Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Valtensin 160mg Film Tablet Kısa Ürün Bilgisi

Kalp Damar Sistemi » Renin - Anjiyotensin Sistemi » Anjiyotensin II Antagonistleri » Anjiyotensin II Antagonistleri » Valsartan

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

VALTENSİN 160 mg film kaplı tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:

Valsartan 160 mg

Yardımcı maddeler:

Laktoz monohidrat 84.44 mg
Kroskarmelloz Sodyum 21.60 mg
Diğer yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Film kaplı tablet
Tabletler oval, bikonveks, bir yüzü çentikli, çentiksiz tarafında 'V' işareti ol|n sarı renkli tabletlerdir.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

Hipertansiyon tedavisi.
6-18 yaş arasındaki çocuklar ve adölesanların hipertansiyonu ile yetişkinlerde esansiyel hipertansiyon tedavisinde endikedir.
Kalp yetersizliği (NYHA sınıf II, III ve IV).
-blokörler gibi

Diüretikler, dijital ve anjiotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri ya da beta (son ikisi birlikte olmaksızın); kalp yetersizliğinin standart tedavisini alan hastalarda kullanılabilir;
bu standart tedavilerin hepsinin birden uygulanması zorunlu değildir (Bkz. Bölüm 5.
Miyokard infarktüsü sonrası Miyokard infarktüsünden sonra sol ventnkül yetmezliğine ait belirtiler, semptomlar veya radyolojik kanıtlar ve/veya sol ventrikül sistolik disfonksiyonu gelişen, klinik bakımdan s yaşam süresinin uzatılmasında kullanılır (Bkz. Bölüm

5.1.).

abil hastaların

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde aşağıdaki dozlar uygulaiır.
Hipertansiyon
Önerilen VALTENSİN dozu, hastanın ırkına, yaşına ve cinsiyetine bakılmaksızın güzide 1 defa 80 mg veya 160 mg film kaplı tablettir. Antihipertansif etki, 2 hafta içerisinde kendini (gösterir ve 4 hafta sonra en yüksek düzeye varır. Kan basıncı yeterince kontrol altına almamayian hastalarda günlük VALTENSİN dozu 320 mg'a yükseltilebilir veya bir diüretik ilave edilebilir. Tedaviye diüretik olarak hidroklorotiazid eklendiğinde kan basıncı daha fazla düşecektir.
VALTENSİN, ayrıca diğer antihipertansif ajanlar ile birlikte kullanılabilir.
Kalp yetmezliği
tjablettir. Daha 'a (en yüksek ilişünülmelidir.

ing

film kaplı

VALTENSİN tedavisinde önerilen başlangıç dozu, günde 2 defa 40 mg film kaplı sonra bu doz, hasta tolere ettiği sürece günde 2 defa 80 mg ve günde 2 defa 160 mg doza) yükseltilmelidir. Bu sırada, birlikte kullanılan diüretik dozunun azaltılması d Klinik çalışmalarda verilmiş olan en yüksek doz, bölünmüş dozlarda günde 320 tablettir.
Kalp yetmezliği olan hastaların değerlendirmesi her zaman böbrek fonksiyonu değerlendirmesini de kapsamalıdır.
Miyokard infarktüsü sonrası Tedaviye, infarktüs gelişmesinden 12 saat sonra gibi erken bir dönemde başlanabilir. Başlangıçta günde 2 defa 20 mg olan valsartan dozu, sonraki birkaç hafta içerisinde günde 2 defaj 40 mg, günde 2 defa 80 mg ve daha sonra da günde 2 defa 160 mg film kaplı tablete yükseltilmelidir. Başlangıç dozu, 40 mg'dır.
Hedef alınan maksimum doz günde 2 defa 160 mg'dır. Genel olarak, hastaların tedavi ye başladıktan sonra günde 2 defa 80 mg doz seviyesine 2 haftaya kadar ulaşması ve hedef alının maksimum doza 3 aya kadar ulaşılması önerilir. Titrasyon sırasında hastanın valsartanı tolere etme derecesi temel alınmalıdır. Semptomatik hipotansiyon veya böbrek fonksiyon bozukluğu gel işecek olursa, dozun azaltılması düşünülmelidir.
Valsartan, miyokard infarktüsünden sonra kullanılan diğer ilaçlarla; örneğin asetilsalisilik asit, beta blokörler ve statinler ile birlikte kullanılabilir.
rombolitikler,

Miyokard infarktüsü sonrasındaki hastalann değerlendirmesi daima renpl fonksiyon değerlendirmesini de içermelidir.

Uygulama şekli:

Ağızdan kullanım içindir. Yemekten bağımsız olarak su ile birlikte alınmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

Kreatinin klerensi >10 ml/dk olan hastalarda dozaj ayarlanjnasına ihtiyaç yoktur (Bkz. Bölüm 4.4.ve 5.2.).

Karaciğer yetmezliği:

Şiddetli karaciğer yetmezliği, safra sirozu ve kolestazı bukjnan hastalarda valsartan kullanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3., 4.4. ve 5.2.). Kolestazı eşlik fctmediği hafıf-orta şiddette karaciğer yetersizliği olan hastalarda doz, 80 mg'ı aşmamalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

Pediatrik hipertansiyon

6 ila 18 yaşındaki çocuklar ve ergenler 35 kg'dan daha zayıf çocuklar ve adölesanlar için başlangıç dozu günde bir kez 40img ve 35 kg veya daha ağır çocuklar için günde bir kez 80 mg'dır. Doz kan basıncı yanıtına jdayalı olarak ayarlanmalıdır. Klinik çalışmalarda araştırılan maksimum dozlar için lütfen aşağfdaki tabloyu inceleyiniz.
Listeli olanlardan daha yüksek dozlar araştınİmadığından önerilmemektedir.
Kilo Klinik çalışmalarda araştırılan maksimum doz
>18 kg - <35 kg arası 80 mg
>35 kg - <80 kg arası 160 mg
>80 kg - <160 kg arası 320 mg

Renal bozukluğu olan 6-18 yaş arasındaki pediatrik hastalarda kullanım:


Kreatinin klirensi <30 ml/dak olan pediatrik hastalarda ve diyaliz yaptıran pediatjrik hastalarda kullanım araştırılmadığından, valsartan bu hastalarda önerilmemektedir. Kreatinin klirensi >30 ml/dak olan pediatrik hastalar için doz ayarlaması gerekli değildir. Renal fonksiyon ve serum potasyumu yakından takip edilmelidir (Bkz. bölüm 4.4 ve 5.2.).

Hepatik bozukluğu olan 6-18 yaş arasındaki pediatrik hastalarda kullanım

Yetişkinlerde olduğu gibi, Valtensin şiddetli hepatik bozukluğu, biliyer sirozu hastalarda ve kolestaz görülen hastalarda kontrendikedir (Bkz. bölüm 4.3, 4.4 ve 5.2.) şiddette hepatik bozukluğu olan pediatrik hastalarda Valtensin ile klinik deney Valsartan dozu bu hastalarda 80 mg'ı aşmamalıdır.
0lan pediatrik . Hafif ila orta im kısıtlıdır.

6 yaşın altındaki çocuklar

6 yaşın altındaki çocuklarda Valtensin'in güvenliliği ve etkililiği belirlenmemiştir (B|z. bölüm 4.8., 5.1 ve 5.2.).

Pediatrik kalp yetmezliği ve yeni miyokard enfarktüsü

Valtensin çocuklarda ve 18 yaş altındaki ergenlerde, güvenlilik ve etkililik verilerinin olmamasından ötürü kalp yetmezliği veya yeni miyokard enfarktüsün tedavisi için önerilmemektedir.

Uygulama sekli


Valtensin bir aç veya tok kama alınabilir ve su ile uygulanmalıdır.
; güvenliğinde disterilmesi göz

Geriyatrik popülasyon:

65 yaş veya üzerindeki hastalarda, valsartanın etkinliği v bir fark gözlenmemiştir. Ancak bu popülasyonda, tedavide daha fazla hassasiyet g ardı edilmemelidir.

4.3. Kontrendikasyonlar

Valsartana veya VALTENSİN'in yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı ^şırı duyarlılık. Şiddetli karaciğer yetmezliği, safra sirozu ve kolestazda.
Anjiyotensin II reseptör blokerleri (ARB'ler ) veya anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri ile aliskirenin beraber kullanımı diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60 ml/dak/1.73 m2) olan hastalarda kontrendikedir(Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.fl).
Gebelik (Bkz. Bölüm 4.6. Gebelik ve laktasyon). j
kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Hiperkalemi
Potasyum takviyelerinin, potasyum tutucu diüretiklerin, potasyum içeren yapay buzların veya potasyum düzeylerini artıran diğer ajanların (heparin vs.) VALTENSİN ile birlikte kullammı önerilmemektedir. Potasyumun uygun aralıklarla izlenmesi önerilir.
Sodyum ve/veya hacim açığı olan hastalar
doz diüretik semptomatik nce, örneğin

İleri derecede sodyum açığı ve/veya hacim açığı olan hastalarda, örneğin yüksek kullananlarda, VALTENSİN tedavisi başlanmasından sonra seyrek vakalarda hipotansiyon gelişebilir. Bu nedenle de VALTENSİN tedavisine başlanmadan c kullanılan diüretik dozu azaltılarak, sodyum ve/veya hacim açığı düzeltilmelidir.
Hipotansiyon gelişecek olursa hasta sırtüstü yatırılmalı ve gerekirse intravenöz serjım fizyolojik infüzyonu uygulanmalıdır. Kan basıncı stabilize olduktan sonra, VALTENSİN tedavisine devam edilebilir.
Böbrek arter stenozu
Her iki böbrek arterinde stenoz mevcut olan hastalarda ya da böbrek arterinde stenoz {gelişmiş olan, tek böbrekli hastalarda VALTENSİN'in güvenli bir şekilde kullanılabileceği gösterilnjıemiştir.
Tek yanlı böbrek arter stenozuna bağlı renovasküler hipertansiyon gelişmiş olan

12

hastada kısa süreli VALTENSİN tedavisi böbrek hemodinamiğinde, serum kreatinin düzeyinde j veya kan üre azotunda (BUN) anlamlı değişikliklere neden olmamıştır. Ancak renin-anjioten)sin-aldosteron sistemini etkileyen diğer ilaçlar, tek ya da iki yanlı renal arter stenozu olan hastalarda, kan üre ve serum kreatinin düzeylerini yükseltebildiğinden, bir güvenlik Önlemi olarak her iki parametrenin izlenmesi önerilir. !
Böbrek transplantasyonu
.N'in güvenli

Yakın zamanda böbrek transplantasyonu yapılmış olan hastalarda VALTENS kullanımı ile ilgili olarak herhangi bir deneyim mevcut değildir.
Primer hiperaldosteronizm
Primer hiperaldosteronizmi olan hastalar, renin- anjiotensin sistemlerinin aktif durujnda olmaması nedeniyle, VALTENSİN ile tedavi edilmemelidir.
Aortik ve mitral kapakçık stenozu, hipertrofık obstrüktif kardiyomiyopati
da hipertrofık

Diğer tüm vazodilatörlerde olduğu gibi, aortik ve mitral kapakçık stenozu ya
obstrüktif kardiyomiyopati si (HOCM) olan hastalarda özel dikkat gerekmektedir.
Böbrek fonksiyon bozukluğu
Kreatinin klerensi <10 ml/dak olan hastalarda güvenli kullanımına ilişkin halihazırda deneyim bulunmamaktadır, bu nedenle bu hastalarda valsartan dikkatli kullanılmalıdır. Krealji 10 ml/dak olan hastalarda doz ayarlamasına gerek bulunmamaktadır (Bkz. Böli^m 4.2 ve 5.2. Farmakokinetik özellikler).
Karaciğer fonksiyon bozukluğu ij
Karaciğer yetmezliği olan hastalar dikkatle takip edilmelidir. Valsartanm çoğunluğu değişmemiş
olarak safra yoluyla uzaklaştırılır ve safra yolu obstrüksiyonu olan hastalarda, valsattan klerensinin
azaldığı gösterilmiştir (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler). Bu hastalarda valsartan kullanılırken özellikle dikkatli olmak gerekir.
Kalp yetmezliği / Miyokard infarktüsü sonrası Kaptoprİl ve valsartan kombinayonu ilave bir fayda sağlamamıştır, aksine tek başına kjullanımlanna kıyasla advers olay riski artmıştır (Bkz. Bölüm 5.1.). Bu nedenle, valsartanm birj anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörü ile kombinasyonu önerilmemektedir.
Kalp yetmezliği olan veya miyokard infarktüsü sonrasındaki hastalara VALTHNSİ>j çoğu zaman kan basıncının bir miktar azalmasıyla sonuçlanır ama dozajla ilgili ta J sürece VALTENSİN tedavisine semptomatik hipotansiyonun devam etmesi nedeniyW genellikle gerekli değildir.

Kalp yetmezliği olan veya miyokard infarktüsü sonrasındaki hastalarda tedaviye ihtiyatlı olmak gerekir.

kullanılması izlendiği son vermek,

lijmat

başlanırken,

Böbrek fonksiyonu, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) aktivitesine tj ağlı olabilen, şiddetli kalp yetmezliği vakalarında anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhitjitörlerinin ve anjiyotensin reseptör antagonistlerinin kullanılmasına oligüri ve/veya ilerleyici azotejmi ve (seyrek olarak) akut böbrek yetmezliği ve/veya ölüm eşlik etmiştir. Kalp yetmezliği olan vjeya miyokard infarktüsü sonrasındaki hastaların değerlendirilmesi sırasında böbrek fonksiyonıj da mutlaka değerlendirilmelidir.
Kalp yetmezliği olan hastalarda ADE inhibitörleri, beta blokör ve valsartanm üçlü dikkatli kullanılmalıdır ( Bkz. Bölüm 5.1. Farmakodinamik özellikler).
combinasyonu

Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajı
Duyarlı kişilerde özellikle bu sistemi etkileyecek kombinasyon kullanımlarında| hipotansiyon, senkop, inme, hiperkalemi ve renal fonksiyonlarda değişiklikler (akut renal yetmezi k dahil) rapor edilmiştir. RAAS'm dual blokajına yol açtığından ARB ya da ADE inhibitörlerinin aliskiren ile birlikte kullanımı önerilmemektedir. Aliskirenin ARB'ler ya da ADE inhibitörleri ile beraber kullanımı diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60 ml/dak/1.73 m2) dian hastalarda kontrendikedir (Bkz.Bölüm 4.3.).
Anjiyödem
Solunum yolunun tıkanmasına neden olacak şekilde larinks ve glottisin şişmesi dudaklarda, farinkste ve/veya dilde şişme dahil olmak üzere, valsartanla tedavi anjiyoödem bildirilmiştir; bu hastalardan bazılarında ADE inhibitörleri de dahil o İm ilaçlarla da anjiyoödem meydana gelmiştir. Anjiyoödem meydana gelen hastalardaj derhal kesilmeli ve tekrar uygulanmamalıdır.
ye/veya yüzde, en hastalarda ak üzere başka VALTENSİN

edlil

Gebelik
Atmalıdır. Gebe profiline sahip AIIRA'lar ile Bölüm 4.3. ve

Anjiotensin II Reseptör Antagonistleri (AIIRA'lar) gebelik sırasında başlatılm; kalmayı planlayan kadınlar, gebelikte kullanım açısından kanıtlanmış güvenlilik alternatif anti-hipertansif tedavilere geçirilmelidir. Gebelik teşhis edildiğinde, tedaviye derhal son verilmeli ve uygun ise alternatif bir tedavi başlatılmalıdır (Bkz,
4.6.).
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz fnalabsorbsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir. j
Bu tıbbi ürün lesitin içermektedir. Fıstık ya da soyaya alerjisi olan hastalar bı| tıbbi ürünü kullanmamalıdır.
Bu tıbbi ürün sodyum içermektedir; dozu nedeniyle herhangi bir uyan gerektirmemekledir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Aliskiren ile birlikte kullanım:
ARB ya da ADE inhibitörlerinin aliskirenle kullanımı diyabetes mellitus veya böbrek j^etmezliği (GFR<60 ml/dak/1.73 m2) olan hastalarda kontrendikedir (Bkz.Bölüm 4.3 ve 4.4.).
Potasyum: Spironolakton, triamteren, amilorid gibi potasyum tutucu diüretiklerijı, potasyum takviyelerinin veya potasyum içeren yapay sofra tuzlarının birlikte kullanılması, serum potasyumunda artışlara ve kalp yetersizliği olan hastalarda serum kreatininde yükseltmeye neden olabilir. Eş zamanlı ilaç kullanımı gerekli görülürse, serum potasyum düzeyinin izleıjunesi tavsiye edilir.
Lityum: ADE inhibitörleriyle ya da anjiyotensin II reseptör antagonistleri (valsarün dahil) ile birlikte kullanımı sırasında serum lityum konsantrasyonlarında geri dönüşümlü artışlar ve toksisite bildirilmiştir. Bu nedenle, eşzamanlı kullanım sırasında serum lityum düzeylerinin dijdcatlice takip edilmesi önerilir. Ayrıca bir diüretik de kullanılıyor ise, lityum toksisitesi riskinin valsartan ile daha da artabileceği düşünülmektedir.
Non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAli'ler) (seçici COX-2 inhibitörlerini, ase >3 g/gün'ü içeren) ve seçici olmayan NSAİİ'lerin valsartan ile birarada kullanıı olunmalıdır.
1 il salisilik asit ^nında dikkatli

Anjiyotensin II antagonistleri NSAli'lerle eş zamanlı verildiğinde, antihipertansif ortaya çıkabilir.
etkide azalma

Buna ilaveten anjiyotensin II antagonistleri ve NSAİİ'lerin bir arada kullanı'ması böbrek fonksiyonunun kötüleşme riskinde ve serum potasyum düzeyinde bir artışa yolj açabilir. Bu nedenle, tedavinin başında böbrek fonksiyonunun izlenmesi ve hastada yeterli düzende hidrasyon sağlanması önerilir.
Taşıyıcılar: İnsan karaciğer dokusu ile yapılan bir in vitro çalışmadan elde valsartanm hepatik alım taşıyıcısı OATP1B ve hapatik eflüks taşıyıcısı MRP2'ni olduğunu göstermektedir. Alım taşıyıcısı inhibitörlerinin (rifampin, siklosporiri) taşıyıcısı inhibitörlerinin (ritonavir) eş zamanlı olarak uygulanması sistemik valsartan artırabilir.
edilen veriler, n bir substratı veya eflüks maruziyetini

Yiyecekler ile birlikte alındığında, absoıpsiyon oranı % 50 ve absorpsiyon miktarı 'j'o 40 düşer. Bu azalmaya, terapötik etkide klinik önemi olan bir azalma eşlik etmez ve bu yüzden dej VALTENSİN, yemeklerde veya aç kamına alınabilir.
Diğer antihipertansif ilaçlar gibi, dong quai, ephedra, yohimbin, ginseng ve sarımsak preparatlan ile birlikte kullanımdan kaçınılmalıdır.
Klinik önemi olan herhangi bir ilaç etkileşimi bulunmamıştır. Klinik çalışmalarda valsartanla birlikte kullanımı incelenen ilaçlar arasında simetidin, varfarin, furosemid, digok|sin, atenolol, indometazin, hidroklorotiyazid, amlodipin ve glibenklamid yer almaktadır.
Valsartan önemli ölçüde metabolize olmadığından, sitokrom P450 sisteminin metabolij: indüksiyonu veya inhibisyonu şeklindeki klinik olarak Önemli ilaç-ilaç etkileşimleri, valsartan ile beklenmez. Valsartanın metabolizasyonundan sorumlu olan enzim tanımlanmamıştır. Valsırtan plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanmasına rağmen

in vitro

çalışmalarda, yine proteinlere yüksek oranda bağlanan ilaçlar olan diklofenak, furosemid ve varfarin gibi ilaçlarla bu düzeydj; herhangi bir etkileşim görülmemiştir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.

Pediyatrik popülasyon:

Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir klinik etkileşfm çalışması yürütülmemiştir.

4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: D.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon

Valsartanın gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bu
unmaktadır.
gebe kalmayı ç reçete eden ik sırasındaki

RAAS üzerinde de doğrudan etkili diğer ilaçlarda olduğu gibi, VALTENSIN planlayan kadınlarda kullanılmamalıdır. RAAS üzerinde etkili olan herhangi bir ityı sağlık profesyonelleri, çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlara bu ajanların gebe potansiyel risklerini anlatmalıdır.
Bu nedenle valsartan kullanan doğurganlık çağındaki kadınlar, etkin bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdırlar.

Gebelik dönemi

RAAS üzerine doğrudan etkili diğer ilaçlarda olduğu gibi VALTENSİN gebelik sı Asında (Bkz. Bölüm 4.3.) kullanılmamalıdır. Anjiotensin II antagonistlerinin etki mekanizmasına! bağlı olarak, fetus için oluşturacağı risk gözardı edilemez. Gebeliğin ikinci ve üçüncü dönemlerindeki kadınlarda kullanılan ADE inhibitörlerine

in utero

maruz kalan fetusun zarar gördüğik veya öldüğü bildirilmiştir. İstemeyerek valsartan kullanan gebe kadınlarda spontan düşük, oligohi iramniyos ve yeni doğan renal bozukluğu bildirilmiştir. Tedavi sırasında gebelik tespit edilirse, 1/ALTENSİN kullanımına mümkün olan en kısa sürede son vermek gerekir.

Laktasyon dönemi

Valsartanın insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, emziren sıçanlarda valsartanın sütle atıldığını göstermektedir. VALTENSİN'in süt vbren annelerde kullanılması önerilmemektedir.

Üreme yeteneği / F ertilite J

VALTENSİN'in insanlarda fertilite üzerindeki etkilerine dair bilgi yoktur. Sıçaplarda yapılan çalışmalarda valsartanın fertilite üzerinde herhangi bir etkisi gösterilmemiştir (Bjcz. Bölüm 13. Klinik Dışı güvenlilik verileri) (Bkz. Bölüm 5.3.).

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Diğer antihipertansif ilaçlar gibi valsartan kullanılması sırasında da, araç ya da makinp kullanırken dikkatli olunması önerilir. j

4.8. İstenmeyen etkiler

Hipertansiyonlu yetişkin hastalarda yapılan kontrollü klinik çalışmalarda advers ıjeaksiyonlann (ADR) genel insidansı, plasebo ile benzer ve valsartan farmakolojisi ile uyumludur. >]DR insidansı dozla veya tedavi süresiyle alakalı görünmemektedir ve cinsiyet, yaş veya ırkla herhangi bir ilişki ortaya konmamıştır.
Klinik çalışmalardan, pazarlama sonrası deneyimden bildirilen advers reaksiyonlar bulguları sistem organ sınıfına göre aşağıda sıralanmıştır.
ve laboratuar

Sıklıklar şu şekilde tanımlanır: Çok yaygın

(>1/10);(>1/1

00,<1/10); yaygınj olmayan ( >1/1000, <1/100); seyrek (>1/10000, <1/1000); çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldiki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her bir sıklık grubunda advers reaksiyonlar (ajzalan) şiddet yoğunluğuna göre sıralanmıştır.
Pazarlama sonrası deneyimden bildirilen advers reaksiyonlara ve laboratuar bulgularına ADR sıklığını uygulamak mümkün olmadığı takdirde “bilinmiyor” olarak sıralanmaktadır.

Hipertansiyonda Advers İlaç Reaksiyonları Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Hemoglobin azalması, hematokrit azalması, nötropeni, trombositopeni

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Serum hastalığı dahil olmak üzere aşırı hassasiyet

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Bilinmiyor: Serum potasyum artışı, hiponatremi

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygın olmayan: Vertigo

Vasküler hastalıklar

Bilinmiyor: Vaskülit

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Yaygın olmayan: Öksürük

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın olmayan: Karın ağrısı

Hepato-biliyer hastalıklar

Bilinmiyor: Serum bilirubin artışı dahil olmak üzere karaciğer fonksiyonu değerlerimde artış

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Bilinmiyor: Anjiyoödem , deri döküntüsü, kaşıntı

Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku hastalıkları

Bilinmiyor: Miyalji

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Bilinmiyor: Renal yetmezlik ve bozukluk , serum kreatinin yüksekliği

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın olmayan: Halsizlik
Hipertansif hastalardaki klinik çalışmalar sırasında, çalışma ilacıyla herhangi bir rjedensel ilişki olup olmamasından bağımsız olarak aşağıdaki olaylar da gözlenmiştir: Artralji, astepi, sırt ağrısı, ishal, baş dönmesi, baş ağrısı, insomnia, libido azalması, bulantı, ödem, farenjit, rin t, sinüzit, üst solunum yolu enfeksiyonu, viral enfeksiyonlar.

Pediatrik popülasyon

Hipertansiyon
iki randomize, ağrısı, bulantı in güvenlilik iyonların tipi,

Valsartanın antihipertansif etkisi, 6-18 yaş arasındaki 561 pediatrik hastada yapılan i çift kör klinik çalışmada değerlendirilmiştir. İzole gastrointestinal bozukluklar (karın ve kusma gibi) ve baş dönmesi haricinde, 6-18 yaş arasındaki pediatrik hastalar i profili ve yetişkinler için daha önce bildirilen güvenlilik profili arasında advers reak, sıklığı ve şiddeti açısından ilgili farklılıklar tespit edilmemiştir.
Valtensin ile
6-16 yaş arasındaki pediatrik hastalarda nörobilişsel ve gelişimsel değerlendirme tedaviden sonra bir yıla kadar klinik olarak ilgili advers etki ortaya koymamıştır. Hijjerkalemi altta yatan kronik böbrek hastalığı görülen 6-18 yaş arasındaki çocuklarda ve ergenljerde daha sık olarak gözlenmiştir.

Miyokard infarktüsü sonrası ve/veya Kalp yetmezliği

Miyokard infarktüsü sonrası ve/veya kalp yetmezliği olan hastalarda yapılan kdntrollü klinik çalışmalarda gözlenen güvenlik profili hipertansif hastalarda gözlenen genel güveni ik profilinden farklılık göstermektedir. Bunun nedeni altta yatan hastalıklar olabilir. Miyokard infarktüsü sonrası ve/veya kalp yetmezliği olan hastalarda görülen advers reaksiyonlar aşağıda sıralanmjştır.

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Trombositopeni

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Serum hastalığı dahil olmak üzere aşırı hassasiyet

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Yaygın olmayan: Hiperkalemi
Bilinmiyor: Serum potasyum artışı, hiponatremi

Sinir sistemi hastalıkları 'j


Yaygın: Baş dönmesi, postural baş dönmesi j
Yaygın olmayan: Senkop, baş ağrısı |
!

Kulak ve iç kulak hastalıkları ji

Yaygın olmayan: Vertigo

j;

il

Kardiyak hastalıklar

Yaygın olmayan: Kalp yetmezliği

Vasküler hastalıklar

Yaygın: Hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon Bilinmiyor: Vaskülit

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Yaygın olmayan: Öksürük

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın olmayan: Bulantı, ishal

Hepato-biliyer hastalıklar

Bilinmiyor: Karaciğer fonksiyon değerlerinde yükselme

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın olmayan: AnjiyoÖdem Bilinmiyor: Deri döküntüsü, kaşıntı

Kas-iskelet bozuklukları ve bağ doku hastalıkları

Bilinmiyor: Miyalji

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Yaygın: Renal yetmezlik ve bozukluk
Yaygın olmayan: Akut renal yetmezlik, serum kreatinin yüksekliği Bilinmiyor: Kan üre azotunda artış

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın olmayan: Asteni, halsizlik
Miyokard infarktüsü sonrası ve/veya kalp yetmezliği olan hastalardaki klinik çalışnjı çalışma ilacıyla herhangi bir nedensel ilişki olup olmamasından bağımsız olarak a da gözlenmiştir: Artralji, kann ağrısı, sırt ağrısı, insomnia, libido azalması, nö farenjit, rinit, sinüzit, üst solunum yolu enfeksiyonu, viral enfeksiyonlar.
alar sırasında, şj^ğıdaki olaylar ropeni, ödem,

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Aşırı dozda VALTENSİN kullanılması bilinç kaybına, dolaşım kollapsı ve/veya şoka yol açabilen hipotansiyon, bradikardi ve hiperkalemi ile sonuçlanabilir. Eğer hasta ilacı yeni |ılmışsa hemen kusturulmalıdır. Aksi takdirde intravenöz serum fizyolojik infıizyonu uygulanır.Eğ^r hipotansiyon gelişmişse, hasta sırtüstü yatırılır ve volüm düzeltilir.
Valsartamn vücuttan hemodiyalizle uzaklaştırılma olasılığı yoktur.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Anjiyotensin II antagonistleri, düz
ATC kodu: C09C A03
Anjiotensin I (AT[), ADE (anjiotensin dönüştürücü enzim) etkisiyle anjiotensirj II (AT2)'ye dönüştürülür. Anjiotensin II renin-anjiotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) aktif; hormonudur. Anjiotensin II çeşitli dokuların hücre membranlarındaki spesifik reseptörlere bağlanır] Özellikle kan basıncının hem doğrudan, hem de dolaylı yoldan düzenlenmesi olmak üzere, çok çeşitli fizyolojik
>ör cevaba yol

etkilere sahip olan anjiotensin II, güçlü vazokonstriktör etkisi nedeniyle doğrudan pres açar. Ayrıca vücutta sodyum tutulmasını ve aldosteron salgılanmasını arttırır.
Valsartan ora! yoldan aktif, güçlü ve spesifik bir anjiotensin II (Ang II) reseptör blokörüdür. Anjiotensin IFnin bilinen etkilerinden sorumlu olan ATı reseptör alt-tipini selektif olarak etkiler. Valsartan ile AT! reseptör blokajından sonra yükselen anjiotensin II plazma seviyeleri, bloke olmayan ve AT] reseptörlerin etkisini ortadan kaldırıyor gibi görünen AT2 reseptö rlerini stimüle eder. ATı reseptöründe hiçbir kısmı agonist aktiviteye sahip olmayan valsartamn bu |reseptöre olan ilgisi, AT2 reseptörüne olan ilgisinden çok daha fazladır (yaklaşık 20 000 misli). i
Valsartan, anjiotensin I'i IFye dönüştüren ve bradikinini parçalayan, kininaz II olacak da bilinen, anjiotensin dönüştürücü enzimi (ADE) inhibe etmez. ADE üzerinde etkili olmamaları ve ayrıca ne bradikinini, ne de P maddesini güçlendirici etki göstermemeleri nedeniyle, anjioterisin II reseptör blokörlerinin öksürükle ilişkisi yoktur. Valsartamn bir ADE inhibitörüyle karşılaştırıldığı klinik çalışmalarda kuru öksürük görülme sıklığı valsartan grubunda, ADE inhibitörü kullanan gruba kıyasla anlamlı şekilde (p<0.05) daha düşük olmuştur (% 2.6'ya karşılık 7.9). ^DE inhibitörü kullanırken kuru öksürük şikayetleri olan hastalar üzerinde yapılan bir klinik çalışmada, valsartan kullanan hastaların %19.5'inde, tiyazid grubundan bir diüretik kullanan hastaların %19.0'unda ve bir ADE inhibitörü alan hastaların ise % 68.5'mde öksürük görülmüştür (p<0.05). Valsartan, diğer hormon reseptörlerine veya kardiyovasküler düzenlemede önemli olduğu bilinen i^on kanallarına bağlanmaz veya bunları bloke etmez.

Hipertansiyon

Hipertansiyon hastalarına VALTENSİN verilmesi, nabız sayısında değişiklik ya basıncını azaltır.
maksızın, kan

Hastaların çoğunda, bir tek oral dozun verilmesinden sonra, 2 saat içerisinde anti başlar ve 4-6 saat içerisinde doruk düzeye yükselir. Antihipertansif etki dozun verilıjı 24 saat boyunca devam eder. Tekrarlanan dozlar kullanıldığı zaman, kan basmc azalma, hangi doz kullanılırsa kullanılsın, genellikle 2-4 hafta içerisinde elde edilir tedavi sırasında aynı şekilde devam eder. Valsartan, hidroklorotiyazid ile birlikte kan basıncında önemli bir ek düşüş sağlanır.
ityipertansif etki esinden sonra nda maksimal ve uzun süreli kullanıldığında

VALTENSİN kullanımına birdenbire son verildiğinde rebound hipertansiyon veya tjaşka bir klinik advers olay görülmemiştir.
Hipertansif hastalarda yapılan çoklu doz çalışmalarında valsartamn total k trigliseridleri, açlık serum glikozu veya ürik asit düzeylerine kayda değer etkileri gör
qlesterol, açlık ilmemiştir.

Kalp yetmezliği

Hemodinamik ve Nörohormonlar:

Pulmoner kapiller basıncı 15 mmHg veya datj NYHA sınıf II, III veya IV kalp yetmezliği vakalarının katıldığı 2 kısa süreli, çalışmasında, hemodinamik parametreler ve plazmadaki nörohormon düzeyleri ölçülmüştür. Bunlardan, kronik olarak ADE inhibitörü kullanan hastaların yer aldığı bir çalışmada, ADE inhibitörüyle birlikte verilen tek veya çoğul valsartan dozları, hemodinamik parame arada pulmoner kapiller basınçta, pulmoner arter diastolik basıncında ve sistolik ' düzelme sağlamıştır. 28 günlük tedaviden sonra plazma aldosteron ve plazma] düzeyleri azalmıştır. Yalnızca önceki 6 ay içerisinde ADE inhibitörü kullanmamış katıldığı ikinci çalışmada ise valsartan; 28 gün devam eden tedavi sonunda pul basınçta, sistemik damar direncinde, kalp dakika hacminde ve sistolik kan basın düzelme sağlamıştır. Uzun süreli valsartan kalp yetersizliği çalışmasında (Val-HeFT). grubundaki plazma norepinefrin ve beyindeki natriüretik peptid düzeyleri, plasebo başlangıca kıyasla anlamlı şekilde azalmıştır.
a yüksek olan, kronik tedavi

Morbidite ve mortalite:%

27.5 azalma şeklinde olmuştur. Bu faydalar en çok, ADE inhibitörü ya jda beta-blokör kullanmayan hastalarda elde edilmiştir. Buna karşılık beta blokör, ADE inhibitflırü ve ARB ( anjiotensin II reseptör blokörü), valsartandan oluşan üçlü kombinasyon tedavisi ol^ın hastalardaki risk oranları, plasebo lehine olmuştur. Alt-grup analizlerinin yorumlanması kolay plmayabilir ve bütün bunların gerçek farkları mı yansıttığı, yoksa şans eseri olarak mı jortaya çıktığı bilinmemektedir. Ölüm oranının artmadığı hastalarda yapılan VALIANT benzeri diğer çalışmalar (Miyokard enfarktüsü sonrası bölümüne bakınız) üçlü kombinasyonlar hakkınjdaki kaygılan azaltmıştır. il
relerde ve bu kpn basıncında noradrenaiin cj»Ian hastaların moner kapiler çında anlamlı valsartan grubuna göre


Efor toleransı ve kapasitesi:

Her zamanki kalp yetmezliği tedavisine ilave olarak kullanılan valsartamn, sol ventrikül disfonksiyonu (sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu <%4(|l) olan NYHA sınıf II, III ve IV vakalarda efor toleransı üzerindeki etkisi, Modifıye Naught|non Protokolü kullanılarak değerlendirilmiştir. Efor süresinin bütün tedavi gruplarında, başlangıca Ij ıyasla uzadığı; bu süredeki ortalama artışların, aradaki fark istatistik anlam düzeyine ulaşmamış bil4: olsa valsartan grubunda, plaseboya kıyasla daha fazla olduğu görülmüştür. Efor süresindeki en fazla uzama, ADE inhibitörü kullanmayan hastalarda görülmüş ve bu grupta valsartanla elde edilen süre uzaması, plaseboyla elde edilenin 2 katı olmuştur. Çalışma başlangıcından önce en az 3 aydır ADE inhibitörü kullanan ve sol ventrikül'ejeksiyon fraksiyonu <%45 olan NYHA sınıf II ve III italp yetmezliği vakalarında valsartamn efor kapasitesi üzerindeki etkisi, 6 dakikalık yürüme te^ti kullanılarak enalapril ile karşılaştınImıştır. Alınan sonuçlar, günde 80-160 mg arasında deşişen valsartan dozlarının, daha önce ADE inhibitörü tedavisiyle stabilize olan ve doğrudan doğruca valsartan ya da enalapril kullanmaya başlayan hastalarda 6 dakikalık yürüme testiyle ölçülen jiefor kapasitesi üzerinde en az, günde 2 defa 5-10 mg enalapril kadar etkili olduğunu göstermiştir. !

NYHA sınıfı, Belirti ve Semptomlar, Yaşam Kalitesi, Ejeksiyort fraksiyonu:

Val-HeFT çalışmasında, valsartanla tedavi edilen hastaların NYHA sınıfında: dispne, yorgunluk ödem ve rai dahil kalp yetersizliği belirti ve semptomlarında plaseboya kıyasla anlamlı düielmeler elde edilmiştir. Minnesota Living with Heart Failure anketiyle belirlenen yaşam kaljtesi puanının başlangıçtan bitişe gösterdiği değişiklik, valsartan kullanan hastaların yaşam kalitelinin, plasebo kullananlardan daha iyi olduğunu göstermiştir. Valsartanla tedavi edilen hastaların ejeksiyon fraksiyonu, plasebo kullananlara kıyasla; başlangıç değeriyle karşılaştırıldığında anlamlı şekilde artmış, sol ventrikülün diastol sırasındaki iç çapı anlamlı şekilde kısalmıştır.

Miyokard infarktüsü sonrası

VALIANT (VALsartan In Acute myocardial iNfarcTion); akut miyokard infarktüsü gelişen ve konjestif kalp yetersizliğine ait belirtiler, semptomlar veya radyolojik kanıtlar ve/veya sol ventrikül sistolik disfonksiyonuna ait kanıtları (ejeksiyon fraksiyonu radyoizotop ventrfkülografısiyle
ölçüldüğünde <%40. ekokardiyografıyle veya kontrastlı ventrikül anjiyografisiyle ö %35) olan 14,703 hastanın katıldığı, randomize, kontrol grubuna yer veren, çift-kör
çüldüğünde <?ir çalışmadır.

VALIANT çalışmasına katılan hastalar, miyokard infarktüsüne ait semptomların ortaya
çıkmasından 12 saatle 10 gün arasında değişen bir süre sonra valsartan (günde 2 defa başlanan ve en fazla günde 2 defa 160 mg olmak üzere tolere edilen en yüksek doza
20 miligramla kadar artınlan

dozlarda), bir ADE inhibitörü olan kaptopril (günde 3 defa 6,25 miligramla başladın ve en fazla
günde 3 defa 50 mg olmak üzere tolere edilen en yüksek doza kadar artırılan) kombinasyonunu kullanmak üzere 3 tedavi grubundan birine rasgele ayrılmıştır.
veya bunların

Kombinasyon grubunda, valsartan dozu günde iki kere 20 mg'dan, günde iki kere jmaksimum 80 mg'a kadar tolere edilen en yüksek doza çıkarılmış; kaptopril tedavisi monoterapi ile aynı dozlarda uygulanmıştır. Ortalama iki yıl tedavi uygulanmıştır. Monoterapi grubunda ortalama 217 mg'lık bir günlük valsartan dozu uygulanmıştır. Başlangıç tedavisi asetilsalisilik asit (%91), beta-blokör

(%70),j

Valsartan, miyokard infarktüsü sonrası bütün nedenlere bağlı mortalitenin azaltılmasında kaptopril kadar etkili olmuştur. Bütün nedenlere bağlı mortalite, her 3 tedavi grubunda da pirbirine yakın (valsartan monoterapi siyi e %19.9, kaptopril monoterapi siyle %19.5, valsartaş + kaptopril kombinasyonuyla %19.3) olmuştur. Valsartan ayrıca kardiyovasküler mortalitenin Azaltılmasında, kalp yetersizliği nedeniyle hastaneye yatırılmaya, tekrarlayan miyokard enfarl ütüsünde, geri döndürülmüş kardiyak arrestte ve ölümcül olmayan felçte (ikincil kompozit son no ve bunların gelişmesi için gerekli süreyi uzatmakta ayrıca etkilidir.
ctada) etkilidir

Bu çalışma aktif kontrollü (kaptopril) bir çalışma olduğu için, valsartanın pjaseboya karşı performansını değerlendirmek üzere, tüm nedenlere bağlı mortalitenin ila\je bir analizi gerçekleştirilmiştir. Geçmiş referans miyokard infarktüsü çalışmalarının (SAVE, AIİE ve TRACE) bulguları kullanıldığında, valsartanın hesaplanan etkisi kaptoprilin etkisinin %99.6jsını muhafaza etmiştir (%97.5 GA=%60-139). Valsartanın kaptopril ile kombinasyonu tek başına kaptopril tedavisine kıyasla ilave bir fayda sağlamamıştır. Yaş, cinsiyet, ırk, başlangıç tedavileri ya da temelde var olan hastalıklara dayalı olarak tüm nedenlere bağlı mortalitede herhaıjgi bir farklılık saptanmamıştır. !
Beta blokörler valsartan + kaptopril kombinasyonu, tek başına valsartan ya da tek faşına kaptopril ile birlikte uygulandığında, tüm nedenlere bağlı mortalite ya da kardiyovasküler mortalite ya da morbiditede herhangi bir farklılık görülmemiştir. Çalışma ilacı tedavisinden bağımsız olarak, mortalitenin beta blokör verilmeyen hasta grubunda daha yüksek olduğu gözlendıiş ve bu, beta blokör tedavisinin bu popülasyonda bilinen faydalarının bu çalışmada da muhafaza,* edildiğini akla getirmiştir. Ayrıca, valsartan + kaptopril kombinasyonunun, valsartan monoterapisiıjin ve kaptopril mo no terapi sinin faydaları beta blokörle tedavi edilen hastalarda da sürdürülmüştür.

Pediatrik popülasyon

Hipertansiyon:
ciört, randomize, obejdte, potansiyel yaygın altta yatan

Valsartanm antihipertansif etkisi, 6 ila 18 yaşındaki 561 pediatrik hastada yapılan çift kör klinik çalışmada değerlendirilmiştir. Renal ve üriner bozukluklar ile olarak bu çalışmalara kaydedilen çocuklarda hipertansiyona katkıda bulunan en tıbbi durumlardır.
6 yaş veya üzerindeki çocuklarda ve adölesanlarda klinik deneyim:
6-16 yaş arasındaki 261 hipertansif pediatrik hastayı içeren bir klinik çalı^ ağırlığındaki hastalar günlük 10, 40 veya 80 mg valsartan tabletleri (düşük, orta vej ve >35 kg ağırlığındaki hastalar günlük 20, 80 ve 160 mg valsartan tabletleri (düşük dozlar) kullanmıştır. 2 haftanın sonunda, valsartan hem sistolik hem de diyastolijc doza bağımlı bir şekilde azaltmıştır. Genelde, üç valsartan doz düzeyi (düşük, sistolik kan basıncını başlangıca göre sırasıyla 8, 10 ve 12 mm Hg oranında azaltmıştır. Hastalar ya aynı dozda valsartan kullanımına devam etmek ya da plasel üzere yeniden randomize edilmiştir. Orta veya yüksek dozlarda valsartan kullanıra hastalarda çukurda sistolik kan basıncı plasebo tedavisi gören hastalardan -4 ve -düşüktür. Düşük dozda valsartan kullanan hastalarda, çukurda sistolik kan basıncı gören hastalannkine benzerdir. Genelde, valsartanm doza bağımlı antihipertarjs demografik alt gruplarda tutarlıdır.
mada, <35 kg yüksek dozlar) orta ve yüksek kan basıncını 4rta ve yüksek) anlamlı olarak oya geçirilmek ya devam eden 7 mm Hg daha j)lasebo tedavisi if etkisi, tüm

6-18 yaş arasındaki 300 hipertansif pediatrik hastayı içeren bir diğer klinik çalışmada, uygun hastalar 12 hafta boyunca valsartan veya enalapril tablet kullanımına randomize edilmiştir. >18 kg ve <35 kg ağırlığında çocuklar valsartan 80 mg veya enalapril 10 mg kullanmıştır^ kg ağırlığındaki çocuklar valsartan 160 mg veya enalapril 20 mg kullanmıştır; >80 kg ağırlığındakiler valsartan 320 mg veya enalapril 40 mg kullanmıştır. Sistolik kjm basıncındaki azalmalar valsartan (15 mm Hg) ve enalapril (14 mm Hg) kullanan hastalarda; etkinlik p-değeri <0.0001). Valsartan ve enalapril ile sırasıyla 9.1 mmHg vej azalmalarla diyastolik kan basıncı için tutarlı bulgular gözlenmiştir.
benzerdir (eşit 8.5 mmHg'lik

5.2. Farmakokinetik özellikler Genel özellikler

Valsartan, beyaz ya da hemen hemen beyaz renkte tozdur. Etanol ve metanolde çözünür, suda ise az çözünür.

Emilim:j

Oral yoldan tek başına valsartan uygulamasının ardından, valsartan pik plazma konsantrasyon düzeyine 2-4 saatte erişilir. Ortalama mutlak biyoyararlanımı %23'tür. Dozdanj 8 saat sonraki plazma konsantrasyonları, ilacı aç kamına veya tok kamına alan kişilerde birbirine*' yakın olmasına rağmen, valsartan yemeklerle birlikte alındığında, plazma konsantrasyonu/zaman eğrisinin altındaki alan (EAA değeri) % 48 azalır. Ancak EAA değerindeki bu azalma, terapötik etkide klinik olarak anlamlı bir azalma görülmez ve dolayısıyla valsartan yemeklerde veya aç kamına afynabilir.

Dağılım:


İntravenöz uygulamanın ardından valsartan, kararlı durumdaki dağılım hacmi yaklaşık 17 litre olup, valsartanın dokulara kapsamlı şekilde dağılmadığını göstermektedir. Başlıca serum aljbümini olmak üzere plazma proteinlerine yüksek oranda (% 94-97) bağlanır.

Bivotransformasyon:


Valsartan, dozun sadece %20'si metabolit olarak atıldığından, yüksek oranda biyotrdnsformasyona uğramaz. Düşük konsantrasyonlarda plazmada bir hidroksi metaboliti tespit edilmiştir (valsartan EAA'sının %10'undan az). Bu metabolit farmakolojik olarak aktif değildir.

Eliminasyon:


Valsartan, çok üslü bir yıkılma kinetiğine sahiptir (t 1/2 alfa<l saat ve

im

beta ya]daşık 9 saat). Valsartan öncelikli olarak dışkı (dozun yaklaşık %83'ü) ve idrar yoluyla (dozun yajklaşık %13'ü) büyük ölçüde değişmemiş ilaç olarak atılır. İntravenöz uygulamanın ardından, vals^ırtanın plazma klerensi yaklaşık 2 L/saat ve renal klerensi 0.62 L/saattir (toplam klerensin yaklaşık %30'u). Valsartanın yan ömrü 6 saattir.
Valsartanın kalp yetersizliği olan hastalardaki ortalama pik konsantrasyonu jzamanının ve eliminasyon yarı ömrünün, sağlıklı gönüllülerdekine benzer olduğu gözlenmiştir. Valsartanın E AA ve Cmax değerleri doğrusal artış gösterir ve klinik doz aralığının üzerindeki artan dojsda (günde iki defa 40 ila 160 mg) hemen hemen orantılıdır. Ortalama akümülasyon faljtörü yaklaşık 1.7'dir.Valsartanın oral yolla alimim takiben görünür klerensi yaklaşık olarak 4.5j L/h'dir. Kalp yetersizliği olan hastalarda yaş, görünür klerensi etkilemez.

Doğrusallık /Doğrusal olmayan durum:


Valsartanın farmakokinetiği, test edilen dozlarda doğrusaldır. Tekrarlanan kullanıniıda valsartanın farmakokinetiğinde değişiklik olmaz ve günde bir doz alındığında valsartan, vücuttaj pek az birikir. Kadınlardaki ve erkeklerdeki plazma konsantrasyonları birbirine benzerdir.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Yaşlılarda:


Bazı yaşlılarda, valsartan sistemik düzeylerinin gençlerdekinden biraz daha jüksek olduğu gözlenmiştir; ancak bunun, klinikte herhangi bir önem taşıdığı gösterilmemiştir.

Pedivatrik:


Tekli valsartan süspansiyon dozu verilen 26 pediatrik hipertansif hastada (1-16; yaş arasında) yapılan bir çalışmada (ortalama: 0.9 ila 2 mg/kg, maksimum 80 mg'lık doz ile) valsartanın klirensi (litre/saat/kg) 1-16 yaş arasında benzer olup, aynı formülasyonu kullanan yetişkinlerine benzerdir.

Böbrek yetmezliği:


Renal klerensi total plazma klerensinin ancak %30'u kadar olan bir maddeden bek böbrek fonksiyonlarıyla sistemik valsartan düzeyleri arasında herhangi bir bağlantı Bu nedenle de böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Diyaliz olan hastalarda herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Ancak valsartan plazma protej oranda bağlandığından vücuttan diyalizle uzaklaştırılması beklenmez. S
endiği şekilde, görülmemiştir, uygulanmakta nlerine yüksek

Karaciğer yetmezliği:


Emilen dozun %70 kadarı, başlıca değişikliğe uğramamış bileşik olarak saflaya salgılanır. Valsartan, geniş kapsamlı biyotransformasyona uğramaz ve beklendiği gibi sis^mik valsartan düzeyleriyle karaciğer yetmezliği derecesi arasında bağlantı yoktur. Bu nedenle d£, safra kökenli olmayan ve kolestaz görülmeyen karaciğer yetmezliği vakalarında, valsârtan dozunun ayarlanmasına gerek yoktur. Safra sirozu veya safra obstrüksiyonu olan hastala|da, valsartanın
E AA değerinin yaklaşık ikiye katlandığı gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanıjn uyanlan ve önlemleri).

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Muhtelif

hayvan

türlerinde gerçekleştirilen çeşitli klinik öncesi ilaç emniyeti çjalışmalannda, insanlarda terapötik valsartan dozu kullanımım dışlayacak bir bulguya rastlanmajmıştır. Klinik öncesi güvenlilik çalışmalarında, sıçanlarda yüksek valsartan dozları (200 ila 60(j) mg/kg kilo) alyuvar parametrelerinde (eritrositler, hemoglobin, hematokrit) düşüşe ve renal Ş hemodinamik değişikliği bulgularına (plazma üre düzeyinde hafif yükselme, renal tübüler hiperplazj ve erkeklerde bazofıli) neden olmuştur. Sıçanlara uygulanan bu dozlar, mg/m2 bazında insanlaş için önerilen maksimum dozun yaklaşık 6 ve 18 katıdır (hesaplamalarda bir oral doz 320 mg/gün ye hasta kilosu 60 kg varsayılmaktadır). Benzer dozlar uygulanan marmosetlerde, özellikle değişikliklerin yükselen üre ve kreatinin düzeylerini de kapsayan nefropatiye dönüştüğü böbrek olmak üzer<j: daha şiddetli olmakla birlikte benzerdir. Ayrıca her iki türde renal jukstaglomerüler hücrelerdi hipertrofi de gözlenmiştir. Tüm bu değişikliklere özellikle marmosetlerde uzun süreli hipotansiyon meydana getiren valsartanm farmakolojik etkisinin neden olduğu düşünülmektedir. İnsanlarda valsartanm terapötik dozları için renal jukstaglomerüler hücre hipertrofi sinin anlamlı olmadığı düjşünülmektedir. Fareler, sıçanlar ve tavşanlarda yapılan embriyofötal gelişim çalışmalarında (Segmenlj II), sıçanlarda >200 mg/kg/gün ve tavşanlarda >10 mg/kg/gün valsartan dozlan ile matemal toksisiteye bağlı olarak fototoksisite gözlenmiştir. Bir peri-postnatal gelişim toksisitesi çalışmasında (Seğmeni III), gebeliğin son üç aylık döneminde ve laktasyon sırasında 600 mg/kg valsartan verilen fareleri]ı yavrulannda sağ kalma oranının hafifçe azaldığı ve gelişmede hafif bir gecikmenin ortaya çıktij 51 görülmüştür
' şlıca bulgular,
(Bkz. Bölüm 4.6. Gebelik ve laktasyon). Klinik öncesi ilaç emniyeti konusundaki b bileşiğin farmakolojik etkisine bağlanmaktadır ve bunların klinikte ortaya konulabilj taşıdığı gösterilmemiştir.
:cek bir Önem

Sıçanlarda mutajenisite, klastojenisite, anormal üreme performansı veya farelerde] karsinojenisite bulgusuna rastlanmamıştır.
ve sıçanlarda

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1. Yardımcı Maddelerin Listesi

Laktoz monohidrat Mikrokristalin selüloz Kroskarmelloz sodyum Povidon K29-K32 Talk
Magnezyum stearat Kolloidal susuz silika Polivinil alkol Titanyum dioksit Makrogol 3350 Lesitin
Kırmızı demir oksit Sarı demir oksit

6.2. Geçimsizlikler

Preparatın farmasötik açıdan terkibe giren madde ve inert ambalajla herhangi bijr geçimsizliği yoktur.

6.3. Raf ömrü

24 ay.

6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar

25°C,nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız. Nemden koruyunuz.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

28 tabletlik PVC/PE/PVDC-Alu blister ambalajlarda.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilecektir.

7. RUHSAT SAHİBİ

ACTAVIS İLAÇLARI A.Ş.
Gültepe Mah. Polat İş Merkezi 34394 Levent-Şişli/ İstanbul Tel: 212 316 67 00 Faks: 212 264 42 68

8. RUHSAT NUMARASI

255/41

9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 25.12.2013 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ün YENİLENME TARİHİ

İ

17/17

İlaç Bilgileri

Valtensin 160mg Film Tablet

Etken Maddesi: Valsartan

Atc Kodu: C09CA03

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.