Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Restafen 1 G/2 Ml İ.m. Enjeksiyonluk Çözelti İçeren Ampul Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

RESTAFEN 1 g/2 ml İ.M. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Steril

Kardiyovasküler risk:

Non-steroid antiinflamatuvar (NSAİ) ilaçlar ölümcül olabilen inme, miyokard infarktüsü (MI) ve ciddi kardiyovasküler trombotik olay riskinin artmasına neden olabilirler. Bu risk kullanımsüresiyle artabilir. Kardiyovasküler hastalığı veya kardiyovasküler hastalık riski olanhastalarda daha fazla risk olabilir (bkz. Bölüm 4.4).

RESTAFEN koroner arter by-pass greft cerrahisinin hazırlığında peri-operatif ağrı tedavisi için kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.4)

Gastrointestinal risk:

NSAİ ilaçlar, mide veya intestinal sistemde perforasyon, ülserasyon ve kanama gibi ölümcül olabilen ciddi gastrointestinal yan etkilerde riskin artmasına neden olur. Bu yan etkiler tedavisırasında herhangi bir zamanda ve uyarıcı semptomlar olmadan oluşabilir. Yaşlı hastalardaciddi gastrointestinal olay riski daha yüksektir (bkz. Bölüm 4.4).


2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:

Her bir ampul, 2 ml enjeksiyon çözeltisi içinde 1000 mg etofenamat içerir.

Yardımcı madde(ler):

Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Enjeksiyonluk çözelti içeren ampul.

Berrak, açık sarı, yağımsı çözelti.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar

Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi ile akut gut

adresiainteib.edlâmBisynidiijoi&Bandğuiamkdaus3twadkoz

ditedm

1

Not: Enjeksiyonluk çözelti, sadece etofenamatın topikal uygulamasının yararlı olmadığı veya uygun olmadığı durumlarda endikedir. Bir kural olarak, tedavi tek bir enjeksiyonlasınırlandırılmalıdır.

RESTAFEN etkin maddesinin yavaş salınması nedeniyle, hızlı etki başlangıcı gereken hastalıklarda tedavinin başlatılması için uygun değildir.

Yağlı formülasyondan etkin maddenin yavaş salımı nedeniyle, RESTAFEN uygulamasından sonra etki süresi 24 saate kadar uzayabilir.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Erişkinlerde, genelde 2 ml'lik RESTAFEN'in (1 ampul, 1 g etofenamata eşdeğerdir) derin tek bir intramüsküler enjeksiyonu yeterlidir. Tedavinin sürdürülmesi düşünülüyor ise,RESTAFEN uygulamasından sonra, non-steroid bir antiinflamatuvar ilacın oral veyasupozituvar formu ile veya uygun olduğunda etofenamatın topikal uygulanan formları iledevam edilmelidir.

Uygulama şekli:

İntramüsküler uygulama içindir.

Şok dahil anafilaktik reaksiyonların gelişme olasılığı nedeniyle RESTAFEN enjeksiyonundan sonra hasta en az 1 saat izlenmelidir. Acil durum kiti hazır bulundurulmalıdır. Hasta bu önlemhakkında bilgilendirilir.

Ampulün kırılmasından sonra enjeksiyonluk çözelti bir şırıngaya çekilir ve yeterince uzun enjeksiyon iğnesi ile kas içerisine (genellikle gluteus kasına) derin bir şekilde enjekte edilir.Çözeltiyi enjekte etmeden önce, herhangi bir kan damarının zarar görmediğinden emin olmakiçin şırınganın pistonu çok az geri çekilir.

Yan etkiler, semptom kontrolü için gereken en kısa sürede ve en düşük etkili dozun kullanılmasıyla azaltılabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Karaciğer veya böbrek fonksiyonu bozukluğu olanlarda kullanılmamalıdır.

adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxQ3NRZW56ak1US3k0ZW56SHY3

2

Pediyatrik popülasyon:

Çocuklar ve adölesanlarda RESTAFEN kullanılmamalıdır.

Geriyatrik popülasyon:

Olası yan etkilerden dolayı (bkz. Bölüm 4.4) yaşlı hastalarda kullanımı sırasında dikkat edilmelidir.

4.3. Kontrendikasyonlar

RESTAFEN aşağıdaki durumlarda kontrendikedir.

• Etkin madde etofenamata veya RESTAFEN'in içerdiği yardımcı maddelerden herhangibirine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda.

• Asetilsalisilik asit veya diğer non-steroid antiinflamatuvar ilaçların alımı ile oluşan aşırıduyarlılık reaksiyonları (örneğin astım, bronkospazm, rinit, anjioyödem veya ürtiker)geçmişi olanlarda.

• Açıklanamayan hematopoetik bozukluk durumunda.

• Serebrovasküler veya diğer aktif kanama durumunda.

• Koroner arter by-pass cerrahisi hazırlığında peri-operatif ağrı tedavisinde.

• Daha önceden non-steroid antiinflamatuvar ilaçlarla ilişkili gastrointestinal kanama veyaperforasyon hikayesi olan hastalarda.

• Aktif veya geçmişte peptik ülser/hemoraji hikayesi (en az iki kanıtlanmış kanama veyaülser atağı) olanlarda.

• Ciddi kalp yetmezliği olanlarda.

• Antikoagülanlarla ya da trombosit agregasyon inhibitörleri ile tedavi edilenlerde.

• Karaciğer veya böbrek fonksiyonu bozukluğu olanlarda.

• Gebeliğin son trimesterinde.

• Emziren kadınlarda.

• Çocuklarda ve adölesanlarda.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Kardiyovasküler (KV) etkiler:


Kardiyovasküler trombotik olaylar:

Üç yıla kadar süreli çeşitli COX-2 selektif ve non-selektif NSAİ ilaçlara ait klinik çalışmalar, „ , ölümcül .olabilen t ciddi kardiyovasküler .trombotik olay, miyokard infarktüsü (MI) ve ,inme

3

riskinde artma göstermiştir. COX-2 selektif veya non-selektif tüm NSAİ ilaçlar benzer risklere sahiptir. KV hastalığı veya KV risk faktörleri olduğu bilinen hastalar daha fazla riskesahiptir. Etofenamat için bu riskleri dışlayacak yeterli bilgi bulunmamaktadır. NSAİ ilaçlar iletedavi edilen hastalarda potansiyel KV riskin en aza indirilmesi için en düşük etkili doz, olasıen kısa süre ile kullanılmalıdır. Hekimler ve hastalar daha önceden KV semptomlar olmasadahi, bu tür semptomlara karşı hazırlıklı olmalıdır. Hastalar ciddi KV belirti ve/veya bulgularhakkında ve bunlar olduğunda yapılacaklar hakkında bilgilendirilmelidirler.

NSAİ ilaç kullanımıyla ilişkili artmış ciddi KV trombotik olay riskini asetilsalisilik asit kullanımının azalttığına dair tutarlı bir kanıt yoktur. Asetilsalisilik asit ve NSAİ ilaçlarınberaber kullanımı ciddi gastrointestinal (Gİ) olayların gelişme riskini artırır.

COX-2 selektif NSAİ ilaçların koroner arter by-pass cerrahisinden sonra ilk 10-14 günlük ağrı tedavisinde kullanılması üzerine yapılan iki büyük, kontrollü klinik çalışmada MI ve inmeriskinin arttığı bulunmuştur (bkz. Bölüm 4.3).

Hipertansiyon:

RESTAFEN dahil NSAİ ilaçlar yeni hipertansiyon gelişimine veya var olan hipertansiyonun kötüleşmesine yol açabilirler, bu durumların da KV olayların riskini artırmada etkileri olabilir.Tiazid veya loop diüretikleri kullanan hastalarda, NSAİ ilaç alımına bağlı olarak bu ilaçlarayetersiz yanıt gelişebilir.

RESTAFEN dahil NSAİ ilaçlar hipertansiyonlu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. NSAİ ilaç tedavisi başlangıcında ve tedavi süresince kan basıncı dikkatlice izlenmelidir.

RESTAFEN hipertansiyonlu hastalarda, majör cerrahi girişimlerden hemen sonra dikkatli tıbbi değerlendirmeden sonra kullanılmalıdır.

Konjestif kalp yetmezliği ve ödem:

NSAİ ilaçların kullanımına bağlı sıvı yükü ve ödem gözlenmiştir. RESTAFEN sıvı yükü ve kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Kontrolsüz hipertansiyonu, kalp yetmezliği, akut iskemik kalp hastalığı, periferik arterial oklüsif hastalığı ve/veya serebrovasküler hastalığı olan hastalarda, NSAİ ilaçlar sadeceendikasyonun dikkatli değerlendirilmesinden sonra kullanılmalıdır. Benzer değerlendirme,kardiyovasküler olay risk faktörlerine (örneğin hipertansiyon, hiperlipidemi, diabetes mellitus,sigara içme) sahip hastalarda uzun süreli tedavinin başlatılmasından önce de gereklidir.

adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxQ3NRZW56ak1US3k0ZW56SHY3

4

Gastrointestinal etkiler:


Gastrointestinal güvenlik için RESTAFEN'in siklooksijenaz-2 selektif inhibitörleri (COX-2 inhibitörleri) dahil NSAİ ilaçlarla birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.

Yaşlı hastalarda, özellikle ölümcül olabilen gastrointestinal kanama ve perforasyonlar gibi NSAİ ilaçlarla gözlenen yan etkilerin sıklığı artmıştır (bkz. Bölüm 4.3).

Gastrointestinal etkiler- ülserasyon, kanama ve perforasyon riski:

RESTAFEN dahil NSAİ ilaçlar, mide, ince bağırsak ve kalın bağırsak inflamasyonu, kanaması, ülserasyonu ve perforasyonu gibi ölümcül olabilen ciddi gastrointestinal (Gİ)advers olaylara neden olabilirler. Bu ciddi advers olaylar herhangi bir uyarı olmadan,herhangi bir zamanda NSAİ ilaçlar ile tedavi edilen hastalarda ortaya çıkabilir. NSAİ ilaçlarabağlı üst gastrointestinal sistemde advers olay gelişen beş hastadan sadece birisemptomatiktir. NSAİ ilaçların neden olduğu üst Gİ ülserler, büyük kanama ve perforasyon,3-6 ay süre ile tedavi uygulanan hastalarda yaklaşık %1 oranında ve 1 yıl süreyle tedavi olanhastalarda yaklaşık %2-4 oranında ortaya çıkmaktadır. Bu artma eğilimi, uzun kullanımdaciddi Gİ olayların tedavi boyunca herhangi bir zamanda gelişme şansını artırarak devam eder.Ancak kısa dönem tedaviler bile risksiz değildir.

NSAİ ilaçlar, önceden ülser ve gastrointestinal kanama hikayesi olan hastalarda çok dikkatli reçetelenmelidir. Önceden NSAİ kullanan ve peptik ülser ve/veya gastrointestinal kanamahikayesi olan hastalarda Gİ kanama gelişme riski, bu risk faktörlerinden herhangi birine sahipolmayan hastalara göre 10 kat artmıştır. NSAİ ilaçlar ile tedavi olan hastalarda Gİ kanamariskini artıran diğer risk faktörleri, beraberinde oral kortikosteroid veya antikoagülankullanımı, uzun süreli NSAİ kullanımı, sigara içilmesi, alkol kullanımı, ileri yaş ve geneldurum bozukluğudur. Ölümcül Gİ olaylara ait spontan bildirimlerin çoğu, yaşlı veya zayıfdüşmüş hastalarda olmuştur ve dolayısıyla bu hasta popülasyonunun tedavisinde özellikledikkatli olunmalıdır.

NSAİ ilaçlar ile tedavi edilen hastalarda potansiyel Gİ olay riskinin en aza indirilmesi için en düşük etkin doz, olası en kısa sürede kullanılmalıdır. Hekimler ve hastalar NSAİ ilaçkullanımı sırasında gelişebilecek Gİ kanama ve ülserasyon bulgu ve belirtilerine karşıhazırlıklı olmalıdırlar ve eğer ciddi Gİ yan etkiden şüphelenilirse hemen ek değerlendirme vetedavi başlanmalıdır. Bu durumda, ciddi Gİ advers olay dışlanana kadar NSAİ ilaçlar

nzalanmıştır. Doküman httas:/^

asMaMsff iie^aynıldltSMmiaeirFdOiteamatt^uıi'

5

Ciddi gastrointestinal olay hikayesi olanlarda, yaşlı hastalarda ve ayrıca düşük doz asetilsalisilik asit veya gastrointestinal riskleri artıran diğer ilaçları kullanması gerekenhastalarda, koruyucu ajanlarla (ör. misoprostol veya proton pompası inhibitörleri)kombinasyon tedavisi önerilmelidir (bkz. Bölüm 4.5).

Oral kortikosteroidler, varfarin gibi antikoagülanlar, selektif serotonin geri alım inhibitörleri veya asetilsalisilik asit gibi anti-trombotik ajanlar dahil ülserasyon veya kanama riskini artıranilaçlarla birlikte kullanmak durumunda olan hastalarda dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).

Gastrointestinal hastalık (ülseratif kolit, Crohn hastalığı) hikayesi olan hastalara durumları kötüleşebileceği için NSAİ ilaçlar verilirken dikkat edilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).

Renal etkiler:


NSAİ ilaçların uzun süre kullanımı renal papiller nekroz ve diğer böbrek hasarları ile sonuçlanmıştır. Renal toksisite, böbrek perfüzyonunun sağlanmasında prostaglandinlerinkompansatuar etkinliği olan hastalarda da gözlenmiştir. Bu hastalarda NSAİ ilaç kullanımı,doza bağımlı olarak prostaglandinlerin yapımında azalmaya ve buna ikincil olarak böbrek kanakımının azalmasına neden olabilir, bu durum belirgin bir böbrek yetmezliğine zeminhazırlayabilir. Yetersiz böbrek fonksiyonu, kalp yetmezliği, karaciğer yetmezliği olanlarda,diüretik ve ADE inhibitörü alanlarda ve yaşlı hastalarda bu reaksiyonun gelişme riski dahafazladır. NSAİ ilaç tedavisinin kesilmesini takiben genellikle tedavi öncesi duruma geridönülmektedir.

İlerlemiş böbrek hastalığı:

RESTAFEN'in ilerlemiş böbrek hastalığı olan hastalarda kullanımına dair herhangi bir kontrollü klinik çalışma verisi yoktur. Bu nedenle RESTAFEN ilerlemiş böbrek hastalığı olanhastalarda önerilmez. Eğer RESTAFEN mutlaka kullanılacaksa, hastaların böbrekfonksiyonlarının yakın takibi önerilir.

Anafilaktoid reaksiyonlar:


Diğer NSAİ ilaçlar gibi daha önce RESTAFEN'e maruz kaldığı bilinmeyen hastalarda anafilaktoid reaksiyonlar oluşabilir. RESTAFEN asetilsalisilik asit triadı olan hastalaraverilmemelidir. Bu semptom kompleksi, tipik olarak nazal polipli veya polipsiz rinit geçiren

yarınca elekt

ıri l


adresivn

:tröüikAotarak imzalanmıştır. Doküman https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys i

INSAFDokügmPdğja,makou^aı^nAxQ3NZWki02pW56aHY

i2yel

6

olarak ölümcül bronkospazm gösteren astım hastalarında ortaya çıkmaktadır (bkz. Bölüm 4.3). Anafilaktoid reaksiyon gelişen vakalarda acil yardım aranmalıdır.

Deri reaksiyonları:


RESTAFEN dahil NSAİ ilaçlar, eksfoliatif dermatit, Stevens-Johnson Sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroz (TEN) gibi ölümcül olabilen ciddi deri reaksiyonlarına nedenolabilirler (bkz. Bölüm 4.8). Bu ciddi olaylar uyarıcı semptomlar olmaksızın ortaya çıkabilir.Vakaların çoğunda reaksiyonların gelişimi tedavinin ilk ayındadır. Hastalar ciddi dermatolojikdurumlara ait belirti ve bulgular hakkında bilgilendirilmelidir ve deri döküntüsü, mukozallezyonlar veya herhangi bir aşırı duyarlık belirtisi ilk ortaya çıktığında RESTAFENkesilmelidir.

RESTAFEN indüklenebilir porfirili hastalarda yarar zarar oranı dikkatli değerlendirildikten sonra kullanılmalıdır.

Önlemler:


RESTAFEN'in kortikosteroidlerin yerine geçmesi veya kortikosteroid yetmezliğini tedavi etmesi beklenemez. Kortikosteroidlerin ani kesilmesi hastalıkların alevlenmesine yol açabilir.Uzun süredir kortikosteroid kullanan hastalarda, eğer tedavi sonlandırılmak istenirse tedavikademeli olarak yavaşça azaltılmalıdır.

RESTAFEN'in inflamasyonu azaltmadaki farmakolojik aktivitesi, enfeksiyöz olmayan, ağrılı durumlara ait komplikasyonların saptanmasındaki tanısal bulguların özeliklerini azaltabilir.

Hepatik etkiler:


RESTAFEN dahil NSAİ ilaçları alan hastaların %15'inde karaciğer testlerinin bir veya bir çoğunda sınırda yükselmeler olabilir. Bu laboratuvar anormallikleri tedavi süresinceilerleyebilir, değişmeden kalabilir veya tedavi sürdürüldüğünde geçici olabilir. NSAİ ilaçlarlayapılan klinik çalışmalarda kayda değer ALT ve AST yükselmesi (normal değerlerin üç veyadaha fazla katı) hastaların yaklaşık %1'inde rapor edilmiştir. Ayrıca, sarılık ve ölümcülfulminan hepatit, karaciğer nekrozu ve karaciğer yetmezliği gibi bazıları ölümlesonuçlanabilen nadir ciddi karaciğer reaksiyonları da bildirilmiştir.

RESTAFEN ile tedavi altındayken bir hastada karaciğer fonksiyonunun bozulduğuna dair semptom ve/veya bulgular oluşmuşsa veya karaciğer testleri anormalse daha ciddi karaciğerreaksiyonlarının gelişimine yönelik araştırma yapılmalıdır. Eğer karaciğer hastalığı ile

adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxQ3NRZW56ak1US3k0ZW56SHY3

7

uyumlu klinik belirti ve bulgular gelişirse ya da sistemik klinik bulgular (eozinofili, deri döküntüsü vb) ortaya çıkarsa RESTAFEN tedavisi kesilmelidir.

Hematolojik etkiler:


RESTAFEN dahil NSAİ ilaç alan hastalarda bazen anemi gözlenebilir. Bunun nedeni, sıvı retansiyonu, bariz veya masif Gİ kan kaybı veya eritropoez üzerindeki tam olaraktanımlanmamış bir etki olabilir. RESTAFEN dahil uzun süreli NSAİ ilaç alan hastalarda eğerherhangi bir anemi belirti ve bulguları gözlenirse hemoglobin ve hematokrit değerleri kontroledilmelidir. NSAİ ilaçlar trombosit agregasyonunu inhibe ederler ve bazı hastalarda kanamazamanının uzadığı gösterilmiştir. Asetilsalisilik asitin aksine, trombosit fonksiyonları üzerineetkileri kantitatif olarak az, kısa süreli ve geri dönüşümlüdür.

Koagülasyon bozuklukları olan veya antikoagülan alan hastalar gibi trombosit fonksiyonundaki değişimlerden olumsuz şekilde etkilenebilecek RESTAFEN alan hastalar,dikkatli bir şekilde izlenmelidir.

Astımı olan hastalar:


Astımı olan hastaların, asetilsalisilik aside duyarlı astımı olabilir. Asetilsalisilik asit-duyarlı astımı olan hastalarda asetilsalisilik asit kullanımı ölümcül olabilen ciddi bronkospazmyapabilir. Bu tür asetilsalisilik asit duyarlı hastalarda asetilsalisilik asit ve diğer NSAİ ilaçlararasında bronkospazm dahil çapraz reaksiyon bildirildiğinden, RESTAFEN bu tarzasetilsalisilik asit duyarlı hastalara uygulanmamalı ve astımlı hastalarda dikkatlekullanılmalıdır.

Hastalara NSAİ ilaç tedavisi başlatılmadan önce ve tedavi süresince periyodik olarak aşağıdaki bilgiler verilmelidir:

1. RESTAFEN hastaneye yatırılmasına ve hatta ölüme sebebiyet verebilecek miyokardinfarktüsü veya inme gibi ciddi kardiyovasküler (KV) yan etkilere neden olabilir. Herhangibir uyarıcı semptom olmaksızın ciddi KV olaylar ortaya çıkabileceğinden, hastalar, göğüsağrısı, nefes darlığı, halsizlik, konuşmada zorluk gibi bulgu veya belirtilere karşı dikkatliolmalı ve bu tarz belirti veya bulgular olduğunda tıbbi destek almalıdırlar. Hastalar butakibin önemi hakkında bilgilendirilmelidir.

2. Diğer NSAİ ilaçlar gibi RESTAFEN, Gİ rahatsızlığına ve seyrek olarak, hastaneye yatışaveya ölüme sebebiyet verebilecek ülser ve kanama gibi ciddi Gİ yan etkilere neden olabilir.

iİ e^lbifi.tiüvitliilironfmzilsliaMııümEnlpfflmkOdr ra^NRİİM

8

ortaya çıkabileceğinden, hastalar ülserasyon ve kanama belirti ve bulgularına karşı dikkatli olmalı ve epigastrik ağrı, dispepsi, melena ve hematemez gibi belirti ve bulgulargeliştiğinde tıbbi destek almalıdırlar.

3. RESTAFEN, diğer NSAİ ilaçlar gibi hastanede yatma ve ölüme sebebiyet verebileneksfoliyatif dermatit, SJS ve TEN gibi ciddi dermatolojik yan etkilere sebep olabilir.Birçok deri reaksiyonunun uyarı vermeden oluşmasına rağmen, hastalar deride döküntü,kabarıklıklar, ateş veya kaşıntı gibi diğer aşırı duyarlık reaksiyonlarına karşı dikkatliolmalıdırlar ve bu belirti veya bulgular geliştiğinde tıbbi destek almalıdırlar. Hastalardaeğer herhangi bir deri döküntüsü görülürse tedavi kesilmeli ve hastalar doktorları ile enkısa sürede iletişime geçmelidir.

4. Hastalar beklenmedik kilo alımı veya ödem gibi belirti ve bulguları doktorlarınabildirmelidirler.

5. Hastalar hepatotoksisite belirti ve bulguları (bulantı, halsizlik, letarji, kaşıntı, sarılık, sağüst kadranda hassasiyet ve grip benzeri semptomlar gibi) hakkında bilgilendirilmelidirler.Bu belirtiler olduğunda hasta ilacı kesmeli ve hemen tıbbi tedaviye yönlendirilmelidir.

6. Hastalar anafilaktoid reaksiyon belirtileri (zor nefes alma, yüzde ve boyunda şişme gibi)hakkında uyarılmalıdırlar. Bu belirtiler olduğunda hasta hemen acil yardımayönlendirilmelidir.

7. Gebeliğin ileri dönemlerinde duktus arteriozusunerken kapanmasına neden

olabileceğinden diğer NSAİ ilaçlar gibi RESTAFEN kullanımından kaçınılmalıdır.

Laboratuvar testleri:


Ciddi Gİ sistem ülserasyonu ve kanamalar belirti ve bulgu olmaksızın da gelişebildiği için, hekimler Gİ kanama belirti ve bulgularını izlemelidirler. Uzun dönem NSAİ ilaç alanhastalarda tam kan sayımı ve biyokimya testleri periyodik olarak yapılmalıdır. Eğer klinikbelirti ve bulgular karaciğer ve böbrek yetmezliğinin gelişimi ile uyumlu ise, sistemikhastalığa özgü belirtiler gelişmişse (eozinofili, deri döküntüsü gibi) veya karaciğer testlerindeyükselme devam ederse ya da daha da kötülerse RESTAFEN tedavisi kesilmelidir.4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri:


Bildirimler, NSAİ ilaçların ADE inhibitörlerinin antihipertansif etkililiğini azaltabileceğini ileri sürmektedir. NSAİ ile birlikte ADE inhibitörleri alan hastalarda bu etkileşime dikkat

9

Asetilsalisilik asit:


Diğer NSAİ ilaçlar gibi etofenamatın asetilsalisilik asit ile beraber kullanımı yan etkilerde artma oluşturabileceğinden genel olarak tavsiye edilmez.

Furosemid:


Klinik çalışmalar ve pazarlama sonrası gözlemler, etofenamatın bazı hastalarda furosemid ve tiazidlerin natriüretik etkisini azalttığını göstermiştir. Bu etki renal prostaglandin sentezinininhibisyonuna atfedilmiştir. NSAİ ilaçlar ile beraber kullanım sırasında, diüretik etkininsağlandığından emin olmak için ve böbrek yetmezliği bulgularına karşı hastalar yakındantakip edilmelidir (bkz. Bölüm 4.4).

Lityum:


NSAİ ilaçlar plazma lityum seviyesinde yükselme ve böbrek lityum klerensinde azalmaya neden olurlar. Ortalama minimum lityum konsantrasyonu %15 artar ve renal klerens yaklaşık%20 azalır. Bu etkiler NSAİ ilaçların böbrek prostaglandin sentezini inhibe etmelerineatfedilmiştir. Bu nedenle NSAİ ilaçlar ve lityum beraber kullanıldığında, hastalar lityumtoksisitesi belirtileri için dikkatlice takip edilmelidir.

Böbreklerden lityum atılımının izlenmesi gerekir.

Metotreksat:


NSAİ ilaçların metotreksatın tavşan böbrek kesitlerinde birikmesini yarışmalı olarak inhibe ettiği bildirilmiştir. Bu nedenle metotreksatın toksisitesini artırabilirler. NSAİ ilaçlarmetotreksat ile birlikte kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.

Varfarin ve antikoagülanlar:


Varfarin ve NSAİ ilaçların Gİ kanama üzerine etkileri sinerjiktir. Bundan dolayı bu ilaçları beraber kullananların, ayrı ayrı kullananlara göre ciddi Gİ kanama riski daha fazladır.

Kortikoidler veya diğer non-steroid anti-inflamatuvar ajanlar:


Artmış gastrointestinal kanama riski.

Probenesid veya sülfinpirazon:


Etofenamat eliminasyonunda yavaşlama.

adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxQ3NRZW56ak1US3k0ZW56SHY3

10

Alkol:


Gastrointestinal kanama riskinde artma.

Digoksin:


Digoksin serum değerlerinde yükselme olasıdır.

Fenitoin:


Fenitoin serum değerlerinde yükselme olasıdır.

Diüretikler ve diğer antihipertansif ajanlar:


Diüretik veya antihipertansif olası etkide azalma.

Potasyum tutucu diüretikler:


Hiperkalemi gelişimi olasıdır. Dolayısıyla, potasyum değerleri kontrol edilmelidir.

Siklosporin:


Siklosporinin böbrek toksisitesinde artış olasıdır.

Antidiyabetik ajanlar:


İzole vakalarda non-steroid anti-filojistik ajanların uygulanması ile kan şekeri seviyelerinde, anti-diyabetik tedavinin dozunda düzenlenme yapılmasını gerektiren etkileşmetanımlanmıştır. Dolayısıyla bu ajanlarla birlikte tedavide kan şeker seviyelerinin kontrolü içinönlem alınması önerilmektedir.

Selektif serotonin geri alım inhibitörleri:


Gastrointestinal kanama riski artışı.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Özel popülasyonlara ait etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

Pediyatrik popülasyon:

Özel popülasyonlara ait etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxQ3NRZW56ak1US3k0ZW56SHY3

11

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi: C/D (3.trimester).

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Hamile kalmayı planlayan kadınlarda kullanımı önerilmemektedir. RESTAFEN kullanılacak ise etkili doğum kontrol yöntemi uygulanmalıdır.

Gebelik dönemi

Prostaglandin sentezinin inhibisyonu gebeliği ve/veya embriyo/fetal gelişimi advers olarak etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmalara ait veriler gebeliğin erken döneminde birprostaglandin sentez inhibitörü kullanımından sonra düşük yapma ve kardiyak malformasyonile karın duvarında konjenital açıklık riskinde bir artış ileri sürmektedir. Kardiyakmalformasyonların mutlak riski %1'den yaklaşık %1,5'e yükselmiştir. Bu riskin tedavi dozuve süresi ile arttığı düşünülmektedir.

Hayvan deneyleri prostaglandin sentez inhibitörü uygulanmasının artmış pre ve post implantasyon kaybı ve embriyo/fetüs letalitesine yol açtığını göstermiştir. Ek olarak,organogenez evresi sırasında prostaglandin sentez inhibitörü verilen hayvanlardakardiyovasküler malformasyonlar dahil çeşitli malformasyonların sıklığında artmabildirilmiştir.

Gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde etofenamat açık bir şekilde gerekmedikçe verilmemelidir. Eğer çocuk doğurmak isteyenlerde veya hamileliğin birinci veya ikincitrimesteri esnasında etofenamat kullanılacak ise, etofenamat dozu olabildiğince düşük olmalıve tedavi süresi kısa tutulmalıdır.

Hamileliğin üçüncü trimesteri esnasında tüm prostaglandin sentez inhibitörleri ile;

• Fetüste olabilecek etkiler:

- Kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriozusun erken kapanması ve pulmonerhipertansiyon).

- Böbrek fonksiyon bozukluğu (oligohidramnioz ile böbrek yetmezliğine ilerleyebilir).

• Anne ve gebeliğin son evresindeki çocukta:

adresinderkantiieıüvimza) edmltopulakkdı^AxQ3NRZW6aıiUiiZşH

etki.

12

- Uterus kontraksiyonlarının inhibisyonu, doğum eyleminin uzamasıyla veya gecikmesiyle sonuçlanır.

Etofenamatın gebelik ve/veya fetüs/yenidoğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. Dolayısıyla, etofenamat hamileliğin üçüncü trimesterinde kontrendikedir.

Laktasyon dönemi

Etofenamat anne sütüne geçebileceğinden RESTAFEN laktasyon döneminde kullanılmamalıdır.

Üreme yeteneği/Fertilite

Etofenamatın uygulanması - diğer siklooksijenaz/prostaglandin sentezini inhibe eden ilaçların kullanımına benzer şekilde- fertiliteye zarar verebileceğinden hamile kalmayı planlayankadınlarda RESTAFEN önerilmemektedir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Doğru şekilde kullanılsa bile, RESTAFEN kullanan hastalar araç veya makine kullanma yeteneğini etkileyen baş dönmesi veya görme bozuklukları gibi yan etkiler yaşayabilir. Bubelirtileri fark eden hastalar araç veya makine kullanmamalıdır. Bu belirtiler, özellikle alkollebirlikte kullanıldığında daha fazla görülebilir.

4.8. İstenmeyen etkiler

Aşağıdaki istenmeyen etkilerin doza bağlı olduğu ve bireyler arasında kişiden kişiye değişebileceği akılda bulundurulmalıdır.

Genel olarak en sık görülen yan etkiler gastrointestinal sistem ile ilgilidir. Özellikle yaşlılarda bazen ölümcül olabilen peptik ülser, perforasyon veya gastrointestinal kanama ortaya çıkabilir(bkz. Bölüm 4.4). Mide bulantısı, kusma, diyare, midede gaz toplanması, konstipasyon,dispepsi, abdominal ağrı, melena, hematemez, ülseratif stomatit, kolit ve Crohn hastalığınınalevlenmesi uygulamayı takiben bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4). Daha az sıklıkla, midedeinflamasyon gözlenmiştir. Genellikle gastrointesinal kanamanın gerçekleşme riski, NSAİilaçlarla tedavinin süresine ve kullanılan doz aralığına bağlıdır.

NSAİ ilaç tedavisi ile ilişkili ödem, hipertansiyon ve kardiyak yetmezlik bildirilmiştir.

Klinik çalışmalar ve epidemiyolojik veriler bazı NSAİ ilaçların kullanımının (özellikle yüksek dozlarda ve uzun dönem kullanıldığında), arterial trombotik olay (örneğin miyokard

adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxQ3NRZW56ak1US3k0ZW56SHY3

13

infarktüsü veya inme) riskinde küçük bir artışla ilişkili olabileceğini ileri sürmektedir (bkz. Bölüm 4.4).

İstenmeyen etkiler için kullanılan terimler ve sıklık dereceleri:

Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).

RESTAFEN için bildirilen istenmeyen etkiler:

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Çok seyrek: Enfeksiyonların neden olduğu inflamasyonlarda artış (ör. nekrotizan fasiitis gelişimi).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Seyrek: Hematopoez bozuklukları (pansitopeni, anemi, lökopeni, nötropeni, agranülositoz, trombositopeni)

Çok seyrek: Hemolitik anemi Bilinmiyor: Aplastik anemi

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Aşırı duyarlılık reaksiyonları (yüz ve dilde şişme, larenks ödemi ve solunum yollarında kasılma, nefes alma zorluğu)

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Yaygın olmayan: İştah kaybı

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın olmayan: Eksitasyon

Çok seyrek: Oryantasyon bozukluğu, anksiyete, kabuslar, depresyon ve diğer psikotik reaksiyonlar

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Baş ağrısı, yorgunluk, sersemlik ve baş dönmesi

Çok seyrek: Algılama bozukluğu, tat alma duyusu bozuklukları, hafızada zayıflama, tremor

adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxQ3NRZW56ak1US3k0ZW56SHY3

14

Göz hastalıkları

Çok seyrek: Görme bozuklukları (bulanık görme, diplopi)

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Çok seyrek: Kulak çınlaması ve geçici işitme problemleri

Kardiyak hastalıklar

Çok seyrek: Palpitasyonlar, göğüs ağrısı İzole vakalarda kardiyak yetmezlik gelişebilir.

Vasküler hastalıklar

Çok seyrek: Hipertansiyon

Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar

Çok seyrek: Pnömoni

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın: Mide bulantısı, kusma, diyare gibi gastrointestinal şikayetler ve istisnai vakalarda anemiye neden olabilen hafif gastrointestinal kan kaybı

Yaygın olmayan: Dispepsi, midede gaz toplanması, abdominal spazm, gastrointestinal ülserler (olası kanama ve perforasyon)

Seyrek: Gastrit, hematemez, melana veya kanamalı diyare

Bu belirtilerin görülmesi durumunda, hastaya ilacı kullanmayı bırakması ve derhal en yakın hastanenin acil bölümüne başvurması talimatı verilmelidir.

Çok seyrek: Stomatit, glossit, özofagial lezyonlar, alt abdominal şikayetler (ör. hemorajik kolit veya Crohn hastalığının / ülseratif kolitin şiddetlenmesi), konstipasyon ve pelvik ağrı

Hepato-bilier hastalıklar

Seyrek: Karaciğer hasarı (sarılıkla beraber veya beraber olmayan hepatit, izole vakalarda fulminan gidişli, nadiren prodromal semptomlar da olmadan)

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın olmayan: Kutanöz döküntü ve kaşıntı gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları

fTtıl^ediİDiif^GÜvei^i^İ^ronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxQ3NRZW56ak1US3k0ZW56SHY3

15

Çok seyrek: Büllöz ekzantem, egzema, eritem, purpura (ayrıca alerjik purpura) ve ciddi deri reaksiyonu formları (Stevens-Johnson sendromu, Lyell sendromu), alerjik vaskülit(lökositoklastik vaskülit)

Bilinmiyor: Fotosensitivite

Kas-iskelet, bağ doku ve kemik hastalıkları

Çok seyrek: Kas krampları

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Seyrek: Ödem (özellikle hipertansiyon veya böbrek yetmezliği olan hastalarda)

Çok seyrek: Akut böbrek yetmezliğinin eşlik edebileceği böbrek doku hasarı (interstisyel nefrit, papiller nekroz), proteinüri ve/veya hematüriBilinmiyor: İzole vakalarda nefritik sendrom gelişebilir.

Genel ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın olmayan: Sinirlilik, yorgunluk

İntramüsküler olarak uygulandığında enjeksiyon yerinde yanma hissi veya steril apse oluşumu, yağlı doku veya deri nekrozu (ilaca bağlı deri embolisi) meydana gelebilir.

Araştırmalar

Yaygın olmayan: Serum transaminaz seviyelerinde artış

Seçilmiş istenmeyen etkilerin tanımı

Non-steroid antiinflamatuvar ilaçların sistemik kullanımını takiben enfeksiyonla ilişkili inflamasyonlar (örneğin nekrotizan fasiit gelişimi) geçici olarak kötüleşebilir. Bu, non-steroidantiinflamatuvar ilaçların etki mekanizması ile ilgili olabilir. Bu nedenle, RESTAFENuygulaması sırasında enfeksiyon belirtileri ortaya çıkarsa veya kötüleşirse hastanın derhaltıbbi yardım alması önerilir. Anti-infektif/antibiyotik tedavisinin gerekliliğideğerlendirilmelidir.

Non-steroid antiinflamatuvar ilaçların sistemik kullanımını takiben aşırı duyarlılık reaksiyonları rapor edilmiştir. Bunlar; a) spesifik olmayan alerjik reaksiyonlar ve anafilaksi,b) astım, kötüleşen astım, bronkospazm veya dispneden oluşan solunum yolu reaktivitesi yada c) farklı tiplerde kızarıklıklar, kaşıntı, ürtiker, purpura, anjiyoödem ve daha seyrek olarak

ve

16

eritema multiforme dahil) kapsayan çeşitli deri hastalıklarını içerebilir. İlk kullanımdan hemen sonra oluşabilecek bu semptomların herhangi birinin görülmesi durumunda derhaltıbbi yardım gerekmektedir.

Otoimmün hastalıkları (sistemik eritematöz lupus, karma bağ dokusu hastalığı) olan hastalarda, steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçların kullanımı sırasında, boyunda sertlik, başağrısı, bulantı, kusma, ateş veya bilinç bulanıklığı ile aseptik menenjit semptomlarıbildirilmiştir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Baş ağrısı, baş dönmesi, sersemlik ve bilinç bulanıklığı gibi merkezi sinir sistemi bozuklukları aşırı doz semptomları olabilir. Ayrıca, karın ağrısı, bulantı ve kusma ortaya çıkabilir.Karaciğer ve böbrek bozuklukları ve gastrointestinal hemoraji de olabilir.

Önerilen tedavi:

Bilinen spesifik bir antidotu yoktur. Doz aşımı durumunda tedavi, semptomatik ve destekleyici olmalıdır. Doz aşımında Zehir Danışma Merkezi ile temasa geçilmesi önerilir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Anti inflamatuvar preparatlar, topikal kullanım için nonsteroidler ATC kodu: M02AA06

Etofenamat, analjezik ve antipiretik özellikleri olan non-steroidal anti inflamatuvar bir ilaçtır. Çeşitli hayvan deneyleri ile kanıtlanmış ve insanlar üzerinde yapılmış çeşitli çalışmalar ilegösterilen belirgin anti inflamatuvar etkisi, birçok farklı etkilerine dayalıdır. Etofenamatinflamasyon prosesinin çeşitli noktalarına etki eder: Prostaglandin sentezinin inhibisyonu

adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxQ3NRZW56ak1US3k0ZW56SHY3

17

yanında, histamin salımının inhibisyonu, bradikinin ve serotonin üzerine antagonistik etki, kompleman aktivitesinin inhibisyonu ve hyalüronidaz salımının inhibisyonu gösterilmiştir.

Membran stabilize edici özellikleri proteolitik enzimlerin salınmasını engeller. Bunun sonucunda eksüdatif ve proliferatif inflamasyon olaylarını engeller; anafilaktik ve yabancı-cisim reaksiyonlarını azaltır.

5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler

Emilim:


RESTAFEN'in yağlı formülasyonundan etofenamatın salıverilmesi yavaş bir hızda olur, böylece benzer maddelerin suda çözünebilen enjektabl formlarından daha uzun bir etki süresigösterir.

RESTAFEN enjeksiyonundan etofenamatın yaşlılarda ve gençlerdeki plazma eğrileri birbirine benzerdir.

İntramüsküler olarak enjekte edilen etofenamatın rölatif biyoyararlanımı, oral olarak uygulanan flufenamik asitle (tabletleri) karşılaştırıldığında %91'dir.

Etofenamatın maksimum plazma düzeylerine (C

max

= 0,633 mikromol/l + 0,232 mikromol/l) RESTAFEN'in uygulanmasından ortalama 5,67 saat (5,67±2,66 saat) sonra ulaşılmaktadır.Eğri altı alan 8,95 ± 3,51 mikromol.saat/l'dir.

Dağılım:


Plazma proteinlere

%

98-99 oranında bağlanmaktadır.

Biyotransformasyon:


Etofenamat karaciğerde hidroksilasyon, eter ve ester ayrılmaları ile metabolize olmaktadır. Enterohepatik dolaşıma katılabilir.

Eliminasyon:


Etofenamat, çeşitli metabolitleri (hidroksilasyonlar eter, ester ayrışması gibi) ve bunların konjugatları şeklinde, başlıca safra ve feçesle ve %35 oranında da böbrekler yoluylaatılmaktadır.

adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxQ3NRZW56ak1US3k0ZW56SHY3

18

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Subkronik ve kronik toksisite:


Subkronik toksisite, çeşitli hayvan türlerinde araştırılmıştır. Oral uygulama ile bir yıllık çalışmalar sıçanlarda (7, 27, 100 mg/kg/gün) ve primatlarda (7, 26, 100 mg/kg/gün)gerçekleştirilmiştir. Vücut ağırlığı başına 100 mg/kg verilen sıçanlarda gastrointestinalkanama ve ülserleri takiben peritonit gelişmiştir ve mortalite artmıştır.

Yüksek doz, primatlarda vücut ağırlığında, timus bezi ağırlığında ve hemoglobinde azalmaya yol açmıştır.

Mutajenik ve tümörijenik potansiyel:


İn vitroin vivo

gen ve kromozom mutasyonu indüksiyonu araştırmaları, negatif sonuçlar vermiştir. Mutajenik olma olasılığı yeterli güvenilirlikle hariç bırakılmıştır.

Sıçanlara ve farelere oral uygulamayı içeren uzun-dönem çalışmalar, etofenamata ait herhangi bir tümörijenik potansiyel kanıtı sağlamamıştır.

Üreme toksisitesi:


Etofenamat, plasental bariyeri geçmektedir.

Hayvan çalışmalarında, embriyotoksik doz, maternal toksik dozdan daha düşüktü. Sıçanlarda, oral uygulanan 21 mg/kg/gün dozunda, böbrek pelvisinde genişleme insidansında artma veanneleri tedavi görmüş olan yavrularda oral olarak 7 mg/kg/gün doz ile 14 kaburga çiftiinsidansında artma olmuştur.

Etofenamat anne sütü ile flufenamik asit olarak atılır.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Orta zincirli trigliseridler

6.2. Geçimsizlikler

Geçerli değildir.

6.3. Raf Ömrü

36 ay

adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxQ3NRZW56ak1US3k0ZW56SHY3

19

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

25 °C altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Işıktan koruyunuz.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

RESTAFEN 2 ml çözelti içeren 2ml'lik tip 1 renksiz cam ampul içerisinde, 1 ve 3 ampullük kutularda piyasaya sunulmaktadır.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

VEM İLAÇ San. ve Tic. A Ş Söğütözü Mahallesi 2177. CaddeNo:10B/49 Çankaya/ANKARA

8. RUHSAT NUMARASI

254/54

9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsatlandırma tarihi: 02.12.2013 Son yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxQ3NRZW56ak1US3k0ZW56SHY3

20

İlaç Bilgileri

Restafen 1 G/2 Ml İ.m. Enjeksiyonluk Çözelti İçeren Ampul

Etken Maddesi: Etofenamat

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.