Sindirim Sistemi ve Metabolizma » Diyabet (Şeker Hastalığı) İlaçları » Oral Antidiyabetik İlaçlar » Kombinasyonlar » Vildagliptin ve Metformin
KISA URUN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
GALIPTIN MET® 50 / 1000 mg film kaplı tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİ
Etkin maddeler:
50 mg 1000 mg
Vildagliptin Metformin hidroklorür
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Bir yüzünde "NVR", diğer yüzünde "FLO" yazısı bulunan, sarı, kenarları oval şekilde kesilmiş film kaplı tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
GALIPTIN MET, Tip 2 diyabet (T2DM) tedavisinde endikedir:
GALIPTIN MET, diyabeti metformin hidroklorür veya vildagliptin ile tek başına yeterli düzeyde kontrol edilemeyen hastalarda ya da ayrı tabletler halindeki vildagliptin vemetformin hidroklorür kombinasyonu ile önceden tedavi edilmiş olan hastalarda glisemikkontrolü iyileştirmek amacıyla diyet ve egzersize ek olarak endikedir.
GALIPTIN MET, metformin ve bir sülfonilüre ile yeterli düzeyde kontrol edilememiş hastalarda diyet ve egzersize ek olarak bir sülfonilüre (SU) ile (üçlü kombinasyon tedavisi)kombinasyon halinde endikedir.
GALIPTIN MET, stabil insülin dozu ve metforminin tek başına yeterli glisemik kontrolü sağlayamadığı hastalarda glisemik kontrolü iyileştirmek amacıyla diyet ve egzersize ek olarakinsüline ilave şekilde endikedir .
GALIPTIN MET, ayrıca diyabeti tek başına diyet ve egzersiz ile yeterli düzeyde kontrol edilemeyen T2DM hastalarında başlangıç tedavisi olarak endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinler
Hastanın güncel metformin dozuna dayanarak, GALIPTIN MET 50 mg/850 mg veya 50 mg/1000 mg günde iki tablet, sabah bir ve akşam bir tablet şeklinde kullanımı başlatılabilir.
Maksimum günlük doz 100 mg vildagliptinin üzerindeki dozların kullanılması önerilmez.
- Tolere edilebilen maksimum dozda metformin monoterapisine rağmen glisemik kontrolün yetersiz olduğu hastalarda: GALİPTİN MET dozu, halihazırda alınmakta olan metformindozuna ilave olarak , günde iki kez 50 mg vildagliptin (toplam günlük doz 100 mg) şeklindeverilmelidir.
Ayrı tabletler halinde vildagliptin ve metformin alan hastalarda, her bileşenin aynı dozda içeren GALIPTIN MET tabletlerine geçilebilir.
-Metformin ve sülfonilüre ile ikili kombinasyon ile yeterli düzeyde kontrol edilemeyen hastalarda: GALİPTİN MET dozu, günde iki kez 50 mg vildagliptin (toplam günlük doz 100mg) ve halihazırda alınmakta olan metformin dozuna benzer bir doz verilmelidir. GALİPTİNMET bir sülfonilüre ile kombinasyon halinde kullanıldığında, hipoglisemi riskini azaltmakamacıyla daha düşük bir sülfonilüre dozu düşünülebilir.
-İnsülin ve tolere edilebilen maksimum metformin dozu ile ikili kombinasyon tedavisi ile yeterli düzeyde kontrol edilemeyen hastalarda: GALİPTİN MET dozu, günde iki kez 50 mgvildagliptin (toplam günlük doz 100 mg) ve halihazırda alınmakta olan metformin dozunabenzer bir doz verilmelidir.
Uygulama şekli:
Oral kullanım içindir.
GALIPTIN MET'i yemeklerle birlikte veya yemeklerden hemen sonra almak metformine bağlı gastrointestinal semptomları azaltabilir (bkz Bölüm 5.2).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler :
Böbrek yetmezliği:
Kreatinin klerensi <60 mL/dk olan hastalarda GALIPTIN MET kullanılmamalıdır (bkz bölüm 4.3, 4.4 ve 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
Tedavi öncesi alanin aminotransferaz (ALT) veya aspartat
aminotransferaz (AST) düzeyleri normalin üst sınırının (ULN) > 2.5 katı olan karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda GALIPTIN MET kullanılmamalıdır (bkz bölüm 4.3, 4.4 ve4.8).
Pediyatrik popülasyon (:(
<18 yaş) kullanılması önerilmez.
Geriyatrik popülasyon (:4.3.Kontrendikasyonlar
-Etkin maddeler veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık (bkz.
Bölüm 6.1)
-Diyabetik ketoasidoz veya diyabetik pre-koma
-Kreatinin klerensinin <60 mL/dk olması şeklinde tanımlanan böbrek yetmezliği veya böbrek disfonksiyonu (bkz Bölüm 4.4)
-Böbrek fonksiyonunu değiştirme potansiyeli bulunan akut durumlar, örneğin:
- dehidratasyon,
- şiddetli enfeksiyon,
- şok,
- damar içine iyotlu kontrast madde verilmesi (bkz Bölüm 4.4).
-Doku hipoksisine neden olabilecek akut veya kronik hastalık, örneğin:
- kardiyak veya respiratuar yetmezlik,
- yakın zamanda geçirilmiş miyokard infarktüsü,
- şok,
-Karaciğer yetmezliği (bkz Bölüm 4.2, 4.4 ve 4.8)
-Akut alkol intoksikasyonu, alkolizm -Emzirme (bkz Bölüm 4.6)
4.4.Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Genel
GALIPTIN MET, insülin kullanması gereken hastalarda insülinin yerini alacak bir ilaç değildir ve tip I diyabetli hastalarda kullanılmamalıdır.
Laktik asidoz
Laktik asidoz çok nadir görülür fakat metformin birikimine bağlı olarak görülebilecek ciddi bir metabolik komplikasyondur. Metformin kullanan hastalarda bildirilen laktik asidozolguları temelde belirgin böbrek yetmezliği olan diyabetik hastalarda görülmüştür. Karaciğerfonksiyon bozukluğu olan hastalarda laktat klirensi kısıtlanmış olabilir. Kötü kontrollüdiyabet, ketozis, uzamış açlık, aşırı alkol alımı, karaciğer yetmezliği ve hipoksi ile giden tümdurumlar gibi ilgili diğer risk faktörleri değerlendirilerek laktik asidoz insidansı azaltılabilirve azaltılmalıdır (bkz Bölüm 4.3 ve 4.5).
Laktik asidoz tanısı
Laktik asidoz asidotik dispne, karın ağrısı ve koma ardından görülen hipotermi ile karakterizedir. Tanısal laboratuar bulguları kan pH'sında düşüş, plazma laktat düzeylerinin 5mmol/l'nin üzerinde olması ile anyon açıklığında ve laktat/piruvat oranında artıştır. Metabolikasidozdan şüphelenildiğinde, tıbbi ürünle tedavi kesilmeli ve hasta derhal hastaneyeyatırılmalıdır (bkz Bölüm 4.9).
Böbrek yetmezliği
Metformin böbreklerden atıldığından, serum kreatinin konsantrasyonları düzenli olarak izlenmelidir:
- normal böbrek fonksiyonuna sahip hastalarda en az yılda bir kez
- serum kreatinin düzeyleri normalin üst sınırında olan hastalarda ve yaşlı hastalardayılda en az iki ila dört kez.
Yaşlı hastalarda böbrek yetmezliği sık görülür ve asemptomatiktir. Antihipertansif veya diüretik tedavisine başlamak veya bir NSAİİ ile tedaviye başlamak gibi böbrek fonksiyonunubozabilecek durumlarda özellikle dikkatli olunmalıdır.
Karaciğer yetmezliği
Tedavi öncesi ALT veya AST düzeyleri >2.5 x normalin üst sınırı ULN olan karaciğer yetmezliği olan hastalar GALIPTIN MET ile tedavi edilmemelidir (bkz Bölüm 4.2, 4.3 ve4.8).
Karaciğer enzimlerinin takibi
Vildagliptin ile nadir hepatik disfonksiyon (hepatit de dahil olmak üzere) vakaları bildirilmiştir. Bu vakalarda, hastalar genel olarak asemptomatik seyretmiştir ve klinik sekelkalmamış ve karaciğer fonksiyon testleri (KFT) tedavi sonlandırıldıktan sonra normaldüzeylere dönmüştür. Hastanın başlangıç değerlerinin bilinmesi amacıyla, karaciğerfonksiyon testleri (KFT) GALİPTİN MET ile tedaviye başlanmadan önce yapılmalıdır.GALİPTİN MET ile tedavi sırasında karaciğer fonksiyonu ilk yıl, üç ayda bir ve sonrasındaperiyodik olarak izlenmelidir. Transaminaz düzeyleri hastalarda, bu bulgunun doğrulanmasıiçin ikinci bir karaciğer fonksiyon değerlendirmesi yapılmalı ve daha sonra bu hastalar,anormallik(ler) normale dönünceye kadar sık sık karaciğer fonksiyon testleri (KFT) yapılarakizlenmelidir. AST veya ALT düzeylerinde 2.5 x normalin üst sınırı (ULN) veya daha yüksekbir artış devam ettiği takdirde, GALİPTİN MET tedavisinin kesilmesi önerilmektedir. Sarılıkveya karaciğer fonksiyon bozukluğuna işaret eden diğer belirtilerin görüldüğü hastalardaGALİPTİN MET tedavisi sonlandırılmalıdır.
Kalp yetmezliği
Faydaları, potansiyel risklere ağır basmadığı sürece vildagliptin genellikle NYHA sınıf III düzeyindeki hastalarda önerilmemektedir: NYHA fonksiyonel sınıf I-III düzeyindeki hastalarile gerçekleştirilen bir vildagliptin klinik çalışmasında, plasebo karşısında vildagliptintedavisinin sol ventriküler fonksiyonda değişiklik ya da mevcut KKY'de kötüleşme ile ilişkiliolmadığı gösterilmiştir. NYHA fonksiyonel sınıf III düzeyindeki hastalarda bildirilenkardiyak advers olayların oranları, vildagliptin ile tedavi edilenlerde plaseboya göre hafiforanda daha yüksek olmuştur, ancak başlangıçta, plasebo kolu lehine olan KV risktekidengesizlik ve NYHA sınıf III alt grubundaki düşük hasta sayısı, kesin sonuçlara varılmasınıengellemektedir (bkz. Bölüm 5.1).
NYHA fonksiyonel sınıf IV düzeyindeki hastalarda vildagliptin kullanımına ilişkin deneyim bulunmamaktadır. Bu nedenle bu hastalarda vildagliptin kullanımı önerilmemektedir.
Metformin kalp yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir, bu nedenle GALİPTİN MET bu hasta popülasyonunda kontrendikedir. (bkz Bölüm 4.3).
Deri hastalıkları
Klinik dışı toksikoloji çalışmalarında maymunların ekstremitelerinde vildagliptin kullanımı ile kabarcık ve ülserasyon gibi deri lezyonları bildirilmiştir (bkz Bölüm 5.3). Her ne kadarklinik çalışmalarda deri lezyonlarının insidansında bir artış gözlenmemişse de, diyabetik derikomplikasyonları olan hastalardaki deneyim sınırlıdır. Bu nedenle, diyabetik hastanın rutinbakımıyla uyumlu olarak, kabarcık veya ülserasyon gibi deri hastalıklarının takibiönerilmektedir.
Pankreatit:
Pazarlama sonrası deneyimde akut pankreatite dair spontan yan etkiler rapor edilmiştir. Hastalar akut pankreatitin karakteristik semptomları hakkında bilgilendirilmelidir:
İnatçı, ciddi karın ağrısı
Vildagliptin tedavisi sonlandırıldıktan sonra pankreatitin rezolüsyonu gözlemlenmiştir.
Eğer pankreatitten şüpheleniliyorsa, vildagliptin ve diğer potansiyel şüpheli ilaçlarla tedavi sonlandırılmalıdır.
Hipoglisemi:
Sülfonilürelerin hipoglisemiye neden oldukları bilinmektedir. Bir sülfonilüre ile kombinasyon halinde vildagliptin alan hastalar hipoglisemi riski altında olabilir. Bu nedenle, hipoglisemiriskini azaltmak amacıyla daha düşük bir sülfonilüre dozu düşünülebilir.
Cerrahi
GALIPTIN MET metformin içerdiğinden, genel aneztezi altında yapılacak elektif cerrahiden 48 saat önce tedavi kesilmeli ve en erken cerrahiden 48 saat sonra yeniden başlanmalıdır.
İyotlu kontrast madde verilmesi
Radyolojik incelemelerde damar içine verilen iyotlu kontrast maddeler böbrek yetmezliğine yol açabilir. Bu nedenle, metformin etkin maddesi varlığı nedeniyle, testin öncesinde veyatest sırasında GALIPTIN MET kesilmeli ve 48 saat sonra ve yalnızca böbrek fonksiyonuyeniden değerlendirildikten ve normal olduğu görüldükten sonra yeniden başlanmalıdır (bkzbölüm 4.5).
4.5.Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
GALIPTIN MET ile yapılmış resmi etkileşim çalışması yoktur. Aşağıdaki bölümler her etkin maddeye ilişkin mevcut bilgileri yansıtmaktadır.
Vildagliptin
Vildagliptinin birlikte uygulanan tıbbi ürünlerle etkileşim potansiyeli düşüktür. Vildagliptin bir sitokrom P (CYP) 450 enzim substratı olmadığından ve CYP 450 enzimlerini inhibeetmediğinden veya indüklemediğinden, bu enzimlerin substratı, inhibitörü veya indükleyicisiolan etkin maddelerle etkileşmesi olası değildir.
Vildagliptin ile kombinasyon şeklinde oral antidiyabetik pioglitazon, metformin ve gliburid ile yapılan klinik çalışmaların sonuçları hedef popülasyonda klinik olarak anlamlı hiçbirfarmakokinetik etkileşim göstermemiştir.
Sağlıklı olgularda digoksin (P-glikoprotein substratı) ve varfarin (CYP2C9 substratı) ile ilaç-ilaç etkileşimi çalışmalarında vildagliptin ile birlikte uygulama sonrasında klinik olarak anlamlı hiçbir farmakokinetik etkileşim gösterilmemiştir.
Sağlıklı olgularda ilaç-ilaç etkileşimi çalışmaları amlodipin, ramipril, valsartan ve simvastatin ile yapılmıştır. Bu çalışmalarda vildagliptin ile birlikte uygulamadan sonra klinik olarakanlamlı hiçbir farmakokinetik etkileşim görülmemiştir. Ancak bu hedef popülasyondadoğrulanmamıştır.
Diğer oral antidiyabetik tıbbi ürünlerde olduğu gibi, vildagliptinin hipoglisemik etkisi de tiyazidler, kortikosteroidler, tiroid ürünleri ve sempatomimetikler gibi belirli etkin maddelerleazaltılabilir.
Metformin
Önerilmeyen kombinasyonlar
Akut alkol intoksikasyonunda (özellikle açlık, malnütrisyon veya karaciğer yetmezliği durumlarında) metformin etkin maddesi nedeniyle laktik asidoz riski artmıştır (bkz Bölüm4.4). Alkol ve alkol içeren tıbbi ürünlerin tüketilmesinden kaçınılmalıdır.
Renal tübüler sekresyon yoluyla elimine edilen katyonik etkin maddeler (örn. simetidin), ortak renal tübüler transport sistemleri için rekabet yoluyla metformin ile etkileşebilir vedolayısıyla metformin eliminasyonunda gecikmeye yol açarak laktik asidoz riskini artırabilir.Sağlıklı gönüllülelerde yapılan bir çalışma günde iki defa 400 mg şeklinde uygulanansimetidin'in metformin'in sistemik maruziyetini (EAA) %50 artırdığını göstermiştir. Bunedenle, renal tübüler sekresyon yoluyla elimine edilen katyonik tıbbi ürünler ile birlikteuygulandıklarında glisemik kontrolün yakın takibi, önerilen pozoloji dahilinde dozdüzenlemesi yapılması ve diyabetik tedavide değişiklikler yapılması düşünülmelidir (bkzBölüm 4.4).
İyotlu kontrast maddenin damar içine verilmesi renal yetersizliğe neden olarak laktik asidoz riski oluşturan metformin birikimine yol açabilir. Testin öncesinde veya test sırasındametformin kesilmeli, 48 saat sonra ve yalnızca böbrek fonksiyonu yeniden değerlendirildiktenve normal olduğu görüldükten sonra yeniden başlanmalıdır.
Kullanımında dikkatli olunması gereken kombinasyonlar
Glukokortikoidler, beta-2-agonistler ve diüretiklerin intrensik hiperglisemik aktivitesi vardır. Hasta bilgilendirilmeli ve özellikle tedavinin başlangıcında daha sık kan glukoz takibiyapılmalıdır. Gerektiğinde eşlik eden tedavi sırasında veya kesildiğinde GALIPTIN METdozunun düzenlenmesi gerekebilir.
Anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri kan glukoz düzeylerini düşürebilir. Gerektiğinde, diğer tıbbi ürünle tedavi sırasında ve kesildiğinde antihiperglisemik tıbbiürünün dozajı düzenlenmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin klinik etkileşim çalışması
yürütülmemiştir.
4.6.Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / ve-veya / embriyonal/fetal gelisim / ve-veya / doğum / ve doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Bölüm5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
GALIPTIN MET gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Gebelik dönemi
Gebe kadınlarda GALIPTIN MET kullanımına ilişkin yeterli veri yoktur.
Hayvanlarda yapılan vildagliptin çalışmaları yüksek dozlarda üreme toksisitesi göstermiştir. Hayvanlarda yapılan metformin çalışmalarında ise üreme toksisitesi saptanmamıştır.Hayvanlarda yapılan vildagliptin ve metformin çalışmalarında herhangi bir teratojenitebulgusuna rastlanmamıştır, fakat maternotoksik dozlarda fetotoksik etkiler gözlenmiştir (bkzBölüm 5.3).
Laktasyon dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, hem vildagliptinin hem de metforminin sütle atıldığını göstermektedir. Vildagliptinin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemekle birlikte metformindüşük miktarlarda insan sütüne geçmektedir. Metformine bağlı olası yenidoğan hipoglisemisiriski ve vildagliptin ile insan veri eksikliği nedeniyle GALİPTİN MET emzirme dönemindekullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
GALIPTIN MET'in insan üreme yeteneği üzerine etkileri hakkında çalışma yapılmamıştır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkilerle ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Bu nedenle, istenmeyen etki olarak sersemlik hisseden hastalar araç veya makine kullanmaktankaçınmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
GALİPTİN MET ile yapılmış terapötik klinik çalışma yoktur. Ancak GALİPTİN MET'in birlikte uygulanan vildagliptin ve metformine biyoeşdeğer olduğu gösterilmiştir (bkz Bölüm5.2). Burada sunulan veriler, vildagliptinin metformine eklenmiş olduğu vildagliptin vemetforminin birlikte uygulanmasına ilişkindir. Metforminin vildagliptine eklendiği çalışmayoktur.
Burada sunulan veriler, serbest ya da sabit doz kombinasyonu olarak vildagliptin ve metformin uygulamasına ilişkindir.
Advers reaksiyonların çoğunluğu tedavinin kesilmesini gerektirmeyen hafif ve geçici reaksiyonlar olmuştur. Advers reaksiyonlar ile yaş, etnik köken, maruziyet süresi ve günlükdoz arasında bir ilişki saptanmamıştır.
Vildagliptin ile nadir hepatik disfonksiyon (hepatit de dahil olmak üzere) olguları bildirilmiştir. Bu vakalarda, hastalar genel olarak asemptomatik seyretmiştir, klinik sekelkalmamış ve karaciğer fonksiyon testleri tedavi sonlandırıldıktan sonra normal-düzeyleredönmüştür. Kontrollü monoterapi ve 24 haftaya kadar sürebilen ilave tedavi çalışmalarındanelde edilen verilerinde, ALT veya AST ^ 2.5 x normalin üst sınırı (ULN) yükselmelerinin(en az 2 ardışık ölçümde veya son tedavi vizitinde mevcut, şeklinde sınıflandırılmıştır)görülme insidansı, günde bir defa 50 mg vildagliptin, günde iki defa 50 mg vildagliptin vetüm karşılaştırma ilaçları için sırasıyla %0.2, %0.3 ve %0.2 olarak bulunmuştur.Transaminazlardaki bu yükselmeler genellikle asemptomatiktir, progresif değildir ve kolestazveya sarılıkla bağlantısızdır.
Vildagliptin ile kontrollere benzer bir oranda, nadir anjiyoödem vakaları bildirilmiştir. Vakaların büyük çoğunluğu vildagliptin bir anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü (ACEinhibitörü) ile kombinasyon olarak uygulandığında bildirilmiştir. Olayların büyük çoğunluğuhafif şiddette olmuş ve devam eden vildagliptin tedavisi sırasında ortadan kalkmıştır.
Çift kör çalışmalarda metformine ek tedavi olarak ve monoterapi olarak vildagliptin uygulanan hastalarda bildirilen advers reaksiyonlar aşağıdaki sistem organ sınıfına göre vemutlak sıklıkları ile verilmiştir. Advers reaksiyonların sıklığı; çok yaygın (> 1/10); yaygın (>1/100, < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1,000, < 1/100); seyrek (>1A0,000, <1/1,000), çokseyrek (<1/10,000), bilinmeyen (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemeyen) olaraktanımlanmıştır. Her sıklık grubunda istenmeyen etkiler azalan ciddilik derecesine göresıralanmıştır.
Çift kör çalışmalarda metformin artı plasebo'ya kıyaslanan metformine ek tedavi olarak günde 100 mg vildagliptin verilen hastalarda bildirilen advers reaksiyonlar (N=208)
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın:
Hipoglisemi
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın:
Titreme, baş ağrısı, sersemlik
Yaygın olmayan:
Yorgunluk
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın:
Bulantı
Günde 100 mg vildagliptin ve metformin kombinasyonu ile yapılan kontrollü klinik çalışmalarda, günde 100 mg vildagliptin ve metformin kombinasyonu grubunda ya da plasebove metformin kombinasyonu grubunda advers reaksiyon nedeniyle çalışmadan ayrılan hiçbirhasta olmamıştır.
Klinik çalışmalarda hipoglisemi insidansı, metformin ile kombinasyon şeklinde günde 100 mg vildagliptin alan hastalarda yaygın (%1), plasebo + metformin alan hastalarda ise yaygınolmayan (%0.4) şeklinde bildirilmiştir. Vildagliptin kollarında şiddetli hipoglisemik olaybildirilmemiştir.
Klinik çalışmalarda metformin tedavisine vildagliptin 100 mg/gün eklendiğinde, vücut ağırlığında başlangıca göre değişiklik olmamıştır (vildagliptin ve plasebo için sırasıyla +0.2kg ve -1.0).
2 yıldan daha uzun süren klinik çalışmalarda, vildagliptin metformin tedavisine eklendiğinde ilave güvenlilik sinyalleri ya da öngörülmeyen riskler gözlenmemiştir.
Vildagliptin metforminle başlangıç kombinasyon tedavisi olarak incelendiğinde ilave güvenlilik sinyalleri ya da öngörülmeyen riskler gözlenmemiştir
Metformin ve SU ile kombinasyon:
Vildagliptin + metformin + glimepirid tedavi grubunda advers reaksiyonlar nedeniyle çalışmadan ayrılan hasta olmamışken; bu oran plasebo + metformin + glimepirid tedavigrubunda %0.6 olmuştur.
Hipoglisemi insidansı her iki tedavi grubunda yaygın bulunmuştur (vildagliptin + metformin + glimepirid için %5.1 karşısında plasebo + metformin + glimepirid grubu için %1.9).Vildagliptin grubunda bir şiddetli hipoglisemik olay bildirilmiştir.
Çalışmanın sonunda, ortalama vücut ağırlığı üzerindeki etkinin nötr olduğu görülmüştür (vildagliptin grubunda +0.6 kg ve plasebo grubunda -0.1 kg).
Metformin ve bir sülfonilüre ile kombinasyon halinde günde iki kez vildagliptin 50 mg alan hastalarda bildirilen advers reaksiyonlar (N=157)
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın:
Hipoglisemi
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın:
Sersemlik, titreme
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın:
Hiperhidroz
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın:
Asteni
İnsülin ile kombinasyon
Eşzamanlı metforminli veya metforminsiz insülin ile kombinasyon olarak günde iki kez 50 mg vildagliptinin kullanıldığı kontrollü klinik çalışmalarda, advers olaylar nedeniyleçalışmalardan ayrılmaların genel insidansı, vildagliptin tedavi grubunda %0.3 iken plasebogrubunda çalışmadan ayrılan hasta olmamıştır.
Hipoglisemi insidansı iki tedavi grubunda da benzer bulunmuştur (vildagliptin grubunda %14.0 iken, plasebo grubunda %16.4). Vildagliptin grubunda 2 hasta, plasebo grubunda ise 6hasta şiddetli hipoglisemik olay bildirmiştir.
Çalışmanın sonunda, ortalama vücut ağırlığı üzerindeki etkinin nötr olduğu belirlenmiştir. (başlangıca göre değişiklik vildagliptin grubunda + 0.6 kg iken, plasebo grubunda herhangibir değişiklik olmamıştır).
Çift kör çalışmalarda insülin ile kombinasyon halinde (metformin ile ya da metforminsiz) günde 100 mg vildagliptin alan hastalarda bildirilen advers reaksiyonlar (N=371)
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın:
Kan şekerinde düşüş
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın:
Baş ağrısı, üşüme hissi
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın:
Bulantı, gastroözofageal reflü hastalığı
Yaygın olmayan:
İshal, flatulans
Sabit kombinasyonun etkin maddelerine ilişkin ek bilgiler :
Vildagliptin :
Çift kör çalışmalarda monoterapi şeklinde günde 100 mg vildagliptin verilen hastalarda bildirilen advers reaksiyonlar (N=1855)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok seyrek:
Üst solunum yolu enfeksiyonu, nazofarenjit
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan:
Hipoglisemi
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın:
Sersemlik
Yaygın olmayan:
Baş ağrısı
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan:
Periferik ödem
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın olmayan:
Kabızlık
Kas-iskelet ve bağ doku hastalıkları
Yaygın olmayan:
Artralji
Kontrollü monoterapi çalışmalarında advers reaksiyonlar nedeniyle çalışmadan ayrılmaların genel insidansı günlük 100 mg dozlarında vildagliptin ile tedavi edilen hastalarda (%0.3)plasebo (%0.6) veya komparatörlerle (%0.5) tedavi edilenlere kıyasla daha yüksekolmamıştır.
Karşılaştırmalı kontrollü monoterapi çalışmalarında hipoglisemi sık görülmemiş ve günlük 100 mg vildagliptin ile tedavi edilen hastalarda %0.4 oranında (1,855'de 7) görülürken, aktifkarşılaştırma ilacı veya plasebo ile tedavi edilen gruplardaki hastalarda %0.2 (1,082'de 2)oranında görülmüş ve ciddi veya şiddetli olay bildirimi olmamıştır.
Klinik çalışmalarda vildagliptin 100 mg/gün monoterapi olarak verildiğinde vücut ağırlığında başlangıca göre değişiklik olmamıştır (vildagliptin ve plasebo için sırasıyla -0.3 kg ve -1.3kg).
2 yıldan daha uzun süren klinik çalışmalarda, vildagliptin monoterapisi ile güvenlilik sinyalleri ya da öngörülmeyen riskler gözlenmemiştir.
Metformin :
Merformin bileşeni için bilinen advers reaksiyonlar
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Çok seyrek: B vitamini emiliminde azalma ve laktik asidoz*
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Metalik tad
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın : Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı ve iştah kaybı
Hepatobiliyer hastalıklar
Çok seyrek: Karaciğer fonksiyon testi anormallikleri veya hepatit**
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok seyrek: Eritem, prurit, ürtiker gibi cilt reaksiyonları
*Uzun dönem metformin ile tedavi gören hastalarda çok nadir olarak genellikle klinik önemi olmayan B12 vitamininin emiliminde ve serum düzeylerinde bir düşüş gözlenmiştir. Bir hasta megaloblastik anemi ilegeldiğinde bu tür bir etiyolojinin değerlendirilmesi önerilir.
**Metforminin kesilmesi ile iyileşen izole karaciğer fonksiyon testi anormalliği veya hepatit vakaları bildirilmiştir.
Gastrointestinal istenmeyen etkiler en sık tedavinin başlangıcında görülür ve çoğu olguda kendiliğinden düzelir. Bunları önlemek için metforminin yemekte veya yemekten sonra 2günlük 2 doz şeklinde alınması önerilir. Dozda yavaş bir artış yapılması da gastrointestinaltolere edilebilirliği artırabilir.
Pazarlama sonrası deneyim
Pazarlama sonrası deneyim süresince aşağıdaki ilave istenmeyen etkiler rapor edilmiştir.:
• İlacın kesilmesi ile geri dönen nadir hepatit vakaları ve anormal karaciğer fonksiyontestleri olan vakalar* (bkz bölüm 4.4)
¦ (sıklığı bilinmeyen*) ürtiker, pankreatit, lokalize büllöz veya eksfoliyatif derilezyonları
*Bu reaksiyonlar, belirli olmayan büyüklükteki bir popülasyondan gönüllü olarak rapor edildiğinden, güvenilir bir şekilde sıklıklarını tahmin etmek mümkün olamamaktadır. Bunedenle, “sıklığı bilinmeyen” şeklinde kategorize edilmiştir.
4.9.Doz aşımı ve tedavisi
GALIPTIN MET için doz aşımına ilişkin veri yoktur.
Vildagliptin :
Vildagliptin ile doz aşımına ilişkin veriler sınırlıdır.
Vildagliptin ile doz aşımının olası semptomları hakkındaki bilgi 10 gün süreyle vildagliptin verilen sağlıklı deneklerde yapılan bir artan doz tolere edilebilirlik çalışmasından eldeedilmiştir. 400 mg dozunda üç olguda kas ağrısı ve birer olguda hafif ve geçici parestezi, ateş,ödem ve lipaz düzeylerinde geçici bir artış görülmüştür. 600 mg dozunda bir olguda ellerdeve ayaklarda ödem, kreatin fosfokinaz (CPK), AST, C-reaktif protein (CRP) ve miyoglobindüzeylerinde artış görülmüştür. Farklı üç olguda ise ayaklarda ödem ve bunlardan ikisindeparestezi de görülmüştür. Çalışmadaki tıbbi ürünün kesilmesinin ardından tüm semptomlar velaboratuvar anormallikleri tedavi gerektirmeksizin iyileşmiştir.
Metformin :
Büyük bir metformin doz aşımı (veya eşlik eden laktik asidoz riski), tıbbi bir acil durum olan ve hastanede tedavi edilmesi gereken laktik asidoza neden olabilir.
Tedavi :
Metformini uzaklaştırmanın en etkin yolu hemodiyalizdir. Fakat vildagliptin hemodiyaliz ile uzaklaştırılamamasına, rağmen majör hidroliz metaboliti (LAY 151) uzaklaştırılabilir.Destekleyici tedavi önerilmektedir.
5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1.Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Oral kan şekeri düşürücü ilaç kombinasyonları ATC kodu: A10BD08
GALIPTIN MET, tip II diyabetli hastalarda glisemik kontrolün artırılmasında yardımcı etki mekanizmalarına sahip iki antihiperglisemik ajanın kombinasyonudur: adacık uyarıcı sınıfınbir üyesi olan vildagliptin ve biguanid sınıfının bir üyesi olan metformin hidroklorür.
Adacık uyarıcı sınıfın bir üyesi olan vildagliptin dipeptidil-peptidaz-4 (DPP-4) 'ün güçlü ve seçici bir inhibitörüdür. Metformin temelde endojen hepatik glukoz üretimini azaltarak etkieder.
Klinik etkililik ve güvenlilik;
Metformin monoterapisi ile tedaviye rağmen glisemik kontrolü iyi olmayan hastalarda tedaviye eklenen vildagliptin, plasebo ile kıyaslandığında, 6 aylık tedavinin ardından ortalamaHbA
ic'de istatistiksel olarak anlamlı ek düşüşlere yol açmıştır (gruplar arası farklar
vildagliptin 50 ve 100 mg için sırasıyla %-0.7 ila %-1.1). HbAj
c'de başlangıca göre >
%0.7'lik bir düşüş sağlanan hastaların oranı metformin artı plasebo grubu (%20) ile kıyaslandığında, vildagliptin artı metformin gruplarında (sırasıyla %46 ve %60) istatistikselolarak anlamlı olarak daha yüksekti.
24 haftalık bir çalışmada, metformin (ortalama günlük doz: 2020 mg) ile yeterli kontrolün sağlanamadığı hastalarda vildagliptin (günde iki kere 50 mg) pioglitazon (günde bir kere 30mg) ile karşılaştırılmıştır. %8.4 olan başlangıç HbA
1c değerine göre ortalama azalmalar,metformine eklenmiş vildagliptin ile -%0.9 ve metformine eklenmiş pioglitazon ile -%1.0olmuştur. Metformine ilave pioglitazon alan hastalarda ortalama ağırlık artışı +1.9 kg olurken,metformine ilave vildagliptin alan hastalarda bu değer +0.3 kg olmuştur.
2 yıl süren bir klinik çalışmada, metformin (ortalama günlük doz: 1894 mg) ile tedavi edilmiş hastalarda, vildagliptin (günde iki kere 50 mg) glimepirid (6 mg/kg'a kadar - 2. yıldaortalama doz: 4.6 mg) ile karşılaştırılmıştır. 1 yıl sonra, %7.3 olan ortalama başlangıç HbAı
cdeğerine göre ortalama azalmalar, metformine ilave vildagliptin ile -%0.4 ve metformine ilaveglimepirid ile -%0.5 olmuştur. Vildagliptin ile vücut ağırlığı değişimi -0.2 kg iken, glimepiridile +1.6 kg'dır. Hipoglisemi insidansı, glimepirid (%16.2) grubuna göre vildagliptin grubunda(%1.7) anlamlı oranda daha düşük olmuştur. Çalışma sonlanım noktasında (2 yıl), HbA
1cdüzeyleri her iki tedavi grubunda da başlangıç değerlerine benzer olmuş ve vücut ağırlığıdeğişiklikleri ve hipoglisemi farklılıkları sürdürülmüştür.
52 haftalık bir çalışmada, metformin (başlangıçta metformin dozu 1928 mg/gün) ile yeterli kontrolün sağlanamadığı hastalarda vildagliptin (günde iki kere 50 mg) gliklazid (ortalamagünlük doz: 229.5 mg) ile karşılaştırılmıştır. 1 yıl sonra, HbA
1c'deki ortalama azalmalar,metformine ilave vildagliptin ile (ortalama başlangıç HbA
1c değeri %8.4) -%0.81 vemetformine ilave gliklazid ile (ortalama başlangıç HbA
1c değeri %8.5) -%0.85 olmuştur;istatistiksel olarak eşit-etkililik elde edilmiştir. (%95 CI -0.11 - 0.20). Vildagliptin ile vücutağırlığı değişimi +0.1 kg'ken, gliklazid ile vücut ağırlığı değişimi +1.4 kg'dır.
24 haftalık bir çalışmada daha önce tedavi uygulanmamış hastalarda başlangıç tedavisi olarak vildagliptin ve metformin sabit doz kombinasyonunun (günde iki kez 50 mg/500 mg ya dagünde iki kez 50 mg/1000 mg dozuna kademeli olarak titre edilen) kullanımıdeğerlendirilmiştir. Ortalama HbA1c azalmaları her iki tedavinin monoterapisine kıyaslavildagliptin artı metformin kombinasyon tedavisi ile anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur.Ortalama %8.6 olan başlangıç HbA
1c değerine göre, günde iki kez 50 mg/1000 mgvildagliptin/metformin ile -% 1.82, günde iki kez 50 mg/1000 mg vildagliptin/metformin 50mg/500 mg -% 1.61, günde iki kez 1000 mg metformin ile -% 1.36 ve günde iki kez 50 mgvildagliptin ile -%1.09 oranında azalmıştır.
Başlangıç HbA
1c değeri >%10.0 olan hastalarda daha fazla HbA1c azalması gözlenmiştir.
Metformin (>1500 mg/gün) ve glimepirid (>4 mg/gün) ile kombinasyon halindeki vildagliptinin (günde iki kez 50 mg) etkililiğini ve güvenliliğini değerlendirmek amacıyla 318hasta ile 24 hafta süreli, randomize, çift kör, plasebo kontrollü bir çalışma gerçekleştirilmiştir.Metformin ve glimepirid ile kombinasyon halindeki vildagliptin, plasebo ilekarşılaştırıldığında, HbA
1c değerini anlamlı düzeyde düşürmüştür. Ortalama başlangıç HbA
1cdeğerinde (%8.8) plaseboya göre düzeltilen ortalama düşüş -%0.76 olmuştur.
Eşzamanlı metforminin kullanıldığı (N=276) ya da kullanılmadığı (N=173), stabil dozda bazal ya da premiks insülin (ortalama günlük doz: 41 ünite) ile kombinasyon halindekivildagliptinin (günde iki kez 50 mg) etkililiğini ve güvenliliğini değerlendirme amacıyla 449hasta ile 24 hafta süreli, randomize, çift kör, plasebo kontrollü bir çalışma gerçekleştirilmiştir.Plasebo ile karşılaştırıldığında, insülin ile kombinasyon halindeki vildagliptin, HbA
1c değerinianlamlı düzeyde düşürmüştür. Popülasyonunun tamamında başlangıçta %8.8 olan HbA
1cdeğerinden, plaseboya göre düzeltilen ortalama düşüşün -%0.72 olduğu görülmüştür.Eşzamanlı metformin ile birlikte ya da metforminsiz insülin ile tedavi edilen alt gruplardaplaseboya göre düzeltilen ortalama HbA
1c düşüşü sırasıyla -%0.63 ve -%0.84 olmuştur.Popülasyonun genelinde hipoglisemi insidansı vildagliptin ve plasebo gruplarında sırasıyla%8.4 ve %7.2 olarak bulunmuştur. Vildagliptin alan hastalarda kilo artışı olmazken (+0.2 kg)plasebo alanlarda kilo düşüşü gözlenmiştir.(-0.7 kg).
İnsülin (kısa ve uzun etkili, ortalama insülin dozu 80 IU/gün) ile kontrol edilemeyen daha fazla ilerlemiş tip 2 diyabet hastaları ile yürütülen başka bir 24 haftalık çalışmada, insülinevildagliptin (günde iki kez 50 mg) eklendiğinde HbA
1c değerindeki ortalama düşüş, plaseboartı insülin ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha büyük olmuştur(%0.5 karşısında %0.2). Hipoglisemi insidansı plasebo grubuna göre vildagliptin grubundadaha düşük bulunmuştur (%29.6 karşısında %22.9.)
Vildagliptin :
Vildagliptin temelde inkretin hormonları GLP-1 (glukagon benzeri peptid-1) ve GIP'in (glukoza bağımlı insülinotropik polipeptid) yıkımından sorumlu enzim olan DPP-4'ü inhibeederek etki eder.
Vildagliptin uygulaması, DPP-4 aktivitesinde hızlı ve tam bir inhibisyona neden olarak açlık ve tokluk endojen GLP-1 ve GIP inkretin hormonlarının düzeylerinde artışa yol açar.
Vildagliptin bu inkretin hormonlarının endojen düzeylerini artırarak beta hücrelerinin glukoza duyarlılığını artırır ve sonuçta glukoza bağımlı insülin salınımının yükselmesini sağlar. Tip 2diyabetli hastalarda vildagliptin 50-100 mg/gün ile tedavi, HOMA-P (Homeostaz ModelDeğerlendirmesi-P) proinsülin-insülin oranını ve sık yapılan öğün tolerans testinden alınanbeta hücresi duyarlılığı ölçümleri gibi beta hücre fonksiyonu belirteçlerinde anlamlı ölçüdeiyileşme sağlamıştır. beta hücresinin yanıt verme parametrelerini anlamlı olarak artırır.Diyabetik olmayan (normal glisemik) kişilerde, vildagliptin insülin salınımını uyarmaz veyaglukoz düzeylerini düşürmez.
Vildagliptin aynı zamanda endojen GLP-1 düzeylerini yükselterek alfa hücrelerinin de glukoza karşı duyarlılığını artırır; bu da kan glukoz düzeyine daha uygun glukagon salınımınaneden olur.
Hiperglisemi sırasında inkretin hormonu düzeylerindeki artışa bağlı olarak insülin/glukagon oranındaki artışın fazla oluşu, açlık ve tokluk hepatik glukoz üretiminde azalmaya vedolayısıyla gliseminin azalmasına yol açar.
Artan GLP-1 düzeylerinin mide boşalmasını geciktirdiği bilinmektedir; diğer yandan bu etki vildagliptin tedavisinde gözlenmemektedir.
Tip2 diyabetli ve konjestif kalp yetmezlikli (NYHA sınıf I-III) hastalarda, 52 haftalık çok merkezli, randomize, çift kör gerçekleştirilen çalışmada; günde iki kez 50 mg vildagliptinin(N=128) plasebo (N=126) ile karşılaştırmada sol ventriküler ejeksiyon fonksiyonu (SVEF)üzerindeki etkisi değerlendirilmiştir.Vildagliptinin sol ventriküler fonksiyonda değişiklik yada mevcut KKY'de kötüleşme ile ilişkili olmadığı görülmüştür. Kardiyovasküler olaylarıngenel olarak dengeli olduğu hükmüne varılmıştır. Vildagliptin ile tedavi edilen NYHA sınıfIII kalp yetmezlikli hastalarda kardiyak olaylar plasebo ile karşılaştırıldığında hafif orandafazla olmuştur. Bununla birlikte, başlangıçta plasebo lehine olan KV riskteki dengesizlikler vedüşük olay sayısı kesin sonuçlara varılmasını engellemektedir. Plasebo ile karşılaştırıldığındavildagliptin HbA1c'yi, ortalama %7.8'lik başlangıç değerinden anlamlı oranda düşürmüştür(%0.6 fark). Genel popülasyonda hipoglisemi insidansı vildagliptin ve plasebo gruplarındasırasıyla %4.7 ve %5.6 olmuştur.
En uzunu iki yılın üzerinde süren 25 adet faz III klinik çalışmadan, bağımsız ve prospektif olarak kararlaştırılmış kardiyovasküler olayların bir meta analizi gerçekleştirilmiştir. Bu metaanalizde, vildagliptin ile tedavi edilen tip 2 diyabetli 8956 hasta yer almıştır ve analizvildagliptin tedavisinin kardiyovasküler riskte artış ile ilişkili olmadığını göstermiştir.Kararlaştırılan KKV olayların [akut koroner sendrom (AKS), geçici iskemik atak (infarktüskanıtının görüntülenmesi ile), inme veya KKV ölüm] birleşik sonlanım noktası kombine aktifve plasebo komparatörleri ile karşılaştırıldığında vildagliptin için benzerdir. [Mantel-Haenszel risk oranı 0.84 (%95 güven aralığı 0.63-1.12)] vildagliptinin kardiyovaskülergüvenliliğini desteklemektedir.Toplamda vildagliptin grubunda 8956 hastanın 99'u,,karşılaştırma grubunda ise 6061 hastanın 91'i bir olay bildirmiştir.
Metformin :
Metformin, antihiperglisemik etkileri olan, bazal ve tokluk plazma glukoz düzeylerini düşüren bir biguaniddir. İnsülin salınımını uyarmaz ve dolayısıyla hipoglisemiye veya kilo alımındaartışa neden olmaz.
Metformin glukoz düşürücü etkilerini üç mekanizma aracılığıyla açığa çıkarır:
- glukoneogenez ve glikojenolizin inhibisyonu yoluyla hepatik glukoz üretiminde azalma;
- kasta insülin duyarlılığını hafifçe artırmak suretiyle periferik glukoz alımı ve kullanımınıartırma;
- bağırsaktan glukoz emilimini geciktirme.
Metformin, glikojen sentaz üzerine etki ederek hücre içi glikojen sentezini uyarır ve spesifik tip membran glikoz taşıyıcılarının (GLUT-1 ve GLUT-4) taşıma kapasitelerini artırır.
İnsanlarda, metforminin glisemi üzerindeki etkisinden bağımsız olarak, lipid metabolizması üzerinde olumlu etkileri vardır. Bu, kontrollü, orta dönem veya uzun dönem klinikçalışmalarda terapötik dozlarda gösterilmiştir: metformin toplam kolesterol, LDL kolesterolve trigliseritlerin serum düzeylerini düşürür.
İleriye dönük randomize UKPDS (UK İleriye Dönük Diyabet Çalışması) çalışması, uzun dönem yoğun kan glukozu kontrolünün tip II diyabetteki yararını göstermiştir. Tek başınadiyetin yetersiz olmasının ardından metformin ile tedavi edilen fazla kilolu hastalarda yapılanbu sonuçların analizi şunları göstermiştir:
- metformin grubunda tüm diyabete bağlı komplikasyonların mutlak riskinde anlamlı birazalma (29.8 olay/1,000 hasta yılı) karşısında tek başına diyet (43.3 olay/1,000 hasta yılı),p=0.0023, ve kombine sülfonilüre ve insülin monoterapi grupları (40.1 olay/1,000 hastayılı), p=0.0034;
- diyabete bağlı mortalite mutlak riskinde anlamlı bir azalma: metformin 7.5 olay/1,000 hastayılı, tek başına diyet 12.7 olay/1,000 hasta yılı, p=0.017;
- genel mortalite mutlak riskinde anlamlı bir azalma: metformin 13.5 olay/1,000 hasta yılıkarşısında tek başına diyet 20.6 olay/1,000 hasta yılı (p=0.011), ve kombine sülfonilüre veinsülin monoterapi grupları 18.9 olay/1,000 hasta yılı (p=0.021);
- miyokard infarktüsü mutlak riskinde anlamlı bir azalma: metformin 11 olay/1,000 hasta yılı,tek başına diyet 18 olay/1,000 hasta yılı (p=0.01).
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
GALİPTİN MET, tip II diyabetli hastalarda glisemik kontrolün artırılmasında yardımcı etki mekanizmalarına sahip iki antihiperglisemik ajanın kombinasyonudur: adacık uyarıcı bir sınıfolan DPP-4(dipeptidil-peptidaz-4) inhibitör sınıfının bir üyesi olan vildagliptin ve biguanidsınıfının bir üyesi olan metformin hidroklorür.
Emilim :
GALİPTİN MET (50 mg/850 mg ve 50 mg/1000 mg) karşısında vildagliptin ve metformin hidroklorür tabletlerin ilgili dozlarında serbest kombinasyonlarının biyoeşdeğerliğigösterilmiştir.
GALİPTİN MET tabletlerde vildagliptinin emilim oranı ve hızı besinlerden etkilenmez. GALIPTIN MET 50 mg/1000 mg film kaplı tabletin metformin hidroklorür bileşenininemilim oranı ve hızı besinlerle birlikte alındığında azalmıştır ve bu azalma Cmax'taki %26,EAA'da ki %7'lik düşüş ve Tmax'daki (2.0 ila 4.0 sa) gecikme ile ortaya konmuştur.
Aşağıdaki bilgiler GALİPTİN MET'in her bir etkin maddesinin farmakokinetik özelliklerini yansıtmaktadır.
Vildagliptin :
Emilim :
Aç karnına oral olarak alınan vildagliptin hızla emilerek doruk plazma konsantrasyonuna 1.7 saatte ulaşır. Besinlerle birlikte alınması doruk plazma konsantrasyon düzeyine ulaşmasınıgeciktirerek 2.5 saate çıkarır; diğer yandan toplam maruziyet değeri EAA (eğri altı alan)değişmez.Vildagliptinin besinlerle birlikte uygulanması Cmax değerini açlık durumundakidozuna kıyasla düşürmüştür (%19). Ancak, değişimin büyüklüğü klinik olarak anlamlıolmadığından vildagliptin besinlerle birlikte ya da tek başına verilebilir. Mutlakbiyoyararlanım %85'tir.
Dağılım:
Vildagliptinin plazma proteinlerine bağlanması düşüktür (%9.3) ve vildagliptin plazma ve eritrositler arasında eşit olarak dağılır. İntravenöz uygulamanın ardından kararlı durumdavildagliptinin ortalama dağılım hacmi (Vss) 71 litredir ve bu durum ekstravasküler dağılımıdüşündürür.
Biyotransformasyon :
Metabolizma insanlarda vildagliptinin majör eliminasyon yoludur ve dozun %69'unu kapsar. Majör metabolit (LAY 151) farmakolojik olaran inaktiftir ve siyano parçasının hidrolizürünüdür, dozun %57'sini kapsar ve ardından amid hidroliz ürünü gelir (dozun %4'ü). DPP-4eksikliği olan sıçanlarda yapılan bir
in vivoİn vitro
çalışmalarvildagliptin'in CYP 450 enzimlerini inhibe etmediğini/indüklemediğini göstermiştir. Bunedenle vildagliptinin CYP 1A2, CYP 2C8, CYP 2C9, CYP 2C19, CYP 2D6, CYP 2E1 veyaCYP 3A4/5 tarafından metabolize edilen ilaçların metabolik klerensini etkilemesi muhtemeldeğildir.
Eliminasyon :
14
[ C] vildagliptinin oral yoldan uygulanmasını takiben, dozun yaklaşık %85'i idrara atılır ve dozun %15'i dışkıda bulunur. Oral uygulamadan sonra dozun %23'ü değişikliğe uğramamışvildagliptin olarak böbrekler yoluyla dışarı atılır. Sağlıklı olgularda intravenöz uygulamanınardından, vildagliptinin total plazma ve renal klerensleri sırasıyla 41 ve 13 l/sa'tir. İntravenözuygulama sonrası ortalama eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 2 saattir. Oral uygulamadansonra eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 3 saattir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum :
Vildagliptinin Cmax değeri ve plazma konsantrasyonları zaman eğrisi altında kalan alan (EAA) değerleri, terapötik doz aralığında yaklaşık olarak dozla hemen hemen orantılı olarakyükselmiştir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Normal böbrek fonksiyonuna sahip vakalarla kıyaslandığında hafif, orta veya şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarlarda vildagliptine sistemik maruziyetartmış (Cmax %8-66; EAA %32-134) ve toplam vücut klerensi azalmıştır.
Hafif, orta veya şiddetli karaciğer yetmezliği (Child-Pugh A-C) olan vakalarda vildagliptine maruziyette klinik olarak anlamlı değişiklik olmamıştır (maksimum %~30).
Pediyatrik hastalar: Bu hastalara ait farmakokinetik veri bulunmamaktadır.
Yaşlılar: Sağlıklı yaşlı gönüllülerde (>70 yaş) vildagliptinin genel maruziyeti (günde bir defa 100 mg) %32 oranında artmış ve genç sağlıklı olgularla (18-40 yaş) kıyaslandığında dorukplazma konsantrasyonunda %18 artış olmuştur. Fakat bu değişiklikler de klinik olarak anlamlıdeğildir. Vildagliptin tarafından DPP-4 inhibisyonu yaştan etkilenmemiştir.
Cinsiyet:
Geniş bir yaş ve vücut kitle endeksi (BMI) aralığında olan sağlıklı kadın ve erkek gönüllüler arasında, vildagliptinin farmakokinetik özellikleri açısından klinik olarak anlamlı hiçbir farkgözlenmemiştir. DPP-4'ün vildagliptin tarafından inhibisyonu cinsiyetten etkilenmez.
Irk:
Eldeki sınırlı verilere göre, ırksal farklılıklar vildagliptinin farmakokinetik özellikleri üzerinde önemli bir etki yapmamaktadır.
Metformin :
Emilim :
Metforminin oral bir dozunun ardından maksimum plazma konsantrasyonuna (Cmax) yaklaşık 2.5 sa sonra ulaşılır. 500 mg'lık bir metformin tabletin mutlak biyoyararlanımısağlıklı olgularda yaklaşık %50-60'tır. Oral bir dozun ardından emilmemiş dışkıda bulunanbölüm %20-30'dur.
Oral uygulamanın ardından metformin emilimi doyurulabilir ve tamamlanmamıştır.
Yemeklerle birlikte alım metformin emilimini biraz geciktirir ve emilim oranını azaltır. 850 mg'lık bir dozun uygulanmasının ardından plazma doruk konsantrasyonu %40 daha düşükolmuş, EAA %25 düşmüş ve doruk plazma konsantrasyonuna ulaşma zamanı 35 dakikauzamıştır. Bu düşüşün klinik önemi bilinmemektedir.
Dağılım :
Plazma proteinlerine bağlanması ihmal edilebilir düzeydedir. Metformin eritrositler içinde bölünür. Ortalama dağılım hacmi (Vd) 63-276 litre arasında değişir.
Biyotransformasyon :
Metformin idrara değişmemiş olarak atılır. İnsanlarda saptanmış metabolit yoktur.
Eliminasyon :
Metformin böbrek yoluyla elimine edilir. Metforminin renal klerensi >400 mL/dk'dır ki bu da metforminin glomerüler filtrasyon ve tübüler sekresyon yoluyla elimine edildiğini gösterir.Oral bir dozun ardından görünürdeki terminal eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 6.5saattir. Böbrek fonksiyonu bozulduğunda renal klerens kreatininle orantılı olarak düşer veböylelikle eliminasyon yarılanma ömrü uzayarak plazmada metformin düzeylerinin artmasınayol açar.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum :
Metformin emiliminin farmakokinetiklerinin doğrusal olmadığı varsayılmaktadır. Her zamanki metformin dozlarında ve doz programlarında kararlı durum plazmakonsantrasyonlarına 24-48 sa içerisinde ulaşılır ve bunlar genellikle 1 pg/ml'nin altındadır.Kontrollü klinik çalışmalarda maksimum metformin plazma düzeyleri (Cmax) maksimumdozlarda bile 4 pg/ml'yi geçmemiştir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
GALİPTİN MET'te yer alan kombinasyon maddeleriyle 13 haftalık hayvan çalışmaları yürütülmüştür. Kombinasyona bağlı yeni bir toksisite saptanmamıştır. Aşağıda vildagliptinveya metformin ile ayrı ayrı yapılan çalışmalardan elde edilen bulgular yer almaktadır.
Vildagliptin :
Köpeklerde, herhangi bir etkinin görülmediği 15 mg/kg'lık dozda (Cmaks temel alındığında insandaki maruziyetin 7 katı) intrakardiyak impuls iletim gecikmeleri gözlenmiştir.
Sıçanlarda ve farelerde akciğerde köpüksü alveolar makrofajların birikimi gözlenmiştir. Sıçanlarda herhangi bir etkinin gözlenmediği doz 25 mg/kg (EAA'ya göre insanlardakimaruziyetin 5 katı) ve farelerde 750 mg/kg (insanlardaki maruziyetin 142 katı) olarakbelirlenmiştir.
Köpeklerde özellikle yumuşak dışkı, mukoid dışkı, ishal ve yüksek dozlarda kanlı dışkı olmak üzere gastrointestinal semptomlar gözlenmiştir. Herhangi bir etkinin görülmediği düzeysaptanmamıştır.
Konvansiyonel
in vitroin vivo
genotoksisite testlerinde vildagliptin mutajenik bulunmamıştır.
Sıçanlarda yapılan fertilite ve erken embriyonik gelişim çalışmasında vildagliptine bağlı olarak fertilite, üreme performansı veya erken embriyonik gelişimde bozulmakanıtlanmamıştır. Sıçanlarda ve tavşanlarda embriyofetal toksisite değerlendirilmiştir.Sıçanlarda maternal vücut ağırlığı parametrelerinde azalışa bağlı olarak dalgalı kaburga (wavyribs)'ların insidansında artış herhangi bir etkinin gözlenmediği 75 mg/kg doz (insanmaruziyetinin 10-katı) ile saptanmıştır. Tavşanlarda gelişimde gecikme göstergesi olan fetalağırlıktaki azalma ve iskelet varyasyonları yalnızca şiddetli maternal toksisite varlığındaherhangi bir etkinin gözlenmediği 50 mg/kg doz (insan maruziyetinin 9 katı) ile saptanmıştır.Sıçanlarda bir pre- ve postnatal gelişim çalışması yapılmıştır. >150 mg/kg dozlarda yalnızcamaternal toksisite ile ilişkili bulgular gözlenmiştir ve vücut ağırlığında geçici bir artış ve F1neslinde motor aktivitede azalmayı da içermektedir.
Sıçanlarda 2 yıl süren bir karsinojenisite çalışması yapılmıştır; bu çalışmada sıçanlara 900 mg/kg'a (önerilen en yüksek doz, insanlardaki maruziyetin yaklaşık 200 katı) kadar çıkabilenoral dozlar uygulanmıştır. Tümör insidansında vildagliptin ile ilişkilendirilebilen hiçbir artışgözlenmemiştir. 2 yıl süren bir başka karsinojenisite çalışması da fareler üzerindegerçekleştirilmiştir; bu çalışmada farelere 1000 mg/kg'a kadar çıkabilen oral dozlaruygulanmıştır. Herhangi bir etkinin gözlenmediği 500 mg/kg (insanlardaki maruziyetin 59katı) ve 100 mg/kg (insanlardaki maruz kalımın 16 katı) dozlarında, sırasıyla memeadenokarsinom insidansı ve hemanjiyosarkom insidansı yükselmiştir.
Vildagliptin ve temel metabolitinin genotoksisite özelliğinin olmaması, tümörlerin yalnızca tek bir türde görülmesi ve tümörlerin yüksek sistemik maruziyet oranlarında görülmesinedeniyle farelerde bu tümörlerin insidansında görülen artışın insanlar için anlamlı bir riskteşkil etmediği düşünülür.
Sinomolgus maymunlarında yapılan 13 haftalık bir toksikoloji çalışmasında >5 mg/kg/gün dozları cilt lezyonlarına yol açmıştır. Bu lezyonlar sürekli olarak ekstremitelerde (eller,ayaklar, kulaklar ve kuyruk) gözlenmiştir. 5 mg/kg/gün dozunda (100 mg dozunda insanEAA maruziyet düzeyine yaklaşık olarak eşdeğer) yalnızca kabarcıklar gözlenmiştir. Bulezyonlar, tedavinin devam etmesine rağmen ortadan kalkmış ve histopatolojikanormalliklerle ilişkili olmadıkları saptanmıştır. > 20 mg/kg/gün dozlarında (100 mg dozundainsan EAA maruziyet düzeyinin yaklaşık 3 katına eşdeğer) histopatolojik değişiklikler ileuyumlu cilt pullanmaları, cilt soyulmaları, kabuklanma ve kuyrukta yaralar gözlenmiştir. > 80mg/kg/gün dozlarında kuyrukta nekrotik lezyonlar gözlenmiştir. 160 mg/kg/gün doz ile tedaviedilen maymunlarda 4 haftalık bir iyileşme döneminde cilt lezyonları geri dönüşlü olmamıştır.
Metformin :
Konvansiyonel güvenlilik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyel ve üreme toksisitesi çalışmalarına göre metforminin klinik dışıverilerinin hiçbiri insanlarda özel bir risk oluşturmadığını göstermektedir.
6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Hidroksipropilselüloz Magnezyum stearatHipromellozTitanyum dioksit (E 171)
Demir oksit, sarı (E 172)
Makrogol 4000 Talk
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3. Raf ömrü
18 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve orijinal ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Alu/Alu blister. Ambalaj büyüklüğü: 60, 120 ve 180 Tablet
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Farmanova Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.
SURYAPI & AKEL İş Merkezi Rüzgarlıbahçe MahallesiŞehit Sinan Eroğlu Caddesi No:634805 Kavacık - Beykoz / İstanbulTel no: 0216 681 21 65Faks no: 0216 681 21 79
8. RUHSAT NUMARASI
131/20
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi:Ruhsat yenileme tarihi
: -
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
20