Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Ripazol 10 Mg Ağızda Dağilan Tablet Kısa Ürün Bilgisi

Sinir Sistemi » Psikoleptikler (Psikolojik İlaçlar) » Antipsikotikler » Diğer İlaçlar » Aripiprazol

w


KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

RİPAZOL 10 mg ağızda dağılan tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde:

Aripiprazol 10 mg

Yardımcı maddeler:

Kroskarmelloz sodyum 2.00 mg
Aspartam 2.00 mg
Asesülfam potasyum 2.00 mg
Mannitol 35.15 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız. i

3. FARMASÖTİK FORM

Ağızda dağılan tablet.
Pembe renkli, yuvarlak, kenarlan eğimli, hafif benekli tabletler. j

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

RİPAZOL yetişkin ve ergenlerde (15 yaş ve üzeri) şizofreni tedavisinde (akut şizofreni epizodlarının tedavisinde ve idame tedavisi sırasında klinik düzelmenin devamlılığında) endikedir.RİPAZOL yetişkinlerde bipolar I bozuklukla ilişkili akut manik epizodların tedavisinde ve sonepizodu manik yadakarma olan bipolar I hastalarında stabilitenin sağlanması ye reküransın
önlenmesinde endikedir. !

4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji

Yetişkinlerde

Şizofrenide

j
RİPAZOL'ün önerilen başlangıç dozu öğünlerin zamanı dikkate alınmaksızın günde t^k doz verilen 10 veya 15 mg/gün'dür. RİPAZOL'ün idame dozu günde 15 mg'dır. Klinik i çalışmalardaaripiprazolün 10-30 mg/gün doz aralığında etkili olduğu gösterilmiştir. Günlük maksimum doz 30mg'ı aşmamalıdır.i

Bipoiar Manide


RİPAZOL, öğünlerin zamanı dikkate alınmaksızın günde tek doz olarak verilmelidir, başlangıç dozu genellikle günde 15 veya 30 mg'dır. Eğer gerekliyse, doz ayarlaması 24 saatken daha kısasürede yapılmamalıdır. Antimanik etkililiği (3-12 hafta) 15-30 mg/gün doz aralığı için klinikçalışmalarla ispatlanmıştır. 30 mg / gün'ün üzerindeki dozlçrın güvenliliği klinik Çalışmalar iledeğerlendirilmiş değildir.

Bipoiar I Bozuklukta yeni mani epizodlarının önlenmesi \


Aripiprazol kullanan hastalarda manik epizodların tekrarlanmasını engellemek için, tedaviye aynı dozla devam edilmelidir. Doz azaltılmasını da içeren günlük doz ayarlamalarında, klinlik durum gözönünde bulundurulmalıdır.

j

Aripiprazol ilavesi ile devam eden tedavisinde hastanın düzenli olarak izlenmesi gerekpıektedir.

Pediatrik popülasyon

Ergenlerde (15 yaş ve üzeri) şizofreni


Önerilen doz öğünlerin zamanı dikkate alınmaksızın günde tek doz olarak 10 mg/güjTdür. Tedavi ilk 2 gün, 2 mg doz ile başlatılmalı ve sonraki 2 gün 5 mg'a titre edilerek önerilen gjünlük doz 10mg'a ulaşılmalıdır. Uygun olduğunda, birbirini takip eden doz artışları, günlük maksimum doz 30mg'ı geçmeyecek şekilde, 5 mg'lık dozlarla uygulanmalıdır.i
RİPAZOL 10-30 mg/gün doz aralığında etkilidir. Günlük 10 mg'ı aşan dozlardaki etkinliği, ergenlerde çalışılmamıştır ancak bazı hastalar yüksek dozdan fayda görebilirler.

j

Uygulama şekli

Ağız yoluyla alınır.
RİPAZOL, aç veya tok karına alınır.
RİPAZOL ağızda dağılan tablet ağız içine yerleştirilir ve tablet tükürük içerisindÇ kısa sürede dağılır. RİPAZOL, sıvı ile birlikte veya sıvı olmadan alınabilir. Ağıza yerleştirilmiş olan intakttabletin ağızdan çıkarılması kolay değildir. Ağızda dağılabilir tablet kırılgan yapıda olduğu için,blister ambalajından çıkarıldıktan hemen sonra alınmalıdır. Başka bir seçenek de tabletinkullanımdan hemen önce suda çözülerek içilmesidir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Böbrek yetmezliği:j Karaciğer yetmezliği:

Hafif-orta şiddette karaciğer bozukluğu olan hastalar için döz ayarlamasıönerilmemektedir. Şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda mevcut veriler, tavsiyede bulunmakiçin yetersizdir. Bu hastalarda, dozlama dikkatli bir şekilde düzenlenmelidir. Buna ek olarak, 30mg'lık maksimum günlük doz, şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda dikkatlice
kullanılmalıdır

(bkz; bölüm 5.2).


Pediatrik popülasyon:

RİPAZOL'ün 15 yaşın altındaki çocuklarda güvenliliği; ve etkililiği belirlenmediğinden kullanılması önerilmemektedir.

Geriatri popülasyon: 65I(bkz; bölüm 4.4).Cinsiyet:CYP2D6 veya 3A4 aracılığı ile metabolize edilen ilaçları kullanan hastalarda (bkjz; bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri):

Güçlü CYP3A4 veya CYP2D6 inhibitörleri ile eş zamanlı olarak aripiprazol alan hastalarda dozun ayarlanması:(bkz. bölüm 4.5).


Güçlü CYP3A4 indükleyicileri kullanan hastalarda dozun ayarlanması:(bkz. bölüm 4.5).

i
CYP3A4 ve CYP2D6 enzimlerini inhibe eden çok sayıda ilaçla eş zamanlı olarak!tedavi gören hastalarda günlük dozun azaltılması göz önünde bulundurulmalıdır.
CYP2D6'yı iyi metabolize edemediği bilinen hastalarda aripiprazol dozu başlangıçta normal dozun yarısına (%50) indirilmeli, daha sonra iyi bir klinik yanıt alabilecek şekilde ayarlanmalıdır. BirCYP3A4 inhibitörü uygulanan, iyi metabolize edemeyen hastalarda aripiprazol dozu, jıormal dozunçeyreği kadar (%25) olmalıdır.

4.3. Kontrendikasyonlar

Aripiprazole veya diğer bileşenlerine karşı alerjisi olanlarda kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri

Antipsikotik tedavi sırasında, hastanın klinik durumunun düzelmesi birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir. Bu dönem boyunca hastalar yakından gözlenmelidir.

Önemli advers ilaç reaksiyonları:

intihar:

Psikotik hastalıklarda ve duygudurum bozukluklarında intihar eğilimi görülmesi doğaldır ve bazı durumlarda, aripiprazolü de içeren antipsikotik tedaviye başlanmasından ya da tedavinin
kesilmesinden hemen sonra intihar eğilimi görüldüğü bildirilmiştir

(bkz. bölüm 4.8)\

Yüksek risk altındaki hastaların yakından gözlenmesi antipsikotik tedaviye eşlik etmelidir. Epidemiyolojikçalışmaların sonuçları, bipolar bozukluğu ve şizofrenisi olan hastalarda, diğer antipsikotiklerlekarşılaştırıldığında aripiprazol ile daha yüksek intihar eğilimi riski olmadığını I göstermiştir.Aripiprazol iyi hasta uygulamasına uyumlu olacak şekilde, doz aşım riskini azaltmak tçin, en düşükmiktarda reçete edilmelidir.

Tardif diskinezi:(bkz; bölüm 4.8):


Nöroleptik malign sendrom:(bkz;bölüm 4.8).

i

Nöbet:(bkz; bölüm 4.8).


Yaşlı hastalarda demansla ilişkili psikoz:


Konvansiyonel ve atipik antipisikotik ilaçlar demansa bağlı psikozu olan yaş|ı hastaların tedavisinde kullanıldığında ölüm riskinde artışa neden olmaktadır.

Mortalitede artış:

Alzheimer hastalığı ile ilişkili psikozu olan yaşlı hastalarda gerçekleştirilen üç adet plasebo kontrollü aripiprazol çalışmasında (n=938; ortalama yaş: 82.4; aralık; 56-99 yaş),aripiprazol ile tedavi edilen hastalarda, plasebo ile karşılaştırıldığında ölüm riski ;daha yüksekbulunmuştur. Aripiprazol ile tedavi edilen hastaların ölüm oranı, oranın %1.7 olduğu plasebo grubuile karşılaştırıldığında %3.5'tur. Ölüm nedenleri çeşitli olmakla birlikte, ölümlerin büyük birkısmının kardiyovasküler (ör. kalp yetmezliği, ani ölüm) veya enfeksiyon (ör. ptıömoni) gibinedenlerle olduğu görülmüştür.

Serebrovasküler advers olaylar:

Aynı çalışmalarda, hastalarda ölümler dahil serebrovasküler advers olaylar (ör. inme, geçici iskemik atak) bildirilmiştir (ortalama yaş: 84 yaş; aralık; 78-88 yaş).Toplamda, bu çalışmalar boyunca plasebo ile tedavi edilen hastaların %0.6'lık kıspıına karşılıkaripiprazol ile tedavi edilen hastaların %1.3'ünde serebrovasküler advers olaylar bildirilmiştir. Bufark istatistiksel olarak anlamlı değildir. Bununla birlikte, bu çalışmalardan biri olan sabit dozçalışmasında, aripiprazol ile tedavi gören hastalarda görülen serebrovasküler adverk olaylar için
psikozu olan

istatistiksel olarak anlamlı bir doz yanıt ilişkisi vardır. RİPAZOL demansla ilişkili hastaların tedavisinde onaylı değildir.

Hiperglisemi ve diabetes mellitus:

Aripiprazol dahil atipik antipsikotikler ile jedavi edilen hastalarda hiperglisemi ve diyabet bildirilmiş, bazı vakalarda hipergliseminin aşırı derecede olduğuve ketoasidoz, hiperosmolar koma veya ölüm ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. Hastaların şiddetlikomplikasyonlara eğilimine sebep olabilen risk faktörleri obezite ve ailesinde diyabet jhikayesi olanhastaları kapsar. Aripiprazol ile gerçekleştirilmiş klinik çalışmalarda, hiperglisemi bağlantılı adversolayların (diyabeti de içeren) insidans oranlarında ya da anormal glisemi laboratuvari değerlerindeplasebo ile karşılaştırıldığında anlamlı farklılıklar gözlenmemiştir. RİPAZOL ile ya dja diğer atipikantipsikotik ajanlarla tedavi edilen hastalarda hiperglisemi bağlantılı advers olaylar için doğrudankarşılaştırmalara izin verecek kesin risk tahminleri mevcut değildir. RİPAZOL'ü dp içeren diğeratipik antipsikotiklerle tedavi edilen hastalar hipergliseminin belirti ve bulgularına kaprşı (poiidipsi,poliüri, polifaj ve zayıflık) ve diabetes mellitus teşhisi konmuş ya da diabetes mellitus risk faktörleriolan hastalar glikoz kontrolünün kötüleşmesi ihtimaline karşı düzenli olarak izlenmelidir.

Kilo artışı:(bkz; bölüm 5.1).


Kardiyovasküler advers olaylar:

Aripiprazol, bilinen kardiyovasküler hastalığı (miyokard infarktüsü ya da iskemik kalp hastalığı hikayesi, kalp yetmezliği ya da iletim anormallikleri),serebrovasküler hastalığı ya da hipotansiyona neden olabilecek durumları (d^hidratasyon,hipovolemi ve antihipertansif ilaçlarla tedavi) ya da akselere veya malign dahil Solmak üzerehipertansiyonu olduğu bilinen hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Antipsikotik ilaçlar ile tedavide venöz tromboemboli (VTE) vakaları rapor edilmiştir. Antipsikotikler ile tedavi edilen hastalarda VTE riski oluşabileceğinden, RİPAZOL ile tedavisırasında ve öncesinde VTE İçin tüm olası risk faktörleri belirlenmeli ve koruyucu önlemleralınmalıdır.

İletim anormallikleri:

Aripiprazolün klinik deneylerinde, QT uzamasının görül ine sıklığının plasebo ile karşılaştırılabilir olduğu görülmüştür. Diğer antipsikotiklerle olduğu gibi,! ailesinde QTuzaması hikayesi olan hastalarda aripiprazol dikkatle kullanılmalıdır.

Patolojik kumar:(bkz. bölüm 4.8)

dikkatle izlenmelidir.

Ortostatik hipotansiyon:

Potansiyel olarak alfaı-adrenerjik reseptör antagonist aktivitesi nedeniyle, aripiprazol ortostatik hipotansiyon ile bağlantılı bulunabilir. Yetişkin hastalarda (n=2467) yapılanplasebo-kontrollü kısa süreli çalışmalarda ortostatik hipotansiyon ile ilişkilendirilen atjvers etkilerininsidansı şöyledir: ortostatik hipotansiyon (plasebo %0.3; aripiprazol, %1); ortostatik sersemlik(plasebo, %0.3; aripiprazol, %0.5) ve sen kop (plasebo, %0.4; aripiprazol, %0.5). j 13-17 yaşlarıarasındaki pediatrik hastalarda (n=202) ise ortostatik hipotansiyon ile ilişkilendirilen adversetkilerin insidansı; ortostatik hipotansiyon (plasebo, %0; aripiprazol, %1.5); ortostütik sersemlik(plasebo, %0; aripiprazol, %1) ve senkop (plasebo, %0; aripiprazol, %0.5) olarakj görülmüştür.Klinik çalışmalarda oral aripiprazol ile tedavi edilen hastaların %0.8'inde (112/13,5*13) ortostatikhipotansiyon görülmüştür.

Vücut sıcaklığı ayarı:

Aripiprazol dahil, antipsikotik ilaçların vücudun iç vücut sıcaklığını düşürme yeteneğini bozdukları düşünülmektedir. Aripiprazol, iç vücut sıcaklığında bir i artışa nedenolabilecek yoğun egzersiz, aşırı sıcağa maruz kalma, antikolinerjik aktivitesi olan iiajçlarla birliktealımı ya da dehidratasyona maruz kalma gibi durumların söz konusu olabileceği hastalarda gerekenÖzen gösterilerek reçetelenmelidir.

Disfaji:

Antipsikotik ilaç kullanımı özofagus dismotilitesi ve aspirasyon ile ilişki|endirilmiştir. Aspirasyon pnömonisi riski olan hastalarda aripiprazol ve diğer antipsikotik iliçlar dikkatlikullanılmalıdır.

Sodyum:

Bu tıbbi ürün her bir dozunda 23 mg (İmmol) dan daha az sodyum i içermektedir. Uygulama yolu ve dozu nedeniyle sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
içermektedir.

Potasyum:

Bu tıbbi ürün her bir dozunda 39 mg (İmmol) dan daha az potasyum
Uygulama yolu ve dozu nedeniyle potasyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.

Aspartam:

Aspartam içerdiğinden fenilalanin için bir kaynak içermektedir. Fenilkçtonürisi olan insanlar için zararlı olabilir.

MannitoU

RİPAZOL ağızda dağılan tabletler mannitol içermektedir. Bu dozda minnitole bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.i

Hipersensitivite:(bkz; bölüm 4.8).


4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Aripiprazolün santral sinir sistemi üzerindeki sedasyon gibi istenmeyen etkilere sebpp olan

(bkz; bölüm 4.8)

birincil etkileri göz önüne alındığında, RİPAZOL santral etki gösteren diğer ilaçlarlaveya alkolle birlikte alındığı zaman dikkatli olunmalıdır. Aripiprazol, alfaı-adrenerjik reseptörantagonist aktivitesi nedeniyle bazı antihipertansif bileşiklerin etkisini artırma potansiyelinesahiptir.i
Eğer aripiprazol QT uzaması ya da elektrolit dengesinin bozulmasına sebep olduğu bilinen ilaçlarla birlikte kullanırsa, dikkatli bir şekilde kullanmalıdır.

Başka ilaçların RİPAZOL üzerindeki etkisi:


Gastrik asit blokörü ve H2 antagonisti olan famotidin, aripiprazolün emilim hızını düşürmektedir fakat bu etkinin klinik bağlantılıolduğukabul edilmemektedir.i
Aripiprazol, CYP1A enziminden bağımsız ancak CYP2D6 ve CYP3A4 enzimleri sofumluluğunda birden fazla yol ile metabolize edilir. Bu sebeple, sigara kullananlar için doz^j ayarlamasıgerekmemektedir.j
Sağlıklı gönüllülerde gerçekleştirilen klinik çalışmada, kuvvetli CYP2D6 inhibitörü (kinidin), Cmks değişmeden kalırken aripiprazol EAA'sını % 107 oranında arttırmıştır. Aktif metabolit jolan dehidro-aripiprazolün EAA'sı ve Cmaksh sırasıyla %32 ve %47 oranında azalmıştır. Kinininle birlikteuygulanması durumunda RİPAZOL dozu, normal dozun yaklaşık yarısına indirilmelidir. Fluoksetinve paroksetin gibi diğer kuvvetli CYP2D6 (kinidin) inhibitörlerinin de benzer etkilçr göstermesibeklenir ve bu yüzden benzerdozazaltmasıuygulanmalıdır.i
Sağlıklı gönüllülerde gerçekleştirilen klinik çalışmada, kuvvetli CYP3A4 (ketokonazpl) inhibitörü, aripiprazolün EAA'sını ve Cmaks'ını sırasıyla %63 ve %37 oranında arttırmıştır. Dehidro-aripiprazolün E A A'sı ve Cma^ı sırasıyla %77 ve %43 oranında azalmıştır. Ya|aş CYP2D6metabolizörleri, kuvvetli CYP3A4 inbitörü ile birlikte uygulandığında, hı^lı CYP2D6metabolizörlerine kıyasla, aripiprazolün yüksek plazma konsantrasyonları ile sonuçlanır.RİPAZOL'ün ketakonazol ya da diğer kuvvetli CYP3A4 inbitörleri birlikte uygulandığı göz önünealındığında, hastaya olan potansiyel yararı potansiyel risklerinden daha fazla olmalıdır.; Ketokonazolile birlikte uygulanması durumunda RİPAZOL dozu, normal dozun yaklaşık yarısına indirilmelidir.İtrakonazol ve HIV proteaz inhibitörleri gibi diğer kuvvetli CYP3A4 inhibitörlerinin de benzeretkiler göstermesi beklenir ve bu yüzden benzer doz azaltması uygulanmalıdır.
CYP2D6 ya da 3A4 inhibitörleri kombinasyon tedavisinden çekildiğinde, RİPAZOL dozu eş zamanlı tedaviye başlanmadan önceki seviyeye kadar arttırılmalıdır.
Zayıf CYP3A4 (ör. diltiazem ya da essitalopram) ya da CYP2D6 inhibitörleri, lİİPAZOL ile birlikte uygulandığı zaman, aripiprazol konsantrasyonlarında bir miktar artış görülmesi beklenebilir.Kuvvetli bir CYP3A4 indükleyicisi olan karbamazepin ile birlikte kullanılmasını takiben,aripiprazolün tek başına (30 mg) uygulanmasına kıyasla aripiprazolün CmakS ve EAAj sı geometrikortası sırasıyla %68 ve %73 daha düşüktür. Benzeri şekilde dehidro-aripiprazojün CmakS veEAA'sınm karbamazepin ile eş kullanımından sonra geometrik ortası sırasıyli tek başınaaripiprazol tedavisi görenlere göre %69 ve %71 daha düşüktür.
RİPAZOL karbamazepin ile birlikte kullanıldığında, RİPAZOL dozu iki katına çıkartılmalıdır. Diğer kuvvetli CYP3A4 indükleyicilerinin (rifampisin, rifabutin, fentoin, fenobarbitjal, primidon,efavirenz, nevirafın ve St. John's Wort gibi) de benzer etkiler göstermesi beklenir ye bu yüzdenbenzer doz azaltması uygulanmalıdır. Kuvvetli CYP3A4 indükleyicileri tedaviden j çekildiğinde,RİPAZOL dozu önerilen doza indirilmelidir.
Famotidin, valproat veya lityumun aripiprazolün farmakokinetiği üzerinde klinik bakıpıdan anlamlı bir etkisi olmamıştır.

RİPAZOL'ün başka ilaçlar üzerindeki etkisi:


Klinik çalışmalarda, 10-30 mg/gün dozlarında aripiprazol, CYP2D6 (dekstrometorfan), CYP2C9 (varfarin), CYP2C19 (omeprazol, varfarin), ve CYP3A4 (dekstrometorfan) sübstratlarınınmetabolizması üzerinde hiç bir önemli etki göstermemiştir. Ayrıca, aripiprazol: ve dehidro-aripiprazol, CYPlA2'nin aracılığındaki metabolizmayı in vitro olarak değiştirebilecek birpotansiyel göstermemiştir. Bu nedenle, aripiprazolün klinik olarak önemli bir tıbbi ürünle buenzimlerin aracılık ettiği bir etkileşime girmesi düşük bir ihtimaldir.
Aripiprazol valproat, lityum veya lamotirijin ile beraber kullanıldığında, valproat,; lityum veya lamotirijin konsantrasyonlarında klinik olarak önemli bir değişiklik meydana gelmemiştir.Aripiprazol essitalopram veya venlafaksin ile eşzamanlı uygulandığında, essitalopram veyavenlafaksin plazma konsantrasyonlarında klinik olarak Önemli herhangi bir değişiklik plmamıştır.Alkol: Birçok psikoaktif tedavilerde olduğu gibi hastalara RİPAZOL kullanımı sılasında alkolahmından kaçınmaları bildirilmelidir.

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye:

Gebelik Kategorisi: C.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):

Hastalar aripiprazol tedavisi sırasında hamile kalırlarsa ya da hamile kalmayı planlıyorlarsa doktorlarına haber vermelidirler. İnsanlarda sınırlı deneyim olduğu için, RİPAZOL hamilelikteyalnızca eğer beklenen yarar fetusa olan potansiyel zarardan daha fazlaysa kullanılmalıdır.

Gebelik dönemi:

Aripiprazolün gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar mevcut değildir. Konjenital anomaliler rapor edilmiştir, ancak aripiprazol ile ilgili nedjensel ilişkisisaptanamamıştır. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar da, gebelik, embriyonal/fotal gelişim,doğum ya da doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. insahlara yönelikpotansiyel risk bilinmemektedir.
Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara maruz kalan yenidoğanlar, doğumu takiben şiddeti değişebilen, anormal kas hareketleri (ekstrapiramidal işaretler/ekstrapiramidalj semptomlar)ve/veya ilaç kesilme semptomları açısından risk altındadırlar. Bu semptomlar, ajitasypn, hipertoni,hipotoni, tremor, somnolans, respiratuar distres veya beslenme bozukluklarını i çerin ektedir. Bukomplikasyonlar farklı şiddetlerde seyretmiş, bazı vakalarda semptomlar kendiliğinden düzelmiş,bazı vakalarda yenidoğanların yoğun bakıma yatırılması gerekmiştir. Aripiprazol maru^iyetine bağlıolarak bu olaylar çok nadiren bildirilmiştir.i
RİPAZOL gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi:

Sıçanlar üzerinde yapılan çalışmalar aripiprazolün sütle atıldığını göstermektedir. İnsanlarda aripiprazolün süte geçişi ile ilgili iki bireysel vaka raporu yayımlanmıştır. Bu vakalardan birindearipiprazol, saptanamayacak kadar az ve diğerinde de matemal plazma konsantrasyonunun yaklaşık%20'sinde bulunmuştur. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağma ya da RİPAZCjL tedavisinindurdurulup durdurulmayacağma ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası veRİPAZOL tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.|

Üreme yeteneği / Fertilite:

Aripiprazol hayvanlardaki üreme toksisitesi çalışmalarında fertiliteyi azaltmamıştır

(bkz; bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).\


4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Diğer antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi, aripiprazolün kendilerini olumsuz etkilemedjiğinden emin olana kadar motorlu araçlar da dahil tehlikeli makinaları kullanmaları konusunda uyarılmalıdırlar.

4.8. İstenmeyen etkiler

Plasebo-kontrollü çalışmalarda yaygın olarak raporlanan advers reaksiyonlar; akatizi ye bulantıdır: her biri oral aripiprazol ile tedavi gören hastaların %3'ünden daha fazlasında ortaya çıkmıştır.
Aşağıdaki sıklık gruplan kullanılmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1,000) ve çok seyrek (<1/10,000).
Aşağıdaki yan etkiler, plaseboya göre daha sıklıkla (>1/100) görülen veya medikal açıdan olası yan etkilerdir (*).

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın: Ekstrapiramidal bozukluk, akatizi, tremor, sersemlik, uykululuk hali, sedasyori, baş ağrısı

Göz hastalıkları

Yaygın: Görmede bulanıklık

Kardiyak hastalıklar

Yaygın olmayan: Taşikardi*

Vasküler hastalıklar

Yaygın olmayan: Ortostatik hipotansiyon*

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın: Dispepsi, bulantı, kusma, kabızlık, hazımsızlık, aşırı tükürük salgılanması

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın: Yorgunluk

Psikiyatrik bozukluklar

Yaygın: Huzursuzluk, uykusuzluk, endişe Yaygın olmayan: Depresyon*
Aşağıdaki yan etkiler, aripiprazolü antidepresanlarla ilave tedavi olarak alan hastalartda plaseboya göre daha sıklıkla (>1/100) görülen veya medikal açıdan olası yan etkilerdir (*).

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın: Akatizi, uykululuk hali, sedasyon, sersemlik, dikkat dağınıklığı, ekstrapiramidgl bozukluk

Solunum, toraks ve mediasten hastalıkları

Yaygın: Dispne

Göz hastalıkları

Yaygın: Görmede bulanıklık

Vasküler hastalıklar

Yaygın olmayan: Ortostatik hipotansiyon*

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın: Kabızlık, dispepsi, bulantı, kusma, aşırı, tükürük salgılanması

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın: Yorgunluk, sinirlilik hali

Psikiyatrik bozukluklar

Yaygın: Huzursuzluk, uykusuzluk
Ekstrapiramidal bulgular (EPS):

Şizofreni -b\r

çalışmada, aripiprazol ile tedavi edilen hastalarda, Parkinson, akatizi, distoni ve diskinezi dahil iolmak üzere,haloperidol ile tedavi edilenlere (%57.3) oranla daha düşük ortalama (%25.8) EPS görülme sıklığıtespit edilmiştir. 26 haftalık uzun süreli kontrollü bir çalışmada, aripiprazol ile tedavi ğören hastalariçin EPS'nin görülme sıklığı %19 ve plasebo ile tedavi gören hastalar için ise %13.1 olarakbulunmuştur. Diğer bir 26 haftalık uzun süreli kontrollü çalışmada, aripiprazol ile i tedavi görenhastalar için EPS'nin görülme sıklığı %14.8 ve olanzapin ile tedavi gören hastalar için ise %15.1olarak bulunmuştur.

Bipolar 1 Bozuklukta Manik Epizodiar -%\1.6

olarakbulunmuştur. Uzun süreli 26 haftalık idame fazının plasebo kontrollü çalışmasında, aripiprazol iletedavi gören hastalar için EPS'nin görülme sıklığı % 18.2 ve plasebo ile tedavi göreh hastalar için%15.7 olarak bulunmuştur.
Plasebo kontrollü çalışmalarda, aripiprazol ile tedavi gören bipolar bozukluğu olftn hastalarda akatizinin görülme sıklığı %12.1 ve plasebo ile tedavi gören bipolar bozukluğu olan! hastalar için%3.2 olarak bulunmuştur. Şizofrenik hastalarda, akatizinin görülme sıklığı aripipraiol ile tedavigörenler için %6.2 ve plasebo ile tedavi görenlerde %3.0'tür.;
Distoni: Klas Etkisi: Tedavinin ilk günlerinde yatkın bireylerde; distoni semptomları, kas grubunun uzatılmış anormal kasılması ortaya çıkabilir. Distonik semptomlar: boyun kaslarında Spazm, bazenboğazda daralma, yutma güçlüğü, nefes almada güçlük, ve/veya dilde şişkinlik. Bit semptomlardüşük dozlarda ortaya çıkabilirken, ilk jenerasyon antipsikotik ilaçların daha yüksek dozlarındadaha ciddi ve yüksek potenste ve daha sıklıkla oluşabilir. Akut distoni riskinin erkeklerde ve dahagenç yaş gruplarında artığı gözlemlenmiştir.
Rutin laboratuvar parametrelerinde ve lipid parametrelerinde

(bkz; bölüm 5.1)

potansiyel ve klinik olarak anlamlı değişiklikler meydana gelen hastaların oranlanmasıyla gerçekleştirilen iripiprazol veplasebo arasındaki karşılaştırmalar medikal olarak anlamlı farklılıklar olmadığını j göstermiştir.Genellikle geçici ve asemptomatik olan CPK (Kreatin Fosfokinaz) seviyesindeki artışlar,aripiprazol ile tedavi görenler için plasebo alanlarla karşılaştırıldığında %3.5 ve plasÇbo alanlarda%2.0'dir.
Diğer bulgular:
Antipsikotik tedaviyle ilişkili olduğu bilinen ve aripiprazol ile tedavi sırasmdp bildirilmiş istenmeyen etkiler, nöroleptik malign sendromu, tardif diskineziyi, nöbet vakalarını,serebrovasküler advers olayları ve yaşlı demanslı hastalarda ölüm oranındaki artışı, hi£>erglisemi vediyabeti içermektedir

(bkz; bölüm 4.4).


Pediyatrik popülasyon:
Şizofrenisi olan 302 ergenin (15 yaş ve üzeri) dahil olduğu kısa dönem plasebo koptrollü klinik çalışmalarda yan etki sıklık ve tipleri yetişkinler ile benzerdir; ancak sadece aşağıdaki durumlararipiprazol alan ergenlerde, aripiprazol alan yetişkinlere göre (ve plaseboya göre) daha sıklıklarapor edilmiştir: somnolans/sedasyon ve ekstrapramidal bozukluklar çok sıklıkla (>1/10), ve ağızkuruluğu, iştah artışı ve ortostatik tansiyon sıklıkla (>1/100, <1/10) rapor edilmiştir.

Pazarlama sonrası bildirilen yan etkilerKan ve lenf sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Lökopeni, nötropeni, trombositopeni

Bağışıklık sistemi bozuklukları

Bilnmiyor: Alerjik reaksiyonlar (örn; anafilaktik reaksiyonlar, dilde şişkinlik, dilde jödem, yüzde şişlik, pruritus veya ürtiker dahil anjiyoödem)

Endokrin hastalıkları

Bilinmiyor: Hiperglisemi, diabetes mellitus, diabetik ketoasidoz, diabetik hiperosmolarj koma

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Bilinmiyor: Kiloda artış, kiloda düşüş, anoreksi, hiponatremi

Psikiyatrik hastalıklar

Bilinmiyor: Ajitasyon, sinirlilik, intihar girişimi, intihar düşüncesi ve intihar vakalhrı, patolojik kumar

(bkz; bölüm 4.4)Sinir sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Konuşma güçlüğü, NMS (nöroleptik malignant sendrom), grand mal konvftlziyon

Kardiyak hastalıklar

Çok seyrek: Uzun QT sendromu, ventriküler aritmi, ani ölüm, kalp durması, torsadçs de pointes, bradikardi

Vasküler hastalıklar

Bilinmiyor: Senkop, hipertansiyon, venöz tromboemboli (pulmoner emboli ve derin ven trombozunu içerir.)i

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Bilinmiyor: Orofaringeal spazm, laringospazm, aspirasyon pnömonisi

Gastrointestinal hastalıklar

Bilinmiyor: Pankreatit, disfaji, karın rahatsızlığı, mide rahatsızlığı, diyare

Hepato-bilier bozukluklar

Bilinmiyor: Hepatit, sarılık, Alanin Aminotransferanz seviyelerinde (ALT) yüksebne, Aspartat
seviyelerinde

Aminotransferanz seviyelerinde (AST) yükselme, Gama Glutamil Transferaz (GGT) yükselme, alkalin fosfataz seviyelerinde yükselme

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Bilinmiyor: Döküntü, fotosensitive reaksiyonlar, alopesi, hiperhidröz

Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları

Bilinmiyor: Rabdomiyoliz, miyalji, kas-iskelet sertliği

Böbrek ve idrar hastalıkları

Bilinmiyor: Üriner inkontinans, üriner retansiyon

Genito-üriner sistem bozuklukları

Bilinmiyor: Priapizm

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Bilinmiyor: Vücut ısısında bozukluk (hipotermi, pireksi gibi), göğüs ağrısı, periferal öcjem

Araştırmalar

Bilinmiyor: Kreatinin Fosfokinaz seviyelerinde yükselme, kan glukozunda yükselme, kan glukozunda değişiklikler, glikoz ile hemoglobinde yükselme

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

İnsanlardaki deneyim:


Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası deneyimde, kazara veya kasti, tek başına aripiprazol ile yetişkinlerde görülen tahmini olarak 1260 mg'a kadarki akut doz aşımında ölümcül bir durumlakarşılaşılmamıştır. Aripiprazol doz aşımına bağlı olarak bildirilmiş belirti ve bulgular arasındaletarji, yüksek tansiyon, uyku hali, taşikardi ve kusma bulunmaktadır. Ayrıca, çocuklarda tek başınaaripiprazol ile 195 mg'a kadarki kazara doz aşımında ölümcül bir durumla karşılaşılmamıştır. Tıbbiaçıdan ciddi olan belirti ve semptom olarak somnolans ve geçici bilinç kaybı bildirilmiştir. Hastaneortamında değerlendirilen hastalarda vital bulgular, laboratuvar değerlendirmeleri veya EKGaçısından klinik olarak ciddi advers değişiklikler gözlenmemiştir.

Tedavi:

i
Doz aşımı tedavisi destekleyici tedavi üzerinde yoğunlaşmalıdır; yeterli bir havayolu,joksijenasyon ve ventilasyon sağlanmalı ve belirtiler tedavi edilmelidir. Çoklu ilaç alımı ihtimal} göz önündebulundurulmalıdır. Dolayısıyla kardiyovasküler izleme hemen başlatılmalı ve muhteıjnel aritmileritespit etmek için sürekli elektrokardiyografık monitörizasyon yapılmalıdır. Kesinleştirilen ya daşüphelenilen herhangi bir aripiprazol doz aşımı sonrası, yakın medikal gözetim ve i izleme hastaiyileşene kadar devam etmelidir.
Aripiprazol den bir saat sonra uygulanan aktif kömür (50 g) aripiprazolün EAA'Isını %51 ve Cmaks'ını %41 oranlarında düşürmüştür ki, bu da kömürün doz aşımı tedavisinde etkin!olabileceğinigösterir.
Her ne kadar aripiprazol doz aşımının tedavisinde hemodiyalizin etkisi hakkında hiç fyir bilgi yoksa da, aripiprazolün böbreklerden değişmeden atılmaması ve plazma proteinlerine yüksek orandabağlanması nedeniyle hemodiyalizin yarar sağlaması olası değildir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farm a kodina inik özellikler

Farmakoterapötik grup: Antipsikotikler ATC kodu: N05AX12

Etki mekanizması:


Aripiprazolün şizofrenideki etkililiğinin, dopamin D2 ve serotonin 5HTla reseptörlerindeki parsiyel agonist etki ile serotonin 5HT: reseptöründeki antagonist etkinin bir bileşimi ilç başlatıldığıdüşünülmektedir. Aripiprazol, dopaminerjik hiperaktivitenin hayvan modellerinde antagonistözellikler ve dopaminerjik hipoaktivitenin hayvan modellerinde agonist özellikler göstermiştir.

Farmakodinami k etkiler:

I
In vitro, aripiprazol, dopamin D2 ve D3, serotonin 5HTıa ve 5HT2a reseptörlerine yükşek afınite ile ve dopamin D4, serotonin 5HT2C ve 5HT7, alfat-adrenerjik ve histamin H]-reseptörlerine ise ortaderecede afınite ile bağlanır. Aripiprazol ayrıca serotonin geri alım bölgesinde prta derecedebağlanma afınitesi göstermiştir; muskarinik reseptörlere karşı kayda değer bir afıpitesi yoktur.Dopamin ve serotonin alt tipleri dışındaki reseptörlerle olan etkileşimi aripiprazolün diğer kliniketkilerini açıklayabilir.
2 haftalık süre boyunca günde 1 defa 0.5 ila 30 mg arasında değişen Aripiprazol! dozları alan sağlıklı gönüllülerde, D2/D3 reseptör ligandı olan 1 lC-raklopridin pozitron emisyon tomografisi iletespit edilen caudata ve putamene bağlanmasında dozdan bağımsız olarak yavaşlabıa meydanagelmiştir.

Klinik Çalışma Bilgisi

Yetişkinlerde şizofreni:
Pozitif ya da negatif bulgular gösteren 1,228 şizofrenisi olan hastanın yer aldığı kısa türeli (4 ila 6 hafta) plasebo kontrollü üç çalışmada, aripiprazol plaseboya oranla psikotik bulgularda istatistikselolarak anlamlı derecede daha fazla iyileşme meydana getirmiştir.j
Aripiprazol, ilk tedaviye yanıt veren hastalarda tedavi sırasında klinik iyileşmenin sürdürülmesinde etkilidir. Haloperidol kontrollü çalışmalarda, 52 haftada tıbbi ürüne yanıt veren hastaların oranı heriki grupta da benzerdir (aripiprazol %77 ve haloperidol %73). Aripiprazol grubunda toplam tedaviyitamamlama oranı (%43) haloperidole oranla (%30) önemli ölçüde daha yüksektir! PANSS veMontgomery-Asberg Depresyon Ölçeğini de içeren ikincil sonlanım olarak kullanılandeğerlendirme ölçeklerindeki mevcut skorlar haloperidolden daha fazla iyileşmç sağladığınıgöstermiştir.i
26 haftalık plasebo kontrollü çalışmada aripiprazol, relaps oranında önemli ölçüde jdaha yüksek düşüşe sebep olmuştur, bu oran aripiprazol grubunda %34 ve plasebo grubunda! %57 olarakbulunmuştur.j
Ergenlerde şizofreni (15 yaş ve üzeri): !
Pozitif ve negatif semptomlu 302 şizofreni ergen hastanın dahil olduğu 6 haftalık plasisbo kontrollü
çalışmada, aripiprazol, plaseboya oranla, psikotik semptomların istatistiksel olarak aplamlı ölçüde
daha yüksek iyileştirilmesi ile ilişkilendirilmiştir. i
İ
İ
Lipid parametreleri: Yetişkinlerde plasebo kontrollü klinik çalışmalardan lipid parametresi üzerindeki havuz analizinde, aripiprazolün total kolestrol, trigliserit, HDL ve LDL düzeylerindeklinik olarak ilişkili değişiklikleri etkilediği gösterilmemiştir.i
Total kolestrol: Normal düzeyden (<5,18 mmol/1); yüksek düzeye (>6,22 mmol/1) değişikliğin insidanst aripiprazol için %2,5 ve plasebo için %2,8 ve aripiprazol için temel düzeyden ortalamadeğişiklik -0.15 mmol/1 (95%CI: -0.182, -0.115) ve plasebo için -0.11 mmol/1 (95%CI: -0.148, -0.066)'dır.
Açlık Trigliserit; Normal düzeyden (<1,69 mmol/1); yüksek düzeye (>2,26 mmol/1) değişikliğin insidansı aripiprazol için %7,4 ve plasebo için %7,0 ve aripiprazol için temel düzeyden ortalamadeğişiklik -0.11mmol/l (95%CI: -0.182, -0.046) ve plasebo için -0.07 mmol/1 (95%CI: -0.148,0.007)'dir.
HDL: Normal düzeyden (>1,04 mmol/1); düşük düzeye (<1,04 mmol/1) değişikliğin insidansı aripiprazol için %11,4 ve plasebo için %12,5 ve aripiprazol için temel düzeyden ortalama değişiklik-0.03 mmol/1 (95%CI: -0.046, -0.017) ve plasebo için -0.04 mmol/1 (95%CI: - 0.056, -(k022)'dir.
Açlık LDL: Normal düzeyden (<2,59 mmol/I); yüksek düzeye (>4,14 mmol/1) değişikliğin insidansı aripiprazol için %0,6 ve plasebo İçin %0,7 ve aripiprazol için temel düzeyden ortalanma değişiklik -0.09 mmol/1 (95%CI: -0.139, -0.047) ve plasebo için -0.06 mmol/1 (95%CI: -0.116, -O.Önydir.
Bipolar I Bozuklukta Manik Epizodlar:
Manik ya da karma epizodlu Bipolar I Bozukluğu olan hastalarla gerçekleştirilen, 3 haftalık, değişken dozlu, plasebo kontrollü monoterapi çalışmaları, 3 haftalık sürede aripiprizolün manikbulguların azaltılmasında plaseboya oranla daha üstün etkinliğe sahip olduğunu göstermiştir. Buçalışmalar psikotik özellikli ve hızlı döngülü seyri olan ya da olmayan hastalan kapsamaktadır.Manik ya da karma epizodlu Bipolar I Bozukluğu olan hastalarla gerçekleştirilen 3 haftalık, sabitdozlu, plasebo kontrollü monoterapi çalışmasında, aripiprazol plaseboya göre daha i)stün etkinlikgöstermemiştir.
Psikotik özellikli olan ya da olmayan manik ya da karma epizodlu Bipolar I Bokukluğu olan hastalarla gerçekleştirilen 12 haftalık plasebo ve aktif madde kontrollü monoterapi çalışmalarında,aripiprazol 3. haftada plaseboya göre daha üstün etkinlik göstermiştir ve etkinin sjürekliliği 12.haftada lityum ya da haloperidol ile karşılaştırılabilirdir. Ayrıca aripiprazol grubunda manikepizoddan semptomatik remisyona giren hasta oranları 12 haftada lityum ve haloperidol ilekarşılaştırılabilir oranlardadır.
Psikotik özellikli olan ya da olmayan manik ya da karma epizodlu Bipolar I Bozukluğu olan ve 2 hafta boyunca terapötik serum seviyelerinde lityum veya valproat monoterapisine kısmen yanıtvermeyen hastalarla gerçekleştirilen 6 haftalık, plasebo kontrollü çalışmada aripiprazolün ilavetedavi olarak eklenmesiyle manik semptomların azalmasında lityum veya valproat mpnoterapisinegöre üstünlük sağlanmıştır.
Randomizasyon öncesi stabil fazda olan ve daha önce aripiprazol ile remisyona ulaşmış manik hastalarda yapılan, 74 haftaya uzatılmış 26 haftalık plasebo kontrollü çalışmada, aripipfazol, bipolarepizodlarının tekrarlanmasının önlenmesinde, öncelikle de mani epizodlarınıjn tekrarınınönlenmesinde plaseboya göre üstünlük göstermiştir ancak depresyon epizodlarının tekrarınınönlenmesinde ise plaseboya göre üstünlük göstermemiştir.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Etkisini başlıca ana ilaç olan aripiprazol aracılığı ile gösterir. Aripiprazolün ortalama eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 75 saattir. Kararlı durum konsantrasyonlarına 14 günlük do? uygulamasısonunda ulaşılır. Tekrarlanan dozlarda alındığında aripiprazolün vücutta birikmesi beklenmelidir.Aripiprazolün ve aktif metaboliti dehidro-aripiprazolün dağılımı gün içinde herhangi bir değişiklikgöstermez. İnsan plazmasındaki başlıca metabolit olan dehidroaripiprazoiün, D2 reseptörlerine olanafınitesi temel bileşik olan aripiprazole benzer bulunmuştur.

Emilim:


Oral uygulamadan sonra aripiprazol iyi emilir; doruk plazma konsantrasyonlarına dozun verilişini takip eden 3-5 saat içinde ulaşılır. Aripiprazolün presistemik metabolizması mininfıaldir. Tabletformunun mutlak oral biyoyararlammı %87'dir. Aripiprazolün biyoyararlanımı yemeklerle birliktealındığında değişmez.

Dağılım:


Aripiprazol bütün vücutta yaygın şekilde dağılır ve görünen dağılım hacmi 4,9 L/kg'dır. Terapötik konsantrasyonlarda, aripiprazol başlıca albumin olmak üzere serum proteinlerine %99'dan dahayüksek bir oranda bağlanır. Aripiprazol proteinlere yüksek oranda bağlanain varfarininfarmakokinetiğini ve farmakodinamiğini değiştirmemiştir ve bu da aripiprazolün varfarini proteinebağlandığı yerden uzaklaştırmadığım düşündürmektedir.

Biyotransformasyon:


Aripiprazolün sisteme girmeden önceki metabolizması minimaldir. Aripiprazol yaygın olarak karaciğerde metabolize edilir ve başlıca üç adet biyotransformasyon yolağı vardır: dehidrojenasyon,hidroksilasyon ve N-dealkilasyon.

İn vitro

çalışmalara göre, CYP3A4 ve CYP2D6 enzimleriaripiprazolün dehidrojenasyonundan ve hidroksilasyonundan sorumludur ve Nj-dealkilasyonCYP3A4 tarafından katalize edilir. Aripiprazol. sistemik dolaşımda baskın olan ; ilaç kısmınıoluşturur. Kararlı durumda, aktif metabolit olan dehidro-aripiprazol, plazmadaki aripiprazolEAA'sının (Eğri Altı Alanının) yaklaşık %39'unu temsil etmektedir.

Eliminasyon:


Aripiprazolün ortalama eliminasyon yarı ömürleri, hızlı CYP2D6 metabolizörlerindç yaklaşık 75 saattir ve yavaş CYP2D6 metabolizorlerinde yaklaşık 146 saattir.
Aripiprazolün toplam vücut klerensi 0,7 mL/dak/kg'dır ve başlıca karaciğer yoluyladır!
[14C] işaretli tek bir aripiprazol dozunu takiben uygulanan radyoaktivitenin yaklaşık %27'si idrarda ve %60'ı feçeste bulunmuştur. Aripiprazolün %1'inden daha azı değişmeden idrarla! atılır ve oraldozun yaklaşık %18'i feçeste değişmemiş olarak bulunur.

Doğrusallık / Doğrusal Olmayan Durum


Kararlı durumda, aripiprazolün farmakokinetiği doz ile doğru orantılıdır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Ergenlerde (15 yaş ve üzeri):
Aripiprazolün ve dehidro-aripiprazolün 15 yaş ve üzeri ergenlerdeki farmakokinetiği, vücut ağırlığındaki farklılıkların düzeltilmesinden sonra yetişkinler ile benzerdir.
Yaşlılarda:
Sağlıklı yaşlılar ve genç yetişkin gönüllülerde aripiprazolün farmakokinetiği açısından ne bir fark vardır, ne de şizofrenik hastaların farmakokinetik analizinin üzerinde, popülasybnun yaşınınölçülebilir bir etkisi tespit edilmiştir.
Cinsiyet:
Sağlıklı erkek ve kadın gönüllülerde aripiprazolün farmakokinetiği açısından biri fark yoktur. Şizofrenisi olan hastalarda popülasyon farmakokinetik analizinde cinsiyetin ölçülebilir bir etkisiyoktur.
Sigara Kullanımı ve Irk:
Popülasyon farmakokinetiği değerlendirmesi, klinik olarak ırkla ilişkili anlamlı farklılıklar olmadığını ya da sigara içmenin aripiprazolün farmakokinetiği üzerinde etkidi olmadığınıgöstermiştir.
Böbrek Hastalığı:
Genç sağlıklı deneklerle karşılaştırıldığında şiddetli böbrek hastalığı olan hastalarda Aripiprazol ve dehidro-aripiprazolün farmakokinetik özellikleri benzer bulunmuştur.
Karaciğer Hastalığı:
Değişik seviyelerde karaciğer sirozu olan gönüllülerdeki (Child-Pugh Kategorileri A,| B, ve C) tek doz çalışmaları, karaciğer bozukluğunun aripiprazol ve dehidro-aripiprazolün farimakokinetiğiüzerinde önemli bir etkisi olmadığını göstermiştir fakat sadece Kategori C karaciğer jsirozu olan 3hasta İle yapılan bu çalışma hastaların metabolik kapasiteleri ile İlgili değerlendirme! yapmak içinyetersizdir.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Klinik öncesi güvenlilik verileri, geleneksel güvenlilik farmakolojisi, tekrar-dojz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyel veya üreme toksisitesi ve gelişim çalışmalarına dayalı olaninsanlara yönelik özel bir tehlike ortaya koymamaktadır.
Toksikolojik olarak önemli etkiler yalnızca maksimum insan dozunun yeteri kadar jkatı dozlarda gözlenmiştir ve klinik kullanımdaki anlamı ya sınırlıdır ya da hiç yoktur. Bunlar şunlardır:sıçanlarda 104 hafta 20 ilâ 60 mg/kg/gün'den sonra (maksimum önerilen insan dozunjdaki ortalamakararlı durum EAA değerinin 3-14 katı veya mg/m2 bazında önerilen maksimum inşat) dozunun 6,5ilâ 19,5 katı) doza bağlı adrenokortikal toksisite (lipofiisin pigment akümülas^onu ve/veyaparenkimal hücre kaybı) ve dişi sıçanlarda 60 mg/kg/gün'de (maksimum önerilen ins^n dozundakiortalama kararlı durum EAA değerinin 14 katı ya da mg/m2 bazında önerilen maksimum insandozunun 19,5 katı) adrenokortikal karsinomlarda artış ve kombine ajdrenokortikaladenomlar/karsinomlar. Ayrıca, tekrarlanan 25 ilâ 125 mg/kg/gün oral dozlarından $onra (mg/m2bazında önerilen maksimum insan dozunun 16 ilâ 81 katı), aripiprazolün hidroksi metabolitlerininsülfat konjügatlarının çökmesinin bir sonucu olarak maymunların safrasında i safra taşlanoluşmuştur. İnsanlarda aripiprazolün presistemik metabolizması maymunlara göre oldukça düşükolduğu için, günde 30 mg klinik dozda hidroksi aripiprazolün sülfat konjügatilarmın insansafrasındaki konsantrasyonları, maymunlarda bulunan safra konsantrasyonlarının %6'sından dahayüksek değildir ve

in vilro

solubilite limitlerinin oldukça altındadır. Dişi sıçanlarda tümorijenikolmayan en yüksek doz insanlarda önerilen dozun 7 katıdır.i
DNA zararı ve onarımını, gen mutasyonlarını ve kromozom hasarını değerlendiren bit dizi standart genotoksisite testinden elde edilen kanıtlara dayanarak aripiprazol insanlar için gepotoksik riskdeğildir.
Genç sıçan ve köpeklerde yapılan tekrarlanan doz çalışmalarında, aripiprazolün toksisite profili, yetişkin hayvanlarda gözlenenler ile kıyaslanabilirdir ve nörotoksisite veya gelişin) üzerine yanetkiler gözlenmemiştir.
Tüm standart genotoksisite deneylerine dayanılarak, aripiprazolün genotoksjik olmadığı düşünülmektedir. Aripiprazol hayvanlardaki üreme toksisitesi çalışmalarında fertiliteyiazaltmamıştır. Sıçanlarda sub-terapötik ve terapötik dozlarda (EAA'ya bağlı olarak) ye önerilen enyüksek klinik dozdaki ortalama kararlı durum EAA'sınm 3-11 katı maruziyete neden plan dozlardaolası teratojenik etkiler dahil, gelişim toksisitesi gözlenmiştir. Gelişim toksisitesinç neden olandozlara benzer dozlarda maternal toksisite gözlenmiştir.i
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mannitol
Mikrokristalin selüloz Asesülfam potasyum
Aspartam
Kroskarmelloz sodyum KrospovidonKrem vanilyaKoloidal silikon dioksitTartarik asitKırmızı demir oksitMagnezyum stearat

6.2. Geçimsizlikler |

Geçerli değil. j

6.3. Raf ömrü

24 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar

25°C'nin altındaki oda sıcaklığında, çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği j yerlerde ve ambalajında saklayınız.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

28, 56 ve 84 ağızda dağılan tablet, Alu/Alu blister ambalajda kullanma talimatı ile beraber karton kutuda ambalajlanır.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller 'Tıbbi Atıkların Kontrol Yörietmeliği' ve 'Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

GENERİCA İLAÇ SAN. VE TİC. A.Ş. I
Dikilitaş Mah. Yıldız Posta Cad. 48/4
34349-Esentepe-İSTANBUL
Tel: 0 212 376 65 00 |
Faks: 0 212 213 53 24

j


i

8. RUHSAT NUMARASI

254/93 İ

9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 09.12.2013

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

I

21/21

İlaç Bilgileri

Ripazol 10 Mg Ağızda Dağilan Tablet

Etken Maddesi: Aripiprazol

Atc Kodu: N05AX12

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.