Kalp Damar Sistemi » Renin - Anjiyotensin Sistemi » Anjiyotesin II Antagonistleri Kombinasyonları » Anjiyotensin II Antagonistleri ve Diüretik » Valsartan ve Hidroklorotiyazid
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
WANSAAR PLUS 160/25 mg film tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin maddeler:
Valsartan 160 mg
Hıdroklorotiyazid 25 mg
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASOTIK FORM
Film tablet
Kahverengi,turuncu renkli, oval şeklinde bikonveks, her iki yüzü çentiksiz film kaplı tabletler.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
• Hipertansiyon tedavisi
• WANSAAR PLUS, kan basıncı mo no terapiyle yeterince kontrol altına alınamayanhastalardaki hipertansiyonun tedavisinde endikedir. Bu sabit doz kombinasyonu, ikfincibasamak tedavisi olarak kullanılmalıdır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji:
PLUS
Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde önerilen WANSAAR dozu, günde 1 film kaplı tablettir.
Uygulama sıklığı ve süresi:
mg
zid
mg
hilafta
Klinik olarak uygun olduğunda 80 mg valsartan/12.5 mg hidroklorotiyazid veya 160 valsartan/12.5 mg hidroklorotiyazid ya da 320 mg valsartan/12.5 mg hidroklorotiy^kullanılabilir. Gerektiğinde 160 mg valsartan/25 mg hidroklorotiyazid veya 320valsartan/25 mg hidroklorotiyazid kullanılabilir. Maksimal antihipertansİf etki, 2-4içerisinde görülür.
Uygulama şekli:
WANSAAR PLUS besinlerle birlikte ya da tek başına su ile birlikte alınabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:
Hafıf-orta şiddetteki böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi >30 ml/dal|ika) dozaj ayarlanmasına ihtiyaç yoktur. Hidroklorotiyazid bileşeni nedeniyle WANSAAR PLUSanürisi olan hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3.) ve şiddetli böbrek yetmezliği ;> lanhastalarda (GFR < 30 ml/dk) dikkatle kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4.). Tiyazid diüretiHeri,şiddetli böbrek yetmezliğinde (GFR<30 ml/dk) monoterapi olarak etkili değildirler ancal; birkıvrım diüretiği ile birlikte dikkatle kullanıldığında GFR<30 ml/dk olan hastalarda bile yararlıolabilir.
Karaciğer yetmezliği:
Kolestazın eşlik etmediği hafıf-orta şiddette karaciğer yetersizliği olan hastalarda doz, 80 ng'ı aşmamalıdır. Valsartan bileşeni nedeniyle şiddetli karaciğer yetmezliği ya da safra siroz ı vekolestazı bulunan hastalarda WANSAAR PLUS kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4 ve 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
Valsartan/hidroklorotiyazid güvenlilik ve etkililik verifeıflinın olmaması sebebiyle 18 yaş altındaki çocuklarda kullanımı Önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:4.3. Kontrendikasyonlar
Valsartan, hidroklorotiyazid, diğer sülfonamid kökenli tıbbi ürünler veya WANS4AR PLUS'ın içerdiği diğer maddelerden herhangi birine karşı bilinen aşırı duyarlıkta,Gebelikte (bkz. Bölüm 4.4. ve 4,6),
Şiddetli karaciğer yetmezliği, safra sirozu ve kolestazda,
Hidroklorotiyazid nedeniyle WANSAAR PLUS anürisi olan hastalarda;
Refrakter hipokalemi, hiponatremi, hiperkalsemi ve semptomatik hiperür i sergide kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri
Serum elektrolit değişiklikleri:
eya iktedariciflmişer(KGadan'umjızid
yı
Potasyum takviyesi, potasyum tutucu diüretikler, potasyum içeren yapay tuzlar ^ potasyum düzeylerini artıran heparin vs. gibi diğer ilaçlar WANSAAR PLUS ile birdikkatle kullanılmalıdır. Tiyazid diüretikleri, yeni başlayan hipokalemiyi hızlandırabilirönceden mevcut hipokalemiyi şiddetlendirebilir. Tiyazid diüretikleri, örneğin tuz kaybettinefropatiler ve böbrek fonksiyonunun prerenal (kardiyojenik) bozukluğu gibi ilerlepotasyum kaybının bulunduğu koşullara sahip hastalarda dikkatle kullanılmalıdır,hipokalemiye klinik bulgular eşlik ediyor ise (örn. kas zayıflığı, parezi ya dadeğişiklikleri) WANSAAR PLUS kullanımına son verilmelidir. Tiyaz idlere baş lamönce hipokaleminin ve eşlik eden hİpomagnezeminin düzeltilmesi tavsiye edilir. Potasve magnezyum serum konsantrasyonları periyodik olarak kontrol edilmelidir. Tiyi
diüretik 1erini kullanmakta olan tüm hastalar, elektrolit dengesizlikleri (özellikle potasjjum) açısından izlenmelidir.
Tiyazid diüretikleri, yeni başlayan hiponatremi ve hipokloremik alkalozu hızlandırabilir ya da önceden mevcut hiponatremiyi şiddetlendirebilir. İzole vakalarda nörolojik belirti erin(bulantı, progresif oryantasyon bozukluğu) eşlik ettiği hiponatremi gözlemlenmiştir. Sqrumsodyum konsantrasyonlarının düzenli takibi tavsiye edilir.
Sodyum ve/veya hacim açığı olan hastalar:
Hidroklorotiyazid dahil olmak üzere tiyazid diüretik alan hastalar sıvı ya da elektrolit dengesizliği ile ilgili klinik belirtiler açısından gözlenmelidir.
açığı
)lsa
Yüksek doz diüretik kullananlarda olduğu gibi ileri derecede sodyum ve/veya hacim olan hastalarda WANSAAR PLUS tedavisine başlanmasından sonra nadir desemptomatik hipotansiyon görülebilir. WANSAAR PLUS, sadece önceden varolan sodfumve/veya hacim açığı düzeltme yapıldıktan sonra kullanılmalıdır aksi durumda tedaviye y^kıntıbbi gözetim altında başlanmalıdır.
Hipotansiyon görülürse hasta sırtüstü yatırılmalı ve gerekirse intravenöz serum fizyolojik infüzyonu uygulanmalıdır. Kan basıncı stabilize olduktan sonra, tedaviye devam edilebilir
an-
rda
im
lesif
ur.
her
|liği
AR
lığı
Şiddetli kronik kalp yetmezliği/post-miyokardiyal infarktüsü ya da renin-anjiyoteı|s aldosteron sisteminin stimülasyonu ile ilgili başka rahatsızlıkları olan hastalar:
rz
Böbrek fonksiyonu renin-anjiyotensin-aldosteron sistemine bağlı olabilecek hastal|ı> (örneğin şiddetli konjestif kalp yetmezliği olan hastalar) anjiyotensin dönüştürücü einhibitörleri ya da anjiyotensin reseptör antagonisileri ile tedavi oligüri ve/veya progazotemi ve nadir vakalarda akut böbrek yetmezliği ve/veya ölümle ile ilişkili bulunmuftKalp yetmezliği ya da post-miyokardiyal infarktüsü olan hastaların değerlendirmesi,zaman böbrek fonksiyonu değerlendirmesini de kapsamalıdır. Şiddetli kronik kalp yetmeolan hastalarda Valsartan/hidroklorotiyazid kullanımı ile ilgili bilgi bulunmamaktadır.
Bu nedenle, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin inhibisyonu nedeniyle, W ANSA. PLUS uygulamasının böbrek fonksiyonunun bozulmasıyla da ilişkili olma olasıdışlanamamaktadır. WANSAAR PLUS bu hastalarda kullanılmamalıdır.
Böbrek arter stenozu:
e m
oz
den
Bir veya her iki böbrek arterinde stenoz mevcut olan hastalarda ya da böbrek arterinde st gelişmiş olan, tek böbrekli hastalarda kandaki üre ve kreatinin düzeyleri yükselebileceği^WANSAAR PLUS kullanılmamalıdır.
Primer hiperaldosteronizm:
Primer hiperaldosteronizmi olan hastalar, renin-anjiyotensin sistemlerinin aktif durumda olmaması nedeniyle WANSAAR PLUS ile tedavi edilmemelidir.
Aortik ve mitral kapakçık stenozu, hipertrofık obstrüktif kardiyomiyopati:
Diğer tüm vazodilatatörlerde olduğu gibi, aortik ve mitral kapakçık stenozu ya da hipertrofık obstrüktif kardiyo miyop atisi (HOCM) olan hastalarda özel dikkat gerekmektedir.
Böbrek yetmezliği:
Hafif ila orta şiddette böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi >30 ml/dakika) olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Hidroklorotiyazid bileşeni nedeniyle WANSAAR PLUS şid ietliböbrek yetmezliği olan hastalarda (GFR<30 ml/dk) dikkatle kullanılmalıdır. Tiyaziddiüretikleri, kronik böbrek hastalığı olanlarda azotemiyi tetikleyebilir. Tiyazid diüretilkleri,şiddetli böbrek yetmezliğinde (GFR<30 ml/dk) monoterapi olarak etkili değildirler ancak birkıvrım diüretiği ile birlikte dikkatle kullanıldığında GFR<30 ml/dk olan hastalarda bile ya'arlıolabilir (bkz. Bölüm 4.2. ve 5.2). Böbrek yetmezliği olan hastalarda WANSAAR PLUSkullanılırken serum potasyum, kreatinin ve ürik asit düzeylerinin periyodik olarak izlencesiönerilir.
Böbrek transplantasyonu:
Yakın zamanda böbrek transplantasyonu yapılmış olan hastal ırda Valsartan/hidroklorotiyazid'in güvenli kullanımı ile ilgili olarak herhangi bir deneyim meycutdeğildir.
Karaciğer yetmezliği:
Kolestazın eşlik etmediği, hafıf-orta şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 ve 5.2).
Anjiyödem:
um
lan
ğer
Valsartan ile tedavi edilmiş hastalarda, larinks ve glotisin şişmesi dahil olmak üzere soluh yolu obstrüksiyonu ve/veya yüz, dudaklar, farinks ve/veya dilin şişmesine neden oanjiyödem bildirilmiştir; bu hastaların bazıları, ADE inhibitörleri dahil olmak üzere diilaçlarla da anjiyödem yaşamıştır. WANSAAR PLUS anjiyödem geliştiren hastalarda acjilenbırakılmalıdır ve bu hastalara WANSAAR PLUS yeniden uygulanmamalıdır.
Sistemik lupus eritematozus:
Hidroklorotiyazidin de dahil olduğu tiyazid grubu diüretiklerin sistemik lupus eritemato4usu aktif duruma geçirebildiği veya ş iddet lend ire bildiği bildirilmiştir.
Diğer metabolik bozukluklar:
Hidroklorotiyazidin de dahil olduğu tiyazid grubu diüretikler, glukoz toleransını değiştirebilir; kolesterol ve trigliserit düzeylerini yükseltebilir. Diyabetik hastalarda insülin ya da pralhipoglisemik ajanlarda doz ayarlamaları gerekebilir.
Diğer diüretikler gibi hidroklorotiyazid de azalmış ürik asit klerensinden ötürü serum ürik ksit seviyesini yükseltebilir veya hiperürisemiye yol açabilir veya hiperürisemiyi alevlendiret ilirve duyarlı bireylerde gutu tetikleyebilir. Bilinen kalsiyum metabolizması bozukluklarınınolmadığı durumlarda, tiyazidler idrarla kalsiyum atılımını azaltarak serum kalsiyumdüzeylerinde aralıklı ve hafif artışlara neden olabilir. Hidroklorotiyazid, serum kalsiyumkonsantrasyonlar mıartırabildiğinden dolayı, hiperkalsemili hastalarda dikkatli
kullanılmalıdır. Tiyazidin kesilmesine ya da >12 mg/dl düzeyinde olmasına yanıt vermeyen belirgin hiperkalsemi altta yatan hiperparatiroidizmin göstergesi olabilir. Paratirpidfonksiyonu için yapılan testlerden önce tiyazidler kesilmelidir.
Hiperkalsemi ve hipofosfatemili hastalarda uzun süreli tiyazid tedavisi altındaki bifkaç hastada paratiroid bezinin patolojik değişiklikleri gözlenmiştir. Eğer hiperkalsemi görül irsedaha fazla tanısal tetkik gerekmektedir.
Işığa duyarlılık (fotosensitivite):
Tiyazid diüretiklerin kullanımında ışığa duyarlılık reaksiyonlarıyla ilgili vakalar bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Tedavi sırasında ışığa duyarlılık reaksiyonu meydana geldiği takc irdetedavinin durdurulması önerilir. Diüretiğin yeniden uygulanması gerekli görüldüğü takd rde,güneşe ya da suni UVA'ya (ultraviole ışınlarına) maruz kalan bölgelerin korunması önerilir
Gebelik:
nlar r afiliRA
? ve
Anjiyotensİn 11 Reseptör Antagonistleri (AIIRA'lar) tedavisine gebelik sırasjnda başlanmamalıdır. AIIRA tedavisine devam edilmesinin mutlaka gerekli görüldüğü duruharicinde, gebe kalmayı planlayan hastalarda gebelikte kullanım için güvenlilik pkanıtlanmış alternatif antihipertansif tedavilere geçilmelidir. Gebelik saptandığında, ATtedavisi derhal kesilmeli ve eğer uygunsa alternatif tedaviye başlanmalıdır (bkz. Bölüm 4.
4.6).
Genel:
olan
aşırı
Diğer anjiyotensin II reseptör antagonistlerine daha önce aşırı duyarlılık göstermiş hastalarda dikkatli olunmalıdır. Alerjisi ve astımı olan hastalarda hidroklorotiyazideduyarlılık reaksiyonlarının meydana gelme olasılığı daha yüksektir.
Akut dar açılı glokom:
ile dr selikleaçılı
Bir sülfonamid olan hidroklorotiyazid, akut geçici miyop ve akut dar açılı glokom sonuçlanan idiyosenkratik reaksiyonla ilişkilendirilmiştir. Semptomlar arasındakeskinlik azalmasının akut olarak başlaması veya göz ağrısı bulunmaktadır ve genelilacın başlamasmı takiben saatler içinde ortaya çıkmaktadır. Tedavi edilmeyen darglokom, kalıcı görme kaybına yol açabilmektedir.
Ana tedavi, hidroklorotiyazid tedavisinin bir an önce sonlandırılmasıdır. Göz içi basınç kontrol altına alınamadığı takdirde hemen tıbbi veya cerrahi tedavi gerekebil m ektedir, ^utdar açılı glokom oluşumundaki risk faktörleri arasında sülfonamide veya penisiline karşı alerjiÖyküsü bulunmaktadır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleriValsa rtan
Potasyum: Potasyum takviyesi, potasyum tutucu diüretikler, potasyum içeren yapay tuzlar veya potasyum düzeylerini artıran heparin vs. gibi diğer ilaçlarla birlikte dikkatle ve serumpotasyum düzeyleri sık aralıklarla izlenerek kullanılmalıdır.
Seçici siklooksijenaz-2 inhibitörleri (COX-2 İnhibitörleri) dahil inflamatuvar aja ılar (NSAID): Anjiyotensin II antagonistleri NSAID ile eşzamanlı uygulandığında, antihiperta ısifetkinin hafiflemesi yönünde bir etki ortaya çıkabilir. Ayrıca hacim-açığı olan (diüretik tedavialanlar dahil) yaşlı hastalarda veya böbrek fonksiyonu bozulmuş olan hastalarda eşzarranlıanjiyotensin II antagonistleri ve NSAID kullanımı böbrek fonksiyonlarının kötüleşme riskiniartırabilir. Dolayısıyla, valsartan ve eşzamanlı olarak NSAID alan hastaların tedavicinebaşlarken veya modifıye ederken böbrek fonksiyonlarının takip edilmesi önerilmektedir.
Taşıyıcılar: İnsan karaciğer dokusu ile yapılan
in vitro
çalışmadan elde edilen bulgular, valsartanın hepatik alım taşıyıcısı OATP1B1 ve hepatik akış taşıyıcısı MRP2'nin bir subs ratıolduğunu göstermiştir. Alım taşıyıcısı (rifampin, siklosporin) veya akış taşıyıcısı (ritonavir)inhibitörleri ile eşzamanlı uygulama valsartana sistemik maruziyeti artırabilir.
Valsartan ile monoterapi sırasında aşağıdaki ilaçlarla, klinik önemi olan herhangi bir ilaç etkileşimi bildirilmemiştir: Simetidin, var far in, furosemid, digoksin, atenolol indo metilin,hidroklorotiyazid, amlodipin, glibenklamid.
Hidroklorotiyazid:
Aşağıdaki potansiyel ilaç etkileşimleri, WANSAAR PLUS'ın tiyazid bileşeni sebebiyle gelişebilir.
Lityum: ADE inhibitörleri ve tiyazid grubu diüretikler ile birlikte kullanılması sırasında serum lityum konsantrasyonlarında geri dönüşlü artışlar ve toksisite bildirilmiştir. Valsa tanile lityumun birlikte kullanılması konusunda herhangi bir deneyim olmadığından, böyle biruygulama sırasında serum lityum konsantrasyonlarının izlenmesi önerilir.
Diğer antihipertansif ilaçlar: Tiyazidler, diğer antihipertansif ilaçların antihipertansif etk sini artırabilir [örn. guanitidin, metildopa, beta blokörler, vazodilatörler, kalsiyum ki inalblokörleri, ADE inhibitörleri, anjiyotensin reseptör blokörleri (ARB) ve direkt r|nininhibitörleri (DRI)].
:ası
İskelet kası gevşeticileri: Hidroklorotiyazid dahil tiyazidler, kürar türevleri gibi iskelet gevşet ic ilerin in etkisini artırabilir.
Serum potasyum seviyelerini etkileyen tıbbi ürünler: Diüretiklerin hipokalemik etkisi eşzamanlı diüretikler, kortikosteroidler, ACTH, amfoterisin, karbenoksolon, penisilin G,salisilik asit türevleri veya antiaritmiklerin uygulamasıyla artabilir (bkz. Bölüm 4.4).
Torsades de pointes'i indükleyebilecek tıbbi ürünler:
• Sınıfla antiaritmikler (örneğin kinidin, hidrokinidin, disopiramid)
• Sınıf III antiaritmikler (örneğin amiodaron, sotalol, dofetilid, ibutilid)
• Bazı antipsikotikler (örneğin tioridazin, klorpromazin, levomepromazin, trifluoperazin,siyamemazin, sulpirid, sultoprid, amisulprid, tiaprid, pimozid, haloperidol, droperidol)
• Diğerleri (örneğin bepridil, sisaprid, difemanil, eritromisin i.v., halofantrin, ketanserin,mizolastin, pentamidin, sparfloksasin, terfenadin, vinkamin i.v.)
^ kili
Hipokalemi riski nedeniyle, torsades de pointes'i indükleyebilecek tıbbi ürünlerle İli durumlarda hidroklorotiyazid dikkatle uygulanmalıdır.
Serum sodyum seviyelerini etkileyen tıbbi ürünler: Diüretiklerin hiponatremik e kişi antidepresanlar, antipsikotikler, antiepileptikler gibi ilaçların eşzamanlı uygulamasıylaartabilir. Bu ilaçların uzun vadeli uygulamasında dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).
Antidiyabetik ajanlar: Herhangi bir tiyazid ile tedavi glukoz toleransını etkileyebilir. İnsülinin veya oral antidiyabetik ajanların dozajını ayarlamak gerekebilir. Hidroklorotiyazide 1: ağlıolası fonksiyonel böbrek yetmezliğiyle indüklenen laktik asidoz riski nedeniyle metfoımindikkatle kullanılmalıdır.
Dijitalis glikozidleri: İstenmeyen etki olarak gelişebilen, tiyazidlere bağlı hipokalemi ieya hipomagnezemi, digitalise bağlı kalp aritmilerinin başlamasını kolaylaştırabilir (bkz. Bolüm4.4).
NSAİİ'ler ve Seçici COX-2 İnhibitörleri: Şahsilik asit türevleri, indometazin gibi nonstere idal antiinflamatuvar ilaçların birlikte kullanılması, WANSAAR PLUS'ın tiyazid komponenlinindiüretik ve antihipertansif etkilerini zayıflatabilir. Aynı zamanda mevcut hipovolemi, akutböbrek yetersizliğini başlatabilir.
Gut tedavisinde kullanılan tıbbi ürünler (probenesid, sülfinpirazon ve allopurir ol): Hidroklorotiyazid serum ürik asit düzeyini yükseltebileceğinden, ürikozürik ilaçlarda dozayarlaması gerekebilir. Probenesid ya da sülfinpirazon dozunun artırılması gerekel ilir.Tiyazid diüretiklerin (hidroklorotiyazid dahil) eşzamanlı uygulaması, allopurinole karşı aşırıhassasiyet reaksiyonlarının insidansını artırabilir.
Amantadin: Tiyazid diüretiklerin (hidroklorotiyazid dahil) eşzamanlı uygulaması amantadının advers etki riskini yükseltebilir.
Antineoplastik ajanlar (mesela siklofosfamid, metotreksat): Tiyazid diüretikleriyle eşzarranlı uygulanması sitotoksik ajanların böbreklerden at d imini azaltabilir ve miyelosupresif etkileriartabilir.
Antikolinerjik ajanlar: Tiyazid-tipi diüretiklerin b iyoy arar lan ımı antikolinerjik ajanlarla (mesela atropin, biperiden) artabilir. Muhtemelen bunun nedeni gastrointestinal motiliteniıı vemide boşalma hızının azalmasıdır. Tam tersine sİsaprid gibi prokinetik ilaçlar tiyazid tipidiüretiklerin biyoyararlanımını azaltabilir.
İyon değiştirici reçineler: Hidroklorotiyazid dahil tiyazid diüretik ler inin emilimi, kolestiraitnın veya kolestipol ile azalmaktadır. Bununla birlikte, hidroklorotiyazid ve reçine dezajıayarlanarak reçinenin uygulanmasından en az dört saat önce veya 4-6 saat sonrahidroklorotiyazid uygulanması etkileşim ihtimalini minimum seviyeye indirecektir.
\eya
D vitamini: Hidroklorotiyazid in de dahil olduğu tiyazid grubu diüretiklerin D vitamini kalsiyum tuzlarıyla birlikte verilmesi, serum kalsiyumundaki yükselmeyi artırabilir.
-,on
Siklosporin: Siklosporin ile birlikte kullanılması, hiperürİsemİ ve gut-tipi komplikasyı gelişme riskini artırabilir.
Kalsiyum tuzlan: Tiyazid-tipi diüretikleriyle eşzamanlı kullanım tübüler kalsiyum yen it en emilimini artırarak hiperkalsemiye yol açabilir.
Diazoksit: Tiyazid diüretikleri diazoksidin hiperglisemik etkisini artırabilir.
eş
Betablokörler: Hidroklorotiyazid dahil olmak üzere tiyazid diüretiklerİn beta blokörlerl| zamanlı kullanımı, hiperglisemi riskini artırabilir.
Metildopa: Literatürde, hidroklorotiyazid ve metildopanm birlikte kullanılmasır dan kaynaklanan hemolitik anemi vakaları vardır.
Alkol, barbitüratlar veya narkotikler: Tiyazid-tipi diüretikleriyle eşzamanlı alkol, barbitün.tlar veya narkotikler kullanımı ortostatik hipotansiyonu artırabilir.
Pressör aminler: Hidroklorotiyazid, noradrenalin gibi uyarıcı aminlere yanıtı azaltabilir. Bu etkinin klinik anlamı belirsizdir ve kullanım önünde bir engel oluşturmak açısaldanyetersizdir.
İyotlu kontrast madde:
Diüretikle indüklenen dehidrasyon durumunda, özellikle de yüksek dozlarda iyotlu ürün kullanımıyla, akut böbrek yetmezliği riski artmaktadır. Uygulamadan önce hastalar rehidrateedilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmem iştir.
Pediyatrik popülasyon:4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiyeÇocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
WANSAAR PLUS'ın gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etk 1eri bulunmaktadır.
RAAS üzerine doğrudan etkili diğer ilaçlarda olduğu gibi WANSAAR PLUS gebe kalmayı planlayan kadınlarda kullanılmamalıdır. RAAS üzerinde etkili bir ilaç reçete eden hekiırler,gebe kalma potansiyeli olan kadınlara bu gruptaki ilaçların gebelik süresince onayaçıkabilecek potansiyel riskleri konusunda bilgi vermelidirler.
Gebelik dönemi
elik
ardı
1İİCÜ
kili kteve|ktifumitansinrenı ilir.
RAAS üzerine doğrudan etkili diğer ilaçlarda olduğu gibi WANSAAR PLUS da getf sırasında (bkz. Bölüm 4.3) kullanılmamalıdır.
e;
Anjiyotensin II antagonistlerin etki mekanizması nedeniyle, fetus için bir risk olacağı göz edilemez. Gebeliğin ikinci ve son üç aylık dönemlerindeki kadınlara anjiyotensin dönüştüenzim (ADE) inhibitörlerinin (renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi - RAAS üzerindespesifik bir ilaç grubu) verilmesi sonucu bu bileşiklere
in utero
maruz kalmasının, gelişmbolan fetusa zarar verdiği (azalmış böbrek fonksiyonu, kafatası kemikleşmesinde gecikme)fetus ölümlerine (hipotansiyon, hiperkalemi) neden olduğu bildirilmiştir. Ayrıca retrospverilerde, gebeliğin ilk trimesterinde ADE inhibitörlerinin kullanımı potansiyel do|defektleri riski ile ilişkilendirilmiştir. İstemeyerek valsartan kullanan gebe kadınlarda spodüşük, oligohidramniyon ve yenidoğan böbrek bozukluğu vakaları bildirilmiştir. AnjiyotehII Reseptör Antagonistlerin e (AIIRA'lara) maruziyetin gebeliğin ikinci trime ster inden itihıgerçekleşmesi durumunda, böbrek fonksiyonunun ve kafatasının ultrason ile kontrolü öneAnneleri AIIRA almış olan bebekler hipotansiyon açısından yakından izlenmelidir.
AIIRA tedavisine devam edilmesinin mutlaka gerekli görüldüğü durumlar haricinde, gebe kalmayı planlayan hastalarda gebelikte kullanım için güvenlilik profili kanıtlanmış alternatifantihipertansif tedavilere geçilmelidir. Tedavi sırasında gebelik fark edilecek olıfrsa,WANSAAR PLUS kullanımı mümkün olan en kısa zamanda durdurulmalıdır.
m; ı
ruz
rde
Hİdroklorotiyazİdin de dahil olduğu tiyazid grubu diüretiklere intrauterin olarak kalınmasına fetal veya neonatal sarılık ya da trombositopeniye eşlik eder ve erişkini^görülen diğer advers reaksiyonlarla birlikte görülebilir.
ızid
ve
eye
ir.
Gebelik sırasında, özellikle de ilk trimester sırasında hidroklorotiyazid kullanımıyla ilgili deneyimler sınırlıdır. Hayvanlar üzerindeki çalışmalar yetersizdir. Hidroklorotiyplasentadan geçer. Hİdroklorotiyazİdin farmakolojik etki mekanizmasına dayanarak, ikindiüçüncü trimester sırasında hidroklorotiyazid kullanımı föto-plasental perfüzyonu t eh lifatabilir ve sarılık, elektrolit dengesinde bozulma gibi fötal ve neonatal etkilere neden olabi l
Laktasyon dönemi
pılan lid,/on
Valsartanın insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde ya çalışmalar, emziren sıçanlarda valsartanın sütle atıldığını göstermektedir. Hidroklorotiy altplasentaya geçer ve anne sütü ile atılmaktadır. Bu nedenle WANSAAR PLUSTn laktasydöneminde kullanımı önerilmemektedir.
Özellikle yenidoğanın ya da prematüre bebeklerin emzirilmesi sırasında, emzirmede kullaptın için güvenlilik profilinin daha iyi olduğu kanıtlanmış alternatif tedaviler tercih edilebilir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Valsartanın ya da hidroklorotiyazid in İnsan fertilitesi üzerindeki etkilerine dair bilg iler bulunmamaktadır. Sıçanlar üzerinde gerçekleştirilen çalışmalar, valsartanın ya dahidroklorotiyazid in fertilite üzerindeki etkilerine işaret etmemiştir (bkz. Bölüm 5.3.).
Valsartan/hidroklorotİtazid'in araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkisi ile herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Araç veya makine kullanılırken, zaman zamandönmesi ya da bitkinlik olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
iflgili
baş
Diğer antihipertansif ilaçlarla olduğu gibi, araç veya makine kullanırken dikkatli olumpası önerilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Plasebo ile karşılaştırıldığında valsartan + hidroklorotiyazid ile daha sık meydana klinik çalışmalarda bildirilmiş advers ilaç reaksiyonları ve laboratuar bulguları sistemsınıfına göre aşağıda sunulmaktadır. Bireysel olarak verilen her bir bileşenle meydanabilinen, fakat klinik çalışmalarda gözlenmemiş advers reaksiyovalsartan/hidroklorotiyazid tedavisi sırasında meydana gelebilir.
ge lı
Ol':
geld
en,
gan
ig*
ftlar,
Advers ilaç reaksiyonları, en sık olan başta olmak üzere sıklığa göre aşağıdaki standart kullanılarak sıralanmaktadır: çok yaygın (>i/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmi(>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinm(mevcut veriler kullanılarak hesaplanamaz). Her bir sıklık grup laması içindereaksiyonlar azalan ciddiyet sırasına göre sıralanmaktadır.
t( ı
ad /'
rım
yan
yor
ers
Valsartan/hidroklorotiyazid ile advers ilaç reaksiyonlarının sıklığı
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan: Dehidrasyon
Sinir sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Baş dönmesi Yaygın olmayan: ParesteziBilinmiyor: Senkop
Göz hastalı klan
Yaygın olmayan: Bulanık görme
Kulak ve iç kulak hastalıktan
Yaygın olmayan: Kulak çınlaması
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Hipotansiyon.
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygm olmayan: Öksürük
Bilinmiyor: Kardiyojenik olmayan pulmoner ödem
Gastrointestinal hastalıklar
Çok seyrek: Diyare
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan: Miyalji Çok seyrek: Artralji
Böbrek ve idrar hastalıkları
Bilinmiyor: Bozulmuş böbrek fonksiyonu
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Yorgunluk.
Araştırmalar
Bilinmiyor: Serum ürik asit düzeyinde artış, serum bilirubin ve serum kreatinin düzey|nde artış, hipokalemi, hiponatremi, kan üre azotunda yükselme, nötropeni.
Çalışma ilacıyla nedensel ilişkisinden bağımsız olarak hipertansif hastalarda klinik çalışmalar sırasında aşağıdaki olaylar gözlenmiştir: Abdominal ağrı, üst abdomİnal ağrı, anksiyete, a trit,asteni, sırt ağrısı, bronşit, akut bronşit, göğüs ağrısı, postüral baş dönmesi, dispepsi, disme,ağız kuruması, epistaksi, erektil fonksiyon bozukluğu, gastroenterit, baş ağrısı, hiperhidroz,hipoestezi, grip, uykusuzluk, eklem bağı burkulması, kas spazmları, kas gerginliği, buruntıkanıklığı, nazofarenjit, mide bulantısı, boyun ağrısı, ödem, periferik ödem, otitis media,uzuvlarda ağrı, palpitasyonlar, faringolaringeal ağrı, pollakiüri, pireksi, sinüzit, s nüstıkanıklığı, uyku basması, taşikardi, üst solunum yolu enfeksiyonları, idrar yoluenfeksiyonları, baş dönmesi, viral enfeksiyonlar, görme bozukluğu.
Bireysel bileşenlerle ilgili ilave bilgiler:
Bireysel bileşenlerin birisi ile daha önce bildirilmiş advers reaksiyonlar, klinik çalışmalall" ya da pazarlama sonrası dönemde gözlenmemiş olsa bile WANSAAR PLUS'ın da potansiyelistenmeyen etkileri olabilir.
Valsartan ile advers ilaç reaksiyonlarının sıklığı:
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Hemoglobinde azalma; hematokritte azalma; trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Serum hastalığı dahil diğer aşırı duyarlılık/alerjik reaksiyonlar
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Serum potasyum artışı, hiponatremi
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Baş dönmesi
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Vaskülit
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Abdominal ağrı
Hepato-bilier hastalıklar
Bilinmiyor: Karaciğer fonksiyon değerlerinin yükselmesi
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Anjiyödem, deri döküntüsü, prurit
Böbrek ve idrar hastalıkları
Bilinmiyor: Böbrek yetmezliği
Çalışma ilacıyla nedensel ilişkisinden bağımsız olarak hipertansif hastalarda klinik çalışırsalar sırasında aşağıdaki olaylar gözlenmiştir: Artralji, asteni, sırt ağrısı, ishal, baş dönmesi, başağrısı, uykusuzluk, libido azalması, mide bulantısı, ödem, farenjit, rinit, sinüzit, üst solufumyolu enfeksiyonu, viral enfeksiyonlar.
Hidroklorotiyazid ile advers reaksiyonların sıklığı
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Kimi zaman purpura ile birlikte trombositopeni
Çok seyrek: Lökopeni, agranülositoz, kemik iliği yetmezliği ve hemolitik anemi
Bilinmiyor: Aplastik anemi
Bağışıklık sistemi bozuklukları hastalıktan
ü: :ere
Çok seyrek: Aşırı duyarlılık reaksiyonları - pnömonit ve pulmoner ödem dahil olmak solunum güçlüğü
Metabolizma ve beslenme hastalıktan
Çok yaygın: Büyük oranda yüksek dozlarda kan lipidlerinde artış Yaygın: Hiponatremi, hipomagnezemi ve hiperürisemi
Seyrek: Hiperkalsemi, hiperglisemi, glikozüri ve diyabetik metabolik durumun ağırlaşması Çok seyrek: Hipokloremik alkolozis
Sinir sistemi hastalıktan
Seyrek: Baş ağrısı, baş dönmesi, uyku bozuklukları, depresyon ve parestezi
Göz hastalıktan
Seyrek: Özellikle tedavinin ilk birkaç haftasında görme bozukluğu Bilinmiyor: Akut açı kapanması glokomu
Kardiyak bozukluktan hastalıklar
Seyrek: Aritmiler
Vasküler hastalıklar
Yaygın: Alkol, anestezİkler ya da sedatiflerle artabilen ortostatik hipertansiyon
Gastrointestinai hastalıklar
Yaygın: Azalmış apetit, hafif mide bulantısı ve kusma. Seyrek: Abdominal rahatsızlık, kabızlık ve ishal.
Çok seyrek: Pankreatit.
Hepato-bilier hastalıklar
Seyrek: Kolestaz ya da sarılık
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Ürtiker ve diğer deri döküntüsü formları Seyrek: Işığa duyarlılık reaksiyonu
kutanöz lupus eritematozus
Çok seyrek: Nekrotizan vaskülit ve toksik epidermal nekroliz, benzeri reaksiyonlar, kutanöz lupus eritematozus reaktivasyonuBilimiyor: Eritem multiforme
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: Kas spazmları
Böbrek ve idrar hastalıkları
Bilinmiyor: Akut böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyon bozukluğu
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Bilinmiyor: Pireksi, as ten i
Genito-üriner sistem bozuklukları
Yaygın: İmpotans
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Valsartan ile doz aşımı bilinç bulanıklığı, dolaşım kollapsı ve/veya şoka yol açabilen belirgin hipotansiyonla sonuçlanabilir. Ayrıca, hidroklorotiyazid bileşeninin doz aşımına bağlı olırakşu belirti ve semptomlar ortaya çıkabilir: bulantı, somnolans, hipovolemi, kardiyak aritmilerve kas spazmlarıyla ilişkili elektrolit bozuklukları.
Terapötik tedbirler, yutma zamanına ve semptomların tipine ve şiddetine bağlıdır; bir ncil Öncelik dolaşım durumunun stabılizasyonu olmalıdır. Hipotansiyon görüldüğü takdirde, hastasırt üstü yatırılmalı ve tuz ve hacim desteği hızla verilmelidir.
Eğer hasta ilacı yeni almışsa kusturulmalıdır. Aksi taktirde intravenöz yoldan serum fizyobjik infıizyonu uygulanır.
yol ıyla
Valsartan plazma proteinlerine güçlü bir şekilde bağlandığından, hemodiyaliz vücuttan uzaklaştırılamaz, hidroklorotiyazid ise diyalizle vücuttan uzaklaştırılabilir.
5. FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLERI
5.1. Farmakodinamik özellikleri
antagonistleri (valsartan)-diüret kler
Farmakoterapötik grup: Anjiyotensin II
(hidroklorotiyazid) kombinasyonudur.
ATC kodu: C09D A03
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) aktif hormonu, ADE (anjiyo telisin dönüştürücü enzim) etkisiyle anjiyotensin I(ATı)'den meydana getirilen anjiyoteısinII(AT2)'dir. Anjiyotensin II çeşitli dokuların hücre membranlarındaki spesifik reseptörlerebağlanır. Özellikle kan basıncının hem doğrudan, hem de dolaylı yoldan düzenlenmesi olnaküzere, çok çeşitli fizyolojik etkilere sahip olan anjiyotensin II, güçlü vazokonstriktör e kişinedeniyle doğrudan pressör cevaba yol açar. Ayrıca vücutta sodyum tutulmasını ve aldost ;ronsalgılanmasını teşvik eder.
Valsartan, ağızdan alındığında aktif olan, spesifik bir anjiyotensin II (Ang II) reseptör antagonistİdir. Özellikle, kendisinin bilinen etkilerinden sorumlu olan ATı reseptör alt-tipiüzerinde selektif etki gösterir. ATı reseptörünün Valsartan ile blokajını takiben artan plazmaAng II düzeyleri, bloke olmamış AT2 reseptörünü uyarabilir ve bu durum da ATıreseptörünün etkisini dengeliyor gibi görünmektedir. ATı reseptöründe hiçbir kısmi agcnistetkisi olmayan valsartanın bu reseptöre olan afin itesi, AT2 reseptörüne olanın yaklaşık 20İ300katıdır.
I'ye
E)
nda andilen
¦9).
ltnik
AD
Valsartan, aynı zamanda kininaz II adıyla da bilinen, anjiyotensin f i anjiyotensin dönüştüren ve bradikinini parçalayan bir enzim olan anjiyotensin dönüştürücü enzimi (inhibe etmez. Bradikİninle ilgili yan etkilerin güçlenmesi, valsartan tedavisi sırasbeklenmez. Valsartanın bir ADE inhibitörü ile karşılaştırıldığı klinik çalışmalarda, valsile tedavi edilen hastalarda kuru öksürük görülme sıklığının, ADE inhibitörü ile tedavi ehastalardan anlamlı olarak (p< 0.05) az olduğu gözlenmiştir (sırasıyla % 2.6'ya karşı %
ADE inhibitör tedavisi süresince kuru öksürük öyküsü olan hastalar ile yapılan bir k çalışmada, öksürük bildirilen valsartan alan hastaların % 19.5'i ve tiyazid diüretiği jtlanhastaların % 19.0'unda öksürük görülürken, ADE inhibitör tedavisi görenlerin % 68.5'mdeöksürük görülmüştür (p < 0.05).
Valsartan, diğer hormon reseptörlerine veya kardiyovasküler düzenlemede Önemli oldukları bilinen iyon kanallarına bağlanmaz ya da bunları bloke etmez.
Tiyazid grubu diüretikler öncelikle, renal distal tübülde etkilidir. Böbrek korteksiıfde, tiyazidlerin diüretik etkilerini ve distal tübülde NaCl transportu üzerindeki inhibe eiicietkilerini göstermek üzere öncelikle bağlandığı, afinitesi yüksek bir reseptörün mevcut old jğugösterilmiştir. Tiyazid grubu diüretikler, Na
+Cf ortak taşıyıcısını inhibe ederek ;tkigösterirler; burada olasılıkla klorür iyonunun geri emildiği noktası için kompetisyona girerekelektrolit geri emilim mekanizmasının etkilenmesi söz konusudur: böylece doğrudan etkiylesodyum ve klorür iyonlarmın atılması yaklaşık eşit miktarlarda artırılır; dolaylı olarak dadiüretik etki plazma hacmini azaltarak, plazma renin aktivitesinin ve aldosteron salgıs nınartmasına, idrar ile daha fazla potasyum kaybına ve serum potasyum düzeyinin azalma syol açar. Renin-aldosteron bağlantısını kuran, angiotensin Il'dir; bu nedenle tiyazid grubıdiüretikle birlikte bir angiotensin II reseptör antagonistinin verilmesi, bu diüretıkkullanımı ile ilişkili potasyum kaybını önleme eğilimi gösterir.
una
bir
ferin
Hipertansiyon hastalarına valsartan verilmesi sonucunda, nabız hızı değişmeksizin kan basıncı azalır.
Hastaların çoğunda, bir tek oral doz uygulamasını takiben 2 saat içinde antihipertansif etki başlar ve 4 ila 6 saat içinde kan basıncındaki azalma en üst noktaya erişir. Antihipertansif etkidozun verilmesinden sonra 24 saat boyunca devam eder.
Tekrarlanan dozlar kullanıldığı zaman, maksimal kan basıncı azalması, hangi doz kullanı ırsa kullanılsın genellikle 2-4 hafta içerisinde elde edilir ve uzun süreli tedavi sırasında tynışekilde devam eder. Valsartan m hidroklorotiyazid ile birlikte kullanılması, kan basınç ndaönemli bir ilave azalma sağlar.
gtÇ iflolikilegerkannda
Di
160/1.25 mg doz ile başlayan, valsartan/ hidroklorotiyazid kombinasyonu ile başlafı tedavisi, şiddetli hipertansiyonu (oturur durumda diyastolik kan basıncı 110 mmHg ve siskan basıncı 140 mmHg) olan hastalarda 160 mg doz ile başlayan valsartan monoterapisikarşılaştırıldığında kan basıncında anlamlı oranda daha yüksek azalmalara yol açmıştır,çalışmalarda, sistolik ve diyastolik kan basıncı kontrolüne ulaşma olasılığı, tüm başlangıçbasıncı düzeylerinde valsartan ve hidroklorotiyazid monoterapisi ile karşılaştırıldığbaşlangıç kombinasyon tedavisi ile daha yüksek olmuştur.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
aza
lir.
ez.
ine
en,
ez.
Valsartan la birlikte verilen hidroklorotiyazid in sistemik biyoyararlanımı % 30 kadar Valsartan kinetiği ise, hidroklorotiyazid in birlikte verilmesinden belirgin şekilde etkilendiKontrollü klinik çalışmalar bu kombinasyonun, her bir etkili maddenin ayrı ayrı verilme sveya plaseboya kıyasla daha fazla antihipertansif etkiye sahip olduğunu gösterdiğin igözlenmiş olan bu etkileşim, valsartan ve hidroklorotiyazid in kombine kullanımını etkilen
Valsartan
Emilim:
Tek başına valsartanın oral uygulamasını takiben, valsartanın pik plazma konsantrasyonla ına 2-4 saat içinde ulaşılmaktadır. Valsartan için ortalama mutlak biyoyararlanım % 23 tür.Valsartan yemeklerle birlikte alındığında, plazma konsantrasyonu/zaman eğrisi altındaki alan(EAA değeri) % 48 kadar azalır, ama dozdan 8 saat sonraki plazma valsa "tankonsantrasyonları, ilacı aç karnına ve tok kamına alan gruplar arasında benzerdir. HAAdeğerindeki bu azalmaya, terapötik etkide klinik Önemi olan bir azalma eşlik etmez.
Dağılım:
Valsartan, başlıca serum albümini olmak üzere serum proteinlerine yüksek oranda (% 94*97) bağlanır. İntravenöz uygulamadan sonra valsartanm kararlı durum dağılım hacmi yaklaşıl: 17litredir ve valsartanm dokulara kapsamlı bir şekilde dağılmadığına işaret etmektedir.
Bivo trans formasyon:
Valsartan yüksek oranda biyotransformasyona uğramaz; yalnızca dozun % 20'si metabol itler olarak geri kazanılmaktadır. Plazmada düşük konsantrasyonlarda bir hidroksi metabalititanımlanmıştır (valsartan'ın EAA'nin % 10'undan daha az). Bu metabolit farmakolojik olarakinaktiflir.
Eliminasvon:
|at).
yla,
mn
%
Valsartan, çok üslü bir yıkılma kinetiğine sahiptir (tÜ alfa < 1 saat ve t!4 beta yaklaşık 9 s Valsartan temelde dışkı (dozun yaklaşık % 83'ü) ve idrar (dozun yaklaşık % 13'ü) yolübüyük oranda değişmemiş ilaç olarak atılır. İntravenöz uygulamayı takiben, valsartııplazma klerensi yaklaşık 2 L/s'tir ve renal klerensi 0.62 L/s'tir (total klerensin yaklaşif30'u). Valsartanm yarı ömrü 6 saattir.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Valsartanm farmakokinetiği test edilen doz aralığında lineerdir. Tekrarlanan kullanımda valsartanm farmakokinetİğinde değişiklik olmaz ve günde tek doz alındığında, pek azbirikime neden olur. Erkeklerdeki ve kadınlardaki plazma konsantrasyonlarının benzer olduğugözlenmiştir.
Hidroklorotiyazid
Emilim:
erle i ıran
Oral doz sonrasında hidroklorotiyazidin emilim i hızlıdır (T
max yaklaşık 2 saat). Yiyecek birlikte uygulanmasının hidroklorotiyazidin sistemik yararlanımı açlık durumuna nazıartırdığı ve azalttığı bildirilmiştir. Bu etkilerin şiddeti küçüktür ve klinik önemi azdır. Oraluygulama sonrasında hidroklorotiyazidin mutlak biyoyararlanımı yüzde 70 olarakbulunmuştur.
Dağılım:
Dağılım ve eliminasyon kinetiği genellikle bi-eksponansiyel bozunma fonksiyonu olârak tanımlanmıştır. Görünen dağılım hacmi 4-8 L/kg olarak bulunmuştur. Dolaşımı lakıhidroklorotiyazid başta serum albümin olmak üzere serum proteinlerine bağlıdır (% 40-70).Hidroklorotiyazid aynı zamanda plazmadaki seviyesinin üç misli kadar seviyede eritrositlerdebirikmektedir.
Biyotransformasvon:
Hidroklorotiyazid ağırlıklı olarak değişmemiş ilaç şeklinde atılmaktadır.
Eliminasyon:
Hidroklorotiyazid terminal eliminasyon fazında ortalama 6 ila 15 saat arasındaki yarılanma ömrü ile plazmadan atılmaktadır. Tekrarlayan dozlarda hidroklorotiyazid kinetiğideğişmemiştir ve günde bir kere uygulandığında birikim minimal seviyededir. Emilen dozunyüzde 95'ten fazlası değişmemiş bileşik olarak idrarla atılmaktadır.
Doğrusallık / Doğrusal olmayan durum:
Ortalama EAA artışı doğrusaldır ve terapötik aralıkta dozla orantılıdır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Glomerüler Filtrasyon Hızı 30-70 ml/dakika olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez.
Şiddetli böbrek yetmezliği (GFR < 30 ml/dakika) ve diyaliz uygulanan hastalırda valsartan/hidroklorotiyazid kullanımıyla ilgili herhangi bir veri mevcut değildir. Valsa] tan,plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır ve bu yüzden, diyalizle vücuttanuzaklaştırılamaz. Buna karşılık, hidroklorotiyazid vücuttan diyaliz ile uzaklaştırılabilir.
Böbrek yetmezliği durumunda, hidroklorotiyazid in ortalama doruk plazma seviyeleri ve I AA değerleri artmaktadır ve idrarla atılım hızı azalmaktadır. Hafif ila orta dereceli böbrekyetmezliği olan hastalarda, ortalama eliminasyon yarılanma ömrü neredeyse i ciyekatlanmıştır. Hidroklorotiyazid in renal klerensi de böbrek fonksiyonları normal olan, 300mL/dakika civarında renal klerense sahip hastalara nazaran büyük miktarda azalmaktadır.Bundan dolayı, WANSAAR PLUS şiddetli böbrek yetmezliği olan (GFR <30 mL/dakika)hastalarda dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4)
Karaciğer yetmezliği:
Hafif (n=6) ila orta (n=5) şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalarda yapılan bir farmakokinetik çalışmada, valsartanın plazmada kalış süresinin, sağlıklı gönüllülerdekininyaklaşık iki katı olduğu bulunmuştur.
Valsartanın şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanılması konusunda herhang bir veri yoktur. Karaciğer hastalığı hidroklorotiyazid farmakokİnetİğini anlamlı şekilde etkile nezve bu hastalarda hidroklorotiyazid dozunun azaltılmasının gerekli olduğu düşünülmez. Ar cakWANSAAR PLUS, şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda ve biliyer obstrüktifı olanhastalarda dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4.).
Pedivatrik popülasvon:
Pediyatrik popülasyonda farmakokinetik veri yoktur.
Gerivatrik popülasvon:
Bazı yaşlı hastalardaki valsartanın sistemik varlığının, gençlere kıyasla biraz daha yüksek olduğu gözlenmiştir ama bunun, klinikte Önem taşıdığı gösterilmemiştir.
Sınırlı veriler hidroklorotiyazidin sistemik klirensinin, ileri yaştaki hem sağlıklı hemj de hipertansif kişilerde, sağlıklı genç gönüllülere kıyasla azaldığı izlenimini vermektedir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileriValsartan: Hidroklorotiyazid
Çeşitli hayvan türleri kullanılarak yapılan ve ilaç emniyetini araştıran çeşitli klİnik-ö çalışmalarda, insanlarda terapötik dozlarda valsartan:hidrok!orotiyazid kullanufhengelleyecek bulgulara ulaşılmamıştır. Sıçanlarda yüksek doz (100:31.25-600:187.5 mvalsartan + hidroklorotiyazid, eritrosit parametrelerinde (sayı, hemoglobin, hematoazalmaya ve böbrek hemod inam iğinde değişiklik kanıtlarının (plazma üre düzeyinde ortaderecede yükselme, plazma potasyum ve magnezyum düzeylerinde artış, idrar hacmindiidrara çıkan elektrolitlerde hafif bir artış, en yüksek dozlarda minimal-hafıf tübüler bazofıliafferent arteriol hipertrofısi) ortaya çıkmasına neden olmuştur. Marmosetlerde (30:9.400:125 mg/kg) yine benzer değişiklikler, özellikle yüksek dozlarda olmak üzere daha şiddbir şekilde belirmiş ve nefropati sonucu üre ve kreatinin düzeyleri yükselmişMarmosetlerde 30:9.373 ila 400:125 mg/kg'da gastrointestinal mukozal değişiklikler meyegelmiştir.
-ön o
esi ını
gfe)
erit) - ileri
ve ve5 -etlitir.ana
Ayrıca sıçanlar ve marmosetlerde de böbrek jukstaglomerüler hücrelerde hiper|rofı görülmüştür. Bütün bu değişiklikler, valsartan + hidroklorotiyazid kombinasyonunun özelliklemarmosetlerde olmak üzere uzun süreli hipotansiyona yol açmak bakımından aditif değil desinerjik nitelikteki farmakolojik etkisine bağlanmıştır (bu kombinasyonun hipotansif etkisi,valsartan monoterapisindekinin yaklaşık 10 katıdır). Valsartan + hidroklorotiyaz dininsanlardaki terapötik dozlarında, böbrek jukstaglomerüler hücrelerde hipertrofi herhangi biröneme sahip gözükmemektedir. Klinik-öncesindeki başlıca ilaç emniyeti bulguları, aralarındaetkileşim kanıtı olmaksızın sinerjik etki sergileyen iki bileşiğin farmakolojik etkilinebağlanmıştır. İki bileşiğin klinikteki etkileri aditif karakterdedir ve sözü edilen klinik önjpesibulguların herhangi bir klinik Önem taşıdığı gösterilmemiştir.
Valsartan + hidroklorotiyazid kombinasyonunun mutajen, klastojen ve karsinojen etki olasılıkları, iki bileşik arasında herhangi bir etkileşim kanıtı bulunmaması nedeniyle testedilmemiştir.
Valsartan
Valsartan mutajen, klastojen, üreme performansı ve karsinojen etki bakımınldan değerlendirilmiş ve negatif sonuç alınmıştır.
Birçok hayvan türü üzerinde yürütülen klinik öncesi güvenlilik çalışmalarında, insankrda terapötik dozlarda valsartan kullanımını engelleyecek bulgulara ulaşılmamıştır. Klinik ön;esigüvenlilik çalışmalarında yüksek dozlarda valsartan (200 ila 600 mg/kg vücut ağırlığı)sıçanlarda eritrosit hücre parametrelerinde bir azalmaya (eritrositler, hemoglobin, hemato! rit)ve böbrek hemodinamiğinde değişikliklere (biraz yükselmiş plazma üresi ve erkeklerde r< naltübüler hiperplazi ve bazofili) neden olmuştur. Sıçanlardaki bu dozlar (200 ve 600 mg/kg/gün)mg/m2 temelinde önerilen maksimum insan dozunun yaklaşık 6 ila 18 katıdır (hesaplamalar320 mg/gün oral doz ve 60 kg'lık bir hastayı var say m ıştır). Marmosetlerde benzer dozkrdabenzer fakat daha şiddetli değişiklikler meydana gelmiştir; özellikle böbreklerde, artmış üreve kreatinin dahil olmak üzere değişiklikler nefropatiye doğru ilerlemiştir. Her iki türdprenal jukstaglomerular hücrelerde hipertrofi gözlenmiştir. Tüm değişikliklerin, özelmarmosterlerde olmak üzere uzun süreli hipotansiyon oluşturan valsartamn farmakoetkisinden kaynaklandığı düşünülmüştür. İnsanlarda valsartamn terapötik dozları içinjukstaglomerular hücrelerdeki hipertrofinin bağlantısı yok gibi görünmektedir. Far|sıçanlar ve tavşanlardaki embriyofötal gelişim çalışmalarında (Segment II), sıçanlarda >mg/kg/gün valsartan dozlarında ve tavşanlarda >10 mg/kg/gün dozlarda matemal toksisit' sbağlantılı fetotoksisite gözlenmiştir. Peri ve postnatal gelişim toksisitesi (segmentçalışmalarında son trimester ve laktasyon sırasında 600 mg/kg verilen sıçan yavruları birazazalmış sağkalım oranı ve hafif gelişim gecikmesi sergilemiştir.
r;
de
ikle
|ojik
nal
ler,
1200
ile
III)
H id ro klo rotiy azid
Hidroklorotiyazid mutajen, klastojen, üreme performansı ve karsinojen etki bakımırdan değerlendirilmiş ve negatif sonuç alınmıştır.
6. FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.L Yardımcı maddelerin listesi
Mikro kristalin selüloz Krospovidon Tip AKolloidal silikon dioksitMagnezyum stearatOpadry brown 03F57311*
* Opadry brown 03F57311; hipromelloz (HPMC 2910), titanyum dioksit (E 171), polietilen glikol, talk, sarı demir oksit (E 172), kırmızı demir oksit (E 172), siyah d^miroksit (E 172) içerir.
6.2. Geçimsizlikler
Yoktur.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel uyanlar
25°Cnin altında oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız. Nemden koruyunuz.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
28, 84 ve 98 film tabletlik PVC/PE/PVDC/Alüminyum folyo blister, karton kutu
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller 'Tıbbi Atıkların Kont*olü Yönetmeliği' ve 'Ambalaj ve Ambalaj At ıklar m ın Kontrolü Yönetme 1 iğ i'ne uygunolarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Pharmactive İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Mahmutbey Mah. Dilmenler Caddesi No: 19/3 Bağcılar-İstanbul Tel : (0 212)444 72 92Faks : (0 212) 445 27 60
8. RUHSAT NUMARASI
253/47
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi : 23.09.2013
Ruhsat yenileme tarihi :
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
20/20