Ürogenital Sistem ve Cinsiyet Hormonları » Ürolojik İlaçlar » DİĞER ÜROLOJİK ÜRÜNLER » Diğer ürolojik » Dapoksetin
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
DAPLONG 60 mg film kaplı tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat DC 84,84 mg
Kroskarmelloz sodyum 10,00 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet.
Mavi renkli, yuvarlak, bikonveks film kaplı tabletler.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
DAPLONG, 18 ile 64 yaş arası erkeklerdeki prematür ejakülasyonun (PE) tedavisinde endikedir.
DAPLONG sadece aşağıdaki kriterleri tümünü sağlayan hastalara reçetelenmelidir:
• İntravajinal ejekülasyon gecikme süresi iki dakikadan az olan; ve
• Minimal cinsel uyan ile penetrasyon öncesinde, penetrasyon anında ya da penetrasyondan kısa bir süre sonra olan ve hastanın arzuladığı süredejfı önce gerçekleşen persistan veya rekürren ejakülasyon; ve
• PE'nin bir sonucu olarak belirgin kişisel sıkıntı (stres) ya da kişiler arası ilişkilerde zorluk; ve
• Ejakülasyonun kontrolünün zayıf olması; ve
• Son 6 aydaki cinsel birleşme girişimlerinin çoğunda prematür ejakülasyon hikayesi.
DAPLONG yalnızca, öngörülen cinsel birleşme Öncesinde isteğe bağlı tedavi uygulanabilir.
olarak
elidir.
DAPLONG, PE tanısı olmayan erkeklerde ejekülasyonu geciktirmek için reçetelenmen
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkin erkekler (18-64 yas)
Tüm hastalar için önerilen başlangıç dozu gerektiğinde ilişkiden yaklaşık 1 il^ 3 saat öncesinde alman 30 mg'dır. DAPLONG ile tedaviye 60 mg ile başlanmamalıdır.
DAPLONG günlük olarak sürekli alınan bir tedavi için değildir. DAPLONG yalnız ;a cinsel aktivite planlandığı zaman alınmalıdır. DAPLONG 24 saatte bir defadan fazla alınmalnalıdır.
30 mg ile alınan bireysel yanıt yetersizse ve hastada orta şiddetli veya şiddetli advers reaksiyonlar ya da prodromal senkop belirtileri görülmemişse doz, gerektiğinde ülişkiden yaklaşık 1 ila 3 saat öncesinde alman maksimum önerilen doz olan 60 mg'a yükseltilebilir. 60 mg doz ile advers olayların görülme sıklığı ve şiddeti daha fazladır.
Başlangıç dozunda hastada ortostatik reaksiyonlar görülürse, doz 60 mg'a yükseltilmemelidir (Bkz. Bölüm 4.4.).
Prematür ejakülasyon tedavisi için DAPLONG'u seçen hekim, hastadaki risk-yarar dengesini ve tedavinin daha sonraki seyrini belirlemek amacıyla tedavinin ilk dört haftasında ve
ya
6 doz sonrasında hasta tarafından bildirilen yararlan ve riskleri değerlendirmelidir.
DAPLONG'un 24 haftadan uzun süreli kullanımındaki etkililik ve güveni iliğiyle ilgili veriler sınırlıdır. Tedaviye devam etme yönünde klinik gereksinim ve DAPLONG tedavisinin risk-yarar dengesi en azından altı ayda bir yeniden değerlendirilmelidir.
Uygulama şekli:
Oral yoldan kullanım içindir. Acı tadından kaçınmak için tabletler bütün olarak yutuln|Lalıdır. Tabletlerin, tam dolu, en az bir bardak suyla alınması önerilir. DAPLONG yemeklerle birlikte ya da aç kamına alınabilir (Bkz. Bölüm 5.2.).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
fr. Ağır e 5.2.).
Hafif ya da orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunması öneri! böbrek yetmezliği olan hastalarda DAPLONG kullanımı önerilmez (Bkz. Bölüm 4.4.
Karaciğer yetmezliği:
Orta ve ağır karaciğer yetmezliği (Child-Pugh B ve C) olan hastalarda DAPLONG kıUlanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3. ve 5.2.).
Pediyatrik popülasyon:
DAPLONG 18 yaş altı bireylerde kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
DAPLONG'un 65 yaş ve üzerindeki hastalardaki etkililik ve güvenliliği gösteri (Bkz. Bölüm 5.2.).
memiştir
CYP2D6 enzimini zayıf metabolize ettiği bilinen ya da potent CYP2D6 inhibit lirleriyle tedavi gören hastalar:
CYP2D6 enzimini zayıf metabolize ettiği bilinen ya da Potent C YP2D6 inhibitörleri> le tedavi gören hastalarda DAPLONG dozunun 60 mg'a çıkarılması sırasında dikkatli olunması tavsiye edilir (Bkz. Bölüm 4.4., 4.5. ve 5.2.).
Orta dereceli veya potent CYP3A4 inhibisyonu yapan ilaçlarla tedavi gören hast ılar:
DAPLONG'un potent CYP3A4 inhibitörleri ile birlikte kullanımı kontrendikedir. Orta derecede CYP3A4 inhibisyonu yapan ilaçlarla birlikte kullanımda dozlar 30 mg ile sınırlanmalıdır ve dikkatli olunması tavsiye edilir (Bkz. Bölüm 4.3., 4.4. ve 4.5.).
4.3. Kontrendikasyonlar
DAPLONG, dapoksetin hidroklorüre ya da ilacın bileşimindeki yardımcı maddelerden herhangi birine aşın duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.
DAPLONG'un, aşağıdaki ciddi kardiyak patolojilerde kullanımı kontrendikedir:
• Kalp yetmezliği (NYHA evre II-IV)
• AV blok ya da hasta sinüs sendromu gibi ileti bozukluktan
• Ciddi iskemik kalp hastalığı
• Ciddi kapak hastalığı
• Senkop hikayesi Hastanın hikayesinde mani ya da ağır depresyon bulunması Monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri ile birlikte ya da MAO inhibitörü bir ilaçla teliavinin kesilmesinden sonraki 14 gün içinde kullanımı kontrendikedir. Aynı şekilde, DAIfLONG uygulanmasından sonraki 7 gün içinde bir MAO inhibitörü uygulanmamalıdır (Bkz.(Bölüm 4.5.).
Tioridazin ile birlikte ya da tioridazin ile tedavinin kesilmesinden sonraki 14 gün içinde kullanımı kontrendikedir. Aynı şekilde, DAPLONG uygulanmasından sonraki 7 gün içinde tioridazin uygulanmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.5.).
Serotonin gerialım inhiöitörleri [selektif serotonin gerialım inhibitörleri (5 serotoninnorepinefrin gerialım inhibitörleri (SNRI'lar), trisiklik antidepresanlar (
veya serotonerjik etkili diğer tıbbi/bitkisel ürünlerle [örn., L-triptofan, triptanlar, jramadol, linezolid, lityum, san kantaron (St. John's Wort-Hypericum perforatum)] birlikte kullanımı ya da bu tıbbi/bitkisel ürünlerin kesilmesinden sonraki 14 gün içinde kul anılması kontrendikedir. Aynı şekilde, DAPLONG uygulanmasından sonraki 7 gün idinde bu tıbbi/bitkisel ürünler uygulanmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.5.).
SRTlar),
CA'lar)]
Ketokonazol, itrakonazol, ritonavir, sakuinavir, telitromisin, nefazadon, nelfinavir, atızanavir, vb. potent CYP3A4 inhibitörleri ile birlikte kullanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm
4.t
.).
Orta ve ağır karaciğer yetmezliği.
4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri
Genel öneriler
DAPLONG yalnızca bölüm 4.1. ve 5.1.'deki kriterlerin hepsinin bulunduğu prematür ejakülasyonu olan erkeklerde endikedir, DAPLONG prematür ejakülasyon tanısı almamış erkeklerde reçete edilmemelidir. Prematür ejakülasyonu olmayan erkeklerde gü ^enliliği gösterilmemiştir ve prematür ejakülasyonu olmayan erkeklerde ejakülasyonu geciktirici etkileri hakkında veri bulunmamaktadır.
Cinsel fonksiyon bozukluklannın diğer formlan:
Tedavi öncesi hastalar erektil disfonksıyon dahil diğer cinsel bozukluklar açısından hekimler tarafından dikkatli bir biçimde incelenmelidirler. DAPLONG, PDE5 inhibitörü kull^uımakta olan erektil disfonksiyonu olan erkeklerde kullanılmamalıdır.
J.U1İ.C
Ortostatik hipotansiyon:
Tedaviye başlamadan önce, hekim tarafından ortostatik olaylarla ilgili anamnezin de alındığı dikkatli bir tıbbi inceleme gerçekleştirilmelidir. Tedaviye başlamadan önce ortostatik bir test (yatar durumdayken ve ayaktayken ölçülen kan basıncı ve nabız sayısı) uygulanlnalıdır. Hastada kanıtlanmış bir ortostatik reaksiyona işaret eden bulgular varsa ya da ortostatik bir reaksiyondan kuşkulanmıyorsa DAPLONG kullanımından kaçınılmalıdır.
Klinik çalışmalarda ortostatik hipotansiyon raporlanmıştır. İlacı reçeteleyen hekim, hastalannda, ayağa kalktıktan hemen sonra sersemlik hissi gibi olası prodromal semptomlan tecrübe ederlerse, hemen yere uzanarak başlannı vücudunun diğer bölgelerinden Aşağıda tutmalannı ya da başlannı dizlerinin arasında tutacak şekilde oturarak, semptomlar di ızelene kadar bu durumda beklemelerini öğütlemelidir. Hekim hastasını, uzun süre yatar ya da oturur pozisyonda kaldıysa, aniden ayağa kalkmaması konusunda da bilgilendirmelidir.
İntihar/intihar düşünceleri:
Majör depresif bozukluğu ve diğer psikiyatrik bozuklukları olan çocuk ve adol asanlarda yapılan kısa süreli çalışmalarda SSRITar dahil antidepresanlar plaseboyla karşılaştırıldığında, intiharla ilgili düşünce ve intihar riskini arttırdığı bildirilmiştir. Yirmi dört yaşından büyüklerde gerçekleştirilen kısa süreli çalışmalarda ise, antidepresanlar p] aseboyla karşılaştırıldığında intiharla ilgili düşünce ve intihar riskinde bir artışa neden olmamıştır. Prematür ejakülasyonun tedavisi için dapoksetin kullanılan klinik çalışmalardj İntihar Değerlendirmesinde Kolombiya Sınıflaması [Columbia Classifıcation Algorhythm o:' Suicide Assessment (C-CASA)], Montgomery-Asberg Depresyon Derecelendirme Skalası (Montgomery-Asberg Depression Rating Scale) ya da Beck Depresyon Envanteri-'I (Beck Depression Inventory-II) ile değerlendirmelerde tedaviye bağlı bir intihar girişimi: ıe işaret eden kesin bir belirti görülmemiştir.
Senkop:
Tedavi sırasında senkop ya da baş dönmesi, sersemlik hali, göz kararması gibi sonkopun prodromal belirtileri görülebileceğinden hastalar, aralarında araç kullanımı ve kullanımı tehlikeli makinelerin de bulunduğu yaralanmaya neden olabilecek işleri yapmaktan kaçınmaları konusunda uyarılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8.).
Bulantı, baş dönmesi/sersemlik hali ve terleme gibi senkopun olası prodromal semptomları dapoksetin ile tedavi edilenlerde plaseboya oranla daha sık olarak bildirilmiştir. i Klinik çalışmalarda Holter monitorizasyonu yapılan hastalarda bradikardi veya sinüs arresti ile birlikte görülen bilinç kaybıyla karakterize senkop vakaları etyolojik olarak vazovagal olarak değerlendirilmiş ve büyük çoğunluğu dozun alınmasını izleyen ilk 3 saatte, ilk dozdan sonra veya çalışmayla ilişkili işlemler sırasında (kan alınması, ortostatik manevralar ve kan basıncı ölçümleri gibi) görülmüştür. Bulantı, baş dönmesi, sersemlik hissi, çarpıntı, asteni, konfıizyon ve aşın terleme gibi olası prodromal semptomlar genel olarak dozun alıjimasını izleyen ilk 3 saatte ve sıklıkla senkoptan önce görülmektedir. Hastalar, DAILONG tedavisinin herhangi bir aşamasında prodromal semptomlarla birlikte veya prcdromal semptomlar görülmeksizin senkop atağı geçirebilecekleri konusunda uyarılmalıdır. İlacı reçeteleyen hekimler, hastalarında bilinç kaybına bağlı düşmeler nedeniyle gelişebilecek ciddi hasar olasılığını azaltmak amacıyla, hastalanna tedavi sırasında uygun hiarasyon
sağlanmasının önemi ve prodromal bulgu ve semptomlan nasıl tanıyabilecekleri kon danışmanlık vermelidir. Hasta olası prodromal semptomları tecrübe ederse, heıjnen yere yatırılarak başının vücudunun diğer bölgelerinden aşağıda kalması sağlanmalı ya jda başmı dizlerinin arasında tutacak şekilde oturtularak semptomlar düzelene kadar bu durumda bekletilmelidir. İlacı kullananlar senkop ya da diğer merkezi sinir sistemi etkilerinin görülmesi durumunda, aralarında araç kullanma veya tehlikeli makine kullaıma gibi yaralanmaya neden olabilecek durumlardan kaçınmaları konusunda uyanlmalıc ır (Bkz. Bölüm 4.7.).
isunda
Kardiyovasküler risk faktörü bulunan hastalar
Faz 3 çalışmalara kardiyovasküler hastalığı olanlar dahil edilmemiştir. Sfenkoptan kaynaklanan kardiyovasküler advers sonuçların riski (kardiyak senkop ve diğer r edenlere bağlı senkop), altta yatan yapısal kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda (örn, kalbin çıkışında dokümante edilmiş bir obstrüksiyon, kalp kapak hastalığı, karotis stenozu ve koroner arter hastalığı) artmıştır. Bu artmış riskin altta yatan kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda vazovagal senkopa neden olup olmayacağını belirlemek için mevcui veriler yetersizdir.
Keyif verici ilaçlarla birlikte kullanım Hastalara DAPLONG'u, keyif verici (uyuşturucu/uyancı) ilaçlarla birlikte kull<
amaları
öğütlenmelidir. Seratoneıjik etkisi olan ketamin, etilendioksimetamfetamin (MDMA) ve lizeıjik asit dietilamid (LSD) gibi keyif verici ilaçlar, DAPLONG ile birlikte alındı darında ciddi advers olaylara yol açabilirler. Bu reaksiyonlar arasında aritmi, hipertermi ve s irotonin sendromu bulunmaktadır ve reaksiyonlar bunlarla sınırlı kalmayabilir. DAPLONG'un narkotikler ve benzodiazepinler gibi sedatif özellikleri olan keyif verici ilaçlarla j birlikte kullanımı somnolans ve baş dönmesi/sersemlik hali gibi belirtileri arttırabilir.
Etanol
Hastalara DAPLONG'u alkolle birlikte kullanmamaları tavsiye edilmelidir.
Alkolün dapoksetinle kombine edilmesi alkolle ilişkili nörokognitif etkileri arttırabilir. Birlikte kullanımda senkop gibi nörokardiyojenik advers olaylarda da artış görülerek kazaen yaralanma riski artar; bu nedenle hastalara DAPLONG kullanıyorken, alkol allnaktan kaçınmaları tavsiye edilmelidir (Bkz Bölüm 4.5. ve 4.7.).
Vazodilatasyon özelliği olan tıbbi ürünler DAPLONG, ortostatik toleransta olası bir azalmaya yol açabileceğinden, vazodi latasyona neden olan tıbbi ürünleri (alfa adrenerjik reseptör antagonistleri ve nitratlar gibi) kullanan hastalara dikkatle reçete edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.5.).
Orta dereceli CYP3A4 inhibisyonu yapan ilaçlar:
Orta derecede CYP3A4 inhibisyonu yapan ilaçlarla birlikte kullanımda 30 mg'llk dozlar aşılmadan dikkatli kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4,2. ve 4.5.).
Potent CYP2D6 inhibitörleri:
Potent CYP2D6 inhibitörleriyle tedavi gören ya da CYP2D6 enzimini zayıf metabolize ettiği bilinen hastalarda dozun 60 mg'a arttırılması, dozla ilişkili advers olayların görülme sıklığını ve şiddetini arttırabilecek şekilde ilaca maruziyet düzeylerini arttırabileceğinden dikkatli olunması tavsiye edilir (Bkz. Bölüm 4.2., 4.5. ve 5.2.).
Mani:
DAPLONG mani/hipomani ya da bipolar bozukluk hikayesi olan hastalarda kullanılmamalı ve bu bozukluklara ait semptomların geliştiği hastalarda kullanılıyorsa kesilmelidir.
Konvülziyon:
SSRTlann konvülsiyon eşiğini düşürme potansiyeli nedeniyle, DAPLONG kullanımı sırasında konvülziyon görülen herhangi bir hastada ilacın kullanımı kesilmeli ve unstabil epilepsisi olan hastalarda DAPLONG kullanımından kaçınılmalıdır. Epilepsisi kontrol altındaki hastalar yakından izlenmelidir.
18 yaş altı çocuk ve adolesanlarda kullanım:
DAPLONG 18 yaş altı bireylerde kullanılmamalıdır.
Depresyon ve/veya psikiyatrik bozukluklar:
Depresyonun altta yatan bulgu ve semptomları bulunan hastalar, DAPLONG ile tedaviye başlamadan önce tanımlanmamış bir depresif bozukluğun olup olmadığım ortaya çı karmak için değerlendirilmelidir. DAPLONG'un SSRTlar ve SNRI'lar dahil antidepresanlarla birlikte kullanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3.). DAPLONG ile prematür ejakülasyonı tedavi etmek için devam etmekte olan bir depresyon ya da anksiyete tedavisinin kesilmesi örn rilmez. DAPLONG şizofreni gibi psikiyatrik bir hastalığı olan ya da komorbid depresyonu olan erkeklerde, depresyon ile ilişkili semptomlarda kötüleşme halinde, bu durumun alttı yatan
psikiyatrik hastalığın mı, uygulanan ilaç tedavisinin mi bir sonucu olduğu ayırt edile için kullanılmamalıdır. Hekimler hastalarını, herhangi bir zaman gelişebilecek ve kendilerini sıkıntıya sokan düşünce ya da hislerini bildirmeleri konusunda teşvik etmeli \ sırasında depresyon ile ilişkili bulgu ve semptomlar görülürse DAPLONG uygulamu vermelidir.
]neyeceğı
e tedavi sına son
Hemoraji:
SSRTların kullanımı ile kanama anormallikleri bildirilmiştir. Kanama ya da p bozukluğu hikayesi olan hastalarda ve özellikle trombosit fonksiyonlarını etkileyen
htılaşma
ilaçlarla
(örn., atipik antipsikotikler ve fenotiyazinler, asetil salisilik asit, nonsteroidal antiinfl* matuvar ilaçlar [NSAİ ilaçlar], anti-trombosit ajanlar) veya antikoagülanlar ile (örn. /arfarin) DAPLONG'un birlikte kullanımında dikkatli olunması tavsiye edilir (Bkz. Bölüm 4.5.).
Böbrek yetmezliği:
Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda DAPLONG kullanımı önerilmez; hafif ya da orta şiddette böbrek yetmezliği olan hastalarda ise dikkatli kullanılmalıdır (Bkz. Bölürrj 4.2. ve
5.2.).
Yoksunluk etkileri:
Kronik depresyonun tedavisi için uzun süreli SSRI kullanımının ani olarak kesilmesinin şu semptomlara neden olduğu bildirilmiştir: disforik mizaç, irritabilite, ajitasyon, baş conmesı, duyusal bozukluklar (Örn., elektrik çarpması hissi tarzında paresteziler), anksiyete, kor füzyon, baş ağrısı, letarji, emosyonel labilite, insomnia ve hipomanı.
Prematür ejakulasyonu olanlarda 62 gün süreyle 60 mg dapoksetinin günlük ya da gerektiğinde kullanımı şeklinde tasarlanmış bir çift kör klinik çalışmada günlük doz uygulanan gruptan plasebo uygulanan gruba geçen hastalarda geri çekilme sendromu ya hiç görülmemiş ya da hafif orta dereceli uykusuzluk ve baş dönmesi gibi hafif çekilme belirtileri bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 5.1.).
Laktoz uyarısı
Bu tıbbi ürün laktoz ihtiva eder. Nadir kalıtımsal laktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Sodyum uyarısı
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Farmakodinamik etkileşimler
Monoamin oksidaz inhibitörleriyle etkileşim potansiyeli:
S SRİ ilaçlan, monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri ile birlikte kullanan hastalarda aralarında hipertermi, rijidite, myoklonus, vital bulgularda olası hızlı oynamalar ile seyreden otonom instabilite ile deliryum ve komaya ilerleyebilen ileri ajitasyonu da içeren mental durum değişikliklerinin de bulunduğu ciddi, bazen fatal olabilen reaksiyonlar rapor f dilmiştir. Bu reaksiyonların, SSRI bir ilacı bıraktıktan kısa bir süre sonra MAO inhibitörleri kıllanmaya başlayan hastalarda da görülebildiği bildirilmiştir. Bazı vakalar nöroleptik malign ;>endroma benzeyen özelliklerle kendisini göstermiştir. SSRI ilaçlarla MAO inhibitörlerinin bir arada kullanımını inceleyen hayvan verileri, bu ilaçların kan basıncının yükseltilmesi ve davranışsal eksitasyonunun uyarılması açısından sineıjik etkili olabileceğini öngörmektedir. Bı. nedenle DAPLONG, MAO inhibitörleriyle birlikte ya da bir MAO inhibitörü ilacın bırakılı nasından sonraki 14 gün içinde kullanılmamalıdır. Aynı şekilde, DAPLONG uygulanmasında
\
sonraki 7 gün içinde bir MAO inhibitörü uygulanmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3.).
Tioridazin ile etkileşim potansiyeli:
Tioridazin monoterapisi, ciddi ventriküler aritmilerle ilişkili QTc intervalinde uzama^ olur. DAPLONG gibi CYP2D6 izoenzimini inhibe eden tıbbi ürünler, tio metabolizmasını inhibe ederek tioridazinin plazma düzeylerinin yükselmesini oluyormuş gibi durmaktadır. Bu nedenle, QTc intervalinde uzama etkisini art t beklenir. DAPLONG, tioridazin ile birlikte ya da tioridazinin bırakılmasından sonraki içinde kullanılmamalıdır. Aym şekilde, DAPLONG uygulanmasından sonraki 7 gt tioridazin uygulanmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3,).
a neden idazinin neden ırmalan i 14 gün içinde
un
Serotoneıjik etkili tıbbi / bitkisel ürünler:
Diğer SSRI ilaçlar gibi DAPLONG da, serotoneıjik etkileri olan tıbbi/bitkisel ırünlerle [MAO inhibitörleri, L-triptofan, triptanlar, tramadol, linezolid, SSRI ilaçlar, SNRI ilaçlar, lityum ve san kantaron (St.John's Wort, Hypericum perforatum)] ile birlikte kullanı dığında serotoninle ilişkili etkilere neden olabilir. DAPLONG, diğer SSRI ilaçlar, MAO inhipitörleri ya da diğer serotoneıjik etkileri olan tıbbi/bitkisel ürünlerle birlikte veya bu tıbbijbitkisel ürünlerin kesilmesinden sonraki 14 gün içinde kullanılmamalıdır. Aym şekilde DAPLONG
uygulanmasından sonraki 7 gün içinde bu tıbbi/bitkisel ürünler uygulanmamalıdı Bölüm 4.3.).
(Bkz.
Merkezi sinir sistemi üzerinde etkili tıbbi ürünler:
DAPLONG'un prematür ejakülasyonu olan hastalarda merkezi sinir sistemi üzerinde etkili tıbbi ürünlerle (örn., antiepileptikler, antidepresanlar, antipsikotikler, anksiyolitiklı sedatif hipnotikler) birlikte kullanımı sistematik olarak değerlendirilmemiştir. Bu nedenle, DAPLONG'un bu tür bir tıbbi ürünle kullanımı gerektiğinde dikkatli olunması öneri ir.
Farmakokinetik etkileşimler
Birlikte uygulanan tıbbi ürünlerin dapoksetinin farmakokinetiğine etkileri:
İnsanlarda karaciğer, böbrekler ve barsak mikrozomlannda yapılan in vitro dalışmalar dapoksetinin primer olarak CYP2D6, CYP3A4 ve flavin mono-oksijenaz 1 (FMOl) enzimleri tarafından metabolize edildiğini göstermektedir. Bu nedenle, bu enzimlerin inljibitörleri dapoksetinin klirensini azaltabilir.
CYP3A4 inhibitörleri:
Potent CYP3A4 inhibitörleri:
Ketokonazol (7 gün süreyle günde iki defa 200 mg) kullanımı dapoksetinin (tek do; s 60 mg) C
max değerini %35 ve AUCj
nf değerini %99 arttırmıştır. Bağlanmamış dapoks< tinin ve desmetildapoksetinin de katkısı dikkate alındığında, potent CYP3A4 inhibitörleri ili; birlikte kullanıldığında aktif fraksiyonun C
max düzeyi yaklaşık %25 artabilir ve AUC değer] eri ikiye katlanabilir. Aktif fraksiyonun C
max düzeyi ve AUC değerlerindeki yükselmeler, özellikle fonksiyonel CYP2D6 enziminin bulunmadığı popülasyonda, yani CYP2D6 yavaş m< :tabolize
edicilerde ya da CYP2D6 enziminin potent inhibitörleriyle kombine kullanımda
daha da
belirgin olabilir. Bu nedenle DAPLONG'un ketokonazol, itrakonazol, ritonavir, saLuinavir, telitromisin, nefazadon, nelfınavir ve atazanavir gibi potent CYP3A4 inhibitörleri ile birlikte kullanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3.).
Orta derecede CYP3A4 inhibisyonu yapan ilaçlar:
Orta derecede CYP3A4 inhibisyonu yapan ilaçlarla (Örn., eritromisin, klarit|omısın, flukonazol, amprenavir, fosamprenavir, aprepitant, verapamil, diltiazem) birlikte kullanım, özellikle CYP2D6 enzimini yavaş metabolize edenlerde olmak üzere, dapoksitin ve desmetildapoksetin maruziyetinde önemli artışlara neden olabilir. Bu ilaçlardan herhangi biriyle birlikte kullanımda, maksimum dapoksetin dozları 30 mg olmalıdır (Bkz. Bölim 4.2., 4.4. ve aşağısı).
Bu önlemler, genotipleme ya da fenotipleme yöntemiyle hastanın "CYP2D6 enzimini yoğun metabolize eden” olarak doğrulanmadığı durumlarda her hasta için geçerlidir. CİfP2D6
enzimini yoğun metabolize eden olduğu doğrulanan hastalarda dapoksetinin potent
inhibitörleri ile birlikte kullanıldığında maksimum doz olarak 30 mg'Iık dozların kullanılması
CYP3A4
ve orta dereceli CYP3A4 inhibisyonu yapan ilaçlarla birlikte 60 mg'Iık kullanıldığında dikkatli olunması Önerilir.
dozlarda
değerini oksetinin nda aktif lir. Aktif ni yavaş olayların
tıhibitörü
Potent CYP2D6 inhibitörleri:
Fluoksetinin (7 gün süreyle 60 mg/gün) kullanımı dapoksetinin (tek doz 60 mg) C
m %50 ve AUCinf değerini %88 arttırmıştır. Bağlanmamış dapoksetinin ve desmetildaj de katkısı dikkate alındığında, potent CYP2D6 inhibitörleri ile birlikte kullanıldığ fraksiyonun C
max düzeyi yaklaşık %50 artabilir ve AUC değerleri ikiye katlanab: fraksiyonun C
max düzeyi ve AUC değerlerindeki yükselmeler, CYP2D6 enzim metabolize edenlerde beklenen yükselmelerle benzerdir ve dozla ilişkili advers görülme insidansı ve şiddetinde bir artışla sonuçlanabilir (Bkz. Bölüm 4.4.).
PDE5 inhibitörleri:
DAPLONG, ortostatik toleransta olası bir azalmaya yol açabileceğinden, PDE5 i
kullanan hastalarda kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.4.). Dapoksetinin (50 mg)
farmakokinetiği, tadalafıl (20 mg) ve sildenafıl (100 mg) ile kombine kullanıldığı çapraz bir çalışmada değerlendirilmiştir. Tadalafıl, dapoksetinin farmakol etkilememiştir. Sildenafıl ise dapoksetinin farmakokinetiğinde, klinik açıdan etkileşimlere neden olması beklenmeyecek ölçüde hafif değişikliklere yol açmıştır
tek doz inetiğini anlamlı (AUCinf
değerlerinde
%
22 ve C
max değerlerinde % 4 artış). Buna rağmen DAPLONG crtostatik toleransta olası bir azalma nedeniyle, PDE5 inhibitörü kullanan hastalara dikkatle reçete edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4.). DAPLONG ile PDE5 inhibitörlerinin bir arada kullanımı ortostatik hipotansiyona yol açabilir (Bkz. Bölüm 4.4.). DAPLONG'un, hem prematür ejakülasyonu, hem de erektil disfonksiyonu olan erkeklerde dapoksetin ilej PDE5 inhibitörlerinin bir arada kullanımındaki etkililik ve güvenliliği gösterilmemiştir.
Dapoksetinin birlikte uygulanan tıbbi ürünlerin farmakokinetiğine etkileri Tamsulosin:
Günlük dozlarda tamsulosin alanlarda, tek ya da multipl dozlarda 30 mg veya 60 mg dapoksetin alınması, tamsulosinin farmakokinetiğinde değişikliğe neden olmaz. Dapoksetinin tamsulosin alan hastaların tedavisine eklenmesi ortostatik profilde bir değişikliğe yol a ^mamış ve tamsulosinin tek başına kullanılmasıyla, 30 ya da 60 mg dozunda dapoksetin ile kombine kullanımı arasında ortostatik etkiler açısından bir fark görülmemiştir; ancak or:ostatik
toleransta olası bir azalma nedeniyle alfa adreneıjik reseptör antagonisti alm<ikta olan hastalara DAPLONG dikkatli reçetelenmelidir (Bkz. Bölüm 4.4.).
CYP2D6 tarafından metabolize edilen tıbbi ürünler:
Dapoksetinin multipl dozları (6 gün süreyle 60 mg/gün) sonrasında tek doz 50 mg d^: kullanımı, desipramin mono terapi sine göre, desipraminin ortalama Cmax değerini AUCmf değerini %19 oranında arttırmıştır. Dapoksetin CYP2D6 tarafından metaboli ilaçların plazma konsantrasyonlarında benzer bir artışa yol açabilir. Bu durumur ilişkisi düşük olasılıktadır.
sıpramın %11 ve edilen klinikle
IZG
CYP3A4 tarafından metabolize edilen tıbbi ürünler:
Dapoksetinin multipl dozları (6 gün süreyle 60 mg/gün), midazolamın (tek doz 8 md|) AUCmf değerini yaklaşık % 20 oranında (-%60 ile +%18 arasında) azaltmıştır. Bu durumurl klinikle ilişkisi olasılıkla çoğu hastada düşüktür. CYP3A etkinliğindeki artışın, dar bir terapötik penceresi olanve esas olarak CYP3A tarafından metabolize edilen tıbbi ürünlerle birlikte kullanan bazı bireylerde klinikle ilişkisi olabilir.
CYP2C19 tarafından metabolize edilen tıbbi ürünler:
Dapoksetinin multipl dozları (6 gün süreyle 60 mg/gün) sonrasında tek dozda omeprazol kullanımı, omeprazolün farmakokinetiğini etkilememiştir. Dapoksetin CYP2C19 substratlannın farmakokinetiğini etkilemesi olası değildir.
40 mg n diğer
CYP2C9 tarafından metabolize edilen tıbbi ürünler:
Dapoksetinin multipl dozları (6 gün süreyle 60 mg/gün) sonrasında tek doz 5 mg kullanımı, gliburidin farmakokinetiğini ya da farmakodinamisini etkilen^ Dapoksetinin, diğer CYP2C9 substratlannın farmakokinetiğini etkilemesi olası değildi
gliburid
emiştir.
r.
Varfarin ve koagülasyon ve/veya trombosit fonksiyonlarını etkilediği bilinen tıbbi ürü Varfarinin kronik kullanımı ile dapoksetinin birlikte kullanımını değerlendin: bulunmamaktadır; bu nedenle kronik varfarin kullanan hastalarda DAPLONG kulla ı dikkat edilmesi gerekir (Bkz. Bölüm 4.4.). Yapılan bir farmakokinetik çalışmada dap (6 gün süreyle 60 mg/gün) tek dozda 25 mg kullanılan varfarinin farmakokineti ğ farmakodinamiğini (PT veya INR) etkilememiştir. SSRFleri ile kanama anorm olduğuna dair bildirimler vardır (Bkz. Bölüm 4.4.).
] iler:
n ven ımında oksetin ini ve itlikleri
Etanol:
Tek doz olarak 0.5 g/kg (yaklaşık iki içecek) etanol kullanımı, dapoksetinin (tek dok 60 mg) farmakokinetiğini etkilememiştir; ancak etanolle birlikte alınan dapoksetin somnolansı arttırmış ve hastaların kendilerinin değerlendirdiği uyanıklık durumunu önemli derecelerde azaltmıştır.
Dapoksetin etanolle birlikte uygulandığında, kognitif bozukluğu değerlendiren farmakodinamik ölçümlerde de (Parmak Uyanıklık Hızı, Sayı Sembol Yer Değiştin ıe Testi)
aditif bir etki görülmüştür. Alkol ile DAPLONG bir arada alındıklarında baş
iönmesi,
sersemlik hali, reflekslerde yavaşlama ya da karar vermeyle ilgili değişiklikler gibi advers
etkilerin görülme olasılığı ya da şiddetleri artar. Alkolün dapoksetinle kombine
edilmesi
alkolle ilişkili etkileri arttırabilir ve senkop gibi nörokardiyojenik advers olaylarda artış görülerek kazaen yaralanma riski artar; bu nedenle hastalara DAPLONG kullanıyorkpn, alkol almaktan kaçınmaları tavsiye edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4. ve 4.7.).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Dapoksetin ile yalnızca erişkin popülasyonda etkileşim çalışması yapılmıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Dapoksetin ile pediyatrik popülasyonda etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
DAPLONG'un kadınlarda kullanım endikasyonu bulunmamaktadır.
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (kontrasepsiyonl
Bu konuya ilişkin klinik veri mevcut değildir.
Gebelik dönemi
Dapoksetin için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (Bkz. Bölüm 5.3.).
Laktasyon dönemi
Dapoksetin ya da metabolitlerinin insan sütüyle salgılanıp salgılanmadıkları bilinmeme ktedir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Hayvanlarda yapılan çalışmalarda üreme yeteneği, fertilite ya da üreme organları üzerinde bir etki görülmemiş ve embriyotoksisite ya da fetotoksisiteye işaret eden herhangi İ>ir advers işarete rastlanmamıştır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Dapoksetinin araç ve makine kullanımı üzerindeki etkileri çok az ya da orta derecelidir. Klinik çalışmalarda dapoksetin kullananlarda sersemlik hali, dikkatte bozulmal senkop, görmede bulanıklık ve somnolans bildirilmiştir. Bu nedenle hastalar, aralarında araç ve kullanımı tehlikeli makinelerin de bulunduğu senkop ya da diğer merkezi sinir sistemiyle ilgili etkiler oluştuğunda hasar oluşturabilecek durumlardan kaçınmaları kjpnusunda uyarılmalıdır.
Alkolün dapoksetinle kombine edilmesi alkolle ilişkili nörokognitif etkileri attırabilir. Birlikte kullanımda senkop gibi nörokardiyojenik advers olaylarda da artış görülerek kazaen yaralanma riski artar; bu nedenle hastalara DAPLONG kullamyorken, alkol alfnamalan tavsiye edilmelidir (bkz Bölüm 4.4 ve 4.5).
4.8. İstenmeyen etkiler
Dapoksetinin güvenilirliği, çift kör, plasebo kontrollü beş çalışmada prematür ejaklilasyonu olan 4224 hastada araştırılmıştır. Çalışmalara katılan 4224 deneğin 1616'sına 30 mg dozunda dapoksetin gerektikçe ve 2608'sına 60 mg dozunda dapoksetin gerektikçe veya gündo tek doz olarak uygulanmıştır.
Faz 3 klinik çalışmalar sırasında en sık rapor edilen advers ilaç reaksiyonları şunlardı ve dozla ilişkiliydi: Bulantı (30 mg ve 60 mg dapoksetin gruplarında sırasıyla %11.0 ve %22,2), baş dönmesi (%5.8 ve %10.9), baş ağrısı (%5.6 ve %8.8), diyare (%3.5 ve %6.9), insomnia (%2.1 ve %3.9) ve yorgunluk (%2.0 ve %4.1). İlacın kesilmesine neden olan advers olaylardan en sık görülenleri bulantı (dapoksetin ile tedavi alanların % 2.2'sinde) ve baş iönmesi (dapoksetin ile tedavi alanların % 1.2'sinde) idi.
Klinik çalışmalarda dapoksetin tedavisi uygulananlarda bildirilen advers ilaç reaksiyonları aşağıda Iistelenmiştir.
Sıklıklar şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın (>1/10); yaygın (> 1/100 ila <1/10)1 yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/1 0.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Psikiyatrik hastalıkları
Yaygın:
Yaygın olmayan:
zukluğu,
İnsomnia, anksiyete, ajitasyon, huzursuzluk, libido azalması, depresyon, anormal rüyalar
Depresyon, depresif ruh hali, sinirlilik, kabus görme, uyku bd: diş gıcırdatma, öforik mizaç, kayıtsızlık hissi, apati, mizaç de[ uyku başlangıcındaki insomnia, uyku ortası insomnia, anjargazmi, konfiizyonel durum, hipervijilans, anormal düşünce, dezorys ntasyon, libido kaybı
Sinir sitemi hastalıkları
Baş dönmesi, baş ağrısı
Çok yaygın: Yaygın:
Yaygın olmayan: Seyrek:
Göz hastalıkları
Yaygın:
Yaygın olmayan:
Uykuya meyil, dikkat bozukluğu, tremor, parestezi Tat bozukluğu, hipersomnia, letaıji, sedasyon, bilinç baskı|lanması, vazovagal senkop, postural baş dönmesi, akatizi Egzersize bağlı baş dönmesi, ani uyku bastırması
Görmede bulanıklık Midriyazis, görsel bozukluklar
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın: Çınlama
Yaygın olmayan: Vertigo
Kardiyak hastalıkları
Yaygın olmayan: Sinüs arresti, sinüs bradikardisi, taşikardi
Vasküler hastalıkları
Yaygın: Yüzde kızarma
Yaygın olmayan: Yüzde sıcaklıkla birlikte kızarma, hipotansiyon, sistolik hipertan
iiyon
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Yaygın: Sinüs konjesyonu, esneme
Gastrointestinal hastalıkları
Çok yaygın: Bulantı
Yaygın:
Yaygın olmayan: Seyrek:
Diyare, ağız kuruluğu, kusma, karın ağrısı, üst karında ağrı flatulans, midede rahatsızlık hissi, karında distansiyon, konstij Karında rahatsızlık hissi, epigastrik rahatsızlık hissi Acil defekasyon ihtiyacı
dispepsi,
asyon
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Hiperhidrozis
Yaygın olmayan: Kaşıntı, soğuk terleme
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın: Erektil disfonksiyon
Yaygın olmayan: Ejakülasyonun gerçekleşmemesi, erkek genital organ parestezjisi, erkek orgazm bozukluğu
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Halsizlik, irritabilite
Yaygın:
Yaygın olmayan:
Araştırmalar
Yaygın:
Yaygın olmayan:
Asteni, sıcak hissetme, gergin hissetme, anormal hissetnfe, içkili hissetme
Kan basıncında yükselme
Kalp hızında artış, diyastolik kan basıncında yükselme, ortos basıncında yükselme
atik kan
Klinik çalışmalarda Holter monitorizasyonu yapılan hastalarda bradikardi veya sini s arresti ile birlikte görülen bilinç kaybıyla karakterize senkop vakaları ilaçla ilişkil olarak değerlendirilmiştir. Vakaların büyük çoğunluğu dozun alınmasını izleyen ilk 3 saatte, ilk dozdan sonra veya çalışmayla ilişkili işlemler sırasında (kan alınması, ortostatik ma tıevralar ve kan basıncı ölçümleri gibi) görülmüştür. Senkoptan önce sıklıkla prodromal seırjptomlar görülmüştür (Bkz. Bölüm 4.4.).
Faz 3 çalışmalarda önerilen dozlardan yüksek dozlarla tedavi edilen hastalarda caha sık olmasıyla gösterildiği üzere senkop ve olası senkopla ilişkili prodromal semptomljır dozla ilişkilidir.
Klinik çalışmalarda ortostatik hipotansiyon bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4.). Dapoksetinin klinik geliştirme programlarında, çalışmalara katılan popülasyona bağlı olarak [değişen sıklıkta bilinç kaybı ile karakterize senkop bildirilmiştir; senkop sıklığı, Faz 3 plasebo
kontrollü klinik çalışmalarda % 0.06 (30 mg) ile % 0.23 (60 mg) arasında değişirken, prematür ejakülasyonu olmayan sağlıklı gönüllülerde yapılan Faz 1 çalışmalard|a % 0.64 olarak bildirilmiştir.
Uzun süreli (9 ay) açık etiketli çalışmalarda raporlanan advers ilaç reaksiyonları c a çift-kör çalışmalarda bildirilenlerle paraleldir ve ek bir advers ilaç reaksiyonu bildirilmemiştir
Yoksunluk etkileri
Kronik depresyonun tedavisi için uzun süreli SSRI kullanımının ani olarak kesilmesinin şu semptomlara neden olduğu bildirilmiştir: disforik mizaç, irritabilite, ajitasyon, baş I dönmesi, duyusal bozukluklar (örn, elektrik çarpması hissi tarzında paresteziler), anksiyete, k( »nfuzyon, baş ağrısı, letarji, emosyonel labilite, insomnia ve hipomani. |
Dapoksetinin günlük ya da gerektiğinde kullanımı şeklinde tasarlanmış bir çüvenlilik çalışmasında, 62 gün kullanım sonrası plasebo uygulanan gruba geçen deneklerdeki nafıf-orta dereceli insomnia ve baş dönmesi gibi çekilme belirtileri baştan beri plasebo uygu|[ananlara göre hafifçe daha yüksek olmuştur.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Klinik çalışmalarda doz aşımı vakası bildirilmemiştir.
Dapoksetin ile gerçekleştirilen bir klinik farmakoloji çalışmasında 240 mg'a kaiar olan günlük dozlarda (3 saat arayla verilen iki 120 mg'lık doz) beklenmeyen bir advörs olaya rastlanmamıştır. Genel olarak, SSRI ilaçlarla olan doz aşımı belirtileri somnolans, bulantı-kusma gibi gastrointestinal bozukluklar, taşikardi, tremor, ajitasyon ve baş dönmesi gibi serotonin tarafından oluşturulan advers reaksiyonlardan ibarettir. I
Doz aşımı durumunda, gerektiği ölçüde standart destekleyici önlemler alınjnalı ve uygulanmalıdır. Dapoksetin hidroklorürün proteinlere yüksek oranda bağlanma özjilliği ve büyük bir dağılım hacmi olması nedeniyle, doz aşımı durumunda zorlu diürez, diyaliz, hemoperfuzyon ve kan değişimi gibi yöntemlerin faydalı olması olası değildir. DAPLONG'un bilinen spesifik bir antidotu bulunmamaktadır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
FarmakoterapÖtik grup: Diğer Ürolojikler ATC kodu: G04BX14
Etki mekanizması:
Dapoksetin, IC50 değerleri 1.12 nM olan güçlü bir selektif serotonin gerialım ijtıhibitörü (SSRI) ilaçtır; insanlardaki majör metabolitleri desmetildapoksetin (IC5o
<l-0 nM) ve didesmetildapoksetin (ICso
=2.0 nM) eşdeğer güçteyken dapoksetin-N-oksit daha [az güçlü (IC50-282 nM) seratonin gerialım inhibisyonu yapar.
İnsanlarda ejakülasyon esas olarak sempatik sinir sistemince yönetilmektedir. Ejakülasyon yolağı, başlangıç olarak beyindeki bir dizi nükleusun (medial preoptik ve parave ntriküler nükleuslar) etkisi altındaki beyin sapı tarafından yönetilen ve bir spinal refleks merkezinden orijin alır.
Dapoksetinin prematür ejakülasyondaki etkisinin nöronlardaki serotonin geri aliminin inhibisyonu ardından nörotransmitterin presinaptik ve postsinaptik reseptörlerde etkisinin potensiyalize olması yoluyla olduğuna inanılmaktadır.
Sıçanlarda dapoksetin ejakülatuar dışarı fırlatma refleksini, supraspinal seviyedeki lateral paragigantoselüler nükleus (LPGi) üzerinde etki ederek inhibe eder. Seminal vezikü ileri, vas deferensi, prostatı, bulboüretral kasları ve mesane boynunu innerve eden postgar gl iyonik sempatik lifler, bu yapıların koordineli bir şekilde kasılmasını sağlayarak ejakü asyonun oluşmasını sağlar. Dapoksetin sıçanlarda bu ejakülatuar refleksi modüle eder.
Klinik çalışmalar:
Dapoksetinin prematür ejakülasyonun tedavisindeki etkinliği toplam 6081 deneğin rajıdomize edildiği çift kör, plasebo kontrollü beş klinik çalışmayla gösterilmiştir. Çalışma! edilenler 18 yaş ve üzerindeydi, çalışmaya alınmadan önceki 6 aylık dönemdeki cin| deneyimlerinin çoğunda bir prematür ejakülasyon hikayesi bulunuyordu, ejakülasyon DSM-IV tam kriterlerine göre belirlenmişti: kısa ejakülasyon süre çalışmada saat durdurma yöntemiyle ölçülen intravajinal ejakülasyon gecikme süresinin [IELT; vajinal penetrasyondan intravajinal ejakülasyona kadar geçen süre]
\\
dakika veya daha kısa olması şeklinde belirlenmiştir), ejakülasyon üzerindeki kontrolün zayii olması, duruma bağlı belirgin sıkıntı ya da ilişki kurma zorluğu olması.
Erektil disfonksiyon dahil diğer cinsel bozuklukların olduğu bireyler ya da f rematür ejakülasyon nedeniyle diğer farmakoterapi formlarını kullananlar çalışmalara dahil edilmemiştir.
Tüm randomize çalışmaların sonuçlan birbiriyle tutarlı bulunmuştur. Etkinlik 1|2 hafta tedaviden sonra görülmüştür. Çalışmalardan birinde çalışmaya hem Avrupa Birli ği'nden (AB), hem de AB dışından hastalar dahil edilmiş ve tedavi süresi 24 hafta olarak tutul (muştur.
Bu çalışmaya, 385'i plasebo, 388'i gerektiğinde 30 mg dapoksetin alacak şekilde! ve 389'u gerektiğinde 60 mg dapoksetin alacak şekilde toplam 1162 denek randomize edilmiştir. Aşağıdaki tabloların ilkinde tüm tedavi gruplarında çalışma sonundaki ortalama
Vc
medyan IELT'ler, İkincisinde ise çalışma sonunda ortalama IELT süresinde en azından spesifik bir düzey sağlanan deneklerin kümülatif dağılımı gösterilmiştir. Diğer çalışmalarda ye 12'inci haftanın havuzlanmış analizinde tutarlı sonuçlar görülmüştür.
Tablo 1:
Çalışma sonunda bulunan en küçük kareler yöntemine göre ortalama ve <J medyan IELT süreleri*
Dapoksetin |>0 mg
Ortalama IELT
Plasebo
Dapoksetin 30 mg
Ortanca
1.05 dk.
1.72 dk.
1.91 dk.
0.6 dk.** [0.37, 0.72]
0.9 dk.** [0.66, 1.06]
Plasebodan farklılık [%95 Güven Aralığı]
En küçük kareler yöntemine göre ortalama
1.7 dk.
2.9 dk.
3.3 dk.
Plasebodan farklılık [%95 Güven Aralığı]
1.2 dk.** [0.59, 1.72]
1.6 dk.** [1.02,2.16]
* Başlangıçtan sonra değeri olmayan hastalar için başlangıç değerleri ileri doğru taşııjmıştır. **Farklılık istatistiksel olarak anlamlı düzeydeydi (P-değeri <0.001).
Tablo 2:
Çalışma sonunda ortalama IELT süresinde en azından spesifik bir düzey sa| lanan denekler*
IELT
(dk.)
Plasebo
%
60
Dapoksetin 30 mg
%
Dapoksetin
%
mg
>1.0
51.6
68.8
77.6
>2.0
23.2
44.4
47.9
>3.0
14.3
26.0
37.4
>4.0
10.4
18.4
27.6
>5.0
7.6
14.3
19.6
>6.0
5.0
11.7
14.4
>7.0
3.9
9.1
9.8
>8.0
2.9
6.5
8.3
Başlangıçtan sonra değeri olmayan hastalar için başlangıç değerleri ileri doğru taşım niştir
IELT'deki uzamanın boyutu başlangıçtaki IELT ile ilişkilidir ve denekler arasında fa rklılıklar göstermektedir. Dapoksetin tedavisinin klinikle ilişkisi daha sonra gerçekleştirile ı birçok hasta bildirimleri ve yanıt verenlerin analiziyle de gösterilmiştir.
Ejakülasyonun kontrolünde en az iki kategori artış ve ejakülasyonla ilişkili sıkıntıda sn az bir kategorilik bir azalma görülen hastalar "tedaviye yanıt veren" birey olarak tanıml inmiştir. Çalışmanın 12 ya da 24'üncü haftasında her iki dapoksetin grubunda yer alan de neklerin plaseboya oranla istatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazlası tedaviye yanıt vermiştir. Onikinci haftada yanıt verenlerin oram (havuzlanmış analiz) dapoksetin 30 mg (%11.1- %95 GA [7.24; 14.87]) ve 60 mg (% 16.4- %95 GA [13.01; 19.75]) alanlarda plasebo alan ara göre daha yüksek orandaydı.
Tedavi gruplarındaki deneklerden çalışmanın başlangıcından itibaren jlırematür ejakülasyonlanm "Değişikliğin Klinik Global İzlenimi” [Clinical Global Imprejısion of Change; (CGIC)] sonuç ölçümlerine göre “daha fazla iyileşme”den “daha fazla kötülişme”ye değişen aralıkta karşılaştırmaları istenerek dapoksetinin tedavi etkisinin klinikle! ilişkisi belirlenmiştir. Çalışma sonunda deneklerin %28.4 (30 mg grubu) ve
%
35.5'u (60 mj; grubu) durumlarını "daha iyi" veya "çok daha iyi" olarak belirtirken bu oran plasebo alanlarda %14'te kalmıştır. Durumlarını "biraz daha iyi" olarak belirtenlerin oranı dapoksetin 30 mg alanlarda %53.4, 60 mg alanlarda %65.6 iken, bu oran plasebo alanlarda %28.8'de kalmıştır.
5.2. Farmakokinetik özellikler Genel özellikler
Dapoksetin oral uygulama sonrası hızla emilir, hemen tümüyle plazma proteinlerine bağlı olarak hızlı bir dağılıma uğrar, karaciğer ve böbreklerdeki multipl enzim sistemleri taı afından metabolize edildikten sonra idrarla konjuge metabolitler şeklinde elimine edilir. Elimiı Lasyonu hızlıdır ve oral yoldan uygulama sonrası terminal yanlanma ömrü 19.3 saattir.
Emilim:
Dapoksetin oral uygulama sonrası, tabletin alınmasından sonra yaklaşık 1 -2 saatte mal :sımum plazma konsantrasyonuna (C
max) ulaşılacak şekilde hızla emilir. Mutlak biyoyara rlanımı %42'dir (%15 ila %76 aralığında) ve 30 mg ile 60 mg dozlar arasında maruziyette (AyC and C
max) dozla orantılı artışlar görülmüştür. Birden fazla doz alımı durumunda hem dapoksetinin, hem de aktif metaboliti desmetildapoksetinin (DED) AUC değerleri, tek dozda alınmasına göre yaklaşık %50 daha yüksek olmaktadır.
Yağ oram yüksek yemekle birlikte alınması dapoksetinin C
max değerini hafifçe (%10) akaitmiş ve pik plazma konsantrasyonuna (AUC) ulaşma zamanını hafifçe (%12) uzatmıştır. Bu
20
değişiklikler klinik olarak anlamlı değildir. DAPLONG yemeklerle birlikte ya |la yemek haricinde alınabilir.
Dağılım:
in vitro
koşullarda dapoksetinin % 99'dan fazlası insan serum proteinlerine bağlıpır. Aktif metabolit olan desmetildapoksetinin (DED) % 98.5'i proteinlere bağlıdır. Dajfoksetinin ortalama kararlı düzey dağılım hacmi 162 litredir.
Biyotransformasvon:
Yapılan
in vitro
çalışmalar dapoksetinin esas olarak CYP2D6, CYP3A4 ve flavin monooksijenaz (FMO-1) olmak üzere karaciğer ve böbreklerdeki multipl enzim sistbmleri ile metabolize olduğu göstermiştir. 14C-dapoksetin oral yoldan uygulama sonraslında, N-oksidasyon, N-demetilasyon, naftil hidroksilasyon, glukuronidasyon ve sülfatlarıma şeklinde metabolize olur. Oral uygulama sonrası presistemik ilk geçiş etkisine işaret eder kanıtlar bulunmaktadır.
İntakt dapoksetin ve dapoksetin-N-oksit plazmada dolaşan majör maddele* olarak bulunmuştur.
Yapılan bir seri
in vitroin vitro
bağlanma çalışmalarında desmetildapoksetinin (DED) dap jksetinle eşit potense sahip olduğu ve desmetildapoksetinin dapoksetininin potensinin %50'sine sahip olduğu gösterilmiştir (bkz. Bölüm 5.1). Bağlanmamış DED'e olan maruziyet oranını gösteren AUC ve C
max değerleri serbest dapoksetin maruziyetinin sırasıyla yaklaşık %50 vs %23'ü kadardır.
Eliminasvon:
Dapoksetin esas olarak idrarla konjuge metabolitler şeklinde elimine edilir. İdrarda değişmeden atılan aktif madde tespit edilememiştir. Oral uygulamadan sonra dapoksetinin, uygulama sonrası 24 saatte pik plazma konsantrasyonları %5'ten düşük ve terminal y«ırı ömrü yaklaşık 19 saat olacak şekilde yaklaşık 1.5 saatlik bir başlangıç (dispozisyon) yarı ömrü vardır. Oral uygulanma sonrası DED'in terminal yanlanma ömrü yaklaşık 19 saattir.
Doğrusallık / doğrusal olmayan durum:
Konu ile ilgili bir bilgi mevcut değildir.
Özel popülasyonlardaki farmako kin etik özellikler:
DED metaboliti, özellikle DED'e olan maruziyetin arttığı durumlarda DAPİ.ONG'un farmakolojik etkinliğine katkıda bulunur. Aşağıda bazı popülasyonlarda aktif fraksiyon parametresindeki artış sunulmaktadır. Bunlar bağlanmamış dapoksetin ve DED'e olan maruziyetin toplamıdır. DED, dapoksetinle eşit potense sahiptir. Kesin olarak bili^ımese de hesaplamalarda DED'in de MSS'ye dapoksetinle aynı şekilde dağıldığı varsayılmaktafdır.
Irk:
Tek doz 60 mg dapoksetin kullanılarak gerçekleştirilen bir klinik farmakolojik beyaz, siyah, İspanyol asıllı ve Asya kökenli ırklar arasında istatistiksel açıdan aı
analizde lamlı bir
fark tespit edilmemiştir. Japon ırkından ve beyaz ırktan hastalarda farmakokinetik 05 elliklerin karşılaştınldığı bir klinik çalışmada dapoksetinin plazma düzeyleri, Japon ırkından olan hastalarda, bu ırktaki hastaların vücut ağırlığının daha az olmasına bağlı olarak % 10 ile % 20 daha yüksek olarak bulunmuştur (AUC ve maksimum konsantrasyonlar). İlaca çok düşük miktarda daha fazla maruz kalmanın anlamlı bir klinik etkisi beklenmemektedir.
Yaslılar (65 vas ve üzeri):
60 mg dapoksetin kullanılarak gerçekleştirilen tek doz klinik farmakoloji çalışmasınıjjı sağlıklı yaşlı erkeklerle sağlıklı genç erişkin erkekler arasında farmakokinetik par; (C
max, AUCinf, T
max) açısından bir farklılık göstermemiştir. Bu popülasyonda güvenlilik belirlenmemiştir (Bkz. Bölüm 4.2.).
analizi, etreler ililik ve
larjım eti ili
Böbrek yetmezliği:
Hafif (kreatinin klirensi 50 ile 80 ml/dakika), orta (kreatinin klirensi 30 ile <50 ml/dzkika) ve şiddetli (kreatinin klirensi <30 ml/dakika) böbrek yetmezliği olan hastalar ile böbrek işlevleri normal hastalarda (kreatinin klerinsi >80 ml/dakika) 60 mg dapoksetin kullanılarak bir tek doz klinik farmakoloji çalışması gerçekleştirilmiştir. Azalan renal fonksiyonlarla dapoksetinin AUC'sinde artıl yönünde bir eğilim görülmemiştir. Veriler kısıtlı olmasına rağmen AUC değerleri ağır böbrek yetmezliği durumunda böbrek işlevleri normal olanlannkin: oranla yaklaşık 2 kat yüksektir. Dapoksetinin renal diyalize gerek duyan hastalardaki farmakokinetiği değerlendirilmemiştir (Bkz. Bölüm 4.2. ve 4.4.).
Karaciğer yetmezliği:
Dapoksetin ve DED'in farmakokinetiği hafif derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda değişmez. Orta derecede karaciğer yetmezliği (Child-Pugh sınıf B) olan haftalarda bağlanmamış dapoksetinin doruk plazma konsantrasyonları (C
max) %55 ve AUC değerleri %120 kadar artar. Aktif fraksiyonun C
max değerleri ise değişmeden kalırken AUC ^eğerleri ikiye katlanmaktadır. Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda bağlanmamış dapbksetinin C
max değerleri değişmeden kalırken AUC değerleri üç kattan fazla artmaktadır. Aktif fraksiyonun AUC değerleri ise birkaç kat artmaktadır (Bkz. Bölüm 4.2. ve 4.3.).
CYP2D6 Polvmorfizmi:
60 mg dapoksetin kullanılan bir tek doz klinik farmakoloji çalışmasında CYP2D|> enzimi açısından yavaş metabolize edicilerdeki plazma düzeyleri hızlı metabolize edicileri lekinden daha yüksek olarak bulunmuştur (dapoksetin için C
max düzeyleri yaklaşık
%%
90 kadar yükselebilir. Bu >ükselme dozla ilişkili advers olayların görülme sıklığı ve şiddetindeki artışın nedeni olabilir (bkz. Bölüm 4.2). Dapoksetinin, CYP2D6'yı yavaş metabolize edenlerdeki güvenliliği, bzellikle orta ve potent CYP3A4 inhibitörleri gibi dapoksetin metabolizmasını inhibe edebilecek diğer tıbbi ürünlerini kullanan hastalarla ilişkilidir (Bkz. Bölüm 4.2. ve 4.3.).
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Preklinik türlerde (fare, sıçan, tavşan, köpek ve maymunlar) yapılan ve maksimu|n tolere edilebilen dozlar uygulanarak güvenlilik farmakolojisi, tekrarlayan doz toksikolojisi, genetik toksikoloji, karsinojenite, bağımlılık/geri çekilme olasılıkları, fototoksisite ve gelişimsel üreme toksikolojisini değerlendiren preklinik çalışmalarla dapoksetinin tam bir gı venlilik değerlendirmesi yapılmıştır. Çalışmalarda, preklinik türlerde biyo-dönüşümün insani: ıra göre daha hızlı olmasına bağlı olarak maksimum tolere edilen dozlarda bazı farmakokinetik maruziyetle ilgili göstergeler (C
max ve AUCo-24 st), insanlarda gözlenenlere yaklaşmıştır. Ancak vücut ağırlığına göre düzeltilmiş dozlar 100 kattan fazlaydı. Bu çalışmaların t erhangi birinde klinikle ilişkili güvenlilik tehlikesi bulunmamıştır.
Dapoksetin, Maksimum Önerilen İnsan Dozunun (Maximum Recommended Humau Dose; MRHD) 60 mg olduğu göz önünde tutularak erkeklere verilen mutat dozun yaklaşık iki katı maruziyet (AUC) sağlayan 225 mg/kg/gün dozlarına kadar olan dozlarda ve yaklaşık iki yıl süreyle sıçanlarda kullanıldığında karsinojen bir etki oluşturmamıştır. Dapoksetin aynı zamanda uygulanabilecek en yüksek doz olan 6 ay süreyle 100 mg/kg ve 4 ay süreyle 200 mg/kg dozunda uygulandığında Tg.rasH2 farelerinde tümör oluşumuna neden olm ımıştır.
Farelerde oral yoldan 6 ay süreyle günde 100 mg/kg uygulanmada sabit durumdaki dapoksetin maruziyeti, klinikte tek dozda 60 mg'lık tek dozla sağlanandan düşüktür.
Erkek ve dişi sıçanlarda fertilite, üreme performansı ya da üreme organ morfolojisi! üzerinde bir etki görülmemiş ve sıçan veya tavşanlarda embriyotoksisite ya da fetotoksisit|ye işaret eden herhangi advers bir bulguya rastlanmamıştır. Üreme toksikolojisi çalışmaları arasında perinatal ve postnatal dönemde maruziyete bağlı advers etki görülme riskini değefrlendiren çalışmalar yer almamaktadır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLERİ
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mikrokristalin selüloz Laktoz monohidrat DC Kroskarmelloz sodyum Aerosil 200 Magnezyum stearat Opadry II Blue 85F3053 5
- FD&C Blue #2 Alüminyum Lak (E 132)
- Polietilen glikol
- Polivinil alkol
- Talk
- Titanyum dioksit (E 171)
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
3, 6 ve 18 film kaplı tablet
PVC - PVDC / OPAK ALUMİNYUM FOLYO
ambalajj içinde kullanma talimatıyla beraber karton kutuda ambalajlanmıştır. I
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler i
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetriıeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Celtis İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü
Teknoloji Geliştirme Bölgesi Dİ Blok Kat:3
Eseni er/İ S T ANBUL
Telefon: 0 850 201 23 23
Fax: 0212 482 24 78
e-mail :
[email protected]
8. RUHSAT NUMARASI (LARI)
254/67
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 02.12.2013 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
25