici sağ ventriküler pace-maker kullanılması önerilmektedir.
Doz aşımı meydana geldiğinde, Sotalol ile yapılan tedavi kesilmeli ve hasta yakın şekilde takip edilmelidir. Ayrıca gerekirse aşağıdaki terapötik önlemler alınmalıdır:
Bradikardi: Diğer bir antikolineıjik ilaç olan atropin (intravenöz yoldan 0.5 ila 2 mg), beta-adrenerjik agonist olan izoprenalin (dakikada 5 |xg olacak şekilde 25 mikrograma kadar yavaş intravenöz enjeksiyon ile) veya transvenöz kalp pili uygulaması.
Kalp Bloku (ikinci veya üçüncü derece): Transvenöz kalp pili uygulaması.
Hipotansiyon: ilgili faktörlere bağlı olarak izoprenalin veya noradrenalin yerine adrenalin uygulaması yararlı olabilir.
Bronkospazm: Aminofilin veya aerosol beta-2-reseptörü stimülan uygulaması.
Torsades de pointes: DC kardiyoversiyon, transvenöz kalp pili, adrenalin ve/veya magnezyum sülfat uygulaması.
Sotalol diyalizle uzaklaştırılabilir. Hemodiyalizle eliminasyon yanlanma ömrü 6.9 ±1.2 saate düşürülür. Hemodiyaliz tamamlandıktan sonra kan seviyesinde yeniden önemli olmayan bir artış gözlenir ki, bu artış Sotalol'un derin kompartmantlardan kan serum kompartmanma salınması sonucudur.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Non-selektif beta blokör ilaçlar ATC kodu: C07AA07
Sotalol, intrinsik sempatomimetik etkinliği ya da membran stabilize edici aktivitesi olmayan non-selektif p-adreneıjik reseptör blokörüdür. IH. sınıf antiaritmik etki, monofazik aksiyon potansiyelinin terminal fazının, iletim hızı etkilenmeksizin, akut olarak uzatılmasına dayanır. Mutlak refrakter süre uzar. Bu elektrofizyolojik etki mekanizması gerek R gerekse L izomere bağlanır ve atriyumda, AV düğümünde, aksesori demetlerde ve ventrikülde görülür. L izomeri ile ilgili intrinsik sempatomimetik aktivite olmadan, P adreneıjik bloke edici etki, P-l ve P-2 reseptörlerinde eşit düzeydedir. Bu madde, sempatik sinir sistemi tonüsüne bağlı olarak kalp frekansı, miyokard kontraktilitesi ve plazma renin aktivitesini azaltıp AV iletim hızım arttınr. Beta-2 reseptörlerinin inhibe edilmesiyle, düz kaslann tonusunda artış olmasım sağlayabilir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Emilim:
Sotalolün yaklaşık %75-90'ı gastrointestinal kanaldan absorbe olur. İlk geçiş etkisi olmadığından mutlak biyoyararlanım değerleri yaklaşık %75-90'dır. Doruk plazma seviyesine, ilaç oral olarak alındıktan yaklaşık 2-3 saat sonra ulaşılır. Terapötik serum düzeyi 1-3 mg/l'dir.
Dağılım:
Dağılım hacmi 1.6-2.41/kg'dır, plazma proteinlerine bağlanmaz.
Bivotransformasvon:
Bugüne kadar farmakolojik olarak aktif bir metaboliti saptanmamıştır.
Eliminasvon:
Sotalol sadece böbreklerden itrah edilir. 120 ml/dk olan renal klerensi total vücut klerensine tekabül eder. Plazma yanlanma ömrü yaklaşık 15 saattir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgilerBöbrek yetmezliği:
Terminal böbrek yetmezliği olanlarda plazma yanlanma ömrü 42 saate kadar çıkabilir. Karaciğer yetmezliği:
Sotalolun farmakokinetik özellikleri, karaciğer fonksiyonlan ile ilişkili değildir.
5.3. Klinik öncesi gttvenlilik verileri
Akut toksisite:
LD5
Deneyde kullandan hayvan |
Uygulama yolu |
LD50 |
Fare
|
PO
|
2600
|
|
IV
|
166
|
Sıçan
|
IP
|
670-790
|
Köpek
|
IP |
330
|
Kronik toksisite:
Sıçan ve köpeklerde yapılan kronik toksisite çalışmalarında, ilaca bağlı herhangi bir toksik etki bulgusu saptanmamıştır.
Mutaienik ve karsinoienik potansiyel:
Ön çalışmalar genotoksik potansiyele uygun sonuçlar göstermemiştir. Sıçan ve farelerde yapılan uzun-süreli denemelerde de herhangi bir karsinojenik potansiyel bulgusu kanıtlanmamıştır.
Reprodüktif toksisite:
Sıçan ve kobaylarda gerçekleştirilen çalışmalarda teratojenik etkiye ait herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Sıçanlarda “140 mg/kg vücut ağırlığı/gün“ üstündeki dozlarda embriyon ölümü meydana geldi. Gebeliğin son trimesterinde uygulanan 20 mg/kg vücut
ağırlığı/gün'ün üstündeki dozlar, yenidoğan sıçanlarda kilo kaybına neden oldu. Doğum öncesi ilaç verilen sıçanlarda serebral reseptör dansitesi değişimi ve davranış değişiklikleri gözlendi.
6. FARMASÖTİK BİLGİLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mısır nişastası Laktoz
Hidroksipropilselüloz Sodyum nişasta glikolat Kolloidal silikon dioksit Magnezyum stearat
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3. Raf ömrü
60 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
50 tablet içeren PVC/Alüminyum blister
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Özel bir gereklilik yoktur.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrol Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri'ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Abbott Laboratuarları ith. İhr. ve Tic. Ltd. Şti.,
Saray Mah., Dr. Adnan Büyükdeniz Cad., No:2,
Kelif Plaza, 34768 Ümraniye -İstanbul Tel: 0216 636 06 00 Faks: 0216 425 09 69
8. RUHSAT NUMARASI111/16
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ ilk ruhsat tarihi: 14.11.2001
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
16
|
|