Sinir Sistemi » Psikoleptikler (Psikolojik İlaçlar) » Antipsikotikler » Diazepinler, Oksazepinler ve Tiyazepinler » Olanzapin
KISA URUN BİLGİSİ
Rl TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
mg ağızda dağılan tablet
5.00 mg
ddeler:
idrat 60.60 mg
ıddeler için 6.1' e bakınız.
fATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
1ASOTIK FORM
tablet
varlak, bikonveks tabletler.
[K ÖZELLİKLER itik endikasyonlar
13-17 yas arası ergenlerde:
1. BEŞE
OLAXİNN 5
2. KALI Etkinmadde
Olanzapin Yardımcı
malı Laktoz monoİ Yardımcı ma<
3. FARIN
Ağızda dağılan San renkli, yi
4. KLlN 4.1. Terapö
Yetişkinler ve
ofreni grubu psikotik bozuklukların tedavisinde endikedir.
Olanzapin, şi Olanzapin, bı sağlanmasındk Bipolar bozul önlenmesinde Hekimler 13-hiperlipidemi çalışmalardan ilacı verirken hekimleri öne
^şlangıç tedavisine yanıt vermiş hastaların idame tedavisinde klinik düzelmenin etkilidir.
Jukta olanzapin, orta derece ile ağır manik dönemlerin tedavisinde ve reküranslann endikedir.
17 yaş arası ergenler için alternatif tedaviler arasında karar verirken, kilo artışı ve için artan potansiyeli de (lipid ve prolaktin değişikliklerinin yetişkin hastalara yapılan daha fazla olduğu bildirilmiştir) göz önünde bulundurmalıdır. Hekimler ergenlere bu potansiyel uzun dönem riskleri de dikkate almalıdır. Bu durum birçok vakada ilikli olarak diğer ilaçlan kullanmaya yönlendirebilir.
ji ve uygulama şekli ilama sıklığı ve süresi:
4.2. Pozolöj Pozoloji /uygu
Yetişkinler
Şizofreni: Ol Manik döneni kombinasyon Bipolar bozutyl tedavisi için edilmelidir.
şnzapinin önerilen başlangıç dozu günde 10 mg'dır.
Başlangıç dozu, monoterapide genellikle günde tek doz uygulanan 15 mg veya tedavisinde günde 10 mg(bkz. bölüm 5.1).
ukta reküransin önlenmesi: Önerilen başlangıç dozu günde 10 mg'dır. Manik dönem (Olanzapin kullanan hastalarda, reküransın önlenmesi için tedaviye aynı dozda devam ijiğer yeni bir manik, mikst ya da depresif dönem olursa, gerektiği şekilde doz
ayarlaması v$ klinik olarak endike olduğu şekilde duygudurum semptomları için ek tedavi ile olanzapin tedavisine devam edilmelidir.
Şizofreninin, manik dönemlerin ve bipolar bozuklukta reküransın önlenmesi tedavisi sırasında, günlük doz, kişisel klinik duruma bakılarak günde 5-20 mg arasında ayarlanabilir. Önerilen başlangıç do mndan daha yüksek bir doza, yalmzca klinik olarak uygun şekilde yeniden değerlendirme yapıldıktan sonra geçilmeli ve artış, doz aralıkları 24 saatten kısa olmayacak şekilde yapılmalıdır. Olanzapinin emilimi yiyeceklerden etkilenmediği için, aç veya tok kamına verilebilir. Olanzapinin kullanımı kesilirken, kademeli doz azaltımma gidilmelidir.
yı ereenler
13-17vas ara
Şizofreni: Olenzapinin önerilen başlangıç dozu, hedef doz 10 mg/gün olacak şekilde günde bir defa 2.5 veya 5 mg'dır. Olanzapinin emilimi gıdadan etkilenmediği için, aç veya tok kamına verilebilir. Şizofrenili ergen hastalarda etkinliği 2.5 ila 20 mg/gün'lük esnek dozaj aralığında, en sık görülen olan 12,5 mg/gün (ortalama doz 11.1 mg/gün) ile yapılan klinik çalışmalarla Doz ayarlaması gerektiğinde, 2.5 mg veya 5mg'lık doz artışı ya da azaltımı
ortalama doz kanıtlanmıştır önerilmektedir. Günde 20
mg'ın üzerindeki dozların güvenliliği ve etkililiği klinik çalışmalarda değerlendiriln ıemi ştir.
İdame tedav si: Ergen hastalardaki şizofreninin idame tedavisinde OLAXINN'in etkinliği sistematik olarak değerlendirilmemiştir; ancak, olanzapinin yetişkin ve ergen hastalardaki farmakokinetik parametrelerinin kıyaslanması ile birlikte erişkin hastaların verilerinden idame tedavisinin et cinliği tahmin edilebilir. Bu nedenle, genellikle tedaviye cevap veren hastaların akut cevabın dışımda remisyonu azaltmak için gereken en düşük dozda tedaviye devam etmeleri önerilmektedilr. İdame tedavisine devam edilip edilmeyeceğini belirlemek için hastalar periyodik olarak tekrar değerlendirilmelidir.
Bipolar bozukluk (manik ya da mikst dönemler): Oral olanzapinin önerilen başlangıç dozu, hedef doz 10 mg/gün olacak şekilde günde bir defa 2.5 veya 5 mg'dır. Olanzapinin emilimi gıdadan etkilenmediği için, aç veya tok kamına verilebilir. Bipolar I bozukluğu olan ergenlerde (manik ya da mikst döremlerde) etkinliği 2.5 ila 20 mg/gün'lük esnek dozaj aralığında, en sık görülen ortalama dozj olan 10.7 mg/gün (ortalama doz 8.9 mg/gün) ile yapılan klinik çalışmalarla kanıtlanmıştı^. Doz ayarlaması gerektiğinde, 2.5 mg veya 5mg'lık doz artışı ya da azaltımı önerilmektedir.
Günde 20 mg'ın üzerindeki dozların güvenliliği ve etkililiği klinik çalışmalarda değerlendirilmemiştir.
İdame tedavisi: Ergen hastalardaki bipolar bozukluğun (manik ya da mikst dönemler) idame tedavisinde GLAXINN'in etkinliği sistematik olarak değerlendirilmemiştir; ancak, olanzapinin yetişkin ve ergen hastalardaki farmakokinetik parametrelerinin kıyaslanması ile birlikte erişkin hastaların verilerinden idame tedavisinin etkinliği tahmin edilebilir. Bu nedenle, genellikle tedaviye cevap veren hastaların akut cevabın dışında remisyonu azaltmak için gereken en düşük dozda
tedaviye deva|m etmeleri önerilmektedir. İdame tedavisine devam edilip edilmeyeceğini belirlemek için hastalar pjeriyodik olarak tekrar değerlendirilmelidir.
Uygulama şe
OLAXİNN, yutulabilir. tablet kırılgan bir seçenek içecek (örn. p Ağızda dağıl; ve oranlan be:
kli:
Ağ:
de
şğıza yerleştirildikten sonra tükürük içerisinde kısa sürede dağılır ve kolaylıkla ıza yerleştirilmiş olan tabletin ağızdan çıkarılması kolay değildir. Ağızda dağılan yapıda olduğu için, blister ambalajından çıkarıldıktan hemen sonra alınmalıdır. Başka tabletin kullanımdan hemen önce bir bardak suda ya da uygun nitelikteki başka bir ^rtakal suyu, elma suyu, süt ya da kahve) içerisinde eritilmesidir.
olanzapin tabletleri ile film kaplı olanzapin tabletleri biyoeşdeğerdir ve emilim hızı hzerdir. Ağızda dağılan olanzapin tabletleri, film kaplı tabletlerin yerine kullanılabilir.
Ûzel popülasVonlara ilişkin ek bilgiler:
ciğer yetmezliği:
Bu hastalarda daha düşük bir başlangıç dozu (5 mg) Orta derecede karaciğer yetmezliği (siroz, Child Pugh, sınıf A ve B) olan aklangıç dozu 5 mg olmalıdır ve doz dikkatle arttırılmalıdır.
Böbrek/Kara'
düşünülmelidir, hastalarda, b
npülasyon:n 20 mg/gün'e kadar olan doz aralığında olanzapin alan 268 ergende yapılan yeterli edilmiş olanzapin çalışmalarından elde edilen bulgularla desteklenmektedir. Ergenler başlangıç dozu yetişkinler için olandan daha düşüktür (Bkz. Pozoloji ve uygulama erişkinlerle yapılan klinik çalışmalardaki hastalarla kıyaslandığında, ergen hastalarda o alımı ve sedasyon gözlenmiştir ve total kolesterol, trigliseridler, LDL kolesterol, ijaraciğer aminotransferaz seviyelerinde daha önemli artışlar yaşanmıştır (bkz. bölüm 5.2).
)pülasyon:
Rutin olarak daha düşük bir başlangıç dozu (5 mg/gün) endike değildir, üzerindekilerde, klinik özellikleri gerektirdiğinde düşünülmelidir (bkz. bölüm 4.4).
ve
ek hastalara kıyasla kadın hastalarda, başlangıç dozu ve doz aralığının rutin olarak gerekmemektedir.
Pediyatrik p
olan çocuklaıjdi alakalı manik arası ergenleri 2,5 mg/gün' ve iyi kontrol için önerilen şekli 4.2). Yı daha fazla ki prolaktin ve 4.4, 4.8, 5.1
'de
Vı i
Geriyatrik pı
ancak 65 yaş
Cinsiyet:
Erki değiştirilmesi
Sigara içenlef
: Sigara içen hastalarla İçmeyenler kıyaslandığında, başlangıç dozu ve doz aralığının rutin olarak değiştirilmesi gerekmemektedir.
Metabolizmamı yavaşlatan (kadın cinsiyeti, geriyatrik yaş, sigara içmeme durumu) birden fazla etkenin varlığjı durumunda, başlangıç dozunun azaltılması düşünülmelidir. Bu tip hastalarda doz arttırılması gerektiğinde dikkatle yapılmalıdır (bkz. bölüm 4.5 ve 5.2).
4.3. Kon trend ikasyonlar
Etkin madde veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşın duyarlılığı olan hastalarda ve bilinen dar aç lı glokom riski taşıdığı bilinen hastalarda kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve Önlemleri
Antipsikotik tedavisi sırasında, hastanın klinik durumundaki iyileşme birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir. Bu süre zarfında hastalarla yakından izlenmelidir.
Demansa başlı psikoz ve/veva davranış bozuklum
Antipsikotik ilaçlar ile tedavi edilen demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastalarda ölüm riski yüksektir. Olanzapin, demansa bağlı psikoz ve/veya davranış bozuklukluğu tedavisi için onaylanmamıştır ve bu grup hastalarda mortalite ve serebrovasküler olay riskindeki artış nedeniyle kullanımı önerilmemektedir. Demansa bağlı psikozu ve/veya davranış bozukluğu olan yaşlı hastalarda (ortalama yaş 78) yürütülen plasebo kontrollü klinik araştırmalarda (6-12 hafta süreyle), oral olanzap)inle tedavi edilen hastalardaki ölüm insidansı, plasebo verilen hastalara göre 2 kat daha yüksek olmuştur (sırasıyla %3.5 ve %1.5). Ölüm insidansındaki artış, olanzapin dozu (ortalama gıinlük doz 4.4 mg) veya tedavi süresi ile ilişkili değildir. Olanzapin kullanımıyla mortalitede artış görülen hasta popülasyonda altta yatan risk faktörleri arasında, 65 yaş üstünde olma, disfaji, sedasyon, malnutrisyon ve dehidrasyon, pulmoner sorunların varlığı (ör. aspirasyonlu veya aspirasyonsuz pnömoni) veya birlikte benzodazepin kullanımı bulunmaktadır. Ancak ölüm insidansı, bu risk faktörlerinden bağımsız olarak, olanzapin ile tedavi edilen hastalarda plasebo verilen hastalardan daha yüksektir.
Aynı klinik çalışmalarda, ölüm de dahil olmak üzere, serebrovasküler advers reaksiyonlar (CVAE ör. inme, geçici iskemik atak) bildirilmiştir. Serebrovasküler advers reaksiyonlarda, oral olanzapinle tedavi edilen hastalarda plasebo alan hastalara göre CVAE'de 3 kat artış olmuştur (sırasıyla %1.3'e karşılık %0.4). Serebrovasküler advers etki görülen, oral olanzapin ve plasebo alan hastaların tümü önceden var olan risk faktörlerine sahiptir. 75 yaş üzerinde olma ve vasküler/mikst tip demans, olanzapin tedavisi ile ilişkili serebrovasküler advers olaylar için risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Bu çalışmalarda, olanzapinin etkinliği kanıtlanmamıştır.
lohğı
Parkinson ha,
talarında dopamin agonistlerinin yol açtığı psikozun tedavisinde olanzapin kullanımı ;dir. Klinik çalışmalarda, olanzapin kullanan hastalarda, Parkinson semptomlarında halüsinasyonlar plasebo kullananlara göre çok yaygın ve daha sık bildirilmiş (bkz. psikotik semptomların tedavisinde olanzapin plasebodan daha etkili bulunmamıştır, da, hastaların başlangıçta anti-Parkinson ilaçlarının en düşük etkin dozunda stabil çjalışma boyunca aym anti-Parkinson ilacında (dopamin agonisti) ve dozunda kalmaları Olanzapin, günde 2.5 mg ile başlanarak, araştırmacının kararına göre günde mg'a kadar titre edilmiştir.
Parkinson ha: önerilmemekt kötüleşme ve bölüm 4.8) vd Bu çalışmaları kalmaları ve istenmektedir, maksimum 15
Nöroleptik Mtylien Sendrom (NMS)
ikotik ilaç tedavisiyle ilişkili potansiyel olarak hayatı tehdit eden bir durumdur, ilişkili olarak NMS vakaları da, seyrek olarak bildirilmiştir. NMS'nin klinik belirtileri adale sertliği, zihinsel durumda değişiklik ve otonomik instabilitedir (düzensiz nabız s ıncı, taşikardi, diaforez ve kardiyak ritim bozukluğu). Ek belirtiler olarak yükselmiş okinaz, miyoglobinüre (rabdomiyoliz) ve akut böbrek yetmezliği sayılabilir. Eğer e ilişkin belirti ve semptomlar gösterirse veya NMS'ye ait ek klinik belirtiler şıklanamayan yüksek ateş görülüyorsa, olanzapin dahil tüm antipsikotik ilaçlar
NMS, antips Olanzapin ile hiperpireksi, ya da kan bas kreatinin fosii hasta NMS'y olmaksızın a kesilmelidir.
;e diyabet
Hiperelisemi
vakalar da dahil olmak üzere, oral olanzapin kullanımıyla seyrek olarak, bazen da koma ile ilişkili hiperglisemi ve/veya diyabetin alevlenmesi veya gelişmesi irilmiştir (bkz. bölüm 4.8). Bazı vakalarda önceden kilo artışı olmasının kolaylaştırıcı bileceği bildirilmiştir. Kullanılan antipsikotik kılavuzları ile uyumlu olarak uygun önerilebilir. OLAXINN dahil herhangi bir antipsikotik ajanla tedavi edilen hastalar (polidipsi, poliüri, polifaji ve güçsüzlük gibi) belirti ve semptomları için ve diabetes a diabetes mellitus risk faktörlerini taşıyan hastalar kötüleşen glukoz kontrolü için gözlenmelidir. Kilo düzenli olarak izlenmelidir.
Bazı ölümcül ketoasidoz y£. durumları bile i: bir faktör olall klinik izleme hiperglisemi mellituslu veli düzenli olarak
Lipid değisikl
kleri
Plasebo kontıf değişiklikler gelişme riski edilmelidir, d) antipsikotik k:
ollü klinik çalışmalarda olanzapinle tedavi edilen hastalarda lipidlerde istenmeyen özlenmiştir (bkz. bölüm 4.8). Özellikle dislipidemik hastalar ve lipid bozukluğu olan hastalarda, klinik olarak uygun olduğu şekilde lipid değişiklikleri kontrol LAXINN dahil, herhangi bir antipsikotik ajanla tedavi gören hastalar, kullanılan lavuzları ile uyumlu olarak lipidler açısından düzenli olarak izlenmelidir.
Antikolineriik
aktivite
vitro
antikolinerjik aktivite gösterirken, klinik çalışmalar süresince bağlantılı olayların düşük olduğu bildirilmiştir. Her ne kadar, eşlik eden hastalıkları olanlarda olanzapin klinik deneyim sınırlıysa da, prostat hipertrofısi veya paralitik ileusu ve ilişkili hastalarda dikkatle reçete edilmesi önerilir.
Olanzapin,
in
insidansmm kullanımına durumları olaılı
ait
Hepatik fonks
yon
Özellikle tedı asemptomatik karaciğer ye ilişkili altta hastalarda dii kolestatik vey^
avinin başlangıcında, karaciğer aminotransferazlan, ALT ve AS T'm geçici artışları yaygın olarak görülmüştür. Yükselen ALT ve/veya AST'ı olan hastalarda, ezliği belirtisi ve semptomları olan hastalarda, sınırlı karaciğer işlevsel rezervi ile Çatarı hastalığı olanlarda ve potansiyel olarak hepatotoksik ilaçlarla tedavi edilen atli olunmalı ve takip yapılmalıdır. Hepatit teşhisi konan vakalarda (hepatoselüler, mikst karaciğer hasarı dahil) olanzapin tedavisi kesilmelidir.
tim
kfc
Nötropeni
Herhangi bir sebeple düşük lökosit ve/veya nötrofıl sayımı olan hastalarda, nötropeniye yol açtığı bilinen ilaç arı kullanan hastalarda, geçmişinde ilaca bağlı gelişmiş kemik iliği depresyonu/tcksisitesi olan hastalarda, beraberindeki bir hastalık, radyasyon tedavisi veya kemoterapi nedeniyle kemik iliği depresyonu olan hastalarda ve hipereozinofilik durumları veya miyeloprolife: atif hastalığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Olanzapınle birlikte valproat kullanıldığında yaygın olarak nötropeni bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8).
Tedavinin kesilmesi
den kesildiğinde terleme, insomnia, tremor, anksiyete, bulantı veya kusma gibi akut (bk seyrek olarak (<%0.01) bildirilmiştir.
Olanzapin an| semptomlar ç
larda, klinik olarak anlamlı QTc uzamalan (Fridericia QT düzeltmesi - başlangıç nilisaniye olan hastaların başlangıçtan sonraki herhangi bir zamanda [QTcF] >500 anzapin ile tedavi edilen hastalarda yaygın değildir (%0.1 - %1) ve ilişkili kardiyak eboya göre anlamlı fark bulunmamaktadır. Buna rağmen, diğer antipsikotik ilaçlarda olanzapin, özellikle konjenital uzun QT sendromu, konjestif kalp yetmezliği, kalp pokalemi veya hipomagnezemisi olan hastalarda, özellikle yaşlılarda, QTc aralığını n ilaçlarla birlikte reçete edilirken di
kk
atli olunmalıdır.
OT aralığı
Klinik çalışm|a] QTcF <500 milisaniye), olaylarda plas olduğu gibi hipertrofısi, artırdığı bilinci
ol
hi
Tromboembolizm
venöz tromboembolik olay (VTE) riskine neden olabilir. Olanzapin tedavisi ile venöz
zm
görülmesi arasında bir nedensellik ilişkisi saptanmamıştır. Ancak, şizofrenisi olan ğunlukla venöz tromboembolizm risk faktörleri var olduğundan, hastaların gibi VTE ile ilgili tüm risk faktörleri belirlenmeli ve önleyici tedbirler alınmalıdır.
Seyrek olarak tromboemboli hastalarda hareketsizliği
ço
Genel SSS aktivitesi
yaşlıca santral sinir sistemi (SSS) etkileriyle birlikte, diğer santral etkili ilaçlarla ve e kullanımında dikkatli olunmalıdır.
in vitro
olarak dopamin antagonizması n, olanzapin direkt ve indirekt dopamin agonistlerinin etkisini antagonize edebilir.
Olanzapinin alkolle birlik t sergilediğinde
Nöbetler
Olanzapin, nc hastalarda di bildirilmiştir olduğu rapor Edilmiştir.
bet geçmişi olan hastalarda veya nöbet eşiğini düşürebilecek faktörlerin görüldüğü tjkatle kullanılmalıdır. Olanzapin ile tedavi edilen hastalarda nöbetler seyrek olarak Bu vakaların çoğunda, nöbet öyküsü ya da nöbet oluşumu için risk faktörlerinin
eya daha kısa süreli karşılaştırmalı çalışmalarda, olanzapinle bağlantılı, tedaviyle iiskinezi insidansı istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha düşüktür. Her ne kadar
:d
riski uzun süre ilaca maruz kalanlarda artıyor olsa da, olanzapin alan hastalarda zi belirti ve semptomları ortaya çıkarsa dozun azaltılması veya ilacın kesilmesi Bu semptomlar geçici olarak kötüleşebilir ve hatta tedavi kesildikten sonra bile
Bir senelik v ortaya çıkan tardif diskine: tardif diskine düşünülmelidjr ortaya çıkabil:
r.
Postüral hipo,
ansıvon
Olanzapinin >aşlılarda kullanımıyla ilgili olarak yapılan klinik çalışmalarda, postüral hipotansiyon
görülmüştür. Diğer antipsikotiklerde olduğu gibi, 65 yaşın üzerindeki hastalarda irli aralarla ölçülmesi önerilir.
seyrek olarak tansiyonun be
Ani kardivak ölüm
Olanzapinle yapılan pazarlama sonrası raporlarda, olanzapin kullanan hastalarda ani kardiyak ölüm vakası bildirilmiştir. Retrospektif gözlemsel kohort çalışmasında, olanzapinle tedavi edilen hastalardaki tahmini ani kardiyak ölüm riski antipsıkotik kullanmayan hastalarda görülen riske göre yaklaşık iki katma kadar yüksek bulunmuştur. Çalışmada, olanzapinin riski toplu analizde atipik antipsikotikleı le olan riskle kıyaslanabilir.
Pedivatrik pomlasvon
Olanzapin, 13 yaşın altındaki çocukların tedavisinde kullanılmak için endike değildir. 13-17 yaş aralığındaki hastalarda yapılan çalışmalar, kilo alımı, metabolik parametrelerde değişimler ve prolaktin düzeylerinde artışlar dahil, çeşitli istenmeyen etkiler göstermiştir. Bu etkiler ile ilişkili uzun dönem sonuçlan çalışılmamıştır ve halen bilinmemektedir (bkz. bölüm 4.8 ve 5.1).
Laktoz
Her bir ağızdft dağılan tablet 60.60 mg Laktoz monohidrat içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intolerans, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Böbrek hastal ğı ve prolaktine bağlı meme kanseri olan kişilerde dikkatli kullanılmalıdır.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlerde yapılmıştır.
:ileyen potansiyel etkileşimler
Olanzapini eti
P1A2 ile metabolize olduğundan, bu izoenzimi özellikle indükleyen veya inhibe eden olanlzapinin farmakokinetiğini etkileyebilir.
Olanzapin C"Y maddeler
metabolizması sigara içme ve karbamazepinle indüklenip olanzapin ularında azalmaya yol açabilir. Olanzapin klerensinde yalnızca hafiften orta dereceye (izlenmiştir. Klinik sonuçlar sınırlı olmakla birlikte monitorizasyon tavsiye edilir ve olanzapin dozunda artış düşünülebilir (bkz. bölüm 4.2).
Olanzapin konsantrasyo kadar artış gc eğer gerekirse
CYPlA2'nin
indüksivonu
CYP1 A2,
inhibisyonu
1A2 inhibitörü olan fluvoksaminin, olanzapinin metabolizmasını belirgin bir şekilde kanıtlanmıştır. Fluvoksamini takiben alınan olanzapinin maksimum '^undaki ortalama artış sigara içmeyen kadınlarda %54 ve sigara içen erkeklerde %77 apinin ortalama eğri altındaki alan (EAA) artışı, sırasıyla %52 ve %108 olmuştur, veya siprofloksasin gibi herhangi bir CYP1A2 inhibitörü kullanımında daha düşük bir angıç dozu düşünülmelidir. Bir CYP1A2 inhibitörü ile tedavi başlatılmışsa, olanzapin İması düşünülmelidir.
Spesifik CYP inhibe ettiği konsantrasyo olmuştur. Ol Fluvoksamin olanzapin baş dozunun azaltk
Azalmış biyo^ararlamm
olanzapin biyoyararlammım %50-60 azalttığı için, olanzapinden en az 2 saat önce ihmalidir.
YP2D6 inhibitörü), tek doz olarak kullanılan antiasit (alüminyum, magnezyum) veya mzapinin farmakokinetiğini anlamlı olarak etkilemediği bulunmuştur.
o rai
Aktif kömür veya sonra al Fluoksetin (C simetidinın ol
Olanzapinin diğer ilaçlan etkileme potansiyeli
Olanzapin, dopamin agonistlerin direkt ve indirekt etkilerini antagonize edebilir.
Olanzapin,
in vitroin vivo
çalışmalarda doğrulandığı gibi, belirtilen etkin maddelerde herhangi bir metabolizma inhibisyonu olmadığından özel bir etkileşim beklenmez: trisiklik antidepresan (çoğunlukla C YP2D6 yolu), varfarin (CYP2C9), teofılin (CYP1A2) ya da diazepam (CYP3A4 ve 2C19).
Lityum veya tjıiperidenle birlikte uygulandığında olanzapin etkileşim göstermemiştir.
Valproatın plazma seviyelerinin terapötik olarak izlenmesi, eş zamanlı olanzapin kullanımına başlandıktan sonra valproat dozunun ayarlanması gerekmediğini göstermiştir.
Genel SSS etkisi
tral sinir sistemi depresyonuna neden olan ilaçlan kullanan hastalarda dikkatli
Alkol ve sar olunmalıdır. Olanzapinin kullanımı öne
°arkinson hastası ve demansı olan hastalarda anti-Parkinson ilaçları ile birlikte ilmez (bkz bölüm 4.4).
OTc aralığı
Olanzapinin, QTc aralığını artırdığı bilinen ilaçlar ile beraber kullanımı sırasında dikkatli olunmalıdır (tjıkz bölüm 4.4).
Özel popülas^
Özel popülasj
onlara ilişkin ek bilgiler
onlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
OLAXİNN pe diyatrik popülasyon üzerinde çalışılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
a potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğu
Hayvanlar üz< doğum / ve-v 5.3). İnsanlan Gebe kadınlar sırasında gebe konusunda uy
grinde yapılan çalışmalar, gebelik / ve-veya / embriyonal / fetal gelişim / ve-veya / eya / doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Bölüm yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
da yeterli ve iyi kontrol edilmiş çalışma bulunmamaktadır. Hastalar olanzapin tedavisi kalırlarsa veya gebe kalmaya niyetleri varsa doktorlarım bilgilendirmeleri gerektiği aramalıdırlar.
rm
;ebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir, ıcü trimesterinde antipsikotik ilaçlara maruz kalan yeni doğanlar, doğumu takiben
Dilen,hareketleri (ekstrapiramidalekstrapiramidal
semptomlar) kesilme semptomları açısından risk altındadırlar. Bu semptomlar, ajitasyon, hipertoni, or, somnolans, solunum güçlüğü veya beslenme bozukluklarım içermektedir, gerekli olmadıkça (yalnızca fetüse olabilecek potansiyel riskine karşın potansiyel yararları düşünülerek) gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Gebelik dönejmi
Olanzapin'in Gebeliğin üçi şiddeti değişe ve/veya ilaç hipotoni, trem|< OLAXİNN,
ıınc
Laktasyon denemi
Emziren sağlı}dı annelerde gerçekleştirilen bir oral olanzapin çalışmasında, olanzapinin anne sütüne geçtiği saptanmıştır. Kararlı durumda ortalama yeni doğan maruziyetinin (mg/kg), anneye uygulanan olalnzapin dozunun (mg/kg) %1.8'i olduğu tahmin edilmektedir. Hastalar eğer olanzapin kullanıyorsa emzirmemeleri konusunda uyarılmalıdır.
Üreme yeten^ği/Fertilite
İnsanlar üzerimde ya da klinik dışı üreyebilirlik çalışmalarından elde edilmiş veri bulunmamaktadır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkilere yönelik bir çalışma yapılmamıştır. Olanzapin somnolans ve baş dönmesine neden olabileceğinden, hastalar motorlu araçlar da dahil makine kullanımı sırasında dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar.
4.8. istenmeyen etkiler
Yetişkinler
Klinik çalışm; istenmeyen e düzeylerinde bölüm 4.4), geçici asemp
ılarda, olanzapin kullanımı ile ilişkili olarak en sık (hastaların >%l'i) olarak görülen ikiler somnolans ve kilo alımı, eozinofili, prolaktin, kolesterol, glukoz ve trigliserit iirtış (bkz. bölüm 4.4), ghıkozüri, iştah artışı, baş dönmesi, akatizi, parkinsonizm (bkz. diskinezi, ortostatik hipotansiyon, antikolinerjik etkiler, hepatik aminotransferazlarda ıtomatik artışlar (bkz. bölüm 4.4), döküntü, asteni, yorgunluk ve ödemdir.
an bildirim ve klinik çalışmalardaki laboratuvar incelemelerini ve advers reaksiyonlar Tüm sıklık gruplarında, advers reaksiyonlar azalan ciddiyet sırasıyla sunulmuştur.
Aşağıda sponi ; listelenmiştir.
su şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın .000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000) bilinmiyor den hareketle tahmin edilemiyor).
Sıklık ifadelen olmayan (>1/ (eldeki veriler
istemi bozuklukları
Kan ve lenf s
Yaygın: Eozi Yaygın olmay Bilinmiyor: T:
rofıli
an: Lökopeni, nötropeni ombositopeni
İmmün sisten bozuklukları
Bilinmiyor: Aleıjik reaksiyon
ve beslenme bozuklukları
Metabolizma
Çok yaygın: Yaygın: Yük düzeyleri2'5 Bilinmiyor: B ile ilişkili diye
fc-ilo artışı
selmiş kolesterol düzeyleri
2,3, yükselmiş glukoz düzeyierf, yükselmiş trigliserit ukozüri, iştahta artış
azı ölümcül vakalar da dahil olmak üzere, çok seyrek olarak ketoasidoz ya da koma betin alevlenmesi veya gelişmesi (bkz. bölüm 4.4), hipotermi
bozuklukları
Sinir sistemi
Çok yaygın: Yaygın: Baş 4
Sjomnolans önmesi, akatizi
6, parkinsonizm
6, diskinezi
6
Bilinmiyor: Nöbet geçmişi ya da nöbet risk faktörü taşıyan birçok vakada nöbetler, nöroleptik malign sendfom (bkz. bölüm 4.4.), distoni (okülojirasyon dahil), tardif diskinezi, ilacın kesilmesinden sonra gelişen semptomlar
7
ukluklar
Kardiyak bo;t
Yaygın olma} Bilinmiyor: V
an: Bradikardi, QTc uzaması (bkz. bölüm 4.4) entriküler taşikardi/fibrilasyon, ani ölüm (bkz. bölüm 4.4)
ukluklar
Vasküler boa
Yaygın: Ortos Bilinmiyor: T
tatik hipotansiyon
romboembolizm (pulmoner embolizm ve derin ven trombozu dahil)
nal bozukluklar
Gastrointesti
Yaygın: Kabı: Bilinmiyor: P;
:lık ve ağız kuruluğu dahil olmak üzere hafif, geçici antikolineıjik etkiler
mkreatit
Hepatobiliyet* bozukluklar
Yaygın: Özellikle tedavinin ilk dönemlerinde karaciğer aminotransferazlannda (ALT, AST) geçici, asemptomatik yükselmeler (bkz. bölüm 4.4)
Bilinmiyor: Hepatit (hepatoselüler, kolestatik ve mikst karaciğer hasarı dahil)
3İtı doku bozuklukları
Deri ve deri
Yaygın: Dö
Yaygın olmay
ıkiim
tü
an: Işığa duyarlılık reaksiyonu alopesi
Kas, iskelet ve bağ doku bozuklukları
Bilinmiyor: Rabdomiyoliz
idi*
ar yolu bozuklukları
Böbrek ve
Yaygın olmay Bilinmiyor:
an: Üriner inkontinans rar yapmada zorlanma
Üreme sisten i ve göğüs bozuklukları
Bilinmiyor: Pıiapizm
ilama bölgesine ilişkin bozukluklar
Genel ve uygı
Yaygın: Asteri Yaygın olmay Seyrek: Titrerp
i, yorgunluk, ödem
an: Titreme, yüzde ödem, intihar girişimi* e ve ateş, sersemlik hissi, ani ölüm*
^ilkselmiş plazma prolaktin düzeyleri
an: Yüksek kreatin fosfokinaz, artmış total bilirubin
Araştırmalar
Çok yaygın: Yaygın olma)
Bilinmiyor: Artmış alkalen fosfataz
1 Bütün başlang ç Vücut Kitle İndeksi (BMI) kategorilerinde klinik olarak anlamlı kilo artışı görülmüştür. Kısa süreli tedaviyi takiben (ortalama süre 47 gün) başlangıç vücut ağırlığına göre >%7 kilo artışı çok yaygın (%22.2), >%15 kilo artışı yaygın (
%X.2
) ve >%25 yaygın olmayan (%0.8) şekilde görülmüştür. Uzun süreli maruziyette (en az 48 hafta), başlangıç vücut ağırlığına göre >%7, >%15 ve >%25 kilo artışı çok yaygındır (sırasıyla %64.4, %31.7 ve % 12.3).
2 Başlangıçta lif id disregülasyonu bulgusu bulunmayan hastaların açlık lipid değerlerindeki (toplam kolesterol, LDL kolesterol ve trig liseritler) ortalama artışlar daha yüksek olmuştur.
3 Sonradan yüksek seviyelere çıkan (>6.2 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal seviyeleri (<5.17 mmol/L) için izlenmiştir. Açlıc toplam kolesterol değerinin başlangıçtaki sınır değerlerden (>5.17 - <6.2 mmol/L), yüksek değerlere (>6.2 mmol/L) kadar değişimi çok yaygındır.
4 Sonradan yüksik seviyelere çıkan (>7 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal seviyeleri (<5.56 mmol/1) için izlenmiştir. Açlık glukoz değerinin başlangıçtaki sınır değerlerden (>5.56 - <7 mmol/L), yüksek değerlere (>7 mmol/L) kadar değişimi çok ya) gındır.
5 Sonradan yüksek seviyelere çıkan (>2.26 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal seviyeleri (<1.69 mmol/L) için izlenmiştir. Açlık trigliserid değerinin başlangıçtaki sınır değerlerden (>1.69 - <2.26 mmol/L), yüksek değerlere (>2.26 mmol/L) kadar değişimi çok yaygındır.
6 Klinik çalışmalarda, olanzapin ile tedavi edilen hastalarda parkinsonizm ve distoni insidansı sayısal olarak plasebo verilenlere göre daha fazladır ancak istatistiksel olarak anlamlı derecede farklı değildir. Olanzapin ile tedavi edilen hastalarda parkiısonizm, akatizi ve distoni insidansı, titre edilmiş haloperidol dozları alan hastalardan daha azdır. Bireylerin önceden var olan akut ve tardif ekstrapiramidal hareketleri geçmişi hakkında detaylı bilgi olmadığı durumda, olanzapinin daha az tardif diskinezi ve/veya diğer tardif ekstrapiramidal sendromlar yarattığı sonucuna varılamaz.
7 Olanzapin aniden kesildiğinde terleme, insomnia, tremor, anksiyete, bulantı veya kusma gibi akut semptomlar bildirilmiştir. ¦
8 12 haftaya kadar olan klinik çalışmalarda olanzapinle tedavi edilen hastalarda plazma prolaktin konsantrasyonları normal taban çizgisinde olan prolaktin değerininim üst sınırını yaklaşık %30 aşmıştır. Bu hastaların büyük çoğunluğunda bu yükselmeler genellikle hafif ve normal değerin üst sınırının 2 katı kadar altmda kalmıştır. Genellikle olanzapinle tedavi edilen hastalarda meme ve menstrüel ilişkili klinik belirtiler (ör. kadınlarda amenore, meme büyümesi, galaktore, erkeklerde jinekomasti/meme büyümesi) yaygın değildir. Potansiyel olarak cinsel fonksiyonla ilişkili advers reaksiyonlar (ör. Erkeklerde erektil fonksiyon bozukluğu ve her iki cinste libidoda azalma) yaygın olarak gözlenmektedir.
Bu terimler ciıjldi advers olayları ifade eder fakat advers ilaç reaksiyonları tanımını karşılamazlar. Ciddiyetleri nedeniyle buratja bahsedilmiştir.
aruziyet (en az 48 hafta)
Uzun süreli m
Kilo artışı, glukoz, toplam/LDL/HDL kolesterol veya trigliseritlerinde, klinik olarak anlamlı değişiklikler olan hastaların oranı zaman içinde artmıştır. 9-12 aylık tedaviyi tamamlayan yetişkin hastalarda ortalama kan glukozu artış hızı yaklaşık 6 ay sonra yavaşlamıştır.
Özel vopülas'ûonlara ilişkin ek bilgiler
Demansı olajn yaşlı hastalarda yapılan klinik çalışmalarda olanzapin tedavisi, ölüm ve serebrovaskülfer advers reaksiyonların plaseboya göre daha yüksek insidansı ile ilişkilendirilmiştir
(bkz. bölüm 4.4). Bu hasta grubunda, olanzapin kullanımı ile ilişkilendirilen ve çok yaygın görülen istenmeyen et)kiler yürümede anormallik ve düşmelerdir. Pnömoni, vücut sıcaklığında artış, letarji, eritem, görsel halüsinasyonlar ve üriner inkontinans yaygın olarak görülmüştür.
Parkinsonla i işkili ilaca bağlı (dopamin agonistleri) psikozu bulunan hastaların katıldığı klinik çalışmalarda, Parkinson semptomlannda kötüleşme ve halüsinasyonlar çok yaygın olarak ve plaseboya göre daha sık bildirilmiştir.
Bipolar mani hastalarında yapılan bir klinik çalışmada, olanzapinin valproatla birlikte kullanımı, %4.1 oranında nötropeniye neden olmuştur; bu duruma katkıda bulunan olası bir faktör yüksek plazma valproat düzeyleri olabilir. Olanzapinin lityum veya valproatla birlikte kullanımı tremor, ağız kuruluğv, iştah artışı ve kilo alımı seviyelerinde artışa (>%10) neden olmuştur. Konuşma bozukluğu d,ı yaygın olarak bildirilmiştir. Olanzapinin lityum veya divalproeksle birlikte kullanıldığı tedaviler boyunca hastaların %17.4'ünde, akut tedavi (6 haftaya kadar) boyunca başlangıç kilosuna göre >%7 artış gözlenmiştir. Bipolar bozukluğu olan hastalarda reküransın önlenmesi için uzun süreli olanzapin tedavisi (12 aya kadar), hastaların %39.9'unun kilosunda başlangıç kilolarına göre >%7 artış ile ilişkilendirilmiştir.
Pedivatrik popülasvon
yaşın altındaki çocuk hastaların tedavisi için endike değildir. Ergenler ve karşılaştırılması için hiçbir çalışma tasarlanmamış olmasına rağmen, ergen elde edilen veriler, yetişkin çalışmalarından elde edilenler ile karşılaştınlmıştır. in hastalara kıyasla ergen hastalarda (13-17 yaş) daha fazla sıklıkta rapor edilen veya hastalar ile yapılan kısa süreli klinik çalışmalarda bildirilen advers etkiler ir. Klinik olarak anlamlı kilo artışının (>%7) ergen hasta popülasyonunda benzer ii kalan yetişkinlere kıyasla daha sık meydana geldiği görülmüştür. Kilo artışının ve anlamlı kilo artışı yaşayan ergen hastaların oranı, kısa süreli maruziyete kıyasla uzun >ette (en az 24 hafta) daha büyük olmuştur.
Olanzapin, yetişkinlerin çalışmalarındı Aşağıda, sadece ergen özetlenmekteqi maruziyete ta klinik olarak süreli maruzi
13
£in
ıbu içinde belirtilen advers reaksiyonlar azalan ciddiyete göre sıralanmıştır. Sıklık yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10).
Her sıklık terimleri: Çok
gru
Metabolizma! ve beslenme bozuklukları
Çok yaygın: Kilo alımı
9, trigliserit düzeylerinde artış
10, iştah artışı
terol düzeylerinde artış
ıı
Yaygın: Koles
Sinir sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Sedasyon (hipersomnia, letarji, somnolans dahil)
Gastrointesti|ıal bozukluklar
Yaygın: Ağız Rumluğu
Hepatobiliyer bozukluklar
Çok yaygın: Karaciğer aminotransferazlannda (ALT/AST; bkz. bölüm 4.4) yükselmeler
Toplam bilirubin düzeyinde düşüş, GGT düzeyinde artış, plazma prolaktin
Araştı rmalaıi
Çok yaygın: düzeylerinde ;irtış
.12
avi sonrası (ortalama süre 22 gün), başlangıç vUcut ağırlığına (kg) göre >%7 kilo artışı çok yaygın kilo artışı yaygın (%7.1) ve >%25 kilo artışı da yaygın (%2.5) olarak görülmüştür. Uzun süreli az 24 hafta), hastaların %89.4'ünde başlangıç vücut ağırlığına göre >%7, %55.3'ünde >%15 ve
Kısa süreli ted (%40.6), >%15 maruziyette (en %29.l'inde
>%2
10 Sonradan yük izlenmiştir. Açl (>1.467 mmol/L)
11 Sonradan yiik: mmol/L) yaygın mmol/L), yüksel
12 Plazma prolak t:
5 kilo artışı olmuştur.
sek seviyelere çıkan (>1.467 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal seviyeleri (<1.016 mmol/L) için trigliserid değerinin başlangıçtaki sınır değerlerden (>1.016 - <1.467 mmol/L), yüksek değerlere kadar değişmiştir.
ık
sek seviyelere çıkan (>5.17 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal seviyelerindeki değişiklikler (<4.39 olarak izlenmiştir. Açlık toplam kolesterol değerinin başlangıçtaki sınır değerlerden (>4.39 - <5.17 değerlere (>5.17 mmol/L) kadar değişimi çok yaygındır, in düzeylerindeki artış yetişkin hastaların %47.4'ünde rapor edilmiştir.
dozlarında olanzapinle tedavi edilen ergen hastalarda (13-17 yaş)
%5
ve üzerinde ve cat daha sık olarak gözlenen yan etkiler aşağıdaki gibidir;
>2,5 mg/gün plasebodan 2 Sedasyona halsizlik, ağız
o artışı, baş ağrısı, iştah artışı, baş dönmesi, karın ağnsı
b, ekstremitelerde ağrı, kuruluğu.
ki lı
hipersomnia, letarji, sedasyon ve somnolansı içerir alt ve üst karın ağrısını içerir
>2,5 mg/gün plasebodan 2 Sedasyona, kuruluğu, kabk dispepsi, burup a hipersomnia, b alan in aminotr c alt solunum yo enfeksiyonu, vir;
kil
le ti
al
dozlarında olanzapinle tedavi edilen ergen hastalarda (13-17 yaş) %2 ve üzerinde ve cat daha sık olarak gözlenen yan etkiler aşağıdaki gibidir;
o artışı, baş ağrısı, iştah artışı, baş dönmesi, ekstremitelerde ağrı, halsizlik, ağız zlık, nazofarenjit, ishal, huzursuzluk, karaciğer enzimlerinde (ALT, AST) yükselme , kanaması, solunum yolu enfeksiyonuc, sinüzit, artralji, kas-iskelet sertliği, arji, sedasyon ve somnolansı içerir Ansferaz (ALT), aspartat aminotransferaz (AST) ve hepatik enzim karaciğer enzimlerini içerir 1ları enfeksiyonu, solunum yolları enfeksiyonu, viral solunum yolları enfeksiyonu, üst solunum yolları üst solunum yollan enfeksiyonunu içerir
4.9. Doz a4ımı ve tedavisi
Belirti ve semptomlar:
Doz aşımına İlişkin yaygın semptomlar (>%10 insidans); taşikardi, ajitasyon/saldırganlık, konuşma bozukluğu, çejşitli ekstrapiramidal semptomlar ve sedasyondan komaya kadar değişen azalmış bilinç seviyesidir.
Tıbbi balamdan anlamlı doz sekelleri arasında deliryum, konvülziyon, koma, olası nöroleptik malign sendr|om, solunum depresyonu, aspirasyon, hipertansiyon veya hipotansiyon, kardiyak oz vakalannın <%2'sinde) ve kalp durması bulunmaktadır. 450 mg gibi düşük akut jrumunda ölümcül sonuçlar bildirilmesine karşın, yaklaşık 2 g oral olanzapin
kullanımım takiben sağ kalım da bildirilmiştir.
aritmi (aşın cj doz aşımı dı
Doz asımı ted ıvisi
n özel bir antidot bulunmamaktadır. Kusmaya zorlanma önerilmez. Doz aşımı ;t|andart prosedürleri önerilebilir (örn. gastrik lavaj, aktif kömür uygulaması). Aktif ete uygulanması ile olanzapinin oral biyoyararlammı %50-60 oranında azalmıştır, ve dolaşım yetersizliğinin sebep olduğu kollapsın tedavisi ve solunum desteği de dahil olmak üzere, klinik tabloya göre semptomatik tedavi uygulanmalı an fonksiyonları izlenmelidir. Beta stimülasyon hipotansiyonu kötüleştireceği için, ıpamin ya da beta-agonist aktivitesi olan diğer sempatomimetik ilaçlar ıdır. Olası aritmilerin saptanması için kardiyovasküler izlem gereklidir. Hasta yakın tıbbi gözlem ve izleme sürdürülmelidir.
Olanzapin iç tedavisinin s kömürün birli Hipotansiyonı fonksiyonunuh ve hayati org epinefrin, kullanılmama iyileşene kadar
un
IAKOLOJIK ÖZELLİKLER kodinamik özellikler
5. FARIN 5.1. Farmsı
Farmakoterap ATC Kodu: is
Stik grubu: Diazepinler, oksazepinler ve tiazepinler; 05A H03
Etki mekanizması:
Olanzapin, bir seri reseptör sistemi üzerinde geniş farmakolojik profil sergileyen, antipsikotik, antimanik ve duygudurum dengeleyici bir ajandır.
Klinik öncesi çalışmalarda, olanzapin, serotonin
5HT2A/2C, 5HTj, 5HT^D2, D3, D4,in vitroin vivo
olarak D2 aktivitesinden çok daha fazla 5HT2 aktivitesi göstermiştir. Elektrofızyolcjjik çalışmalar, olanzapinin motor fonksiyonla ilgili striatal (A9) yolaklarda az etki gösterirken, sielektif olarak mezolimbik (A10) dopaminerjik nöronların ateşlemesini azalttığını ortaya koymuştur. Olanzapin, motor yan etkilerin göstergesi olan katalepsinin oluşması için gerekenin altındaki dozlarda, antipsikotik aktivitenin bir belirteci olan şartlanmış kaçınma yanıtını azaltır. Diğer bazı antipsikotik bileşiklerin aksine, olanzapin “anksiyolitik” teste verilen yanıtı artırır.
c ve güvenlilik:
Klinik etkililik Olanzapin, p plasebo kontr semptomlarda Farklı seviyel Depresyon D 1481 hastada duygudurum göre istatistik: Bipolar boz azaltılması a (divalproeks) karşılaştırma! semptomatik En az 2 hafi olanzapin ekle başlarına uyg' Olanzapinle manik dönemi bipolar rekür: göstermiştir istatistiksel o Olanzapin ile lityuma rando olanzapin, is kalmamıştır Olanzapin ile manik veya m (diagnostik)
l
veya valproat olarak anlaml
Farmakodinannik etkiler:
Sağlıklı gönüllülerde yapılan bir tek oral doz (10 mg) Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) çalışmasında olanzapin, D2 reseptör tutulumuna göre daha yüksek 5HT2A tutulumu oluşturmuştur. İlave olarak, | şizofreni hastalarında yapılan bir Tek Foton Emisyon Bilgisayarlı Tomografisi (SPECT) görüntüleme çalışması, olanzapine yanıt veren hastaların, klozapine yanıt veren hastalarla kıyaslandığında, başka diğer antipsikotiklere ve risperidona yanıt veren hastalardan daha düşük striatal D2 tutulumuna sahip olduklarım göstermiştir.
«zitif ve negatif semptomları olan 2900'den fazla şizofreni hastasında yapılan iki ollü çalışmanın ikisinde ve üç karşılaştırmalı kontrollü çalışmanın ikisinde, pozitif olduğu kadar, negatif semptomlarda da anlamlı olarak büyük iyileşmeler sağlamıştır, erde şizofreni, şizoafektif ve ilişkili depresif sendromlar (Montgomery-Asberg iğerlendirme Ölçeğinde başlangıç ortalaması 16.6) dahil alakalı bozuklukları olan yapılan bir çok uluslu, çift-kör, karşılaştırma çalışmasında, başlangıç ve bitiş skoru değişikliği amaçlı bir sekonder analiz, olanzapinin (-6.0) haloperidole (-3.1) :>el olarak anlamlı iyileşme (p=0.001) sağladığını göstermiştir.
t kİ uğun manik ve mikst dönemlerini geçiren hastalarda, manik semptomların çısından olanzapin, 3 haftadan sonra hem plasebo, hem de valproat semisodyumdan daha üstün etki göstermiştir. Olanzapinin haloperidole karşı uygulandığı bir çalışmada, 6 ve 12 haftada hastaların manik ve depresif semptomlarının remisyonunun gerçekleşme oranında benzer etkinliğe sahip oldukları gösterilmiştir, a boyunca lityum veya valproat tedavisi uygulanan hastalarda, tedaviye 10 mg nmesi, 6 haftadan sonra mani ve depresyon semptomlarında, valproat ve lityumun tek ıjılanmasına göre çok daha fazla azalma sağlamıştır.
t ide edilen remisyon ve sonrasında olanzapin ya da plaseboya randomize edilmiş deki hastalarda yapılan 12 aylık bir reküransın Önlenmesi çalışmasında olanzapin, sın primer bitiş noktası için plaseboya göre istatistiksel olarak anlamlı bir üstünlük Olanzapin ayrıca, mani veya depresyon reküransının önlenmesinde plaseboya göre l|arak anlamlı bir avantaj sağlamıştır, birlikte lityumla elde edilen remisyon ve daha sonra tek başına olanzapin ya da mize edilmiş manik dönemdeki hastalarda yapılan ikinci bir 12 aylık çalışmada jatistiksel olarak bipolar reküransın primer bitiş noktasındaki lityumun) altında lanzapin %30.0, lityum %38.3, p=0.055).
sn
:
(<>
birlikte bir duygudurum dengeleyici ilaçla (lityum ya da valproat) stabilize olan ikst dönemdeki hastalarda yapılan bir 18 aylık birlikte tedavi çalışmasında, sendromik riterlere göre tanımlanan bipolar reküransın geciktirilmesinde, olanzapinin lityum ile birlikte uzun süreli tedavi, tek başına lityum veya valproata göre istatistiksel bir üstünlük sağlamamıştır.
Pediyatrik popülasyon
Ergenlerdeki (13-17 yaş) deneyim, 200'den az ergen hastada şizofrenide (6 hafta) ve mani ile ilişkili bipolar I bozuklukta (3 hafta) olmak üzere kısa dönem etkililik verileri ile sınırlıdır. Olanzapin gitıde 2.5 mg esnek doz ile kullanılmaya başlanmış ve 20 mg'a artırılmıştır. Olanzapin ile tedavi sırasında, yetişkinler ile kıyaslandığında ergenler anlamlı oranda daha fazla kilo almıştır.
kolesterol, LDL kolesterol, trigliseritler ve prolaktin düzeylerindeki (bkz. bölüm 4.4 şimlerin büyüklüğü yetişkinlere göre ergenlerde daha fazla olmuştur. Bu etkilerin düzeltilmesine yönelik veri mevcut değildir ve uzun dönem güvenlilik verileri sınırlıdır (bkz. bölüm 4.4 ve 4.8).
Açlık toplam ve 4.8) değiş
sjıkokinetik özellikler
5.2. Farm
Ağızda dağıla|n ve oranlan a
olanzapin tabletleri ile film kaplı olanzapin tabletleri biyoeşdeğerdir ve emilim hız yjııdır. Ağızda dağılan olanzapin tabletleri, film kaplı tabletlerin yerine kullanılabilir.
Genel özellikler
Emilim:
uygulamadan sonra iyi emilir, doruk plazma konsantrasyonlarına 5-8 saatte ulaşır, eklerden etkilenmez. İntravenöz uygulamaya oranla mutlak oral biyoyararlanımı
Olanzapin onJ Emilimi yiye araştırılmamış
:ır.
Dağılım:
Olanzapinin
konsantrasyoı
can proteinlerine bağlanma oram 7 ile yaklaşık 1000 ng/ml arasında değişen bir nda; yaklaşık %93'tür. Olanzapin özellikle albümine ve al-asit-glikoproteine
bağlanmaktadır.
Bivotransfornıasvon:
Olanzapin, konjugatif ve oksidatif yollarla karaciğerde metabolize olur. Dolaşımdaki ana metaboliti, kan beyin engelini aşamayan, 10-N-glukuroniddir. Sitokrom P450-CYP1A2 ve P450-CYP2D6 N-dfesmetil ve 2-hidroksimetil metaboliti erinin oluşumuna katkıda bulunurlar, her ikisi de hayvan deneyli erinde olanzap inden daha az
in vivo
farmakolojik aktivite göstermiştir. Hakim olan farmakolojik jaktivite ana ilaç olanzapinden kaynaklanmaktadır. Oral uygulamadan sonra, sağlıklı vakalarda, olajnzapinin ortalama atılım yan ömrü yaşa ve cinsiyete göre değişmiştir.
Eliminasyon:
Erkek hastalara karşın kadın hastalarda ortalama atılım yarı ömrü daha uzundur (32.3 saate karşın 36.7 saat) ve (derens daha düşüktür (27.3 L/saate karşın 18.9 L/saat). Buna karşın, olanzapin (5-20 mg) kadın hastalarda da (n=467) erkek hastalarda (n=869) olduğu gibi bir güvenlilik profili göstermiştir.
Sigara içenlere karşın sigara içmeyen hastalarda (kadınlar ve erkekler) ortalama atılım yarılanma ömrü uzamış j30.4 saate karşın 38.6 saat) ve klerens azalmıştır (27.7 L/saate karşın 18.6 L/saat).
Gençlere karşın yaşlı hastalarda, erkeklere karşın kadınlarda ve sigara içenlere karşın sigara içmeyenlerde olanzapinin plazma klerensi daha düşüktür. Ancak, olanzapinin klerensinin ve yanlanma öıfırünün yaş, cinsiyet ve sigara içmenin etkisinin boyutu fertler arasındaki tüm
karşılaştırınca küçüktür.
değişkenlikle
Doğrusallık/ü osrusai olmayan durum:
Veri yoktur.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Geriyatrik popülasyon:
vakalara karşın sağlıklı yaşlılarda (65 ve üstü) ortalama eliminasyon yanlanma ömrü .8 saate karşın 51.8 saat) ve klerens azalmıştır (18.2 L/saate karşın 17.5 L/saat), ailen bu farmakokinetik değişkenlik gençlerdekinden farklılık göstermez. Şizofrenisi üstündeki 44 hastada, günde 5 ile 20 mg arasında uygulanan dozlar dikkat çekici profili sergilememiştir.
Yaşlı olmayan uzamıştır (33 Yaşlılarda gö: olan 65 yaşın hiçbir yan etk
zliği:
Böbrek yetme
ara karşın böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi <10 mL/dak.) n yan ömründe (32.4 saate karşın 37.7 saat) veya ilacın klerensinde (25.0 L/saate L/saat) anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Kütle balans çalışması sonucunda olanzapinin yaklaşık %57'si, idrarda esas olarak metabolitleri halinde bulunmuştur.
Sağlıklı vakal ortalama atılı: karşın 21.2 radyoişaretli
Karaciğer yetmezliği
e hafif karaciğer yetmezliği olan hastalarda, ortalama atılım yan ömrü (39.3 saat) rens (18.0 L/saat) sigara içmeyen sağlıklı vakalara benzer bir şekilde azalmıştır saat ve 14.1 L/saat).
Sigara içen v uzamış ve kİ (sırasıyla, 48.
Irk
Beyaz, Japon farmakokineti
ve Çinli gönüllüler ile yapılan bir klinik çalışmada, bu üç popülasyon arasında k parametreler açısından bir farklılık görülmemiştir.
Pedivatrik popülasyon
17 yaş): Olanzapinin ergenler ve yetişkinlerdeki farmakokinetiği benzerdir. Klinik ergenlerdeki ortalama olanzapin maruziyeti yaklaşık %27 daha yüksektir. Ergenler ve
Ergenler (13-çalışmalarda,
yetişkinler an sındaki demografik farklara daha düşük ortalama vücut ağırlığı dahildir ve ergenlerin
iigara kullanmaktaydı. Bu tip faktörlerin, ergenlerde gözlenen daha yüksek ortalama
birkaç tanesi
maruziyete olası katkısı vardır.
5.3. Klinik öncesi güvenliiik verileri
Akut (tek doz)
toksisite
Kemirgenlerd|eki oral toksisite belirtileri, güçlü nöroleptik bileşiklerde gözlenen etkilerle uyumludur: lıipoaktivite, koma, tremor, klonik konvülziyonlar, salivasyon ve kilo alımında baskılanma. Medyan letal dozlar yaklaşık 210 mg/kg (fareler) ve 175 mg/kg (sıçanlar) olarak bulunmuştur. Köpekler, 100 mg/kg'a kadar olan dozları mortalite olmadan tolere edebilmiştir. Klinik belirtiler arasında sedasyon, ataksi, tremor, kalp atım hızında artış, solunum güçlüğü, miyozis ve t .no r ek s i bulunmaktadır. Maymunlarda 100 mg/kg'a kadar olan oral dozlar aşırı bitkinliğe ve daha yüksek dozlarda bilinç bulanıklığına neden olmuştur.
Tekrarlanan doz toksisite
a ve sıçan ve köpeklerde 1 yıla kadar süren çalışmalarda gözlenen başlıca etkiler SSS ajntikolineıjik etkiler ve periferal hematolojik bozukluklardır. SSS depresyonuna karşı miştir. Yüksek dozlarda büyüme parametreleri azalmıştır. Sıçanlarda prolaktin a|rtışla uyumlu reversibl etkiler arasında över ve rahim ağırlıklarında azalma ve vajinal e bezindeki morfolojik değişiklikler bulunmaktadır.
Farelerde 3 a) depresyonu, tolerans gelini düzeyindeki epitel ve memlı
Hematolojikft
~>ksisite
ematolojik parametreler üzerinde etkiler gözlenmiştir. Bunlar arasında farelerin lükosit sayısında azalma ve sıçanların dolaşımlarındaki lökositlerde spesifik olmayan unmaktadır; ancak kemik iliği toksisitesini düşündüren herhangi bir bulguyla ştır. Günde 8 ya da 10 mg/kg olanzapin ile tedavi edilen birkaç köpekte reversibl nbositopeni ya da anemi gelişmiştir (maruz kalınan toplam olanzapin miktarı [EAA] verilen bir erkek hasta ile karşılaştırıldığında 12-15 kez daha yüksektir). Sitopenik mik iliğindeki progenitör hücrelerde ya da proliferasyon halindeki hücreler üzerinde
Her türde hı dolaşımdaki azalmalar bul karşılaşılmamı nötropeni, tro 12 mg'lık döş köpeklerde, k olumsuz etki
gözlenmemiştir.
Üreme toksisi
esi
Olanzapin teiatojenik aktivite göstermemiştir. Sedasyon, erkek sıçanların çiftleşme becerisini etkilemiştir. Sıçanlarda 1.1 mg/kg dozlar (insandaki maksimum dozun 3 katı) östrojenle ilgili sikluslan etki emiştir. 3 mg/kg'lık doz (insandaki maksimum dozun 9 katı) üreme parametrelerini etkilemiştir. Olanzapin verilen sıçanların yavrularında fetal gelişimde gecikme ve yavruların bedensel aktiyite düzeylerinde geçici azalma saptanmıştır.
Mutaienite
j
Olanzapin hiç bir standart testte mutajenik ya da klastojenik etkiler göstermemiştir. Bu testler arasında baktc riyel mutasyon testleri ve
in vitroin vivo
memeli testleri de bulunmaktadır.
Karsinojenite
Sıçan ve farelerde gerçekleştirilen çalışmaların sonuçlarına göre, olanzapinin karsinojenik olmadığı sonucuna varılmıştır.
6. FARM
ASOTIK ÖZELLİKLER mcı maddelerin listesi
6.1. Yardı
Krospovidon Laktoz monoljıidrat Kolloidal silil Hidroksipropil Nane tozu (tat Talk
on dioksit selüloz (Klucel LF) maddesi)
Magnezyum sltearat
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3. Raf öı^ırü
24 ay. i
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
Işık ve nemden korumak için orijinal ambalajında saklanmalıdır.
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
28, 56 ve 84 tablet içeren alüminyum/alüminyum blister, hasta kullanma talimatı ile birlikte kutuda sunulmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklan Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
I
7. RUHSAT SAHİBİ
GENERİCA ijLAÇ SAN. VE TİC. A.Ş.
Dikilitaş Mahi Yıldız Posta Cad. 48/4 34349-Esentepe-İST ANBUL Tel: 0 212 376 65 00 Faks: 0 212 213 53 24
8. RUHŞAT NUMARASI
224/20 :
9. İLK F UHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 05.04.2010
Ruhsat yenile ne tarihi: -
10. KÜB'pN YENİLENME TARİHİ
21/21