Sinir Sistemi » Psikoleptikler (Psikolojik İlaçlar) » Antipsikotikler » Diğer İlaçlar » Risperidon
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBI URUNUN ADI
NEORİS 0.5 mg efervesan tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Her bir efervesan tablet etkin madde olarak 0.5 mg risperidon içermektedir.
Yardımcı maddeler:
Sodyum klorür 15 mg
Sodyum hidrojen karbonat 182 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Eferv esan tablet
Beyaz renkli, iki tarafı düz. silindirik efervesan tabletler
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
NEORİS. pozitif {halüsinasyon, delüzvon, düşünce bozuklukları, saldırganlık, şüphecilik) ve/veya negatif (künt afekt. emosyonel ve sosyal çekingenlik ve konuşma yetersizliği) semptomların belirgin olduğu, erken dönem psikozlar, akut şizofrenik alevlenmeler, kronik şizofreni ve diğer psikotik durumlar dahil şizofreni hastalarının tedavisinde endikedir NEORİS, şizofreni ile ilgili afektif semptomları (depresyon, suçluluk duygusu, anksiyete) da hafifletir. NEORİS. ilk tedaviye cevap verdiği gözlenen yetişkin hastalarda, idame tedavisi sırasında klinik iyileşmenin devamı açısından da etkilidir.
NEORİS, bipolar bozukluğun manik epizodunun tedavisinde endikedir. Bu epizodlar; duygu durumu yükselmesi veya aşın hassaslaşması, kendini aşın beğenme, uykuya duyulan ihtiyacın azalması, konuşmada zorlanma, düşüncelerin yarışması, şaşkınlık, agresif ve yıkıcı davranışlar da dahil olmak üzere muhakeme güçlüğü gibi semptomlarla karakterizedir. NEORİS. agresif veya diğer yıkıcı davranışların ön planda olduğu davranış ve diğer yıkıcı davranış bozukluklannın tedavisinde endikedir.
NEORİS ayrıca ilk tedaviye cevap verdiği gözlenen çocuk ve adolesanlarda idame tedavisi sırasında klinik iyileşmenin devamı açısından da etkilidir.
NEORİS. çocuklarda ve ergenlerde otistik bozukluğa bağlı huzursuzluk (agresif belirtiler, kendine zarar verme, öfke nöbetleri, ani duygu durum değişiklikleri) tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:
Şizofreni
Yetişkinler:
NEORİS günde bir ya da iki kez verilebilir.
Hastalar günde 2 mg NEORİS ile başlamalıdır. Doz ikinci gün 4 mg'a yükseltilebilir. Üçüncü günden sonra doz sabit kalabilir ya da gerektiğinde bireyselleştirilebilir. Çoğu hasta için optimal doz 4 -6 mg/gündür. Bazı hastalarda daha yavaş bir titrasyon fazı ve daha düşük başlangıç ve idame dozları uygun olabilir.
Günde 10 nıg'ın üzerindeki dozların düşük dozlara göre daha etkili olduğu gösterilmemiştir ve bu dozlar ekstrapiramidal semptomlara neden olabilir. Günde 16 mg/gün'ün üzerindeki dozların güvenilirliği araştırılmadığından bu dozun üzerinde kullanılmamalıdır.
İlave sedasyon gerektiğinde, NEORİS ile tedaviye bir benzodiazepin eklenebilir.
Yaşlılar:
Günde iki kez 0.5 mg ile başlanması Önerilir. Bu doz günlük iki kez 0.5 mg'lık artışlarla günde iki kez 1-2 mg'a bireysel olarak ayarlanabilir.
Adolesanlar:
Sabah ya da akşam günlük tek doz olarak uygulanmak üzere, günde 0.50 mg başlangıç dozu önerilmektedir. Endike olduğunda, tolere edilebildiği takdirde Önerilen doz. günde 0.50 veya 1 mg artışlarla 24 saatten az olmayan aralıklarla günde 3 mg'a ayarlanabilir. Etkinlik 1 ila 6 mg/gün dozları arasında gösterilmiştir. 6 mg/gün"den yüksek olan dozlarda çalışılmamıştır.
Sürekli somnolans hali olan hastalar, günlük dozun yansım günde iki defa uygulayarak yararlanabilirler.
Çocuklar:
Şizofrenide 13 yaşın altındaki çocuklarda kullanımına dair yeterli deneyim yoktur.
Bipolar mani Yetişkinler:
NEORİS. 2 mg veya 3 mg ile başlanarak günde tek doz olarak verilmelidir. Endike olduğunda doz düzenlemeleri 24 saatten az sürede gerçekleştinlmemelidir ve doz artırımları günde 1 mg olmalıdır. Etkinlik günde 1-6 mg arasında esnek dozlarda gösterilmiştir.
Bütün semptomatik tedavilerde olduğu gibi devam eden NEORİS kullanımı sürekli olarak değerlendirilmeli ve uygunluğu kanıtlanmalıdır.
Çocuklar ve adolesanlar:
Sabah ya da akşam günlük tek doz olarak uygulanmak üzere, günde 0.50 mg başlangıç dozu önerilmektedir. Endike olduğunda, tolere edilebildiği takdirde önerilen doz. günde 0.50 veya 1 mg artışlarla 24 saatten az olmayan aralıklarla günde 2.5 mg'a ayarlanabilir. Etkinlik 0.50 ila 6 mg/gün dozları arasında gösterilmiştir. 6 mg/gün'den yüksek olan dozlarda çalışılmamıştır.
Sürekli somnolans hali olan hastalar, günlük dozun yansını günde iki defa uygulayarak yararlanabilirler.
Bütün semptomatik tedavilerde olduğu gibi, devam eden NEORİS kullanımı sürekli olarak değerlendirilmeli ve uygunluğu kanıtlanmalıdır.
Bipolar manide 10 yaşın altındaki çocuklarda kullanımına dair yeterli deneyim yoktur.
Davranış ve diğer yıkıcı davranış bozuklukları
50 kg veya üzerinde olan hastalar:
Başlangıç dozu olarak günde bir defa 0.5 mg önerilir. Bu doz gerektiğinde, en fazla gün aşın olmak kavdıyla 0.5 mg'lık dozlarla arttırılabilir. Birçok hasta için optimum doz günde bir defa 1 mg'dir. Yine de bazı hastalarda günde bir defa 0.5 mg ile. bazılarında ise günde bir defa 1.5 mg ile en iyi sonuç alınabilir.
50 kg'ın altında olan hastalar:
Başlangıç dozu olarak günde bir defa 0.25 mg önerilir. Bu doz gerektiğinde, en fazla gün aşın olmak kaydıyla 0.25 mg'lık dozlarla arttırılabilir. Birçok hasta için optimum doz günde bir defa 0.5 mg'dır. Yine de bazı hastalarda günde bir defa 0.25 mg ile. bazılarında ise günde bir defa 0.75 mg ile en iyi sonuç alınabilir.
Tüm semptomatik tedavilerde olduğu gibi, NEORİS'in sürekli kullanımı tedavi süresince değerlendirilmeli ve doğrulanmalıdır.
Çocuklar:
5 yaşın altındaki çocuklarda kullanımına dair yeterli deneyim yoktur.
Otizm
Çocuklar ve adolesanlar:
NEORİS'in dozajı, hastanın ihtiyaç ve cevabına göre kişiselleştirilmelidir.
Dozlamaya, 20 kg"m altındaki hastalar için günde 0.25 mg, 20 kg ve üstündeki hastalar için ise günde 0.50 mg ile başlanmalıdır.
4. günde doz; 20 kg'm altındaki hastalar için 0.25 mg. 20 kg ve üstündeki hastalar için de 0.50 mg artırılabilir.
Bu doz devam ettirilmeli ve cevap yaklaşık olarak 14. günde değerlendirilmelidir. Sadece yeterli klinik cevap veremeyen hastalarda, ilave doz artırımı düşünülebilir. 20 kg'ın altındaki hastalar için 0.25 mg ve 20 kg ve üstündeki hastalar için 0.50 mg doz artırımları. 2 hafta ve daha uzun aralarla yapılmalıdır.
Klinik çalışmalarda, çalışılan en yüksek doz. 20 kg'ın altındaki hastalarda günlük 1.5 mg'ı. 20 kg ve üstündeki hastalarda günlük 2.5 mg"ı ve 45 kg üstündeki hastalarda günlük 3.5 mg'ı aşmamıştır.
Otistik bozukluğu olan pediyatrik hastalarda NEORİS dozları (toplam mg/gün)
Ağırlık Kategorileri
|
Günler
1-3
|
Günler 4 -14+
|
Doz artışının gerektiği durumlardaki doz artırımı
|
Doz aralığı
|
<20 kg
|
0.25 mg
|
0.50 mg
|
> 2 hafta aralarla +0.25 mg
|
0.50 mg - 1.5 mg
|
>20 kg
|
0.50 mg
|
1.0 mg
|
> 2 hafta aralarla +0.50 mg
|
1.0 mg - 2.5 mg*
|
*45 kg'dan ağır vakalar daha yüksek doza gereksinim duyabilir; çalışılan en yüksek doz 3.5 m g/gündür.
NEORİS. günde bir kere veya günde iki kere uygulanabilir.
Somnolansı olan hastalar, dozlamada. günde bir kereden ya yatmadan önce günde bir kereye, ya da günde iki kereye geçişten fayda görebilirler.
Yeterli klinik cevaba ulaşıldığında ve devam ettirildiğinde, etkililik ve güvenliliğin optimal dengesine ulaşmak için yavaş yavaş dozun azaltılması düşünülebilir.
5 yaşın altındaki çocuklarda kullanımına dair yeterli deneyim yoktur.
Uygulama şekli:
NEORİS. bir bardak suda eritilerek içilmelidir. Suda çözülerek kullanıma hazırlanan ilaç bekletilmeden içilmelidir. Efervesan tabletler çiğnenmemeli ve yutulmamalıdır.
Tedavi bırakılacaksa ilacın yavaş yavaş kesilmesi önerilir. Antipsikotik ilaçların yüksek dozlarının aniden kesilmesinden sonra çok nadir olarak bulantı, kusma, terleme ve insomnia w da dahil olmak üzere akut ilaç kesilme semptomları bildirilmiştir. Psikotİk semptomlar tekrarlayabilir ve istem dışı hareket bozukluklarının ortaya çıktığı (akatizi, distoni ve diskinezi gibi) bildirilmiştir.
Diğer antipsikotiklerden geçiş:
Tıbbi olarak uygun olduğu durumlarda. NEORİS tedavisi başladığında daha önceki tedavinin yavaş yavaş kesilmesi önerilir. Ayrıca, tıbbi olarak uygun olduğunda, depo antipsikotiklerden geçiş için bir sonraki planlanan enjeksiyon yerine. NEORİS tedavisine başlanabilir. Halen devam etmekte olan antiparkinson ilaçlarla tedaviye devam edilip edilmeyeceği periyodik olarak tekrar değerlendirilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgilen w Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek bozukluğu olan hastaların normal yetişkinlere göre ilacın aktif antipsikotik fraksiyonunu elimine etme yetenekleri azalmıştır.
Bozulmuş karaciğer fonksiyonu olan hastalarda risperidonun serbest fraksiyonunun plazma konsantrasyonlarında artışlar görülür.
Endikasyona bağlı olmaksızın başlangıç ve takip eden dozlar yarıya düşürülmeli ve böbrek ve karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz titrasyonu daha yavaş olmalıdır.
Bu grup hastalarda NEORİS dikkatle kullanılmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyon ile ilgili bilgiler yukarıda "Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi” başlığı altında verilmiştir.
Geriyatrik popülasyon:
Geriyatrik popülasyon ile ilgili bilgiler yukarıda “Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi'* başlığı altında verilmiştir.
4.3. Kontrendikasyonlar
Risperidon veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşın duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri
Demanslı yaşlı hastalar Genel Mortalite
Konvansiyonel ve diğer yeni nesil (atipik) antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi, bu ilaç da demansı olan yaşlı hastaların psikozlarında kullanıldığında serebrovasküler olaylar, enfeksiyon, kalp yetmezliği ile ani ölüm vb nedenlerle ölüm riskinde artışa neden olma olasılığı taşımaktadır.
Risperidon dahil atipik antipsikotik ilaçların incelendiği 17 kontrollü çalışmaya ilişkin meta analizde, plaseboya kıyasla atipik antipsikotik ilaçlarla tedavi gören demanslı yaşlı hastalarda mortalite oranının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu hasta grubunda risperidon ile yapılan plasebo kontrollü çalışmalarda plasebo uygulanan hastalardaki %3.1'lik oranına kıyasla risperidon uygulanan hastalarda mortalite insidansı %4.0'dır. Ölen hastaların ortalama yaşı 86'dır (yaş aralığı 67-100).
Furosemidle Birlikte Kullanım
Risperidon ile yapılan plasebo kontrollü çalışmalarda demansı olan yaşlı hastalarda, tek başına risperidon (%3.1; ortalama yaş 84. yaş aralığı 70-96) ya da tek başına furosemid (%4.1; ortalama yaş 80. yaş aralığı 67-90) ile tedavi edilen hastalarla kıyaslandığında, furosemid+risperidon (%7.3; ortalama yaş 89. yaş aralığı 75-97) ile tedavi edilen hastalarda daha yüksek mortalite insidansı gözlenmiştir. Furosemid+risperidon ile tedavi edilen hastalarda mortalitedeki artış dört klinik çalışmanın iki tanesinde gözlenmiştir.
Bu bulguyu açıklayacak bir patofizyolojik mekanizma tanımlanamamış ve ölüme sebebiyette tutarlı bir neden gözlenmemiştir. Ancak, kullanım kararından önce dikkat edilmeli ve bu kombinasyonun risk ve yararlan değerlendirilmelidir. Risperidon ile birlikte diğer diüretiklerin kullanımında hastalarda artan mortalite insidansına rastlanmamıştır. Tedaviden bağımsız olarak dehidratasvon mortalite için genel bir risk faktörüdür ve demansı olan yaşlı hastalarda dikkatle kaçınılmalıdır.
Serebrovasküler Advers Olaylar
Demanslı popülasyonda. bazı atipik antipsikotiklerle yapılan randomize plasebo kontrollü klinik çalışmalarda serebrovasküler advers olay riskinde yaklaşık 3 kat artış görülmüştür. Çoğunlukla demanslı yaşlı hastalarda (>65 yaşında) risperidon ile altı plasebo kontrollü çalışmadan toplanan veriler, serebrovasküler advers olayların (ciddi ve ciddi olmayan, birlikte) risperidon ile tedavi edilen hastaların %3.3'ünde (33/1009). ve plasebo ile tedavi edilen hastaların %1.2
!sinde (8/712) meydana geldiğini göstermiştir. İhtimal oranı (% 95 tam güven aralığı) 2.96'dır (1.34. 7.50). Bu artan riske yönelik mekanizma bilinmemektedir. Diğer antipsikotikler ve diğer hasta popülasyonlarında artan risk göz ardı edilemez. NEORİS, inme risk faktörleri olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Serebrovasküler advers olay riski. Alzheimer demansına kıyasla karma veya vasküler tip demans hastalarında anlamlı ölçüde yüksektir. Bu nedenle. Alzheimer'dan başka demans tiplerine sahip hastalar risperidon ile tedavi edilmemelidir.
Doktorlara, ayrı hastalarda inme riski prediktörlerini de göz önünde bulundurarak, demanslı yaşlı hastalarda NEORİS kullanımının riskleri ve faydalarını değerlendirmeleri önerilir. Hastalar/bakıcılar yüzde, kollarda ya da bacaklarda beklenmedik halsizlik veya uyuşukluk ve konuşma veya görme bozuklukları gibi olası serebrovasküler advers olay belirtileri ve semptomlarını hemen bildirme konusunda uyarılmalıdır. Risperidonun kesilmesi dahil tüm tedavi seçenekleri gecikmeden değerlendirilmelidir.
NEORİS. orta ila ciddi Alzheimer demans hastalarının sürekli agresyonu için ve kendilerine veya başkalarına zarar verme olasılığı olduğunda, sınırlı etkililiği olan veya hiçbir etkililiği bulunmayan, farmakolojik olmayan yaklaşımlarda yalnızca kısa süreli olarak kullanılmalıdır. Hastalar düzenli olarak ve tedavilerinin sürdürülmeleri açısından yeniden değerlendirilmelidir.
Alfa-bloke edici aktivite
Risperidonun alfa-bloke edici aktivitesi nedeniyle, özellikle tedavinin başlangıç doz-titrasyonu döneminde (ortostatik) hipotansiyon görülebilir. Risperidon ve antihipertansif tedavinin birlikte kullanımı ile. pazarlama sonrası klinik açıdan önemli hipotansiyon gözlenmiştir. NEORİS kardiyovasküler hastalığı (örneğin kalp yetmezliği, miyokard infarktüsü. ileti anomalileri, dehidratasyon. hipovolemi veya serebrovasküler hastalık) olduğu bilinen hastalarda dikkatle kullanılmalı ve doz yavaş yavaş, önerildiği gibi arttırılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli). Hipotansiyon görüldüğünde doz azaltılmalıdır.
Tardif Diskinezi/Ekstrapiramidal Semptomlar (TD/EPS)
Dopamin reseptörlerinde antagonistik etkiler gösteren ilaçlar, özellikle dil ve/veya yüzde istemsiz ritmik hareketler ile karakterize tardif diskinezi gelişimi ile ilgili bulunmuştur. Ekstrapiramidal semptomların görülmesinin tardif diskinezi gelişiminde bir risk faktörü olduğu bildirilmiştir. NEORİS'in klasik nöroleptiklere oranla ekstrapiramidal semptomları indükleme potansiyeli daha az olduğundan, klasik nöroleptiklerle karşılaştırıldığında tardif diskineziyi indükleme riski daha azdır. Tardif diskinezi işaret ve semptomları görülürse tüm antipsikotik ilaçların kesilmesi göz önünde tutulmalıdır.
Nöroleptik Malignant Sendrom (NMS)
Antipsikotiklerin kullanımı sırasında hipertermi, kas rijiditesi otonom instabilite, bilinç bulanıklığı ve yüksek serum kreatinin fosfokinaz düzeyleri ile kendini gösteren nöroleptik malign—sendromu oluştuğu bildirilmiştir. Miyoglobinüri (rabdomivoliz) ve akut böbrek yetmezliği ilave işaretler olabilir. Klinik olarak önemli bu advers olayın meydana gelmesi durumunda NEORİS dahil olmak üzere tüm antipsikotikler kesilmeli ve vakaların çoğunluğunda hastanın ileri değerlendirme ve tedavi için hastaneye yatırılması gerekmektedir. Parkinson Hastalığı veya Lewy Cisimlerinin bulunduğu Demansı (DBL) olan hastalarda, antipsikotik ilaçlara duyarlılık anabileceği gibi nöroleptik malign sendrom riski de artabileceğinden, her iki gruba NEORİS'in de dahil olduğu antipsikotikler reçete edilirken hekimler tarafından riskler ve yararlar değerlendirilmelidir. Artan duyarlılığın semptomları arasında, ekstrapiramidal semptomlara ek olarak, konfüzyon, küntleşme, sık düşmelerin olduğu postural instabilite bulunabilir.
Hiperglisemi ve Diabetes Mellitus
NEORİS tedavisi sırasında hiperglisemi, diabetes mellitus ve önceden var olan diyabetin alevlenmesi bildirilmiştir. Atipik antipsikotik kullanımı ile glukoz anormallikleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi, şizofreni hastalarında arka planda artan diabetes mellitus riski ve genel popülasyonda artan diabetes mellitus insidansı nedeniyle zorlaşmaktadır. Karışıklığa neden olan bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda, antipsikotik kullanımı ve hiperglisemi ilişkili advers olaylar arasındaki ilişki tamamen anlaşılmamıştır. NEORİS de dahil atipik antipsikotiklerle tedavi edilen tüm hastalar, hiperglisemi ve diabetes mellitus semptomları açısından izlenmelidir (bkz; bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).
Hiperprolaktinemi
Doku kültürü çalışmaları meme tümörlerinde hücre büyümesinin prolaktin tarafından stimule edilebileceğini belirtmektedir. Klinik ve epidemiyolojik çalışmalarda antipsikotik kullanımı ile ilişkisi açık bir şekilde gösterilememiş olsa da. ilgili tıbbi öyküsü olan hastalarda dikkatli olunması önerilmektedir. NEORİS, daha önceden hiperprolaktinemisi ve olası prolaktine bağlı tümörü olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
QT Aralığı
NEORİS. diğer antipsikotiklerde olduğu gibi, kardiyak aritmi öyküsü olan hastalarda QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlarla birlikte reçete edildiğinde dikkatli olunmalıdır. NEORİS'in de dahil olduğu antipsikotikler. Uzamış QT Sendromu / Torsades de Pointes'e neden olabileceğinden, tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında NEORİS kullanılmamalıdır.
Priapizm
Alfa-adreneıjik blokör özelliğinden dolayı NEORİS ile tedavi sırasında priapizm görülebilir. Vücut Sıcaklığının Regülasyonu
Vücudun vücut sıcaklığını ayarlama yeteneğinin bozulması antipsikotik ilaçlarla ilişkilendirilmiştir. NEORİS ile tedavi gören hastalarda: şiddetli egzersiz, aşırı sıcağa maruz kalma, eş zamanlı antikolinerjik tedavi görme veya dehidratasyona uğrama gibi vücut sıcaklığım artıran durumlar söz konusu olduğunda hastalar uygun olarak izlenmelidir.
Çocuklar ve adölesanlar
Davranış bozukluğu olan bir çocuğa veya adölesana risperidon reçete edilmeden önce, bu hastalar ağrı veya uygunsuz çevresel talepler gibi fiziksel ve sosyal nedenler açısından tam olarak değerlendirilmelidir.
Öğrenme yeteneğindeki olası sonuçlan nedeniyle risperidonun sedatif etkisi bu popülasyonda yakından izlenmelidir. Risperidonun uygulanmasında zamanla yapılan bir değişiklik, çocuk veya adölesanların dikkat kabiliyeti üzerindeki sedasyon etkisini geliştirebilir.
Çocuk ve adölesanlardaki gelişme ve cinsel olgunlaşmada uzun süreli hiperprolaktineminin olası etkisi nedeniyle boy, kilo, cinsel olgunluk, menstrüel işlevin izlenmesi ve diğer olası prolaktinle ilgili etkileri içeren endokronolojik durumun düzenli klinik değerlendirmesi göz önünde bulundurulmalıdır.
Risperidon ile tedavi sırasında, ekstrapiramidal semptomlar ve diğer hareket bozuklukları açısından da düzenli muayene yapılmalıdır.
Çocuk ve adölesanlarda spesifik pozoloji önerileri için Bölüm 4.2'ye bakın.
Kilo Alımı
Anlamlı kilo alımı bildirilmiştir. NEORİS kullanıldığında kilo alımmın izlenmesi önerilir. Diğer
Çocuk ve adölesan hastalar da dahil şizofreni ve bipolar mani hastalarında intihar girişimi ihtimali mümkün olup, yüksek riskli hastalarda ilaç tedavisine yakın takip de eşlik etmelidir. Doz aşımı riskini azaltmak için iyi hasta yönetimine uygun olarak. NEORİS en düşük tablet miktarında reçete edilmelidir.
Klasik nöroleptiklerin. epilepsi nöbet eşiğini düşürdükleri bilindiğinden epilepsi hastalarında dikkatle kullanılmalıdır.
NEORİS. kilo almaya neden olabileceğinden hastalar aşın yemekten kaçınmalan konusunda uyarılmalıdır.
Yaşlı hastalar, bipolar manili hastalar, davranış ve diğer yıkıcı davranış bozukluğu olan pediyatrik hastalar, otizimli pediyatrik hastalar ve böbrek ve karaciğer bozukluğu olan hastalardaki özel doz uygulaması için "4.2 Pozoloji ve uygulama şekli” bölümüne bakınız.
Antipsikotik ilaçlarla venöz tromboembolik olaylar (VTE) bildirilmiştir. Antipsikotik ilaç tedavisi gören hastalarda çoğunlukla kazanılmış VTE risk faktörleri bulunduğu için. VTE için tüm olası risk faktörleri, NEORİS ile tedaviden önce ve sonra tanımlanmalı ve koruyucu önlemler alınmalıdır.
Bu tıbbi ürün her dozunda 55,71 mg (2,42 mmol) sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
NEORİS, santral sinir sistemi üzerine olan etkisi nedeniyle, diğer santral etkili ilaçlarla kullanılırken dikkatli olunmalıdır. NEORİS. levodopa ve diğer dopamin agonistlerinin etkilerini antagonize edebilir. Eğer bu kombinasyon özellikle Parkinson hastalığının son aşamasında gerekli görülürse, her tedavinin en düşük etkili dozu reçete edilmelidir.
Risperidon ve antihipertansif tedavinin birlikte kullanımı ile pazarlama sonrası klinik açıdan önemli hipotansiyon gözlenmiştir.
NEORİS. QT aralığını uzattığı bilinen; örn. sınıf la antiaritmikler (örn. kinidin. dizopiramid. prokainamid). sınıf III antiaritmikler (örn. amiodaron. sotalol), trisiklik antidepresan (örn. amitiriptilin), tetrasiklik antidepresanlar (örn. maprotilin), bazı antihistaminikler, diğer antipsikotikler. diğer ant i mal anal ler (Örn. chinice ve meflokin) ve elektrolit dengesizliğine (hipokalemi, hipomagnezemi) neden olan ilaçlarla, bradikardi veya risperidonun hepatik metabolizmasını inhibe eden ilaçlarla birlikte reçete edilirken dikkatli olunmalıdır. Bu liste indikatiftir ve detaylandınlmamıştır.
Karbamazepinin risperidonun plazmadaki aktif antipsikotik fraksiyonunu azalttığı gösterilmiştir. CYP3A4 karaciğer enzimlerini indükleyen diğer ilaçlarla da benzer etkiler görülebilir. Karbamazepin ya da diğer CYP3A4 karaciğer enzimlerini indükleyen ilaçların başlatılması ya da kesilmesinden sonra NEORİS'in dozu hekim tarafından tekrar değerlendirilmelidir.
CYP2D6 inhibitörleri olan fluoksetin ve paroksetin. risperidonun plazma konsantrasyonlarını arttırır, ancak ilacın aktif antipsikotik fraksiyonunu daha az arttırır. Birlikte fluoksetin veya paroksetin tedavisi başlandığında veya kesildiğinde. NEORİS dozu hekim tarafından tekrar değerlendirilmelidir.
Bir CYP 3A4 ve P-gp inhibitörü olan Verapamil. risperidonun plazma konsantrasyonunu artırır.
Topiramat, risperidonun biyoyararlanımım hafifçe düşürmüştür ancak aktif antipsikotik fraksiyonun biyoyararlanımım etkilememiştir. Bu nedenle bu etkileşimin klinik bir anlamının olması beklenmemektedir.
Fenotiyazinler. trisiklik antidepresanlar ve bazı beta-blökerler risperidonun plazma konsantrasyonunu artırır ancak aktif antipsikotik fraksiyonu etkilemez. Amitriptilin.
risperidonun veya aktif antipsikotik fraksiyonunun farmakokinetiğini etkilemez. Simetidin ve ranitidin sadece aktif antipsikotik fraksiyonu ile sınırlı olmak üzere risperidonun biyoyararlanımını arttırırlar. Bir CYP3A4 inhibitörü olan eritromisin. risperidon ve aktif antipsikotik fraksiyonunun farmakokinetiğini değiştirmez. Kolinesteraz inhibitörleri galantamin ve donezepil, risperidon ve aktif antipsikotik fraksiyonların farmakokinetiğini klinik olarak belirgin biçimde etkilemez. Risperidon, plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanan diğer ilaçlarla birlikte alındığında, ilaçlardan herhangi birinde klinik açıdan anlamlı bir plazma proteinlerden ayrılma görülmez.
NEORİS. lityum, valproat. dıgoksin veya topiramatm farmakokinetiğini klinik olarak belirgin biçimde etkilemez.
Çocuklar ve adölesanlarda psikolojik uyarıcıların (örn. metilfenidat) NEORİS ile birlikte kullanılması ilaçların farmakokinetiklerini ve NEORİS etkililiğini değiştirmez.
Eşzamanlı olarak furosemid alan demanslı yaşlı hastalarda mortalitenin artması konusunda bölüm 4.4
?e bakın.
Paliperidon. risperidonun aktif metaboliti olduğundan ve ikisinin kombinasyonu aditif aktif antipsikotik fraksiyon maruziyetine neden olabileceğinden oral NEORİS'in paliperidon ile eş zamanlı kullanımı önerilmez.
Gıdalar NEORİS'in absorpsiyonunu etkilemez.
Risperidon. alkol, opiatlar. antihistaminikler ve benzodiazepinleri de içeren diğer merkezi sinir sistemini etkileyen maddelerle kombinasyon halinde kullanılırken sedasvonun artabileceği riskine karşı dikkatli olunmalıdır. Ayrıca Valerian ve St. Johns wort gibi bitkisel ilaçlarla birlikte kullanımı çalışılmadığmdan. sedasyonun artabileceği riski göz ardı edilmemelidir (Drug Information Handbook 2010-2011 s. 1473).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon:
Veri yoktur.
Geriyatrik popülasyon:
Birlikte furosemid kullanan demanslı yaşlı hastalarda artan mortalite ile ilgili olarak
-i4.4 Özel kullanım uyarılan ve önlemleri" bölümüne bakınız.
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
NEORİS "in gebe kadınlarda güvenle kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Gebelik dönemi
Yeni doğanlar dikkatlice izlenmelidir. Hayvan çalışmalarında, risperidonun teratojenik etkisine rastlanmamış: fakat diğer üreme toksisitesi tipleri görülmüştür (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara maruz kalan yeni doğanlar, doğumu takiben şiddeti değişebilen, anormal kas hareketleri (ekstrapiramidal işaretler/ekstrapiramidal semptomlar) ve/veya ilaç kesilme semptomları açısından risk altındadırlar. Bu semptomlar, ajitasyon, hipertoni. hipotoni, tremor, somnolans. respiratuar distres veya beslenme bozukluklarım içermektedir.
NEORİS kesinlikle gerekli olmadıkça gebelik sırasında kullanılmamalıdır. Gebelik sırasında tedavinin bırakılması gerekiyorsa, bu aniden yapılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Hayvan çalışmalarında risperidon ve 9-hidroksi-risperidon süt ile atılmaktadır (süte geçmektedir). Risperidon ve 9-hidroksi-risperidonun az miktarlarda anne sütüne de geçtiği kanıtlanmıştır. Emzirilen bebeklerdeki advers reaksiyonlar ile ilgili ilişkin herhangi bir veri mevcut değildir.
Bu nedenle emzirmenin çocuk açısından faydası, çocuğun karşılaşacağı potansiyel risklere karşı değerlendirilmelidir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Hayvan çalışmalarında, risperidon doğrudan üremeye ilişkin toksisite göstermemişse de. risperidonun prolaktin ve santral sinir sistemine bağlı bazı indirekt etkileri görülmüştür.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
NEORİS zihinsel uyanıklık gerektiren aktiviteleri engelleyebilir. Bu nedenle hastaların bireysel duyarlılığı anlaşılıncaya kadar araç makine kullanmamaları önerilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
En sık bildirilen advers ilaç reaksiyonları (>%10 sıklıkta): Parkinsonizm, baş ağrısı ve insomniadır.
Aşağıda verilen tüm advers ilaç reaksiyonları klinik çalışmalarda bildirilmiştir. Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Pnömoni. influenza. bronşit, üst solunum yolu enfeksiyonu, üriner sistem enfeksiyonu
Yaygın olmayan: Sinüzit, viral enfeksiyon, kulak enfeksiyonu, tonsilit. selülit. otitis media. göz enfeksiyonu, lokalize enfeksiyon, akarodermatit, solunum yolu enfeksiyonu, sistit, onikomikoz
Seyrek: Kronik otitis media
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Anemi, trombositopeni Seyrek: Granülositopeni Bilinmiyor: Agranulositoz
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Hipersensitivite Seyrek: İlaç hipersensitivitesi Bilinmiyor: Anafılaktik reaksiyon
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın: İştahta artış, iştahta azalma Yaygın olmayan: Anoreksi, polidipsi Çok seyrek: Divabetik ketoasidoz
Bilinmiyor: Su entoksikasyonu
Psikiyatrik hastalıklar
Çok yaygın: İnsomnia
Yaygın: Anksiyete, ajitasyon. uyku bozukluğu
Yaygın olmayan: Konfüzvonel durum, mani, libido azalması, halsizlik, sinirlilik Seyrek: Orgazm olamama, künt afekt
Sinir sistemi hastalıkları
L.
Çok yaygın: Parkinsonizm , baş ağrısı
Yaygın: Akatizi
b. sersemlik. tremor
b. distoni
b. somnolans. sedasyon. letarji, diskinezi
b Yavgm olmayan: Stimulanlara karşı tepkisizlik, bilinç kaybı, senkop. bilinç seviyesinin baskılanması, serebrovasküler olay, geçici iskemik atak, disartri, dikkat dağınıklığı, hipersomnia. postural sersemlik, denge bozukluğu, tardif diskinezi. konuşma bozukluğu, koordinasyon anomalisi, hipoestezi Seyrek: Nöroleptik malignant sendrom. diyabetik koma, serebrovasküler bozukluk, serebral iskemi. hareket bozukluğu
Göz hastalıktan
Yaygın: Bulanık görme
Yaygın olmayan: Konjunktivit, oküler hiperemi. göz akıntısı, göz şişmesi, göz kuruması, lakrimasvon artışı, fotofobi
Seyrek: Görme keskinliğinde azalma, göz çevirme, glokom
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Kulak ağrısı, kulak çınlaması
Kardiyak hastalıklar
Yaygın: Taşikardi
Yaygın olmayan: Atriyoventriküler blok, dal bloğu, sinüs bradikardisi. palpitasyonlar. atrival
fıbrilasyon
Vasküler hastalıkları
Yaygın olmayan: Hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon, flushing
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın: Dispne, epistaksis, öksürük, nazal konjesyon. faringolaringeal ağn
Yaygın olmayan: Hırıltı, aspirasyon pnömonisi. pulmoner konjesyon, solunum hastalıkları, railer, solunum yolu konjesyonu. disfoni Seyrek: Uyku apnesi sendromu. hiperventilasyon
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: : Kusma, diyare. konstipasyon. bulantı, abdominal ağrı, dispepsi. ağız kuruluğu, mide rahatsızlığı
Yaygın olmayan: Disfaji. gastrit, fekal inkontinans, fekalom Seyrek: İntestinal obstrüksiyon. pankreatit. dudak şişmesi, kilitis
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Döküntü, eritem
Yaygın olmayan: Deri lezyonu. deri hastalıkları, pruritus, akne, deri diskolorasvonu. seboreik dermatit, deri kuruluğu, hiperkeratoz Seyrek: Kepek
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın: Artralji. sırt ağrısı, ekstremite ağrısı
Yaygın olmayan: Kas güçsüzlüğü, miyalji, boyun ağrısı, eklem şişmesi, postural anomalisi, eklem sertliği, kas-iskelet göğüs ağrısı Seyrek: Rabdomiyoliz
Böbrek ve idrar hastalıkları
Yaygın: Enürezis
Yaygın olmayan: Üriner retansiyon. disüri. üriner inkontinans. polaküri
Üreme sistemi ve meme hastalıktan
Yaygın olmayan: Amenore, seksüel disfonksiyon. erektil disfonksiyon. ejakülasyon bozukluğu, galaktore. jinekomasti. menstrüel bozukluk, vajina! akıntı Bilinmiyor: Priapizm
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Pireksi. yorgunluk, periferal ödem, asteni. göğüs ağrısı
Yaygın olmayan: Yüz ödemi, yürüyüş bozukluğu, anormal hissetme, durgunluk, influenza benzeri hastalık, susuzluk, göğüs rahatsızlığı, üşüme
Seyrek: Jeneralize ödem, hipotermi. tedaviyi bırakma sendromu, periferal soğukluk
Araştırmalar
Yaygın: Kanda prolaktin artışı
3, kilo alma
Yaygın olmayan: Elektrokardiyogram'da QT uzaması, eiektrokardiyogram anomalisi, kan glukozu artışı, transaminaz artışı, beyaz kan hücresi sayısında azalma, vücut sıcaklığında artış, eozinofil sayısında artma, hemoglobin azalması, kan kreatinin fosfokinaz artışı
Seyrek: Vücut sıcaklığında azalma
3
Hiperprolaktinemi bazı vakalarda jinekomasti, menstrüel bozukluk, amenore ve galaktoreye neden olabilir.
b Ekstrapiramidal bozukluk oluşabilir: Parkinsonizm (tükürük salgısında artış, kas-iskelet sertliği, parkinsonizm, dişli-çark rijiditesi, bradikinezi, hipokinezi. maskelenmiş yüz. kas gerginliği, akinezi. ense rijiditesi. kas rijiditesi, parkinsoniyan yürüyüş ve glabella refleks anomalisi), akatizi (akatizi. huzursuzluk, hiperkinezi ve huzursuz bacak sendromu), tremor. diskinezi (diskinezi, kas seğirmesi, koreoatetozu. atetoz ve miyoklonus), distoni.
Dıstoni; kas spazmları, hipertoni. tortikollis, kas kasılması, blefarospazm. okülojirasvon. dil paralizi, fasiyal spazm, laringospazm. miyotoni, opistotonus, orofaringeal spazm, plörototonus, dil spazmı ve trismusu içerir. Tremor; parkinsoniyan istirahat tremorunu içerir. Ekstrapiramidal kökenli olması gerekmeyen, daha geniş bir semptom spektrumunun dahil olduğu unutulmamalıdır.
Aşağıda risperidon ile bildirilen, risperidonla ilişkili advers ilaç reaksiyonları ek listesi sunulmuştur. Formülasyon veya enjeksiyonun uygulama yolu ile ilişkili olanlar dahil edilmemiştir.
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Alt solunum yolu enfeksiyonu, enfeksiyon, gastroenterit. subkutan abse
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Nötropeni
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Hiperglisemi
Psikiyatrik hastalıklar
Depresyon, başlangıç uykusuzluğu
Sinir sistemi hastalıklarıGöz hastalıkları
Blefarospazm
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Vertigo
Kardiyak hastalıklar
Bradikardi
Vasküler hastalıklarGastrointestinal hastalıklar
Diş ağnsı. dil spazmı
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Egzema
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Kalça ağnsı
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Mensturasyonda gecikme, ejakülasvonda gecikme, oligomenore, göğüste rahatsızlık hissi
Genel bozukluklarAraştırmalar
Kilo kaybı, gama-glutamintransferaz artışı, hepatik enzim artışı, idrarda glukoz bulunması
Yaralanma
Düşme
Pazarlama Sonrası Veriler Endokrin hastalıkları
Çok seyrek: Uygun olmayan antidiüretik hormon sekresyonu
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Çok seyrek: Diabetes mellitus, hipoglisemi
Kardiyak hastalıklar
Çok seyrek: Atriyal fibrilasyon
Hepato-bilier hastalıklar
Çok seyrek: Sanlık
Deri ve deri altı doku hastalıklan
Çok seyrek: Anjiyoödem
a, alopesi
Araştırmalar
Çok seyrek: Elektrokardiyogramda QT uzaması
b
a Anjiyonörotik ödem, kazanılmış C1 esteraz eksikliği, ağız çevresinde ödem, göz kapağında ödem, yüz ödemi, herediter anjiyoödem, larenjeal ödem, larengotrakeal ödem, okülo-respiratuvar sendrom, ağızda ödem, periorbital ödem, ince bağırsak anjiyoödemi. dilde ödem
b Elektrokardiyogramda düzeltilmiş QT aralığında uzama. Elektrokardiyogramda QT aralığı anomalisi. Elektrokardiyogramda QT uzaması. Uzamış QT sendromu. Konjenital uzamış QT sendromu
Pulmoner embolizm ve derin ven trombozu vakaları da dahil olmak üzere, antipsikotik ilaçlarla venöz tromboembolik olay bildirilmiştir-Sıklık bilinmemektedir.
Kilo alma
Vücut ağırlığının >
%
7'si oranında kilo alma kriterini karşılayan risperidon ve plasebo ile tedavi edilen yetişkin şizofreni hastalarının oranları. 6 ila 8 haftalık bir havuzda plasebo kontrollü çalışmalarda karşılaştırılmıştır ve plaseboya (% 9) nazaran risperidon (% 18) ile kilo alma insidansmın istatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha fazla olduğu görülmüştür. Akut mani hastası yetişkinlerde plasebo kontrollü 3 haftalık havuzda, son noktada kiloda >% 7 oranında artış insidansı risperidon (% 2.5) ve plasebo (% 2.4) gruplarında karşılaştırılmış ve aktif kontrol grubunda (% 3,5) biraz daha yüksek olduğu görülmüştür.
Davranış ve diğer rahatsız edici davranış bozuklukları olan çocuk ve adölesan popülasyonunda yapılan uzun süreli çalışmalarda, kilo. 12 aylık tedaviden sonra ortalama 7,3 kg artmıştır. 5-12 yaş arasındaki normal çocuklarda beklenen kilo alma oram yılda 3 ila 5 kg'dır. 12-16 yaşındaki hastalarda, erkekler yılda yaklaşık 5 kg alırken bu durum kızlarda yılda 3 ila 5 kg'da kalmıştır.
Özel popülasyonlar hakkında ek bilgi
Yetişkin hastalara oranla demanslı yaşlı hastalarda veya pediatrik hastalarda daha yüksek insidansın rapor edildiği advers ilaç reaksiyonları (AİR) aşağıda açıklanmaktadır:
Demans hastalığına sahip yaşlılarda
Demanslı yaşlı hastalarda yapılan klinik çalışmalarda geçici iskemik atak ve serebrovasküler kaza sırasıyla % 1.4 ve % 1,5 sıklığa sahip AİR'ler olarak bildirilmiştir. Ayrıca, aşağıdaki AİR'lerin demanslı yaşlı hastalarda >% 5 sıklığında olduğu ve diğer yetişkin popülasvonda görülen sıklığın en az iki katı olduğu bildirilmiştir: idrar yolu enfeksiyonu, periferal ödem, letarji ve öksürük.
Pediatrik hastalar
Aşağıdaki AİR'lerin. pediatrik hastalarda (5 ila 17 yaş)
>%
5 sıklığında olduğu ve yetişkinlerde yapılan klinik çalışmalarda görülen sıklığın en az iki katı olduğu bildirilmiştir: uyku basması/sedasyon. halsizlik, baş ağrısı, iştah artışı, kusma, üst solunum yollan enfeksiyonu, burun tıkanıklığı, karın ağrısı, baş dönmesi, öksürük, ateş, titreme, ishal ve enürezis.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Semptomlar:
Genellikle, bildirilen işaret ve semptomlar ilacın bilinen farmakolojik etkilerinin artması şeklindedir. Doz aşımı semptomları, uyuşukluk ile sedasyon. taşikardi ile hipotansiyon ve ekstrapiramidal semptomlardır. Doz aşımı halinde QT-uzaması ve konvülziyonlar bildirilmiştir. Oral yoldan yüksek dozda veya doz aşımı durumunda risperidon ve paroksetinin kombine kullanımıyla ilişkili olarak Torsade de pointes rapor edilmiştir.
Akut doz aşımı durumlarında, birden fazla ilaç ihtimali düşünülmelidir.
Tedavi:
Solunum yolu açılmalı ve açık tutulmalı yeterli oksijenasyon ve ventilasyon sağlanmalıdır. Gastrik lavaj (hastanın bilinci kapalı ise entübasyondan sonra), aktif kömür ve birlikte bir laksatif uygulanması düşünülmelidir. Kardiyovasküler izleme hemen başlatılmalı ve sürekli elektrokardiyografik izleme ile muhtemel aritmiler takip edilmelidir. NEORİS'e özgü bir antidot yoktur. Bu yüzden uygun destekleyici önlemler alınmalıdır. Hipotansiyon ve dolaşım kolapsı. intravenöz sıvı ve/veva sempatomimetik ajanlar gibi uygun önlemlerle tedavi edilmelidir. Şiddetli ekstrapiramidal semptomlarda antikolinerjik tedavi uygulanmalıdır. Hasta durumu düzel inceye kadar yakın tıbbi gözlem altında tutulmalı ve izlenmelidir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antipsikotikler ATC kodu: N05A X08
Etki mekanizması:
Risperidon. kendine özgü özellikleri olan selektif bir monoaminerjik antagonisttir. Serotoninerjik 5-HT
2 ve dopaminerjik D2 reseptörlerine yüksek afıniteyle bağlanır. Alfaı-adrenerjik reseptörlere, daha düşük afıniteyle H|-histaminerjik ve alfas-adrenerjik reseptörlere de bağlanır. Risperidonun kolineıjik reseptörlere afınitesi yoktur. Risperidon güçlü bir dopamin Di reseptörü antagonisti olarak, şizofrenideki pozitif semptomları düzelttiği kabul edilirken klasik nöroleptiklere kıyasla motor aktivede depresyona ve katalepsi oluşumuna daha az neden olur. Dengeli bir santral serotonin ve dopamin antagonizması, ekstrapiramidal yan etkileri azaltabilir ve tedavinin etkinliğini, şizofreninin negatif ve afektif semptomlarını yayabilir.
5.2. Farmakokinetik özellikler Genel Özellikler
Emilim:
İnsanlarda oral yoldan kullanılan risperidon tam olarak absorbe edilir ve en yüksek plazma düzeyine 1-2 saat içinde ulaşılır. Risperidonun absorpsiyonu besinlerden etkilenmez, bu nedenle risperidon besinlerle birlikte ya da ayrı olarak alınabilir.
Dağılım:
Risperidon hızla dağılır. Dağılım hacmi 1-2 L/kg'dır. Risperidon plazmada albümin ve alfar asit glikoproteine bağlanır. Risperidonun proteinlerine bağlanma oranı %88, 9-hidroksi risperidonun ise %77'dir.
Biyotransformasyon:
Risperidon CYP2D6 aracılığı ile farmakolojik aktivitesi risperidona benzeyen 9-hidroksi-risperidona metabolize olur. Risperidon ve 9-hidroksi-risperidon? birlikte aktif antipsikotik fraksiyonu oluşturur. Risperidon, N-dealkilasyon reaksiyonları ile de metabolize edilir.
Eliminasyon:
Psikotik hastalarda oral yoldan kullanılan risperidonun eliminasyon yanlanma ömrü yaklaşık 3 saattir. 9-hidroksi-risperidon ve aktif antipsikotik fraksiyonun eliminasyon yanlanma ömrü 24 saattir. Uygulamadan bir hafta sonra, dozun %70'i idrar ve %14'ü feçes ile itrah edilir İdrarla itrah edilen dozun %35-45'ini risperidon ve 9-hidroksi-risperidon oluşturur. Geri kalan kısım inaktif metabolitlerdir.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Risperidon kararlı durum plazma konsantrasyonuna hastalann çoğunda 1 günde ulaşırken 9-hidroksi-risperidon kararlı durum plazma konsantrasyonuna uygulamanın 4-5'inci günlerinde ulaşır. Risperidon plazma konsantrasyonları terapötik doz aralığında dozla orantılıdır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Geriatrik popülasvon:
Bir tek-doz çalışmasında, yaşlılarda aktif antipsikotik fraksiyon klerensinin %30 azaldığı ve aktif plazma konsantrasyonunun yükseldiği görülmüştür.
Pedıvatrik popülasvon:
Risperidon. 9-hidroksi-risperidon ve aktif antipsikotik fraksiyonun çocuklardaki farmakokinetiği, yetişkinlerdeki ile benzerdir.
Böbrek yetmezliği:
Bir tek doz çalışmasında, böbrek yetmezliği olan hastalarda aktif antipsikotik fraksiyon klerensinin %60 azaldığı ve aktif plazma konsantrasyonunun yükseldiği görülmüştür. Böbrek hastalığı olan hastalarda NEORİS dozu azaltılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).
Karaciğer yetmezliği:
Risperidonun plazma düzeyleri karaciğer yetmezliği olan hastalarda normal bulunmuştur, ancak risperidonun plazma ortalama serbest fraksiyonu yaklaşık %35 artmıştır. Karaciğer hastalığı olan hastalarda NEORİS dozu azaltılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).
Farmakokinetik/famıakodinaınik ilişkiler
Veri yoktur.
5.3. Klinik öncesi güvenilirlik verileri
Seksüel olarak immatüre sıçan ve köpeklerde dozlamamn başlatıldığı (sub)kronik toksisite çalışmalarında, erkek ve dişi genital yolu ile meme bezlerinde doza bağlı etkiler gözlenmiştir. Bu etkiler, risperidonun dopamin D2- reseptörünü bloke etmesi sonucu oluşan yüksek serum prolaktin seviyelerine bağlıdır.
Aynı zamanda doku kültürü çalışmaları insan meme tümörlerindeki hücre büyümesinin prolaktin ile uyanlabileceğini düşündürmektedir. Risperidon sıçan ve tavşanda teratojenik bulunmamıştır. Risperidon ile yapılan sıçan üreme çalışmalarında, ebeveynlerin çiftleşme davranışında ve dölün doğum ağırlığı ve sağkalımı üzerinde advers etkiler görülmüştür. Sıçanlarda risperidona rahim içi maruziyet yetişkinlikte kognitif yetmezlik ile ilişkilendirilmiştir. Gebe hayvanlara uygulandığında diğer dopamin antagonistleri dölün Öğrenme ve motor gelişimi üzerinde negatif etkilere neden olmuştur. Juvenil sıçanlarla yapılan bir toksisite çalışmasında anmış yavru mortalitesi ve fiziksel gelişimde bir gecikme gözlenmiştir. Juvenil köpeklerle yapılan 40 haftalık bir çalışmada seksüel olgunlaşma gecikmiştir. Adolesanlarda EAA bazında maksimum insan dozunun 4 katı bir dozda (1.5 mg/gün) uzun kemik büyümesi etkilenmemiştir; etkiler adolesanlarda EAA bazında maksimum insan dozunun 15 katı bir dozda gözlenmiştir.
Bir dizi testte risperidonun genotoksik olmadığı bulunmuştur. Sıçanlarda ve farelerde risperidona ilişkin oral karsinojanisite çalışmalarında hipofız bezi adenomalan (fare), endokrin pankreas adenomları (sıçan) ve meme bezi adenomlarında (her iki tür) artışlar görülmüştür. Bu tümörler uzamış dopamin Di antagonizmi ve hiperprolaktinemisi ile ilişkili olabilir. Sıçanlardaki bu tümör bulgularının insan riski açısından ilgisi bilinmemektedir. İn vitro ve in vivo hayvan modelleri yüksek dozlardaki risperidonun hastalarda teorik olarak artmış torsade de pointes riski ile ilişkilendirilmiş QT aralığı uzamasına neden olabileceğini göstermektedir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Sodyum klorür Polietilen glikol Polivinilpirolidon Sukraloz (E955)
Sitrik asit anhidrus Sodyum hidrojen karbonat Böğürtlen aroması
6.2. Geçimsizlikler
Bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel uyanlar
25°C
rnin altındaki oda sıcaklığında, kuru yerde ve ışıktan koruyarak saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
30 ve 60 efervesan tablet Alu/Alu blister ambalajda ve karton kutuda kullanma talimatı ile beraber ambalajlanır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelıkleri'ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Mentis İlaç San. Tic. Ltd. Şti.
Florya Asfaltı Florya İş Merkezi
No:88 B Blok No:6 Bakırköy/İSTANBUL
Telefon: 0 212 481 79 52
Faks: 0 212 481 79 52
e-mail:
[email protected]
8. RUHSAT NUMARASI
231/21
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 18.04.2011 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
25