Sindirim Sistemi ve Metabolizma » Diyabet (Şeker Hastalığı) İlaçları » Oral Antidiyabetik İlaçlar » Diğer Antidiyabetik İlaçlar » Repaglinid
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
REPAFİX 1 mg efervesan tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her bir efervesan tablet 1 mg repaglinid içermektedir.
Yardımcı maddeler:
REPAFİX 1 mg efervesan tabletin her bir dozu 628 mg potasyum hidrojen karbonat içermektedir.
Yardımcı maddeler için 6.1 'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Efervesan tablet.
Beyaz renkte, düz yüzeyli, yuvarlak efervesan tabletler
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
REPAFİX hiperglisemisi diyet, kilo kaybı ve egzersizle yeterli olarak kontrol edilemeyen Tip 2 diyabetli (insüline Bağımlı Olmayan Diyabetes Mellitus) hastalarda endikedir.
REPAFİX, sadece metformin ile yeterli kontrolün sağlanamadığı Tip 2 diyabetli hastalarda da, metformin ile kombine kullanılır.
REPAFİX tedavisine, yemeklere bağlı kan glukozunu düşürmek için diyet ve egzersiz ile birlikte başlanmalıdır.
4.2.Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Repaglinid preprandiyal olarak kullanılmalı ve glisemik kontrolün iyi bir şekilde düzenlenmesi için doz kişiye göre ayarlanmalıdır. Hastaların, alıştıkları ve uyguladıkları biçimde kan ve/veya idrar glukoz seviyelerini sürekli monitorize etmelerinin yanısıra, bu hastalarda her hastaya özgü minumum efektif dozun tespiti amacıyla hekimler tarafından da periyodik aralıklarla kan glukoz seviyeleri ölçülmelidir. Hastaların tedaviye cevabının monitorizasyonunda, glikozillenmiş hemoglobin seviyelerinin ölçümü de değerlidir. Bu amaçla önerilen maksimum dozda kan glukozunun yetersiz düzeylerde düşmesinin(primer
tedavi başarısızlığı) ve etkili bir kontrolün sağlandığı başlangıç döneminden sonra kan glukoz düzeylerinin yeterli düzeylerde düşürülme cevabında kaybolmanın ölçülebilmesi için (sekonder tedavi başarısızlığı)düzenli aralıklarla monitorizasyon şarttır.
Diyet ayarlaması ile genellikle yeterli düzeyde kontrol edilebilen Tip 2 diyabetlilerde, glukoz kontrolünün geçici olarak bozulması durumunda, kısa süreli repaglinid uygulaması yeterli olabilir.
Başlangıç dozu
Doz, daima hastanın gereksinimlerine göre hekim tarafından düzenlenmelidir.
Başlangıç dozu 0.5 mg'dır. Doz ayarlaması basamakları arasında bir veya iki haftalık aralar bulunmalıdır. Bu süre kan glukozu yanıtı ile belirlenmektedir.
Eğer hastalar başka bir oral hipoglisemik ajandan transfer edilmişse, önerilen başlangıç dozu 1 mg'dır.
idame tedavi
Önerilen maksimum günlük tek doz ana öğünlerle birlikte 4 mg'dır. Önerilen maksimum günlük toplam doz 16 mg'dır.
Diğer oral hipoglisemik ajanlarla tedavi edilmekte olan hastalar
Hastalar, uygulanmakta olan diğer bir hipoglisemik ilaçtan repaglinid tedavisine doğrudan geçebilir. Bununla birlikte, repaglinid ile diğer oral hipoglisemik ajanlar arasında kesin bir doz ilişkisi bildirilmemiştir. Repaglinid tedavisine transfer edilmiş hastalarda önerilen en yüksek başlangıç dozu, ana öğünlerden önce 1 mg'dır.
Repaglinid, tek başına metformin tedavisi ile yeterli kan glukoz kontrolünün sağlanamadığı durumlarda metformin ile birlikte uygulanabilir. Böyle durumlarda kullanılmakta olan metformin dozuna devam edilmeli ve repaglinid bu tedaviye eklenmelidir. Repaglinidin başlangıç dozu ana öğünlerden önce alınmak üzere 0.5 mg'dır ve doz ayarlaması monoterapide olduğu gibi kan glukoz düzeylerinde alman yanıta göre yapılır.
Uygulama şekli:
REPAFİX efervesan tablet bir bardak suda (150 mL) eritilerek içilir. Suda çözülerek kullanıma hazırlanan ilaç bekletilmeden içilmelidir. Efervesan tabletler çiğnenmemeli ve yutulmamalıdır.
REPAFİX yemeklerden 15-30 dakika önce veya yemekle birlikte alınması önerilir. Bir öğünü atlayan hastalar atlanan REPAFİX dozu için bilgilendirilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Repaglinid başlıca safra ile itrah edildiğinden ilacın itrahı böbrek hastalıklarından etkilenmezr Tek doz repaglinidin yalnız %8'i böbrekler yolu ile itrah edilir ve böbrek yetmezliği olan hastalarda ilacın toplam plazma klerensi azalır. Böbrek yetmezliği olan diyabetik hastalarda insülin duyarlılığı arttığından, bu hastalarda doz ayarlaması dikkatli yapılmalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda klinik çalışmalar yapılmamıştır. (Bkz. bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)
Pediyatrik popülasyon:
Güvenlilik ve/veya etkinlik verilerinin yetersizliği nedeniyle, repaglinid 18 yaş altındaki çocuklar için önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
75 yaşından büyük hastalarda klinik çalışmalar yapılmamıştır (Bkz. bölüm 4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri).
Diğer:
Halsiz veya beslenme bozukluğu olan hastalarda başlangıç ve idame dozları ılımlı olmalıdır ve hipoglisemik reaksiyonların önlenebilmesi için dikkatli doz ayarlaması yapılmalıdır.
Diğer oral hipoglisemik ajanlarla tedavi edilmekte olan vakalar:
Hastalar, uygulanmakta olan diğer bir hipoglisemik ajandan REPAFİX'e doğrudan geçebilirler. Bununla birlikte, repaglinid ile diğer oral hipoglisemik ajanlar arasında kesin bir doz ilişkisi bildirilmemiştir. Repaglinid tedavisine transfer edilmiş hastalarda önerilen en yüksek başlangıç dozu, ana öğünlerden önce, 1 mg' dır.
Repaglinid, tek başına metformin tedavisi ile yeterli kan glukoz kontrolünün sağlanamadığı durumlarda metformin ile birlikte uygulanabilir. Böyle durumlarda kullanılmakta olan metformin dozuna devam edilmeli ve repaglinid bu tedaviye eklenmelidir. Repaglinid'in başlangıç dozu ana öğünlerden önce alınmak üzere 0.5 mg'dır ve doz ayarlaması monoterapide olduğu gibi kan glukoz düzeylerinde alman yanıta göre yapılır.
• Repaglinid veya REPAFİX'in içermekte olduğu katkı maddelerinden herhangi birine karşı aşın duyarlılık,
• C peptid negatif Tip 1 diyabet (İnsüline Bağımlı Diabetes Mellitus: IDDM),
• Koma ile birlikte olan veya olmayan diyabetik ketoasidoz,
• Ağır karaciğer fonksiyon bozuklukları
• Gemfıbrozil ile birlikte kullanılması (Bkz. bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Genel
Repaglinid sadece, diyet, egzersiz veya kilo verme gibi önlemlere rağmen yeterli kan glukoz kontrolünün sağlanamadığı ve diyabet semptomlarının sürdüğü durumlarda uygulanmalıdır. Diğer insülin salgılattırıcı ajanlarda olduğu gibi, repaglinidin de hipoglisemi oluşturma potansiyeli vardır.
Birçok hastada, zamanla, oral hipoglisemik ajanların kan glukozunu düşürücü etkisi azalmaktadır. Bu durum, diyabetin şiddetinin artısına bağlı olabileceği gibi, ilaca karşı alman cevabın azalmasına da bağlı olabilmektedir. Bu durum hastada ilacın ilk uygulamasından itibaren ortaya çıkan primer tedavi başarısızlığından ayırt edilmesi gereken sekonder tedavi başarısızlığı olarak bilinmektedir. Herhangi bir vaka
nın
sekonder tedavi başarısızlığı olarak sınıflandırılmasından önce, hastanın doz ayarlaması ve diyete sıkı sıkıya uyup uymadığı değerlendirilmelidir.
Repaglinid P hücreleri üzerinde farklı bir bağlanma bölgesine bağlanır ve etkisi kısa sürelidir, insulin salgılattırıcı ajanlara karşı gelişen sekonder tedavi başarısızlığında repaglinid kullanımı klinik çalışmalarda araştırılmamıştır. Diğer insülin salgılattırıcı ajanlar ve akarboz ile kombine kullanımı ile ilgili klinik çalışma
yapılmamıştır
Nöral Protamin Hagedom (NPH) insülin ve tiyazolidinedionlarla kombinasyon çalışmaları yapılmıştır. Ancak, diğer kombinasyon tedavileri ile kıyaslandığında risk yarar profilinin değerlendirilmesi gerekir.
Repaglinidin metformin ile kombine kullanımında hipoglisemi riskinde artış söz konusudur.
Herhangi bir oral hipoglisemik ajanla stabil haldeki bir hastanın ateş, travma, enfeksiyon veya cerrahi girişim gibi streslere maruz kalması durumunda glisemik kontrolde bozulma görülebilir. Bu durumlarda, repaglinid tedavisinin kesilmesi ve tedaviye geçici olarak insülin ile devam edilmesi gerekebilir.
Repaglinid kullanımı artmış akut koroner sendrom insidansı (ör. miyokardiyal enfarktüs) ile ilişkili olabilir (Bkz. bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler ve 5.1. Farmakodinamik özellikler ).
Eşlik eden tedavilerle kullanım
Repaglinid metabolizmasını etkileyen ilaçlar alan hastalarda repaglinid kullanımından kaçınılmalı veya dikkatli kullanılmalıdır (Bkz. bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Birlikte kullanım gerekli ise, hastanın kliniği yakından takip edilmeli ve kan şekeri dikkatle izlenmelidir.
Özel hasta grupları
Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan vakalarda repaglinid ile ilgili hiçbir klinik çalışma yapılmamıştır. Çocuklarda, 18 yaşından küçük adölesanlarda ve 75 yaşından büyük hastalarda herhangi bir klinik çalışma yapılmadığından bu hasta gruplarında repaglinid tedavisi önerilmemektedir.
Zayıflamış veya az beslenen hastalarda doz titrasyonunun dikkatli yapılması önerilmektedir. Başlangıç ve idame dozları ılımlı olmalıdır (Bkz. bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli).
Potasyum uyarısı
Bu tıbbi ürün her dozunda 6,27 mmol (244,92 mg) potasyum ihtiva eder. Bu durum böbrek fonksiyonlarında azalma olan hastalar ya da kontrollü potasyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Birtakım ilacın repaglinid metabolizmasıyla etkileştiği bilindiğinden bazı olası etkileşimler doktor tarafından dikkate alınmalıdır.
In vitro
veriler repaglinidin esas olarak CYP2C8 ve ancak CYP3A4 ile de metabolize olduğunu göstermektedir. Sağlıklı gönüllülerdeki klinik veriler CYP2C8 ' in repaglinid metabolizmasına katılan en önemli enzim olduğunu CYP3A4'ün minör rol oynadığını desteklemektedir, ancak CYP2C8 ınhibe edilirse CYP3A4 ' ün rölatif katkısı artabilmektedir. Bu nedenle, repaglinidin metabolizması ve atılımı, sitokrom P-450 enzimlerini inhibisyon
veya indüksiyon yoluyla etkileyen ilaçlarla değişebilir. Repaglinid ile birlikte CYP2C8 ve 3A4 inhibitörlerinin uygulanması özel dikkat gerektirir.
In vitro
verilere göre repaglinid aktif hepatik alımın (organik anyon transport proteini OATP1B1) bir substratı olarak görünmektedir. OATPIBİ'İ inhibe eden ilaçlar siklosporin ile gösterildiği üzere, repaglinidin plazma konsantrasyonlarını arttırma potansiyeline sahip olabilirler (aşağıya bakınız).
Aşağıda sıralanan maddeler repaglinidin hipoglisemik etkisini arttırabilir ve/veya uzatabilir: Gemfibrozil, klaritromisin, itrakonazol, ketokonazol, trimetoprim, siklosporin, diğer antidiyabetik ajanlar, monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOİ), selektif olmayan beta blokörler, anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri, salisilatlar, steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ), okreotide, alkol ve anabolik steroidler.
Sağlıklı gönüllülerde repaglinidin (tek doz 0.25 mg) CYP2C8 inhibitörü olan gemfibrozil (günde 2 kez 600 mg) ile beraber kullanılması, repaglinidin eğri altında kalan alanı (EAA) 8.1 kat ve C
maks'ı 2.4 kat artırmaktadır. Gemfibrozil nedeniyle, repaglinidin yarılanma ömrü 1.3 ila 3.7 saate kadar uzamakta ve 7. saatteki plazma konsantrasyonu 28.6 kat artmaktadır. Bunun sonucunda repaglinidin kan glukozu düşürücü etkisi uzamakta ve artmaktadır. Gemfibrozil ile repaglinidin beraber kullanılması kontrendikedir. (Bkz. Bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar).
Orta derecede CYP2C8 inhibitörü olan trimetoprimin (günde 2 kez 160 mg) ile repaglinidin (tek doz 0.25 mg) beraber kullanılması repaglinidin eğri altında kalan alanını (EAA), C
maks ve tı
/2nımın
dan kaçınılmalıdır. Eğer birlikte kullanımı gerekli ise, hastanın kliniği yakından takip edilmeli ve kan şekeri dikkatle izlenmelidir.(bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyan ve önlemleri).
CYP3A4 ve aym zamanda CYP2C8'in potent bir indükleyicisi olan rifampisin, repaglinidin metabolizmasında hem indükleyici hem de inhibitör rolü oynamaktadır. Yedi günlük rifampisin tedavisini (600 mg) takiben, yedinci gün repaglinidin birlikte uygulanması (4 mg tek doz) EAA mn %50 azalmasıyla (kombine indüksiyon ve inhibisyon etkisi) sonuçlanmıştır
Repaglinid son rifampisinin dozundan 24 saat sonra verildiğinde ise repaglinid E AA' smda %80 lik bir azalma (sadece indüksiyon etkisi) gözlenmiştir Repaglinid ve rifampisin birlikte kullanımı bu nedenle, kan glukozu değerlerinin dikkatle monitörize edilerek repaglinid dozunun, rifampisin tedavisinin başlanmasıyla (akut inhibisyon),
rifampisin
tedavisine eklenmesiyle (inhibisyon ve indüksiyon karışımı), tedaviye son verilmesiyle (sadece indüksiyon) ayarlanması ve bu doza rifampisin tedavisinin kesilmesini takiben, rifampisinin indüksiyon etkisinin sona ereceği 2 hafta boyunca devam edilmesi gereklidir Diğer indüktörler olan fenitoin, karbamazepin, fenobarbital, St. John's Wort (San Kantaron) ' in benzer etkileri olacağı göz ardı edilmemelidir.
CYP3A4'ün potent bir inhibitörü olan ketokonazolün repaglinidin farmakokinetiği üzerindeki etkisi sağlıklı gönüllülerde araştırılmıştır. 200 mg ketokonazolün repaglinid ile beraber uygulanması repaglinidin eğri altında kalan alanı (EAA) ve Cmaks'mı 1.2 kat artırmış, birlikte uygulandığında (4 mg tek doz repaglinid) kan glukoz konsantrasyon profilleri %8' den daha az değişmiştir. CYP3A4 inhibitörü 100 mg itrakonazol'ün repaglinid ile beraber kullanılması da sağlıklı gönüllülerde araştırılmış ve eğri altında kalan alanı (EAA) 1.4 kat artırdığı görülmüştür. Sağlıklı gönüllülerde glukoz seviyeleri üzerinde
anlamlı
etki görülmemiştir. Sağlıklı gönüllüler üzerinde yapılan bir etkileşim çalışmasında, CYP3A4'ün potent inhibitörü olan klaritromisinin 250 mg'ı beraber uygulandığında, repaglinidin eğri altında kalan alanın (EAA) 1.4 kat ve C
mak
S' m 1.7 kat arttığı, artan eğri altında kalan alanda (EAA) ortalama serum insülin artısının 1.5 kat ve maksimum konsantrasyonun 1.6 kat arttığı gözlenmiştir. Bu etkileşimin tam mekanizması açık değildir.
Sağlıklı gönüllülerde yapılan bir çalışmada, repaglinid (tek doz 0.25 mg) ve siklosporinin (100 mg tekrarlayan dozlarda) birlikte uygulanması, repaglinidin EAA ve C
maks'mı sırasıyla
2.5 kat ve 1.8 kat arttırmıştır. 0.25 mg'dan daha yüksek dozlardaki etkileşim belirlenmediğinden siklosporinin repaglinid ile beraber kullanımından kaçınılmalıdır. Eğer birlikte kullanımı gerekli ise, hastanın kliniği yakından takip edilmeli ve kan şekeri dikkatle izlenmelidir (Bkz bölüm 4.4. Özel kull
anım
uyarılan ve önlemleri).
Beta blokör ajanlar ile hipoglisemi semptomlarım maskeleyebilmektedir.
Simetidin, nifedipin, östrojen ve simvastatin gibi CYP3A4 substratı olan ilaçlann repaglinid tedavisiyle birlikte kullanılması repaglinidin farmakokinetik parametrelerinde anlamlı bir değişikliğe sebep olmaz. Repaglinidin, kararlı durum konsantrasyonlannda sağlıklı
gönüllülere uygulandığında, digoksin, teofılin veya varfarinin farmakokinetik özelliklerine klinik olarak anlamlı bir etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, repaglinid uygulaması sırasında bu bileşiklerde doz ayarlaması gerekmemektedir.
Aşağıdaki maddeler ise repaglinidin hipoglisemik etkisini azaltabilirler;
Oral kontraseptifler, rifampisin, barbitüratlar, karbamazepin, tiyazidler, kortikosteroidler, danazol, tiroid hormonları ve sempatomimetik ajanlar.
Yukarıda belirtilen ilaçların uygulanması veya kesilmesi süreçlerinde repaglinid tedavisi almakta olan hastalar glisemik kontroldeki değişiklikler yönünden yakın bir gözlem altında tutulmalıdır.
Repaglinid kendisi gibi başlıca safta ile atılan diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında, herhangi bir potansiyel etkileşim olabileceği beklenmelidir
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Gebe ve emziren kadınlarda repaglinid ile ilgili hiçbir çalışma yapılmamıştır. Bu nedenle repaglinidin gebe kadınlarda güvenliliği değerlendirilemez.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Bugüne kadar, hayvanlarda yapılan çalışmalarda repaglinidin teratojenik olmadığı gösterilmiştir. Gebeliğin son dönemlerinde veya emzirme döneminde yüksek doz repaglinid uygulanan deney hayvanı çalışmalarında (sıçan) fetüslerde ve yeni doğan yavrularda embriyotoksisite ve anormal ekstremite gelişimi saptanmıştır.
Gebelik ve laktasyon
Repaglinid deney hayvanlarının sütünde tespit edilmiştir. Bu nedenle repaglinid gebelik süresince ve laktasyon döneminde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Veri yoktur.
4.7.Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Hastalar araç kullanırken gelişebilecek hipoglisemiye karşı önlem almaları için uyarılmalıdır. Bu, özellikle hipogliseminin uyarıcı belirtileri konusunda bilgi sahibi olmayan veya yetersiz bilgi sahibi olan hastalar veya sık hipoglisemi atakları olan hastalar için önemlidir. Araç kullanımının önerilmesi bu şartlar göz önüne alınarak değerlendirilmelidir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Repaglinid veya diğer hipoglisemik ajanlar ile yapılan klinik çalışmalardan elde edilen veriler ışığında aşağıda sıralanan yan etkiler görülmüştür. Bu yan etkilerin görülme sıklığı şu şekilde sınıflandırılmıştır: Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan: (> 1/1.000 ila <1/100); seyrek: (> 1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
İmmün sistem bozuklukları
Çok seyrek: Aleıji
Genel aşırı duyarlılık reaksiyonları (ör. anafılaktik reaksiyon) veya vaskülit gibi immünolojik reaksiyonlar.
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Yaygın: Hipoglisemi
Bilinmiyor: Hipoglisemik koma ve hipoglisemik bilinç kaybı
Diğer hipoglisemik ajanlarla olduğu gibi, repaglinid uygulamasından sonra da hipoglisemik reaksiyonlar gözlenmiştir. Bu reaksiyonlar genellikle hafiftir ve karbohidrat alımıyla kolayca giderilebilir. Dışarıdan bir kişinin yardımım gerektirecek kadar şiddetli ise, glukoz infuzyonu gerekebilir. Bu tür reaksiyonların ortaya çıkışı, her diyabet tedavisinde olduğu gibi, diyet alışkanlıkları, dozaj, egzersiz ve stres gibi bireysel faktörlere bağlıdır. (Bkz. bölüm 4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri). Diğer ürünlerle etkileşimler hipoglisemi riskinde artışa yol açabilir (Bkz. bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Ürünün pazara verilmesinin ardından elde edilen deneyimler sırasında, metformin veya tıyazolidinedionlarla kombinasyon tedavisinde hipoglisemi vakalan bildirilmiştir.
Gastrointestinal bozukluklar
Yaygın: Abdominal ağrısı, ve diyare Çok seyrek: Kusma ve kabızlık Bilinmeyen: Bulantı
Klinik çalışmalar süresinde abdominal ağrı, diyare, bulantı, kusma ve kabızlık gibi gastrointestinal şikayetler bildirilmiştir. Bu semptomların görülme sıklığı ve şiddeti diğer oral insülin salgılattıncı ajanlarla görülenden farklı değildir.
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Bilinmeyen: Aşırı duyarlılık
Ciltte görülen aşın duyarlılık reaksiyonları, kaşıntı, döküntü veya ürtiker şeklinde ortaya çıkabilir. Kimyasal yapı farklılığı nedeniyle sülfonilüre grubu ile çapraz-reaksiyon görülmesi beklenmemelidir.
Göz bozuklukları
Çok seyrek: Görmede değişiklikler
Kan glukoz düzeylerindeki değişimin geçici görme bozukluklarına yol açtığı bilinmektedir, bu durum özellikle tedavi başlangıcında görülebilmektedir. Bu tür bozukluklar repaglinid tedavisi başlangıcında az sayıda vakada bildirilmiştir. Klinik çalışmalarda bu nedenle tedaviyi bırakan vaka olmamıştır.
Kardiyak bozukluklar
Seyrek: Kardiyovasküler hastalıklar
Tip 2 diyabet, artmış kardiyovasküler hastalık riskiyle ilişkilidir. Bir epidemiyolojik çalışmada, repaglinid grubunda yüksek sıklıkta akut koroner sendrom bildirilmiştir. Ancak bu ilişkinin sebebi belirli değildir (Bkz. bölüm 4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri ve 5.1. Farmakodinamik özellikler).
Hepato-biliyer bozukluklar
Çok seyrek: Hepatik fonksiyon bozukluğu
Çok nadir vakalarda, hepatik disfonksiyon bildirilmiştir. Ancak repaglinid ile nedensel ilişki belirlenememiştir.
Çok seyrek: Karaciğer enzimlerinde artış
Repaglinid tedavisi süresince nadir vakalarda karaciğer enzim düzeylerinde yükselme bildirilmiştir. Bu yükselmeler genellikle hafif ve geçici nitelikte olup, çok az sayıda vakada karaciğer enzimlerindeki artış nedeniyle tedavinin bırakılması gerekmiştir.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Repaglinid, haftalık artan dozlarda 6 hafta süreyle günde dört kez ve 4-20 mg dozlarında uygulanmıştır. Herhangi bir güvenlilik sorunu ile karşılaşılmamıştır. Bu çalışmada ortaya çıkabilecek bir hipoglisemi durumu kalori aliminin artırılması ile önlenmiştir, ancak rölatif aşırı doz hipoglisemik semptomları ortaya çıkarabilir (baş dönmesi, terleme, tremor, baş ağrısı gibi). Bu semptomların ortaya çıkması halinde, düşmüş kan glukoz seviyelerini düzeltmek için gerekli önlemler alınmalıdır (oral karbohidratlar). Daha şiddetli hipoglisemi halinde ortaya çıkabilecek konvülziyon, bilinç kaybı ve koma ise i.v. glukoz ile tedavi edilmelidir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Kan şekerini Düşüren Diğer İlaçlar, İnsülinler hariç ATC Kodu: A10BX02
Repaglinid, yeni bir kısa etki süreli insülin salgılattırıcı oral antidiyabetik ilaç grubundandır.
Repaglinid, pankreastan insülin salmımım uyararak kan glukoz düzeylerini akut olarak
düşürmektedir ve bu etki pankreas adacıklarında işlev görebilen beta hücrelerine bağlıdır.
Repaglinid, beta hücrelerinin membranlarmdaki ATP-bağımlı kanalları diğer
salgılattırıcılardan farklı bir hedef protein aracılığı ile kapatmaktadır. Bu durum beta
hücrelerim depolarize etmekte ve kalsiyum kanallarının açılmasına neden olmaktadır.
Hücreye kalsiyum akımının artması beta hücrelerinden insülin salıverilmesini indüklemektedir.
Tip 2 diyabetli hastalarında, tek doz olarak oral yoldan alman repaglinidden sonra yemeğe karşı oluşan insülinotropik cevabın ortaya çıkışı ilk 30 dakika içinde gerçekleşmektedir. Bunun sonucu yemek süresince kan glukozunu düşürücü etki oluşmaktadır. Yüksek insülin seviyeleri yemek zamanı dışında devam etmemektedir. Plazma repaglinid seviyeleri hızla düşmekte ve uygulamadan 4 saat sonra Tip 2 diyabetik hastaların plazmasında düşük ilaç konsantrasyonları görülmektedir.
0.5 ile 4 mg dozlarda repaglinid uygulandığında, Tip 2 diyabetik bireylerde kan glukozunda doz-bağımlı düşmeye neden olduğu saptanmıştır.
Klinik çalışmaların sonuçlan repaglinidin ana öğünlere bağlı olarak optimal dozlanabildiğini göstermiştir (preprandial dozlama).
Dozlar genellikle yemeğin ilk 15 dakikası içinde alınmalıdır, ancak bu süre yemeğin almışından hemen öncesinden, yemeklerden 30 dakika öncesine kadar değişebilir.
Bir epidemiyolojik çalışma, repaglinid ile tedavi edilen hastalarda akut koroner sendrom riskinin sülfonilure ile tedavi edilen hastalarla karşılaştırıldığında arttığım düşündürmüştür (Bkz. bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri ve 4.8. İstenmeyen etkiler).
5.2 Farmakokinetik özellikleri: Genel özellikler
Emilim:
Repaglinid, gastro-intestinal kanaldan hızla emilir, bu, etkin maddenin plazma konsantrasyonunun hızla artmasına neden olur. Doruk plazma düzeylerine oral alımdan sonra bir saat içinde ulaşılır. Maksimuma ulaştıktan sonra ise plazma düzeyleri hızla düşer ve 4-6 saat içinde elimine olur. Plazma eliminasyon yarılanma ömrü ise yaklaşık 1 saattir.
Dağılım
:
Repaglinidin farmakokinetik özellikleri % 63 ortalama mutlak biyoyararlanım değeri (CV %11), düşük dağılım hacmi, 30 1 (intraselüler sıvıya dağılımı ile tutarlı) ve kandan hızlı eliminasyonu ile karakterizedir.
Klinik çalışmalarda, repaglinidin plazma konsantrasyonlarının kişiler arasında oldukça yüksek oranda değişkenlik gösterdiği (%60) belirlenmiştir. Aynı kişideki değişkenlik ise düşük veya orta derecede olup (%35) repaglinid dozu klinik yanıta göre titre edilirken ilacın etkinliği kişiler arası değişkenliklerden etkilenmez.
Metabolizma / Bivotransformasvon:
Repaglinidin etkisi karaciğer yetmezliği olan hastalar ve yaşlı Tip 2 diyabetik hastalarda artmıştır. 2 mg tek doz uygulamadan sonra (karaciğer yetmezliği olan hastalarda 4 mg) elde edilen eğri altında kalan alan (EAA) (SS) sağlıklı gönüllülerde 31.4 ng/ml x saat (28.3), karaciğer yetmezliği olan hastalarda 304.9 ng/ml x saat (228.0) ve yaşlı Tip 2 diyabetli hastalarda 117.9 ng/ml x saat (83.8) bulunmuştur.
Ciddi renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda (kreatinin klerensi: 20-39 ml/dak) repaglinid (2 mg x 3/gün) ile 5 günlük bir tedaviden sonra sonuçlar, normal renal fonksiyonlu vakalara oranla maruz kalma (EAA) ve yanlanma ömrünün (tı/
2
) 2 kat daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Repaglinid insanlarda plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanmaktadır (%98'den fazla). Yemeklerden 0, 15 veya 30 dakika önce veya açlık döneminde alman repaglinidin farmakokinetik özelliklerinde klinik olarak belirgin değişiklikler gözlenmemiştir.
Repaglinid tamamıyla metabolize olur ve klinik acıdan geçerli hipoglisemik etkili metabolitler tespit edilmemiştir.
Eliminasvon:
Repaglinid ve metabolitleri, primer olarak safra ile itrah edilmektedir. Uygulanan dozun çok küçük bir kısmı
(%
8 den az) ve öncelikle metabolitleri idrarda görülmektedir. Ana ürünün % 1 ' den azı feçes ile atılmaktadır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Güvenlilik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite ve karsinojenik potansiyel ile ilgili konvansiyonel çalışmalardan elde edilen preklinik veriler insanlarda hiçbir özel tehlike göstermemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Sitrik asit (toz)
Potasyum Hidrojen Karbonat Polivinil pirolidon Sukraloz (E955)
Polietilen glikol Limon aroması
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
24 ay.
6.4. Saklamaya yönelik tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru yerde saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
30 ve 90 efervesan tablet Alü-Alü blister ambalajda, karton kutuda kullanma talimatı ile beraber ambalajlanır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ne uygun olarak
imha
edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Mentis ilaç San. Tic. Ltd. Şti.
Florya Asfaltı, Florya İş Merkezi
B BlokNo:88/6
Bakırköy, İstanbul
Tel: 0 212 481 79 52
Fax: 0 212 481 79 52
e-mail:
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
228/95
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsatlandırma tarihi: 30.12.2010 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
14