Ürogenital Sistem ve Cinsiyet Hormonları » Diğer Jinekolojik İlaçlar » Diğer Jinekoloji İlaçları » Prolaktin İnhibitörleri » Bromokriptin
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
PARLODEL SRO 2.5 mg yavaş salımlı kapsül
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her bir kapsül 2.5 mg bromokriptine eşdeğer 2.87 mg bromokriptin mesilat içerir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler listesi için bakınız bölüm 6.1.
3. FARMASÖTİK FORM
Yavaş salımlı kapsül
Beyaz, opak, kapsül gövdesinde siyah renkli "Parlodel 2.5 mg" yazısı olan kapsül
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlarParkinson hastalığı:
Tek başına veya diğer antiparkinson ilaçlarla kombine olarak, idiopatik ve post-ensefalitik Parkinson hastalığının tüm evrelerinde.
Prolaktinoma:
Prolaktin salgılayan hipofizer mikroadenom ve makroadenomların konservatif tedavisi.
Cerrahi girişimden önce tümör boyutunun küçültülmesi ve tümörün alınmasını kolaylaştırmak amacıyla.
Cerrahi girişimden sonra, prolaktin seviyesinin hala yüksek olduğu durumlarda.
Akromegali:
Cerrahi girişim ve radyoterapiye yardımcı tedavi veya bazı özel durumlarda alternatif tedavi olarak.
Erkekte hiperprolaktinemi:
Prolaktine bağlı hipogonadizm (oligospermi, libido azalması, impotans).
Menstrüel siklus bozuklukları, kadın infertilitesi:
Prolaktine bağlı hiperprolaktinemik ve görünürde normoprolaktinemik durumlar
• Amenore (galaktoreli veya galaktoresiz), oligomenore.
• Luteal faz yetmezliği.
• İlaca bağlı hiperprolaktinemik bozukluklar (örn. psikotrop veya antihipertansifajan kullanımının indüklediği).
Prolaktine bağlı olmayan kadın infertilitesi:
• Polikistik over sendromu,
• Anovulatuvar sikluslar (klomifen gibi anti-östrojenlere ek olarak).
Laktasyonun tıbbi nedenlerle inhibisyonu:
• Medikal nedenlerle puerperal laktasyonun önlenmesi veya baskılanması.
• Düşükten sonra laktasyonun önlenmesi.
• Başlangıç aşamasındaki puerperal mastit.
PARLODEL SRO, basit analjeziklerle ve memelerin desteklenmesiyle yeterince tedavi edilebilecek bir durum olan, memelerin lohusalık dönemindedolgunlaşmasının rutin olarak önlenmesi veya baskılanmasında önerilmez.
Diğer:
Premenstrüel semptomların ve memenin iyi huylu hastalıklarının tedavisinde PARLODEL SRO'nun etkili olduğuna dair kanıtlar yetersizdir. Dolayısıyla bu türdurumları olan hastalarda PARLODEL SRO kullanımı önerilmemektedir.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi
Tedaviye PARLODEL tablet formlarıyla başlanmalıdır. Tedavi etkililiği ve tolerabilitesi elde edildikten sonra PARLODEL SRO yavaş salımlı 2.5 mg veya 5mg kapsül formlarına geçiş yapılabilir. Daha önce PARLODEL tablet kullanırkengünde 1 defa PARLODEL SRO kullanmaya başlayacak olan hastalarda; dahaönce alınmakta olan günlük doza devam edilmelidir.
Parkinson hastalığı:
Hastanın optimum toleransını sağlamak amacıyla, tedaviye ilk hafta boyunca tercihen akşamları alınacak 1.25 mg (PARLODEL 1/2 tablet) gibi düşük bir dozlabaşlanır. PARLODEL'in minimum efektif dozu, hastanın tedavi cevabına göreyavaş yavaş titre edilerek saptanmalıdır. Günlük doz artışı her bir haftada, günlük1.25 mg eklenecek şekilde kademeli olarak yapılmalıdır. Günlük doz 2 ya da 3kerede verilmelidir. Yeterli terapötik yanıta 6 ila 8 hafta içerisinde erişilebilir.Eğer buna ulaşılamaz ise, doz haftada 2.5 mg/gün'lük artışlarla daha fazlaartırılabilir.
Tek başına ve kombine tedavilerde PARLODEL SRO dozu günde 10 ila 30 mg arasında değişmektedir. Günlük dozlar 30 mg'ı aşmamalıdır.
Titrasyon safhasında istenilmeyen belirtiler görülür ise, günlük doz azaltılmalı ve en azından bir hafta süreyle sabit tutulmalıdır. İstenilmeyen belirtiler ortadankaybolduğunda, doz tekrar yükseltilebilir.
Levodopa tedavisi altında olup, motor bozukluklar gösteren hastalarda tedaviye PARLODEL SRO ilave edilmeden önce levodopa dozunun azaltılması önerilir.PARLODEL SRO ile memnun edici cevap alındığında, levodopa dozu giderekdaha da düşürülebilir. Bazı hastalarda levodopa tedavisi tamamen kesilebilir.
Prolaktinomalar:
Tedaviye günde 2-3 defa 1.25 mg (PARLODEL 1/2 tablet) ile başlanır ve doz plazma prolaktin düzeyini yeterince kontrol altında tutabilmek için gerekecekmiktarlara kademeli olarak yükseltilerek PARLODEL SRO ile devam edilebilir.Günlük dozlar 30 mg'ı aşmamalıdır.
Akromegali:
Tedaviye günde 2 ya da 3 defa 1.25 mg (PARLODEL 1/2 tablet) ile başlanır ve doz klinik cevap ve yan etkilere bağlı olarak, kademeli olarak günde 10 ila 20mg'a yükseltilerek PARLODEL SRO ile devam edilebilir.
Erkekte hiperprolaktinemi:
Günde 2 ya da 3 defa 1.25 mg (PARLODEL 1/2 tablet) ile tedaviye başlanır ve doz giderek günde 5 ila 10 mg'a yükseltilerek PARLODEL SRO ile devamedilebilir.
Menstrüel siklus bozuklukları ve kadın infertilitesi:
Günde 2-3 defa 1.25 mg (PARLODEL 1/2 tablet); etki yetersiz kalırsa, doz kademeli olarak günde 2-3 defa 2.5 mg'a yükseltilerek PARLODEL SRO iledevam edilebilir. Tedaviye menstrüel siklus normale dönünceye ve/veya tekrarovülasyon sağlanıncaya kadar devam edilir. Gerektiğinde semptomların yenidenortaya çıkmasını önlemek için tedavi birkaç siklus boyunca sürdürülebilir.
Laktasyonun tıbbi nedenlerle inhibisyonu:
Medikal gereklilik olmadıkça kullanılmamalıdır. Tedavinin ilk günü sabah ve akşam yiyeceklerle birlikte alınacak PARLODEL 1/2 tablet ile tedaviyebaşlamalı, bunu takiben 14 gün süreyle günde 2 defa birer PARLODEL SROkapsül uygulanır. Laktasyonun başlamasını önlemek için, hayati belirtiler stabilolmadan önce verilmemek kaydıyla, doğum veya düşükten sonraki birkaç saatiçinde uygulanmalıdır. Bazen tedavinin kesilmesinden 2-3 gün sonra hafif bir sütsalgısı görülebilir. Tedavinin aynı dozla bir hafta daha uzatılması, bununkaybolmasını sağlayabilir.
Puerperal mastit:
Laktasyon inhibisyonunda kullanılan dozun aynısı kullanılır. Gerektiğinde tedaviye bir antibiyotik eklenmelidir.
Uygulama şekli
Oral kullanım içindir.
PARLODEL SRO tercihen, akşam yemeğinden sonra alınmalı ve bütün olarak yutulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda eliminasyon yavaşlayabilir ve plazma düzeyleri, doz ayarlanmasını gerektirecek kadar yükselebilir (bkz bölüm5.2).
Çocuklar ve adölesanlar (7-17 yaş):
Prolaktinoma:
7 yaşından büyük çocuklarda tedaviye günde 2-3 defa 1.25 mg (1/2 tablet) ile başlanır ve doz, plazma prolaktin düzeyini yeterince kontrol altında tutabilmekiçin gerekecek miktarlara kademeli olarak yükseltilir. 7 ila 12 yaş çocuklardaönerilen günlük maksimum doz 5 mg'dır. Adölesanlarda (13-17 yaş) önerilenmaksimum günlük doz 20 mg'dır.
Akromegali:
7 yaşından büyük çocuklarda tedaviye günde 2 ya da 3 defa 1.25 mg (1/2 tablet) ile başlanır ve doz, klinik cevap ve yan etkilere bağlı olarak kademeli olarakartırılır. 7 ila 12 yaş çocuklarda önerilen günlük maksimum doz 10 mg'dır.Adölesanlarda (13-17 yaş) önerilen maksimum günlük doz 20 mg'dır.
Geriyatrik popülasyon:
Genel olarak yaşlılarda karaciğer, böbrek ve kalp fonksiyonunlarında azalma ya da eşlik eden hastalık veya diğer ilaçlarla tedavi sıklığı daha fazla olduğu için,yaşlı hastada doz seçimi dikkatle yapılmalıdır ve doz aralığının en alt düzeyindebaşlanmalıdır.
4.3 Kontrendikasyonlar
Bromokriptine veya PARLODEL SRO'nun içerdiği yardımcı maddelerden herhangi birine ya da diğer ergot alkaloidlerine karşı aşırı duyarlılığı olanlar.
Kontrol altına alınamayan hipertansiyon, gebelikteki hipertansif hastalıklar (eklampsi, pre-eklampsi veya gebeliğe bağlı hipertansiyon dahil), post-partum vepuerperal dönemdeki hipertansiyon.
Koroner arter hastalığı ve diğer ciddi kardiyovasküler durumlar.
Ciddi psişik bozukluk hikayesi ve/veya semptomları olanlar.
Uzun dönem tedavi: Tedavi öncesinde ekokardiyografi ile saptanan kardiyak valvulopati bulgusu.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleriGenel
Premenstrüel semptomların ve memenin iyi huylu hastalıklarının tedavisinde PARLODEL'in etkili olduğuna dair kanıtlar yetersizdir. Dolayısıyla bu türdurumları olan hastalarda PARLODEL kullanımı önerilmemektedir.
Hiperprolaktinemi, idiyopatik, ilaca bağlı veya hipotalamik ya da hipofiz bezi hastalığına bağlı olabilir. Hiperprolaktinemik hastalarda hipofiz bezi tümörübulunabileceği olasılığı akılda bulundurulmalı ve böyle hastaların özelleşmişünitelerde kapsamlı şekilde araştırılması önerilir. PARLODEL, hipofiz bezitümörlü hastalarda prolaktin düzeylerini etkili bir şekilde düşürecektir ancakakromegalide uygun olduğu yerde radyoterapi veya cerrahi girişim içingerekliliğini ortadan kaldırmaz.
Bazı semptom ve bulgulara dikkat edilmelidir;
• dispne, nefes darlığı, inatçı öksürük veya göğüs ağrısı gibi plöro-pulmonerhastalık
• Kardiyak yetmezlik (perikardiyal fibrozis gibi vakalar sıklıkla kardiyakyetmezlik şeklinde açığa çıkmaktadır). Eğer böyle semptomlar görülürse,konstriktif perikardit dışlanmalıdır. Konstiktif perikardit durumdaPARLODEL kullanılmamalıdır.
Hiperprolaktinemi ile ilişkili olmayan durumlara sahip kadınlar PARLODEL SRO ile tedavi edilirse, semptomları iyileştirmek için gereken en düşük etkili dozverilmelidir; bunun amacı luteal fonksiyonun bozulmasına neden olacak plazmaprolaktin düzeyinin normal düzeylerin altına düşmesinden kaçınmaktır.
Uzun süreler boyunca PARLODEL SRO kullanan kadınlarda tercihen servikal ve endometriyal sitolojiyi de içeren jinekolojik kontrol önerilir. Postmenopozalkadınlarda 6 ayda bir, normal düzenli menstruasyonu olan kadınlarda yıllıkkontroller önerilir.
Birkaç gastrointestinal kanama ve gastrik ülser vakası bildirilmiştir. Eğer böyle bir durum ortaya çıkarsa, PARLODEL SRO kesilmelidir. Peptik ülser öyküsüveya bulgusu olan hastalar, tedavi sırasında yakından izlenmelidir.
Hipotansif reaksiyonlar, özellikle tedavinin ilk günlerinde, zaman zaman ortaya çıkabilir ve dikkatte azalmayla sonuçlanabilir, araç veya makine kullanırkenözellikle dikkat edilmelidir.
PARLODEL, özellikle Parkinson hastalığı olan hastalarda somnolans (uyuklama), ve aniden uykuya dalma atakları ile ilişkilendirilmiştir. Çok seyrek olarak günlükaktiviteler sırasında, bazı vakalarda farkında olmaksızın veya uyarıcı belirtilerolmadan aniden uyku başlangıcı bildirilmiştir. Hastalar bu konudabilgilendirilmeli ve bromokriptin tedavisi sırasında araç veya makinekullanmamaları önerilmelidir. Uyuklama ve/veya ani uykuya dalma ataklarıyaşayan hastalar araç veya makine kullanmamalıdır (bakınız Bölüm 4.7). Ayrıca,dozaj azaltılması veya tedavinin sonlandırılması da düşünülebilir.
PARLODEL tedavisindeki hastalar arasında, özellikle uzun dönem ve yüksek doz tedavisindekilerde plevral ve perikardiyal effüzyonlar ile plevral ve pulmonerfibrozis ve konstriktif perikardit nadiren bildirilmiştir. Açıklanamayanplöropulmoner rahatsızlıkları olan hastalar ayrıntılı bir şekilde muayene edilmelive PARLODEL SRO tedavisinin kesilmesi düşünülmelidir.
PARLODEL tedavisi alan birkaç hastada, özellikle uzun dönem ve yüksek doz tedavisinde retroperitoneal fizrozis bildirilmiştir. Retroperitoneal fibrozisin geridönüşebilir erken safhasında teşhisi için, bu kategorideki hastalardaki bulguların(örneğin, sırt ağrısı, ayak ve bacaklarda ödem, böbrek fonksiyonlarında bozulma)izlenmesi önerilmektedir. Eğer retroperitonda fibrotik değişiklikler saptanırsaveya şüphe edilirse PARLODEL SRO tedavisi kesilmelidir.
Fibrotik bozukluk teşhisini desteklemek üzere gerekirse eritrosit sedimantasyon hızı, göğüs röntgeni ve serum kreatinin ölçümü gibi uygun incelemeleryapılmalıdır. Ayrıca tedaviye başlamadan önce eritrosit sedimantasyon hızı veyadiğer inflamatuvar belirteçlerin, akciğer fonksiyonları/göğüs röntgeni ve böbrekfonksiyonlarının referans değerlendirmesinin yapılması uygundur. Buhastalıkların başlangıcı sinsi olabilir ve PARLODEL SRO kullanan hastalarprogresif fibrotik bozuklukların belirtileri için düzenli ve dikkatli izlenmelidir.Fibrotik veya serosal inflamatuvar değişimler teşhis veya şüphe edildiği takdirdePARLODEL SRO tedavisi kesilmelidir.
Postpartum kadınlarda kullanım
Nadir vakalarda, hipertansiyon, miyokard infaktüsü, nöbetler, inme veya psişik bozukluklar gibi ciddi advers olaylar laktasyon inhibisyonu için PARLODEL iletedavi edilen postpartum kadınlarda bildirilmiştir. Bazı hastalarda, nöbetlerdenveya inmeden önce ciddi başağrısı ve/veya geçici görme bozukluğu olmuştur.İlaca ait bu tür olayların nedensel ilişkisi belli olmamasına rağmen, laktasyoninhibisyonu için PARLODEL SRO alan postpartum kadınlarda ve herhangi birrahatsızlık için tedavi olan hastalarda, periyodik kan basıncı izlenmesiönerilebilir. Eğer ciddi, ilerleyici hipertansiyon veya sürekli başağrısı (görmebozukluğu ile veya görme bozukluğu olmaksızın) ya da MSS toksisite bulgusugelişirse PARLODEL SRO uygulaması durdurulmalı ve hasta gecikmedendeğerlendirilmelidir.
Sempatomimetikler ya da ergometrin ve metilergometrin dahil ergot alkaloidleri gibi vazokonstriktörler vb kan basıncını değiştirebilen ilaçlarla eş zamanlı tedavigören veya yakın zamanda tedavi edilen hastalarda özel dikkat gereklidir vedoğum sonrası dönemde PARLODEL SRO ile birlikte kullanılmaları önerilmez.
Prolaktin salgılayan adenomlu hastalarda kullanım
Makroadenom endikasyonu için PARLODEL kullanan ciddi kardiyovasküler hastalıkları veya psikiyatrik hastalıkları bulunan hastaların PARLODEL SRO'yu,beklenen faydaları potansiyel risklerinden daha fazlaysa kullanmalarıgerekmektedir.
Hipofizde makro-adenomu olan hastalar, hipofiz dokusunun baskı altında kalması veya hasarına bağlı bir hipopitutarizm eşlik edebileceğinden hipofizfonksiyonlarına ait tam bir değerlendirme yapılmalı ve PARLODEL SROuygulamasından önce uygun ikame tedavisi başlatılmalıdır. Sekonder adrenalyetmezliği olan hastalarda kortikosteroid ikamesi gereklidir.
Hipofizer makro-adenomu olan hastalarda tümör boyutunun gelişimi dikkatle izlenmeli ve eğer tümör büyümesi gelişirse cerrahi prosedürler düşünülmelidir.
Eğer adenom hastalarında PARLODEL SRO uygulamasından sonra hamilelik meydana gelirse dikkatli gözlem gerekir. Prolaktin salgılayan adenomlar, gebeliksırasında genişleyebilir. Bu hastalarda PARLODEL SRO ile tedavi sıklıklatümörün küçülmesi ve görme alanı kayıplarının hızla düzelmesiyle sonuçlanır.Ciddi vakalarda optik sinirin veya diğer kraniyal sinirlerin kompresyonu acilhipofiz cerrahisi gerektirebilir.
Görme alanı bozukluğu, makroprolaktinomanın bilinen bir komplikasyonudur. PARLODEL SRO ile etkili tedavi hiperprolaktinemide bir azalmaya ve sıklıklagörme bozukluğunun iyileşmesine yol açar. Ancak bazı hastalarda prolaktindüzeylerinin normale dönmesine ve tümörün küçülmesine rağmen, tümörünkısmen boş olan sella içine aşağı doğru optik kiazma üzerine çekilmesindenkaynaklanan görme alanında sekonder bir kötüleme gelişmektedir. Böylevakalarda görme alanı kaybı bromokriptin dozajının azaltılmasıyla düzelebilirken,prolaktin biraz yükselir ve tümör bir miktar tekrar-genişler. Bu nedenlemakroprolaktinomalı hastalarda kiazma herniasyonuna bağlı sekonder görmealanı kaybının erken farkına varılması ve ilaç dozajının ayarlanması için görmealanının izlenmesi önerilmektedir.
PARLODEL ile tedavi edilen prolaktin salgılayan adenomlu bazı hastalarda beyin omurilik sıvısı rinoresi gözlenmiştir. Mevcut veriler, bunun invazif tümörünbüzülmesinin sonucu olabileceğini öne sürmektedir.
Dürtü Kontrol Bozuklukları
Hastalar dürtü kontrol bozukluğu gelişimi yönünden düzenli olarak izlenmelidir. Hastalar ve bakıcıları, PARLODEL SRO dahil dopamin agonistleriyle tedaviedilen hastalarda patolojik kumar oynama hastalığı, libido artışı, hiperseksüalite,alışveriş hastalığı, aşırı yeme ve kompulsif yemek yeme gibi dürtü kontrolbozukluklarının davranışsal semptomlarının ortaya çıkabileceği konusundadikkatli olmalıdırlar. Eğer böyle semptomlar gelişirse doz azaltılması veyakademeli olarak kesilmesi düşünülmelidir.
Çocuklar ve Adölesanlar (7-17 yaş)
Pediatrik hastalarda bromokriptinin güvenliliği ve etkililiği sadece 7 yaş ve üzerindeki prolaktinomalı ve akromegalisi olan hastalarda belirlenmiştir. 7 yaşaltındaki pediatrik hastalarda bromokriptin kullanımına ait sadece çok az verimevcuttur. Özellikle uzun süreli kullanımda güvenlik bilgileri sınırlıdır.
Yaşlılarda
PARLODEL'in klinik çalışmalarında, yaşlılarda genç hastalardan daha farklı yanıtlar verip vermediğini saptayacak kadar 65 yaş ve üzerindeki hasta grubunaait yeterli katılım olmamıştır. Ancak, pazarlama sonrası advers olay bildirimleridahil bildirilen diğer klinik deneyimler, yaşlı ve genç hastalar arasında tedavicevabı veya tolerabilite açısından bir fark tanımlamamaktadır.
PARLODEL kullanan yaşlı hastalarda etkinlik ve advers reaksiyon profilinde hiçbir farklılık görülmemiş olsa da bazı yaşlı hastaların daha fazla duyarlı olmasıkesin bir şekilde dışlanamaz. Genel olarak yaşlı hastalarda karaciğer, böbrek veyakalp fonksiyonlarında azalma veya birlikte seyreden hastalık veya diğer ilaçlarlatedavi sıklığı fazla olduğu için doz seçimi dikkatli yapılmalı ve doz aralığının enalt seviyesinden başlanmalıdır.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Bromokriptin, CYP3A4'ün hem bir substratı, hem de inhibitörüdür (bakınız Bölüm 5.2). Dolayısıyla bu enzimin güçlü inhibitörü ve/veya substratı olan (azolgrubu antimikotikler, HIV proteaz inhibitörleri) ilaçlar ile birlikte kullanıldığındadikkatli olunmalıdır. Eritromisin veya josamisin gibi makrolid sınıfıantibiyotiklerin PARLODEL SRO ile birlikte kullanılmasının, bromokriptinplazma düzeylerini yükselttiği gösterilmiştir. Akromegali vakalarının aynızamanda hem bromokriptin hem okstreotid kullanılarak tedavi edilmesi,bromokriptin plazma düzeylerinin yükselmesine yol açmıştır.
Kan basıncını değiştirebilen ilaçlarla birlikte tedavi görmekte olan veya yakın zamanda bu ilaçlarla tedavi görmüş hastalarda dikkatli olunmalıdır.
Bromokriptin ile diğer ergot alkaloidleri arasında etkileşime dair kesin bir kanıt olmamasına rağmen, puerperal dönemde bu ilaçlarla birlikte PARLODEL SROkullanımı önerilmemektedir.
Bromokriptin terapötik etkisini merkez sinir sistemindeki dopamin reseptörlerini uyararak gösterdiğinden; antipsikotik ilaçlar (fenotiyazinler, butirofenonlar vetiyoksantenler) gibi dopamin antagonistleri ve ayrıca metoklopramid vedomperidon, PARLODEL SRO'nun aktivitesini azaltabilir.
Alkol, PARLODEL SRO'ya olan tolerabiliteyi azaltabilir.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik Kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
PARLODEL SRO tedavisiyle fertilite yeniden sağlanabilir. Dolayısıyla hamile kalmak isteyemeyen çocuk doğurma çağındaki kadınlara güvenli bir doğumkontrol yöntemi uygulamaları önerilmelidir.
Sınırlı sayıda gebelikte maruz kalma olgularına ilişkin veriler, bromokriptinin gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni doğan çocuğun sağlığı üzerinde adversetkileri olduğunu göstermemektedir. Bugüne kadar herhangi önemli birepidemiyolojik veri elde edilmemiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar,gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgiliolarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz.Bölüm 5.3)
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Gebelik dönemi
Bütün ilaçlar gibi, gebe kalmak isteyen hastalarda, tedavinin devamını gerektiren tıbbi bir neden olmadığı takdirde gebelik saptanınca PARLODEL SRO tedavisikesilmelidir. Bu gibi durumlarda, PARLODEL SRO tedavisinin kesilmesinitakiben düşük oranında hiçbir artış gözlenmemiştir. Klinik deneyimler gebelikboyunca uygulanan PARLODEL SRO'nun gebelik sürecini ve sonucunu olumsuzyönde etkilemediğini göstermiştir.
Hipofizer bir adenom varlığında gebelik meydana gelmiş ve PARLODEL SRO tedavisi kesilmişse, hastanın gebelik süresince dikkatli takibi gerekmektedir.Prolaktinoma da büyüme belirtileri gösteren hastalarda (baş ağrısı ve görmealanında bozulma gibi) PARLODEL SRO tedavisi yeniden başlatılabilir veyacerrahi girişim düşünülebilir.
Laktasyon dönemi
Bromokriptin laktasyonu inhibe ettiğinden, emziren anneler PARLODEL SRO kullanmamalıdır.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Bromokriptin ile yürütülen hayvan çalışmalarında üreme yeteneği/ fertilite üzerinde olumsuz bir etki göstermemiştir (bkz. bölüm 5.3).
PARLODEL SRO tedavisi ile fertilite yeniden kazanılabilir.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Özellikle tedavinin ilk günlerinde bazen hipotansif reaksiyonlar oluşabileceğinden ve sonucunda dikkat azalabileceğinden araç veya makinekullanırken özel bir özen gösterilmelidir.
PARLODEL SRO ile tedavi edilen ve uyku hali ve/veya aniden uykuya dalma atakları gösteren hastalara araç veya makine kullanmamaları konusunda uyarıyapılmalıdır. (bkz. Bölüm 4.4)
4.8 İstenmeyen etkiler
Dozun kademeli olarak başlatılması veya daha kademeli bir titrasyonu takiben doz azaltılması ile yan etkilerin ortaya çıkması en aza indirilebilir. Gerekli isebaşlangıçtaki bulantı ve/veya kusma, PARLODEL'in yemeklerle birliktealınmasıyla ve birkaç gün süreyle PARLODEL uygulanmasından en az bir saatönce domperidon gibi bir periferik dopamin antagonistinin alınmasıylaazaltılabilir.
Sistem organ sınıfları içerisinde advers reaksiyonlar için aşağıdaki terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor(eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın olmayan: Konfüzyon, psikomotor ajitasyon, halüsinasyonlar
Seyrek: Psikotik bozukluklar, uykusuzluk
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi, sersemlik
Yaygın olmayan: Diskinezi
Seyrek: Somnolans, parestezi
Çok Seyrek: Gündüz saatlerinde aşırı somnolans, aniden uyku başlangıcı
Göz hastalıkları
Seyrek: Görme bozukluğu, bulanık görme
Kulak ve iç kulak hastalıklarıKardiyak hastalıklar
Seyrek: Taşikardi, bradikardi, aritmi.
Çok seyrek: Kalp kapak bozuklukları (regürjitasyon dahil) ve ilintili bozukluklar (perikardit ve perikardial effüzyon), kalp kapağı fibrozu.
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon (çok ender olarak senkopa yol açan)
Çok seyrek: El ve ayak parmaklarında soğuğa bağlı olarak gelişen, geriye dönüşlü renk solması (özellikle, Raynaud fenomeni hikayesi olan hastalarda)
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın: Nazal konjesyon
Seyrek: Plevra effüzyonu, plevra fibrozu, plörezi, akciğer fibrozu, dispne
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, kabızlık
Yaygın olmayan: Ağız kuruluğu, kusma
Seyrek: Diyare, karın ağrısı, retroperitoneal fibroz, gastrointestinal ülser, gastrointestinal kanama.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Alerjik deri reaksiyonları, saç kaybı.
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan: Bacak krampları
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Bitkinlik Seyrek: Periferik ödem
Çok seyrek: Kullanımına birdenbire son verildiğinde, Nöroleptik Malign Sendromu taklit eden bir sendrom.
Post-partum fizyolojik laktasyonun inhibisyonu için PARLODEL kullanımı seyrek olarak ortaya çıkan hipertansiyon, miyokard infarktüsü, nöbetler, inme vepsişik bozukluklar ile ilişkilendirilmiştir (bakınız Bölüm 4.4).
Dürtü kontrol bozuklukları
PARLODEL dahil dopamin agonistleriyle tedavi edilen hastalarda patolojik kumar oynama hastalığı, libido artışı, hiperseksüalite, alışveriş hastalığı, aşırıyeme, kompulsif yemek yeme ortaya çıkabilir. (Bkz. Bölüm 4.4)
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Bulgu ve belirtiler
Tek başına aşırı doz bromokriptin alan tüm hastalar sağ kalmıştır; bugüne kadar oral yoldan alınan maksimum tek doz, 325 mg'dır. Gözlenen belirtiler, bulantı,kusma, baş dönmesi, hipotansiyon, postural hipotansiyon, taşikardi, sersemlik,somnolans, letarji ve halüsinasyonlardır.
Kazaen PARLODEL yutan çocuk bildirimleri olmuştur. Advers olaylar olarak, kusma, somnolans ve ateş bildirilmiştir. Hastalar ya birkaç saat içerisindekendiliğinden ya da uygun tedavi sonrası iyileşmiştir.
Önerilen tedavi
Doz aşımında, aktif tıbbi kömür verilmesi önerilir ve çok yakın zamanda oral olarak PARLODEL SRO almış olan vakalarda midenin yıkanması düşünülebilir.
Akut zehirlenmenin tedavisi semptomatiktir. Kusma ve halüsinasyon için metoklopramid kullanılabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Dopamin agonistleri
Prolaktin inhibitörleri
ATC Kodu: G02CB01
Bromokriptin, bir ön hipofiz hormonu olan prolaktinin salgılanmasını inhibe ederken, diğer hipofiz hormonlarının normal düzeylerine bir etki göstermez. Bunakarşılık, bromokriptin, akromegalisi olan hastalarda yüksek olan büyümehormonu seviyesini düşürür. Bu etkileri, dopamin reseptörlerinin uyarılmasındankaynaklanmaktadır.
Prolaktin, lohusalık dönemindeki laktasyonun başlaması ve devam etmesi için gereklidir. Prolaktin salgısının diğer zamanlarda artması, patolojik laktasyona(galaktore) ve/veya ovülasyon ve menstruasyon sorunlarına neden olur.
Prolaktin salgılanmasının spesifik bir inhibitörü olan bromokriptin, prolaktin nedeniyle gelişen patolojik durumların tedavisinde olduğu gibi, fizyolojiklaktasyonun önlenmesinde veya baskı altına alınmasında da kullanılabilir.Amenore ve/veya anovülasyonda (galaktoreyle birlikte veya galaktore olmaksızın)PARLODEL SRO, adet siklüslerinin ve ovülasyonun yeniden başlamasınısağlamak amacıyla kullanılabilir.
Laktasyonun baskı altına alınması sırasında başvurulan geleneksel önlemlere, örneğin alınan sıvı miktarının kısıtlanmasına, PARLODEL SRO tedavisisırasında ihtiyaç yoktur. Ayrıca bromokriptin, uterusun lohusalık sırasındakiinvolüsyonunu olumsuz yönde etkilemez ve tromboembolizm riskini artırmaz.
PARLODEL'in, prolaktin salgılayan adenomaların (prolaktinoma) büyümesini durdurduğu veya boyutlarını küçülttüğü gösterilmiştir.
Akromegalisi olan hastalarda - büyüme hormonu ve prolaktin plazma düzeylerini düşürmeye ek olarak - klinik semptomlar ve glukoz toleransı üzerine yararlıetkilere sahiptir.
Bromokriptin, normal LH sekresyonu ritminin yeniden kazanılmasını sağlayarak polikistik over sendromunun klinik semptomlarını iyileştirir.
Dopaminerjik aktivitesi nedeniyle bromokriptin, endokrinolojik endikasyonlarında kullanılan dozlardan genellikle daha yüksek dozlarda; spesifikbir nigrostriatal dopamin eksikliğiyle karakterize bir hastalık olan Parkinsonhastalığının tedavisinde de etkilidir. Bu hastalıkta dopamin reseptörlerininbromokriptin tarafından uyarılması, striatumdaki nörokimyasal dengenin yenidenkurulmasını sağlayabilir.
PARLODEL SRO klinik olarak tremorun, rijiditenin, bradikinezinin ve diğer bütün Parkinson semptomlarının, hastalığın bütün evrelerinde düzelmesini sağlar.Bu terapötik etkinlik, yıllarca devam eder (bugüne kadar, 8 yıla varabilen sürelerboyunca tedavi edilen hastalarda iyi sonuçlar bildirilmiştir). PARLODEL SRO,tek başına ya da -hastalığın gerek erken, gerekse ileri evrelerinde- diğerantiparkinson ilaçlarla birlikte kullanılabilir. Bromokriptinin levodopayla birliktekullanılması, antiparkinson etkileri güçlendirerek çoğu zaman levodopa dozununazaltılmasına olanak sağlar. PARLODEL SRO, levodopa tedavisi altında olan,ancak terapötik cevabın azalmaya başladığı ya da anormal, istem-dışı hareketlerin(koreo-atetoik diskinezi ve/veya ağrılı distoni), doz sonu veya aç-kapafenomeninin geliştiği hastalarda özellikle faydalıdır.
Bromokriptin, parkinson benzeri durumlarda sıklıkla gözlenen depresif semptomatolojiyi düzeltir. Bu etki, endojen veya psikojen depresyonu olan,parkinson-dışı hastalarda yapılan kontrollü çalışmalarla doğrulandığı gibibromokriptinin antidepresif doğası nedeniyledir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Emilim:
Bromokriptin oral uygulamadan sonra iyi absorbe edilir. Sağlıklı gönüllülere tablet verildiğinde absorpsiyon yarı-ömrü 0.2-0.5 saattir ve bromokriptinin dorukplazma düzeylerine 1-3 saatte erişilir. 5 mg'lık oral bromokriptin dozuyla eldeedilen maksimum plazma konsantrasyonu Cmax 0,465 ng/ml'dir. Prolaktinidüşürücü etkisi ilaç alındıktan 1-2 saat sonra başlar, 5-10 saatte maksimumdüzeye ulaşır (örneğin plazmada prolaktinde azalma %80'den fazladır) ve 8-12saat devam eder.
Günde bir defa alınmak üzere tasarlanmış bir form olan PARLODEL SRO kapsülleri kullanıldığında, maksimal plazma düzeylerine 7-10 saat içerisindeulaşılır ve tabletlerle ya da standart kapsüllerle elde edilene yakın düzeydekiprolaktin salgısının maksimal inhibisyonu, kapsülün alınmasını izleyen 10-17 saatiçerisinde elde edilir. Plazma konsantrasyonlarının, maksimal konsantrasyonların%50'sinden daha yüksek değerlerde kaldığı ve standart kapsüllerde 3.5 saat olansüre yaklaşık 14.5 saat olduğundan, prolaktin düzeylerini düşürücü etkinin süresi,standart kapsüllere kıyasla uzamıştır.
Dağılım:
Tek doz kullanıldığında, SRO kapsüllerin biyoyararlanım oranı, standart kapsüllere kıyasla %90 daha yüksektir. Kararlı plazma düzeylerine erişildiğinde,biyoyararlanımda hafif bir azalma baş gösterir ve bu oran yaklaşık %80'e inerama terapötik etkinlikte herhangi bir kayıp söz konusu olmaz. Plazmaproteinlerine bağlanma oranı %96'dır. Dağılım hacmi yaklaşık olarak 27 L,plazma klerensi 132 L/saat'tir.
Biyotransformasyon:
Bromokriptin, kompleks metabolit profilinin ve ana ilacın idrarda ve dışkıda hemen hiç mevcut olmamasının da yansıttığı gibi, karaciğerde yoğun bir şekildeilk-geçiş metabolizmasına uğrar. CYP3A'ya yüksek afinite gösterir ve siklopeptidparçasının prolin halkasındaki hidroksilasyonlar temel metabolik yolağı oluşturur.CYP3A4 inhibitörlerinin ve/veya güçlü substratlarının bu nedenle, bromokriptinklerensini inhibe ederek plazma düzeylerinin yükselmesine yol açmasıbeklenebilir. Bromokriptin ayrıca, CYP3A4'ün güçlü bir inhibitörüdür(hesaplanan IC
50 değeri 1.69 mikromol). Ancak hastalardaki serbest bromokriptinkonsantrasyonlarının düşük olduğu göz önünde bulundurulduğunda, klerensiCYP3A4 aracılığıyla gerçekleşen herhangi bir diğer ilacın metabolizmasındaönemli değişiklikler meydana gelmesi beklenmez.
Eliminasyon:
Ana ilacın plazmadan eliminasyonu bifaziktir ve terminal eliminasyon yarı-ömrü, 8-20 saat arasında değişmek üzere yaklaşık 15 saattir. Ana ilaç ve metabolitlerivücuttan neredeyse tamamen karaciğer tarafından uzaklaştırılır ve dozun yalnızca%6'sı böbrekler yoluyla vücuttan atılır.
Doğrusallık /doğrusal olmayan durum:
Doz yanıt ilişkisi doğrusaldır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Karaciğer yetmezliği
Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda eliminasyonu yavaşlayabilir ve plazma düzeyleri, doz ayarlanmasını gerektirecek kadar yükselebilir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Bromokriptinle klinik öncesi veriler, geleneksel güvenlilik farmakolojisi, tek doz ve tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, mutajenisite, karsinojenik potansiyelve üreme toksisitesi çalışmalarına dayalı olarak insanlar için herhangi bir özelzarar verici etki göstermemektedir.
Klinik öncesi çalışmalardaki etkiler, sadece insanlarda maruz kalınan maksimum miktarların önemli ölçüde üzerindeki (25 kat yüksek) dozlarda gözlenmiştir.Klinik kullanımdaki öneminin çok az olduğunu göstermektedir.
Klinik öncesi sıçanlardaki çalışmalarda endometriyal karsinomlar sadece yüksek dozlarda gözlenmiştir. Bunların, bromokriptinin farmakolojik aktivitesine testhayvanlarının türe-özgü duyarlılığı nedeniyle oluştukları düşünülmektedir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Magnezyum stearat,
Maleik asit,
Koloidal silika anhidrat,
Setil palmitat atomize,
Mısır nişastası,
Hidroksipropil metilselül oz
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği yoktur.
6.3. Raf ömrü
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklıklarında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Alüminyum blister ambalajda 7 Yavaş Salımlı Kapsül.
6.6. Beseri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Özel bir gereklilik yoktur.
7. RUHSAT SAHİBİ
Meda Pharma İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti
Büyükdere Cad. Noramin İş Merkezi No:237 Kat:4 Ofis No:402-403-404 Maslak- İstanbulTel : 0 212 276 20 80Fax: 0 212 276 20 64
8. RUHSAT NUMARASI
16.10.2009 - 221/25
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsatlandırma tarihi:
Son yenileme tarihi:
10. KÜB' ÜN YENİLENME TARİHİ
15