Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar » Antimikotik İlaçlar » Sistemik Antimikotikler » Diğer Sistemik Antimikotikler
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
Steril, apirojen
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
MYCAMINE 100 mg infüzyonluk çözelti için toz
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Mikafungin sodyum 100 mg
Çözelti hazırlandıktan sonra her ml, 20 mg mikafungin sodyum içerir.
Yardımcı madde(ler):
Laktoz monohidrat 200 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
İçeriğinde bulunan yardımcı maddeler ile ilgili ayrıntılı bilgi için
Bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri.
3. FARMASÖTİK FORM
İnfüzyonluk çözelti için toz.
Kompakt beyaz toz.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
MYCAMINE
Yetişkinlerde, 16 yaşındaki ve daha büyük adölesanlarda ve yaşlılarda:
- İnvazif kandidiyazisin tedavisinde,
- İntravenöz tedavinin uygun olduğu hastalarda özofageal kandidiyazisin tedavisinde
- Allojenik hematopoietik kök hücre nakli (HSCT) yapılan hastalarda veya 10 gün veya daha uzun süreyle nötropeni (mutlak nötrofil sayısı [ANC] <500 hücre/^L) olması beklenen hastalarda
Candida
enfeksiyonunun profilaksisinde endikedir.
Çocuklarda (yenidoğanlar dahil) ve 16 yaşından küçük adölesanlarda, ancak aşağıda belirtilen endikasyonlarda kullanılabilecek diğer ajanların kullanılamadığı durumlarda, ikinci seçenek olarak endikedir:
- İnvazif kandidiyazisin tedavisinde,
- Allojenik hematopoietik kök hücre nakli (HSCT) yapılan hastalarda veya 10 gün veya daha uzun süreyle nötropeni (mutlak nötrofil sayımı [ANC] <500 hücre/^L) olması beklenen hastalarda
Candida
enfeksiyonunun profilaksisinde endikedir.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji uygulama sıklığı ve süresi:
Antifungal ajanların uygun kullanımında resmi kılavuzlar göz önünde bulundurulmalıdır.
MYCAMINE tedavisine, fungal enfeksiyonların tedavisinde deneyimli bir hekim tarafından başlanmalıdır.
Fungal kültür ve diğer ilgili laboratuar çalışmaları için (histopataloji dahil) neden olan organizmayı veya organizmaları izole etmek ve tanımlamak amacıyla örnekler tedaviden önce alınmalıdır. Tedavi, kültürlerin ve diğer laboratuvar çalışmalarının sonuçları öğrenilmeden önce başlatılabilir. Ancak, bu sonuçlar elde edildiğinde antifungal tedavi buna uygun olarak düzenlenmelidir.
MYCAMINE'in doz rejimi aşağıdaki tablolarda belirtildiği üzere hastanın vücut ağırlığına bağlıdır.
Yetişkin hastalar
Yetişkinlerde, 16 yaşındaki ve daha büyük adolösanlarda ve yaşlılarda kullanımı
Endikasyon
|
|
|
Vücut ağırlığı >40 kg
|
Vücut ağırlığı <40 kg
|
İnvazif kandidiyazisin tedavisi
|
100 mg/gün*
|
2 mg/kg/gün*
|
Özofageal kandidiyazisin tedavisi
|
150 mg/gün
|
3 mg/kg/gün
|
Candida enfeksiyonunun profilaksisi
|
50 mg/gün
|
1 mg/kg/gün
|
*Hastanın cevabı yetersiz olduğunda, örn. Kültürlerde üremenin devam etmesi veya klinik durumun düzelmemesi gibi, , >40 kg ağırlığındaki hastalarda doz 200 mg/gün veya <40 kg ağırlığındaki hastalarda doz 4 mg/kg/gün'e çıkartılabilir.
Tedavi süresi:
İnvazif kandidiyazis:
Candidasonra
en az bir hafta daha devam edilmelidir.
Özofageal kandidiyazis: Özofageal kandidiyazisin tedavisinde, MYCAMINE, klinik bulgu ve semptomların düzelmesinden sonra en az bir hafta daha uygulanmalıdır.
CandidaCandida
enfeksiyonunun profilaksisinde, MYCAMINE, nötrofil sayısının düzelmesinden sonra en az bir hafta daha uygulanmalıdır.
Uygulama şekli:
Sulandırılarak hazırlandıktan ve seyreltildikten sonra, çözelti yaklaşık 1 saat boyunca intravenöz infüzyonla uygulanmalıdır. Daha hızlı infüzyonlar, histaminin aracılık ettiği reaksiyonlarda artışla sonuçlanabilir. Hazırlama talimatları için,
Bkz. Bölüm 6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması yapılması gerekli değildir
(Bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler).
Karaciğer yetmezliği:
Hafif veya orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması yapılması gerekli değildir
(Bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler).
Hali hazırda şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda MYCAMINE kullanımına yönelik yeterli veri bulunmamaktadır ve bu hastalarda kullanımı önerilmemektedir
(Bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri ve Bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik Özellikler).
Pediyatrik popülasyon:
MYCAMINE, çocuklarda (yenidoğanlar dahil) ve 16 yaşından küçük adolösanlarda kullanılabilir. Eşit-etkinlik çalışmalarına prematüre bebekler de dahil edilmiştir.
Çocuklarda (yenidoğanlar dahil) ve 16 yaşından küçük adolesanlarda kullanımı
Endikasyon
|
|
|
Vücut ağırlığı >40 kg
|
Vücut ağırlığı <40 kg
|
İnvazif kandidiyazisin tedavisi
|
100 mg/gün*
|
2 mg/kg/gün*
|
Candida enfeksiyonunun profilaksisi
|
50 mg/gün
|
1 mg/kg/gün
|
* Hastanın cevabı yetersiz olduğunda, örn. Kültürlerde üremenin devam etmesi veya klinik durumun düzelmemesi , >40 kg ağırlığındaki hastalarda doz 200 mg/gün veya <40 kg ağırlığındaki hastalarda doz 4 mg/kg/gün'e çıkartılabilir.
Tedavi süresi:
İnvazif kandidiyazis:
Candidasonra
en az bir hafta devam edilmelidir.
CandidaCandida
enfeksiyonunun profilaksisinde, MYCAMINE nötrofil sayısının düzelmesinden sonra en az bir hafta daha uygulanmalıdır. İki yaşın altındaki hastalarda MYCAMINE ile deneyim sınırlıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Yetişkinlere kıyasla özel bir kullanım şekli bulunmamaktadır
(Bkz. Pozoloji uygulama sıklığı ve süresi).
Diğer:
Cinsiyet/Irk: Cinsiyet veya ırka göre özel bir doz ayarlaması yapılması gerekli değildir
(Bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler).
4.3 Kontrendikasyonlar
MYCAMINE, etkin maddeye veya bileşiminde bulunan yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılığı bulunan hastalarda kontrendikedir.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Karaciğerdeki etkileri:
Sıçanlarda üç ay veya daha uzun süreli bir tedavi döneminden sonra, değişikliğe uğramış hepatosit odakları (FAH) ve hepatosellüler tümörler geliştiği gözlenmiştir. Sıçanlarda tümör gelişmesi için varsayılan eşik yaklaşık klinik maruziyet aralığındadır. Hastalarda terapötik kullanım için bu bulgunun ilgisi yok sayılamaz. Karaciğer fonksiyonu, mikafungin tedavisi sırasında dikkatle izlenmelidir. Adaptif rejenerasyon ve sonraki potansiyel karaciğer tümörü oluşumu riskini en aza indirmek için, ALT/AST'de anlamlı ve persistan bir yükselme halinde ilacın erken kesilmesi önerilmektedir. Mikafungin tedavisi, özellikle ilerlemiş karaciğer fibrozu, siroz, viral hepatit, neonatal karaciğer hastalığı veya konjenital enzim eksiklikleri gibi preneoplastik koşulları temsil ettiği bilinen şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu veya kronik karaciğer hastalıkları olan ya da hepatotoksik ve/veya genotoksik özellikler içeren eşzamanlı bir tedavi gören hastalarda, dikkatli birrisk/fayda analiziyle desteklenerek gerçekleştirilmelidir._
Mikafungin tedavisi, hem sağlıklı gönüllülerde hem de hastalarda anlamlı karaciğer fonksiyonu bozukluğu (ALT, AST'de artış veya toplam bilirubin normal kabul edilen sınırın >3 katı olması) ile ilişkilendirilmiştir. Bazı hastalarda, daha şiddetli hepatik disfonksiyon, hepatit veya ölümcül vakaları kapsayan karaciğer yetmezliği rapor edilmiştir. 1 yaşından küçük pediyatrik hastalar, karaciğer hasarına daha eğilimli olabilirler.
(Bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).
Mikafunginin uygulanması sırasında, anafilaksi veya şok dahil anafilaksi benzeri reaksiyonlar görülebilir. Bu reaksiyonlar oluşursa, mikafungin infüzyonu kesilmeli ve uygun bir tedavi uygulanmalıdır.
Stevens Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroz gibi eksfolyatif kütanöz reaksiyonlar bildirilmiştir. Vücudunda kızarıklık meydana gelen hastalar yakından takip edilmelidir ve eğer lezyonlar ilerlerse mikafungin kesilmelidir.
Mikafunginle tedavi edilen hastalarda akut intravasküler hemoliz veya hemolitik anemi de dahil, seyrek olarak hemoliz vakaları rapor edilmiştir. Mikafungin tedavisi sırasında hemolize dair klinik bulgular veya laboratuvar bulguları geliştiren hastalar, bu durumlarının kötüleşip kötüleşmediğine dair kanıtlar açısından yakından izlenmeli ve mikafungin tedavisinin sürdürülmesinin risk ve faydası açısından değerlendirilmelidir.
Mikafungin böbrek sorunları, böbrek yetmezliği ve anormal böbrek fonksiyon testlerine neden olabilir. Hastalar, böbrek fonksiyonunun kötüleşmesine karşın yakından izlenmelidir.
Mikafungin ve amfoterisin B deoksikolatın birlikte uygulanması, sadece yararlar risklere açık bir şekilde ağır bastığında, amfoterisin B deoksikolat toksisitelerinin yakından izlenmesi ile gerçekleştirilmelidir
(Bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri)
MYCAMINE ile kombine olarak sirolimus, nifedipin veya itrakonazol alan hastalar, sirolimus, nifedipin veya itrakonozol toksisitesi açısından izlenmeli ve gerekirse sirolimus, nifedipin veya itrakonazol dozu düşürülmelidir.
(Bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri)
Bazı advers reaksiyonların sıklığı, pediyatrik hastalarda yetişkin hastalarda olduğundan daha yüksektir
(Bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Mikafunginin, CYP3A aracılı yolaklarla metabolize olan ilaçlarla düşük etkileşim potansiyeli bulunmaktadır.
Mikafungin ile mikofenolat mofetil, siklosporin, takrolimus, prednizolon, sirolimus, nifedipin, flukonazol, ritonavir, rifampisin, itrakonazol, vorikonazol ve amfoterisin B arasındaki etkileşim potansiyelini değerlendirmek amacıyla sağlıklı gönüllülerde ilaç etkileşim çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalarda, mikafungin farmakokinetiğinde değişim olduğunu kanıtlayan herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Bu ilaçlarla eşzamanlı uygulamalarda , mikafungin dozunun ayarlanmasına gerek yoktur.
İtrakonazol, sirolimus ve nifedipin maruziyeti (EAA) mikafungin varlığında hafifçe artmıştır (sırasıyla %22, %21 ve %18).
Mikafungin ve amfoterisin B deoksikolatın birlikte uygulanması %30'luk bir amfoterisin B deoksikolat maruziyeti artışı ile ilişkilendirilmiştir. Bu artış klinik olarak anlamlı olabileceği için, bu şekilde birlikte tedavi, sadece yararlar risklere göre açık bir şekilde ağır bastığında, amfoterisin B deoksikolat toksisitesinin yakından izlenmesi ile uygulanmalıdır.
(Bkz. Bölüm
4.4 Özel Kullanım Uyarıları ve Önlemleri).
MYCAMINE ile kombinasyon halinde sirolimus, nifedipin veya itrakonazol alan hastalar sirolimus, nifedipin veya itrakonazol toksisitesi açısından izlenmeli ve gerekirse sirolimus, nifedipin veya itrakonazol dozu azaltılmalıdır.
(Bkz. Bölüm 4.4 Özel Kullanım Uyarıları ve Önlemleri).
4.6 Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (kontrasepsiyon)
MYCAMINE kullanan kadınlarda, tedavi altındayken özel bir doğum kontrol metodunun uygulanması konusunda herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Mikafunginin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Gebelik dönemi
Mikafunginin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, mikafungin plasenta bariyerini geçmiştir ve üreme toksisitesi görülmüştür
(Bkz. Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlik verileri).
İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. MYCAMINE gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Mikafunginin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Hayvan çalışmaları, mikafunginin anne sütüne geçtiğini göstermiştir. Emzirmeye devam etme/emzirmeyi kesme veya MYCAMINE tedavisine devam etme/MYCAMINE tedavisini kesme kararı, emzirmenin çocuğa faydası ve MYCAMINE tedavisinin anneye faydası göz önünde bulundurularak alınmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda üreme toksisitesi görülmüştür. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Hayvan çalışmalarında testiküler toksisite gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlik verileri). Mikafunginin insanlarda erkek fertilitesini etkileme potansiyeli olabilir.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma yeteneği üzerine etkileri ile ilgili hiçbir çalışma yapılmamıştır. Ancak, araç ve makine kullanma yeteneğini etkileyebilecek advers reaksiyonlar meydana gelebilir
(Bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).
4.8 İstenmeyen etkiler
Mikafunginin güvenlilik profili, klinik çalışmalarda mikafunginle tedavi edilen 3028 hastaya dayanmaktadır:
Candida
enfeksiyonları (kandidemi, invazif kandidiyazis ve özofageal kandidiyazis dahil) olan 2.002 hasta, invazif aspergillozu (esasen refrakter enfeksiyonlar) olan 375 hasta ve sistemik fungal enfeksiyonlara karşı profilaksisi alan 651 hasta.
Klinik çalışmalarda mikafunginle tedavi edilen hastalar, kemoterapi ilaçları, potent sistemik immunosupresan ajanlar ve geniş spektrumlu antibiyotikler de dahil birden çok tıbbi ürüne ihtiyaç duyan, durumu kritik olan hasta popülasyonunu temsil etmektedir. Bu hastalarda, hematolojik maligniteler ve HIV enfeksiyonu gibi altta yatan çok çeşitli komplike durumlar vardır veya söz konusu hastalar organ nakli alıcılarıdır ve/veya yoğun bakımda tedavi edilmişlerdir. Mikafungin profilaksisi alan hastalar, fungal enfeksiyonlar açısından yüksek risk altında olan, hematopoetik kök hücre nakli (HSCT) uygulanan hastalardır.
Hastaların genel olarak %32.2'si advers ilaç reaksiyonları yaşamıştır. En sık rapor edilen advers reaksiyonlar bulantı (%2.8), kan alkalin fosfataz seviyesinde artış (%2.7), flebit (%2.5, esasen periferik damar yolu olan, HIV ile enfekte hastalarda), kusma (%2.5) ve aspartat aminotransferaz seviyesinde artıştır (%2.3). Güvenlilik verileri cinsiyet veya ırka göre analiz edildiğinde, klinik olarak anlamlı farklılıklar görülmemiştir.
Yan etkiler sistem organ sınıfına ve MedDRA'da tercih edilen terime göre sıklıklarına göre şu şekildedir: Çok yaygın £1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1 ,000 ila
<1/100); seyrek >(1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10, 000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Lökopeni, nötropeni, anemi
Yaygın
Yaygın olmayan Seyrek
Pansitopeni, trombositopeni, eozinofili, hipoalbüminemi Hemolitik anemi, hemoliz
(Bkz Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)
Bilinmeyen : Dissemine intravasküler koagülasyon
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan : Anafilaktik/anafilaktoid reaksiyon
(Bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri),
aşırı duyarlılık.
Endokrin hastalıklar
Yaygın olmayan : Hiperhidroz
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın : Hipokalemi, hipomagnezemi, hipokalsemi
Yaygın olmayan : Hiponatremi, hiperkalemi, hipofosfatemi, anoreksi
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın olmayan :İnsomnia, anksiyete, konfüzyon
Sinir sistemi hastalıklar
Yaygın : Baş ağrısı
Yaygın olmayan : Somnolans, titreme, baş dönmesi, disguzi
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan : Taşikardi, palpitasyonlar, bradikardi
Vasküler hastalıklar
Yaygın
Yaygın olmayan Bilinmiyor
Flebit
Hipotansiyon, hipertansiyon, kızarma Şok
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın olmayan : Dispne
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın : Bulantı, kusma, diyare, karın ağrısı
Yaygın olmayan : Dispepsi, kabızlık
Hepato-bilier hastalıklar
Yaygın
:Kan alkalin fosfataz seviyesinde artış, aspartat aminotransferaz seviyesinde artış, alanin aminotransferaz seviyesinde artış, kandaki bilirubin seviyesinde artış (hiperbilirubinemi dahil), anormal karaciğer fonksiyon testi
:Karaciğer yetmezliği
(Bkz Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri),
gamma-glutamiltransferaz seviyesinde artış, sarılık, kolestaz, hepatomegali, hepatit
Yaygın olmayan
:Fatal vakalar dahil hepatosellüler hasar
(Bkz Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)
Bilinmiyor
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın : Döküntü
Yaygın olmayan : Ürtiker, pruritus, eritem
Bilinmiyor : Toksik deri erupsiyonu, eritema multiforme, Stevens Johnson sendromu,
toksik epidermal nekroliz
(Bkz: Bölüm 4.4)
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan :Kan kreatinin seviyesinde artış, kan üre seviyesinde artış, ağır
böbrek yetmezliği
Bilinmiyor :Böbrek bozukluğu
(Bkz Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve
önlemleri
), akut böbrek yetmezliği
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Yaygın : Pireksi, titreme
Yaygın olmayan : Enjeksiyon bölgesinde tromboz, infüzyon bölgesinde enflamasyon, enjeksiyon bölgesinde ağrı, periferik ödem
Araştırmalar
Yaygın olmayan : Kandaki laktat dehidrojenaz seviyesinde artış
Olası alerji benzeri semptomlar:
Klinik çalışmalarda döküntü ve titreme gibi semptomlar rapor edilmiştir. Çoğunluğu hafif ila orta şiddettedir ve tedaviyi kısıtlayıcı değildir. Ciddi reaksiyonlar (örn. anafilaktoid reaksiyon
%
0.2, 6/3028), mikafungin tedavisi sırasında yaygın olmayan şekilde ve yalnızca birden çok eşzamanlı ilacı gerektiren ciddi altta yatan koşulları (örn. ilerlemiş AIDS, maligniteler) olan hastalarda rapor edilmiştir.
Hepatik advers reaksiyonlar:
Klinik çalışmalarda mikafunginle tedavi edilen hastalarda hepatik advers reaksiyonlarının genel sıklığı %8.6'dır (260/3028). Hepatik advers reaksiyonların çoğunluğu hafif ve orta düzeydedir. En sık rapor edilen reaksiyonlar, ALP (%2.7), AST (%2.3), ALT (%2.0) ve kan bilirubin seviyesinde anormallikler (% 1.6) ve karaciğer fonksiyon testinde anormal sonuçtur (% 1.5). Birkaç hasta (%1.1, %0.4 ciddi) hepatik bir olay nedeniyle tedaviyi bırakmıştır. Yaygın olmayan ciddi hepatik disfonksiyon vakaları meydana gelmiştir
(Bkz Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)
Enjeksiyon bölgesi reaksiyonları:
Enjeksiyon bölgesindeki advers reaksiyonların hiçbiri tedaviyi kısıtlayıcı değildir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon
Bazı advers reaksiyonların (aşağıda listelenmiştir) sıklığı, pediyatrik hastalarda yetişkin hastalarda olduğundan daha yüksektir. Ayrıca, 1 yaşından küçük pediyatrik hastalar, daha büyük pediyatrik hastalardan ALT, AST ve ALP'de yaklaşık iki kat daha sık artış yaşamıştır
(Bkz Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)
Bu farklılıkların muhtemel nedeni, yetişkinlere veya daha büyük pediyatrik hastalara kıyasla, klinik çalışmalarda farklı altta yatan koşulların gözlenmesidir. Çalışmaya girildiği sırada, allojeneik HSCT (sırasıyla, % 29.4 ve % 13.4) ve hematolojik malignite (sırasıyla % 29.1 ve % 8.7) olanların yanı sıra nötropenisi olan pediyatrik hastaların oranı, yetişkin hastalardan birkaç kat daha yüksektir (çocukların ve yetişkinlerin sırasıyla % 40.2 ve % 7.3'ü).
Kan ve lenfatik sistem hastalıkları
Yaygın : Trombositopeni
Kardiyak hastalıklar
Yaygın : Taşikardi
Vasküler hastalıklar
Yaygın : Hipertansiyon, hipotansiyon
Hepato-bilier hastalıklar
Yaygın : Hiperbilirubinemi, hepatomegali
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın : Akut böbrek yetmezliği, kandaki ürede artış
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Klinik çalışmalarda dozu sınırlandıran toksisite rapor edilmeden yetişkin hastalarda 8 mg/kg'a kadar tekrarlanan günlük dozlar (maksimum toplam doz 896 mg) uygulanmıştır. Yenidoğan bir hastada, 7 gün boyunca 7.8 mg/kg/gün olarak uygulanan bir yanlış doz vakası rapor edilmiştir. Bu yüksek dozla ilişkili hiçbir advers reaksiyon belirtilmemiştir.
Mikafunginin doz aşımı konusunda herhangi bir tecrübe bulunmamaktadır. Doz aşımı durumunda, genel destekleyici önlemler ve semptomatik tedavi uygulanmalıdır. Mikafungin yüksek oranda proteine bağlıdır ve diyaliz ile atılamaz.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Sistemik kullanılan diğer antimikotikler ATC kodu: J02AX05
Etki mekanizması
Mikafungin, fungal hücre duvarının önemli bir bileşeni olan 1,3-P-D-glukan sentezini kompetitif olmayan bir şekilde inhibe eder. 1,3-P-D-glukan, memeli hücrelerinde bulunmaz. Mikafungin çoğu
CandidaAspergillus
türünün aktif şekilde çoğalan hiflerini belirgin şekilde inhibe eder.
Farmakokinetik/Farmakodinamik ilişki
Pulmoner aspergillozla (hidrokortizonla bağışıklığın baskılanması, intranazal
Aspergillus fumigatus
enfeksiyonu) ilgili bir fare modelinde, mikafungin ile amfoterisin B'nin aditif veya sinerjistik farmakodinamik etkileşimi olduğu bulunmuştur.
Direnç mekanizmaları
Tüm antimikrobiyal ajanlarda olduğu gibi, duyarlılıkta ve dirençte azalma vakaları rapor edilmiştir ve diğer ekinokandinlerle çapraz dirençdışlanabilmiş değildir. . Ekinokandinlere azalan duyarlılık, glukan sentazının bir majör alt birimini kodlayan Fks1 genindeki mutasyonlarla ilişkilendirilmiştir.
Direnç sınır değerleri
Duyarlılık testleri, sırasıyla Klinik ve Laboratuvar Standartları Enstitüsü (CLSI) yöntemleri M27-A2
(Candida(Aspergillus
türleri) uygun olarak, değişikliklerle gerçekleştirilmiştir. Günümüze kadar, 1,3-P-D-glukan sentezi inhibitörlerinin duyarlılık testine yönelik standart hale gelmiş teknikler belirlenmemiştir ve duyarlılık testinin sonuçlarının klinik sonuçlarla ilişkili olması gerekmemektedir.
Ekinokandinler için herhangi bir MIC direnç sınır değerleribelirlenmemesine rağmen, <2 mg/l'lik MIC, herhangi tür grubunu ikiye bölmeden tüm klinik
CandidaCandida
türlerinden kaynaklanan enfeksiyonlar tedaviye cevap verme yönünde olmuştur.
Direnç prevalansı, seçilen türler için coğrafi olarak ve zamanla birlikte değişiklik gösterebilir ve özellikle şiddetli enfeksiyonlar tedavi edilirken direnç konusundaki yerel bilgiler istenebilir. Bu bilgiler, mikroorganizmaların mikafungine duyarlı olup olmayacağına dair olasılıklar üzerine yalnızca bir kılavuzdur. Uygulanabilir olduğu yerlerde, her bir mikroorganizma için edinilmiş direncin Avrupa aralığındaki ilgili bilgiler parantez içerisinde verilmiştir.
Yaygın duyarlı türler [Avrupa'daki MIC aralıkları, mg/l]Candida albicans
[0.007 - 0.25]
Candida glabrata
[0.007 - 0.12]
Candida tropicalis
[0.007 - 0.12]
Candida krusei[0.015 - 0.12]
_
Candida kefyr
[0.03 - 0.06]
Candidaparapsilosis
[0.12 - 2]
Candida guilliermondii
[0.5]
Candida lusitaniae
[0.12 - 0.25]
Candida
türleri [0.015 - 0.5]
(C.
famata, C. dubliniensis, C. lipolytica, C. pelliculosa, C. rugosa, C. stellatoideaC. zeylanoides
dahil)
Aspergillus fumigatus Aspergillus flavus Aspergillus niger Aspergillus terreus Aspergillus nidulans Aspergillus versicolor
Dimorfik mantarların miçel formu (örn.
Histoplasma capsulatum, Blastomyces
dermatitidis, Coccidioides immitis)
_
Edinilmiş direncin sorun olabileceği türler
Yok
İnvazif Kandidiyazis Çalışması, Her bir Protokol Grubundaki Genel Tedavi Başarısı
|
Mikafungin |
Lipozomal Amfoterisin B |
Yüzde olarak fark [%95 CI] |
N |
n (%) |
N |
n (%) |
|
Yetişkin Hastalar |
Genel Tedavi Başarısı
|
202
|
181 (89.6)
|
190
|
170 (89.5)
|
0.1 [-5.9, 6.1] 1
|
Nötropenik Duruma Göre Genel Tedavi Başarısı
|
Başlangıçta nötropeni var iken
|
24
|
18 (75.0)
|
15
|
12 (80.0)
|
0.7 [-5.3, 6.7] 2
|
Başlangıçta nötropeni yok iken
|
178
|
163 (91.6)
|
175
|
158 (90.3)
|
Pediyatrik Hastalar |
Genel Tedavi Başarısı
|
48
|
35 (72 9)
|
50
|
38 (76 0)
|
-2.7 [-17.3, 11.9] 3
|
2 yaşından küçükler
|
26
|
21 (80.8)
|
31
|
24 (77.4)
|
Prematüre bebekler
|
10
|
7 (70.0)
|
9
|
6 (66.7)
|
Yenidoğanlar (0 günlük ila 4 haftalıktan küçükler)
|
7
|
7 (100)
|
5
|
4 (80)
|
2 ila 15 yaşındakiler
|
22
|
14 (63.6)
|
19
|
14 (73.7)
|
CandidaTürlerine Göre Genel Tedavi B |
»aşarısı, Yetişkinler ve Çocuklar Ortak Halde |
Candida albicans
|
102
|
91 (89.2)
|
98
|
89 (90.8)
|
|
Non-albicans türleri1 : tümü
|
151
|
133 (88.1)
|
140
|
123 (87.9)
|
C. tropicalis
|
59
|
54 (91.5)
|
51
|
49 (96.1)
|
C. parapsilosis
|
48
|
41 (85.4)
|
44
|
35 (79.5)
|
C. glabrata
|
23
|
19 (82.6)
|
17
|
14 (82.4)
|
C. krusei
|
9
|
8 (88.9)
|
7
|
6 (85.7)
|
Mikafungin oranı eksi lipozomal amfoterisin B oranı ve büyük örneklem normali tahminine dayanan genel başarı oranındaki fark için 2-yönlü%95 güven aralığı.
2
3
4C. guilliermondii, C. famata, C. lusitaniae, C. utilis, C. inconspicuaveC. dubliniensis. Candidatürlerinde klinik etkinlik de gözlenmiştir (< 5 hasta)
Özofageal Kandidiyazis:%
88.0'ında (227/258) tedavi sonu endoskopik grade 0 (endoskopik kür) olmuştur (fark için %95 CI: [-% 5.9, % 5.3]). % 95 Güven aralığı alt sınırının, önceden tanımlanmış non-inferiyorite sınırı olan -%10'un üzerinde olması non-inferiyoriteyi karşılamıştır. Advers olayların niteliği ve sıklığı, tedavi grupları arasında benzerdi.
Profilaksi:
Mikafungin, sistemik fungal enfeksiyon gelişimi açısından yüksek risk altındaki hastalardan (randomize, çift kör, çok merkezli bir çalışmada hematopoietik kök hücre nakli [HSCT] yapılmış hastalar) oluşan bir popülasyonda invazif fungal enfeksiyonları önlemede flukonazoldan daha etkili idi. Tedavi başarısı, tedavinin sonuna kadar kanıtlanmış, olası veya şüpheli sistemik fungal enfeksiyonun olmaması ve çalışmanın sonuna kadar kanıtlanmış veya olası sistemik fungal enfeksiyonun olmaması olarak tanımlanmıştır. Çoğu hastada (% 97, N=882) başlangıç seviyesinde nötropeni olmuştur (< 200 nötrofil/^L). Nötropeni, medyan 13 gün boyunca devam etmiştir. Mikafungin için 50 mg (1.0 mg/kg), flukonazol için 400 mg (8
mg/kg)'lık sabit dozlar kullanılmıştır. Ortalama tedavi süresi, yetişkin popülasyonunda (N=798) mikafungin için 19 gün ve flukonazol için 18 gün; pediyatrik popülasyonda (N=84) her iki tedavi kolunda 23 gün olmuştur.
Tedavi başarısı oranı, mikafunginde flukonazoldan istatistiksel açıdan anlamlı oranda daha yüksektir (tedavi sırasında gelişen enfeksiyonlar açısından % 1.6'ya kıyasla % 2.4). Sırasıyla mikafungin ve flukonazol gruplarında, tedavi sırasında gelişen
AspergillusCandidaFusariumZygomycetes
(sırasıyla, 1 ve 0 hasta) neden olmuştur. Advers reaksiyonların niteliğive sıklığı, tedavi grupları arasında benzerdi.
5.2 Farmakokinetik özellikler Genel özellikler
Emilim
Mikafungin, intravenöz olarak uygulanan bir ilaçtır.
Dağılım
İntravenöz uygulamanın ardından mikafungin konsantrasyonları, bieksponansiyel düşüş göstermektedir. İlaç hızla dokulara dağılır.
Sistemik dolaşımda, mikafungin, primer olarak albümin olmak üzere, yüksek oranda plazma proteinine bağlanır (> %99). Albümine bağlanma, mikafungin konsantrasyonundan (10-100 |ig/ml) bağımsızdır. Kararlı durumdaki dağılım hacmi (Vss) yaklaşık 18-19 litre olmuştur.
Biyotransformasyon
Değişmemiş haldeki mikafungin, sistemik dolaşımda dolaşan başlıca bileşiktir. Mikafunginin birkaç bileşiğe metabolize olduğu gösterilmiştir; bunlardan mikafunginin M-1 (katekol formu), M-2 (M-1'in metoksi formu) ve M-5'i (yan zincirde hidroksilasyon) sistemik dolaşımda saptanmıştır. Bu metabolitlere maruziyet düşüktür ve metabolitler mikafunginin genel etkililiğine katkıda bulunmamaktadır.
Mikafungin
in vitroin vivo
mikafungin metabolizması için majör bir yolak değildir.
Eliminasyon
Ortalama terminal yarılanma ömrü yaklaşık 10-17 saattir ve 8 mg/kg'a kadar olan dozlarda ve tek ve tekrarlanan uygulamadan sonra tutarlı olarak kalmaktadır. Toplam klirens, sağlıklı gönüllülerde ve yetişkin hastalarda 0.15-0.3 ml/dk./kg'dır ve tek ve tekrarlanan uygulamadan sonra dozdan bağımsızdır. Sağlıklı gönüllülere uygulanan tek intravenöz
14C-mikafungin dozundan (25 mg) sonra, 28 gün içinde radyoaktivitenin %11.6'sı idrarda, %71.0'ı ise dışkıdan elde edilmiştir. Bu veriler, mikafunginin eliminasyonunun esasen böbrek dışında olduğunu göstermektedir. Plazmada, M-1 ve M-2 metabolitleri yalnızca eser konsantrasyonlarda saptanmış ve daha çok miktarda bulunan metabolit olan M-5 metaboliti, ana bileşiğe göre toplamda % 6.5'lik kısmı oluşturmuştur.
Doğrusallık/Doğrusal Olmayan Durum:
Farmakokinetiği, 12.5 mg ila 200 mg ve 3 mg/kg ila 8 mg/kg günlük doz aralığında doğrusaldır.
Tekrarlanan uygulama ile sistemik birikim olduğuna dair kanıt bulunmamaktadır ve kararlı duruma genellikle 4 ila 5 gün içinde ulaşılır.
Hastalardaki karakteristik özellikler:
Böbrek yetmezliği:
Şiddetli böbrek bozukluğu (Glomerüler Filtrasyon Hızı [GFR] <30 ml/dk.) mikafunginin farmakokinetiğini anlamlı oranda etkilememiştir. Böbrek bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması yapılması gerekli değildir.
Karaciğer yetmezliği:
Orta düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda yapılan bir çalışmada (Child-Pugh skoru 79) (n=8), mikafunginin farmakokinetiği, sağlıklı gönüllülerdekinden (n=8) anlamlı oranda farklılık göstermemiştir. Bu nedenle, hafif ila orta düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda (Child-Pugh skoru 10-12) (n=8) gerçekleştirilen bir çalışmada ise mikafunginin ortalama C
mak
s ve AUC değerleri, normal gönüllülerle kıyaslandığında şiddetli karaciğer yetmezliği olan gönüllülerde yaklaşık %30 daha düşüktür. M-5 metabolitin ortalama C
maks ve AUC değerleri, normal gönüllülerle kıyaslandığında şiddetli karaciğer yetmezliği olan gönüllülerde yaklaşık 2-3 kat daha yüksektir; ancak bu maruziyet (ana ilaca ve metabolite), sistemik
Candida
enfeksiyonu olan hastalardaki ile benzerdir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda mikafungin dozunun ayarlanmasına gerek yoktur.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik hastalarda, AUC değerleri, 0.5-4 mg/kg doz aralığında dozla orantılıdır. Klirens yaştan etkilenmiştir; daha küçük çocuklarda (2-11 yaş) ortalama klirens değerleri, daha büyük çocuklarda (12-17 yaş) olduğundan yaklaşık 1.3 kat daha fazladır. Daha büyük çocukların ortalama klirens değerleri yetişkin hastalarda belirlenen değerlere benzerdir. Prematüre bebeklerdeki ortalama klirens (gebelik süresi yaklaşık 26 hafta) yetişkinlerdekinden yaklaşık 5 kat daha fazladır.
Geriyatrik popülasyon:
50 mg'lik tek 1 saatlik infüzyon olarak uygulandığında, mikafunginin yaşlılardaki (66-78 yaşındaki) farmakokinetiği, genç (20-24 yaşındaki) gönüllülerdekine benzerdir. Yaşlılarda doz ayarlaması yapılması gerekmemektedir.
Diğer:
Cinsiyet/Irk: Cinsiyet ve ırk (Beyaz, Siyah ve Doğulu), mikafunginin farmakokinetik parametrelerini anlamlı oranda etkilememiştir. Cinsiyet ve ırka göre mikafungin için doz ayarlaması gerekmemektedir.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Sıçanlarda değişikliğe uğramış hepatosit odaklan (FAH) ve hepatosellüler tümörlerin gelişmesi, mikafungin tedavisinin hem dozuna hem de süresine bağlıdır. On üç hafta veya daha uzun süreli tedaviden sonra kaydedilen FAH, 13 haftalık çekilme döneminden sonra da varlığını sürdürmüş ve sıçanların ömrünü kapsayan tedavisiz bir dönemin ardından hepatosellüler tümörlere dönüşmüştür. Standart karsinojenisite çalışması yapılmamıştır; ancak FAH gelişmesi, 3 ve 6 aylık tedavinin durdurulmasından itibaren 20 ve 18 ay sonrasına kadar olan sürede dişi sıçanlarda değerlendirilmiştir. Her iki çalışmada da, düşük doz grubunun yanı sıra 32 mg/kg/gün'lük yüksek doz grubunda da 18 ve 20 aylık tedavisiz dönemden sonra hepatosellüler tümör sıklıklarında/sayılarında (istatistiksel olarak anlamlı olmamasına rağmen) artış gözlenmiştir. Sıçanlarda, tümör oluşumunun varsayılan eşiğindeki plazma maruziyeti (örneğin, hiçbir FAH ve karaciğer tümörünün saptanmadığı doz) klinik maruziyetle aynı aralıkta olmuştur. Mikafunginin hepatokarsinojenik potansiyelinin, insan terapötik kullanımı için ilişkisi bilinmemektedir.
Sıçanlarda ve/veya köpeklerde tekrarlanan intravenöz dozlama sonrası mikafunginin toksikolojisi karaciğer, idrar yolu, eritrositler ve erkek üreme organlarında advers cevaplar olduğunu göstermiştir. Bu etkilerin görülmediği maruziyet düzeyleri (NOAEL), klinik maruziyetle aynı aralıkta veya daha altında olmuştur. Sonuç olarak, mikafunginin insanlardaki klinik kullanımında bu advers cevapların görülmesi beklenebilir.
Standart güvenlilik farmakoloji testlerinde, mikafunginin kardiyovasküler ve histamin salımı ile ilgili etkileri açıktı ve eşiğin üzerindeki süreye bağımlıymış gibi gözükmektedir. Plazma konsantrasyonu pikini düşürecek şekilde infüzyon süresinin uzatılması bu etkileri azaltıyormuş gibi gözükmektedir.
Sıçanlardaki tekrarlanan doz toksisite çalışmalarında, hepatotoksisite bulguları , karaciğer enzimlerdeki artış ve kompanse edici rejenerasyon bulgularının eşlik ettiği dejeneratif hepatosit değişikliklerini içermektedir. Köpeklerde, karaciğer etkileri ağırlık artışı ve sentrilobüler hipertrofiden ibaretti. Hepatositlerde dejeneratif değişiklikler gözlenmemişti.
Sıçanlardaki 26 haftalık tekrarlanan doz çalışmalarında, mesane epitelinin vakuolasyonu ve kalınlaşmasının (hiperplazi) yanı sıra renal pelvis epitelininvakuolasyonu da gözlenmiştir. İkinci bir 26 haftalık çalışmada, mesanedeki transisyonel hücrelerin hiperplazisi çok daha düşük bir sıklıkla oluşmuştur. Bu bulguların, 18 aylık bir takip döneminde tersine çevrilebildiği görülmüştür. Bu sıçan çalışmalarında mikafungin dozlamasının süresi (6 ay), hastalardaki mikafungin dozlamasının olağan süresini aşmaktadır
(Bkz. Bölüm 5.1 Farmakodinamik özellikler).
Mikafungin, tavşan kanını
in vitro
ortamda hemolize etmiştir. Sıçanlarda, mikafunginin tekrarlanan bolus enjeksiyonundan sonra, hemolitik anemi belirtileri gözlenmiştir. Köpeklerdeki tekrarlanan doz çalışmalarında, hemolitik anemi gözlenmemiştir.
Üreme ve gelişim ile ilgili toksisite çalışmalarında, yavruların doğum ağırlığında düşüş olduğu belirtilmiştir. 32 mg/kg/gün'lük dozda tavşanlarda bir düşük meydana gelmiştir. 9 hafta süreyle intravenöz olarak tedavi edilen erkek sıçanlarda, epididimal duktal epitelyal hücrelerde vakuolasyon, epididim ağırlıklarında artış ve sperm hücrelerinin sayısında düşüş (% 15 oranında) görülmüştür; ancak 13 ve 26 hafta'lık çalışmalarda bu değişiklikler meydana gelmemiştir. Yetişkin köpeklerde, 13 haftalık tedaviden sonra olmamakla birlikte, uzatılmış tedaviden (39 hafta) sonra seminiferöz epitelde vakuolasyonla birlikte seminiferöz tübüllerde atrofi ve epididimdeki spermlerde azalma olduğu belirtilmiştir. Genç köpeklerde 39 haftalık tedavi, tedavinin sonunda doza bağlı bir şekilde testis ve epididimde lezyonlar indüklememiştir; ancak 13 haftalık tedavisiz dönemden sonra, tedavi edilmiş iyileşme gruplarında bu lezyonlarda doza bağlı bir artış olduğu görülmüştür. Sıçanlardaki fertilite ve erken embriyonik gelişim çalışmasında, erkek veya dişi fertilitesinde hiçbir bozulma gözlenmemiştir.
Mikafungin, sıçan hepatositler kullanılarak yapılan programlanmamış DNA sentezi ile ilgili bir
in vitroin vitroin vivo
testte değerlendirildiğinde mutajenik veya klastojenik bulunmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER 6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat
Susuz sitrik asit (pH'ı ayarlamak için)
Sodyum hidroksit (pH'ı ayarlamak için)
6.2 Geçimsizlikler
Bu tıbbi ürün, bölüm 6.6'da belirtilenler hariç, diğer tıbbi ürünlerle karıştırılmamalıdır veya onlarla birlikte infüzyon yapılmamalıdır.
6.3 Raf ömrü
Açılmamış flakon: 36 ay.
6.4 Saklamaya yönelik özel uyarılar
Açılmamış flakonlar: 25
oC'yi geçmeyen oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
İzobutilen-izopren (teflon kaplı) kauçuk tıpalı ve geçme kapaklı 10 ml Tip I cam flakon. Flakon, UV koruyucu bir filmle sarılır.
1 flakonluk ambalajlarda piyasaya sunulmaktadır.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
MYCAMINE, aşağıda belirtilenler hariç, diğer tıbbi ürünlerle karıştırılmamalı veya birlikte infüze edilmemelidir. MYCAMINE, oda sıcaklığında aseptik teknikler kullanılarak, aşağıda belirtilen şekilde sulandırılarak hazırlanır ve seyreltilir:
1. Plastik kapak flakondan çıkarılmalı ve tıpa alkolle dezenfekte edilmelidir.
2. İnfüzyon için 9 mg/ml (% 0.9) sodyum klorür çözeltisinden veya infüzyon için 50 mg/ml (% 5) glikoz çözeltisinden (100 ml'lik şişeden/poşetten alınan) alınan 5 ml iç duvarın yanından her flakona aseptik olarak ve yavaşça enjekte edilmelidir. Konsantrat her ne kadar köpürecek olsa da, oluşan köpük miktarını en aza indirmek için her türlü çaba gösterilmelidir. İstenen dozu mg cinsinden elde etmek için yeterli sayıda MYCAMINE flakon sulandırılarak hazırlanmalıdır
(Bkz. Aşağıdaki tablo).
3. Flakon yavaşça döndürülmelidir. ÇALKALAMAYINIZ. Toz tamamen çözünecektir. Konsantrat hemen kullanılmalıdır. Flakon yalnızca tek kullanımlıktır. Bu nedenle, lütfen kullanılmayan sulandırılarak hazırlanmış konsantratı hemen atınız.
4. Sulandırılarak hazırlanmış konsantratın tamamı her bir flakondan çekilmeli ve başlangıçta alındığı infüzyon şişesine/poşetine geri boşaltılmalıdır. Seyreltilmiş infüzyon çözeltisi hemen kullanılmalıdır. Işıktan korunduğunda ve yukarıda açıklanan şekilde seyreltildiğinde 25°C'de 96 saat boyunca, kimyasal ve fiziksel kullanım stabilitesi gösterilmiştir.
5. İnfüzyon şişesi/poşeti, seyreltilmiş çözeltinin dağılması için yavaşça baş aşağı çevrilmeli, ancak köpüklenmenin önlenmesi için ÇALKALANMAMALIDIR. Çözelti bulanıksa veya çökelmişse kullanmayınız.
6. Seyreltilmiş infüzyon çözeltisi içeren infüzyon şişesi/poşeti, ışıktan korumak amacıyla kapanan ışık geçirmeyen bir poşete yerleştirilmelidir.
İnfüzyonluk çözeltinin hazırlanması
Doz
(m |
Kullanılacak
MYCAMINE
flakonu
(mg/flakon) |
Flakon başına eklenecek sodyum klorür (%0.9) veya glikoz (%5) hacmi |
Sulandırılarak hazırlanmış tozun hacmi (konsantrasyon) |
Standart infüzyon (100 ml'ye kadar eklenmiş) Son konsantrasyonu |
50
|
1 x 50
|
5 ml
|
yaklaşık 5 ml (10 mg/ml)
|
0.5 mg/ml
|
100
|
1 x 100
|
5 ml
|
yaklaşık 5 ml (20 mg/ml)
|
1.0 mg/ml
|
150
|
1 x 100 + 1 x 50
|
5 ml
|
yaklaşık 10 ml
|
1.5 mg/ml
|
200
|
2 x 100
|
5 ml
|
yaklaşık 10 ml
|
2.0 mg/ml
|
Sulandırılarak hazırlama ve seyreltmeden sonra, çözelti yaklaşık 1 saat boyunca intravenöz infüzyonla uygulanmalıdır.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Astellas Pharma İlaç Ticaret ve Sanayi A.Ş.
Tekstilkent Koza Plaza A Blok Kat: 16 No: 60 34235 Esenler, İstanbul Tel : 0212 440 08 00 Faks : 0212 438 36 71
8. RUHSAT NUMARASI
2014/69
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 08/02/2014 Ruhsat yenileme tarihi: -
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
18
1
ila 42 gün; çocuklarda 12 ila 42 gündür).
Non-inferiyorite yetişkin hastalarda kanıtlanmıştır ve pediyatrik alt popülasyonlarda (yenidoğanlar ve prematüre bebekler dahil) benzer bulgular gösterilmiştir. Etkililik bulguları; infektif Candida(Bkz. Tablo).
Mikafungin, lipozomal amfoterisin B'ye kıyasla, tedavi sırasındaki tahmini glomerüler filtrasyon hızında daha küçük ortalama pik düşüşü (p<0.001) ve daha düşük infüzyona bağlı reaksiyon sıklığı (p=0.001) göstermiştir.