Sinir Sistemi » Psikoleptikler (Psikolojik İlaçlar) » Antipsikotikler » Diğer İlaçlar » Aripiprazol KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
PARADYSE DİSTAB 10 mg ağızda dağılan tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİEtkin madde :
Aripiprazol.............................. 10 mg
Yardımcı maddeler :
Mannitol......................................50.00 mg
Laktoz Monohidrat.......................0.15 mg
Yardımcı maddeler için 6.1' e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORMU
Ağızda dağılan tablet.
PARADYSE DİSTAB 10 mg ağızda dağılan tabletler açık pembe renkli, yuvarlak, düz, eğimli kenarlı, bir yüzünde '10' baskılı ve diğer yüzü düz kaplanmamış benekli tabletlerdir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
PARADYSE DİSTAB yetişkin ve ergenlerde (13-17 yaş) şizofreni tedavisinde (akut şizofreni epizodlarının tedavisinde ve idame tedavisi sırasında klinik düzelmenin devamlılığında)endikedir.
ep
sjt;
izodların
abilitenin
PARADYSE DİSTAB yetişkinlerde Bipolar I Bozuklukla ilişkili akut manik tedavisinde ve son epizodu manik ya da karma olan bipolar I hastalarındasağlanması ve reküransın önlenmesinde endikedir.
PARADYSE DİSTAB majör depresif epizodların tedavisinde, antidepresan teda\iye cevap alınamayan hastalarda tedaviye eklenebilir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi:
Yetişkinlerde
Şizofrenide
PARADYSE DİSTABTn önerilen başlangıç dozu öğünlerin zamanı dikkate alınmaksızın günde tek doz verilen 10 veya 15 mg/gün'dür. PARADYSE DİSTAB'ın idame dozu günde15 mg'dır. Klinik çalışmalarda aripiprazolün 10-30 mg/gün doz aralığında etk li olduğugösterilmiştir. Günlük maksimum doz 30 mg'ı aşmamalıdır.
Bipolar manide
PARADYSE DİSTAB, öğünlerin zamanı dikkate alınmaksızın günde tek doz olarak verilmelidir, başlangıç dozu genellikle günde 15 veya 30 mg'dır. Eğer gerekliyse, dozayarlaması 24 saatten daha kısa sürede yapılmamalıdır. Antimanik etkililiği (3-12 hafta) 15-30 mg/gün doz aralığı için klinik çalışmalarla ispatlanmıştır. 30 mg/gün'ün üzerindekidozların güvenliliği klinik çalışmalar ile değerlendirilmiş değildir.
Bipolar I bozuklukta yeni mani epizodlarının önlenmesiAripiprazol kullanan hastalarda manik epizodların tekrarlanmasını engellemek için, tedaviyeaynı dozla devam edilmelidir. Doz azaltılmasını da içeren günlük doz ayarlamalarıhda, klinikdurum göz önünde bulundurulmalıdır.
Majör depresif epizodlardaPARADYSE DİSTAB'ın antidepresanlara ilave tedavi olarak önerilen başlangıç dozuöğünlerin zamanı dikkate alınmaksızın günde tek doz olarak 5 mg/gün'dür. PARADYSEDİSTAB antidepresanlarla kombine olarak uygulandığında 5 ila 15 mg/gün dozlarındaetkilidir. Günlük doz ayarlaması en az 1 haftalık aralıklarla kademelendirilerek yapılmalıdır.Maksimum günlük doz 15 mg'ı aşmamalıdır. Tolerabilite nedeni ile gerektiğinde dozun 2mg'a azaltımı göz önüne alınabilir. Aripiprazol ilavesi ile devam eden tedavisinde hastanındüzenli olarak izlenmesi gerekmektedir.
Pediatrik popülasyon Ergenlerde (13-17 yaş) şizofreniUygulama şekli:
Ağız yoluyla alınır.
PARADYSE DİSTAB, aç veya tok kamına alınır.
PARADYSE DİSTAB ağızda dağılan tablet ağız içine yerleştirilir ve tablet tükürük içerisinde kısa sürede dağılır. PARADYSE DİSTAB, sıvı ile birlikte veya sıvı olmadan alınabilir. Ağızayerleştirilmiş olan intakt tabletin ağızdan çıkarılması kolay değildir. Ağızda dağılabilir tabletkırılgan yapıda olduğu için, blister ambalajından çıkarıldıktan hemen sonra alınmalidır. Başkabir seçenek de tabletin kullanımdan hemen önce suda çözülerek içilmesidir. Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Karaciğer yetmezliği:
Hafıf-orta şiddette karaciğer bozukluğu olan hastalar için doz ayarlaması önerilmemektedir. Şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda mevcut veriler, tavsiyede bulunmak içinyetersizdir. Bu hastalarda, dozlama dikkatli bir şekilde düzenlenmelidir. Buna ek olarak, 30mg'lık maksimum günlük doz, şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda dikkatlicekullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2.). Pediyatrik popülasyon:
etkililiği
PARADYSE DİSTAB'ın 13 yaşın altındaki çocuklarda güvenliliği ve belirlenmediğinden kullanılması önerilmemektedir. Geriyatrik popülasyon:
65 yaş ve üzerindeki hastalarda PARADYSE DİSTAB'ın şizofreni, bipolar I bozukluk veya majör depresif epizodların tedavisindeki etkililiği belirlenmemiştir. Bu popülasyonun yüksekhassasiyetinden dolayı, klinik faktörler uygun olduğu zaman daha düşük başlangıç dozudüşünülmelidir (Bkz. Bölüm 4.4.). Cinsiyet:
Kadın hastalarda erkek hastalardan daha farklı bir doz ayarı gerekmez. CYP2D6 veya 3A4 aracılığı ile metabolize edilen ilaçları kullanan hastalarda (Bkz. Bölüm 4.5.):
ıastalarda zamanlıilmelidir,azol dozu
eş
Güçlü CYP3A4 veya CYP2D6 inhibitörleri ile eş zamanlı olarak aripiprazol alan dozun ayarlanması: Aripiprazolün güçlü bir CYP3A4 veya CYP2D6 inhibitörü ileolarak uygulanması durumunda, aripiprazol dozu alışılmış olan dozun yarısına indi riCYP3A4 veya CYP2D6 inhibitörü ile kombine tedaviye son verildiğinde, aripiprtekrar yükseltilmelidir (Bkz. Bölüm 4.5.).
tedavisine İmalıdır.CYP3A4en doza
arı
Güçlü CYP3A4 indükleyicileri kullanan hastalarda dozun ayarlanması: Aripiprazol güçlü bir CYP3A4 indükleyicisi ilave edildiğinde, aripiprazol dozu iki katma çık;Aripiprazolün ilave doz artırımları klinik değerlendirme doğrultusunda yapılmalıdırindükleyicisi kombinasyon tedavisinden çıkarıldığında aripiprazol dozu önerilazaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5.).
CYP3A4 ve CYP2D6 enzimlerini inhibe eden çok sayıda ilaçla eş zamanlı olarak tedavi gören hastalarda günlük dozun azaltılması göz önünde bulundurulmalıdır. 4.3. Kontrendikasyonlar
PARADYSE DİSTAB, aripiprazole veya diğer bileşenlerine karşı alerjisi olanlarda kontrendikedir. 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Antipsikotik tedavi sırasında, hastanın klinik durumunun düzelmesi birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir. Bu dönem boyunca hastalar yakından gözlenmelidir.
Önemli advers ilaç reaksiyonları:
İntihar:
Psikotik hastalıklarda ve duygudurum bozukluklarında intihar eğilimi görülmesi d|oğaldır ve bazı durumlarda, aripiprazolü de içeren antipsikotik tedaviye başlanmasından ya da tedavininkesilmesinden hemen sonra intihar eğilimi görüldüğü bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8 ).
Yüksek risk altındaki hastaların yakından gözlenmesi antipsikotik tedaviye eşlik etmelidir. Epidemiyolojik çalışmaların sonuçları, bipolar bozukluğu ve şizofrenisi olan hastalarda, diğerantipsikotiklerle karşılaştırıldığında aripiprazol ile daha yüksek intihar eği imi riskiolmadığını göstermiştir. Aripiprazol iyi hasta uygulamasına uyumlu olacak şekilde doz aşımriskini azaltmak için, en düşük miktarda reçete edilmelidir.
Tardif diskinezi:
1 yıllık ya da daha az süreli olan klinik çalışmalarda, aripiprazol ile tedavi sırasında aniden ortaya çıkan diskinezi ile ilgili seyrek raporlar yer almıştır. Antipsikotik tedavi süresiuzadığında tardif diskinezi riski arttığı için, PARADYSE DİSTAB alan hastalarda tardifdiskinezi belirti ve bulguları görülürse dozun azaltılması ya da ilacın kesilmesidüşünülmelidir. Bu bulgular geçici olarak kötüleşebilir veya tedavi kesildikten sonra dahiortaya çıkabilir (Bkz. Bölüm 4.8.).
Nöroleptik malign sendrom(NMS):
3İr bulgu vakalarıdurumdataşikardi,a birlikte,ezliği deer klinikahil bütün
diğı
NMS, antipsikotik tıbbi ürünlerle bağlantılı olan potansiyel olarak ölümcül kompleksidir. Klinik çalışmalarda, aripiprazol ile tedavi sırasında nadir NMS!bildirilmiştir. NMS'nin klinik belirtileri hiperpireksi, kas gerginliği, mentaldeğişiklikler ve otonom instabilite belirtileridir (düzensiz nabız ya da kan basıncı,aşırı terleme ve kardiyak disritmi). Ayrıca kesin olarak NMS ile ilişkili olmamak!kreatin fosfokinazda artış, miyoglobinüri (rabdomiyoliz) ve akut böbrek yetmıgörülebilir. Eğer bir hasta NMS belirti ve bulguları geliştirirse ya da NMS'ninbelirtileri olmadan açıklanamayan yüksek ateş gözlenirse, PARADYSE DİSTAB dantipsikotik ilaçlar kesilmelidir (Bkz. Bölüm 4.8.).
Nöbet:
Klinik çalışmalarda, aripiprazol ile tedavi sırasında nadir nöbet vakaları raporlantnıştır. Bu sebeple, nöbet bozukluğu hikayesi ya da nöbetle ilişkilendirilen durumları olan hastalardadikkatli kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8.).
Yaşlı hastalarda demansla ilişkili psikoz:_
Konvansiyonel ve atipik antipisikotik ilaçlar demansa bağlı psikozu olan yaşlı pastaların tedavisinde kullanıldığında ölüm riskinde artışa neden olmaktadır._
Mortalitede artış:
Alzheimer hastalığı ile ilişkili psikozu olan yaşlı hastalarda gerçekleştirilen üç ad£t plasebo kontrollü aripiprozol çalışmasında (n= 938; ortalama yaş: 82.4 ; aralık: 56-99 yaş), aripiprazolile tedavi edilen hastalarda, plasebo ile karşılaştırıldığında ölüm riski daha yüksekbulunmuştur. Aripiprazol ile tedavi edilen hastaların ölüm oranı, oranın %1.7 olduğu plasebogrubu ile karşılaştırıldığında %3.5'tur. Ölüm nedenleri çeşitli olmakla birlikte, ölümlerinbüyük bir kısmının kardiyovasküler (ör.kalp yetmezliği, ani ölüm) veya enfeksiyon (ör.pnömoni) gibi nedenlerle olduğu görülmüştür.
Serebrovasküler advers olaylar:
Aynı çalışmalarda, hastalarda ölümler dahil serebrovasküler advers olaylar (ör. i iskemik atak) bildirilmiştir (ortalama yaş: 84 yaş; aralık: 78-88 yaş). Toplamda, buboyunca plasebo ile tedavi edilen hastaların %0.6'lık kısmına karşılık aripiprazoledilen hastaların %1.3'ünde serebrovasküler advers olaylar bildirilmiştir. Bu fark iolarak anlamlı değildir. Bununla birlikte, bu çalışmalardan biri olan sabit dozaripiprazol ile tedavi gören hastalarda görülen serebrovasküler advers olaylar için iolarak anlamlı bir doz yanıt ilişkisi vardır.
nrm
çalış:
e, geçici Çalışmalarile tedaviStatistikselmasında,Statistiksel
PARADYSE DİSTAB demansla ilişkili psikozu olan hastaların tedavisinde onaylı değildir.
Hiperglisemi ve diabetes mellitus:
hipe
e diyabet rosmolar
Aripiprazol dahil atipik antipsikotikler ile tedavi edilen hastalarda hiperglisemi v bildirilmiş, bazı vakalarda hipergliseminin aşırı derecede olduğu ve ketoasidoz,koma veya ölüm ile ilişkili olduğu bildirilmiştir.
Hastaların şiddetli komplikasyonlara eğilimine sebep olabilen risk faktörleri obezite ve ailesinde diyabet hikayesi olan hastaları kapsar. Aripiprazol ile gerçekleştirilmiş klinikçalışmalarda, hiperglisemi bağlantılı advers olayların (diyabeti de içeren) insidans oranlarındaya da anormal glisemi laboratuvar değerlerinde plasebo ile karşılaştırıldığında anlamlıfarklılıklar gözlenmemiştir. PARADYSE DİSTAB ile ya da diğer atipik antipsikotik ajanlarlatedavi edilen hastalarda hiperglisemi bağlantılı advers olaylar için doğrudan karşılaştırmalaraizin verecek kesin risk tahminleri mevcut değildir. PARADYSE DİSTAB'ı da içeren diğeratipik antipsikotiklerle tedavi edilen hastalar hipergliseminin belirti ve bulgularına karşı(polidipsi, poliüri, polifaj ve zayıflık) ve diabetes mellitus teşhisi konmuş ya da diabetesmellitus risk faktörleri olan hastalar glikoz kontrolünün kötüleşmesi ihtimaline karşı düzenliolarak izlenmelidir.
Kilo artışı:
Kilo artışı genellikle şizofrenik ve bipolar manik hastalarda, eş morbiditelere, ki o artışına sebep olduğu bilinen antipsikotiklerin kullanımına, düzensiz yaşam şekline bağlı olarakgörülür ve şiddetli komplikasyonlara neden olabilir. Aripiprazol, reçetelenmiş hastalarda,pazarlama sonrası kilo artışı bildirilmiştir. Tespit edildiği zaman genellikle diyabet hikayesi,tiroid bozukluğu ya da pituiter adenom bulunanlar gibi yüksek risk faktörü taşıyanhastalardadır. Klinik çalışmalarda aripiprazolün klinik olarak anlamlı kilo artışına sebepolduğu gösterilmemiştir (Bkz. Bölüm 5.1.).
Kardiyovasküler advers olaylar:
Aripiprazol, bilinen kardiyovasküler hastalığı (miyokard infarktüsü ya da iskemik kalp hastalığı hikayesi, kalp yetmezliği ya da iletim anormallikleri), serebrovasküler hastalığı ya dahipotansiyona neden olabilecek durumları (dehidratasyon, hipovolemi ve antihipertansifilaçlarla tedavi) ya da akselere veya malign dahil olmak üzere hipertansiyonu olduğu bilinenhastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Antipsikotik ilaçlar ile tedavide venöz tromboemboli (VTE) vakaları rapor edilmiştir. Antipsikotikler ile tedavi edilen hastalarda VTE riski oluşabileceğinden, PARADYSEDİSTAB ile tedavi sırasında ve öncesinde VTE için tüm olası risk faktörleri belirlenmeli vekoruyucu önlemler alınmalıdır.
İletim anormallikleri:
Aripiprazolün klinik deneylerinde, QT uzamasının görülme sıklığının plasebo ile karşılaştırılabilir olduğu görülmüştür. Diğer antipsikotiklerle olduğu gibi, ailesinde QTuzaması hikayesi olan hastalarda aripiprazol dikkatle kullanılmalıdır.
Ortostatik hipotansiyon:
Potansiyel olarak oiı-adrenerjik reseptör antagonist aktivitesi nedeniyle, aripiprazol ortostatik hipotansiyon ile bağlantılı bulunabilir. Yetişkin hastalarda (n=2467) yapılan plasebo-kontrollükısa süreli çalışmalarda ortostatik hipotansiyon ile ilişkilendirilen advers etkilerin insidansışöyledir: Ortostatik hipotansiyon (plasebo %0.3; aripiprazol, %1); ortostatik sersemlik(plasebo, %0.3; aripiprazol, %0.5) ve senkop (plasebo, %0.4; aripiprazol, %0.5). 13-17 yaşlarıarasındaki pediatrik hastalarda (n=202) ise ortostatik hipotansiyon ile ilişkilendiri en adversetkilerin insidansı; ortostatik hipotansiyon (plasebo, %0; aripiprazol, %1.5);sersemlik (plasebo, %0; aripiprazol, %1) ve senkop (plasebo, %0; aripiprazol, %Cgörülmüştür. Klinik çalışmalarda oral aripiprazol ile tedavi edilen hastaların(112/13.543) ortostatik hipotansiyon görülmüştür.
ortostatik .5) olarak%0.8'inde
Vücut sıcaklığı ayarı:
Aripiprazol dahil, antipsikotik ilaçların vücudun iç vücut sıcaklığını düşürme yeteneğini bozdukları düşünülmektedir. Aripiprazol, iç vücut sıcaklığında bir artışa neden olabilecekyoğun egzersiz, aşırı sıcağa maruz kalma, antikolinerjik aktivitesi olan ilaçlarla bir ikte alımıya da dehidratasyona maruz kalma gibi durumların söz konusu olabileceği hastalarda gerekenözen gösterilerek reçetelenmelidir.
Disfaji:
Antipsikotik ilaç kullanımı özofagus dismotilitesi ve aspirasyon ile ilişkilendirilmiştir. Aspirasyon pnömonisi riski olan hastalarda aripiprazol ve diğer antipsikotik ilaçlar dikkatlikullanılmalıdır.
İlacın kötüye kullanımı ve bağımlılık:
Aripiprazolün kötüye kullanımı, tolerans gelişimine veya fiziksel bağımlılığa neden olabilir. İlaç istismarı veya bağımlılığına yatkınlığı olan hastalar, ilacın kötüye kullanımı veya amaçdışı kullanımı ile ilişkili belirtiler açısından yakından izlenmelidir.
Hipersensitivite:
duğu gibi
Alerjik bulgularla karakterize edilen hipersensitivite reaksiyonları diğer ilaçlarla o aripiprazol ile de ortaya çıkabilir (Bkz. Bölüm 4.8.).
Mannitol uyarısı:
PARADYSE DİSTAB, mannitol içermektedir. Dozu nedeniyle uyarı gerektirmemektedir.
Laktoz uyarısı:
PARADYSE DİSTAB, laktoz monohidrat içermektedir, gerektirmemektedir.
Dozu
nedeniyle
uyarı
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşim ve diğer etkileşim biçimleri
sebep olan antral etkiripiprazol,n etkisiniyengesininşekilde
bir
Aripiprazolün santral sinir sistemi üzerindeki sedasyon gibi istenmeyen etkilere (Bkz. Bölüm 4.8.) birincil etkileri göz önüne alındığında, PARADYSE DİSTAB sgösteren diğer ilaçlarla veya alkolle birlikte alındığı zaman dikkatli olunmalıdır. Aaı-adrenerjik reseptör antagonist aktivitesi nedeniyle bazı antihipertansif bileşiklerartırma potansiyeline sahiptir. Eğer aripiprazol QT uzaması ya da elektrolitbozulmasına sebep olduğu bilinen ilaçlarla birlikte kullanılırsa, dikkatlikullanılmalıdır.
Başka ilaçların PARADYSE DİSTAB üzerindeki etkisi:
Gastrik asit blokörü ve H2 antagonisti olan famotidin, aripiprazolün emilım hızını düşürmektedir fakat bu etkinin klinik bağlantılı olduğu kabul edilmemektedir.
Aripiprazol, CYP1A enziminden bağımsız ancak CYP2D6 ve CYP3A4 enzimleri sorumluluğunda birden fazla yol ile metabolize edilir. Bu sebeple, sigara kullananlar içindozaj ayarlaması gerekmemektedir.
Sağlıklı gönüllülerde gerçekleştirilen klinik çalışmada, kuvvetli CYP2D6 inhibitörü (kinidin), Cmaks değişmeden kalırken aripiprazol EAA'sını %107 oranında arttırmıştır. Aktif metabolitolan dehidro-aripiprazolün EAA'sı ve C maks'ı sırasıyla %32 ve %47 oranında azalmıştır.Kinidinle birlikte uygulanması durumunda PARADYSE DİSTAB dozu, normal dozunyaklaşık yarısına indirilmelidir. Fluoksetin ve paroksetin gibi diğer kuvvetli CYP2D6(kinidin) inhibitörlerinin de benzer etkiler göstermesi beklenir ve bu yüzden benzer dozazaltması uygulanmalıdır.
PARADYSE DİSTAB, majör depresif epizodlarda fluoksetine veya paroksetine ilave tedavi olarak uygulandığında tedaviye başlangıçta herhangi bir doz ayarlaması gerektirmemektedirve PARADYSE DİSTAB günlük dozu 15 mg'ı aşmamalıdır.
okonazol) ırttırmıştır.tır. Yavaşda, hızlıOnları ileibitörleriootansiyelurumundaonazol veer etkiler
nh
Sağlıklı gönüllülerde gerçekleştirilen klinik çalışmada, kuvvetli CYP3A4 (ket inhibitörü, aripiprazolün EAA'sım ve Cmaks'ını sırasıyla %63 ve %37 oranında aDehidro-aripiprazolün EAA'sı ve C maks'ı sırasıyla %77 ve %43 oranında azalmışCYP2D6 metabolizörleri, kuvvetli CYP3A4 inhibitörü ile birlikte uygulandığımCYP2D6 metabolizörlerine kıyasla, aripiprazolün yüksek plazma konsantrasysonuçlanır. PARADYSE DİSTAB'ın ketakonazol ya da diğer kuvvetli CYP3A4 i:birlikte uygulandığı göz önüne alındığında, hastaya olan potansiyel yararırisklerinden daha fazla olmalıdır. Ketokonazol ile birlikte uygulanması dPARADYSE DİSTAB dozu, normal dozun yaklaşık yarısına indirilmelidir. İtrakHIV proteaz inhibitörleri gibi diğer kuvvetli CYP3A4 inhibitörlerinin de benz<göstermesi beklenir ve bu yüzden benzer doz azaltması uygulanmalıdır.
CYP2D6 ya da 3A4 inhibitörleri kombinasyon tedavisinden çekildiğinde, PARADYSE DİSTAB dozu eş zamanlı tedaviye başlanmadan önceki seviyeye kadar arttırılmalıdır.
ARA
DYSE iktar artış
Zayıf CYP3A4 (ör., diltiazem ya da essitalopram) ya da CYP2D6 inhibitörleri, P DİSTAB ile birlikte uygulandığı zaman, aripiprazol konsantrasyonlarında bir mgörülmesi beklenebilir.
Kuvvetli bir CYP3A4 indükleyicisi olan karbamazepin ile birlikte kullanılmasını takiben, aripiprazolün tek başına (30 mg) uygulanmasına kıyasla aripiprazolün C mak S ve EAA'sıgeometrik ortası sırasıyla %68 ve %73 daha düşüktür. Benzeri şekilde dehidro-aripiprazolünCmaks ve EAA'sının karbamazepin ile eş kullanımından sonra geometrik ortası sırasıyla tekbaşına aripiprazol tedavisi görenlere göre %69 ve %71 daha düşüktür.
PARADYSE DİSTAB karbamazepin ile birlikte kullanıldığında, PARADYSE DİSTAB dozu iki katma çıkartılmalıdır. Diğer kuvvetli CYP3A4 indükleyicilerinin (rifampisin, rifabutin,fentoin, fenobarbital, primidon, efavirenz, nevirafin ve St. John's Wort gibi) de benzer etkilergöstermesi beklenir ve bu yüzden benzer doz azaltması uygulanmalıdır. Kuvvetli CYP3A4indükleyicileri tedaviden çekildiğinde, PARADYSE DİSTAB dozu önerilen dozaindirilmelidir.
Famotidin, valproat veya lityumun aripiprazolün farmakokinetiği üzerinde klinik bakımdan anlamlı bir etkisi olmamıştır.
PARADYSE DİSTAB 'ın başka ilaçlar üzerindeki etkisi:
Klinik çalışmalarda, 10-30 mg/gün dozlarında aripiprazol, CYP2D6 (dekstrometorfan), CYP2C9 (varfarin), CYP2C19 (omeprazol, varfarin) ve CYP3A4 (dekstrometorfan)substratlarının metabolizması üzerinde hiç bir önemli etki göstermemiştir. Ayrıca, aripiprazol
ve dehidro-aripiprazol, CYPlA2'nin aracılığındaki metabolizmayı in vitı\olity
Aripiprazol valproat, lityum veya lamotirijin ile beraber kullanıldığında, valproat, lamotirijin konsantrasyonlarında klinik olarak önemli bir değişiklik meydana gelmeıjn
mm veya ıiştir.
Aripiprazol essitalopram veya venlafaksin ile eşzamanlı uygulandığında, essitaloj))ram veya venlafaksin plazma konsantrasyonlarında klinik olarak önemli herhangi bir değişiklikolmamıştır.
Majör depresif epizodlu hastalardaki popülasyon farmakokinetiği analizinde, fluoksetin, paroksetin veya sertralinin, aripiprazol bu antidepresanlara ilave tedavi olarak eklendiğinde,kararlı durum dozlarındaki plazma konsantrasyonlarında bir değişiklik gözlenmemiştir.
kullanımı
Alkol: Birçok psikoaktif tedavilerde olduğu gibi hastalara PARADYSE DİSTAB sırasında alkol alanından kaçınmaları bildirilmelidir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Hastalar aripiprazol tedavisi sırasında hamile kalırlarsa ya da hamile kalmayı planlıyorlarsa doktorlarına haber vermelidirler. İnsanlarda sınırlı deneyim olduğu için, PARADYSEDİSTAB hamilelikte yalnızca eğer beklenen yarar fetusa olan potansiyel zarardan dahafazlaysa kullanılmalıdır.
Gebelik dönemi
Aripiprazolün gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar mevcut değildir. Konjenital anomaliler rapor edilmiştir, ancak aripiprazol ile ilgili nedensel ilişkisisaptanamamıştır. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, gebelik, embriyonal/fötal gelişim,doğum ya da doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir.
İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara maruz kalan yeni doğanlar, doğumu takiben şiddeti değişebilen, anormal kas hareketleri (ekstrapiramidal işaretler/ekstrapiramidalsemptomlar) ve/veya ilaç kesilme semptomları açısından risk altındadırlar. Bu semptomlar,ajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans, respiratuar distres veya beslenmebozukluklarını içermektedir.
PARADYSE DİSTAB gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Aripiprazolün insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Sıçanlar üzerinde yapılan çalışmalar aripiprazolün sütle atıldığını göstermektedir. Emzirmenin durdurulupdurdurulmayacağına ya da PARADYSE DİSTAB tedavisinin durdurulup durdurulmayacağınailişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve PARADYSEtedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
DISTAB
Üreme yeteneği /Fertilite
Aripiprazol hayvanlardaki üreme toksisitesi çalışmalarında fertiliteyi azaltmamıştır (Bkz. Bölüm 5.3.).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
diğinden konusunda
Diğer antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi, aripiprazolün kendilerini olumsuz etkileme-emin olana kadar motorlu araçlar da dahil tehlikeli makinaları kullanmaları uyarılmalıdırlar.
4.8. İstenmeyen etkiler
Plasebo-kontrollü çalışmalarda yaygın olarak raporlanan advers reaksiyonlar; akatizi ve bulantıdır: Her biri oral aripiprazol ile tedavi gören hastaların %3'ünden daha fazlasındaortaya çıkmıştır.
Aşağıdaki sıklık grupları kullanılmıştır:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ih( <1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor).
Aşağıdaki yan etkiler, plaseboya göre daha sıklıkla (> 1/100) görülen veya medikal açıdan olası yan etkilerdir (*).
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Huzursuzluk, uykusuzluk, endişe Yaygın olmayan: Depresyon*
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Ekstrapiramidal bozukluk, akatizi, tremor, sersemlik, uykululuk hali, sedasyon, baş ağrısı
Göz hastalıkları
Yaygın: Görmede bulanıklık
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Taşikardi*
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Ortostatik hipotansiyon*
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Dispepsi, bulantı, kusma, kabızlık, hazımsızlık, aşırı tükürük salgılanması
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Yorgunluk
Aşağıdaki yan etkiler, aripiprazolü antidepresanlarla ilave tedavi olarak alan hastalarda plaseboya göre daha sıklıkla (>1/100) görülen veya medikal açıdan olası yan etkilerdir (*).
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Huzursuzluk, uykusuzluk
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Akatizi, uykululuk hali, sedasyon, sersemlik, dikkat dağınıklığı, ekstrşpiramidal bozukluk
Göz hastalıkları
Yaygın: Görmede bulanıklık
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Ortostatik hipotansiyon*
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Yaygın: Dispne
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Kabızlık, dispepsi
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Yorgunluk, sinirlilik hali
Araştırmalar
Yaygın olmayan: Kilo artışı
Ekstrapiramidal bulgular (EPS): Şizofreni(%görülme sıklığı tespit edilmiştir. 26 haftalık uzun süreli kontrollü bir çalışmada, ariptedavi gören hastalar için EPS'nin görülme sıklığı %19 ve plasebo ile tedavi göreiçin ise %13.1 olarak bulunmuştur. Diğer bir 26 haftalık uzun süreli kontrollüaripiprazol ile tedavi gören hastalar için EPS'nin görülme sıklığı %14.8 ve olaıtedavi gören hastalar için ise %15.1 olarak bulunmuştur.
çalışmada, olmak5.8) EPSıprazol ilen hastalarçalışmada,ızapin ile
ahil
oz
Bipolar I bozuklukta manik epizodlar-12 haftalık kontrollü çalışmada aripiprazol gören hastalar için EPS'nin görülme sıklığı %23.5 ve haloperidol ile tedavi gören%53.3 olarak bulunmuştur. Diğer bir 12 haftalık kontrollü çalışmada aripiprazol%17.6 olarak bulunmuştur. Uzun süreli 26 haftalık idame fazının plaseboçalışmasında, aripiprazol ile tedavi gören hastalar için EPS'nin görülme sıklığıplasebo ile tedavi gören hastalar için %15.7 olarak bulunmuştur.
Plasebo kontrollü çalışmalarda, aripiprazol ile tedavi gören bipolar bozukluğu olan akatizinin görülme sıklığı %12.1 ve plasebo ile tedavi gören bipolar bozukluğu oliçin %3.2 olarak bulunmuştur. Şizofrenik hastalarda, akatizinin görülme sıklığı ariptedavi görenler için %6.2 ve plasebo ile tedavi görenlerde %3.0'tür.
has
ile tedavi talar içinile tedavikontrollüP/ol8.2 ve
hastalarda hastalarprazol ile
an
Distoni: Klas Etkisi: Tedavinin ilk günlerinde yatkın bireylerde; distoni semptomları, kas grubunun uzatılmış anormal kasılması ortaya çıkabilir. Distonik semptomlar: Boyunkaslarında spazm, bazen boğazda daralma, yutma güçlüğü, nefes almada güçlük ve/yeya dildeşişkinlik. Bu semptomlar düşük dozlarda ortaya çıkabilirken, ilk jenerasyon aptipsikotikilaçların daha yüksek dozlarında daha ciddi ve yüksek potenste ve daha sıklıkla oluşabilir.Akut distoni riskinin erkeklerde ve daha genç yaş gruplarında artığı gözlemlenmiştir
Rutin laboratuvar parametrelerinde ve lipid parametrelerinde (Bkz. Bölüm 5.1.) potansiyel ve klinik olarak anlamlı değişiklikler meydana gelen hastaların oranlanmasıyla gerçekleştirilenaripiprazol ve plasebo arasındaki karşılaştırmalar medikal olarak anlamlı farklılıklarolmadığını göstermiştir. Genellikle geçici ve asemptomatik olan CPK (Kreatin Fosfokinaz)seviyesindeki artışlar, aripiprazol ile tedavi görenler için plasebo alanlarla karşılaştırıldığında%3.5 ve plasebo alanlarda %2.0'dir.
Diğer bulgular:
Antipsikotik tedaviyle ilişkili olduğu bilinen ve aripiprazol ile tedavi sırasında bildirilmiş istenmeyen etkiler, nöroleptik malign sendromu, tardif diskineziyi, nöbet vakalarını,serebrovasküler advers olayları ve yaşlı demanslı hastalarda ölüm oranındaki artışı,hiperglisemi ve diyabeti içermektedir (Bkz. Bölüm 4.4.).
Pediyatrik popülasyon:
lü klinik aşağıdakiya göre)sıklıkla10) rapor
ok
Şizofrenisi olan 302 ergenin (13-17 yaş) dahil olduğu kısa dönem plasebo kontrcjıl çalışmalarda yan etki sıklık ve tipleri yetişkinler ile benzerdir; ancak sadecedurumlar aripiprazol alan ergenlerde, aripiprazol alan yetişkinlere göre (ve plasebodaha sıklıkla rapor edilmiştir: Somnolans/sedasyon ve ekstrapramidal bozukluklar ç(>1/10) ve ağız kuruluğu, iştah artışı ve ortostatik tansiyon sıklıkla (> 1/100, < 1edilmiştir.
Pazarlama sonrası bildirilen yan etkiler
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Lökopeni, nötropeni, trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilnmiyor: Alerjik reaksiyonlar (örn; anafılaktik reaksiyonlar, dilde şişkinlik, dilde ödem, yüzde şişlik, pruritus veya ürtiker dahil anjiyoödem)
Endokrin hastalıkları
Bilinmiyor: Hiperglisemi, diabetes mellitus, diabetik ketoasidoz, diabetik hiperosmolar koma
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Kiloda artış, kiloda düşüş, anoreksi, hiponatremi
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: Ajitasyon, sinirlilik, intihar girişimi, intihar düşüncesi ve intihar vakaları (Bkz. Bölüm 4.4.)
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Konuşma güçlüğü, NMS (nöroleptik malignant sendrom), grand mal konvülziyon
Kardiyak hastalıklar
Çok seyrek: Uzun QT sendromu, ventriküler aritmi, ani ölüm, kalp durması, tqrsades de pointes, bradikardi
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Senkop, hipertansiyon, venöz tromboemboli (pulmoner emboli ve Üerin ven trombozunu içerir)
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Bilinmiyor: Orofaringeal spazm, laringospazm, aspirasyon pnömonisi
Gastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor: Pankreatit, disfaji, karın rahatsızlığı, mide rahatsızlığı, diyare
Hepato-bilier hastalıklar
aspartat
(GGT)
Bilinmiyor: Hepatit, sarılık, alanin aminotransferanz seviyelerinde (ALT) yükselme aminotransferanz seviyelerinde (AST) yükselme, gama glutamil transferazseviyelerinde yükselme, alkalin fosfataz seviyelerinde yükselme
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Döküntü, fotosensitive reaksiyonlar, alopesi, hiperhidröz
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: Rabdomiyoliz, miyalji, kas-iskelet sertliği
Böbrek ve idrar hastalıkları
Bilinmiyor: Üriner inkontinans, üriner retansiyon
Genito-üriner sistem bozuklukları
Bilinmiyor: Priapizm
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
ödem
Bilinmiyor: Vücut ısısında bozukluk (hipotermi, pireksi gibi), göğüs ağrısı, periferal
Araştırmalar
Bilinmiyor: Kreatinin fosfokinaz seviyelerinde yükselme, kan glukozunda yükselme, kan glukozunda değişiklikler, glikozile hemoglobinde yükselme
4.9, Doz aşımı ve tedavisi
İnsanlardaki deneyim
Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası deneyimde, kazara veya kasti, tek başına aripiprazol ile yetişkinlerde görülen tahmini olarak 1260 mg'a kadarki akut doz aşımında ölümcül birdurumla karşılaşılmamıştır. Aripiprazol doz aşımına bağlı olarak bildirilmiş belirti ve bulgulararasında letarji, yüksek tansiyon, uyku hali, taşikardi ve kusma bulunmaktadır. Ayrıca,çocuklarda tek başına aripiprazol ile 195 mg'a kadarki kazara doz aşımında ölümcül birdurumla karşılaşılmamıştır. Tıbbi açıdan ciddi olan belirti ve semptom olarak somnolans ve
bulgular,
işiklikler
geçici bilinç kaybı bildirilmiştir. Hastane ortamında değerlendirilen hastalarda vita laboratuvar değerlendirmeleri veya EKG açısından klinik olarak ciddi advers degözlenmemiştir.
Tedavi
Doz aşımı tedavisi destekleyici tedavi üzerinde yoğunlaşmalıdır; yeterli bir havayolu, oksijenasyon ve ventilasyon sağlanmalı ve belirtiler tedavi edilmelidir. Çoklu ilaç alımıihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. Dolayısıyla kardiyovasküler izleme hemenbaşlatılmalı ve muhtemel aritmileri tespit etmek için sürekli elektrokardiyografıkmonitörizasyon yapılmalıdır. Kesinleştirilen ya da şüphelenilen herhangi bir aripiprazol dozaşımı sonrası, yakın medikal gözetim ve izleme hasta iyileşene kadar devam etmelidir.
Aripiprazolden bir saat sonra uygulanan aktif kömür (50 g) aripiprazolün EAA'sı Cmaks'ını %41 oranlarında düşürmüştür ki, bu da kömürün doz aşımı tedavisiolabileceğini gösterir.
ı %51 ve ide etkin
n
hiçb
Her ne kadar aripiprazol doz aşımının tedavisinde hemodiyalizin etkisi hakkında yoksa da, aripiprazolün böbreklerden değişmeden atılmaması ve plazma proteinlerineoranda bağlanması nedeniyle hemodiyalizin yarar sağlaması olası değildir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ
ir bilgi yüksek
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antipsikotikler ATC kodu: N05AX12
Etki mekanizması:
Aripiprazolün şizofrenideki etkililiğinin, dopamin D2 ve serotonin 5HTıa reseptörlerindeki parsiyel agonist etki ile serotonin 5HT2 reseptöründeki antagonist etkinin bir bileşimi ilebaşlatıldığı düşünülmektedir. Aripiprazol, dopaminerjik hiperaktivitenin hayvan modellerindeantagonist özellikler ve dopaminerjik hipoaktivitenin hayvan modellerinde agonist özelliklergöstermiştir.
Farmakodinamik etkiler:
In vitro,D4,serotonin 5HT2C ve 5HT7, alfal-adrenerjik ve hislreseptörlerine ise orta derecede afınite ile bağlanır. Aripiprazol ayrıca serotoninbölgesinde orta derecede bağlanma afınitesi göstermiştir; muskarinik reseptörlere kdeğer bir afınitesi yoktur. Dopamin ve serotonin alt tipleri dışındaki reseptöretkileşimi aripiprazolün diğer klinik etkilerini açıklayabilir.
amin Hı-geri alım arşı kaydaerle olan
2 haftalık süre boyunca günde 1 defa 0.5 ila 30 mg arasında değişen aripiprazol dozları alan sağlıklı gönüllülerde, D2/D3 reseptör ligandı olan 1 lC-raklopridin pozitron emisyontomografisi ile tespit edilen caudata ve putamene bağlanmasında dozdan bağımsız olarakyavaşlama meydana gelmiştir.
Klinik Çalışma BilgisiYetişkinlerde şizofreni:
Pozitif ya da negatif bulgular gösteren 1.228 şizofrenisi olan hastanın yer aldığı kısa süreli (4 ila 6 hafta) plasebo kontrollü üç çalışmada, aripiprazol plaseboya oranla psikotik bulgulardaistatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazla iyileşme meydana getirmiştir.
PARADYSE DİSTAB, ilk tedaviye yanıt veren hastalarda tedavi sırasında klinik i; sürdürülmesinde etkilidir. Haloperidol kontrollü çalışmalarda, 52 haftada tıbbi
yileşmenin ine yanıt
uruı
veren hastaların oranı her iki grupta da benzerdir (aripiprazol %77 ve haloperidol %73). Aripiprazol grubunda toplam tedaviyi tamamlama oranı (%43) haloperidole oranla (%30)önemli ölçüde daha yüksektir. PANSS ve Montgomery-Asberg Depresyon Ölçeğini de içerenikincil sonlanım olarak kullanılan değerlendirme ölçeklerindeki mevcut skorlarhaloperidolden daha fazla iyileşme sağladığını göstermiştir.
26 haftalık plasebo kontrollü çalışmada aripiprazol, relaps oranında önemli ölçüde daha yüksek düşüşe sebep olmuştur, bu oran aripiprazol grubunda %34 ve plasebo grubunda %57olarak bulunmuştur.
Ergenlerde şizofreni (13-17 yaş):
Pozitif ve negatif semptomlu 302 şizofreni ergen hastanın dahil olduğu 6 haftalık plasebo kontrollü çalışmada, aripiprazol, plaseboya oranla, psikotik semptomların istatistiksel olarakanlamlı ölçüde daha yüksek iyileştirilmesi ile ilişkilendirilmiştir.
Kaydolan toplam popülasyonun %74'ünü temsil eden 15 ila 17 yaş arasındaki ergen hastaların alt analizinde 26 haftalık açık etiketli uzatma çalışmasından sonra da etkininkaybolmadığı gözlenmiştir.
haftalık, veya 15ştırılmıştır.İmiş, bunuapılmıştır.
10
Pediyatrik hastalarda otistik bozukluk ile ilişkilendirilen irritabilite: Aripiprozole plasebo kontrollü iki çalışmada [biri esnek doz (2-15 mg/gün), diğeri sabit doz (5,mg/gün)] ve 52 haftalık açık etiketli bir çalışmada 6 ila 17 yaşındaki hastalarda ara;Bu çalışmalarda dozaja 2 mg/gün ile başlanılmış, bir hafta sonra 5 mg/gün'e çıkıtakiben hedeflenen doza ulaşılana kadar haftalık aralıklarla 5 mg/gün'lük artışlar yHastaların %75'inden fazlası 13 yaşından küçüktür.
Aberant Davranış Kontrolü İrritabilite alt skalasında aripiprazol plasebo ile karşılaştırıldığı zaman istatistiksel olarak üstün etkinlik göstermiştir. Ancak, bu bulgunun klinikanlaşılmamıştır. Ağırlık artışı ve prolaktin düzeylerindeki artışlar güvenilirlik profilinedahildir. Uzun dönem güvenilirlik çalışmasının süresi 52 hafta ile sınırlandırılmıştır. Ortakçalışmalarda aripiprazol ile tedavi edilen hastalarda düşük serum prolaktin düzeyt insidansıkadınlarda (<3 ng/ml) ve erkeklerde (<2 ng/ml) sırasıyla 27/46 (% 58.7) ve 258/298 (% 86.6)olmuştur. Plasebo kontrollü çalışmalarda, ortalama ağırlık artışı plaseboda 0.4 kg vearipiprazolde 1.6 kg olmuştur.
ile ilişkili
Kilo artışı: Klinik çalışmalarda aripiprazolün klinik olarak anlamlı kilo artışı olmadığı gösterilmiştir.
314 hastanın katıldığı ve primer sonlanım noktası kilo kaybı olan 26 haftalık, olanzapin kontrollü, çift körlü, çok uluslu şizofreni çalışmasında, olanzapinle karşılaştırıldığında (N=45,ya da hesaplanabilir hastaların %33'üdür) aripiprazol grubunda (N= 18, ya da hesaplanabilirhastaların %13'üdür) anlamlı derecede daha az sayıda hastada başlangıca göre en az %7oranında kilo artışı olmuştur (ör. başlangıç vücut ağırlığı ortalama 80.5 kg için en az 5.6 kgartış).
Lipid parametreleri: Yetişkinlerde plasebo kontrollü klinik çalışmalardan lipid parametresi üzerindeki havuz analizinde, aripiprazolün total kolestrol, trigliserit, HDLdüzeylerinde klinik olarak ilişkili değişiklikleri etkilediği gösterilmemiştir.
Total kolestrol: Normal düzeyden (<5.18 mmol/1); yüksek düzeye (>6.22 mmol/1) insidansı aripiprazol için % 2.5 ve plasebo için % 2.8 ve aripiprazol için temel
ve LDL
de
ğişikliğin
düzeyden
ortalama değişiklik -0.15 mmol/1 (%95 CI: -0.182, -0.115) ve plasebo için -0.11 mmol/1 (%95 CI: -0.148, -0.066)'dır.
Açlık trigliserit: Normal düzeyden (<1.69 mmol/1); yüksek düzeye (>2.26 mmol/1) değişikliğin insidansı aripiprazol için %7.4 ve plasebo için % 7.0 ve aripiprazol çin temeldüzeyden ortalama değişiklik -0.11mmol/l (%95 CI: -0.182, -0.046) ve plasebo için -0.07mmol/1 (%95 CI: -0.148, 0.007)'dir.
HDL: Normal düzeyden (>1.04 mmol/1); düşük düzeye (< 1.04 mmol/1) değişikliğin insidansı aripiprazol için %11.4 ve plasebo için % 12.5 ve aripiprazol için temel düzeyden ortalamadeğişiklik -0.03 mmol/1 (%95 CI: -0.046, -0.017) ve plasebo için -0.04 mmol/1 (95% CI:0.056, -0.022)'dir.
Açlık LDL: Normal düzeyden (<2.59 mmol/1); yüksek düzeye (>4.14 mmol/1) değişikliğin insidansı aripiprazol için %0.6 ve plasebo için %0.7 ve aripiprazol için temel düzeydenortalama değişiklik -0.09 mmol/1 (%95 CI: -0.139, -0.047) ve plasebo için -0.06 mmol/1 (%95CI: -0.116, -0.012)'dir.
Bipolar I bozuklukta manik epizodlar:
Manik ya da karma epizodlu Bipolar I bozukluğu olan hastalarla gerçekleştirilen, haftalık, değişken dozlu, plasebo kontrollü monoterapi çalışmaları, 3 haftalık sürede aripiprazolünmanik bulguların azaltılmasında plaseboya oranla daha üstün etkinliğe sahip olduğunugöstermiştir. Bu çalışmalar psikotik özellikli ve hızlı döngülü seyri olan ya da olmayanhastaları kapsamaktadır.
Manik ya da karma epizodlu Bipolar I bozukluğu olan hastalarla gerçekleştirilen haftalık, sabit dozlu, plasebo kontrollü monoterapi çalışmasında, aripiprazol plaseboya göre daha üstünetkinlik göstermemiştir.
uğu olan onoterapirmiştir veAyrıca2 haftada
mı
Psikotik özellikli olan ya da olmayan manik ya da karma epizodlu Bipolar I bozuk! hastalarla gerçekleştirilen 12 haftalık plasebo ve aktif madde kontrollüçalışmalarında, aripiprazol 3. haftada plaseboya göre daha üstün etkinlik gösteetkinin sürekliliği 12. haftada lityum ya da haloperidol ile karşılaştırılabilirdir,aripiprazol grubunda manik epizoddan semptomatik remisyona giren hasta oranlarılityum ve haloperidol ile karşılaştırılabilir oranlardadır.
Psikotik özellikli olan ya da olmayan manik ya da karma epizodlu Bipolar I bozukluğu olan ve 2 hafta boyunca terapötik serum seviyelerinde lityum veya valproat monoterapisi ne kısmenyanıt vermeyen hastalarla gerçekleştirilen 6 haftalık, plasebo kontrollü çalışmadaaripiprazolün ilave tedavi olarak eklenmesiyle manik semptomların azalmasında lityum veyavalproat monoterapisine göre üstünlük sağlanmıştır.
ı&ulaşmış çalışmada,de mani
Randomizasyon öncesi stabil fazda olan ve daha önce aripiprazol ile remisyon manik hastalarda yapılan, 74 haftaya uzatılmış 26 haftalık plasebo kontrollüaripiprazol, bipolar epizodlarının tekrarlanmasının önlenmesinde, öncelikleepizodlarının tekrarının önlemnesinde plaseboya göre üstünlük göstermiştir ancak depresyonepizodlarının tekrarının önlenmesinde ise plaseboya göre üstünlük göstermemiştir,
Majör depresif epizodlar:
Aripiprazolün majör depresif epizodların tedavisinde antidepresanlara ilave tedavi olarak etkinliği majör depresif epizodlar için DSM-IV kriterlerine uyan erişkin hastalarda yapılan üççift kör, kısa süreli (6 haftalık) plasebo kontrollü çalışmada gösterildi. Çalışmaya almanpopülasyonda mevcut epizodda daha önceki antidepresan tedaviye (1 ila 3 kür) yetersiz yanıtöyküsü vardı, ayrıca terapötik dozda 8 haftalık prospektif antidepresan tedaviye (paroksetinkontrollü salım, venlafaksin uzatılmış salım, fluoksetin, essitalopram ya da sertralin) yetersizyanıt alındığı da gösterilmişti. Prospektif tedavi için yetersiz yanıt Hamilton DepresyonSkalası'nın 17 maddeli versiyonunda (HAM-D17) düzelmenin %50'den az olması ve HAMDI 7 skorunun >14 olması ve Klinik Global İzlenim İyileşme puanının minimal düzelmedendaha iyi olmamasıyla tanımlandı.
kull
anımıyla idepresangörüldü;a olarakMADRSı bir artış
Üç çalışmada da (n = 381, n = 362, n = 349) antidepresanlara ilave aripiprazol Montgomery-Asberg Depresyon Skalası'nda (MADRS) başlangıca göre anmonoterapisiyle karşılaştırıldığında istatistik açısından anlamlı bir ortalama düzelmbayrıca, yanıt oranı (MADRS Toplam Skorumda başlangıca göre >%50 azalmıtanımlandı) ve remisyon oranında (MADRS Toplam Skoru'nun <10 olması veToplam Skorumda başlangıca göre >%50 azalma olmasıyla tanımlandı) da anlamvardı.
Bu çalışmalarda hastalara antidepresanlara ilave olarak aripiprazol günde 5 dozuyla verildi.
mg
başlangıç
Tolerabilite ve etkinliğe göre, dozlar birer hafta arayla 5 mg'lık bas ayarlanabiliyordu. İzin verilen dozlar şöyleydi: 2 mg/gün, 5 mg/gün, 10 mg/gün,ve potent CYP2D6 inhibitörleri olan fluoksetin ve paroksetin almayan hastalai'mg/gün. Üç çalışmada son noktada ortalama son doz 10.7 mg/gün, 11.4 mg/güjnmg/gün'dü.
5.2. Farmakokinetik özellikler
amaklarla mg/güniçin, 20ve 10.7
15
Genel özellikler
Etkisini başlıca ana ilaç olan aripiprazol aracılığı ile gösterir. Aripiprazolün eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 75 saattir. Kararlı durum konsantrasyonlarına 14 guygulaması sonunda ulaşılır. Tekrarlanan dozlarda alındığında aripiprazolün vücuttabeklenmelidir. Aripiprazolün ve aktif metaboliti dehidro-aripiprazolün dağılımıherhangi bir değişiklik göstermez. İnsan plazmasındaki başlıca metabodehidroaripiprazolün, D2 reseptörlerine olan afınitesi temel bileşik olan aripiprazbulunmuştur.
ortalama ;ünlük dozbirikmesiün içindelit olandle benzer
gü
nzol
Aripiprazol ağızda dağılan tablet, benzer absorbsiyon oranı ve boyutu ile aripipr; formülasyonuna eşdeğerdir. Aripiprazol ağızda dağılan tablet, aripiprazol tabletlereolarak kullanılabilir.
Emilim:
Oral uygulamadan sonra aripiprazol iyi emilir; doruk plazma konsantrasyonlarına dozun verilişini takip eden 3-5 saat içinde ulaşılır. Aripiprazolün presistemik metrbolizmasıminimaldir. Tablet formunun mutlak oral biyoyararlanımı %87'dir. Aripiprazolünbiyoyararlanımı yemeklerle birlikte alındığında değişmez.
tablet alternatif
Dağılım:
Aripiprazol bütün vücutta yaygın şekilde dağılır ve görünen dağılım hacmi 4.9 L/kg'dır. Terapötik konsantrasyonlarda, aripiprazol başlıca albumin olmak üzere serum proteinlerine%99'dan daha yüksek bir oranda bağlanır. Aripiprazol proteinlere yüksek oranda bağlananvarfarinin farmakokinetiğini ve farmakodinamiğini değiştirmemiştir ve bu da aripiprazolünvarfarini proteine bağlandığı yerden uzaklaştırmadığını düşündürmektedir.
Biyo transformasyon:
Aripiprazolün sisteme girmeden önceki metabolizması minimaldir. Aripiprazol yaygın olarak karaciğerde metabolize edilir ve başlıca üç adet biyotransformasyon yolağı vardır:Dehidrojenasyon, hidroksilasyon ve N-dealkilasyon.in vitroçalışmalara göre, CYP3A4 veCYP2D6 enzimleri aripiprazolün dehidrojenasyonundan ve hidroksilasyonundan sorumludurve N-dealkilasyon CYP3A4 tarafından katalize edilir. Aripiprazol, sistemik dolaşımda baskınolan ilaç kısmını oluşturur. Kararlı durumda, aktif metabolit olan dehidro-aripiprazol,plazmadaki aripiprazol E AA'sının (Eğri Altı Alanının) yaklaşık %39'unu temsil etnfektedir.
Eliminasyon:
yaklaşık l(in toplam
vücut klerensi 0.7 mL/dak/kg'dır ve başlıca karaciğer yoluyladır. [I4C] işaretli tek bir
re % 60'ı oral dozun
Aripiprazolün ortalama eliminasyon yarı ömürleri, hızlı CYP2D6 metabolizörlerind 75 saattir ve yavaş CYP2D6 metabolizörlerinde yaklaşık 146 saattir. Aripiprazol
aripiprazol dozunu takiben uygulanan radyoaktivitenin yaklaşık %27'si idrarda feçeste bulunmuştur. Aripiprazolün %Einden daha azı değişmeden idrarla atılır veyaklaşık %18'i feçeste değişmemiş olarak bulunur.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Kararlı durumda, aripiprazolün farmakokinetiği doz ile doğru orantılıdır.Hastalardaki karakteristik özellikler
Ergenlerde (13-17 yaş):
Aripiprazolün ve dehidro-aripiprazolün 13 ila 17 yaş arasındaki ergenlerdeki farmakokinetiği, vücut ağırlığındaki farklılıkların düzeltilmesinden sonra yetişkinler ile benzerdir.
Yaşlılarda:
Sağlıklı yaşlılar ve genç yetişkin gönüllülerde aripiprazolün farmakokinetiği açısından ne bir fark vardır ne de şizofrenik hastaların farmakokinetik analizinin üzerinde, popülasyonunyaşının ölçülebilir bir etkisi tespit edilmiştir.
Cinsiyet:
Sağlıklı erkek ve kadın gönüllülerde aripiprazolün farmakokinetiği açısından bir fark yoktur. Şizofrenisi olan hastalarda popülasyon farmakokinetik analizinde cinsiyetin ölçülebilir biretkisi yoktur.
Sigara kullanımı ve Irk:
Popülasyon farmakokinetiği değerlendirmesi, klinik olarak ırkla ilişkili anlamlı farklılıklar olmadığını ya da sigara içmenin aripiprazolün farmakokinetiği üzerinde etkisi olmadığınıgöstermiştir.
Böbrek hastalığı:
ıastalarda
Genç sağlıklı deneklerle karşılaştırıldığında şiddetli böbrek hastalığı olan aripiprazol ve dehidro-aripiprazolün farmakokinetik özellikleri benzer bulunmuştur.
Karaciğer hastalığı:
Değişik seviyelerde karaciğer sirozu olan gönüllülerdeki (Child-Pugh kategorileri A, B, and C) tek doz çalışmaları, karaciğer bozukluğunun aripiprazol ve dehidro-aripiprazolünfarmakokinetiği üzerinde önemli bir etkisi olmadığını göstermiştir fakat sadece Kategori Ckaraciğer sirozu olan 3 hasta ile yapılan bu çalışma hastaların metabolik kapasiteleri ile ilgilideğerlendirme yapmak için yetersizdir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik öncesi güvenlilik verileri, geleneksel güvenlilik farmakolojisi, tekrar-doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyel veya üreme toksisitesi ve gelişim çalışmalarına dayalıolan insanlara yönelik özel bir tehlike ortaya koymamaktadır.
Toksikolojik olarak önemli etkiler yalnızca maksimum insan dozunun yeteri kadar katı dozlarda gözlenmiştir ve klinik kullanımdaki anlamı ya sınırlıdır ya da hiç yoktur. Bunlarşunlardır: Sıçanlarda 104 hafta 20 ila 60 mg/kg/gün'den sonra (maksimum önerilen insandozundaki ortalama kararlı durum E AA değerinin 3-14 katı veya mg/m2 bazındamaksimum insan dozunun 6.5 ila 19.5 katı) doza bağlı adrenokortikal toksisitepigment akümülasyonu ve/veya parenkimal hücre kaybı) ve dişi sıçanlarda 60 mg/k;(maksimum önerilen insan dozundaki ortalama kararlı durum EAA değerinin 14
mg/m bazında önerilen maksimum insan dozunun 19.5 katı) adrenokortikal kars
25
önerilen (lipofüsing/gün'deçatı ya daınomlardaila 125un 16 ilasonucuresistemiknik dozdafasyonları,ve in vitroiiksek doz
bir
artış ve kombine adrenokortikal adenomlar/karsinomlar. Ayrıca, tekrarlanan mg/kg/gün oral dozlarından sonra (mg/m2 bazında önerilen maksimum insan dozun81 katı), aripiprazolün hidroksi metabolitlerinin sülfat konjügatlarınm çökmesininolarak maymunların safrasında safra taşları oluşmuştur. İnsanlarda aripiprazolün pmetabolizması maymunlara göre oldukça düşük olduğu için, günde 30 mg klihidroksi aripiprazolün sülfat konjügatlarınm insan safrasındaki konsant:maymunlarda bulunan safra konsantrasyonlarının % 6'sından daha yüksek değildirsolubilite limitlerinin oldukça altındadır. Dişi sıçanlarda tümorijenik olmayan en yinsanlarda önerilen dozun 7 katıdır.
DNA zararı ve onanınım, gen mutasyonlarmı ve kromozom hasarını değerlendiren bir dizi standart genotoksisite testinden elde edilen kanıtlara dayanarak aripiprazol insanlar içingenotoksik risk değildir.
Genç sıçan ve köpeklerde yapılan tekrarlanan doz çalışmalarında, aripiprazolün toksisite profili, yetişkin hayvanlarda gözlenenler ile kıyaslanabilirdir ve nörotoksisite veya gelişimüzerine yan etkiler gözlenmemiştir.
Tüm standart genotoksisite deneylerine dayanılarak, aripiprazolün genotoksik olmadığı düşünülmektedir. Aripiprazol hayvanlardaki üreme toksisitesi çalışmalarında fertiliteyiazaltmamıştır. Sıçanlarda sub-terapötik ve terapötik dozlarda (EAA'ya bağlı olarak) veönerilen en yüksek klinik dozdaki ortalama kararlı durum EAA'sının 3-11 katı rnaruziyeteneden olan dozlarda olası teratojenik etkiler dahil, gelişim toksisitesi gözlenmiştir. Gelişimtoksisitesine neden olan dozlara benzer dozlarda matemal toksisite gözlenmiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mannitol
Silikalandırılmış mikrokristalin selüloz
Krospovidon XL
Aspartam
Vanilya aroması
Kalsiyum Stearat
Laktoz monohidrat
Kırmızı demir oksit
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
24 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
28,56 ve 84 tabletlik Al/Al blister ambalajlarda kullanıma sunulmuştur.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No:4 34467 Maslak / Sarıyer / İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
254/26
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 14.11.2013 Ruhsat yenileme tarihi :
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
19
|
|