Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Reaglid 180 Mg Film Tablet Kısa Ürün Bilgisi

KISA URUN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ URUNUN ADI

REAGLİD 180 mg film tablet

2. KALITATIF VE KANTIFATIF BILEŞIMEtkin madde:

180 mg

456,75 mg 60,00 mg

Nateglinid

Yardımcı maddeler:

Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı) Kroskarmeloz sodyum

Yardımcı maddeler için, 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Film tablet.

Oval, bikonveks, bordo renkli tek tarafı çentikli film kaplı tabletlerdir.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar

Tip 2 diyabetik hastalarda tek başına metforminin maksimum tolere edilebilen dozları ile regüle edilemeyen hastalarda, metformin ile kombinasyon tedavisi şeklinde endikedir.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji ve uygulama şekli

Önerilen başlangıç dozu, özellikle HbA1c hedef değerlerine yakın olan hastalarda, günde üç kez ana yemeklerden 1-30 dakika önce 60 mg'dır. Bu doz ile yeterli kan şekeri kontrolüsağlanamazsa günde üç kez 120 mg doza çıkılabilir.

Nateglinid maksimum dozu günde üç kez ana yemeklerden önce alınan 180 mg'dır.

1/12

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler :

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Böbrek fonksiyonları bozuk olan hastalarda doz ayarlanmasına ihtiyaç yoktur. REAGLİD 'in orta-ileri derecede şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi dakikada 15-50 ml/1.73 m )olan hastalarda ve diyalize ihtiyaç gösteren vakalardaki sistemik biyoyararlanımı veeliminasyon yarı-ömrü, sağlıklı deneklerdekinden, istatistik anlama sahip olacak derecedefarklı değildir (bkz.bölüm 5.2).

Hafif - orta şiddette karaciğer hastalığı olan vakalarda doz ayarlanmasına ihtiyaç yoktur. REAGLİD'in, diyabeti olmayan, hafif-orta şiddette karaciğer yetmezliği vakalarındakisistemik biyoyararlanım orabı ve yarı-ömrü, sağlıklı deneklerinkinde, istatistik anlamtaşıyacak şekilde farklı değildir. Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalar incelenmemiştir veREAGLİD bu grupta, ihtiyatla kullanılmalıdır (bkz.bölüm 5.2).

Pediyatrik popülasyon:

REAGLİD 'in pediyatrik hastalardaki etkinlik ve güvenliliği değerlendirilmemiştir. Bu nedenle de REAGLİD 'in söz konusu hasta popülasyonunda kullanılması önerilmez(bkz.bölüm 5.2).

Geriyatrik popülasyon:

REAGLİD'in güvenlilik ve etkinlik profilleri bakımından yaşlı hastalarla toplum geneli arasında herhangi bir fark gözlemlenmemiştir. Ayrıca hastanın yaşı, REAGLİD'infarmakokinetik özelliklerini etkilememiştir. Bu nedenle de yaşlı hastalarda kullanılacakdozun, özellikle ayarlanması gerekmez (bkz.bölüm 5.2).

4.3. Kontrendikasyonlar

REAGLİD, aşağıdaki hastalarda kontrendikedir:

- Etkin madde ya da yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığıolanlar,

- Tip 1 (insüline bağımlı) diabetes mellitusta,

- Diyabetik ketoasidoz

- Gebeler ve bebeğini emziren anneler (bkz: 4.6 Gebelik ve laktasyon bölümü)

2/12

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Diyet ve egzersiz tedavisi altında olan tip 2 diyabet hastalarında ve oral antidiyabetik kullananlarda hipoglisemi gelişebildiği gözlemlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8.İstenmeyen Etkiler).Malnutrisyonlu, ileri yaştaki hastalar ve adrenal ya da hipofiz yetmezliği ya da ciddi böbrekyetmezliği olanlar, bu tedavilerin hipoglisemik etkilerine karşı daha duyarlıdır. Zorlu fizikselegzersiz veya alkol alınması, tip 2 diyabetlilerdeki hipoglisemi riskini artıran faktörlerdir.

Diğer oral antidiyabetiklerle birlikte kullanılması, hipoglisemi riskini artırabilir.

Beta-blokör kullanan hastalarda hipoglisemi geliştiğinin farkedilmesi, zor olabilir.

Tabletler, laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında ''sodyum içermez''.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

In vitroin vivoin vitroIn vitro

deney sonuçlarına bakıldığında, CYP 3A4'ün aracılık ettiği metabolik reaksiyonlarıninhibisyonu beklenmez. Bir bütün olarak bütün bu bulgular, klinikte önem taşıyanfarmakokinetik ilaç etkileşim potansiyelinin düşük olduğu izlenimini vermektedir.

Nateglinid; bir CYP 3A4 ve CYP 2C9 substratı olan varfarinin, bir CYP 2C9 substratı olan diklofenakın, bir CYP 3A4 indükleyici olan troglitazonun veya digoksinin farmakokinetiközellikleri üzerinde, klinik önemi olan hiçbir etkiye sahip değildir. Bu nedenle de digoksin,varfarin veya diklofenak REAGLİD ile birlikte kullanıldığı zaman, ne REAGLİD 'in ne dediğer ilaçların dozlarında ayarlama yapılması gerekmez. Benzer şekilde REAGLİD,metformin ya da glibenklamid gibi diğer oral antidiyabetik ilaçlarla klinik önemi olanherhangi bir ilaç-ilaç etkileşimine girmez.

3/12

Güçlü ve selektif bir CYP2C9 inhibitörü olan sulfinpirazonla sağlıklı gönüllüler üzerinde yapılan bir etkileşim çalışmasında, nateglinid AUC değerinin %28 arttığı, ortalama Cmax veeliminasyon yarı-ömrünün değişmediği görülmüştür. Nateglinid CYP2C9 inhibitörleriylebirlikte kullanıldığında, daha uzun süreli bir etki görülmesi ve olası bir hipoglisemi riskigözardı edilemez.

Nateglinid, öncelikle albümin olmak üzere plazma proteinlerine yüksek oranda (%98) bağlıdır. Plazma proteinlerine yüksek oranda bağlandıkları bilinen furosemid, propranolol,kaptopril, nikardipin, pravastatin, glibenklamid, varfarin, fenitoin, asetilsalisilik asit,tolbutamid ve metformin gibi ilaçların kullanıldığı

in vitro

deplasman çalışmaları, bu ilaçların,nateglinidin proteinlere bağlanma oranı üzerinde etkili olmadığını göstermiştir. Benzer olarak,nateglinidin propranolol, glibenklamid, nikardipin, varfarin, fenitoin, asetilsalisilik asit vetolbutamidin serum protein bağlanması üzerine hiçbir etkisi bulunmamaktadır.

Glukoz metabolizmasını etkileyen çok sayıda ilaçla etkileşim olasılığı, doktor tarafından göz önünde bulundurulmalıdır.

Oral antidiyabetik ilaçların hipoglisemik etkisi, aralarında NSAII grubunun, salisilatların, monoamin oksidaz (MAO) inhibitörlerinin, nonselektif beta-adrenerjik blokörlerin etkisiyleartabilir.

Oral antidiyabetik ilaçların hipoglisemik etkisi, tiyazidlerin, kortikosteroidlerin, tiroid ürünlerinin ve sempatomimetiklerin etkisiyle azalabilir.

Bu ilaçlardan herhangi biri, nateglinid kullanmakta olan bir hastaya verileceği veya nateglinidle birlikte bu ilaçlardan herhangi birini kullanan bir hasta, söz konusu ilacıbırakacağı zaman; glisemi kontrolünde meydana gelebilecek değişiklikler nedeniyle hasta,yakın gözlem altında bulundurulmalıdır.

4.6. Gebelik ve LaktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi C'dir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

4/12

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir(bkz. kısım5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

REAGLİD gebelik döneminde kullanılmamalıdır (bkz 4.3 Kontrendikasyonlar).

Gebelik dönemi

Sıçanlar ve tavşanlarda nateglinid ile teratojenik etki gözlenmemiştir. Gebe kadınlarda bu konuda herhangi bir deneyim bulunmadığından, REAGLİD'in gebe kadınlardaki ilaç emniyetideğerlendirilemez. Diğer oral antidiyabetik ilaçlar gibi REAGLİD de, gebelik sırasındakullanılması önerilmeyen ilaçlardandır.

Laktasyon dönemi

Nateglinidin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, nateglinidin sütle atıldığını göstermektedir. Emzirmenin durdurulupdurdurulmayacağına ya da REAGLİD tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedavidenkaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası veREAGLİD tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.

İnsanlarda nateglinidin anne sütü ile atılıp atılmadığı bilinmediğinden, anne sütüyle beslenen bebeklerde hipoglisemi gelişmesi mümkündür. Bu nedenle de, bebeğini emziren annelernateglinid kullanmamalıdır. (bkz 4.3 Kontrendikasyonlar).

Üreme yeteneği /Fertilite

Klinik öncesi veriler, üreme toksisitesi modellerinde elde edilen sonuçlara göre insanlar için özel bir tehlikenin söz konusu olmadığını göstermiştir(bkz bölüm 5.3).

4.7. Araç ve makina kullanımı üzerindeki etkiler

Hastalara, araç veya makine kullanırken hipoglisemi gelişmemesi için gerekli önlemleri almaları önerilmelidir.

4.8. İstenmeyen etkiler

Klinik çalışmalarda listelenen advers reaksiyonlar bildirilmiştir.

5/12

Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Diğer oral antidiyabetik ilaçlarda olduğu gibi nateglinid verilmesinden sonra da hipoglisemiyi akla getiren semptomların gözlemlendiği olmuştur. Terleme, titreme, göz kararması, iştahartması, palpitasyon, bulantı, yorgunluk ve dermansızlık şeklinde olabilen bu gibisemptomlar, genellikle hafiftir ve gerektiğinde karbonhidrat alınarak kolayca ortadankaldırılabilir. Klinik çalışmalarda nateglinid kullanan hastaların %2.4'ünde, kan şekerinindüşük bulunmasıyla (plazma glikoz düzeyinin <3.3 mmol/L olmasıyla) da doğrulanansemptomatik olaylar görülmüştür.)

Hepato-bilier hastalıkları

Karaciger enzimlerinde yükselmeler, seyrek olarak bildirilmistir.

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Deri döküntüsü, kasıntı ve ürtiker gibi asırı duyarlılık reaksiyonları, seyrek olarak bildirilmistir.

Diğer advers olaylar

Klinik çalışmalarda sık karşılaşılan diğer hemen bütün advers olayların insidansı bakımından REAGLİD kullanan hastalarla plasebo verilen hastalar arasında pek fark görülmemiştir.Hazımsızlık gibi gastrointestinal şikayetler, baş ağrısı ve hasta popülasyonlarında bulunmaolasılığı olan diğer sağlık sorunlarıyla, örneğin solunum enfeksiyonlarıyla açıklanabilenolaylar; bu gibi advers olaylardandır.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirilmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

6/12

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Bir klinik çalışmada hastalar 7 gün boyunca gittikçe artarak günde 720 miligrama kadar yükselen dozlarda REAGLİD kullanmışlar ve bu dozu iyi tolere etmişlerdir. Klinikçalışmalarda, REAGLİD doz aşımıyla hiç karşılaşılmamıştır. Ancak olası bir aşırı doz, abartılıbir glukoz düzeyini düşürücü etki oluşması ve bununla birlikte hipoglisemi semptomlarınıngelişmesiyle sonuçlanabilir.

Tedavi

Bilinç kaybının veya nörolojik bulguların eşlik etmediği hipoglisemi semptomları, oral glukoz kullanılarak ve pozolojide ve/veya yemek saatlerinde gerekli değişiklikler yapılarak tedaviedilmelidir. Koma, kriz veya diğer nörolojik semptomlarla birlikte gelişen şiddetlihipoglisemi reaksiyonları, intravenöz glukoz verilerek tedavi edilmelidir. Nateglinid, plazmaproteinlerine yüksek oranda bağlı bulunduğundan diyaliz, ilacın kandan uzaklaştırılmasıamacıyla kullanılabilecek, etkili bir yöntem değildir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Kan şekerini düşüren diğer ilaçlar, İnsülinler hariç ATC kodu: A10BX03

Nateglinid, kimyasal ve farmakolojik bakımdan diğer antidiyabetiklerden farklı olan bir aminoasit (fenilalanin) türevidir. Erken faz insülin salgılanmasını sağlayarak, yemektensonraki kan şekeri ve HbA1c yükselmesini azaltır.

Erken faz insülin salgılanması, normal glisemi kontrolünün devam ettirilmesi açısından temel bir mekanizmadır. Nateglinid, yemekten önce alındığında, tip 2 diyabet hastalarında ortadankalkmış olan, erken veya ilk faz insülin salgılanmasını yeniden sağlar. Bu etki, pankreastakibeta-hücrelerinde bulunan K+ATP kanalıyla hızla gerçekleşen, geçici bir etkileşim sayesindemeydana gelir. Elektrofizyoloji çalışmaları nateglinidin pankreas beta-hücrelerindeki K+ATPkanallarındaki selektivitesinin, kardiyovasküler hücrelerdeki K+ATP kanallarındakiselektivitesinin 300 katından daha fazla olduğunu göstermiştir.

REAGLİD hızla emilir ve oral yolla uygulamadan sonraki 15 dakika içinde pankreatik insülin sekresyonunu uyarır. REAGLİD doz uygulaması günde üç kez yemeklerden önce olacak

7/12

şekilde yapıldığında plazma insülin düzeyinde hızlı bir artış görülmektedir; doruk düzeylere doz uygulamasından yaklaşık 1 saat sonra ulaşılır ve uygulamadan sonraki 4 saate kadarbaşlangıç düzeylerine geri dönülür.

Pankreastaki beta-hücrelerinde nateglinid etkisiyle gerçekleşen insülin salgılanması, kandaki glukoz düzeylerine göre ayarlanır ve glukoz düzeyleri düştükçe, salgılanan insülin miktarı daazalır. Tersine, yiyecek alınması ya da glukoz infüzyonu insülin sekresyonunun açıkçaartmasıyla sonuçlanır. REAGLİD'in plazma glukoz düzeyleri düşük olduğunda insülinsalgılanmasını daha az uyarması, örneğin bir öğün atlandığı zamanlarda görülebilecekhipoglisemiye karşı, ilave bir korunma sağlar.

Klinik çalışmalarda REAGLİD'in tek basına kullanılması, HbAıc ve yemek-sonrası kan şekeri düzeyi ölçümleriyle de gösterildiği gibi, gliseminin daha iyi kontrol altına alınmasıylasonuçlanmıştır. Öncelikle açlık kan sekeri üzerinde etkili bir ilaç olan metforminle birliktekullanıldığında HbA1c üzerindeki etkinin, etki mekanizmalarının birbirini tamamlayıcınitelikte olması nedeniyle, her iki ilacın tek basına kullanılmasına kıyasla daha fazla olduğu(sinerjik etki) gözlemlenmiştir.

REAGLİD'in, insülin duyarlılığını artıran bir ilaç olan troglitazon ile birlikte kullanılması, her 2 ilacın tek baslarına kullanılmasına kıyasla HbA1c düzeylerinin istatistik anlam taşıyacakşekilde daha fazla düzelmesiyle sonuçlanmıştır.

En az 3 ay boyunca yüksek doz sülfonilürelerle stabilize olmuş durumdaki hastaların doğrudan doğruya REAGLİD monoterapisine başlayarak bu ilacı 24 hafta süreyle kullandığıbir çalışmada, FPG ve HbA1c düzeylerinin artmasından da anlaşıldığı gibi, glisemikontrolünde azalma meydana gelmiştir.

5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel Özellikler:

Emilim:


REAGLİD tabletlerinin yemekten önce alınmasından sonra nateglinid, hızla emilerek 1 saatten daha kısa bir süre içerisinde plazmadaki ortalama maksimal düzeylere (Cmax) ulaşır.Oral solüsyon içerisindeki nateglinid, hızla ve neredeyse tamamen (>%90) emilir. Mutlak oralbiyoyararlanım oranının %72 olduğu hesaplanmıştır.

8/12

Dağılım:


Nateglinidin, intravenöz veriler göz önünde tutularak hesaplanan, kararlı plazma düzeylerindeki dağılım hacminin, yaklaşık 10 litre olduğu bulunmuştur.

In vitro

çalışmalarnateglinidin, öncelikle albümin ve daha az olarak alfa-1 asit glikoprotein olmak üzere serumproteinlerine yüksek oranda (%97-99) bağlandığını göstermiştir. Bu bağlanmanın derecesi,test sınırları olan 0.1-10 mikrogram REAGLİD/ml içinde, ilaç plazma konsantrasyonundanbağımsızdır.

Biyotransformasyon:


Nateglinid, vücuttan uzaklaştırılmadan önce, büyük oranda karma fonksiyonlu oksidaz sistemi tarafından metabolize edilir. İnsanlardaki başlıca nateglinid metabolitleri; izopropil yan-zincirinin metin karbonu ya da metil gruplarından birinin hidroksilasyonu sonucu ortayaçıkmaktadır. Bu ana metabolitlerin aktivitesi, asıl molekülün aktivitesinin sırasıyla 1/5, 1/6 ve1/3'ü kadardır. Minör metabolitler ise bir diol, bir izopropen ve nateglinidin açilglukuronid(ler)i şeklindedir; bunlardan yalnızca izopropen, aktiviteye sahiptir ve bu aktivite,neredeyse nateglinidin aktivitesi kadar güçlüdür. İnsan karaciğer mikrozomları ve tek başınainsan CYP izoenzimleri içeren mikrozomlar üzerinde yapılan

in vitro

çalışmaların sonuçlarınagöre CYP 2C9 ve daha az olmak üzere CYP 3A4, nateglinid metabolizmasında rol oynayanbaşlıca karaciğer enzimleridir.

Gerek

in vitroin vivo

deneylerden elde edilen veriler nateglinidin öncelikle (%70 oranında) CYP 2C9 izoenzimi; daha az olarak da CYP3A4 tarafından metabolize edildiğinigöstermektedir.

Eliminasyon:


Nateglinid ve metabolitleri, vücuttan hızla ve tamamen atılır. 14C ile işaretlenmiş nateglinidin dozunun yaklaşık %75'i, dozu izleyen 6 saat içerisinde idrara çıkmış durumdadır. Karbon-14ile işaretlenmiş nateglinid dozunun büyük bölümü (%83'ü) idrarla, bir diğer %10'u dışkıylavücuttan atılır. Dozun %6-16'sı, hiç değişmeden idrara çıkar. Gönüllülerin ve tip 2 diabethastalarının katıldığı bütün çalışmalarda nateglinidin plazma konsantrasyonları hızla azalmışve eliminasyon yarı-ömrü ortalama 1.5 saat olmuştur. Günde 3 defa 240 miligrama kadarçıkan dozlarda kullanıldığında, eliminasyon yarı ömrünün kısa olmasına uygun bir şekilde,nateglinid birikmemektedir.

9/12

Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:


1 hafta boyunca her yemekten önce 60-240 mg arasında REAGLİD kullanan tip 2 diabet vakalarındaki nateglinid farmakokinetiğinin, hem EAA hem Cmax değerleri bakımından lineerkarakter taşıdığı ve maksimal plazma konsantrasyonlarına ulaşılması için geçen sürenin (tmax),doza bağlı olarak değişmediği görülmüştür.

Besinlerin etkisi


Yemeklerden sonra verilmesi, nateglinidin emilme derecesini (EAA değerini) etkilemez. Ancak Cmax değerinde azalma ve doruk plazma konsantrasyon süresi ile karakterize emilimhızında gecikme meydana gelir, tmax değeri uzar. Bu nedenle REAGLİD'in yemekten öncealınması önerilmektedir. İlaç genellikle, yemekten önceki 1 dakika içerisinde alınır amayemekten önceki 30 dakika içerisinde de alınabilir.

Hastalardaki karakteristik özellikler:

Cinsiyet:

Kadın ve erkekler arasında nateglinidin farmakokinetik özellikleri açısından klinik olarak anlamlı herhangi bir fark gözlenmemiştir. Dolayısıyla, cinsiyete dayanan herhangi birdoz ayarlaması gerekli değildir.

Irk:5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Klinik öncesi veriler, ilaç emniyeti farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksik etki, karsinojeni potansiyel ve üreme toksisitesi modellerinde elde edilen sonuçlara göre insanlariçin özel bir tehlikenin söz konusu olmadığını göstermiştir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLERİ6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)

Prejeletinize nişasta Povidon K-30Kroskarmeloz sodyumAerosil 200

10/12

Magnezyum stearat

Opadry II Red 03B25577 HipromellozTitanyum dioksitMakrogol

Kırmızı demir oksit

6.2. Geçimsizlikler

Bulunmamaktadır.

6.3. Raf ömrü

24 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

REAGLİD 180 mg film tablet, 84 tablet içeren PVC/PE/PVDC - Alu blister ambalajda, kullanma talimatı ile birlikte sunulmaktadır.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

World Medicine İlaç Sanayi ve Ticaret A. Ş.

Bağcılar/İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI

2017/400

9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 14.06.2017

11/12

Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

12/12

İlaç Bilgileri

Reaglid 180 Mg Film Tablet

Etken Maddesi: Nateglinid

Pdf olarak göster

Kullanma talimatı ve kısa ürün bilgileri

  • Reaglid 180 Mg Film Tablet - KUB
  • Reaglid 180 Mg Film Tablet - KT
  • Google Reklamları

    Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

    Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
    Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
    Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.