Kas İskelet Sistemi » Vücut Yüzeyine Uygulanan Kas-Eklem Ağrısı İlaçları » Eklem ve Kas Ağrıları İçin Topikal İlaçlar » Topikal Nonsteroid Antienflamatuar » Etofenamat (topikal)
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
RESTAFEN 1 g/2 mİ İ.M. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul
Kardiyovasküler Risk:
NSAİ ilaçlar ölümcül olabilen inme, MI ve ciddi kardiyovasküler trombotik olajy riskinin artmasına neden olabilirler. Bu risk kullanım süresiyle artabilir. Kardiyovaskülef hastalığıveya kardiyovasküler hastalık riski olan hastalarda daha fazla risk olabilir (Bkz. Bölüm 4.4.).RESTAFEN İ.M. koroner arter by-pass greft cerrahisinin hazırlığında peri-opçratif ağrıtedavisi için kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.4.).
Gastrointestinal Risk:
NSAİ ilaçlar, mide veya intestinal sistemde perforasyon, ülserasyon ve kanama giBi ölümcül olabilen ciddi gastrointestinal yan etkilerde riskin artmasına neden olur. Bu yan etkiler tedavisırasında herhangi bir zamanda ve uyarıcı semptomlar olmadan oluşabilir. Yaşlı pastalardaciddi gastrointestinal olay riski daha yüksektir (Bkz. Bölüm 4.4.).
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin Madde:
Her bir ampul, 2 mi enjeksiyon çözeltisi içinde 1 g etofenamat içerir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler listesi için bakınız bölüm 6.1.
3. FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyonluk çözelti
zelti.
İntramusküler (i.m.) uygulama için steril, apirojen, açık sarı renkli ve berrak yağlı çc
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar!
Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi ile akut gut artriti, akut kas iskelet sistemi ağrıları, postoperatif ağrı ve dismenore tedavisinde en ilkedir.
Not: Enjeksiyonluk çözelti, sadece etofenamatın topikal uygulamasının yararlı olmadığı veya
uygun olmadığı durumlarda endikedir. Bir kural olarak, tedavi tek bir en sınırlandırılmalıdır.
RESTAFEN İ.M. etkin maddesinin yavaş salınması nedeniyle, hızlı etki başlangıç hastalıklarda tedavinin başlatılması için uygun değildir.
Yağlı formülasyondan etkin maddenin yavaş salımı nedeniyle, RESTAF uygulamasından sonra etki süresi 24 saate kadar uzayabilir.
eksiyonla
ı gereken
İN I.M.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliUygulama sıklığı ve süresi
1000 mg
Erişkinlerde, genelde 2 mFlik RESTAFEN İ.M. enjeksiyonluk çözeltinin (1 ampul, etofenamata eşdeğerdir) derin tek bir intramusküler enjeksiyonu yeterlidir.
Uygulama şekli |
İntramuskuler uygulama içindir. i
Şok dahil anafılaktik reaksiyonların gelişme olasılığı nedeniyle RESTAFEN İ.M. enjeksiyonundan sonra hasta en az 1 saat izlenmelidir. Acil durum
Vi
em
nce uzun ete edilir,in olmak
Ampulün kırılmasından sonra enjeksiyonluk çözelti bir şırıngaya çekilir ve yeter enjeksiyon iğnesi ile kas içerisine (genellikle gluteus kasına) derin bir şekilde enjeÇözeltiyi enjekte etmeden önce, herhangi bir kan damarının zarar görmediğindeniçin şırınganın pistonu çok az geri çekilir.
Böbrek/Ka ra ciğer yetmezliği:
Karaciğer veya böbrek fonksiyonu bozukluğu olanlarda kullanılmamalıdır.j
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklar üzerinde kullanım ile ilgili deneyimler sınırlıdır. Çocuklar ve adölesanlarda RESTAFEN İ.M. kullanılması önerilmez.i
Geriyatrik popülasyon:
Olası yan etkilerden dolayı (Bkz. Bölüm 4.4.) yaşlı hastalarda kullanımı sırasınla dikkat edilmelidir.
4.3. Kontrendikasyonlar
RESTAFEN İ.M. aşağıdaki durumlarda kontrendikedir.
• Etofenamata, diğer non-steroid antiinflamatuvar (NSAİ) ajanlara veya RESTAFEFf İ.M.'niniçerdiği herhangi bir maddeye aşırı duyarlılığı olanlar.
• Daha önceden asetilsalisilik asit (aspirin) veya diğer non-steroid anti-inflamatuv£r (NSAİ)ilaç kullanımı ile gelişen bronkospazm, astım, rinit, ürtiker veya alerjik-tip reaksiyop hikayesiolanlar.
• Koroner arter by-pass cerrahisi hazırlığında peri-operatif ağrı tedavisinde,
• Daha önceden NSAİ ilaçlarla ilişkili gastrointestinal kanama veya perforasyon hikayesi olanhastalar,
• Aktif veya geçmişte peptik ülser/hemoraji hikayesi (bir veya iki kanıtlanmış kanama veyaülser atağı) olanlar.
• Ciddi kalp yetmezliği olanlar.
• Antikoagülanlarla ya da trombosit agregasyon inhibitörleri ile tedavi edilenler.
• Karaciğer veya böbrek fonksiyonu bozukluğu olanlar.
• Gebeliğin son trimesteri.
4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleriUyarılar:
Kardiyovasküler (KV) etkiler:
Kardivovasküler trombotik olaylar:
çalışmalar, ve inmer benzerİazla riskeilaçlar iledoz, olasıolmasabulgular
ar
Üç yıla kadar süreli çeşitli COX-2 selektif ve non-selektif NSAİ ilaçlara ait klinik ölümcül olabilen ciddi kardiyovasküler trombotik olay, miyokard infarktüsü (Mljriskinde artma göstermiştir. COX-2 selektif veya non-selektif tüm NSAİ ilaçlprisklere sahiptir. KV hastalığı veya KV risk faktörleri olduğu bilinen hastalar dahasahiptir. Etofenamat için bu riskleri dışlayacak yeterli bilgi bulunmamaktadır. NSAİtedavi edilen hastalarda potansiyel KV riskin en aza indirilmesi için en düşük etkilien kısa süre ile kullanılmalıdır. Hekimler ve hastalar daha önceden KV semptomldahi, bu tür semptomlara karşı hazırlıklı olmalıdır. Hastalar ciddi KV belirti ve/vey^hakkında ve bunlar olduğunda yapılacaklar hakkında bilgilendirilmelidirler,
NSAİ ilaç kullanımıyla ilişkili artmış ciddi KV trombotik olay riskini aspirin kulammımn azalttığına dair tutarlı bir kanıt yoktur. Aspirin ve NSAİ ilaçların beraber kul lanı rm ciddi Giolayların gelişme riskini arttırır.
C0X-2 selektif NSAİ ilaçların koroner arter by-pass cerrahisinden sonra ilk 10-14 giinlük ağrı tedavisinde kullanılması üzerine yapılan iki büyük, kontrollü klinik çalışmada ve inmeriskinin arttığı bulunmuştur (Bkz. Bölüm 4.3.).
Hipertansiyon:
RESTAFEN İ.M. dahil NSAİ ilaçlar yeni hipertansiyon gelişimine veya ivar olan hipertansiyonun kötüleşmesine yol açabilirler, bu durumların da KV olayiarin riskiniarttırmada etkileri olabilir.
Tiazid veya loop diüretikleri kullanan hastalarda, NSAİ ilaç alımına bağlı olarak tju ilaçlara yetersiz yanıt gelişebilir.
RESTAFEN İ.M, dahil NSAİ ilaçlar hipertansiyonlu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
NSAİ ilaç tedavisi başlangıcında ve tedavi süresince kan basıncı dikkatlice izlenmelidir. RESTAFEN İ.M. hipertansiyonlu hastalarda, majör cerrahi girişimlerden henjen sonradikkatli tıbbi değerlendirmeden sonra kullanılmalıdır.
Koniestif kalp yetmezliği ve ödem:
NSAİ ilaçların kullanımına bağlı sıvı yükü ve ödem gözlenmiştir. RESTAFEN İ.M.j sıvı yükü ve kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Kontrolsüz hipertansiyonu, kalp yetmezliği, akut iskemik kalp hastalığı, periferjk arterial oklüsif hastalığı ve/veya serebrovasküler hastalığı olan hastalarda, NSAİ ilaçljkr sadeceendikasyonun dikkatli değerlendirilmesinden sonra kullanılmalıdır. Benzer değerlendirme,kardiyovasküler olay risk faktörlerine (örneğin hipertansiyon, hiperlipidemi, diabetei mellitus,sigara içme) sahip hastalarda uzun süreli tedavinin başlatılmasından önce de gereklidir.
Gastrointestinal etkiler:
Gastrointestinal güvenlik için RESTAFEN İ.M.'nin siklooksijenaz-2 selektif injtıibitörleri (COX-2 inhibitörleri) dahil NSAİ ilaçlarla birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.
Yaşlı hastalarda, özellikle ölümcül olabilen gastrointestinal kanama ve perforasybnlar gibi NSAİ ilaçlarla gözlenen yan etkilerin sıklığı artmıştır (Bkz. Bölüm 4.3.).
Gastrointestinal etkiler- ülserasvon. kanama ve perforasvon riski:
RESTAFEN İ.M. dahil NSAİ ilaçlar, mide, ince barsak ve kalın barsak infi^asyonu, kanaması, ülserasyonu ve perforasyonu gibi ölümcül olabilen ciddi gastrointestinal (Gİ)advers olaylara neden olabilirler. Bu ciddi advers olaylar herhangi bir uyarı i olmadan,herhangi bir zamanda NSAİ ilaçlar ile tedavi edilen hastalarda ortaya çıkabilir. NSjM ilaçlarabağlı üst gastrointestinal sistemde advers olay gelişen beş hastadan sadece birisemptomatiktir. NSAİ ilaçların neden olduğu üst Gİ ülserler, büyük kanama ve perforasyon,3-6 ay süre ile tedavi uygulanan hastalarda yaklaşık %1 oranında ve 1 yıl süreyle thastalarda yaklaşık %2-4 oranında ortaya çıkmaktadır. Bu artma eğilimi, uzunciddi Gİ olayların tedavi boyunca herhangi bir zamanda gelişme şansım arttırarakAncak kısa dönem tedaviler bile risksiz değildir.
:^:davi olan kpllanımdaam eder.
dejv
k dikkatli
kanama
ine sahipkanamatjikoagülanve genel^eya zayıfÖzellikle
bjr
di
NSAİ ilaçlar, önceden ülser ve gastrointestinal kanama hikayesi olan hastalarda ço reçetelenmelidir. Önceden NSAİ kullanan ve
peptik ülser ve/veya gastrointestinalhikayesi olan hastalarda
Gİ kanama gelişme riski, bu risk faktörlerinden herhangiolmayan hastalara göre 10 kat artmıştır. NSAİ ilaçlar ile tedavi olan hastalardariskini artıran diğer risk faktörleri, beraberinde oral kortikosteroid veya ankullanımı, uzun süreli NSAİ kullanımı, sigara içilmesi, alkol kullanımı, ileri yaşjdurum bozukluğudur. Ölümcül Gİ olaylara ait spontan bildirimlerin çoğu, yaşlıdüşmüş hastalarda olmuştur ve dolayısıyla bu hasta popülasyonunun tedavisindedikkatli olunmalıdır.
NSAİ ilaçlar ile tedavi edilen hastalarda potansiyel Gİ olay riskinin en aza indirilmesi için en düşük etkin doz, olası en kısa sürede kullanılmalıdır. Hekimler ve hastalar NSAİ ilaçkullanımı sırasında gelişebilecek Gİ kanama ve ülserasyon bulgu ve belirtilenine karşıhazırlıklı olmalıdırlar ve eğer ciddi Gİ yan etkiden şüphelenil irse hemen ek değerle) ıdirme vetedavi başlanmalıdır. Bu durumda, ciddi Gİ advers olay dışlanana kadar NSAİ ilaçlarkesilmelidir. Yüksek riskli hastalar için NSAİ içermeyen alternatif tedaviler düşünülmelidir.
db
z aspirin koruyucutedavisi
Ciddi gastrointestinal olay hikayesi olanlarda, yaşlı hastalarda ve aynca düşük veya gastrointestinal riskleri arttıran diğer ilaçları kullanması gereken hastalarda,ajanlarla (örn. misoprostol veya proton pompası inhibitörlerİ) kombinasyonönerilmelidir (Bkz. Bölüm 4.5.).
Oral kortikosteroid ter, varfarin gibi antikoagülanlar, selekti f serotonin geri alım inhibitörlerİ veya aspirin gibi anti-trombotik ajanlar dahil ülserasyon veya kanama riskini arttırajı ilaçlarlabirlikte kullanmak durumunda olan hastalarda dikkatli olunmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5.).
Gastrointestinal hastalık (ülseratif kolit, Crohn hastalığı) hikayesi olan hastalara Üurumları kötüleşebileceği için NSAİ ilaçlar verilirken dikkat edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.8.).
Renul Etkiler:
arları ile lândinlerinkullanımı,5brek kane zeminblanlarda,jiski dahaıjuma geri
bj$
NSAİ ilaçların uzun süre kullanımı renal papiller nekroz ve diğer böbrek ha| sonuçlanmıştır. Renal toksisite, böbrek perfüzyonunun sağlanmasında prostagkompansatuar etkinliği olan hastalarda da gözlenmiştir. Bu hastalarda NSAİ ilaçdoza bağımlı olarak prostaglandinlerin yapımında azalmaya ve buna ikincil olarakakımının azalmasına neden olabilir, bu durum belirgin bir böbrek yetmezliği^hazırlayabilir. Yetersiz böbrek fonksiyonu, kalp yetmezliği, karaciğer yetmezliğidiüretik ve ADE inhibitörü alanlarda ve yaşlı hastalarda bu reaksiyonun gelişmefazladır. NSAİ ilaç tedavisinin kesilmesini takiben genellikle tedavi öncesi dudönülmektedir.
İlerlemiş böbrek hastalığı:
efhangi bir hastalığın böbrek
RESTAFEN İ.M.'nin ilerlemiş böbrek hastalığı olan hastalarda kullanımına dair h kontrollü klinik çalışma verisi yoktur. Bu nedenle RESTAFEN İ.M. ilerlemiş böbrekolan hastalarda önerilmez. Eğer RESTAFEN İ.M. mutlaka kullanılacaksa, hastalanfonksiyonlarının yakın takibi önerilir.
Anafılaktoid reaksiyonlar:
hastalara it geçirenolarak.3.).
iİ'el
Diğer NSAİ ilaçlar gibi daha Önce RESTAFEN İ.M.'ye maruz kaldığı bilinmeyen Jıastalarda anafılaktoid reaksiyonlar oluşabilir. RESTAFEN İ.M., aspirin triadı olanverilmemelidir. Bu semptom kompleksi, tipik olarak nazal polipli veya polipsiz riıiveya aspirin ya da diğer NSAİ ilaçların alımı sonrasında sıklıkla ciddi, potansiölümcül bronkospazm gösteren astım hastalarında ortaya çıkmaktadır (Bkz. Bölüm
4Deri reaksiyonları:
RESTAFEN İ.M. dahil NSAİ ilaçlar, eksfoliatif dermatit, Stevens-Johnson Sendrcmu (SJS) ve toksik epidermal nekroz (TEN) gibi ölümcül olabilen ciddi deri reaksiyonlarına nedenolabilirler (Bkz. Bölüm 4.8.). Bu ciddi olaylar uyarıcı semptomlar olmaksızın ortayd çıkabilir.Vakaların çoğunda reaksiyonların gelişimi tedavinin ilk ayındadır. Hastalar ciddi deıjmatolojikdurumlara ait belirti ve bulgular hakkında bilgilendirilmelidir ve deri döküntüsü^ mukozallezyonlar veya herhangi bir aşırı duyarlık belirtisi ilk ortaya çıktığında RESTAFEN İ.M.kesilmelidir.
RESTAFEN İ.M. indüklenebilir porfiri 1 i hastalarda yarar zarar oram i dikkatli değerlendirildikten sonra kullanılmalıdır.
Önlemler:
RESTAFEN İ.M.'nin kortikosteroidlerin yerine geçmesi veya kortikosteroid ye|mezliğini tedavi etmesi beklenemez. Kortikosteroidlerin ani kesilmesi hastalıkların alevlennjesine yolaçabilir. Uzun süredir kortikosteroid kullanan hastalarda, eğer tedavi sonlandırılmap istenirsetedavi kademeli olarak yavaşça azaltılmalıdır.
RESTAFEN I.M.'nin inflamasyonu azaltmadaki farmakolojik aktivitesi, enfeksiyözjolmayan, ağrılı durumlara ait komplikasyonların saptanmasındaki tamsal bulguların özelikleriniazaltabilir.
Hepatik etkiler:
bir veya süresinceilaçlarlaüç veyaölümcülölümle
RESTAFEN İ.M. dahil NSAİ ilaçları alan hastaların %15'inde karaciğer testlerinin bir çoğunda sınırda yükselmeler olabilir. Bu laboratuar anormallikleri tedaviilerleyebilir, değişmeden kalabilir veya tedavi sürdürüldüğünde geçici olabilir. NSAİyapılan klinik çalışmalarda kayda değer ALT ve AST yükselmesi (normal değerlerijıdaha fazla katı) hastaların yaklaşık % 1 ' inde rapor edilmiştir. Ayrıca, sarılık vefulminan hepatit, karaciğer nekrozu ve karaciğer yetmezliği gibi bazılarsonuçlanabilen nadir ciddi karaciğer reaksiyonları da bildirilmiştir.
ulduğuna ;iha ciddihastalığıofıli, deri
RESTAFEN İ.M. ile tedavi altındayken bir hastada karaciğer fonksiyonunun bos; dair semptom ve/veya bulgular oluşmuşsa veya karaciğer testleri anormalse dkaraciğer reaksiyonlarının gelişimine yönelik araştırma yapılmalıdır. Eğer karaciğefile uyumlu klinik belirti ve bulgular gelişirse ya da sistemik klinik bulgular (eozinidöküntüsü vb) ortaya çıkarsa RESTAFEN İ.M. tedavisi kesilmelidir.
Hematolojik etkiler:
nedeni, olarakpastalardadeğerleripastalardaüzerine
trombosit .M. alan
ün
af m
RESTAFEN İ.M. dahil NSAİ ilaç alan hastalarda bazen anemi gözlenebilir. Bun sıvı retansiyonu, bariz veya masif Gİ kan kaybı veya eritropoez üzerindeki t;tanımlanmamış bir etki olabilir. RESTAFEN İ.M. dahil uzun süreli NSAİ ilaç alaneğer herhangi bir anemi belirti ve bulguları gözlenirse hemoglobin ve hematokritkontrol edilmelidir. NSAİ ilaçlar trombosit agregasyonunu inhibe ederler ve bazıkanama zamanının uzadığı gösterilmiştir. Aspirinin aksine, trombosit fonksiyonlarıetkileri kantitatif olarak az, kısa süreli ve geri dönüşümlüdür.
Koagülasyon bozuklukları olan veya antikoagülan alan hastalar gibi fonksiyonundaki değişimlerden olumsuz şekilde etkilenebilecek RESTAFEN jjhastalar, dikkatli bir şekilde izlenmelidir.
Astımı olan hastalar:
Astımı olan hastaların, aspirine duyarlı astımı olabilir. Aspirin-duyarlı astımı olan hastalarda aspirin kullanımı ölümcül olabilen ciddi bronkospazm yapabilir. Bu tür aspirin-duyarlıhastalarda aspirin ve diğer NSAİ ilaçlar arasında bronkospazm dahil çapraz Reaksiyonbildirildiğinden, RESTAFEN İ.M. bu tarz aspirin-duyarlı hastalara uygulanmamalı l/e astımlıhastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Hastalara NSAİ ilaç tedavisi başlatılmadan önce ve tedavi süresince periyodik olarak aşağıdaki bilgiler verilmelidir:
imiyokard Herhangir, göğüsdikkatlibu takibin
hastaneye re neden|nadan dadikkatliiştiğinde
1. RESTAFEN İ.M., hastaneye yatırılmasına ve hatta ölüme sebebiyet verebilecekinfarktüsü veya inme gibi ciddi kardiyovasküler (KV) yan etkilere neden olabilir,bir uyarıcı semptom olmaksızın ciddi KV olaylar ortaya çıkabileceğinden, hasta!aağrısı, nefes darlığı, halsizlik, konuşmada zorluk gibi bulgu veya belirtilere kar ipolmalı ve bu tarz belirti veya bulgular olduğunda tıbbi destek almalıdırlar. Hastalarönemi hakkında bilgilendirilmelidir.
g(j;l
2. Diğer NSAİ ilaçlar gibi RESTAFEN İ.M., Gİ rahatsızlığına ve seyrek olarak,yatışa veya ölüme sebebiyet verebilecek ülser ve kanama gibi ciddi Gİ yan etkil^olabilir. Ciddi Gİ sistem ülserasyonu ve kanamalar herhangi bir uyarıcı semptom oortaya çıkabileceğinden, hastalar ülserasyon ve kanama belirti ve bulgularına karpolmalı ve epigastrik ağrı, dispepsi, melena ve hematemez gibi belirti ve bulgulartıbbi destek almalıdırlar.
verebilen r. Birçokdöküntü,dikkatliarda eğersa sürede
3. RESTAFEN İ.M., diğer NSAİ ilaçlar gibi hastanede yatma ve ölüme sebebiyeteksfoliyatif dermatit, SJS ve TEN gibi ciddi dermatolojik yan etkilere sebep olabilfderi reaksiyonunun uyarı vermeden oluşmasına rağmen, hastalar deridekabarıklıklar, ateş veya kaşıntı gibi diğer aşırı duyarlık reaksiyonlarına karşolmalıdırlar ve bu belirti veya bulgular geliştiğinde tıbbi destek almalıdırlar. Hastaherhangi bir deri döküntüsü görülürse tedavi kesilmeli ve hastalar doktorları ile en kiletişime geçmelidir.
doktorlarına
4. Hastalar beklenmedik kilo alımı veya ödem gibi belirti ve bulgularıbildirmelidirler.
k, sağ üst irler. Bu
5. Hastalar hepatotoksisite belirti ve bulguları (bulantı, halsizlik, letarji, kaşıntı, sarıl:kadranda hassasiyet ve grip benzeri semptomlar gibi) hakkında bilgilendirilmelimibelirtiler olduğunda hasta ilacı kesmeli ve hemen tıbbi tedaviye yönlendirilmelidir.
6. Hastalar anafılaktoid reaksiyon belirtileri (zor nefes alma, yüzde ve boyunda şihakkında uyarılmalıdırlar. Bu belirtiler olduğunda hasta hemen acilyönlendirilmelidir.
ijşme gibi) yardıma
ur.
7. Gebeliğin ileri dönemlerinde duktus arteriozusun erken kapanmasmh nedenolabileceğinden diğer NSAİ ilaçlar gibi RESTAFEN İ.M. kullanımından kaçınılmalıjl
Laboratuar testleri:
diği için, ilaç alan
Ciddi Gİ sistem ülserasyonu ve kanamalar belirti ve bulgu olmaksızın da gelişebi hekimler Gİ kanama belirti ve bulgulannı izlemelidirler. Uzun dönem NSAİ
hastalarda tam kan sayımı ve biyokimya testleri periyodik olarak yapılmalıdır. Eğer klinik belirti ve bulgular karaciğer ve böbrek yetmezliğinin gelişimi ile uyumlu isej sistemikhastalığa özgü belirtiler gelişmişse (eozinofıli, deri döküntüsü gibi) veya karaciğer testlerindeyükselme devam ederse ya da daha da kötülerse RESTAFEN İ.M. tedavisi kesilmelidir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Ani iptensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri:
Bildirimler, NSAİ ilaçların ADE-İnhibitörlerinin antihipertansif etkinliğini azaltabileceğini ileri sürmektedir. NSAİ ile birlikte ADE-İnhibitörleri alan hastalarda bu etkileşiıpe dikkatedilmelidir.
Aspirin:
Diğer NSAİ ilaçlar gibi etofenamatın aspirin ile beraber kullanımı yan etkileıjde artma oluşturabileceğinden genel olarak tavsiye edilmez.
Furosemid:
Klinik çalışmalar ve pazarlama sonrası gözlemler, etofenamat İ.M.'nin bazı hastalarda furosemid ve tiazidlerin natriüretik etkisini azalttığını göstermiştir. Bu etki renal pro^taglandinsentezinin inhibisyonuna atfedilmiştir. NSAİ ilaçlar ile beraber kullanım sırasında, diüretiketkinin sağlandığından emin olmak için ve böbrek yetmezliği bulgularına karşj hastalaryakından takip edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4.).
Lityum:
NSAİ ilaçlar plazma lityum seviyesinde yükselme ve böbrek lityum klerensinde jazalmaya neden olurlar. Ortalama minimum lityum konsantrasyonu %15 artar ve renal klerenjı yaklaşık%20 azalır. Bu etkiler NSAİ ilaçların böbrek prostaglandin sentezini inhibe qtmelerineatfedilmiştir. Bu nedenle NSAİ ilaçlar ve lityum beraber kullanıldığında, hastalar lityumtoksisitesi belirtileri için dikkatlice takip edilmelidir.
Böbreklerden lityum atılımının izlenmesi gerekir.
Metotreksat:
NSAİ ilaçların metotreksatın tavşan böbrek kesitlerinde birikmesini yarışmalı olajak inhibe ettiği bildirilmiştir. Bu nedenle metotreksatın toksisitesini arttırabilirler. NSAİ ilaçlarmetotreksat ile birlikte kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.
Varfarin ve antikoagülanlar:
Varfarin ve NSAİ ilaçların Gİ kanama üzerine etkileri sinerjiktir. Bundan dolayı Şu ilaçları beraber kullananların, ayrı ayrı kullananlara göre ciddi Gİ kanama riski daha fazladır
Kortikoidler veya diğer non-steroid anti-inflamatuvar ajanlar:
Artmış gastrointestinal kanama riski.
Probenesid veya sülfinpirazon:
Etofenamat eliminasyonunda yavaşlama.
Alkol:
Gastrointestinal kanama riskinde artma.
Digoksin:
Digoksin serum değerlerinde yükselme olasıdır.
Fenitoin:
Fenitoin serum değerlerinde yükselme olasıdır.
Diüretikler ve diğer antihipertansif ajanlar:
Diüretik veya antihipertansif olası etkide azalma.
Potasyum tutucu diüretikler:
Hiperkalemi gelişimi olasıdır. Dolayısıyla, potasyum değerleri kontrol edilmelidir.
Siklosporin:
Siklosporinin böbrek toksisitesinde artış olasıdır.
Antidiyabetik ajanlar:
İzole vakalarda non-steroid anti-fılojistik ajanlann uygulanması İle kan şekeri seviyelerinde, anti-diyabetik tedavinin dozunda düzenlenme yapılmasını gerektiren i etkileşmetanımlanmıştır. Dolayısıyla bu ajanlarla birlikte tedavide kan şeker seviyelerinin kojıtrolü içinönlem alınması önerilmektedir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C/D (3.trimester).
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyori)
Hamile kalmayı planlayan kadınlarda kullanımı önerilmemektedir. RESTAFjEN I.M. kullanılacak ise etkili doğum kontrol yöntemi uygulanmalıdır.
Etofenamatın gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakoloji^ etkileri bulunmaktadır.
Gebelik dönemi
Prostaglandin sentezinin inhibisyonu gebeliği ve/veya embriyo/fötal gelişimi adv^rs olarak etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmalara ait veriler gebeliğin erken dönenİinde birprostaglandin sentez inhibitörü kullanımından sonra düşük yapma ve kardiyak mal formasyonile kann duvarında konjenital açıklık riskinde bir artış ileri sürmektedir. Bu riskin tedavi dozuve süresi ile arttığı düşünülmektedir.
Hayvan deneyleri prostaglandin sentez inhibitörü uygulanmasının artmış pre-i ve post implantasyon kaybı ve embriyo/fetus letalitesine yol açtığım göstermiştir. E|c olarak,organogenez evresi sırasında prostaglandin sentez inhibitörü verilen hayvanlardakardiyovasküler malformasyonlar dahil çeşitli mal formasyonların sıklığında artmabildirilmiştir.
Gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde etofenamat açık bir şekilde gerefcmedikçe verilmemelidir. Eğer çocuk doğurmak isteyenlerde veya hamileliğin birinci vdya ikincitrimesteri esnasında etofenamat kullanılacak ise, etofenamat dozu olabildiğince dü^ük olmalıve tedavi süresi kısa tutulmalıdır.
Hamileliğin üçüncü trimesteri esnasında tüm prostaglandin sentez inhibitörleri ile;
* Fetusta olabilecek etkiler:
j
o Kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriozusun erken kapanması ve jpulmoner hipertansiyon).
o Böbrek fonksiyon bozukluğu (oligohidramnioz ile böbrek yetmezliğine ilerj eyebilir).
• Anne ve gebeliğin son evresindeki çocukta:
çıkabilen
o Olası kanama zamanında uzama, çok düşük dozlarda bile ortaya antiagregan etki.
o Uterus kontraksiyon 1 arının inhibisyonu, doğum eyleminin uzamasınla veya gecikmesiyle sonuçlanır.
Dolayısıyla, etofenamat hamileliğin üçüncü trimesterinde kontrendikedir.
Laktasyon dönemi
Etofenamat anne sütüne geçebileceğinden RESTAFEN İ.M. laktasyon döneminde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Etofenamatın uygulanması - diğer siklooksijenaz/prostaglandin sentezini inhibe ede|ı ilaçların kullanımına benzer şekilde- fertiliteye zarar verebileceğinden hamile kalmayı planlayankadınlarda RESTAFEN İ.M. önerilmemektedir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Doğru şekilde kullanılsa bile, RESTAFEN İ.M. reaksiyon hızını araba veya makine i kullanma yeteneğini bozacak şekilde değiştirebilir. Bu, özellikle alkolle birlikte kullanıldığındaönemlidir.
Hastalar RESTAFEN İ.M. kullanırken araç ve makine kullanmamalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Aşağıdaki istenmeyen etkilerin doza bağlı olduğu ve bireyler arasında kişiden kişiye değişebileceği akılda bulundurulmalıdır.
a bazen İtilir (Bkz,dispepsi,italiğinin, midedeki, NSAİ
Genel olarak en sık gözlenen yan etkiler gastrointestinaldir. Özellikle yaşlılaıji ölümcül olabilen peptik ülser, perforasyon veya gastrointestinal kanama ortaya çıkaBölüm 4.4.). Mide bulantısı, kusma, diyare, midede gaz toplanması, konstipasyon,:abdominal ağrı, melena, hematemez, ülseratif stomatit, kolit ve Crohn h4salevlenmesi uygulamayı takiben bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4.). Daha az sıklık^inflamasyon gözlenmiştir. Genellikle gastrointesinal kanamanın gerçekleşme risilaçlarla tedavinin süresine ve kullanılan doz aralığına bağlıdır.
NSAİ ilaç tedavisi İle ilişkili ödem, hipertansiyon ve kardiyak yetmezlik bildirilmişti Klinik çalışmalar ve epidemiyolojik veriler bazı NSAİ ilaçların kullanımının (özellikjle yüksekdozlarda ve uzun dönem kullanıldığında), arterial trombotik olay (örneğin iniyokard
infarktüsü veya inme) riskinde küçük bir artışla ilişkili olabileceğini ileri sürmektedir (Bkz. Bölüm 4.4.).
İstenmeyen etkiler için kullanılan terimler ve sıklık dereceleri:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/10p); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden i hareketletahmin edilemiyor)
RESTAFEN İ.M. için bildirilen istenmeyen etkiler:
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:
Çok seyrek: Enfeksiyonların neden olduğu inflamasyonlarda artış (örn. nekroti^an fasitis gelişimi)
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Seyrek: Hematopoez bozuklukları (anemi, lökopeni, agranülositoz, trombositopeni) ;
Çok seyrek: Hemolitik anemi
Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Bilinmiyor: Ciddi aşın duyarlılık reaksiyonları, yüz ve dilde şişme, larenks ödemi vç solunum yollarında kasılma, nefes alma zorluğu. Alerjik vaskülit ve pnömoni.
Endokrin hastalıklar:
Çok seyrek: Pankreatit
Psikiyatrik hastalıklar:
Çok seyrek: Anksiyete, kabuslar, depresyon ve psikotik reaksiyonlar
iSinir sistemi hastalıkları:
Yaygın olmayan: Baş ağrısı, ajitasyon, iritabilite, yorgunluk, sersemlik ve baş dönmçsi Çok seyrek: Algılama bozukluğu, tat alma duyusu bozuklukları, hafızada Zayıflama,oryantasyon bozukluğu, spazmlar, tremor
Göz hastalıkları:
Çok seyrek: Görme bozuklukları (bulanık görme, diplopi)
Kulak ve iç kulak hastalıkları:
Çok seyrek: Kulak çınlaması ve iletim tipi işitme bozuklukları
Kardiyak hastalıklar:
Çok seyrek: Palpitasyonlar, göğüs ağrısı, hipertansiyon, ödem Bilinmiyor: İzole vakalarda kardiyak yetmezlik gelişebilir
Gastrointestinal hastalıklar:
Yaygın: Mide bulantısı, kusma, diyare gibi gastrointestinal şikayetler ve istisnai Şakalarda anemiye neden olabilen hafif gastrointestinal kan kaybı
Yaygın olmayan: Dispepsi, midede gaz toplanması, abdominal spazm, ! anoreksi,
gastrointestinal ülserler (olası kanama ve perforasyon)
Seyrek: Hematemez, melana veya kanamalı diyare
Çok seyrek: Stomatit, glossit, özofagial lezyonlar, alt abdominal şikayetler (örn. |ıemoraj ik kolit veya Crohn hastalığının / ülseratif kolitin şiddetlenmesi) ve konstipasyon
Hepato-bilier hastalıkları:
Yaygın olmayan: Serum transaminaz seviyelerinde artış
Seyrek: Karaciğer hasarı (sarılıkla beraber veya beraber olmayan hepatit, izole Şakalarda fulminan gidİşli, nadiren prodromal semptomlar da olmadan)
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Yaygın olmayan: Kutanöz döküntü ve kaşıntı gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları Seyrek: Ürtiker, alopesi
Çok seyrek: Büllöz ekzantem, egzema, eritem, fotosensitizasyon, purpura (ayrıca alerjik purpura) ve ciddi deri reaksiyonu formları (Stevens-Johnson sendromu, Lyell sendroinu)
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:
Çok seyrek: Akut böbrek yetmezliğinin eşlik edebileceği böbrek doku hasarı (i^terstisyel nefrit, papiller nekroz), proteinüri ve/veya hematüriBilinmiyor: İzole vakalarda nefritik sendrom gelişebilir
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:
Seyrek: Periferİk ödem (hipertansiyonu veya böbrek yetmezliği olan hastalarda)
Çok seyrek: Enjeksiyon yerinde yanma hissi veya steril apse oluşumu, yağlı doku nekrozu (ilaca bağlı deri embolisi)
veya deri
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Baş ağrısı, baş dönmesi, sersemlik ve bilinç bulanıklığı gibi merkezi sinir sistemi bozuklukları aşırı doz semptomları olabilir. Ayrıca, karın ağrısı, bulantı ve kusma ortaya i çıkabilir.Karaciğer ve böbrek bozuklukları ve gastrointestinal hemoraji de olabilir.
Önerilen tedavi:
Bilinen spesifik bir antidotu yoktur. Doz aşımında Zehir Danışma Merkezi ile temasa geçilmesi önerilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Non-steroid anti-inflamatuvar / analjezik ilaçlar ATC kodu: M02AA06
fyir
ilaçtır, malar iletofenamatnjribisyonuetki,
Etofenamat, analjezik ve antipiretik özellikleri olan non-steroidal antifilojistik Çeşitli hayvan deneyleri ile kanıtlanmış ve insanlar üzerinde yapılmış çeşitli çalı^gösterilen belirgin antifilojistik etkisi, birçok farklı etkilerine dayalıdır. Einflamasyon prosesinin çeşitli noktalarına etki eder: Prostaglandin sentezinin iyanında, histamin saliminin inhibisyonu, bradikinin ve serotonin üzerine antagokompleman aktivitesinin inhibisyonu ve hyalüronidaz saliminin inhibisyonu gösterilmiştir.
nj istik
Membran stabilize edici özellikleri proteolitik enzimlerin salınmasını engellejr. Bunun sonucunda eksüdatif ve proliferatif inflamasyon olaylarını engeller; anafilaktik vq yabancı-cisim reaksiyonlarını azaltır.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Emilim:
RESTAFEN İ.M.'nin yağlı formülasyonundan etofenamatın salıverilmesi yavaş i bir hızda olur, böylece benzer maddelerin suda çözünebilen enjektabl formlarından daha uzıjn bir etkisüresi gösterir.
RESTAFEN İ.M. enjeksiyonundan etofenamatın yaşlılarda ve gençlerdeki plazmja eğrileri birbirine benzerdir.
İntramusküler olarak enjekte edilen etofenamatın (RESTAFEN İ.M.) rölatif biyoya^arlammı, oral olarak uygulanan flufenamik asitle (tabletleri) karşılaştırıldığında %91'dir.
Etofenamatın maksimum plazma düzeylerine (C
max = 0.633 pmol/1 + 0.233 pmol/1) RESTAFEN I.M.'in uygulanmasından ortalama 5.67 saat (5.67±2.66 sa$t) sonraulaşılmaktadır. Eğri altı alan 8.95 ± 3.51 pmol* saat/l'dir.
Dağılım:
Plazma proteinlere % 98-99 oranında bağlanmaktadır.
Bivotransformasvon:
Etofenamat karaciğerde hidroksilasyon, eter ve ester ayrılmaları ile metabolize olmaktadır. Enterohepatik dolaşıma katılabilir.
Eliminasvon:
Etofenamat, çeşitli metabolitleri (hidroksilasyonlar eter, ester ayrışması gibi) vej bunların konjugatları şeklinde, başlıca safra ve feçesle ve %35 oranında da böbrekle!' yoluylaatılmaktadır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Üreme toksisitesi açısından herhangi bir belirti bulunmamaktadır.
Etofenamatın tolerabilitesi, çeşitli hayvan türlerinde yapılan akut ve kronik; toksisite çalışmalarında araştın 1 mıştır.
Akut toksisite:
Sıçanlarda intravenöz uygulamadan sonra LD50, 140 mg/kg, oral uygulamadan sonfa ise 292 mg/kg'dır.
Kronik toksisite:
Sıçanlarda (7, 27, 100 mg/kg) ve maymunlarda (7, 26, 100 mg/kg) günlük oral İıygulama şeklinde, 1 yıl boyunca yapılan kronik çalışmaların her biri özellikle önem taşır. Herhangiolumsuz bir etki göstermeyen 27 mg/kg'lık (sıçanlarda) ve 26.0 mg/kg'lık (mayıhunlarda)dozlar, insanlardaki günlük terapötik dozlardan oldukça yüksektir.
Mutaienik ve tümöroienik potansiyel:
Çeşitli çalışmalarda gösterildiği gibi, herhangi bir embriyotoksik, mutajenik veya kaj'sinojenik etki kanıtı bulunmamaktadır.
Üreme toksisitesi:
t ve bazı e kadar,fus, fetus,
iütı
Sıçanlarda (oral ve kutanöz uygulama) ve tavşanlarda (kutanöz uygulama) etofenamja metabolitlerinin plasentadan geçtiği gösterilmiştir. Tavşanlara gebeliğin 18. günügünde 10, 30 ve 100 mg/kg uygulanmıştır. İlacın kesilmesinden sonra plasenta, uteorganlar ve safradaki düzeyler hızla azalmıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Orta zincirli trigliseridler
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf Ömrü
36 aydır.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Işıktan koruyunuz.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
RESTAFEN İ.M. 2 mlTik 1 ve 3 ampullük kutularda piyasaya sunulmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmleliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ”ne uygun olarak imha edilir.
7. RUHSAT SAHİBİ
VEM İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.
Adres: Cinnah Cad. Yeşilyurt Sok. No: 3/2 ÇANKAYA /ANKARA Telefon : (312) 427 43 57-58Faks : (312) 427 43 59
8. RUHSAT NUMARASI
254/54
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsatlandırma tarihi: 02.12.2013 Son yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLEME TARİHİ
18