Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar » İmmün Serum ve İmmünoglobülinler » İmmünoglobülinler » Damara Enjekte Edilen İmmünglobulinler » İmmunglobulin
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
KIOVIG 10 g/ 100 mL
İ.V. infiizyon ve subkutan uygulama için çözelti içeren flakon
2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin maddeler:
1 mL çözelti içinde:
İnsan normal immünoglobulini (IVIg) 100 mg*
* En az % 98'i IgG içeren insan kaynaklı protein içeriğine karşılık gelir.
IgG alt sınıflarının dağılımı:
IgG] >% 56,9 IgG
2 >% 26,6 IgG
3 >% 3,4 fgG
4 >% 1,7
İmmünoglobulin A (IgA) içeriği< 0.140 mg/mL(ortalama 0.037 mg/mL)
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3.FARMASÖTİK FORM
İntravenöz ve subkutan infuzyon için çözelti
Çözelti berrak ya da hafif bulanık, renksiz veya açık san renktedir.
4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
- Primer immün yetmezlik sendromlannda
- Ciddi enfeksiyonlarla seyreden ve sekonder hipogamaglobulinemi gelişmiş multiple myeloma ve kronik lenfositik lösemide
- Allojeneik kemik iliği nakli sürecinde gelişen immün yetmezlik tedavisinde
- AIDS'li çocuklarda tekrarlayan enfeksiyon durumlarında (pediyatrik HIV enfeksiyonunda)
- Guillain-Barre sendromunda
- Primer immün trombositopeni (ITP) hastalarında kanama riskinin yüksek olduğu durumlarda ya da yapılacak cerrahi girişimlerden önce trombosit sayısını düzeltmek amacıyla
- Bulber tutulumu olan Myastenia Gravis'te
- Kawasaki hastalığında
- Multifokal Motor Nöropati'de (MMN)
- Gebeliğe sekonder immün trombositopeni veya gebelik ve ITP beraberliğinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Pozoloji ve uygulama sıklığının endikasyona göre değişmesine ve dozun replasman tedavisinde bireysel klinik yanıt ve farmakokinetiğe bağlı olarak ayarlanma gerekliliğine rağmen genel olarak aşağıdaki dozlar rehber olarak önerilebilir:
Primer immün yetmezliklerde verine kovma (replasman) tedavisi:
Doz, serum IgG düzeyi en az 4.0 g/L olarak sabit kalacak şekilde (bir sonraki infuzyondan önce ölçülen) ayarlanmalıdır. Bu düzeylerin sağlanabilmesi için tedavinin başlangıcından itibaren 3-6 ay gereklidir. Önerilen başlangıç dozu 0.4-0.8 g/kg, ve idame dozu her 3 haftada bir 0.2 g/kg'dır. 6.0 g/L sabit düzeylere ulaşabilmek için gereken doz 0.2-0.8 g/kg/ay'dır. Stabil durum sağlandıktan sonra, her 2-4 haftada bir tekrar uygulanmalıdır. Uygulanan dozu ve uygulama sıklığını ayarlamak için iki doz arasındaki serum düzeyleri ölçülmelidir.
Ciddi enfeksiyonlarla seyreden ve sekonder hipogamaglobulinemi ile birlikte olanmultiple mveloma ya da kronik lenfositik lösemi ve pediyatrik HIV enfeksiyonlarındaverine koyma tedavisi:
Önerilen doz her üç ya da dört haftada bir 0.2-0.4 g/kg'dır.
ITP hastalarında trombositopenik dönemde yapılacak cerrahi veya splenektomivehazırlık amacıyla; Gebeliğe sekonder immün trombositopeni veya gebelik ve ITPberaberliğinde; Bulber tutulumu olan Myastenia Gravis'te
Akut ataklarda birinci gün 0.8-1.0 g/kg dozunda uygulanır. Daha sonraki üç gün içerisinde aynı dozda bir defa daha ya da 2-5 gün süreyle 0.4 g/kg/gün dozunda idame tedavisi uygulanır. Relaps olduğunda tedavi tekrarlanabilir.
Gnillain Barre Sendromu:
3-7 gün süreyle 0.4 g/kg/gün dozunda uygulanır. Çocuklarda kullanım deneyimi sınırlıdır.
Kawasaki Hastalığı:
2-5 gün süreyle bölünmüş dozlar halinde 1.6-2.0 g/kg dozunda ya da 2.0 g/kg tek doz olarak uygulanmalıdır. Beraberinde hastalara asetil salisilik asit tedavisi verilmelidir.
Multifokal Motor Nöropati (MMN):
Başlangıç tedavisi dozu 2-5 gün süreyle 2 g/kg'dır. İdame olarak her 2-4 haftada bir 1 g/kg ya da her 4-8 haftada bir 2 g/kg dozuyla tedaviye devam edilir.
Alloienik Kemik İliği Transplantasyonu:
İnsan normal immünoglobulin tedavisi, transplantasyon sonrası ve tedavi rejiminin oluşturulmasında kullanılır.
Enfeksiyonların tedavisi ve graft versus host hastalığını önlemek amacıyla kullanıldığında, doz hasta gereksinimlerine göre ayarlanır. Genellikle tranplantasyondan 7 gün önce başlanarak, transplantasyon sonrası 3 aya kadar haftada 0.5 g/kg dozunda kullanılması önerilmektedir.
Uzun süre antikor üretiminin olmaması durumunda, antikor düzeyleri normalleşene kadar aylık 0.5 g/kg dozlar önerilir.
Doz önerileri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Endikasyon
|
Doz
|
Uygulama sıklığı
|
Primer immün yetmezliklerde replasman tedavisi
Sekonder immün yetmezliklerde replasman tedavisi
AIDS'li çocuklar
|
• başlangıç: 0.4-0.8 g/kg
• idame: 0.2-0.8 g/kg
0.2-0.4 g/kg 0.2-0.4 g/kg
|
En az 4.0 g/L serum IgG düzeyi sağlayana kadar her
2-4 haftada bir.
En az 4.0 g/L serumlgG düzeyi sağlayana kadar her
3-4 haftada bir Her 3-4 haftada bir
|
immün modülasyon: İdiyopatik Trombositopenik Purpura
Guillain Barre sendromu Kawasaki Hastalığı
Multifokal Motor Nöropati (MMN)
|
0.8-1.0 g/kg ya da
0.4 g/kg/gün 0.4 g/kg/gün 1.6-2.0 g/kg
ya da 2.0 g/kg
başlangıç: 2.0 g/kg, idame: 1.0 g/kg veya 2.0 g/kg
|
Birinci gün; ilk üç gün içerisinde tekrarlanabilir.
2-5 gün boyunca
3-7 gün boyunca
ilk 2-5 günde asetil salisilik asitle birlikte bölünmüş dozlar halinde
asetil salisilik asitle birlikte tek dozda
2-5 gün boyunca Her 2-4 haftada bir
Her 4-8 haftada bir
|
Allojenik kemik iliği transplantasyonu:
• Enfeksiyonların tedavisi ve graft versus host hastalığının profilaksisi
• Uzun süre antikor üretiminin olmaması
|
0.5 g/kg 0.5 g/kg
|
Tranplantasyon öncesi T inci günden başlayarak transplantasyon sonrası 3 aya kadar her hafta.
Antikor düzeyleri normalleşene kadar her ay.
|
Subkutan uygulamaları da içerecek şekilde doz önerileri aşa |
;ıdaki şekilde özetlenmiştir: |
Doz |
Başlangıçtaki infiizyon hızı |
İdame infüzyon hızı |
intravenöz uygulama: |
• Klinik yanıta bağlı olarak 3-4 haftada bir 300-600 mg/kg
|
30 dakika süreyle 0.5 m L/k g/saat (0.8 mg/kg/dakika)
|
Hasta tolere edebiliyorsa, maksimum 5 mL/kg/saat (8 mg/kg/dakika) olacak şekilde her 30 dakikada bir arttırılır
|
Subkutan uygulama: |
• Başlangıç dozu, uygulanmakta olan intravenöz dozun, intravenöz dozlar arasında kalan hafta sayısına bölünmesinden çıkan dozun 1.37 ile çarpılmasıyla bulunur.
• İdame dozu klinik yanıt ve hedeflenen çukur IgG düzeyine göre belirlenir.
|
Vücut Ağırlığı 40 kg ve üzeri:
Saatte 20 mL/bölge olacak şekilde 30 mL/bölge
Vücut Aeırlıeı 40 ke altı: Saatte 15 mL/bölge olacak şekilde 20 mL/bölge
|
VA 40 ke ve üzeri:
Saatte 20-30 mL/bölge olacak şekilde 30 mL/bölge
VA 40 ke altı:
Saatte 15-20 mL/bölge olacak şekilde 20 mL/bölge
|
İmmünoglobulin uygulama sıklığı ve dozu hastadan hastaya değişebileceğinden, dozu IgG düzeylerine ve klinik yanıta göre ayarlayınız.
İntravenöz uygulamada optimum en düşük serum IgG düzeylerini belirlemek için yapılmış randomize kontrollü bir çalışma bulunmamaktadır. Hastada planlı bir dozun uygulanmaması durumunda, kaçırılan bu doz en kısa zamanda uygulanmalı ve uygun olan durumlarda 3 ya da 4 haftada bir uygulamaya devam edilerek planlanmış tedavi şeması tamamlanmalıdır. Subkutan uygulama sırasındaki doz ayarlamalarında yol göstermesi için, intravenöz tedaviden subkutan uygulamaya geçmeden önce, hastadaki çukur serum IgG düzeylerim ölçünüz. İlk subkutan doza, son yapılan intravenöz uygulamadan yaklaşık bir hafta sonra başlayınız.
Subkutan uygulamada doz ayarlaması
Klinik çalışmalardan elde edilen veriler, doz ayarlaması yapılarak intravenöz uygulamayla kıyaslanabilir bir eğri altı kalan alan (AUC) sağlayabilecek şekilde haftalık subkutan uygulamalara devam edilirken, çukur IgG düzeylerindeki beklenen artışın, stabil intravenöz tedavideki en son çukur düzeyden yaklaşık 281 mg/dL kadar yüksek olduğunu göstermektedir. Subkutan uygulamada hedef en düşük IgG düzeyleri hesaplarken, son yapılan intravenöz tedavi sonrası sağlanan, çukur IgG düzeylerine 281 mg/dL ekleyiniz.
Doz ayarlamalarında yol göstermesi açısından, hastada hedeflenen çukur IgG düzeyleri ile subkutan tedaviyle sağlanan çukur IgG düzeyleri arasındaki farkı hesaplayınız. Hesapladığınız bu rakamı ve bu rakama karşılık gelen hastanın vücut ağırlığının kilogramı başına arttırılması (ya da azaltılması) gereken haftalık dozu (mL cinsinden) Tablo 2'deki sütunlardan bulabilirsiniz. Ölçülen ve hedeflenen en düşük IgG düzeyleri arasındaki fark 100 mg/dL'den az ise doz ayarlamasına gerek yoktur.
Buna rağmen doz ayarlamasında hastanın klinik yanıtı en önemli ölçüt olmalıdır.
Tablo: Hedeflenen çukur IgG düzeyleri için KIOVIG'in haftalık dozundaki
Hedeflenen çukur IgG düzeyleri ile sağlanan çukur IgG düzeyleri arasındaki
fark
|
Vücut ağırlığı 100 mg/dL
|
200 mg/dL 300 mg/dL
|
400 mg/dL
|
10kg |
2ml |
4 mL |
6mL |
8mL |
20 kg |
4ml |
8ml |
11 mL |
15 ml |
30 kg |
6mL |
11 mL |
17 mL |
23 ml |
40 kg |
8ml |
15 mL |
23 mL |
30 mL |
50 kg |
9 rol |
19 mL |
28 mL |
38 ml |
60 kg |
11 mL |
23 mL |
34 ml |
45 ml |
70 kg |
13ml |
26 mL |
40 ml |
53 mL |
80 kg |
nmi
|
30 mL |
45 mL |
60 ml |
90 kg |
17 ml |
34 mL |
51 ml |
68 ml |
100 kg |
19 ml |
38 mL |
57 ml |
75 ml |
110 kg |
21 mL |
42 mL |
62 ml |
83 ml |
120 kg |
23 mt |
45 mL |
68 ml |
91 mL |
130 kg |
25 mL |
49 mL |
74 ml |
98 ml |
140 ka |
26 mL |
53 mL |
79 mL |
106 mL |
a Nomograma, 5.3 kg/dL'lik bir eğim ile lineer yaklaştırma yöntemi kullanılarak oluşturulmuştur.
Örnek 1: 80 kg ağırlığındaki bir hastada ölçülen çukur IgG düzeyi 800 mg/dL ve hedeflenen en düşük IgG düzeyi 1000 mg/dL olduğunda aradaki fark 200 mg/dL'dir. Haftalık doz 30 mL (3.0 g)
arttırılmalıdır.
Örnek 2: 60 kg ağırlığındaki bir hastada ölçülen çukur IgG düzeyi 1000 mg/dL ve hedeflenen çukur IgG düzeyi 800 mg/dL olduğunda aradaki fark 200 mg/dL'dir (800-1000 mg/dL). Haftalık doz 23 mL (2.3 g)
azaltılmalıdır.
Uygulama şekli:
İnsan normal immünoglobulini ilk 30 dakikada 0.5 mL/kg/saat hızıyla intravenöz olarak uygulanmalıdır. Hasta tarafından iyi tolere edilirse uygulama hızı kademeli olarak maksimum saatte 6.0 mL/kg'a kadar arttırılabilir. Sınırlı sayıda hastadan elde edilen klinik veriler, yetişkinlerdeki primer immün yetmezlik (PID) durumu olan hastaların 8.0 mL/kg/saat'lik bir infüzyon hızını tolere edebildiklerini göstermiştir.
Eğer infüzyon öncesi seyreltme gerekli olursa KIOVIG, 50 mg/mL'lik son konsantrasyona ulaşana kadar (% 5 immünoglobulin) %5 Glukoz çözeltisi ile seyreltilebilir. Seyreltme konusundaki ayrıntılı bilgiler için Bölüm 6.6.'ya bakınız.
Tablo: Subkutan uygulamada uygulama hızları
|
Vücut ağırlığı 40 kg ve üzeri: |
Vücut ağırlığı 40 kg altı: |
Başlangıçta
|
Saatte 20 mL/bölge olacak şekilde 30 mL/bölge
|
Saatte 15 mL/bölge olacak şekilde 20 mL/bölge
|
idamede
|
Saatte 20-30 mL/bölge olacak şekilde 30 mL/bölge
|
Saatte 15-20 mL/bölge olacak şekilde 20 mL/bölge
|
Subkutan uygulama bölgelerinin seçimi
: KIOVIG'in subkutan infuzyonu için önerilen bölgeler karın, uyluk, kolun üst bölgeleri veya bel bölgesidir. İnfuzyon bölgeleri seçilirken kemik çıkıntılarından kaçınılmalı ve uygulamalar birbirinden en az 5-6 cm uzağa yapılmalıdır. Uygulama bölgeleri haftalık olarak değiştirilmelidir.
Her bir bölgeye uygulanacak hacim:
Gereken bölge sayısını belirlemek için, hastanın vücut ağırlığına göre, yukarıdaki tabloya göre hesaplanan haftalık doz 30 ya da 20'ye bölünmelidir. Çok iğneli uygulama setleri kullanılarak birden fazla uygulama bölgesine eş zamanlı infuzyon yapılarak toplam uygulama süresi kısaltılabilir.
Vücut ağırlığı 40 kg ve üzeri olanlarda infuzyon hızı:
Eğer birden fazla infuzyon bölgesi kullanılacaksa, infuzyon pompasındaki uygulama hızı bir bölge için olan uygulama hızının, uygulamanın yapılacağı bölge sayısıyla çarpılmasıyla bulunur (örneğin 30 mL x 4 bölge = 120 mL/saat). Eş zamanlı uygulama yapılacak bölge sayısının 8 ve maksimum infuzyon hızının 240 mL/saat ile sınırlandırılması gerekir.
Vücut ağırlığı 40 kg altı olanlarda infuzyon hızı:
Eğer birden fazla infuzyon bölgesi kullanılacaksa, infuzyon pompasındaki uygulama hızı bir bölge için olan uygulama hızının, uygulamanın yapılacağı bölge sayısıyla çarpılmasıyla bulunur (örneğin 20 mL x 3 bölge = 60 mL/saat). Eş zamanlı uygulama yapılacak bölge sayısının 8 ve maksimum infuzyon hızının 160 mL/saat ile sınırlandırılması gerekir.
Subkutan uygulama için talimatlar:
Hastalan aşağıdaki işlemleri yapması için bilgilendiriniz:
1.
Aseptik teknik
- KIOVIG'I kullanıma hazırlarken ve uygularken aseptik teknik kullanınız.
2. Parçaları birleştiriniz
- Temiz bir yerde subkutan uygulama için gerekli tüm parçalan biraraya getiriniz: KIOVIG flakonlan, flakon ekinde verilenler, keskin cisimler için kap ve pompa. Eğer uygulayacağınız KIOVIG zaten bir torbaya toplanmışsa Madde 5'e ilerleyiniz.
3.
Ürunun hazırlanması
- Flakonlann koruyucu kapaklannı çıkararak tıpalan görünür hale getiriniz. Tıpayı alkolle silerek kuruyana kadar bekleyiniz.
4. KIOVIG'in flakonlardan çekilmesi
-Steril bir enjektörün ucuna iğnesini takarak, haznesine kullanacağınız ilaç miktan kadar hava çekiniz. Havayı flakon içine enjekte ederek kullanacağınız miktarda KIOVIG'i enjektöre çekiniz. Uygulanacak doz için birden fazla flakon kullanmanız gerekiyorsa bu aşamayı tekrarlayınız.
5. İnfuzyon pompası ve setlerin hazırlanması
- Eğer kullanacaksanız pompa ve uygulama setlerinin üreticisinin talimatlanna uyunuz. Set ve iğnelerin içinden sıvı geçirerek içindeki havanın boşaltıldığından emin olunuz.
6. İnfıizyon bölgelerini seçiniz
-Toplam dozun hacmine göre infuzyon yapılacak bölge sayısına karar veriniz. Maksimum hacim ve infuzyon hızlan için yukandaki "Uygulama şekli" bölümüne bakınız. KIOVIG'in subkutan infuzyonu için önerilen bölgeler kann, uyluk, kolun üst bölgeleri veya bel bölgesidir (Bkz. Aşağıdaki şekil). İnfuzyonu uygulayacağınız bölgeleri seçerken birbirlerinden en az 5-6 cm uzak ve kemik çıkıntısı olmayan bölgeleri seçtiğinizden emin olunuz.
İnfüzyonbölgesinin(lerinin) temizlenmesi -
Deriyi, uygun bir antiseptikle (örneğin alkollü bir ped ile), ilacın uygulanacağı bölgenin merkezinden başlayıp çevreye doğru dairesel hareketlerle temizleyiniz. Antiseptiğin kurumasını bekleyiniz.
İğneyi uygulayınız
- KIOVIG'in deri altına uygulanmasını sağlayabilecek uzunlukta iğne seçtiğinizden emin olunuz. Derinizi iki parmağınız arasında en az 2.5 cm'lik bir deri parçası kalacak şekilde tutunuz. İğneyi 90 derece açıyla derinize saplayınız. İğneyi sabitleyiniz.
8.
*11
İğnelerin doğru yerleştirildiğinden emin olunuz
- İnfuzyona başlamadan Önce, her bir iğnenin doğru yerleştirilmiş olduğundan ve damarın delinmemiş olduğundan emin olunuz. Enjektörün pistonunu yavaşça geri çekerek kan gelip gelmediğini kontrol edin. Kan görürseniz iğneyi çıkararak atınız. Yeni bir infıizyon bölgesine, yeni bir iğne setiyle uygulama için set içinden yeniden sıvı geçirme ve iğneyi uygulama aşamalarını tekrarlayınız.
9.
10.
İğneyi deriye sabitleyin
- İğne(leri), bölgenin üzerine steril koruyucu pansuman uygulayarak sabitleyin.
11
. KIOVIG infiizyonuna başlayın
- Pompayı çalıştırmak için üreticisinin talimatlarına uyun.
12.
İnfuzyonu kaydedin
- KIOVIG flakonu üzerindeki kendinden yapışkanlı seri numarası ve son kullanma tarihini içeren etiketi çıkararak, kullanılan serileri not etmek için tuttuğunuz tedavi defterine yapıştırın. Tedavi defterini, tedavinin uygulandığı tarih, saat, doz, kullanılan ilacın etiketi ve her bir infüzyondan sonra görülen reaksiyonları kaydederek güncel tutunuz.
13.
İğne setini çıkarınız
- İnfüzyon tamamlanınca, iğne setini çıkarın ve iğneyi uygulamış olduğunuz bölgeye küçük bir parça gazlı bezle hafifçe baskı uygulayın. Kullanılmayan çözeltileri ve tek kullanımlık malzemeleri yerel yasal düzenlemeler çerçevesinde atınız.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek / Karaciğer yetmezliği:
İntravenöz immünglobulin ürünleriyle birlikte, akut renal yetmezlik, ozmotik nefroz ve ölüm bildirilmiştir. Önceden böbrek yetmezliği olan hastalar, diyabetliler, yaşı 65'ten büyük olanlar ya da nefrotoksik ilaç kullananlar IVIg kullanımıyla oluşacak akut renal yetmezliğe daha yatkındır. Böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda minimum konsantrasyonda ve pratik olarak mümkün en yavaş infüzyon hızıyla uygulanmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklarda, doz vücut ağırlığına göre ayarlanılarak kullanılabilir. İnfüzyon hızı yavaş olmalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
65'inden yaşlılarda doz ayarlaması ve minimum infüzyon hızıyla uygulama gereklidir.
4.3. Kontrendikasyonlar
Etkin madde veya yardımcı maddelere karşı aşın hassasiyet.
Homolog immünoglobulinlere karşı aşın duyarlılık; özellikle çok nadir olgularda, hastanın IgA'ya karşı antikor geliştirdiği, IgA yetmezliği.
4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri
Bazı olumsuz etkiler infuzyon hızıyla ilgili olabilir. “4.2. Pozoloji ve uygulama şekli” bölümünde önerilen infuzyon hızına hassasiyetle uyulmalıdır. İnfuzyon süresince hastalar herhangi bir semptomun gelişmesi açısından monitorize edilmeli ve dikkatle izlenmelidir. Aşağıdaki durumlarda bu olumsuz etkiler daha sık görülebilir:
• Yüksek infuzyon hızı
• IgA yetmezliği olan ya da olmayan hipogamaglobulinemi ya da agamaglobulinemi
• ilk kez insan normal immünoglobulini uygulaması yapılacak hastalar ya da nadiren, kullanılan normal insan immünoglobulin preparatı değiştirildiğinde ya da en son uygulamadan sonra uzun bir süre geçmişse.
Gerçek aşın duyarlılık reaksiyonlan nadirdir ve çok seyrek olarak anti-IgA antikoru olan IgA yetmezlikli vakalarda görülmektedir.
Nadiren insan normal immünoglobulini, daha Önce insan normal immünoglobulin tedavisi uygulanmış ve tedaviyi tolere edebilmiş hastalarda bile anafilaktik reaksiyonla birlikte kan basıncında düşmeye neden olabilmektedir.
Potansiyel komplikasyonlardan korunabilmek için;
• insan normal immünoglobulinine karşı duyarlı olmayan hastalarda başlangıçta preparatı yavaş infuzyon ile uygulayınız (dakikada 0.01 mL/kg).
• Hastalar infuzyon süresince dikkatle takip edilmelidir. Özellikle, daha önce insan normal immünoglobulini infüzyonu uygulanmamış, farklı bir preparat uygulanmış ya da daha önceki infuzyondan sonra uzun süre geçmiş hastalar, potansiyel istenmeyen etkilerin belirtilerini tesbit etmek için ilk infuzyon süresince ve infuzyondan sonraki ilk saat boyunca dikkatle izlenmelidir. Diğer tüm hastalar da uygulamadan sonra en az 20 dakika süreyle izlenmelidir.
IVIg uygulaması ile miyokart infarktüsü, inme, pulmoner emboli ve immünoglobulinin yüksek akış hızı nedeniyle kan viskozitesinde görülen göreceli artışa bağlı olduğu sanılan, derin ven trombozu gibi tromboembolik vakalar arasındaki bağlantıyı gösteren klinik kanıtlar mevcuttur. Obez hastalarda ve ileri yaş, hipertansiyon, diabetes mellitus ve vasküler hastalık ya da trombotik atak öyküsü, edinsel ya da kalıtsal trombofilik bozukluklar gibi trombotik olay açısından önceden var olan risk faktörlerini taşıyan hastalarda, IVIg reçetelenip infüzyonu uygulanırken dikkatli hareket edilmelidir.
IVIg tedavisi uygulanan hastalarda akut böbrek yetmezliği gelişebildiği bildirilmiştir. Bu olgulann çoğunda daha Önceden bir böbrek yetmezliği, diabetes mellitus, hipovolemi ya da aşın kilo bulunması, önceden nefrotoksik ilaç kullanım öyküsü veya kişinin 65 yaşın üzerinde olması gibi risk faktörleri olduğu bildirilmiştir.
Böbrek fonksiyon bozukluğu gelişmesi durumunda IVIg infüzyonunun durdurulması düşünülmelidir.
Böbrek fonksiyon bozukluğu ya da böbrek yetmezliğinin değişik IVIg preparatlannın kullanımıyla ilişkili olabileceği bildirilmiş olmasına rağmen, olgulann çoğundan, stabilizasyon amacıyla sukroz içeren preparatlar sorumlu tutulmaktadır. Risk altındaki hastalarda, sukroz içermeyen preparatlann kullanımı düşünülmelidir.
Akut renal yetmezlik veya tromboembolik istenmeyen etki riski bulunan hastalarda, IVIg preparatlan uygulanabilir en düşük infüzyon hızında ve dozda kullanılmalıdır.
IVIg uygulanan tüm hastalarda aşağıdaki konular dikkatle değerlendirilmelidir:
• IVIg infuzyonundan Önce yeterli hidrasyonun sağlanması
• İdrar miktarının izlenmesi
• Serum kreatinin düzeylerinin izlenmesi
• Beraberinde Henle kıvrımına etki eden diüretiklerin kullanımından kaçınılması İstenmeyen etki görülmesi halinde, uygulama hızı azaltılmalı ya da uygulama durdurulmalıdır. İstenmeyen etkinin tipine ve şiddetine göre tedavi gerekebilir. Şok gelişmesi durumunda, standart tıbbi şok tedavisi uygulanmalıdır.
Diabetes mellitus hastalan için KIOVIG'in daha düşük konsantrasyonlara seyreltilmesi gerekiyorsa, seyreltme işlemi için %5 Glukoz çözeltisi kullanımı düşünülmelidir.
Preparat kullanılmadan önce oda ya da vücut sıcaklığına getirilmelidir.
Seyreltmenin gerekli olması halinde, % 5 Glukoz çözeltisi kullanılması önerilir. 50 mg/mL (% 5) immünoglobulin çözeltisi elde etmek için, KIOVIG 100 mg/mL (%10) eşit hacimde glukoz çözeltisi ile seyreltilmelidir. Seyreltme sırasında mikrobiyolojik kontaminasyon riskinin en alt düzeye indirilmesi önerilir.
İnfuzyona bağlı advers olaylar, infüzyon hızının azaltılması ya da infiizyonun durdurulmasıyla önlenmelidir.
Preparat uygulanmadan önce partikül ve renk değişimi açısından gözle kontrol edilmelidir. Partikül ve renk değişimi gözlenmesi halinde preparat kullanılmamalıdır. Sadece berrak ya da hafif opalesan veya renksiz ya da açık sarı renkli çözeltiler kullanılmalıdır.
Kİ O VIG insan plazmasından elde edilmektedir. İnsan kanı ya da plazmasından hazırlanan tıbbi ürünlerin kullanımından kaynaklanan enfeksiyonların önlenmesi için alman standart önlemler arasında, donörlerin seçimi, belirli enfeksiyon göstergeleri için bireysel bağışların ve plazma havuzlarının takibi ve virüslerin inaktivasyonu/uzaklaştırılması için etkili üretim aşamalarının kullanılması yer almaktadır. Buna rağmen insan kanı ya da plazmasından hazırlanan tıbbi ürünler uygulandığında, enfeksiyon ajanlarının bulaşma olasılığı tam olarak ortadan kaldınlamayabilir. Bu durum henüz bilinmeyen ya da yeni ortaya çıkan virüsler ve diğer hastalık etkenleri için de geçerlidir.
Alınan önlemlerin HIV, HBC, HCV gibi zarflt virüsler ile zarfsız HAV ve parvovirüs B19 virüsleri için etkili olduğu düşünülmektedir. Bu ürünler insan kanından elde edildiği için, enfeksiyon etkenlerini bulaştırma riski taşır [örn. HIV, HBC, HCV, HAV, parvovirüs, B19 virüsleri ve teorik olarak Crcutzfcld-Jacobs hastalığı (CJD) etkeni]. İmmünoglobulinlerle Hepatit A ya da Parvovirüs B19 bulaşının görülmemesiyle ilgili güven verici nitelikte klinik deneyim mevcuttur ve antikor içeriğinin viral güvenilirliğe önemli bir katkısının bulunduğu kabul edilmektedir.
Hastalar açısından, KIOVIG her uygulandığında, hastayla ürünün seri numarası arasındaki bağlantının korunabilmesi için, ürünün adı ve seri numarası kaydedilmelidir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Canlı virüs aşılan ile etkileşim:
İnsan normal immünoglobulin uygulaması kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve varicella gibi canlı ve zayıflatılmış aşılann etkinliğini en az 6 hafta olmak üzere 3 aya kadar bozabilir.
Preparatın uygulamasından sonra canlı virüs aşısı uygulamak için 3 aylık bir süre geçmesi beklenmelidir. Kızamık hastalarında, bu durum 1 yıla kadar sürebilir. Bu nedenle kızamık aşısı uygulanan hastalarda antikor düzeyleri kontrol edilmelidir.
Serolojik testlerle etkileşim:
İnsan normal immünoglobulin enjeksiyonundan sonra pasif olarak transfer edilmiş antikorların hastanın kanında geçici olarak yükselmesi, serolojik testlerde yanlış pozitif sonuçlara neden olur.
A, B, D gibi eritrosit antijenlerine karşı olan antikorların pasif geçişi, antiglobulin testi (Coombs testi) gibi kırmızı hücre allo-antikor serolojik testleriyle etkileşebilir.
% 5 Glukoz çözeltisi kullanılarak seyreltilmesi halinde, KIOVIG uygulaması kan glukoz düzeyinin belirlenmesiyle etkileşebilir.
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / doğum kontrolü (kontrasepsiyon)
Bilinen olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
KIOVIG'in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / ve-veya / embriyonal / fetal gelişim / ve-veya / doğum / ve-veya / doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Laktasyon dönemi
KIOVIG'in hamilelerde güvenli kullanımı kontrollü klinik çalışmalarla değerlendirilmemiştir. Bu nedenle emziren annelerde dikkatli kullanılmalıdır. KIOVIG anne sütü ile atılmaktadır (süte geçmektedir). Ancak KIOVIG'in tüm dozlarında, emzirilen çocuk üzerinde herhangi bir olumsuz etki öngörülmemektedir. Aksine, anne sütüne geçerek yenidoğana koruyucu antikorların geçmesine katkıda bulunabilir.
Üreme yeteneği / fertilite
Hayvan üreme çalışmaları yürütülmemiştir. İnsanlardaki üreme yeteneği / fertiliteyi etkileyip etkilemediği bilinmemektedir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makina kullanımına ilişkin herhangi bir etki gözlenmemiştir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Titreme, başağnsı, baş dönmesi, ateş, kusma, alerjik reaksiyonlar, bulantı, artralji, kan basıncı düşüklüğü ve orta şiddette bel ağrısı arasıra görülen advers reaksiyonlardır.
Seyrek olarak insan normal immünglobulinleri daha önceki uygulamalarda herhangi bir aşın duyarlılık görülmemiş olsa bile kan basıncında ani bir düşüşe ve izole vakalarda anafilaktik şoka neden olabilir.
İnsan normal immünglobulinleri kullanımıyla reversibl aseptik menenjit olgulan ve seyrek olarak geçici deri reaksiyonlan gözlenmiştir. Özellikle A, B ve AB kan grubundan olan hastalarda olmak üzere hemolitik reaksiyonlar gözlenmiştir. Seyrek olarak yüksek IVIg dozlanndan sonra transfuzyon gerektiren hemolitik anemi gelişebilir (bkz. aynı zamanda Bölüm 4.4).
Serum kreatinin düzeylerinde ve/veya akut böbrek yetmezliği gözlenmiştir.
Çok seyrek olarak miyokart enfarktüsü, inme, pulmoner embolizm ve derin ven trombozu bildirilmiştir.
KIOVIG ile primer immün yetmezliği olan hastalarda Avrupa ve ABD'de iki klinik çalışma gerçekleştirilmiştir. Avrupa çalışmasında hipogammaglobulinemisi ve agammaglobulinemisi olan 22 gönüllü yaklaşık 6 ay süreyle KIOVIG almıştır. ABD çalışmasında ise primer immün yetmezliği olan 61 gönüllü yaklaşık 12 ay süreyle KIOVIG almıştır. Avrupa'da idiyopatik trombositopenisi (ITP) olan 23 hastada ek bir klinik çalışma daha gerçekleştirilmiştir. Çalışmalarda, ABD çalışmasında bir hastada görülen ve muhtemel olarak ilaçla ilişkili olabileceği düşünülen iki aseptik menenjit atağı dışında ciddi bir advers reaksiyon gözlenmemiştir. Görülen advers reaksiyonların çoğu hafif-orta şiddetteydi.
Primer immün yetmezlikli hastalarda gerçekleştirilen Avrupa ve ABD çalışmalarında infuzyon başına advers reaksiyon görülme sıklığı 0.27 olarak bildirilmiştir. ITP çalışmasındaki infuzyon başına advers reaksiyon görülme sıklığı ise, daha yüksek dozda kullanılması nedeniyle beklendiği gibi daha yüksek (0.49) olarak bulunmuştur; bu reaksiyonların %87.5'u hafif şiddetteydi.
Bu üç klinik çalışmada ve pazarlama sonrası deneyimler sırasında bildirilen advers reaksiyonlar aşağıda topluca verilmektedir.
Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır: Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100), seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyon ve enfestasyonlar:
Yaygın: Bronşit, nazofarenjit
Yaygın olmayan: Kronik sinüzit, mantar enfeksiyonları, enfeksiyon, böbrek enfeksiyonu, sinüzit, üst solunum yolu enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, bakteriyel idrar yolu enfeksiyonu Seyrek: Aseptik Menenjit
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Yaygın: Anemi, lenfadenopati
Yaygın olmayan: Hemoliz
Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Bilinmiyor: Anafilaktik şok, anafilaktik reaksiyon, aşın duyarlılık
Endokrin hastalıkları:
Yaygın olmayan: Tiroid bozukluklan
Psikiyatrik hastalıkları:
Yaygın olmayan: Anksiyete
Sinir sistemi hastalıkları:
Çok yaygın: Baş ağnsı
Yaygın: Baş dönmesi, migren
Yaygın olmayan: Amnezi, yanma hissi, konuşma bozukluğu, tat alma duyusunda değişiklik, uykusuzluk Bilinmiyor: Geçici iskemik atak, titreme
Göz hastalıkları:
Yaygın olmayan: Konjonktivit, gözde ağn, göz kapaklannda şişme
Kulak ve iç kulak hastalıkları:
Yaygın: Vertigo
Yaygın olmayan: Orta kulakta sıvı
Kardiyak hastalıkları:
Yaygın: Taşikardi
Vasküler hastalıkları:
Yaygın: Ateş basması, hipertansiyon
Yaygın olmayan: Peri ferik bölgelerde soğukluk hissi, flebit Bilinmiyor: Derin ven trombozu, hipotansiyon
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları:
Y aygı n: Öksürük, rinore
Yaygın olmayan: Astım, nazal konjesyon, orofaringeal ödem, faringolaringeal acı Bilinmiyor: Pulmoner embolizm, pulmoner ödem, dispne
Gastrointestinal hastalıkları:
Yaygın: İshal, bulantı, kusma
Bilinmiyor: Karın ağrısı
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Yaygın: Kaşıntı, döküntü, kurdeşen
Yaygın olmayan: Anjionörotik ödem, akut ürtiker, soğuk terleme, kontüzyon, dermatit, eritamatöz döküntü, pruritik döküntü Bilinmiyor: Aşın terleme
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları:
Yaygın: Sırt ağnsı, kas ağnsı, ekstremitelerde ağn
Yaygın olmayan: Kas spazmlan
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları:
Çok yaygın: Pireksi
Yaygın: Yorgunluk, grip benzeri hastalık, infüzyon yerinde ağn, infüzyon
yerinde şişme, sertlik
Yaygın olmayan: Uygulama yerinde kaşıntı, göğüste sıkıntı, sıcaklık hissi, infüzyon
yerinde fılebit, infüzyon yerinde reaksiyon, infüzyon yerinde gerginlik, kırgınlık, periferik ödem, şişme Bilinmiyor: Göğüste ağn, titreme
Araştırmalar:
Yaygın: Vücut ısısında artma
Yaygın olmayan: Kan kolestrolünde artma, kan kreatinin düzeylerinin yükselmesi, kan üre düzeyinin yükselmesi, hematokritte düşme, eritrositopeni, solunum hızının artması, lökopeni Bilinmiyor: Direkt Coombs testinde pozitifleşme, oksijen satürasyonunda azalma
Yaralanma ve zehirlenme:
Bilinmiyor: Transfüzyonla ilişkili akut akciğer haşan
Subkutan uygulama
KIOVIG'in subkutan uygulamadaki, güvenilirliği 47 gönüllüde yapılan bir çalışmayla değerlendirilmiştir.
Çalışmada tümü ciddi olmayan 348 advers olay KIOVIG kullanımıyla ilişkili bulundu. Bu ciddi olmayan advers ilaç reaksiyonlan arasında 228'i hafif şiddette (spontan olarak ya da minimal müdahaleyle düzelen geçici rahatsızlıklar), 112'si orta şiddette (spontan olarak ya da minimal müdahaleyle sekelsiz düzelen ya da fonksiyonlarda kısıtlı bozulmaya yol açan) ve 8'i ise ağır (fonksiyonlarda belirgin bozulmaya yol açan ya da normal yaşam stiline dönüşü geçici olarak engelleyen; uzun süreli olarak müdahale gerektiren veya sekele yol açan rahatsızlıklar) olarak değerlendirildi. Ağır advers olaylann her ikisi de hastaneye yatınlmadı ve sekel bırakmadı.
>%5 sıklıktaki (infiizyonun 72 saat süresince meydana gelen advers etkiler veya çalışma periyodu sırasında meydana gelen herhangi bir nedensel olarak ilişkili olay) advers etkiler aşağıdaki gibidir:
Sinir sistemi hastalıkları:
Çok yaygın: Baş ağnsı, Migren
Kulak ve iç kulak hastalıkları:
Çok yaygın: Kulak ağnsı
Kardiyak hastalıkları:
Çok yaygın: Kalp hızında artış
Vasküler hastalıkları:
Çok yaygın: Sistolik kan basıncında yükselme
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları:
Çok yaygın: Astım, Orofaringeal ağn
Gastrointestinal hastalıkları:
Çok yaygın: Bulantı, Kusma, Diyare, Üst batında ağn, Aftöz ülser
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları:
Çok yaygın: Ekstremitelerde ağn
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları:
Çok yaygın: Lokal reaksiyonlar, Ateş, Halsizlik
Lokal Advers Etkiler
: Hafif şiddette (spontan olarak ya da minimal müdahaleyle düzelen geçici rahatsızlıklar) rapor edilenler; döküntü, eritem, ödem, hemoraj ve irritasyondur. Orta şiddette (spontan olarak ya da minimal müdahaleyle sekelsiz düzelen ya da fonksiyonlarda kısıtlı bozulmaya yol açan) ve ağır (fonksiyonlarda belirgin bozulmaya yol açan ya da normal yaşam stiline dönüşü geçici olarak engelleyen; uzun süreli olarak müdahale gerektiren veya sekele yol açan rahatsızlıklar) olarak rapor edilenler; ağn, hematom, prüri ve şişkinliktir.
Gönüllülerden biri KIOVIG ile 10 subkutan tedavi küründen (2.5 ay) sonra halsizlikte artış ve kınklık nedeniyle çalışmadan çıkanldı.
Subkutan tedavi periyotlannda lokal advers olaylann toplam sıklığı (enfeksiyonlar hariç), infuzyon başına
%2.4
idi. Daha önceden subkutan tedavi görmemiş (N=1757 infuzyon) hastalarda lokal advers olaylann sıklığı %2.8 idi (%2.2'si hafif, %0.6'sı orta şiddette ve ağır advers olay yok). Daha önceden subkutan tedavi almış (N=537 infuzyon) hastalarda ise lokal advers olay sıklığı %1.1 idi (%1.1'i hafif ve orta şiddette veya ağır advers olay yok).
Klinik çalışmada tüm subkutan dozlar ayarlandıktan sonra, biri hariç tüm gönüllüler bir ya da daha fazla infuzyon sırasında protokolde izin verilen maksimum saatlik infuzyon dozlan olan vücut ağırlığı 40 kg'dan az olanlar için 20mL/bölge ve vücut ağırlığı 40 kg veya daha fazla olanlar için 30mL/bölge'lik dozlara ulaşmıştı. Bu gönüllülerin %70'i (44 gönüllüden 3 l'i) tüm infuzyonlar içinde en hızlı infuzyonu alacak şekilde seçilmişti. Gönüllülerden hiçbirinde infuzyon hızı görülen bir advers ilaç reaksiyonuna bağlı olarak yavaşlatılmadı. Klinik çalışmada, tüm subkutan dozlar ayarlandıktan sonra haftalık infuzyonlann medyan süresi 1.2 saatti (0.8 ile 2.3 saat arası). Pompanın hızı, bölge başına olan hızın maksimum olmaksızın bölge sayısıyla çarpılmasıyla ayarlandı.
Subkutan tedavi periyotlannın tümü boyunca infuzyonlann %99.8'i tolerans nedeniyle doz azaltması, ara verme ya da tedavinin kesilmesine gerek kalmaksızın tamamlandı. Tüm yaş gruplarında lokal advers olay (enfeksiyonlar hariç) görülme oranı, intravenöz tedaviden subkutan tedaviye geçişten hemen sonra en yüksekti. Subkutan infuzyonlara devam edildiğinde, lokal advers olaylarda bir azalma görüldü. intravenöz tedaviden subkutan
tedaviye geçişten hemen sonra her bir infüzyon başına %4.9 (29/595) olan lokal advers olay görülme sıklığı, çalışma sonunda %1.5'a (8/538) ve çalışmanın uzatılması sonundaysa %1.1'e (10/893) kadar geriledi.
Sekiz (%17) gönüllüde ilk infüzyonda lokal bir advers reaksiyon görüldü, ancak subkutan tedavinin ilk yılında lokal advers reaksiyon görülen gönüllü sayısı 0 ila 4 (%8.7) arasında olacak şekilde l'e kadar (%2.2) düştü. Çalışmanın 53'üncü haftasından çalışmanın sonlandığı 68'inci haftaya kadar gönüllülerin hiçbirinde lokal bir advers reaksiyon bildirilmedi.
Bulaşma etkenleri açısından güvenlikle ilgili olarak '4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri' bölümüne bakınız.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Yaşlı ya da böbrek fonksiyon bozukluğu olan riskli hasta grubunda doz aşımı sıvı yüklenmesi ve hiperviskoziteye neden olabilir.
Tedavi semptomatik olarak yapılmalıdır. Bazen diyaliz yapılması gerekebilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
FarmakoterapÖtik grup: İmmün sera ve İmmünoglobulinler: İmmünoglobulin, normal insan, intravenöz uygulama için.
ATC kodu: J06BA02 Etki mekanizması:
Replasman tedavisi haricindeki endikasyonlarda etki mekanizması tam olarak aydmlatılamamış olmasına rağmen immünmodülatör etkiye sahip olduğu bilinmektedir.
İnsan normal immünoglobulini, infeksiyon etkenlerine karşı geniş bir antikor dağılımına sahip, işlevsel olarak bozulmamış immünoglobulin G (IgG) içerir.
İnsan normal immünoglobulini normal toplumda bulunan IgG antikorları içerir. Genellikle 1000 vericiden az olmayan sayıda vericinin toplanan plazma havuzlarından elde edilir. IgG alt sınıflarının dağılımı normal insan plazmasına benzer oranlardadır. Yeterli dozlan, düşük immünoglobulin G miktarlarını normal seviyelerine çıkarabilir.
5.2. Farmakokinetik özellikler Genel özellikler
KIOVIG intravenöz uygulama sonrası kan dolaşımında hemen ve tam olarak mevcuttur. İntravenöz immünoglobulin farmakokinetiği, kullanıldığı endikasyona göre, popülasyon içi ve popülasyonlar arası değişkenlik gösterir (KIOVIG'in farmakokinetik özellikleri, Avrupa ve ABD'de primer immün yetmezlik hastalan üzerinde uygulanan iki klinik çalışmayla belirlenmiştir. Bu araştırmalarda 2 yaşının üstü toplam 83 kişiye, 6 ila 12 ay boyunca her 21-28 günde bir 300-600 mg/kg dozunda tedavi uygulanmıştır. KIOVIG'in uygulanmasının ardından IgG yanlanma ömrü medyan 32,5 gün olarak bulunmuştur. Bu yanlanma ömrü, özellikle primer immün yetmezlik hastalannda, hastadan hastaya değişiklik göstermiştir).
Emilim:
İntravenöz uygulama sonrası, uygulanan insan normal immünoglobulini miktanmn tamamı dolaşımda tespit edilebilir.
İntravenöz uygulama sonrası absorbsiyon tam ve hızlıdır.
Dağılım:
Plazma ve ekstravasküler sıvı arasında nispeten hızlı dağıldığından, preparatın miktan uygulamadan 3-5 gün sonra intravasküler ve ekstravasküler kompartmanlar arasında dengeye ulaşır.
KIOVIG'in maksimum plazma konsantrasyonu (C^) 12 yaş ve altı çocuklarda 4,44 mg/dL (%95 güven aralığı 3,30 - 4,90), 13-17 yaş arası gençlerde 4,43 mg/dL (%95 güven aralığı 3,78 - 5,16 mg/dL) ve erişkinlerde 4,50 mg/dL (%95 güven aralığı 3,99-4,78 mg/dL) olarak bulunmuştur. EAA
0-2igün (eğri altındaki alan) ise 12 yaş ve altı çocuklarda 1,49 g.saat/dL (%95 güven aralığı 1,34 - 1,81 g.saat/dL), 13-17 yaş arası gençlerde 1,67g.saat/dL (%95 güven aralığı 1,45
- 2,19g.saat/dL) ve erişkinlerde 1,62 g.saat/dL (%95 güven aralığı 1,50 - 1,78 g.saat/dL) olarak bulunmuştur.
Bivotransformasvon:
IgG ve IgG kompleksleri retikülo-endotelyal sistemde yıkılır.
Eliminasvon:
Eliminasyon yan ömrü yaklaşık bir aydır.
KIOVIG'in terminal yan ömrü 12 yaş ve altı çocuklarda 41,3 gün (%95 güven aralığı 20,2-86,8 gün), 13-17 yaş arası gençlerde 45,1 gün (%95 güven aralığı 27,3 - 89,3 gün) ve erişkinlerde 31,9 gündür (%95 güven aralığı 29,6 - 36,1 gün).
Metabolitleri inaktiftir.
Doğrusallık / Doğrusal olmayan durumlar:
Eliminasyonu dozla orantılı olarak lineerdir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
İmmünoglobulinler insan vücudunun normal bileşenlerindendir.
KIOVIG'in güvenliliği çeşitli klinik olmayan araştırmalar ile gösterilmiştir. Klinik olmayan veriler, güvenlilik, farmakoloji ve toksisite ile ilgili konvansiyonel çalışmalara dayanarak insanlar için özel bir risk oluşturmadığını göstermiştir.
Heterolog proteinlere karşı gelişen ve etkileşen antikorlar nedeniyle, hayvanlarda tekrarlayan doza bağlı toksisite, genotoksisite ve üreme üzerindeki toksisite çalışmalannın yapılması olanaklı değildir.
Klinik deneyimde, immünoglobulinlerin karsinojenik potansiyeliyle ilgili herhangi bir kanıt bulunmaması nedeniyle, heterojen türlerde deneysel araştırmalar yapılmamıştır.
(I 6.F ARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Glisin
Enjeksiyonluk Su
6.2. Geçimsizlikler
Bu tıbbi ürün '4.4 Özel kullanım uyanlan ve önlemleri' bölümünde belirtilenler dışında başka bir tıbbi ürün ile kanştınlmamalıdır.
6.3. Raf ömrü
24 aydır.
Daha düşük konsantrasyonlara seyreltmenin gerekli olması halinde, seyreltme sonrasında derhal kullanılması önerilir.
% 5 Glukoz ile 50 mg/mL immünoglobulin çözeltisi oluşturacak şekilde seyreltildikten sonra, KIOVIG'in kullanımdaki stabilitesinin 2° C - 8°C'de ve aynı zamanda 28° C - 30°C'de 21 gün
boyunca korunduğu gösterilmiştir fakat, bu çalışmalar mikrobiyolojik kontaminasyon ve güveni ilik konularım içermemektedir.
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°C'nin altında saklanmalıdır.
Dondurulmamalıdır. Donmuş ürün kullanılmamalıdır.
Flakonu ışıktan korumak için dış karton kutusunun içerisinde saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Tıpalı (bromobutil) flakon içerisinde (Tip I cam) 100 mL'lik çözelti.
Ambalaj büyüklüğü: 1 flakon
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller 'Tıbbi ürünlerin kontrolü yönetmeliği' ve 'Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmeliği'ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Eczacıbaşı-Baxter Hastane Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Cendere Yolu, Pırnal Keçeli Bahçesi 34390 Ayazağa-İSTANBUL
Tel: (0.212) 329 62 00
Faks: (0.212) 289 92 75
Web:
8. RUHSAT NUMARASI(LARI) :46
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ ilk ruhsat tarihi: 31.12.2008
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ:
16