Sinir Sistemi » Psikoleptikler (Psikolojik İlaçlar) » Antipsikotikler » Diğer İlaçlar » Aripiprazol KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADIEGİSAZOL 10 mg tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Aripiprazol 10 mg Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için bölüm 6,1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Tablet
Bir yüzünde şekilli E ve 562 kodu bulunan yuvarlak, konveks, beyaz veya beyaza yakın, kokusuz veya hemen hemen kokusuz tabletler.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonları
EGİSAZOL yetişkin ve ergenlerde (13-17 yaş) şizofreni tedavisinde (akut şizofreni epizodlarının tedavisinde ve idame tedavisi sırasında klinik düzelmenin devamlılığında)endikedir.
EGİSAZOL yetişkinlerde Bipolar I Bozuklukla ilişkili akut manik epizodların tedavisinde ve son epizodu manik ya da karma olan bipolar I hastalarında stabilitenin sağlanması vereküransın önlenmesinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji
Yetişkinlerde
Şizofrenide
EGİSAZOL'ün önerilen başlangıç dozu öğünlerin zamanı dikkate alınmaksızın günde tek doz verilen 10 veya 15 mg/gün'dür. EGİSAZOL'ün idame dozu günde 15 mg'dır. Klinikçalışmalarda aripiprazolün 10-30 mg/gün doz aralığında etkili olduğu gösterilmiştir. Günlükmaksimum doz 30 mg'ı aşmamalıdır.
Bipolar Manide
EGİSAZOL, öğünlerin zamanı dikkate alınmaksızın günde tek doz olarak verilmelidir, başlangıç dozu genellikle günde 15 veya 30 mg'dır. Eğer gerekliyse, doz ayarlaması 24saatten daha kısa sürede yapılmamalıdır. Antimanik etkililiği (3-12 hafta) 15-30 mg/gün dozaralığı için klinik çalışmalarla ispatlanmıştır. 30 mg/gün'ün üzerindeki dozların güvenliliğiklinik çalışmalar ile değerlendirilmiş değildir.
Bipoiar I Bozuklukta yeni mani epizodlarının önlenmesiPediyatrik popülasyon
Ergenlerde (13-17 yaş) şizofreniÖnerilen doz öğünlerin zamanı dikkate alınmaksızın günde tek doz olarak 10 mg'gün'dür.Tedavi ilk 2 gün, 2 mg doz ile başlatılmalı ve sonraki 2 gün 5mg'a titre edilerek Önerilengünlük doz 10 mg'a ulaşılmalıdır. Uygun olduğunda, birbirini takip eden doz artışları, günlükmaksimum doz 30 mg'ı geçmeyecek şekilde, 5 mg'lık dozlarla uygulanmalıdır.
EGİSAZOL 10-30 mg/gün doz aralığında etkilidir. Günlük 10 mg'ı aşan dozlardaki etkinliği, ergenlerde çalışılmamıştır ancak bazı hastalar yüksek dozdan fayda görebilirler.
Uygulama şekli
Ağız yoluyla alınır.
EGİSAZOL Tablet aç veya tok karnına yeterli miktarda (örneğin bir bardak) su ile alınır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek yetmezliği:Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez.
Karaciğer yetmezliği:Hafıf-orta şiddette karaciğer bozukluğu olan hastalar Biçin doz ayarlaması Önerilmemektedir. Şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda mevcut veriler,tavsiyede bulunmak için yetersizdir. Bu hastalarda, dozlama dikkatli bir şekildedüzenlenmelidir. Buna ek olarak, 30 mg'lık maksimum günlük doz, şiddetli (caraciğerbozukluğu olan hastalarda dikkatlice kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2.).
Pediyatrik popülasyon:Aripiprazol'ün 13 yaşın altındaki çocuklarda güvenliliği ve etkililiği belirlenmediğinden kullanılması önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon: 65Ibozukluk tedavisindeki etkililiği belirlenmemiştir. Bu popülasyonun yüksek hassasiyetindendolayı, klinik faktörler uygun olduğu zaman daha düşük başlangıç dozu düşünülmelidir (Bkz.Bölüm 4.4.).
Cinsiyet:Kadın hastalarda erkek hastalardan daha farklı bir doz ayarı gerekmez.
CYP2D6 veya CYP3A4'ü inhibe eden veya CYP3A4'ü indükleyen ilaçları kullanan hastalarda (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşimşekilleri):
Güçlü CYP3A4 veya CYP2D6 inhibitörleri ile eş zamanlı olarak aripiprazol alan hastalarda dozun ayarlanması:Aripiprazolün güçlü bir CYP3A4 veya CYP2D6 inhibitörü ile eş zamanlıolarak uygulanması durumunda, aripiprazol dozu alışılmış olan dozun yarısına indirilmelidir.CYP3A4 veya CYP2D6 inhibitörü ile kombine tedaviye son verildiğinde, aripiprazol dozutekrar yükseltilmelidir (Bkz. Bölüm 4.5.).
Güçlü CYP3A4 indükleyicileri kullanan hastalarda dozun ayarlanması:Aripiprazol tedavisine güçlü bir CYP3A4 indükleyicisi ilave edildiğinde, aripiprazol dozu iki katınaçıkarılmalıdır. Aripiprazolün ilave doz artırımları klinik değerlendirme doğrultusundayapılmalıdır. CYP3A4 indükleyicisi kombinasyon tedavisinden çıkarıldığında aripiprazoldozu önerilen doza azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5.).
CYP3A4 ve CYP2D6 enzimlerini inhibe eden çok sayıda ilaçla eş zamanlı olaruk tedavi gören hastalarda günlük dozun, normal dozun % 25'ine kadar azaltılması göz önündebulundurulmalıdır.
CYP2D6'yı iyi metabolize edemediği bilinen hastalarda aripiprazol dozu başlangıçta normal dozun yarısına (% 50) indirilmeli, daha sonra iyi bir klinik yanıt alabilecek: şekildeayarlanmalıdır. Bir CYP3A4 inhibitörü uygulanan, iyi metabolize edemeyen hastalardaaripiprazol dozu, normal dozun çeyreği kadar (% 25) olmalıdır.
4.3. Kontrendikasyonlar
EGİSAZOL, aripiprazol veya diğer bileşenlerine karşı alerjisi olanlarda kontrendikedjir.
4.4. Özel Kullanım Uyanları ve Önlemleri
Antipsikotik tedavi sırasında, hastanın klinik durumunun düzelmesi birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir. Bu dönem boyunca hastalar yakından gözlenmelidir.
Önemli advers ilaç reaksiyonları:
İntihar:Psikotik hastalıklarda ve duygudurum bozukluklarında intihar eğilimi ğörüimesi doğaldır ve bazı durumlarda, aripiprazolü de içeren antipsikotik tedaviye başlanmasından yada tedavinin kesilmesinden hemen sonra intihar eğilimi görüldüğü bildirilmiştir (bölüm 4.8'ebakınız). Yüksek risk altındaki hastaların yakından gözlenmesi antipsikotik tedaviye eşliketmelidir. Epidemiyolojik çalışmaların sonuçları, bipolar bozukluğu ve şizofrenisi olanhastalarda, diğer antipsikotiklerle karşılaştırıldığında aripiprazol ile daha yüksek intihareğilimi riski olmadığını göstermiştir. Aripiprazol iyi hasta uygulamasına uyumlu olacakşekilde, doz aşım riskini azaltmak için, en düşük miktarda reçete edilmelidir.
Tardif diskinezi:1 yıllık ya da daha az süreli olan klinik çalışmalarda, aripiprazol i e tedavi sırasında aniden ortaya çıkan diskinezi ile ilgili seyrek raporlar yer almıştır. Antipsikotiktedavi süresi uzadığında tardif diskinezi riski arttığı için, EGİSAZOL alan hastalarda tardifdiskinezi belirti ve bulguları görülürse dozun azaltılması ya da ilacın kesilmesidüşünülmelidir. Bu bulgular geçici olarak kötüleşebilir veya tedavi kesildikten sonra dahiortaya çıkabilir (Bkz. Bölüm 4.8.).
Nöroleptik maiign sendrom:NMS, antipsikotik tıbbi ürünlerle bağlantılı olan potansiyel olarak ölümcül bir bulgu kompleksidir. Klinik çalışmalarda, aripiprazol ile tedavi sırasındanadir NMS vakaları bildirilmiştir. NMS'nin klinik belirtileri hiperpireksi, kas gerginliği,mental durumda değişiklikler ve otonom instabilite belirtileridir (düzensiz nabız ya da kanbasıncı, taşikardi, aşırı terleme ve kardiyak disritmi). Ayrıca kesin olarak NMS ile ilişkiliolmamakla birlikte, kreatin fosfokinazda artış, miyoglobinüri (rabdomiyoliz) ve akıt böbrekyetmezliği de görülebilir. Eğer bir hasta NMS belirti ve bulguları geliştirirse ya da NMS'nindiğer klinik belirtileri olmadan açıklanamayan yüksek ateş gözlenirse, EGİSAZOL dahilbütün antipsikotik ilaçlar kesilmelidir (Bkz. Bölüm 4.8.).
Nöbet:Klinik çalışmalarda, aripiprazol ile tedavi sırasında nadir nöbet vakaları raporlanmıştır. Bu sebeple, nöbet bozukluğu hikayesi ya da nöbetle ilişkilendirilen durumlarıolan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8.).
Yaşlı hastalarda demansla ilişkili psikoz:
Konvansiyonel ve atipik antipisikotik ilaçlar demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastaların tedavisinde kullanıldığında ölüm riskinde artışa neden olmaktadır.
Mortalitede artış:Alzheimer hastalığı ile ilişkili psikozu olan yaşlı hastalarda gerçekleştirilen üç adet plasebo kontrollü aripiprozol çalışmasında (n= 938; ortalama yaş: 82.4 ; aralık: 56-99yaş), aripiprazol ile tedavi edilen hastalarda, plasebo ile karşılaştırıldığında ölüm riski dahayüksek bulunmuştur. Aripiprazol ile tedavi edilen hastaların ölüm oram, oranın %1,7 olduğuplasebo grubu ile karşılaştırıldığında %3.5'tir. Ölüm nedenleri çeşitli olmakla birlikte,ölümlerin büyük bir kısmının kardiyovasküler (ör. kalp yetmezliği, ani ölüm) veya enfeksiyon(ör. pnömoni) gibi nedenlerle olduğu görülmüştür.
Serebrovasküler advers olaylar: Aynı çalışmalarda, hastalarda ölümler dahil serebrovasküler advers olaylar (ör. inme, geçici iskemik atak) bildirilmiştir (ortalama yaş: 84 yaş; aralık: 78-88 yaş). Toplamda, bu çalışmalar boyunca plasebo ile tedavi edilen hastaların %0.6'lıkkısmına karşılık aripiprazol ile tedavi edilen hastaların %1.3'ünde serebrovasküler adversolaylar bildirilmiştir. Bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. Bununla birlikte, buçalışmalardan biri olan sabit doz çalışmasında, aripiprazol ile tedavi gören hastalarda görülenserebrovasküler advers olaylar için istatistiksel olarak anlamlı bir doz yanıt ilişkisi vardır.EGİSAZOL demansla ilişkili psikozu olan hastaların tedavisinde onaylı değildir.
HipergUsemi ve diahetes mellitus:Aripİprazol dahil atipik antipsikotikler ile tedavi edilen hastalarda hiperglisemi ve diyabet bildirilmiş, bazı vakalarda hipergliseminin aşırı derecedeolduğu ve ketoasidoz, hiperosmolar koma veya ölüm ile ilişkili olduğu bildirilmiştir.Hastaların şiddetli komplikasyonlara eğilimine sebep olabilen risk faktörleri obezite veailesinde diyabet hikayesi olan hastaları kapsar. Aripİprazol ile gerçekleştirilmiş klinikçalışmalarda, hiperglisemi bağlantılı advers olayların (diyabeti de içeren) insidans oranlarındaya da anormal glisemi laboratuvar değerlerinde plasebo ile karşılaştırıldığında anlamlıfarklılıklar gözlenmemiştir. Aripİprazol ile ya da diğer atipik antipsikotik ajanlarla tedaviedilen hastalarda hiperglisemi bağlantılı advers olaylar için doğrudan karşılaştırmalara izinverecek kesin risk tahminleri mevcut değildir. EGİSAZOL'ü de içeren diğer atipikantipsikotiklerle tedavi edilen hastalar hipergliseminin belirti ve bulgularına karşı (polidipsi,poliüri, polifaj ve zayıflık) ve diabetes mellitus teşhisi konmuş ya da diabetes mellitus riskfaktörleri olan hastalar glikoz kontrolünün kötüleşmesi ihtimaline karşı düzen i olarakizlenmelidir.
dlere, kilo ne bağlıçetelenmişs diyabetr|ü taşıyana sebep
Kilo artışı:Kilo artışı genellikle şizofren ik ve b ip o lar manik hastalarda, eş morbidit artışına sebep olduğu bilinen antipsikotiklerin kullanımına, düzensiz yaşam şeklolarak görülür ve şiddetli komplikasyonlara neden olabilir. Aripİprazol rehastalarda, pazarlama sonrası kilo artışı bildirilmiştir. Tespit edildiği zaman genellikhikayesi, tiroid bozukluğu ya da pituiter adenom bulunanlar gibi yüksek risk faktöhastalardadır. Klinik çalışmalarda aripiprazolün klinik olarak anlamlı kilo artışımıolduğu gösterilmemiştir (Bkz. Bölüm 5.1.).
Kardiyovasküler advers olaylar:Aripİprazol, bilinen kardiyovasküler hastalığı (jniyokard infarktüsü ya da iskemik kalp hastalığı hikayesi, kalp yetmezliği ya da iletim anormallikleri),serebrovasküler hastalığı ya da hipotansiyona neden olabilecek durumları (dehidratasyon,hipovolemi ve antihipertansif ilaçlarla tedavi) ya da akselere veya malign dahil olmak üzerehipertansiyonu olduğu bilinen hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
edilmiştir. /lZOL ilekoruyucu
Antipsikotik ilaçlar ile tedavide venöz tromboemboli (VTE) vakaları rapor Antipsikotikler ile tedavi edilen hastalarda VTE riski oluşabileceğinden, EGİS.tedavi sırasında ve öncesinde VTE için tüm olası risk faktörleri belirlenmeli veönlemler alınmalıdır.
sıklığının
ailesinde
İletim anormallikleri:Aripiprazolün klinik deneylerinde, QT uzamasının görülme plasebo ile karşılaştırılabilir olduğu görülmüştür. Diğer antipsikotiklerle olduğu gibi,QT uzaması hikayesi olan hastalarda aripiprazol dikkatle kullanılmalıdır.
Ortostatik hipotansiyon:Potansiyel olarak ocı-adrenerjik reseptör antagonist aktivitesi nedeniyle, aripiprazol ortostatik hipotansiyon ile bağlantılı bulunabilir. Yetişkin hastalarda(n=2467) yapılan plasebo-kontrollü kısa süreli çalışmalarda ortostatik hipotansiyon ileilişkilendirilen advers etkilerin insidansı şöyledir: Ortostatik hipotansiyon (plasebo, %0.3;aripiprazol, %1), ortostatik sersemlik (plasebo, %0.3; aripiprazol, %0.5) ve senkop (plasebo,%0.4; aripiprazol, %0.5). 13-17 yaşları arasındaki pediyatrik hastalarda (n=202) ise ortostatikhipotansiyon ile ilişkilendirilen advers etkilerin insidansı; ortostatik hipotansiyon (plasebo,%0; aripiprazol, %1.5); ortostatik sersemlik (plasebo, %0; aripiprazol, %1) ve senkop(plasebo, %0; aripiprazol, %0.5) olarak görülmüştür. Klinik çalışmalarda oral aripiprazol iletedavi edilen hastaların %0.8'inde (112/13.543) ortostatik hipotansiyon görülmüştür.
Vücut sıcaklığı ayart:Aripiprazol dahil, antipsikotik ilaçların vücudun iç vücut sıcaklığını düşürme yeteneğini bozdukları düşünülmektedir. Aripiprazol, iç vücut sıcaklığında bir artışaneden olabilecek yoğun egzersiz, aşırı sıcağa maruz kalma, antikolinerjik aktivitesi olanilaçlarla birlikte alımı ya da dehidratasyona maruz kalma gibi durumların sö^ konusuolabileceği hastalarda gereken özen gösterilerek reçetelenmelidir.
Disfaji:Antipsikotik ilaç kullanımı özofagus dismotilitesi ve aspırasyı
ve
on ile diğer
ilişkilendirilmiştir. Aspirasyon pnömonisi riski olan hastalarda aripiprazol antipsikotik ilaçlar dikkatli kullanılmalıdır.
Hipersensitivite:4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Aripiprazolün santral sinir sistemi üzerindeki sedasyon gibi istenmeyen etkilere sdbep olan (Bkz. Bölüm 4.8.) birincil etkileri göz önüne alındığında, EGİSAZOL santral etki gösterendiğer ilaçlarla veya alkolle birlikte alındığı zaman dikkatli olunmalıdır. Aripiprazol, aı-adrenerjik reseptör antagonist aktivitesi nedeniyle bazı antihipertansif bileşiklerin etkisiniartırma potansiyeline sahiptir.
Eğer aripiprazol QT uzaması ya da elektrolit dengesinin bozulmasına sebep olduğu bilinen ilaçlarla birlikte kullanırsa, dikkatli bir şekilde kullanmalıdır.
Başka ilaçların EGİSAZOL üzerindeki etkisi:
Gastrik asit blokörü ve H2 antagonisti olan famotidin, aripiprazolün emili|m hızını düşürmektedir, fakat bu etkinin klinik bağlantılı olduğu kabul edilmemektedir.
Aripiprazol, CYP1A enziminden bağımsız ancak CYP2D6 ve CYP3A4 enzimleri sorumluluğunda birden fazla yol ile metabolize edilir. Bu sebeple, sigara kullananlar içindozaj ayarlaması gerekmemektedir.
Sağlıklı gönüllülerde gerçekleştirilen klinik çalışmada, kuvvetli CYP2D6 inhibitÖrü (kinidin), Cmaks değişmeden kalırken aripiprazol EAA'sını %107 oranında arttırmıştır. Aktif rnetabolitolan dehidro-aripiprazolün EAA'sı ve Cmaks'ı sırasıyla %32 ve %47 oranında azalmıştır.Kinidinle birlikte uygulanması durumunda EGİSAZOL dozu, normal dozun yaklaşık yarısınaindirilmelidir. Fluoksetin ve paroksetin gibi diğer kuvvetli CYP2D6 (kinidin) inhibitörlerininde benzer etkiler göstermesi beklenir ve bu yüzden benzer doz azaltması uygulanmalı dır.
Sağlıklı gönüllülerde gerçekleştirilen klinik çalışmada, kuvvetli CYP3A4 (ketokonazol) inhibitörü, aripiprazolün EAA'sını ve Cmaks'ını sırasıyla %63 ve %37 oranında arttırmıştır.Dehidro-aripiprazolün EAA'sı ve Cmaks'ı sırasıyla %77 ve %43 oranında azalmıştır. YavaşCYP2D6 metabolizörleri, kuvvetli CYP3A4 inhibitörü ile birlikte uygulandığında, hızlıCYP2D6 metabolizörlerine kıyasla, aripiprazolün yüksek plazma konsantrasyonları ilesonuçlanır. EGİSAZOL'ün ketokonazol ya da diğer kuvvetli CYP3A4 inhibitörleri birlikteuygulandığı göz önüne alındığında, hastaya olan potansiyel yararı potansiyel risklerindendaha fazla olmalıdır. Ketokonazol ile birlikte uygulanması durumunda EGİSAZOL dozu,normal dozun yaklaşık yarısına indirilmelidir. İtrakonazol ve HIV proteaz inhibitörleri gibidiğer kuvvetli CYP3A4 inhibitörlerinin de benzer etkiler göstermesi beklenir ve bu yüzdenbenzer doz azaltması uygulanmalıdır.
CYP2D6 ya da 3A4 inhibitörleri kombinasyon tedavisinden çekildiğinde, EGİSAZOL dozu eş zamanlı tedaviye başlanmadan önceki seviyeye kadar arttırılmalıdır.
Zayıf CYP3A4 (ör., diltiazem ya da essitalopram) ya da CYP2D6 inhibitörleri, EGİSAZOL ile birlikte uygulandığı zaman, aripiprazol konsantrasyonlarında bir miktar artış görülmesibeklenebilir.
Kuvvetli bir CYP3A4 indükleyicisi olan karbamazepin ile birlikte kullanılmasını takiben, aripiprazolün tek başına (30 mg) uygulanmasına kıyasla aripiprazolün CmakS ve EAA'sınıngeometrik ortası sırasıyla %68 ve %73 daha düşüktür. Benzeri şekilde dehidro-aripiprazolünCmaks ve EAA'sının karbamazepin ile eş kullanımından sonra geometrik ortası sırasıyla tekbaşına aripiprazol tedavisi görenlere göre %69 ve %71 daha düşüktür.
EGİSAZOL karbamazepin ile birlikte kullanıldığında, EGİSAZOL dozu iki katma çıkartılmalıdır. Diğer kuvvetli CYP3A4 indükleyicilerinin (rifampisin, rifabutin, fentoin,fenobarbital, primidon, efavirenz, nevirafın ve St. John's Wort gibi) de benzer etkilergöstermesi beklenir ve bu yüzden benzer doz azaltması uygulanmalıdır. Kuvvetli CYP3A4indükleyicileri tedaviden çekildiğinde, EGİSAZOL dozu önerilen doza indirilmelidir
Famotidin, valproat veya lityumun aripiprazolün farmakokinetiği üzerinde klinik bakımdan anlamlı bir etkisi olmamıştır.
EGİSAZOL'ün başka ilaçlar üzerindeki etkisi:
Klinik çalışmalarda, 10-30 mg/gün dozlarında aripiprazol, CYP2D6 (dekstrometorfan), CYP2C9 (varfarin), CYP2C19 (omeprazol, varfarin), ve CYP3A4 (dekstrometorfan)substratlarının metabolizması üzerinde hiç bir önemli etki göstermemiştir. Ayrıca, aripiprazolve dehidro-aripiprazol, CYPlA2'nin aracılığındaki metabolizmayı in vitro olarakdeğiştirebilecek bir potansiyel göstermemiştir. Bu nedenle, aripiprazolün klinik olarak önemlibir tıbbi ürünle bu enzimlerin aracılık ettiği bir etkileşime girmesi düşük bir ihtimaldi]1.Aripiprazol valproat, lityum veya lamotirijin ile beraber kullanıldığında, valproat, lityum veyalamotirijin konsantrasyonlarında klinik olarak önemli bir değişiklik meydana gelmemiştir.Aripiprazol essitalopram veya venlafaksin ile eşzamanlı uygulandığında, essitalopram veyavenlafaksin plazma konsantrasyonlarında klinik olarak önemli herhangi bir değişiklikolmamıştır.
Alkol: Birçok psikoaktif tedavilerde olduğu gibi hastalara EGİSAZOL kullanımı birasında alkol alıntımdan kaçınmaları bildirilmelidir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye:
Gebelik Kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyont):
Hastalar aripiprazol tedavisi sırasında hamile kalırlarsa ya da hamile kalmayı planlıyorlarsa doktorlarına haber vermelidirler. İnsanlarda sınırlı deneyim olduğu için, EGİSAZOLhamilelikte yalnızca eğer beklenen yarar fetusa olan potansiyel zarardan daha fazlaysakullanılmalıdır.
Gebelik dönemi:
mevcut sil ilişkisigelişim,insanlara
doğumu iramidalnjıptomlar,beslenmevakalardayatırılması
Aripiprazolün gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli ve iyi kontrollü çalışmala|r değildir. Konjenital anomaliler rapor edilmiştir, ancak aripiprazol ile ilgili nedensaptanamamıştır. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar da, gebelik, embriyonal/föta^doğum ya da doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir,yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara maruz kalan yeni doğanlar, takiben şiddeti değişebilen, anormal kas hareketleri (ekstrapiramidal işaretler/ ekstra^semptomlar) ve/veya ilaç kesilme semptomları açısından risk altındadırlar. Bu seajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans, respiratuar distres veyabozukluklarını içermektedir. Bu komplikasyonlar farklı şiddetlerde seyretmiş, bazısemptomlar kendiliğinden düzelmiş, bazı vakalarda yeni doğanların yoğun bakımagerekmiştir. Aripiprazol maruziyetine bağlı olarak bu olaylar çok nadiren bildirilmiştirEGİSAZOL gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi:
Sıçanlar üzerinde yapılan çalışmalar aripiprazolün sütle atıldığını göstermektedir. İnsanlarda aripiprazolün süte geçişi ile ilgili iki bireysel vaka raporu yayımlanmıştır. Bu vakalardanbirinde aripiprazol, saptanamayacak kadar az ve diğerinde de maternal plazmakonsantrasyonunun yaklaşık %20'sinde bulunmuştur. Emzirmenin durdurulupdurduramayacağına ya da EGİSAZOL tedavisinin durdurulup durdurulmayacağım ilişkinkarar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve EGİSAZOL tedavisinin: emzirenanne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite:
Aripiprazol hayvanlardaki üreme toksisitesi çalışmalarında fertiliteyi azaltmamıştır (Bkz. Bölüm 5.3.).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Diğer antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi hastalar, aripiprazolün kendilerini olumsuz etkilemediğinden emin olana kadar motorlu araçlar da dahil tehlikeli makinaları kullanmalarıkonusunda uyarılmalıdırlar.
4.8. İstenmeyen etkiler
Plasebo-kontrollü çalışmalarda yaygın olarak raporlanan advers reaksiyonlar; akatizi ve bulantıdır: herbiri oral aripiprazol ile tedavi gören hastaların % 3'ünden daha fazlasında ortayaçıkmıştır.
Aşağıdaki sıklık grupları kullanılmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor)
Aşağıdaki yan etkiler, plaseboya göre daha sıklıkla (>1/100) görülen veya medikjat açıdan olası yan etkilerdir (*).
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Ekstrapiramidal bozukluk, akatizi, tremor, sersemlik, uykululuk hali, seda|syon, baş ağrısı
Göz hastalıkları
Yaygın: Görmede bulanıklıkKardiyak hastalıklarVasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Ortostatik hipotansiyon*
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Dispepsi, bulantı, kusma, kabızlık, hazımsızlık, aşırı tükürük salgılanmasıGenel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklarPsikiyatrik bozukluklar
Yaygın: Huzursuzluk, uykusuzluk, endişe Yaygın olmayan: Depresyon*
Aşağıdaki yan etkiler, aripiprazolü antidepresanlarla ilave tedavi olarak alan hastalarda plaseboya göre daha sıklıkla (>1/100) görülen veya medikal açıdan olası yan etkilerdir (*).
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Akatizi, uykululuk hali, sedasyon, sersemlik, dikkat dağınıklığı, ekstrapiramidal bozukluk
Solunum, toraks ve mediasten hastalıkları
Yaygın: DispneGöz hastalıklarıVasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Ortostatik hipotansiyon*
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Kabızlık, dispepsi
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Yorgunluk, sinirlilik haliPsikiyatrik bozukluklar
Yaygın: Huzursuzluk, uykusuzluk
Ekstrapiramidal bulgular (EPS):Şizofreni- uzun süreli 52 haftalık kontrollü bir çalışmada, aripiprazol ile tedavi edilen hastalarda, Parkinson, akatizi, distoni ve diskinezi dahil olmaküzere, haloperidol ile tedavi edilenlere (%57.3) oranla daha düşük ortalama (%25.8) EPSgörülme sıklığı tespit edilmiştir. 26 haftalık uzun süreli kontrollü bir çalışmada, aripiprazol iletedavi gören hastalar için EPS'nin görülme sıklığı %19 ve plasebo ile tedavi gören hastalariçin ise %13.1 olarak bulunmuştur. Diğer bir 26 haftalık uzun süreli kontrollü çalışmada,aripiprazol ile tedavi gören hastalar için EPS'nin görülme sıklığı % 14.8 ve olanzapin ile tedavigören hastalar için ise %15.1 olarak bulunmuştur.
Bipolar I Bozuklukta Manik Epizodlar-12 haftalık kontrollü çalışmada aripiprazol ile tedavi gören hastalar için EPS'nin görülme sıklığı %23.5 ve haloperidol ile tedavi gören hastalar için%53.3 olarak bulunmuştur. Diğer bir 12 haftalık kontrollü çalışmada aripiprazol ile tedavigören hastalar için EPS'nin görülme sıklığı %26.6 ve lityum ile tedavi gören hastalatr için ise%17.6 olarak bulunmuştur. Uzun süreli 26 haftalık idame fazının plasebo kontrollüçalışmasında, aripiprazol ile tedavi gören hastalar için EPS'nin görülme sıklığı %18.2 veplasebo ile tedavi gören hastalar için %15.7 olarak bulunmuştur.
Plasebo kontrollü çalışmalarda, aripiprazol ile tedavi gören bipolar bozukluğu olan hastalarda akatizinin görülme sıklığı %12.1 ve plasebo ile tedavi gören bipolar bozukluğu olan hastalariçin %3.2 olarak bulunmuştur. Şizoffenik hastalarda, akatizinin görülme sıklığı aripiprazol iletedavi görenler için %6.2 ve plasebo ile tedavi görenlerde %3.0'tür.
Distoni: Klas Etkisi: Tedavinin ilk günlerinde yatkın bireylerde; distoni semptomları, kas grubunun uzatılmış anormal kasılması ortaya çıkabilir. Distonik semptomlar: boyunkaslarında spazm, bazen boğazda daralma, yutma güçlüğü, nefes almada güçlük, ve/veyadilde şişkinlik. Bu semptomlar düşük dozlarda ortaya çıkabilirken, ilk jenerasyon anl ipsikotikilaçların daha yüksek dozlarında daha ciddi ve yüksek potenste ve daha sıklıkla oluşabilir.Akut distoni riskinin erkeklerde ve daha genç yaş gruplarında arttığı gözlemlenmiştir
Rutin laboratuvar parametrelerinde ve lipid parametrelerinde (Bkz. Bölüm 5.1.) potalnsiyel ve klinik olarak anlamlı değişiklikler meydana gelen hastaların oranlanmasıyla gerçekleştirilenaripiprazol ve plasebo arasındaki karşılaştırmalar medikal olarak anlamlı farklılıklarolmadığını göstermiştir. Genellikle geçici ve asemptomatik olan CPK (Kreatin Fosfokinaz)seviyesindeki artışlar, aripiprazol ile tedavi görenler için plasebo alanlarla karşılaştırıldığında%3.5 ve plasebo alanlarda % 2.0'dir.
Diğer bulgular:
Antipsikotik tedaviyle ilişkili olduğu bilinen ve aripiprazol ile tedavi sırasında bildirilmiş istenmeyen etkiler, nöroleptik malign sendromu, tardif diskineziyi, nöbet vakalarım,serebrovasküler advers olayları ve yaşlı demanslı hastalarda ölüm oranındaki artışı,hiperglisemi ve diyabeti içermektedir (Bkz. Bölüm 4.4.).
Pediyatrik popülasyon:
Ergenlerde (13-17 yaş) şizofreni:
Şizofrenisi olan 302 ergenin (13-17 yaş) dahil olduğu kısa dönem plasebo kontrollü klinik çalışmalarda yan etki sıklık ve tipleri yetişkinler ile benzerdir; ancak sadece aşağıdakidurumlar aripiprazol alan ergenlerde, aripiprazol alan yetişkinlere göre (ve plasebo ya göre)daha sıklıkla rapor edilmiştir:
somnolans/sedasyon ve ekstrapramidal bozukluklar çok sıklıkla (> 1/10), ve ağız (kuruluğu, iştah artışı ve ortostatik tansiyon sıklıkla (> 1/100, < 1/10) rapor edilmiştir.
Pazarlama sonrası bildirilen yan etkilerKan ve lenf sistemi hastalıklarıBağışıklık sistemi bozuklukları
Bilnmiyor: Alerjik reaksiyonlar (örn; anafılaktik reaksiyonlar, dilde şişkinlik, dileme ödem, yüzde şişlik, pruritus veya ürtiker dahil anjiyoödem)
Endokrin hastalıkları
Bilinmiyor: Hiperglisemi, diabetes mellitus, diabetik ketoasidoz, diabetik hiperosmol^r komaMetabolizma ve beslenme hastalıklarıPsikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: Ajitasyon, sinirlilik, intihar girişimi, intihar düşüncesi ve İntihar vakaları (Bkz. Bölüm 4.4.)
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Konuşma güçlüğü, NMS (nöroleptik malignant sendrom), grand mal kon^ülziyonKardiyak hastalıklar
Çok seyrek: Uzun QT sendromu, ventriküler aritmi, ani ölüm, kalp durması, toıjsades de pointes, bradikardi
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Senkop, hipertansiyon, venöz tromboemboli (pulmoner emboli ve cjerin ven trombozunu içerir.)
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Bilinmiyor: Orofaringeal spazm, laringospazm, aspirasyon pnömonisiGastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor: Pankreatit, disfaji, karın rahatsızlığı, mide rahatsızlığı, diyareHepato-bilier bozukluklar
Bilinmiyor: Hepatit, sarılık, Alanin Aminotransferaz seviyelerinde (ALT) yükselme, Aspartat Aminotransferaz seviyelerinde (AST) yükselme, Gama Glutamil Transferaz| (GGT)seviyelerinde yükselme, alkalin fosfataz seviyelerinde yükselme
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Döküntü, fotosensitivite reaksiyonlar, alopesi, hiperhidrözKas-isketet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: Rabdomiyoliz, miyalji, kas-iskelet sertliği
Böbrek ve idrar hastalıkları
Bilinmiyor: Üriner inkontinans, üriner retansiyonGenito-üriner sistem bozukluklarıBilinmiyor: Priapizm
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Bilinmiyor: Vücut ısısında bozukluk (hipotermi, pireksi gibi), göğüs ağrısı, periferal ödemAraştırmalar
Bilinmiyor: Kreatinin fosfokinaz seviyelerinde yükselme, kan glukozunda yükse me, kan glukozunda değişiklikler, glikozile hemoglobinde yükselme
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
İnsanlardaki deneyim:
Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası deneyimde, kazara veya kasti, tek başına adipiprazol ile yetişkinlerde görülen tahmini olarak 1260 mg'a kadarki akut doz aşımında ölümcül birdurumla karşılaşılmamıştır. Aripiprazol doz aşımına bağlı olarak bildirilmiş belirti ve bulgulararasında letarji, yüksek tansiyon, uyku hali, taşikardi ve kusma bulunmaktadır, Ayrıca,çocuklarda tek başına aripiprazol ile 195 mg'a kadarki kazara doz aşımında ölümcül birdurumla karşılaşılmamıştır. Tıbbi açıdan ciddi olan belirti ve semptom olarak somııolans vegeçici bilinç kaybı bildirilmiştir. Hastane ortamında değerlendirilen hastalarda vital bulgular,laboratuvar değerlendirmeleri veya EKG açısından klinik olarak ciddi advers değişikliklergözlenmemiştir.
Tedavi:
Doz aşımı tedavisi destekleyici tedavi üzerinde yoğunlaşmalıdır; yeterli bir havayolu, oksijenasyon ve ventilasyon sağlanmalı ve belirtiler tedavi edilmelidir. Çoklu ilaç alımıihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. Dolayısıyla kardiyovasküler izleme hemenbaşlatılmalı ve muhtemel aritmileri tespit etmek için sürekli elektrokardiyografıkmonitörizasyon yapılmalıdır. Kesinleştirilen ya da şüphelenilen herhangi bir aripiprazol dozaşımı sonrası, yakın medikal gözetim ve izleme hasta iyileşene kadar devam etmelidir.
Aripiprazolden bir saat sonra uygulanan aktif kömür (50 g) aripiprazolün EAA'sını % 51 ve Cmaks'ını % 41 oranlarında düşürmüştür ki, bu da kömürün doz aşımı tedavisinde etkinolabileceğini gösterir.
Her ne kadar aripiprazol doz aşımının tedavisinde hemodiyalizin etkisi hakkında hid bir bilgi yoksa da, aripiprazolün böbreklerden değişmeden atılmaması ve plazma proteinlerine yüksekoranda bağlanması nedeniyle hemodiyalizin yarar sağlaması olası değildir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.L Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antipsikotikler ATC kodu: N05AX12
Etki mekanizması:
Aripiprazolün şizofrenideki etkililiğinin, dopamin D2 ve serotonin 5HT]a reseptörlerindeki parsiyel agonist etki ile serotonin 5HT2 reseptöründeki antagonist etkinin bir bileşimi ilebaşlatıldığı düşünülmektedir. Aripiprazol, dopaminerjik hiperaktivitenin hayvan modellerindeantagonist özellikler ve dopaminerjik hipoaktivitenin hayvan modellerinde agonist özelliklergöstermiştir.
Farmakodinamik etkiler:
In vitro, aripiprazol, dopamin D2 ve D3, serotonin 5HTıa ve 5HT2a reseptörlerine yüksek afin ite ile ve dopamin D4, serotonin 5HT2C ve 5HT7, alfaı-adrenerjik ve histamin Hı-reseptörlerine ise orta derecede afınite ile bağlanır. Aripiprazol ayrıca serotonin geri alımbölgesinde orta derecede bağlanma afınitesi göstermiştir; muskarinik reseptörlere karşı kaydadeğer bir afin itesi yoktur. Dopamin ve serotonin alt tipleri dışındaki reseptörlerle olanetkileşimi aripiprazolün diğer klinik etkilerini açıklayabilir.
2 haftalık süre boyunca günde 1 defa 0.5 ila 30 mg arasında değişen Aripiprazol dozları alan sağlıklı gönüllülerde, D2/D3 reseptör ligandı olan nC-raklopridin pozitron emisyontomografisi ile tespit edilen caudata ve putamene bağlanmasında dozdan bağımsız olarakyavaşlama meydana gelmiştir.
Klinik Çalışma BilgisiYetişkinlerde şizofreni:
Pozitif ya da negatif bulgular gösteren 1,228 şizofrenisi olan hastanın yer aldığı kısa süreli (4 ila 6 hafta) plasebo kontrollü üç çalışmada, aripiprazol plaseboya oranla psikotik bulgulardaistatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazla iyileşme meydana getirmiştir.
Aripiprazol, ilk tedaviye yanıt veren hastalarda tedavi sırasında klinik iyileşmenin sürdürülmesinde etkilidir. Haloperidol kontrollü çalışmalarda, 52 haftada tıbbi ürüne yanıtveren hastaların oranı her iki grupta da benzerdir (aripiprazol %77 ve haloperidol %73).Aripiprazol grubunda toplam tedaviyi tamamlama oranı (%43) haloperidole oranla (%30)önemli ölçüde daha yüksektir. PANSS ve Montgomery-Asberg Depresyon Ölçeğini de içerenikincil sonlanım olarak kullanılan değerlendirme ölçeklerindeki mevcut skorlarhaloperidolden daha fazla iyileşme sağladığını göstermiştir.
26 haftalık plasebo kontrollü çalışmada aripiprazol, relaps oranında önemli ölçüde daha yüksek düşüşe sebep olmuştur, bu oran aripiprazol grubunda %34 ve plasebo grubunda %57olarak bulunmuştur.
Ergenlerde şizofreni (13 - 17 yaş):
Pozitif ve negatif semptomlu 302 şizofreni ergen hastanın dahil olduğu 6 haftalık plasebo kontrollü çalışmada, aripiprazol, plase boya oranla, psİkotik semptomların istatistiksel olarakanlamlı ölçüde daha yüksek iyileştirilmesi ile ilişkilendirilmiştir.
Kilo artışı: Klinik çalışmalarda aripiprazolün klinik olarak anlamlı kilo artışı ile ilişkili olmadığı gösterilmiştir.
314 hastanın katıldığı ve primer sonlanım noktası kilo artışı olan 26 haftalık, olanzapin kontrollü, çift körlü, çok uluslu şizofreni çalışmasında, olanzapinle karşılaştırıldığında (N=45, ya da hesaplanabilir hastaların %33'üdür) aripiprazol grubunda (N=18, ya dahesaplanabilir hastaların %13'üdür) anlamlı derecede daha az sayıda hastada başlangıca göreen az %7 oranında kilo artışı olmuştur (Ör. Başlangıç vücut ağırlığı ortalama 80.5 kg için enaz 5.6 kg artış).
Lipid parametreleri: Yetişkinlerde placebo kontrollü klinik çalışmalardan lipid parametresi üzerindeki havuz analizinde, aripiprazolün total kolestrol, trigliserit, HDL ve LDLdüzeylerinde klinik olarak ilişkili değişiklikleri etkilediği gösterilmemiştir.
Total kolesterol: Normal düzeyden (<5.18 mmol/1); yüksek düzeye (> 6.22 mmol/1) değişikliğin insidansı aripiprazol için % 2.5 ve plasebo için % 2.8 ve aripiprazol için temeldüzeyden ortalama değişiklik -0.15 mmol/1 (%95 CI: -0.182, -0.115) ve plasebo için -0.11mmol/1 (%95 CI: -0.148, -0.066)'dır.
Açlık Trigliserit: Normal düzeyden (<1.69 mmol/1); yüksek düzeye (> 2.26 mmol/1) değişikliğin insidansı aripiprazol için % 7.4 ve plasebo için % 7.0 ve aripiprazol için temeldüzeyden ortalama değişiklik -0.11mmol/l (%95 CI: -0.182, -0.046) ve plasebo için -0.07mmol/1 (%95 CI: -0.148, 0.007)'dir.
HDL: Normal düzeyden (>1.04 mmol/1); düşük düzeye (< 1.04 mmol/1) değişikliğin insidansı aripiprazol için % 11.4 ve plasebo için % 12.5 ve aripiprazol için temel düzeyden ortalamadeğişiklik -0.03 mmol/1 (%95 CI: -0.046, -0.017) ve plasebo için -0.04 mmol/I (%95 CI: -0.056, -0.022)'dir.
Açlık LDL: Normal düzeyden (<2.59 mmol/1); yüksek düzeye (> 4.14 mmol/I) deJğişikliğin insidansı aripiprazol için % 0.6 ve plasebo için % 0.7 ve aripiprazol için temel düzeydenortalama değişiklik -0.09 mmol/1 (%95 CI: -0.139, -0.047) ve plasebo için -0.06 mmol/1 (%95CI: -0.116, -0.012)'dir.
Bipolar I Bozuklukta Manik Epizodlar:
Manik ya da karma epizodlu Bipolar I Bozukluğu olan hastalarla gerçekleştirilen, 3 haftalık, değişken dozlu, plasebo kontrollü monoterapi çalışmaları, 3 haftalık sürede aripiprazolünmanik bulguların azaltılmasında plaseboya oranla daha üstün etkinliğe sahip olduğunugöstermiştir. Bu çalışmalar psikotik özellikli ve hızlı döngülü seyri olan ya da olmayanhastaları kapsamaktadır.
Manik ya da karma epizodlu Bipolar I Bozukluğu olan hastalarla gerçekleştirilen 3 haftalık, sabit dozlu, plasebo kontrollü monoterapi çalışmasında, aripİprazol plaseboya göre daha üstünetkinlik göstermemiştir.
Psikotik özellikli olan ya da olmayan manik ya da karma epizodlu Bipolar I Bozukluğu olan hastalarla gerçekleştirilen 12 haftalık plasebo ve aktif madde kontrollü monoterapiçalışmalarında, aripİprazol 3. haftada plaseboya göre daha üstün etkinlik göstermiştir veetkinin sürekliliği 12. haftada lityum ya da haloperidol ile karşılaştırılabilirdir. Ayrıcaaripİprazol grubunda manik epizoddan semptomatik remİsyona giren hasta oranları 12 haftadalityum ve haloperidol ile karşılaştırılabilir oranlardadır.
Psikotik özellikli olan ya da olmayan manik ya da karma epizodlu Bipolar 1 Bozukluğu olan ve 2 hafta boyunca terapötik serum seviyelerinde lityum veya valproat monoterapisine kısmenyanıt vermeyen hastalarla gerçekleştirilen 6 haftalık, plasebo kontrollü çalışmadaaripiprazolün ilave tedavi olarak eklenmesiyle manik semptomların azalmasında lit>um veyavalproat monoterapisine göre üstünlük sağlanmıştır.
Randomizasyon öncesi stabil fazda olan ve daha önce aripİprazol ile remisyona ulaşmış manik hastalarda yapılan, 74 haftaya uzatılmış 26 haftalık plasebo kontrollü çalışmada,aripİprazol, bipolar epizodlarının tekrarlanmasının önlenmesinde, öncelikle de maniepizodlarının tekrarının önlenmesinde plaseboya göre üstünlük göstermiştir ancak depresyonepizodlarının tekrarının önlenmesinde ise plaseboya göre üstünlük göstermemiştir.
Bu çalışmalarda hastalara antidepresanlara ilave olarak aripİprazol günde 5 mg (başlangıç dozuyla verildi.
Tolerabilite ve etkinliğe göre, dozlar birer hafta arayla 5 mg'lık basamaklarla ayarlanabiliyordu. İzin verilen dozlar şöyleydi: 2 mg/gün, 5 mg/gün, 10 mg/gün, 13 mg/günve potent CYP2D6 inhibitörleri olan fluoksetin ve paroksetin almayan hastalar için, 20mg/gün. Üç çalışmada son noktada ortalama son doz 10.7 mg/gün, 11.4 mg/gün[ ve 10.7mg/gün'dü.
5.2. Farm a ko kinetik özelliklerGenel özellikler
Etkisini başlıca ana ilaç olan aripİprazol aracılığı ile gösterir. Aripiprazolün ortalama eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 75 saattir. Kararlı durum konsantrasyonlarına 14 günlük dozuygulaması sonunda ulaşılır. Tekrarlanan dozlarda alındığında aripiprazolün vücuttabirikmesi beklenmelidir. Aripiprazolün ve aktif metaboliti dehidro-aripiprazolün dağılımı güniçinde herhangi bir değişiklik göstermez. İnsan plazmasındaki başlıca metabolit olar dehidro-aripiprazolün, D2 reseptörlerine olan afınitesi temel bileşik olan aripiprazole benzerbulunmuştur.
Emilim:
Oral uygulamadan sonra aripiprazol iyi emilir; doruk plazma konsantrasyonlarına dozun verilişini takip eden 3-5 saat içinde ulaşılır. Aripiprazolün presistemik metabolizmasıminimaldir. Tablet formunun mutlak oral biyoyararlanımı %87'dir. Aripiprazolünbiyoyararlanımı yemeklerle birlikte alındığında değişmez.
Dağılım:
Aripiprazol bütün vücutta yaygın şekilde dağılır ve görünen dağılım hacmi 4.9 L/kg'dır. Terapötik konsantrasyonlarda, aripiprazol başlıca albümin olmak üzere serum proteinlerine%99'dan daha yüksek bir oranda bağlanır. Aripiprazol proteinlere yüksek oranda bağlananvarfarinin farmakokinetiğini ve farmakodinamiğini değiştirmemiştir ve bu da aripiprazolünvarfarini proteine bağlandığı yerden uzaklaştırmadığını düşündürmektedir.
B ivotransformas yo n:
Aripiprazolün sisteme girmeden önceki metabolizması minimaldir. Aripiprazol yaygın olarak karaciğerde metabolize edilir ve başlıca üç adet biyo trans formasyon yolağı vardır:dehidrojenasyon, hidroksilasyon ve N-dealkilasyon.In vitroçalışmalara göre, CYP3A4 veCYP2D6 enzimleri aripiprazolün dehidrojenasyonundan ve hidroksilasyonundan sorumludurve N-dealkilasyon CYP3A4 tarafından katalize edilir. Aripiprazol, sistemik dolaşımda baskınolan ilaç kısmını oluşturur. Kararlı durumda, aktif metabolit olan dehidro-aripiprazol,plazmadaki aripiprazol EAA'sının (Eğri Altı Alanının) yaklaşık %39'unu temsil etmektedir.
Eliminasyon:
Aripiprazolün ortalama eliminasyon yarı ömürleri, hızlı CYP2D6 metabolizörlerinde yaklaşık 75 saattir ve yavaş CYP2D6 metabolizörlerinde yaklaşık 146 saattir.
Aripiprazolün toplam vücut klerensi 0.7 mL/dak/kg'dır ve başlıca karaciğer yoluyladır.
[14C] işaretli tek bir aripiprazol dozunu takiben uygulanan radyoaktivitenin yaklaşık %27'si idrarda ve % 60rı feçeste bulunmuştur. Aripiprazolün %1'inden daha azı değişmedim idrarlaatılır ve oral dozun yaklaşık %18'i feçeste değişmemiş olarak bulunur.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum
Kararlı durumda, aripiprazolün farmakokinetiği doz ile doğru orantılıdır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Ergenlerde (13-17 vas):
Aripiprazolün ve dehidro-aripiprazolün 13 ila 17 yaş ergenlerdeki farmakokinetjği, vücut ağırlığındaki farklılıkların düzeltilmesinden sonra yetişkinler ile benzerdir.
Yaslılarda:
Sağlıklı yaşlılar ve genç yetişkin gönüllülerde aripiprazolün farmakokinetiği açısından ne bir fark vardır ne de şizofrenik hastaların farmako kinetik analizinin üzerinde, popiilasyonunyaşının Ölçülebilir bir etkisi tespit edilmiştir.
Cinsiyet:
Sağlıklı erkek ve kadın gönüllülerde aripiprazolün farmakokinetİği açısından bir fark yoktur. Şizofrenisi olan hastalarda popülasyon farmakokinetik analizinde cinsiyetin ölçülebilir biretkisi yoktur.
Sigara kullanımı ve Irk:
Popülasyon farmakokinetİği değerlendirmesi, klinik olarak ırkla ilişkili anlamlı farklılıklar olmadığını ya da sigara içmenin aripiprazolün farmakokinetİği üzerinde etkisi olmadığınıgöstermiştir.
Böbrek hastalığı:
Genç sağlıklı deneklerle karşılaştırıldığında şiddetli böbrek hastalığı olan hastalarda aripiprazol ve dehidro-aripiprazolün farmakokinetik özellikleri benzer bulunmuştur.
Karaciğer hastalığı:
Değişik seviyelerde karaciğer sirozu olan gönüllülerdeki (Child-Pugh Kategorileri A, B, and C) tek doz çalışmaları, karaciğer bozukluğunun aripiprazol ve dehidro-aripiprazolünfarmakokinetİği üzerinde önemli bir etkisi olmadığını göstermiştir fakat sadece Kategori Ckaraciğer sirozu olan 3 hasta ile yapılan bu çalışma hastaların metabolik kapasiteleri ile ilgilideğerlendirme yapmak için yetersizdir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik öncesi güvenlilik verileri, geleneksel güvenlilik farmakolojisi, tekrar-doz t genotoksisite, karsinojenik potansiyel veya üreme toksisitesi ve gelişim çalışmaları^olan insanlara yönelik özel bir tehlike ortaya koymamaktadır.
Toksikolojik olarak önemli etkiler yalnızca maksimum insan dozunun yeteri dozlarda gözlenmiştir ve klinik kullanımdaki anlamı ya sınırlıdır ya da hiç yoktu^şunlardır: Sıçanlarda 104 hafta 20 ilâ 60 mg/kg/gün'den sonra (maksimum öneridozundaki ortalama kararlı durum EAA değerinin 3-14 katı veya mg/m bazındamaksimum insan dozunun 6.5 ilâ 19.5 katı) doza bağlı adrenokortikal toksisitepigment akümülasyonu ve/veya parenkimal hücre kaybı) ve dişi sıçanlarda 60 mg/lj:(maksimum önerilen insan dozundaki ortalama kararlı durum EAA değerinin 14mg/m2 bazında önerilen maksimum insan dozunun 19.5 katı) adrenokortikal karsiartış ve kombine adrenokortikal adenomlar/karsinomlar. Ayrıca, tekrarlanan 25mg/kg/gün oral dozlarından sonra (mg/m2 bazında önerilen maksimum insan dozun|u81 katı), aripiprazolün hidroksi metabolitlerinin sülfat konjügatlarının çökmesininolarak maymunların safrasında safra taşları oluşmuştur. İnsanlarda aripiprazolün prmetabolizması maymunlara göre oldukça düşük olduğu için, günde 30 mg klinlhidroksi aripiprazolün sülfat konjügatlarının insan safrasındaki konsantremaymunlarda bulunan safra konsantrasyonlarının % 6'sından daha yüksek değildirsolubilite limitlerinin oldukça altındadır. Dişi sıçanlarda tümorijenik olmayan eninsanlarda önerilen dozun 7 katıdır.
pksisitesi, a dayalı
kidar katı . Bunlaren insanönerilen(jlipofiising/gün'de.tı ya daiiıomlardailâ 125n 16 ilâsonucuİsistemikik dozdasyonları, in vitrosek doz
ka
br
ve
yük
DNA zararı ve onarımını, gen mutasyonlarını ve kromozom hasarını değerlendiren bir dizi standart genotoksisite testinden elde edilen kanıtlara dayanarak aripiprazol insanlar içingenotoksik risk değildir.
Genç sıçan ve köpeklerde yapılan tekrarlanan doz çalışmalarında, aripiprazolün toksisite profili, yetişkin hayvanlarda gözlenenler ile kıyaslanabilirdir ve nörotoksisite veyz. gelişimüzerine yan etkiler gözlenmemiştir.
Tüm standart genotoksisite deneylerine dayanılarak, aripiprazolün genotoksik olmadığı düşünülmektedir. Aripiprazol hayvanlardaki üreme toksisitesi çalışmalarında fertiliteyiazaltmamıştır. Sıçanlarda sub-terapötik ve terapötik dozlarda (E A A'ya bağlı olarak) veönerilen en yüksek klinik dozdaki ortalama kararlı durum EAA'stnm 3-11 katı maruziyeteneden olan dozlarda olası teratojenik etkiler dahil, gelişim toksisitesi gözlenmiştir. Gelişimtoksisitesine neden olan dozlara benzer dozlarda maternal toksisite gözlenmiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Önceden jelatinlenmiş nişasta Mikrokristalin selülozSusuz koloidal silikaMagnezyum stearat
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel uyanlar
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
balajlarda
Karton kutu içinde 28 tablet içeren OPA/A1/PVC - Al blisterlerden oluşan am sunulmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel Önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmelİği”ne ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imhaedilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
EGIS İLAÇLARI LTD ŞTİ.
Ekinciler cad. No: 1 Kat:2 34810 Kavacık-Beykoz/İSTANBULTelefon no : (0216) 680 29 29Faks no: (0216) 680 13 58
E-mail : [email protected]
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
254/75
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 06/12/2013 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
20/20
|
|