Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Valtensin 80mg Film Tablet Kısa Ürün Bilgisi

Kalp Damar Sistemi » Renin - Anjiyotensin Sistemi » Anjiyotensin II Antagonistleri » Anjiyotensin II Antagonistleri » Valsartan

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

VALTENSİN 80 mg film kaplı tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:

Valsartan 80 mg

Yardımcı maddeler:

Laktoz monohidrat 42.22 mg
Kıoskarmelloz Sodyum 10.80 mg
Diğer yardımcı maddeler için 6. T e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Film kaplı tablet
Tabletler yuvarlak, bikonveks, her iki tarafında bir çentik, bir tarafında SV' işarel|i olan pembe renkli tabletlerdir.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

Hipertansiyon tedavisi.
6-18 yaş arasındaki çocuklar ve adölesanların hipertansiyonu ile yetişkinlerde esansiyel hipertansiyon tedavisinde endikedır.
Kalp yetersizliği (NYHA sınıf II, III ve IV).
¦blokörler gibi kullanılabilir; .)•

Diüretikler, dijital ve anjiotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri ya da beta (son ikisi birlikte olmaksızın); kalp yetersizliğinin standart tedavisini alan hastalarda bu standart tedavilerin hepsinin birden uygulanması zorunlu değildir (Bkz. Bölüm 5.1
Miyokard infarktüsü sonrası Miyokard infarktüsünden sonra sol ventrikül yetmezliğine ait belirtiler, semptomlar \eya radyolojik kanıtlar ve/veya sol ventrikül sistolik disfonksiyonu gelişen, klinik bakımdan stpil hastaların yaşam süresinin uzatılmasında kullanılır (Bkz. Bölüm 5.1.).

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde aşağıdaki dozlar uygulanır.
Hipertansiyon
Önerilen VALTENSİN dozu, hastanın ırkına, yaşına ve cinsiyetine bakılmaksızın gü mg veya 160 mg film kaplı tablettir. Antihipertansif etki, 2 hafta içerisinde kendini hafta sonra en yüksek düzeye varır. Kan basıncı yeterince kontrol altına alınamay günlük VALTENSİN dozu 320 mg'a yükseltilebilir veya bir diüretik ilave edileb dıüretik olarak hidroklorotiazid eklendiğinde kan basıncı daha fazla düşecektir.
:jıde 1 defa 80 gösterir ve 4 an hastalarda lir. Tedavi ve

VALTENSİN, ayrıca diğer antihipertansif ajanlar ile birlikte kullanılabilir.
Kalp yetmezliği
Ijablettir. Daha gj'a (en yüksek ıjişünülmelidir. ıjng film kaplı

VALTENSİN tedavisinde önerilen başlangıç dozu, günde 2 defa 40 mg film kaplı sonra bu doz, hasta tolere ettiği sürece günde 2 defa 80 mg ve günde 2 defa 160 m doza) yükseltilmelidir. Bu sırada, birlikte kullanılan diüretik dozunun azaltılması d Klinik çalışmalarda verilmiş olan en yüksek doz, bölünmüş dozlarda günde 320 tablettir.
Kalp yetmezliği olan hastaların değerlendirmesi her zaman böbrek fonksiyonu değerlendirmesini de kapsamalıdır.
Miyokard infarktüsü sonrası
Tedaviye, infarktüs gelişmesinden 12 saat sonra gibi erken bir dönemde başlanabil günde 2 defa 20 mg olan valsartan dozu, sonraki birkaç hafta içerisinde günde 2 defa 2 defa 80 mg ve daha sonra da günde 2 defa 160 mg film kaplı tablete yükseltilmel dozu, 40 mg'dır.
ir. Başlangıçta 40 mg, günde dir. Başlangıç

Hedef alınan maksimum doz günde 2 defa 160 mg'dır. Genel olarak, hastaların tedav|y sonra günde 2 defa 80 mg doz seviyesine 2 haftaya kadar ulaşması ve hedef alı doza 3 aya kadar ulaşılması önerilir. Titrasyon sırasında hastanın valsartanı tolere temel alınmalıdır. Semptomatik hipotansiyon veya böbrek fonksiyon bozukluğu ge dozun azaltılması düşünülmelidir.

Valsartan, miyokard infarktüsünden sonra kullanılan diğer ilaçlarla; örneğin asetilsalisilik asit, beta blokörler ve statinler ile birlikte kullanılabilir.

e başladıktan maksimum etme derecesi işecek olursa,

nan

trombolitikler,

Miyokard infarktüsü sonrasındaki hastaların değerlendirmesi daima ren|jal fonksiyon değerlendirmesini de içermelidir.

Uygulama şekli:

Ağızdan kullanım içindir. Yemekten bağımsız olarak su ile birlikte alınmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

Kreatinin klerensi >10 ml/dk olan hastalarda dozaj ayarlanhıasına ihtiyaç yoktur (Bkz. Bölüm 4.4.ve 5.2.).

Karaciğer yetmezliği:

Şiddetli karaciğer yetmezliği, safra sirozu ve kolestazı bul| valsartan kullanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3., 4.4. ve 5.2.). Kolestazı eşlik orta şiddette karaciğer yetersizliği olan hastalarda doz, 80 mg'ı aşmamalıdır.
nan hastalarda btmediği hafıf-

Pediyatrik popülasyon:

Pediatrik hipertansiyon

6 ila 18 yaşındaki çocuklar ve ergenler 35 kg'dan daha zayıf çocuklar ve adölesanlar için başlangıç dozu günde bir kez 40 |mg ve 35 kg veya daha ağır çocuklar için günde bir kez 80 mg'dır. Doz kan basıncı yanıtına idayalı olarak ayarlanmalıdır. Klinik çalışmalarda araştırılan maksimum dozlar için lütfen aşağıdaki tabloyu inceleyiniz.
Listeli olanlardan daha yüksek dozlar araştırılmadığından önerilmemektedir.
Kilo Klinik çalışmalarda araştırılan maksimum doz
>18 kg - <35 kg arası 80 mg
>35 kg - <80 kg arası 160 mg
>80 kg - <160 kg arası 320 mg

Renal bozukluğu olan 6-18 yas arasındaki pediatrik hastalarda kullanım:


tfik hastalarda klirensi >30 on ve serum

Kreatinin klirensi <30 ml/dak olan pediatrik hastalarda ve diyaliz yaptıran pedia kullanım araştırılmadığından, valsartan bu hastalarda önerilmemektedir. Kreatinirj ml/dak olan pediatrik hastalar için doz ayarlaması gerekli değildir. Renal fonksiy potasyumu yakından takip edilmelidir (Bkz. bölüm 4.4 ve 5.2.).

Hepatik bozukluğu olan 6-18 yas arasındaki pediatrik hastalarda kullanım

Yetişkinlerde olduğu gibi, Valtensin şiddetli hepatik bozukluğu, biliyer sirozu hastalarda ve kolestaz görülen hastalarda kontrendikedir (Bkz. bölüm 4.3., 4.4. ve orta şiddette hepatik bozukluğu olan pediatrik hastalarda Valtensin ile klinik den^y Valsartan dozu bu hastalarda 80 mg'ı aşmamalıdır.
plan pediatrik .2.). Hafif ila im kısıtlıdır.

6 yaşın altındaki çocuklar

6 yaşın altındaki çocuklarda Valtensin'in güvenliliği ve etkililiği belirlenmemiştir (B1
;z. bölüm 4.8.,

5.1. ve 5.2.).

Pediatrik kalp yetmezliği ve yeni mivokard enfarktüsü

Valtensin çocuklarda ve 18 yaş altındaki ergenlerde, güvenlilik ve etkililik verilerinin olmamasından ötürü kalp yetmezliği veya yeni miyokard enfarktüsün jtedavisi için önerilmemektedir.

Uygulama sekli


Valtensin bir aç veya tok kama alınabilir ve su ile uygulanmalıdır.
güvenliğinde ^sterilmesi göz

Geriyatrik popülasyon:

65 yaş veya üzerindeki hastalarda, valsartanm etkinliği bir fark gözlenmemiştir. Ancak bu popülasyonda, tedavide daha fazla hassasiyet g> ardı edilmemelidir.

4.3. Kontrendikasyonlar ,

Vıfc
Valsartana veya VALTENSİN'in yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık. Şiddetli karaciğer yetmezliği, safra sirozu ve kolestazda.
enzim (ACE) i pek yetmezliği ?•)-

Anjiyotensin II reseptör blokerleri (ARJB'ler ) veya anjiyötensin dönüştürücü inhibitörleri ile aliskirenin beraber kullanımı diyabetes mellitus veya böb (GFR<60 ml/dak/1.73 m2) olan hastalarda kontrendikedir(Bkz. Bölüm 4.4. ve 4.
Gebelikte (Bkz. Bölüm 4.6. Gebelik ve laktasyon).
kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ye önlemleri

Hiperkalemi
tuzların veya kte kullanımı

Potasyum takviyelerinin, potasyum tutucu diüretiklerin, potasyum içeren yapay potasyum düzeylerini artıran diğer ajanların (heparin vs.) VALTENSİN ile birli önerilmemektedir. Potasyumun uygun aralıklarla izlenmesi önerilir.
Sodyum ve/veya hacim açığı olan hastalar İleri derecede sodyum açığı ve/veya hacim açığı olan hastalarda, örneğin yükseti doz diüretik kullananlarda, VALTENSİN tedavisi başlanmasından sonra seyrek vakalardai semptomatik hipotansiyon gelişebilir. Bu nedenle de VALTENSİN tedavisine başlanmadan pnce, örneğin kullanılan diüretik dozu azaltılarak, sodyum ve/veya hacim açığı düzeltilmelidir.
fum fizyolojik visine devam

Hipotansiyon gelişecek olursa hasta sırtüstü yatırılmalı ve gerekirse intravenöz se infüzyonu uygulanmalıdır. Kan basıncı stabilize olduktan sonra, VALTENSİN ted^ edilebilir.
Böbrek arter stenozu
Her iki böbrek arterinde stenoz mevcut olan hastalarda ya da böbrek arterinde stenozigelişmiş olan, tek böbrekli hastalarda VALTENSİN'in güvenli bir şekilde kullanılabileceği gösterilmemiştir.
1{
Tek yanlı böbrek arter stenozuna bağlı renovasküler hipertansiyon gelişmiş olan süreli VALTENSİN tedavisi böbrek hemodinamiğinde, serum kreatinin düzeyinde azotunda (BUN) anlamlı değişikliklere neden olmamıştır. Ancak renin-anjioteri; sistemini etkileyen diğer ilaçlar, tek ya da iki yanlı renal arter stenozu olan hastalarfd serum kreatinin düzeylerini yükseltebildiğinden, bir güvenlik önlemi olarak her ikjj izlenmesi önerilir.
hastada kısa veya kan üre sin-aldosteron a, kan üre ve parametrenin

Böbrek transplantasyonu
Yakın zamanda böbrek transplantasyonu yapılmış olan hastalarda VALTENS|İN'in güvenli kullanımı ile ilgili olarak herhangi bir deneyim mevcut değildir.
Primer hiperaldosteronizm
Primer hiperaldosteronizmi olan hastalar, renin- anjiotensin sistemlerinin aktif dunânda olmaması nedeniyle, VALTENSİN ile tedavi edilmemelidir.
Aortik ve mitral kapakçık stenozu, hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati
da hipertrofik

Diğer tüm vazodilatörlerde olduğu gibi, aortik ve mitral kapakçık stenozu ya
obstrüktif kardiyomiyopatisi (HOCM) olan hastalarda özel dikkat gerekmektedir.
Böbrek fonksiyon bozukluğu Kreatinin klerensi '<10 ml/dak olan hastalarda güvenli kullanımına ilişkin halih bulunmamaktadır, bu nedenle bu hastalarda valsartan dikkatli kullanılmalıdır. Krealt 10 ml/dak olan hastalarda doz ayarlamasına gerek bulunmamaktadır (Bkz. Böli Farmakokinetik özellikler).
şzırda deneyim inin klerensi >üm 4.2 ve 5.2.

Karaciğer fonksiyon bozukluğu Karaciğer yetmezliği olan hastalar dikkatle takip edilmelidir. Valsartanın çoğunluğa değişmemiş olarak safra yoluyla uzaklaştırılır ve safra yolu obstrüksiyonu olan hastalarda, valsartı^ı klerensinin azaldığı gösterilmiştir (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler). Bu hastalıda valsartan kullanılırken özellikle dikkatli olmak gerekir.
Kalp yetmezliği / Miyokard infarktüsü sonrası
Ifullanımlanna anjiyotensin

Kaptopril ve valsartan kombinayonu ilave bir fayda sağlamamıştır, aksine tek başına kıyasla advers olay riski artmıştır (Bkz. Bölüm 5.1.)- Bu nedenle, valsartanın bif dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörü ile kombinasyonu önerilmemektedir.
Kalp yetmezliği olan veya miyokard infarktüsü sonrasındaki hastalara VALTENSİM kullanılması çoğu zaman kan basıncının bir miktar azalmasıyla sonuçlanır ama dozajla ilgili talfmat izlendiği sürece VALTENSİN tedavisine semptomatik hipotansiyonun devam etmesi nedeniyle son vermek, genellikle gerekli değildir.
Kalp yetmezliği olan veya miyokard infarktüsü sonrasındaki hastalarda tedaviyi başlanırken, ihtiyatlı olmak gerekir.
Böbrek fonksiyonu, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) aktivitesine bağlı olabilen,
»itörlerinin ve mi ve (seyrek eya miyokard
şiddetli kalp yetmezliği vakalarında anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhi anjiyotensin reseptör antagonistlerinin kullanılmasına oligüri ve/veya ilerleyici azot^ olarak) akut böbrek yetmezliği ve/veya ölüm eşlik etmiştir. Kalp yetmezliği olan

hastaların değerlendirilmesi sırasında böbrek fonksiyonu da mutlaka
infarktüsü sonrasındaki değerlendirilmelidir.

kombinasyonu
Kalp yetmezliği olan hastalarda ADE inhibitörleri, beta blokör ve valsartanın üçlü dikkatli kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 5*1. Farmakodinamik özellikler).
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajı
Duyarlı kişilerde özellikle bu sistemi etkileyecek kombinasyon kullanımlarında! hipotansiyon, senkop, inme, hiperkalemi ve renal fonksiyonlarda değişiklikler (akut renal yetmezlik dahil) rapor edilmiştir. RAAS'ın dual blokajına yol açtığından ARB ya da ADE inhibitörleriniın aliskiren ile birlikte kullanımı önerilmemektedir. Aliskirenin ARB'ler ya da ADE inhibitörleri ile beraber kullanımı diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60 ml/dak/1.73 m2 ) dan hastalarda kontrendikedir (Bkz.Bölüm 4.3.).
Anjiyödem
ite/veya yüzde, dflen hastalarda üzere başka VALTENSİN

Solunum yolunun tıkanmasına neden olacak şekilde larinks ve glottisin şişmesi dudaklarda, farinkste ve/veya dilde şişme dahil olmak üzere, valsartanla tedavi e anjiyoödem bildirilmiştir; bu hastalardan bazılarında ADE inhibitörleri de dahil olm ilaçlarla da anjiyoödem meydana gelmiştir. Anjiyoödem meydana gelen hastalarda derhal kesilmeli ve tekrar uygulanmamalıdır.
Gebelik
Anjiotensin II Reseptör Antagonistleri (AIIRA'lar) gebelik sırasında başlatılma kalmayı planlayan kadınlar, gebelikte kullanım açısından kanıtlanmış güvenlilik alternatif anti-hipertansif tedavilere geçirilmelidir. Gebelik teşhis edildiğinde, tedaviye derhal son verilmeli ve uygun ise alternatif bir tedavi başlatılmalıdır (Bkz.
malıdır. Gebe profiline sahip AIIRA'lar ile Bölüm 4.3. ve

4.6.)
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glıkoz-galaktoz m ılabsorbsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir. |
Bu tıbbi ürün lesitin içermektedir. Fıstık ya da soyaya alerjisi olan hastalar kullanmamalıdır.
bıı tıbbi ürünü

Bu tıbbi ürün sodyum içermektedir; dozu nedeniyle herhangi bir uyarı gerektirmemek
edir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Aliskiren ile birlikte kullanım:
yetmezliği

ARB ya da ADE inhibitörlerinin aliskirenle kullanımı diyabetes mellitus veya böbrek (GFR<60 ml/dak/1.73 m2) olan hastalarda kontrendikedir (Bkz.Bölüm 4.3. ve 4.4.).
Potasyum: Spironolakton, triamteren, amilorid gibi potasyum tutucu diüretikleri takviyelerinin veya potasyum içeren yapay sofra tuzlarının birlikte kullanıl potasyumunda artışlara ve kalp yetersizliği olan hastalarda serum kreatininde yükse olabilir. Eş zamanlı ilaç kullanımı gerekli görülürse, serum potasyum düzeyinin izle edilir.
potasyum [naşı, serum meye neden esi tavsiye

mm

Lityum: ADE inhibitörleriyle ya da anjiyotensin II reseptör antagonistleri (valsarüin dahil) ile birlikte kullanımı sırasında serum lityum konsantrasyonlarında geri dönüşümlü artışh[r ve toksisite bildirilmiştir. Bu nedenle, eşzamanlı kullanım sırasında serum lityum düzeylerinin di ckatlice takip edilmesi önerilir. Ayrıca bir diüretik de kullanılıyor ise, lityum toksisitesi riskinin valsartan ile daha da artabileceği düşünülmektedir.
Non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİPler) (seçici COX-2 inhibitörlerini, ase >3 g/gün'ü içeren) ve seçici olmayan NSAİİ'Ierin valsartan ile birarada kullanı olunmalıdır.
Anjiyotensin II antagonistleri NSAİİTerle eş zamanlı verildiğinde, antihipertansif ortaya çıkabilir.
Buna ilaveten anjiyotensin II antagonistleri ve NSAİPlerin bir arada kullanı fonksiyonunun kötüleşme riskinde ve serum potasyum düzeyinde bir artışa yol nedenle, tedavinin başında böbrek fonksiyonunun izlenmesi ve hastada yeterli düze; sağlanması önerilir.
Taşıyıcılar: İnsan karaciğer dokusu ile yapılan bir in vitro çalışmadan elde valsartamn hepatik alım taşıyıcısı OATP1B ve hapatik eflüks taşıyıcısı MRP2'n olduğunu göstermektedir. Alım taşıyıcısı inhibitörlerinin (rifampin, siklosporin taşıyıcısı inhibitörlerinin (ritonavir) eş zamanlı olarak uygulanması sistemik valsart artırabilir.

Yiyecekler ile birlikte alındığında, absorpsiyon oranı % 50 ve absorpsiyon miktarı azalmaya, terapötik etkide klinik önemi olan bir azalma eşlik etmez ve bu yüzden de yemeklerde veya aç kamına alınabilir.

c

v.



i il salisilik asit ınmda dikkatli

etkide azalma

ması böbrek açabilir. Bu jfde hidrasyon

:dİlen veriler, bir substratı veya eflüks maruziyetini

i

40 düşer. Bu VALTENSİN,

Diğer antihipertansif ilaçlar gibi, dong quai, ephedra, yohimbin, ginseng ve sarımsak ile birlikte kullanımdan kaçınılmalıdır.
Klinik önemi olan herhangi bir ilaç etkileşimi bulunmamıştır. Klinik çalışmalar birlikte kullanımı incelenen ilaçlar arasında simetidin, varfarin, furosemid, digoks indometazin, hidroklorotiyazid, amlodipin ve glibenklamid yer almaktadır.
preparatlan

valsartanla in, atenolol.

ca
: indüksiyonu 3 beklenmez, ırtan plazma ejnlere yüksek herhangi bir

Valsartan önemli ölçüde metabolize olmadığından, sitokrom P450 sisteminin metaboli veya inhibisyonu şeklindeki klinik olarak önemli ilaç-ilaç etkileşimleri, valsartan il Valsartanın metabolizasyonundan sorumlu olan enzim tammlanmamıştır. Vals proteinlerine yüksek oranda bağlanmasına rağmen

in vitro

çalışmalarda, yine prot oranda bağlanan ilaçlar olan diklofenak, furosemid ve varfarin gibi ilaçlarla bu düzeyd| etkileşim görülmemiştir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.

Pediyatrik popülasyon:

Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: D.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon

Valsartanın gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
RAAS üzerinde de doğrudan etkili diğer ilaçlarda olduğu gibi, VALTENSİN planlayan kadınlarda kullanılmamalıdır. RAAS üzerinde etkili olan herhangi bir i sağlık profesyonelleri, çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlara bu ajanların gebe potansiyel risklerini anlatmalıdır.
gebe kalmayı reçete eden tik sırasındaki

ıiç


Bu nedenle valsartan kullanan doğurganlık çağındaki kadınlar, etkin bir doğum kjntrol yöntemi kullanmalıdırlar.

Gebelik dönemi

RAAS üzerine doğrudan etkili diğer ilaçlarda olduğu gibi VALTENSİN gebelik sırasında (Bkz. Bölüm 4.3.) kullanılmamalıdır. Anjiotensin II antagonistlerinin etki mekanizmasına bağlı olarak, fetus için oluşturacağı risk gözardı edilemez. Gebeliğin ikinci ve üçüncü dc nemlerindeki kadınlarda kullanılan ADE inhibitörlerine

in utero

maruz kalan fetusun zarar gördüğı i veya bildirilmiştir. İstemeyerek valsartan kullanan gebe kadınlarda spontan düşük, oligohi iramniyon ve yeni doğan renal bozukluğu bildirilmiştir. Tedavi sırasında gebelik tespit edilirse, fyALTENSİN kullanımına mümkün olan en kısa sürede son vermek gerekir.

Laktasyon dönemi

Valsartanın insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yap emziren sıçanlarda valsartanın sütle atıldığını göstermektedir. VALTENSİN'in süt \| kullanılması önerilmemektedir.
ı lan çalışmalar, eren annelerde

Ü reme yeteneği / F ertilite ,

VALTENSİN5in insanlarda fertilite üzerindeki etkilerine dair bilgi yoktur. Sıçanlarda yapılan çalışmalarda valsartamn fertilite üzerinde herhangi bir etkisi gösterilmemiştir (Bkfc. Bölüm 13. Klinik Dışı güvenlilik verileri) (Bkz. Bölüm 5.3.).

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

e kullanırken

Diğer antihipertansif ilaçlar gibi valsartan kullanılması sırasında da, araç ya da makir dikkatli olunması önerilir.

4.8. İstenmeyen etkiler

eaksiyonlann ıDR insidansı angi bir ilişki

Hipertansiyonlu yetişkin hastalarda yapılan kontrollü klinik çalışmalarda advers (ADR) genel insidansı, plasebo ile benzer ve valsartan farmakolojisi ile uyumludur, dozla veya tedavi süresiyle alakalı görünmemektedir ve cinsiyet, yaş veya ırkla heri) ortaya konmamıştır.
ve laboratuar

Klinik çalışmalardan, pazarlama sonrası deneyimden bildirilen advers reaksiyonlar bulguları sistem organ sınıfına göre aşağıda sıralanmıştır.
Sıklıklar

şu(>1/10);(>1/1

00,<1/10); yaygır 1/1000, <1/100); seyrek (>1/10000, <1/1000); çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eld|e hareketle tahmin edilemiyor). Her bir sıklık grubunda advers reaksiyonlar ( yoğunluğuna göre sıralanmıştır.
olmayan ( >ki verilerden dzalan) şiddet

Pazarlama sonrası deneyimden bildirilen advers reaksiyonlara ve laboratuar bulgularına ADR sıklığını uygulamak mümkün olmadığı takdirde “bilinmiyor” olarak sıralanmaktadır.

Hipertansiyonda Advers İlaç Reaksiyonları

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Hemoglobin azalması, hematokrit azalması, nötropeni, trombositopeni

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Serum hastalığı dahil olmak üzere aşırı hassasiyet

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Bilinmiyor: Serum potasyum artışı, hiponatremi

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygın olmayan: Vertigo

Vasküler hastalıklar

Bilinmiyor: Vaskülit

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Yaygın olmayan: Öksürük

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın olmayan: Karın ağrısı

Hepato-biliyer hastalıklar

Bilinmiyor: Serum bilirubin artışı dahil olmak üzere karaciğer fonksiyonu değerlerincje artış

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Bilinmiyor: Anjiyoödem , deri döküntüsü, kaşıntı

Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku hastalıkları

Bilinmiyor: Miyalji

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Bilinmiyor: Renal yetmezlik ve bozukluk , serum kreatinin yüksekliği

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın olmayan: Halsizlik
ıfedensel ilişki ni, sırt ağrısı, it, sinüzit, üst

Hipertansif hastalardaki klinik çalışmalar sırasında, çalışma ilacıyla herhangi bir olup olmamasından bağımsız olarak aşağıdaki olaylar da gözlenmiştir: Artralji, astd ishal, baş dönmesi, baş ağrısı, insomnia, libido azalması, bulantı, ödem, farenjit, rir solunum yolu enfeksiyonu, viral enfeksiyonlar.

Pediatrik popülasyon

Hipertansiyon
ki randomize, ağrısı, bulantı |çin güvenlilik iyonların tipi,

Valsartamn antihipertansif etkisi, 6-18 yaş arasındaki 561 pediatrik hastada yapılan çift kör klinik çalışmada değerlendirilmiştir. İzole gastrointestinal bozukluklar (karın ve kusma gibi) ve baş dönmesi haricinde, 6-18 yaş arasındaki pediatrik hastalar profili ve yetişkinler için daha önce bildirilen güvenlilik profili arasında advers reakii sıklığı ve şiddeti açısından ilgili farklılıklar tespit edilmemiştir.
6-16 yaş arasındaki pediatrik hastalarda nörobilişsel ve gelişimsel değerlendirme tedaviden sonra bir yıla kadar klinik olarak ilgili advers etki ortaya koymamıştır. Hi yatan kronik böbrek hastalığı görülen 6-18 yaş arasındaki çocuklarda ve ergen olarak gözlenmiştir.
Valtensin ile perkalemi altta erde daha sık

Miyokard infarktüsü sonrası ve/veya Kalp yetmezliği

Miyokard infarktüsü sonrası ve/veya kalp yetmezliği olan hastalarda yapılan kontrollü klinik çalışmalarda gözlenen güvenlik profili hipertansif hastalarda gözlenen genel güven iik profilinden farklılık göstermektedir. Bunun nedeni altta yatan hastalıklar olabilir. Miyokard inf* rktüsü sonrası ve/veya kalp yetmezliği olan hastalarda görülen advers reaksiyonlar aşağıda sıralanm|ştır.

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Trombositopeni

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Serum hastalığı dahil olmak üzere aşırı hassasiyet

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Yaygın olmayan: Hiperkalemi
Bilinmiyor: Serum potasyum artışı, hiponatremi

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın: Baş dönmesi, postural baş dönmesi Yaygın olmayan: Senkop, baş ağrısı

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygın olmayan: Vertigo

Kardiyak hastalıklar

Yaygın olmayan: Kalp yetmezliği

Vasküler hastalıklar

Yaygın: Hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon Bilinmiyor: Vaskülit

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Yaygın olmayan: Öksürük

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygm olmayan: Bulantı, ishal

Hepato-biliyer hastalıklar

Bilinmiyor: Karaciğer fonksiyon değerlerinde yükselme

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygm olmayan: Anjiyoödem Bilinmiyor: Deri döküntüsü, kaşıntı

Kas-iskelet bozuklukları ve bağ doku hastalıkları

Bilinmiyor: Miyalji

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Yaygm: Renal yetmezlik ve bozukluk
Yaygın olmayan: Akut renal yetmezlik, serum kreatinin yüksekliği Bilinmiyor: Kan üre azotunda artış

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygm olmayan: Asteni, halsizlik
Miyokard infarktüsü sonrası ve/veya kalp yetmezliği olan hastalardaki klinik çalışmalar sırasında, çalışma ilacıyla herhangi bir nedensel ilişki olup olmamasından bağımsız olarak aşı tğıdaki olaylar da gözlenmiştir: Artralji, karın ağrısı, sırt ağrısı, insomnia, libido azalması, nö ropeni, ödem, farenjit, rinit, sinüzit, üst solunum yolu enfeksiyonu, viral enfeksiyonlar.

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

İta yol açabilen nlmışsa hemen r hipotansiyon

Aşırı dozda VALTENSİN kullanılması bilinç kaybına, dolaşım kollapsı ve/veya şo hipotansiyon, bradikardi ve hiperkalemi ile sonuçlanabilir. Eğer hasta ilacı yeni kusturulmalıdır. Aksi takdirde intravenöz serum fizyolojik inflizyonu uygulanır.Eğe gelişmişse, hasta sırtüstü yatırılır ve volüm düzeltilir.
Valsartanın vücuttan hemodiyalizle uzaklaştırılma olasılığı yoktur.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Anjiyotensin II antagonistleri, düz ATC kodu: C09C A03
II (AT2)'ye hormonudur. Özellikle kan ?itli fizyolojik ;ör cevaba yol

Anjiotensin I (ATı), ADE (anjiotensin dönüştürücü enzim) etkisiyle anjiotensir dönüştürülür. Anjiotensin II renin-anjiotensın-aldosteron sisteminin (RAAS) aktif Anjiotensin II çeşitli dokuların hücre membranlarmdaki spesifik reseptörlere bağlanır, basıncının hem doğrudan, hem de dolaylı yoldan düzenlenmesi olmak üzere, çok çe etkilere sahip olan anjiotensin II, güçlü vazokonstriktör etkisi nedeniyle doğrudan pres açar. Ayrıca vücutta sodyum tutulmasını ve aldosteron salgılanmasını arttırır.
r blokörüdür. olarak etkiler, iyeleri, bloke lerini stimüle Reseptöre olan

Valsartan oral yoldan aktif, güçlü ve spesifik bir anjiotensin II (Ang II) reseptc Anjiotensin IFnin bilinen etkilerinden sorumlu olan ATı reseptör alt-tipini selektif Valsartan ile ATı reseptör blokajından sonra yükselen anjiotensin II plazma se1 olmayan ve AT ı reseptörlerin etkisini ortadan kaldırıyor gibi görünen AT2 reseptö eder. AT 1 reseptöründe hiçbir kısmi agonist aktiviteye sahip olmayan valsartanın bu ilgisi, AT2 reseptörüne olan ilgisinden çok daha fazladır (yaklaşık 20 000 misli).
Valsartan, anjiotensin Fi IFye dönüştüren ve bradikinini parçalayan, kininaz II olaı ı anjiotensin dönüştürücü enzimi (ADE) inhibe etmez. ADE üzerinde etkili olmamala-bradikinini, ne de P maddesini güçlendirici etki göstermemeleri nedeniyle, anjioten^ blokörlerinin öksürükle ilişkisi yoktur. Valsartanın bir ADE inhibitörüyle karşıla çalışmalarda kuru öksürük görülme sıklığı valsartan grubunda, ADE inhibitörü kıyasla anlamlı şekilde (p<0.05) daha düşük olmuştur (% 2,6'ya karşılık 7.9).

Aiy

bağlanmaz veya bunları bloke etmez.
ak da bilinen, 1 ve ayrıca ne in II reseptör girildiği klinik pullanan gruba DE inhibitörü ada, valsartan ol9.0'unda ve alsartan, diğer on kanallarına

Hipertansiyon

Hipertansiyon hastalarına VALTENSİN verilmesi, nabız sayısında değişiklik yapmaksızın, kan basıncını azaltır.
ifıipertansif etki esinden sonra nda maksimal ve uzun süreli cullanıldığında

lrh

Hastaların çoğunda, bir tek oral dozun verilmesinden sonra, 2 saat içerisinde anti başlar ve 4-6 saat içerisinde doruk düzeye yükselir. Antihipertansif etki dozun veri 24 saat boyunca devam eder. Tekrarlanan dozlar kullanıldığı zaman, kan basınç azalma, hangi doz kullanılırsa kullanılsın, genellikle 2-4 hafta içerisinde elde edilir tedavi sırasında aym şekilde devam eder. Valsartan, hidroklorotiyazid/ ile birlikte kan basıncında önemli bir ek düşüş sağlanır.

lesterol, açlık ıfilmemiştir.

VALTENSİN kullanımına birdenbire son verildiğinde rebound hipertansiyon veya tyaşka bir klinik advers olay görülmemiştir.
Hipertansif hastalarda yapılan çoklu doz çalışmalarında valsartanın total kc trigliseridleri, açlık serum glikozu veya ürik asit düzeylerine kayda değer etkileri gö

Kalp yetmezliği

Hemodinamik ve Nörohormonlar:

Pulmoner kapiller basıncı 15 mmHg veya daha NYHA sınıf II, III veya IV kalp yetmezliği vakalarının katıldığı 2 kısa süreli, çalışmasında, hemodinamik parametreler ve plazmadaki nörohormon düzeyleri Bunlardan, kronik olarak ADE inhibitörü kullanan hastaların yer aldığı bir ça inhibitörüyle birlikte verilen tek veya çoğul valsartan dozları, hemodinamik parame arada pulmoner kapiller basınçta, pulmoner arter diastolik basıncında ve sistolik k düzelme sağlamıştır. 28 günlük tedaviden sonra plazma aldosteron ve plazma düzeyleri azalmıştır. Yalnızca önceki 6 ay içerisinde ADE inhibitörü kullanmamış c katıldığı ikinci çalışmada ise valsartan; 28 gün devam eden tedavi sonunda pulm basınçta, sistemik damar direncinde, kalp dakika hacminde ve sistolik kan basın düzelme sağlamıştır. Uzun süreli valsartan kalp yetersizliği çalışmasında (Val-He grubundaki plazma norepinefrin ve beyindeki natriüretik peptid düzeyleri, plasebo başlangıca kıyasla anlamlı şekilde azalmıştır.
j yüksek olan, kronik tedavi ölçülmüştür, lfşmada, ADE pelerde ve bu an basıncında noradrenalin lan hastaların öner kapiler ;ında anlamlı T), valsartan grubuna göre

Morbidite ve mortalite:

Val-HeFT çalışması, valsartanın; standart kalp yetmezliği tedavisi gören, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu <%40 ve sol ventrikülün diastol sırasındaki iç çajbı >2.9 cm/m2 olan, NYHA sınıf II (%62), sınıf III (%36) veya sınıf IV (%2) kalp yetmezliği vakalarında morbidite ve mortalite üzerindeki etkisini plaseboyla karşılaştıran, kontrollü, çok-ulu:|lu, randomize bir çalışmadır. Bu çalışmaya 16 ülkeden katılan 5010 hasta; ADE inhibitörleri (%S3), diüretikler (%86), digoksin (%67) ve beta-blokör (%36) dahil standart kalp yetmezliği tedavisine ilave olarak valsartan ya da plasebo kullanmak üzere rasgele gruplandırılmıştır. Hastaların ortala ma yaklaşık 2 yıl izlendiği bu çalışmada kullanılan günlük valsartan dozu, ortalama 254 mg'dır. Val-HeFT çalışmasında; bütün nedenlere bağlı mortaliteyle (ölüme kadar geçen süre); hastanın ölmesi, reanimasyonla hayata döndürüldüğü ani kardiyak ölümün gerçekleşmesi, kalp yetmekliği nedeniyle hastaneye yatırılması veya hasta hastaneye yatırılmasa da, en az 4 saat süreyle intn venöz inotrop ya da vazodilatör ilaçlar kullanılması şeklinde tanımlanan kalp yetmezliği mprbiditesi (ilk morbidite olayına kadar geçen süre) olmak üzere, 2 primer bitiş noktası üzerinde durulmuştur. Bütün nedenlere bağlı mortalite, valsartan ve plasebo gruplarında birbirine yakıı^ olmuş; buna karşılık valsartan grubundaki morbidite, plasebo grubuna kıyasla anlamlı olarak %
13.2 azalmıştır, ra kadar geçen ia beta-blokör rü ve ARB (
anjiotensin II reseptör blokörü), valsartandan oluşan üçlü kombinasyon tedavisi olân hastalardaki

Valsartanla sağlanan başlıca fayda, kalp yetersizliği nedeniyle ilk hastaneye yatırılma zamanda % 27.5 azalma şeklinde olmuştur. Bu faydalar en çok, ADE inhibitörü ya kullanmayan hastalarda elde edilmiştir. Buna karşılık beta blokör, ADE inhibitc
risk oranlan, plasebo lehine olmuştur. Alt-grup analizlerinin yorumlanması kolay bütün bunların gerçek farkları mı yansıttığı, yoksa şans eseri olarak mı bilinmemektedir. Ölüm oranının artmadığı hastalarda yapılan VALIANT benzeri d (Miyokard enfarktüsü sonrası bölümüne bakınız) üçlü kombinasyonlar hakkır^laki kaygıları azaltmıştır.
almayabilir ve ortaya çıktığı ğer çalışmalar

Efor toleransı ve kapasitesi:

Her zamanki kalp yetmezliği tedavisine ilave oh rak kullanılan valsartanın, sol ventrikül disfonksiyonu (sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu <%4(l) olan NYHA sınıf II, III ve IV vakalarda efor toleransı üzerindeki etkisi, Modifıye Naughtnon Protokolü kullanılarak değerlendirilmiştir. Efor süresinin bütün tedavi gruplarında, başlangıca kıyasla uzadığı; bu süredeki ortalama artışların, aradaki fark istatistik anlam düzeyine ulaşmamış biltf olsa valsartan grubunda, plaseboya kıyasla daha fazla olduğu görülmüştür. Efor süresindeki en fazl,ji uzama, ADE inhibitörü kullanmayan hastalarda görülmüş ve bu grupta valsartanla elde edilenj süre uzaması, plaseboyla elde edilenin 2 katı olmuştur. Çalışma başlangıcından önce en az 3 aydır j ^DE inhibitörü kullanan ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu <%45 olan NYHA sınıf II ve III kalp yetmezliği vakalarında valsartanın efor kapasitesi üzerindeki etkisi, 6 dakikalık yürüme te;pti kullanılarak enalapril ile karşılaştınlmıştır. Alınan sonuçlar, günde 80-160 mg arasında değifen valsartan dozlarının, daha önce ADE inhibitörü tedavisiyle stabilize olan ve doğrudan doğruyj valsartan ya da enalapril kullanmaya başlayan hastalarda 6 dakikalık yürüme testiyle ölçülen efor kapasitesi üzerinde en az, günde 2 defa 5-10 mg enalapril kadar etkili olduğunu göstermiştir.

NYHA sınıfı, Belirti ve SemptomlarYaşam KalitesiEjeksiyon fraksiyonu:

Val-HeFT çalışmasında, valsartanla tedavi edilen hastaların NYHA sınıfında; dispne, yorgunluk ödem ve rai dahil kalp yetersizliği belirti ve semptomlannda plaseboya kıyasla anlamlı düzelmeler elde edilmiştir. Minnesota Living with Heart Failure anketiyle belirlenen yaşam kal:|tesi puanının başlangıçtan bitişe gösterdiği değişiklik, valsartan kullanan hastaların yaşam kalitelinin, plasebo kullananlardan daha iyi olduğunu göstermiştir. Valsartanla tedavi edilen hastaların ejeksiyon fraksiyonu, plasebo kullananlara kıyasla; başlangıç değeriyle karşılaştırıldığında anlamlı şekilde artmış, sol ventrikülün diastol sırasındaki iç çapı anlamlı şekilde kısalmıştır.

Miyokard infarktüsü sonrası

sü gelişen ve sol ventrikül külografısiyle çüldüğünde <3İr çalışmadır, kıların ortaya 20 miligramla kadar artınlan n ve en fazla veya bunların

VALİ ANT (VALsartan In Acute myocardial iNfarcTion); akut miyokard infarktt konjestif kalp yetersizliğine ait belirtiler, semptomlar veya radyolojik kanıtlar ve/vey^ sistolik disfonksiyonuna ait kanıtları (ejeksiyon fraksiyonu radyoizotop ventr: ölçüldüğünde <%40. ekokardiyografıyle veya kontrastlı ventrikül anjiyografısiyle ö' %35) olan 14,703 hastanın katıldığı, randomize, kontrol grubuna yer veren, çift-kör VALIANT çalışmasına katılan hastalar, miyokard infarktüsüne ait sempto çıkmasından 12 saatle 10 gün arasında değişen bir süre sonra valsartan (günde 2 defa başlanan ve en fazla günde 2 defa 160 mg olmak üzere tolere edilen en yüksek doza dozlarda), bir ADE inhibitörü olan kaptopril (günde 3 defa 6,25 miligramla başlan^: günde 3 defa 50 mg olmak üzere tolere edilen en yüksek doza kadar artırılan) kombinasyonunu kullanmak üzere 3 tedavi grubundan birine rasgele ayrılmıştır.
^naksimum 80 aynı dozlarda |217 mg'lık bir beta-blokör tır. İncelenen de 65 yaş ve ar geçen süre

Kombinasyon grubunda, valsartan dozu günde iki kere 20 mg'dan, günde iki kere mg'a kadar tolere edilen en yüksek doza çıkarılmış; kaptopril tedavisi monoterapi il^j uygulanmıştır. Ortalama iki yıl tedavi uygulanmıştır. Monoterapi grubunda ortalama günlük valsartan dozu uygulanmıştır. Başlangıç tedavisi asetilsalisilik asit (%91||) (%70), ADE inhibitörü (%40), trombolitik (%35) ve statinleri (%34) kapsamı popülasyonun %69'unu erkek hastalar, %94'ünü beyaz ırktan hastalar ve %53'üni üzeri hastalar oluşturmuştur. Primer son nokta tüm nedenlere bağlı mortaliteye ka<l olarak tayin edilmiştir.
Valsartan, miyokard infarktüsü sonrası bütün nedenlere bağlı mortalitenin azaltılmasında kaptopril kadar etkili olmuştur. Bütün nedenlere bağlı mortalite, her 3 tedavi grubunda da birbirine yakın (valsartan monoterapisiyle %19.9, kaptopril monoterapisiyle %19.5, valsartah + kaptopril
kombinasyonuyla %19.3) olmuştur. Valsartan ayrıca kardiyovasküler mortalitenin kalp yetersizliği nedeniyle hastaneye yatırılmaya, tekrarlayan miyokard enfar döndürülmüş kardiyak arrestte ve ölümcül olmayan felçte (ikincil kompozit son nojktada) etkilidir ve bunların gelişmesi için gerekli süreyi uzatmakta ayrıca etkilidir.
ızaltılmasmda, ctüsünde, geri

aseboya karşı e bir analizi &E ve TRACE) 'sını muhafaza bjışına kaptopril davileri ya da

Bu çalışma aktif kontrollü (kaptopril) bir çalışma olduğu için, valsartanın performansını değerlendirmek üzere, tüm nedenlere bağlı mortalitenin ila\ft gerçekleştirilmiştir. Geçmiş referans miyokard infarktüsü çalışmalarının (SAVE, Al bulguları kullanıldığında, valsartanın hesaplanan etkisi kaptoprilin etkisinin %99.6 etmiştir (%97.5 GA=%60-139). Valsartanın kaptopril ile kombinasyonu tek tedavisine kıyasla ilave bir fayda sağlamamıştır. Yaş, cinsiyet, ırk, başlangıç te temelde var olan hastalıklara dayalı olarak tüm nedenlere bağlı mortalitede herhangi bir farklılık saptanmamıştır.
Beta blokörler valsartan + kaptopril kombinasyonu, tek başına valsartan ya da tek babına kaptopril ile birlikte uygulandığında, tüm nedenlere bağlı mortalite ya da kardiyovasküler mort^lite ya da morbiditede herhangi bir farklılık görülmemiştir. Çalışma ilacı tedavisinden bağımsız olarak, mortalitenin beta blokör verilmeyen hasta grubunda daha yüksek olduğu gözlenm:|ş ve bu, beta blokör tedavisinin bu popülasyonda bilinen faydalarının bu çalışmada da muhafaza edildiğini akla getirmiştir. Ayrıca, valsartan + kaptopril kombinasyonunun, valsartan monoterapisini^ı ve kaptopril monoterapisinin faydaları beta blokörle tedavi edilen hastalarda da sürdürülmüştür.

Pediatrik popülasyon

Hipertansiyon:
Valsartanm antihipertansif etkisi, 6 ila 18 yaşındaki 561 pediatrik hastada yapılan dclrt, randomize, çift kör klinik çalışmada değerlendirilmiştir. Renal ve üriner bozukluklar ile obezite, potansiyel olarak bu çalışmalara kaydedilen çocuklarda hipertansiyona katkıda bulunan en yaygın altta yatan tıbbi durumlardır.
6 yaş veya üzerindeki çocuklarda ve adölesanlarda klinik deneyim:
6-16 yaş arasındaki 261 hipertansif pediatrik hastayı içeren bir klinik çalışıjnada, <35 kg ağırlığındaki hastalar günlük 10, 40 veya 80 mg valsartan tabletleri (düşük, orta ve yüksek dozlar)
ve >35 kg ağırlığındaki hastalar günlük 20, 80 ve 160 mg valsartan tabletleri (düşük, dozlar) kullanmıştır. 2 haftanın sonunda, valsartan hem sistolik hem de diyastolik doza bağımlı bir şekilde azaltmıştır. Genelde, üç valsartan doz düzeyi (düşük, otta ve yüksek) sistolik kan basıncını başlangıca göre sırasıyla 8, 10 ve 12 mm Hg oranında fınlamlı olarak azaltmıştır. Hastalar ya aynı dozda valsartan kullanımına devam etmek ya da plaseb Dya geçirilmek üzere yeniden randomize edilmiştir. Orta veya yüksek dozlarda valsartan kullanmaya devam eden hastalarda çukurda sistolik kan basıncı plasebo tedavisi gören hastalardan -4 ve -7 mm Hg daha düşüktür. Düşük dozda valsartan kullanan hastalarda, çukurda sistolik kan basıncı pllasebo tedavisi gören hastalarmkine benzerdir. Genelde, valsartanm doza bağımlı antihipertansif etkisi, tüm demografik alt gruplarda tutarlıdır.
orta ve yüksek kan basıncını

6-18 yaş arasındaki 300 hipertansif pediatrik hastayı içeren bir diğer klinik ça! hastalar 12 hafta boyunca valsartan veya enalapril tablet kullanımına randomize ed ve <35 kg ağırlığında çocuklar valsartan 80 mg veya enalapril 10 mg kullanmıştır; kg ağırlığındaki çocuklar valsartan 160 mg veya enalapril 20 mg kullanıcı ağırlığındakiler valsartan 320 mg veya enalapril 40 mg kullanmıştır. Sistolik k azalmalar valsartan (15 mm Hg) ve enalapril (14 mm Hg) kullanan hastalarda etkinlik p-değeri <0.0001). Valsartan ve enalapril ile sırasıyla 9.1 mmHg ve azalmalarla diyastolik kan basıncı için tutarlı bulgular gözlenmiştir.
ışmada, uygun lmiştir. >18 kg >35 kg ve <80 ıştır; >80 kg n basıncındaki benzerdir (eşit 8.5 mmHg'lik

5.2. Farmakokinetik özellikler Genel özellikler

Valsartan, beyaz ya da hemen hemen beyaz renkte tozdur. Etanol ve metanolde çtjzünür, suda ise az çözünür.
Oral yoldan tek başına valsartan uygulamasının ardından, valsartan pik plazma düzeyine 2-4 saatte erişilir. Ortalama mutlak bıyoyararlanımı %23'tür. Dozdan plazma konsantrasyonları, ilacı aç kamına veya tok kamına alan kişilerde birbirine rağmen, valsartan yemeklerle birlikte alındığında, plazma konsantrasyonu/zaman eğr[, alan (E AA değeri) % 48 azalır. Ancak E AA değerindeki bu azalma, terapötik etkidfe anlamlı bir azalma görülmez ve dolayısıyla valsartan yemeklerde veya aç kamına alı

Dağılım:


[konsantrasyon p saat sonraki fakın olmasına sinin altındaki klinik olarak Aabilir.

İntravenöz uygulamanın ardından valsartan, kararlı durumdaki dağılım hacmi yaklaşıp 17 litre olup, valsartanın dokulara kapsamlı şekilde dağılmadığını göstermektedir. Başlıca serum ibümini olmak üzere plazma proteinlerine yüksek oranda (% 94-97) bağlanır.

Bivotransformasyon:


Valsartan, dozun sadece %20'si metabolit olarak atıldığından, yüksek oranda biyotr uğramaz. Düşük konsantrasyonlarda plazmada bir hidroksi metaboliti tespit edilir EAA'sımn %10'undan az). Bu metabolit farmakolojik olarak aktif değildir.
msformasyona iştir (valsartan

Eliminasvon:


;(klaşık 9 saat), aklaşık %13'ü) artanın plazma laşık %30'u).

Valsartan, çok üslü bir yıkılma kinetiğine sahiptir (t 1/2 alfa<l saat ve t

\a

beta y< Valsartan öncelikli olarak dışkı (dozun yaklaşık %83'ü) ve idrar yoluyla (dozun y büyük ölçüde değişmemiş ilaç olarak atılır. İntravenöz uygulamanın ardından, vals klerensi yaklaşık 2 L/saat ve renal klerensi 0.62 L/saattir (toplam klerensin ya Valsartanın yan ömrü 6 saattir.
Valsartanın kalp yetersizliği olan hastalardaki ortalama pik konsantrasyonu eliminasyon yan ömrünün, sağlıklı gönüllülerdekine benzer olduğu gözlenmiştir. V ve Cmax değerleri doğrusal artış gösterir ve klinik doz aralığının üzerindeki artan dc defa 40 ila 160 mg) hemen hemen orantılıdır. Ortalama akümülasyon fa 1.

T.i

yetersizliği olan hastalarda yaş, görünür klerensi etkilemez.
zamanının ve ılsartanm EAA zda (günde iki törü yaklaşık L/h'dir. Kalp

Doğrusallık /Doğrusal olmayan durum:


Valsartanın farmakokinetiği, test edilen dozlarda doğrusaldır. Tekrarlanan kullanır ıda valsartanın farmakokinetiğinde değişiklik olmaz ve günde bir doz alındığında valsartan, vücuttş pek az birikir. Kadınlardaki ve erkeklerdeki plazma konsantrasyonları birbirine benzerdir.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Yaslılarda:


üksek olduğu

Bazı yaşlılarda, valsartan sistemik düzeylerinin gençlerdekinden biraz daha gözlenmiştir; ancak bunun, klinikte herhangi bir önem taşıdığı gösterilmemiştir.

Pediyatrik:


Tekli valsartan süspansiyon dozu verilen 26 pediatrik hipertansif hastada (1-16 yapılan bir çalışmada (ortalama: 0.9 ila 2 mg/kg, maksimum 80 mg'lık doz ile) vals (litre/saat/kg) 1-16 yaş arasında benzer olup, aynı formülasyonu kullanan yetişkinler
yaş arasında) lartamn klirensi ne benzerdir.

Böbrek yetmezliği:


Renal klerensi total plazma klerensinin ancak %30'u kadar olan bir maddeden bek| böbrek fonksiyonlarıyla sistemik valsartan düzeyleri arasında herhangi bir bağlantı Bu nedenle de böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Diyalii
endiği şekilde, görülmemiştir, uygulanmakta

olan hastalarda herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Ancak valsartan plazma proteinlerine yüksek oranda bağlandığından vücuttan diyalizle uzaklaştın İması beklenmez.

Karaciğer yetmezliği:


Emilen dozun %70 kadarı, başlıca değişikliğe uğramamış bileşik olarak safr Valsartan, geniş kapsamlı biyotransformasyona uğramaz ve beklendiği gibi sist düzeyleriyle karaciğer yetmezliği derecesi arasında bağlantı yoktur. Bu nedenle de olmayan ve kolestaz görülmeyen karaciğer yetmezliği vakalarında, valsaıft ayarlanmasına gerek yoktur. Safra sirozu veya safra obstrüksiyonu olan hastalarda, vc EAA değerinin yaklaşık ikiye katlandığı gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullan önlemleri).
ya salgılanır, effaıik valsartan safra kökenli an dozunun lsartanın ım uyan lan ve

5.3. Klinik Öncesi güvenlilik verileri

Muhtelif hayvan türlerinde gerçekleştirilen çeşitli klinik öncesi ilaç emniyeti çalışmalarında, insanlarda terapötik valsartan dozu kullanımını dışlayacak bir bulguya rastlanmamıştır. Klinik öncesi güvenlilik çalışmalarında, sıçanlarda yüksek valsartan dozları (200 ila 60j) mg/kg kilo) alyuvar parametrelerinde (eritrositler, hemoglobin, hematokrit) düşüşe ve renal
hemodinamik
değişikliği bulgularına (plazma üre düzeyinde hafif yükselme, renal tübüler hiperplazi ve erkeklerde bazofıli) neden olmuştur. Sıçanlara uygulanan bu dozlar, mg/m2 bazında insanla| için önerilen maksimum dozun yaklaşık 6 ve 18 katıdır (hesaplamalarda bir oral doz 320 mg/gün ^e hasta kilosu 60 kg varsayılmaktadır). Benzer dozlar uygulanan marmosetlerde, özellikle değişikli] jderin yükselen üre ve kreatinin düzeylerini de kapsayan nefropatiye dönüştüğü böbrek olmak üzerb daha şiddetli olmakla birlikte benzerdir. Ayrıca her iki türde renal jukstaglomerüler hücrelerdi t hipertrofı de gözlenmiştir. Tüm bu değişikliklere özellikle marmosetlerde uzun süreli hipotansiyon meydana getiren valsartanın farmakolojik etkisinin neden olduğu düşünülmektedir. İnsanlarda valsartanın terapötik dozları için renal jukstaglomerüler hücre hipertrofısinin anlamlı olmadığı düşünülmektedir. Fareler, sıçanlar ve tavşanlarda yapılan embriyofötal gelişim çalışmalarında (Segmenj II), sıçanlarda >200 mg/kg/gün ve tavşanlarda >10 mg/kg/gün valsartan dozları ile matemal toksisitelye bağlı olarak fötotoksisite gözlenmiştir. Bir peri-postnatal gelişim toksisıtesi çalışmasında (Segment III), gebeliğin son üç aylık döneminde ve laktasyon sırasında 600 mg/kg valsartan verilen fareler(n yavrularında sağ kalma oranının hafifçe azaldığı ve gelişmede hafif bir gecikmenin ortaya çıktığı görülmüştür (Bkz. Bölüm 4.6. Gebelik ve laktasyon). Klinik öncesi ilaç emniyeti konusundaki b ışlıca bulgular, bileşiğin farmakolojik etkisine bağlanmaktadır ve bunların klinikte ortaya konulabilecek bir önem taşıdığı gösterilmemiştir.
Sıçanlarda mutajenisite, klastojenisite, anormal üreme performansı veya farelerd^ ve sıçanlarda karsinojenisite bulgusuna rastlanmamıştır.

6. FARMASÖTIK ÖZELLİKLER

6.1. Yardımcı Maddelerin Listesi

Laktoz monohidrat Mikrokristalin selüloz Kroskarmelloz sodyum Povidon K29-K32 Talk
Magnezyum stearat Kolloidal susuz silika
Polivinil alkol Titanyum dioksit Makrogol 3350 Lesitin
Kırmızı demir oksit Sarı demir oksit

6.2. Geçimsizlikler

Preparatın farmasötik açıdan terkibe giren madde ve inert ambalajla herhangi bi yoktur.
geçimsizliği

6.3. Raf ömrü

24 ay.

6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar

25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız. Nemden koruyunuz, j

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

28 tabletlik PVC/PE/PVDC-Alu blister ambalajlarda.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilecektir.

7. RUHSAT SAHİBİ

ACTAVIS İLAÇLARI A.Ş.
Gültepe Mah. Polat İş Merkezi 34394 Levent-Şişli/ İstanbul Tel: 212 316 67 00 Faks: 212 264 42 68

8. RUHSAT NUMARASI

255/40

9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 25.12.2013 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ün YENİLENME TARİHİ

17/17

İlaç Bilgileri

Valtensin 80mg Film Tablet

Etken Maddesi: Valsartan

Atc Kodu: C09CA03

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.