Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Bonviva 150 Mg Film Kaplı Tablet Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

BONVİVA 150 mg film kaplı tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:

Bir film kaplı tablet 150 mg ibandronik aside eşdeğer miktarda 168,75 mg ibandronik asit monosodyum tuzu monohidrat içerir.

Yardımcı maddeler:

162,75 mg laktoz monohidrat (sığır sütü kaynaklı) içerir.

Yardımcı maddeler için bkz. bölüm 6.1.

3. FARMASÖTİK FORM

Film kaplı tablet

Beyaz ile kırık beyaz arası renkte, oblong şekilli, bir tarafında “BNVA” diğer tarafında “150” baskılı film kaplı tabletler.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1 Terapötik endikasyonlar

BONVİVA kırık riski yüksek postmenopozal kadınlarda osteoporoz tedavisinde endikedir (bkz. bölüm 5.1).

Vertebra kırık riskinde azalma sağladığı gösterilmiştir, femur boynu kırıklarına yönelik etkililiği tespit edilmemiştir.

4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Tavsiye edilen doz ayda bir defa bir 150 mg film kaplı tablettir. Tablet tercihen her ay aynı tarihte alınmalıdır.

BONVİVA günün ilk yiyecek (en az 6 saat açlık) ya da (içme suyu dışında) günün içilen ilk sıvısından (bkz. bölüm 4.5) ya da herhangi bir oral yolla alınan ilaç ya dadestekleyiciden (kalsiyum dahil olmak üzere) 1 saat önce alınmalıdır.

1 / 18

Bir dozun atlanması durumunda, planlanmış olan bir sonraki doz takip eden 7 gün içinde olmadığı sürece, hastalar bunun farkına varmalarından sonraki sabah birBONVİVA 150 mg tablet almalıdırlar.

Bunun ardından hastalar ayda bir dozlarını başlangıçta belirlenen tarihte almaya devam etmelidir.

Eğer bir sonraki doz takip eden 7 gün içinde ise, hastalar bu süreyi bekleyip, dozlarını planlanan tarihte almalı ve bunun sonrasında da ilk planlanan şekilde ayda bir tabletkullanmaya devam etmelidirler.

Hastalar aynı hafta içinde iki tablet almamalıdır.

Günlük alımın yetersiz olduğu durumlarda hastalar destekleyici kalsiyum ve/veya D vitamini almalıdırlar (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5).

Osteoporoz tedavisinde bifosfonat kullanımının optimal süresi belirlenmemiştir. Tedavinin devam gerekliliği, özellike 5 yıl ya da daha uzun süre kullanım sonrasında,her bir hasta bazında BONVİVA'nın potansiyel riski ve faydasına bağlı olarak düzenliaralıklarla tekrar değerlendirilmelidir.

Uygulama şekli:

Oral kullanım içindir.

• Tabletler hasta otururken ya da dik dururken bir bardak içme suyu ile (180 ila 240 mL) bütün halde yutulmalıdır. Yüksek kalsiyum konsantrasyonu içeren su ilekullanılmamalıdır. Musluk suyunun yüksek kalsiyum içerebileceğine dair endişe varsa,düşük mineral içerikli şişe su kullanılması tavsiye edilir.

• Hastalar BONVİVA aldıktan sonra 1 saat dik pozisyonda kalmalı, yatmamalıdırlar.

• BONVİVA sadece içme suyuyla alınmalıdır.

• Orofarengeal ülserasyon potansiyeli nedeniyle hastalar tableti çiğnememeli ya daemmemelidirler.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek yetmezliği:

Kreatinin klerensi 30 mL/dk'nın altındaki hastalarda, klinik deneyimin sınırlı olması nedeniyle, BONVİVA uygulaması önerilmemektedir (bkz. bölüm 4.4 ve bölüm 4.5).

Kreatinin klerensi 30 mL/dk'ya eşit ya da üzerinde olan hafif ya da orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir.

Karaciğer yetmezliği:

Doz ayarlaması gerekli değildir (bkz. bölüm 5.2).

2 / 18

Pediyatrik popülasyon:

18 yaşın altındaki hastalarda BONVİVA'nın kullanımı yoktur, BONVİVA bu popülasyonda araştırılmamıştır (bkz. bölüm 5.1 ve 5.2).

Geriyatrik popülasyon (>65 yaş):

Yaşlı hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir.

4.3 Kontrendikasyonlar

- İbandronik asit veya 6.1 bölümünde listelenen yardımcı maddelerden herhangibirine karşı aşırı duyarlılık gösteren hastalarda,

- Hipokalsemi,

- Özofagus darlığı veya akalazia gibi, özofagusun boşalmasını geciktiren özofagusanormalilerinde,

- En az 60 dakika ayakta duramayan veya dik oturamayan hastalarda kontrendikedir.

4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Hipokalsemi


BONVİVA tedavisine başlamadan önce, var olan hipokalsemi düzeltilmelidir. Diğer kemik ve mineral metabolizma rahatsızlıkları da etkili şekilde tedavi edilmelidir. Bütünhastaların yeterli miktarda destekleyici kalsiyum ve D vitamini almaları önemlidir.

Gastrointestinal iritasyon


Oral yoldan uygulanan bisfosfonatlar üst gastrointestinal mukozada lokal iritasyona neden olabilirler. Tahriş edici olabilecek bu etkiler ve altta yatan hastalığın kötüleşmepotansiyeli nedeniyle, BONVİVA aktif üst gastrointestinal sorunları (örn. bilinenBarrett özofagusu, disfaji, diğer özofajiyal hastalıklar, gastrit, duodenit veya ülserler)olan hastalara verilirken dikkatli olunmalıdır.

Oral bisfosfonatlarla tedavi gören hastalarda, bazıları ciddi olan ve hastaneye yatırılmayı gerektiren, nadiren kanamayla veya ardından özofagus darlığı veyayırtılmasıyla seyreden, özofajit, özofagus ülseri ve özofagus erozyonu gibi adversolaylar bildirilmiştir. Ciddi özofagus advers olay yaşama riskinin, doz talimatlarınauymayan ve/veya özofagus iritasyonunu düşündürecek semptomlar geliştirdikten sonraoral bisfosfonatlar almaya devam eden hastalarda daha yüksek olduğu görülmektedir.Hastaların doz talimatlarına özellikle dikkat etmesi ve bunlara uyabilmesi gerekir (bkz.bölüm 4.2).

Hekimler olası özofagus reaksiyonuna işaret eden belirti ve semptomlara karşı dikkatli olmalıdır, hastalara da disfaji, odinofaji, retrosternal ağrı veya yeni ya da kötüleşenmide yanması olursa BONVİVA tedavisini kesip tıbbi yardım almaları gerektiğibelirtilmelidir.

3 / 18

Kontrollü klinik çalışmalarda artan risk gözlenmemiş olsa da, pazarlama sonrasında oral bisfosfonat kullanımıyla bazıları ciddi ve komplikasyonla birlikte seyreden gastrik veduodenum ülserleri rapor edilmiştir.

NSAİİ'lar (Non-steroid Antiinflamatuvar İlaçlar) ve bisfosfonatlar gastrointestinal rahatsızlıkla ilişkilendirildiğinden bunların BONVİVA ile birlikte uygulanmasısırasında dikkatli olunmalıdır.

Çene osteonekrozu


Osteoporoz için BONVİVA kullanan hastalarda pazarlama sonrası koşullarda çok seyrek olarak çene osteonekrozu bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8).

Ağız içinde iyileşmemiş açık yumuşak doku lezyonları olan hastalarda tedaviye veya yeni bir tedavi kürüne başlanması ertelenmelidir.

Eşzamanlı risk faktörleri bulunan hastalarda, BONVİVA tedavisinden önce diş muayenesi ile birlikte tedbir amaçlı diş tedavisi ve bireysel yarar-risk değerlendirmesiyapılması önerilir.

Hastada çene osteonekrozu oluşma riski değerlendirilirken, aşağıdaki risk faktörleri dikkate alınmalıdır:

• Kemik rezorpsiyonunu inhibe eden tıbbi ürünün potensi (potensi yüksekbileşikler için risk daha fazladır), uygulama şekli (parenteral uygulama için riskdaha fazladır) ve kemik rezorpsiyonu tedavisinin kümülatif dozu

• Kanser, eşzamanlı hastalıklar (örn. anemi, koagülopatiler, enfeksiyon), sigarakullanımı

• Eşzamanlı tedaviler: kortikosteroidler, kemoterapi, anjiyojenez inhibitörleri, başve boyun radyoterapisi

• Yetersiz oral hijyen, periodontal hastalık, sıkı oturmayan takma dişler, dişhastalığı öyküsü, diş çekilmesi gibi invaziv dental işlemler

Tüm hastalara BONVİVA tedavisi süresince yeterli oral hijyen sağlamaları, rutin diş kontrolü yaptırmaları ve dişlerde sallanma, ağrı veya şişme gibi oral semptomlar veyaiyileşmeyen yaralar ya da iltihap oluşması halinde derhal bildirmeleri söylenmelidir.Tedavi sırasında, invaziv dental işlemler yalnızca dikkatli bir değerlendirme ardındangerçekleştirilmeli ve BONVİVA uygulamasına yakın yapılmamalıdır.

Çene osteonekrozu oluşan hastalar için tedavi planı, tedavi uygulayan hekim ve çene osteonekrozu konusunda uzman bir diş hekimi veya oral cerrah arasında yakın işbirliğiiçinde ayarlanmalıdır. Sorun ortadan kalkana kadar ve mümkün olduğunda, etkili riskfaktörleri indirgenene kadar BONVİVA tedavisine geçici olarak ara verilmesi dikkatealınmalıdır.

4 / 18

Dış kulak yolunda osteonekroz


Çoğunlukla uzun süreli tedaviyle ilişkili olarak, bifosfonat kullanımı ile dış kulak yolunda osteonekroz vakaları bildirilmiştir. Dış kulak yolundaki osteonekroz için olasırisk faktörleri steroid kullanımı, kemoterapi ve/veya enfeksiyon ve travma gibi lokalrisk faktörlerini içermektedir. Kronik kulak enfeksiyonları dahil olmak üzere kulaksemptomları görülen bifosfonat alan hastalarda, dış kulak yolunda osteonekroz olasılığıdüşünülmelidir.

Femurun atipik kırıkları


Özellikle uzun dönem osteoporoz tedavisi için bifosfonat ile tedavi edilen hastalarda atipik subtrokanterik ve diafizeal femur kırıkları bildirilmiştir. Bu tranvers veya kısaeğik kırıklar, femur boyunca küçük trokanterin hemen altından suprakondiler bölgeüzerine kadar hemen hemen her yerde meydana gelebilir. Bu kırıklar genellikle travmaolmaksızın ya da minimal travma ile gelişmektedir ve tamamlanmış bir femur kırığınıngörülmesinden haftalar ila aylar önce, bazı hastalarda sıklıkla stres kırıklarınıngörüntülenme özelliklerine bağlı uyluk veya kasık ağrısı görülür. Kırıklar genellikle çifttaraflıdır; bu nedenle bifosfonat ile tedavi edilen ve femur şaft kırıkları geçirmiş olanhastalarda kontrolateral femur incelenmelidir. Bu kırıkların iyileşmesinde zayıflıklar dabildirilmiştir. Atipik femur kırığı şüphesi bulunan hastalarda bireysel yarar/riskdeğerlendirmesine bağlı olarak bifosfonat tedavisinin kesilmesi düşünülmelidir.

Bifosfonat tedavisi sırasında hastalara herhangi bir uyluk, kalça ya da kasık ağrısı yaşadıklarında bildirmeleri önerilmelidir ve bu semptomlarla başvuran her hastatamamlanmamış femur kırığı açısından değerlendirilmelidir.

Oral bifosfonat kullanımı ile özofagus kanseri riskinin artabileceğini bildiren bazı çalışmalar bulunmakla birlikte bu ilişki net olarak kanıtlanamamıştır. Bu nedenleBarrett özofagusu veya gastroözofageal reflü gibi zemininde artmış özofaguskanser riski olan hastalarda bu ilaçların kullanımından kaçınılmalıdır.

Böbrek yetmezliği


Yapılan çalışmalardan elde edilen klinik verinin sınırlı olmasından dolayı, Bonviva kreatin klerensi 30 ml/dk'da az olan hastalarda önerilmemektedir (bkz. bölüm 5.2).

Galaktoz intoleransı


BONVİVA tabletler laktoz içerirler. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.

4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

İlaç-Gıda Etkileşmeleri


Yiyecek varlığında ibandronik asidin oral biyoyararlanımı genellikle azalmaktadır. Özellikle kalsiyum ve diğer multivalent katyonları içeren ürünler (alüminyum,magnezyum, demir gibi) süt ve gıda dahil olmak üzere, yapılan hayvan çalışmalarıyla

5 / 18

tutarlı olarak, BONVİVA'nın absorpsiyonu ile etkileşebilmektedir. Bu nedenle, BONVİVA bir gece önceden en az 6 saat aç olarak alınmalı ve alımını takiben gıdaalımı 60 dakika süresince ertelenmelidir.

Diğer tıbbı ürünler ile etkieşimler


İbandronik asit majör insan hepatik P450 izoenzimlerini inhibe etmediğinden ve sıçanlarda hepatik sitokrom P450 sistemini uyarmadığı görüldüğünden metaboliketkileşimler olası görünmemektedir (bkz. bölüm 5.2). İbandronik asit yalnızca renalatılıma uğrar ve herhangi bir biyotransformasyona uğramaz.

Kalsiyum destekleyicileri, antiasitler ve multivalent katyonlar içeren bazı oral ilaçlar

Kalsiyum destekleyicileri, antiasitler ve multivalent katyonlar (alüminyum, magnezyum,demir gibi) içeren bazı oral tıbbi ürünler BONVİVA'nın absorpsiyonuyla etkileşebilirler.Bu nedenle, hastalar BONVİVA almadan en az 6 saat önce ve aldıktan sonra 1 saatsüreyle başka oral bir ilaç almamalıdırlar.

Asetik salisilikasit ve NSAİİ'lar


Asetil salisilik asid, NSAİİ'lar ve bifosfonatlar gastrointestinal iritasyonla ilişkilendirildiğinden, birlikte uygulanmaları sırasında dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm4.4).

H2 blokerleri veya proton pompası inhibitorleri


İbandronik asidin aylık kullanımını günlük doz rejimi ile karşılaştırılan BM16549 çalışmasına katılan 1500'den fazla hastanın

%%

18'i sırayla bir ve iki yılsonrahistamin (H2) blokerleri veya proton pompa inhibitörleri kullanmıştır. Bu hastalararasında ayda bir kez BONVİVA 150 mg ile tedavi edilen hastalardaki üstgastrointestinal olaylar görülme sıklığı, günlük BONVİVA 2,5 mg ile tedavi edilenhastalardaki ile benzer olmuştur.

Sağlıklı erkek gönüllülerde ve postmenopozal kadınlarda ranitidinin intravenöz uygulaması, muhtemelen azalan gastrik asidite sebebiyle, ibandronik asitinbiyoyararlanımında % 20 oranında artışa neden olmuştur. Ancak bu artış ibandronikasitin biyoyararlanımında normal değişkenliği içinde olduğundan BONVİVA'nın H2-antagonistleri ya da gastrik pH artıran diğer etkin maddelerle uygulanmasında dozayarlanmasına gerek görülmemiştir.

4.6 Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik Kategorisi: C

Gebelik döneminde güvenliliği ve etkililiği gösterilmediğinden gebelerde kullanılmamalıdır.

6 / 18

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

BONVİVA, yalnızca postmenopozal kadınların kullanımı içindir ve çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanılmamalıdır.

Gebelik dönemi

İbandronik asitin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Sıçanlarla üzerinde yapılan çalışmalarda bazı üreme toksisiteleri görülmüştür (bkz.bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

BONVİVA gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

İbandronik asitin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.

Emziren sıçanlarda yapılan çalışmalarda, intravenöz uygulamayı takiben sütte düşük miktarda ibandronik asit varlığı görülmüştür.

BONVİVA emzirme kadınlarda kullanılmamalıdır.

Üreme yeteneği/Fertilite

İbandronik asitin insan fertilitesi üzerindeki etkilerine dair veri yoktur.

Sıçanlarda yapılan üreme çalışmalarında oral yolla kullanılan ibandronik asit fertiliteyi azaltmıştır. Sıçanlarda yapılan ve intravenöz yolla kullanılan ibandronik asit günlükyüksek dozlarda fertiliteyi azaltmıştır ( bkz. bölüm 5.3).

4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Farmakodinamik ve farmakokinetik profil ve raporlanmış yan etkilere göre, BONVİVA'nın araç ve makine kullanımı üzerine etkisi yoktur veya göz ardı edilebilir.

4.8 İstenmeyen etkiler

Güvenlilik profilinin özeti


En sık bildirilen ciddi advers etkiler, anaflaktik reaksiyon/şok, atipik femoral kırıklar, çene kemiği osteonekrozu, gatrointestinal tahriş, göz inflamasyonudur (bkz. paragraf“Belli advers reaksiyonların tanımı ve bölüm 4.4”).

BONVİVA'nın güvenlilik profili, yapılan kontrollü klinik çalışmalardan ve pazarlama sonrası deneyimlerden elde edilmiştir. En sık bildirilen advers reaksiyonlar artralji vegrip benzeri semptomlardır. Bu semptomlar tipik olarak ilk dozla ilişkili olup, genelliklekısa süreli, hafif veya orta şiddettedir ve tedavinin devam etmesiyle kendiliğindeniyileşir (bkz. paragraf “grip benzeri hastalık”).

Tabloda listelenen advers reaksiyonlar


Tablo 1'de bilinen advers reaksiyonların tamamı belirtilmiştir.

İbandronik asit 2,5 mg'nin güvenliliği 4 plasebo kontrollü klinik çalışmada tedavi edilen 1251 hastada değerlendirilmiştir; bu hastaların büyük çoğunluğu pivotal üç-yıllık tedaviçalışmasından (MF 4411) gelmektedir.

7 / 18

Osteoporozlu postmenopozal kadınlarda yapılan iki yıllık çalışmada (BM16549) ayda bir 150 mg BONVİVA ile günlük 2,5 mg BONVİVA'nın genel güvenliliklerinin benzerolduğu gösterilmiştir. Ayda bir 150 mg BONVİVA alan hastaların bir yıl ve iki yılsonra karşılaştıkları advers reaksiyon oranlarının geneli sırasıyla %22,7 ve %25,0'dır.Çoğu vakada tedavinin kesilmesine gerek olmamıştır.

Advers reaksiyonlar MedDRA sistem organ sınıfına ve sıklığa göre listelenmektedir. Aşağıdaki sıklık kategorileri kullanılmıştır: çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila<1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çokseyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Hersıklık grubunda advers reaksiyonlar azalan şiddete göre sunulmaktadır.

Tablo 1: Faz III çalışmalarında-BM 16549 ve MF 4411, ve pazarlama sonrası deneyimlerde, ayda bir kez BONVİVA 150 mg ve günlük 2,5 mg ibandronik asitkullanan postmenopozal kadınlarda meydana gelen advers reaksiyonlar.

Sistem Organ Sınıfı

Yaygın

Yaygın olmayan

Seyrek

Çok seyrek

Bağışıklık

sistemi

hastalıkları


Astım

alevlenmesi

Aşırı duyarlılık reaksiyonu

Anaflaktik

reaksiyon/şok*!

Sinir sistemi hastalıkları

Baş ağrısı
Baş dönmesi


Göz hastalıkları



Göz

inflamasyonu!*


Gastrointestinal

hastalıklar

Özofajit,
Gastrit,
Gastroözofajeal reflü, Dispepsi,Diyare,Abdominalağrı,
Bulantı
Özofajiyal ülser ve benzerioluşumlar iledisfaji dahilözofajit,
Kusma,
Şişkinlik
Duodenit

Deri ve deri altı doku

hastalıkları

Kaşıntı

Anjiyoödem, yüz ödemi,ürtiker
Stevens-Johnson
sendromu!,
Eritema
multiform!, büllöz dermatit!

Kas-iskelet bozuklukları,bağ doku vekemikhastalıkları

Artralji, miyalji, kasiskelet ağrıları,kas krampı, kasiskelet sertliği
Sırt ağrısı
Atipik
subtrokanterik ve diafizealfemoral kırıklar!
Çene kemiği osteonekrozu*!Dış kulak yolundaosteonekroz(bifosfonat sınıfıadvers reaksiyonu)!
8 / 18

Genel

Grip benzeri
Yorgunluk


bozukluklar ve uygulamabölgesine ilişkinhastalıklar

hastalık*



*Daha fazla bilgi için alt kısımlara bakınız. jPazarlama sonrası deneyimlerde belirlenmiştir.

Belli advers reaksiyonların tanımı Gastrointestinal advers reaksiyonlar


Yakın zamanda kanama veya hastaneye yatış öyküsü bulunmayan peptik ülserli hastalar da dahil olmak üzere, geçirilmiş gastrointestinal hastalık öyküsü bulunan hastalar veilaçlarla kontrol altında olan dispepsi ve reflüsü bulunan hastalar ayda bir kez tedaviçalışmasına dahil edilmiştir. Bu hastalarda, üst gastrointestinal advers olaylar görülmesıklığı açısından, 2,5 mg günlük tedavi rejimi ile karşılaştırıldığında ayda bir kez 150mg ile bir farklılık gözlenmemiştir.

Grip benzeri hastalık


Grip benzeri hastalık, akut faz reaksiyonu veya kas ağrısı, eklem ağrısı, ateş, titreme, yorgunluk, bulantı, iştah kaybı veya kemik ağrısı gibi belirtiler olarak rapor olaylarıiçerir.

Çene kemiği osteonekrozu


Çene osteonekrozu, ibandronik asit gibi kemik erimesini önleyen tıbbi ürünler ile tedavi gören hastalar içerisinde ağırlıklı olarak kanser hastalarında rapor edilmiştir (bkz.Bölüm 4.4). Çene osteonekrozu ibandronik asit için pazarlama sonrası koşuldaraporlanmıştır.

Oküler enflamasyon


İbandronik asit tedavisi ile üveit, episklerit, sklerit gibi oküler enflamasyon olayları bildirilmiştir. Bazı vakalarda bisfosfonat kullanımı sonlandırılmadan bu olaylardüzelmemiştir.

Anaflaktik reaksiyon/şok


İntravenöz ibandronik asit ile tedavi edilen hastalarda ölümcül olaylar dahil olmak üzere anaflaktik reaksiyon/şok vakaları bildirilmiştir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarakizlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli adversreaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir

([email protected];

tel: 0 800 314 00 08; faks:0 312 218 3599).

9 / 18

4.9 Doz aşımı ve tedavisi

BONVİVA ile tedavide doz aşımı ile ilgili özel bir bilgi bulunmamaktadır.

Ancak bu bileşik sınıfı hakkındaki bilgiler doğrultusunda oral doz aşımı üst gastrointestinal advers reaksiyon (mide bozukluğu, dispepsi, özofajit, gastrit ya da ülser)ile sonuçlanabilir. BONVİVA'yı bağlamak için süt ya da antasitler verilmelidir.Özofajiyal iritasyon riski dolayısıyla hasta kusturulmamalı ve tamamen dik durumdakalmalıdır.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu: Kemik yapısını ve mineralizasyonu etkileyen ilaçlar,

bisfosfonatlar

ATC kodu: M05BA06

Etki Mekanizması


İbandronik asit bisfosfonatların nitrojen içeren grubuna ait olan çok güçlü bir bisfosfonattır, kemik dokuları üzerinde seçici olarak etki eder ve kemik oluşumunudirekt olarak etkilemeden özel olarak osteoklast etkinliğini inhibe eder. Osteoklastaktivitesi azalırken kemik oluşumu etkilenmez. Postmenopozal kadınlarda, artmışkemik döngüsünü premenopozal seviyelere getirir ve kemik kütlesinde progresif bir netkazanç sağlar

Farmakodinamik etkiler


İbandronik asitin farmakodinamik etkisi, kemik yıkımının inhibisyonudur. Deneysel in vivo çalışmalarda, ibandronik asit, gonadal fonksiyonun durmasından, retinoidler, tümorya da tümör kaynaklı ürünlerden kaynaklanan kemik hasarı engellemiştir. Genç (hızlıbüyüyen) sıçanlarda da endojen kemik hasarı veya rezorpsiyonu inhibe edilmiştir, bu datedavi edilmeyen hayvanlara kıyasla artan normal kemik kütlesiyle sonuçlanmıştır.

Hayvan modelleri, ibandronik asitin osteoklastik etkinliğin son derecede güçlü bir inhibitörü olduğunu doğrulamaktadır. Gelişmekte olan sıçanlarda, osteoporoz tedavisiningerektirdiği dozun 5.000 katı olan dozlarda bile mineralizasyon bozulmamıştır.

Sıçanlarda, köpeklerde ve maymunlarda günlük ve aralıklı (uzamış dozsuz aralıklarla) uzun dönem ilaç uygulaması, toksik seviyeler dahil olmak üzere farmakolojik olarakplanlanmış dozlardan daha yüksek dozlarda bile, normal kalitede ve/veya mekanik gücüartmış yeni kemik oluşumuna neden olmuştur. İnsanlarda günlük ve 9-10 haftaya varandozsuz aralıklarla ibandronik asit uygulamasının her ikisinde de, BONVİVA'nın kırıkazaltıcı etkililik gösterdiği, klinik çalışma (MF 4411) ile doğrulanmıştır.

10 / 18

Hayvan modellerinde, ibandronik asit, kemik kolajeninin üriner biyokimyasal belirteçlerinin süpresyonu dahil olmak üzere, kemik rezorpsiyonunun doza bağlıinhibisyonuna işaret eden biyokimyasal değişiklikler oluşturmuştur (deoksipiridinolinve tip I kollajen (NTX) ile çapraz bağlı N-telopeptidler gibi).

Toplam dört doz olmak üzere, her 28 günde bir oral olarak 150 mg verilen 72 postmenopozal kadında gerçekleştirilen bir faz I biyoeşdeğerlilik çalışmasında ilk dozutakiben serum CTX'inde inhibisyon henüz daha dozun 24 saat sonrasında gözlenmiş(ortalama inhibisyon

%

28) ve ortalama azami inhibisyon (% 69) bunun 6 günsonrasında görülmüştür. Üçüncü ve dördüncü dozları takiben, doz sonrası 6. gündekiortalama azami inhibisyon % 74 olurken, dördüncü doz sonrasındaki 28. gündeortalama inhibisyon % 56'ya düşmüştür. Dozlara devam edilmemesi ile kemik yıkımıbiyokimyasal işaretlerinin baskılanmasında bir kayıp görülmüştür.

Klinik etkililik


Kadınlarda artan osteoporotik kırık riskini tanımlamak için düşük KMY, yaş, daha önceki kırık varlığı, ailevi kırık öyküsü, yüksek kemik döngüsü ve düşük vücut kütleindeksi gibi bağımsız risk faktörleri göz önünde bulundurulmalıdır.

BONVİVA 150 mg ayda bir kez


Kemik mineral yoğunluğu (KMY)


Osteoporozlu (başlangıçtaki lomber omurga KMY T-skoru -2.5 SD'nin altında) postmenopozal kadınlarla yapılan iki yıllık, çift kör, çok merkezli bir çalışmada (BM16549) ayda bir kez BONVİVA 150 mg'nin KMY'yi arttırmada en az günlükibandronik asit 2,5 mg tablet kadar etkili olduğu gösterilmiştir. Bu durum, hem bir yıllıksonlanım noktasında yapılan birincil analizde, hem de iki yıllık sonlanım noktasındayapılan doğrulayıcı analizde ispatlanmıştır (Tablo 2).

Tablo 2: BM 16549 çalışmasında bir yıllık (primer analiz) ve iki yıllık tedavi (uygun protokol popülasyonu) sonunda, lomber omurga, total kalça, femoral boyun ve trokanterKMY'sinde başlangıçtan itibaren görülen ortalama bağıl değişme


Çalışma BM 16549'dan elde edilen bir yıllık veriler

Çalışma BM 16549'dan elde edilen iki yıllık veriler

Başlangıçtan itibaren ortalama bağıl değişme % [%95 GA]

Günlük

BONVİVA 2,5 mg

(N=318)

Ayda bir

BONVİVA 150 mg

(N=320)

Günlük

BONVİVA 2,5 mg

(N=294)

Ayda bir BONVİVA 150mg

(N=291)

Lomber omurga L2-L4KMY'si

3,9 [3,4, 4,3]

4,9 [4,4, 5,3]

5,0 [4,4, 5,5]

6,6[6,0, 7,1]

Total kalça KMY'si

2,0 [1.7, 2,3]

3,1 [2,8, 3,4]

2,5 [2,1, 2,9]

4,2 [3,8, 4,5]

Femoral boyun KMY'si

1,7 [1.3, 2,1]

2,2 [1,9, 2,6]

1,9 [1,4, 2,4]

3,1 [2,7, 3,6]

Trokanter KMY'si

3,2 [2,8, 3,7]

4,6 [4,2, 5,1]

4,0 [3,5, 4,5]

6,2 [5,7, 6,7]

Üstelik bir yılda, p=0,002 ve iki yılda, p<0,001, yapılan geleceğe dönük planlı analizde, 3 ayda bir uygulanan BONVİVA 150 mg enjeksiyonunun, lomber omurgaKMY'sindeki artışlar açısından, günlük uygulanan oral ibandronik asit 2,5 mg tablet'tenüstün olduğu kanıtlanmıştır.

11 / 18

Bir yılda (birincil analiz), ayda bir BONVİVA 150 mg alan hastaların

%

91,3'ünde (p=0,005), günlük ibandronik asit 2,5 mg tablet alan hastaların ise % 84,0'ında, lomberomurga KMY'sinde başlangıcın üstünde veya başlangıca eşit artış (KMY yanıtverenler) görülmüştür. İki yılda, ayda bir BONVİVA 150 mg alan veya günlükibandronik asit 2,5 mg tablet alan hastaların, sırasıyla, % 93,5'i (p=0,004) ve % 86,4'ütedaviye yanıt vermiştir.

Bir yılda, ayda bir BONVİVA 150 mg alan hastaların % 90,0'ının (p<0,001), günlük olarak ibandronik asit 2,5 mg tablet alan hastaların ise % 76,7'sinin total kalçaKMY'sinde başlangıcın üzerinde veya başlangıca eşit artış görülmüştür. İki yılda, aydabir BONVİVA 150 mg alan hastaların % 93,4'ünün (p<0,001), günlük olarakibandronik asit 2,5 mg tablet alan hastaların ise % 78,4'ünün total kalça KMY'sindebaşlangıcın üzerinde veya başlangıca eşit artış görülmüştür.

Hem lomber omurga hem de total kalça KMY'sini birleştiren daha zorlu bir kriter düşünüldüğünde, bir yılda, ayda bir BONVİVA 150 mg alan veya günlük ibandronikasit 2.5 mg tablet alan hastaların, sırasıyla, % 83,9'u (p<0,001) ve % 65,7'si tedaviyeyanıt vermiştir. İki yılda, aylık 150 mg ve günlük 2,5 mg kollarındaki hastaların,sırasıyla, % 87.1'i (p<0,001) ve % 70,5'i bu kriteri karşılamıştır.

Kemik döngüsü biyokimyasal göstergeleri


Ölçülen tüm zaman noktalarında, yani 3, 6, 12 ve 24 ayda serum CTX seviyelerinde klinik olarak anlamlı azalmalar gözlenmiştir. Bir yılda (birincil analiz), başlangıçtanitibaren görülen ortalama bağıl değişmeler, ayda birlik BONVİVA 150 mg için -% 76,günlük ibandronik asit 2,5 mg tablet için -% 67'dir. İki yılda, aylık 150 mg ve günlük2,5 mg kollarındaki ortalama bağıl değişme, sırasıyla, -% 68 ve -% 62'dir.

Bir yılda, ayda bir BONVİVA 150 mg alan hastaların % 83.5'i (p=0,006), günlük olarak ibandronik asit 2,5 mg tablet alan hastaların ise % 73,9'u tedaviye yanıt veren(başlangıçtan itibaren >% 50 azalma olarak tanımlanmaktadır) olarak değerlendirimiştir.İki yılda, aylık 150 mg ve günlük 2,5 mg kollarındaki hastaların, sırasıyla, %78,7'si (p=0,002) ve % 65,6'sı tedaviye yanıt veren olarak değerlendirilmiştir.

Çalışma BM 16549'un sonuçlarına dayanılarak, ayda bir uygulanan BONVİVA 150 mg'nin, kırılmaları önlemede en az günlük ibandronik asit 2,5 mg tablet kadar etkinolması beklenmektedir.

Günlük ibandronik asit 2,5 mg


İlk üç-yıllık, randomize, çift-kör, plasebo kontrollü, kırık çalışmasında (MF 4411) yeni radyografik morfometrik ve klinik vertebral kırık insidansında, istatistiksel olarakanlamlı tıbbi olarak da uygun bir düşüş ortaya konmuştur. Bu çalışmada, BONVİVAoral olarak günlük 2,5 mg ve deneysel bir rejim olarak aralıklı 20 mg) dozundadeğerlendirilmiştir. BONVİVA sabah günün ilk yiyecek veya içeceğinden 60 dakikaönce alınmıştır (doz sonrası perhiz periyodu). Çalışmada 55 ila 80 yaşları arasında, enaz 5 yıldır postmenopozal dönemdeki, KMY lomber omurgada en az bir vertebrada (L1 -L4) menopoz öncesi ortalamanın (T - skoru) 2 ila 5 SD (standart sapma) altında olan vebir ila dört yaygın vertebral kırığı olan kadında uygulanmıştır. Bütün hastalar günde

12 / 18

500 mg kalsiyum ve 400 IU D vitamini almıştır. Etkililik 2928 hastada değerlendirilmiştir.

Günlük uygulanan BONVİVA, test edilen her iki tedavi rejiminde de, yeni vertebral kırıkların sıklığında istatistiksel olarak anlamlı ve tıbbi olarak uygun bir azalmagöstermiştir. Günlük 2,5 mg'lık rejim, çalışmanın üç yıllık süresi boyunca yeniradyografik vertebral kırıkların oluşumunu

%

62 (p=0,0001) oranında düşürmüştür. İkiyıl sonra % 61 bağıl risk azalması gözlenmiştir (p=0,0006). Bir yıllık tedavi sonundaistatitiksel olarak çok büyük bir fark elde edilmemiştir (p=0,056). Kırık oluşumunuengelleyici etkisi çalışma boyunca tutarlı kalmıştır. Etkinin zamanla zayıflamasına dairbir belirti görülmemiştir. Klinik vertebral kırıkların sıklığı da % 49 oranındaazaltılmıştır (p=0,011). Vertebral kırıkların üzerindeki güçlü etkisi vertebral uzunlukkaybında plaseboya kıyasla istatistiksel olarak dikkate değer bir azalmayla kendinigöstermiştir (p<0,0001).
Tablo 3: MF 4411 3 yıllık kırık çalışması (%, % 95 GA)

Plasebo

(N=974)

Günlük ibandronik asit 2,5 mg (N=977)

Bağıl risk azalması

Yeni morfometrik vertebral kırıklar


%62 (40,9, 75,1)

Yeni morfometrik vertebral kırık oranı

%9.56 [7,5, 11,7)]

% 4.68 (3,2, 6,2)

Klinik vertebral kırıkların bağıl risk azalması


%49 (14,03, 69,49)

Klnik vertebral kırık oranı

%5,33 [3,73, 6,92]

%2,75 (1,61, 3,89)

KMY-3.yılda lumbar omurgada bazdan ortalama değişiklik

%1,26 [0,8, 1,7]

%6,54 (6,1, 7,0)

KMY-3.yılda tüm kalçada bazdan ortalama değişiklik

%-0,69(-1,0, -0,4)

%3,36 (3,0, 3,7)

İbandronik asitin klinik etkililiği baz çizgisinde lumbar omur KMY T-skoru <-2.5 olan bir hasta alt grup analizinde daha fazla değerlendirildi. Vertebral kırık riskindekiazalmanın toplam popülasyonda görülen ile tutarlı olduğu gözlenmiştir.

Tablo 4: Lomber omurga KMY T-skoru başlangıçta -2,5'in altında olan hastalar için 3 yıllık kırık çalışması olan MF 4411 çalışmasından elde edilen bulgular (%, % 95 GA)


Plasebo

(N=587)

Günlük ibandronik asit 2,5 mg (N=575)

Bağıl risk azalması

Yeni morfometrik vertebral kırıklar


%59 (34,5, 74,3)

Yeni morfometrik vertebral kırık oranı

%12,54 (9,53, 15,55)

% 5,36 (3,31, 7,41)

Klinik vertebral kırıkların bağıl risk azalması


%50 (9,49, 71,91)

Klnik vertebral kırık oranı

%6,97(4,67, 9,27]

%3,57 (1,89, 5,24)

KMY-3.yılda lumbar omurgada bazdan ortalama değişiklik

%1,13 (0,6, 1,7]

%7,01 (6,5, 7,6)

KMY-3.yılda tüm kalçada bazdan ortalama değişiklik

%-0,70(-1,1, -0,2)

%3,59 (3,1, 4,1)

13 / 18

MF4411 çalışmasındaki tüm hasta popülasyonlarında, vertebral dışı kırıklarda bir azalma gözlenmedi, ancak günlük ibandronik asitin etkili olduğu gözlenen yüksek-riskalt gruplarında(femoral boyun KMY T-skoru <-3,0 SD), vertebral dışı kırıklarda

%

69risk azalması gözlenmiştir.

Günlük 2,5 mg ile tedavide iskeletin vertebral ve vertebral dışı kısımlarında KMY'de ilerleyen artışlar meydana gelmiştir.

Plaseboya oranla, üç yıllık lumbar omurga KMY artışı % 5,3 olarak saptanmıştır. Baz çizgisine kıyasla bu artış % 6,5'tir. Baz çizgisine kıyasla kalçadaki artış, femurboyunda % 2,8, total kalçada % 3,4, ve trokanterde % 5,5 olarak saptanmıştır.

Kemik döngüsünün biyokimyasal işaretleri (üriner CTX ve serum Osteokalsin gibi) premenopozal düzeylere beklenen düşüş göstermiş ve 3-6 aylık bir dönem içindemaksimum düşüşe ulaşmıştır. İbandronik asit 2,5 mg tablet ile tedaviye başlandıktan biray sonra kemik döngüsünün biyokimyasal işaretlerinde % 50 oranında klinik olarakanlamlı düşüş görülmüştür. Tedavinin kesilmesini takiben, postmenopozal osteoporozabağlı artan kemik erimesinin patolojik olan tedavi öncesi değerine dönüş olmuştur.

2 ve 3 yıllık tedavisi sonrasında postmenopozal kadınların kemik biyopsilerinin histoloj ik analizi, normal kemik kalitesi göstermiş ve minerilizasyon hasarına dair birbelirti göstermemiştir.

Pediyatrik popülasyon (bkz. bölüm 4.2 ve bölüm 5.2).

BONVİVA, pediyatrik popülasyonda çalışılmamıştır ve bu sebeple, bu hasta popülasyonu için herhangi bir etkililik veya güvenlilik verisi mevcut değildir.

5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler

İbandronatın farmakolojik etkileri, direkt olarak gerçek plazma konsantrasyonlarıyla ilişkili olmadığı hayvanlarda ve insanlarda yapılan çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir.

Emilim:


İbandronatın oral uygulamadan sonra üst gastrointestinal kanalda absorpsiyonu hızlıdır ve plazma konsantrasyonları 50 mg oral alıma kadar dozla orantılı olararak artarken, budozun üzerinde doza-orantılı artıştan daha yüksek artışlar görülmüştür. Gözlenenmaksimum plazma konsantrasyonları aç karnına 0,5 ila 2 saat arasında (ortalama 1 saat)elde edilmiştir ve mutlak biyoyararlanımı yaklaşık olarak % 0,6'dır. İçecek (içme suyudışında) ya da yiyecek ile alındığında absorpsiyonun derecesi zayıflamıştır.Biyoyararlanım, ibandronat standart kahvaltı ile uygulandığında açlık durumundakideneklerdeki biyoyararlanıma kıyasla yaklaşık % 90 oranında düşer. İbandronat gıdaalımından 60 dakika önce alındığında biyoyararlanımda anlamlı bir düşüş olmaz.

14 / 18

BONVİVA alındıktan sonra, 60 dakikadan daha az süre içerisinde yiyecek ya da içecek alındığında hem biyoyararlanım hem de KMY kazanımları düşer.

Dağılım:


İlk sistemik maruziyetten sonra ibandronat hızla kemiğe bağlanır ya da idrarla atılır. İnsanlarda dağılım hacmi en az 90 L'dir ve kemiğe ulaşan doz miktarı dolaşıma girendozun %40-50'si olarak hesaplanmıştır. İnsan plazmasında protein bağlanması terapötikkonsantrasyonlarda yaklaşık % 85-% 87 (terapötik dozlarda in vitro olarakbelirlenmiştir)dir, ve bu nedenle ilaç-ilaç etkileşim potansiyeli düşüktür.

Biyotransformasyon:


Hayvanlarda veya insanlarda ibandronatın metabolize olduğuna dair bir bulgu yoktur.

Eliminasyon:


İbandronik asitin emilen kısmı kemik absorpsiyonu ile dolaşımdan uzaklaştırılır (% 4050) ve geri kalanı böbrekler tarafından değişmeden elimine edilir. İbandronatın absorbe edilmemiş kısmı dışkı ile değişmemiş olarak atılır.

Yarılanma ömrü aralığı geniştir ve doz ve analiz duyarlılığına bağlıdır ancak eliminasyon yarılanma ömrü genellikle 10-72 saat aralığındadır. Erken plazma düzeyleriintravenöz ya da oral uygulamanın sırasıyla 3 ve 8 saat ardından hızla pikdeğerlerin % 10'una düşmektedir.

İbandronatın total klerensi 84-160 mL/dk aralığındaki ortalama değerlerle düşüktür. Renal klerens (sağlıklı postmenopozal kadınlarda yaklaşık 60 mL/dk), totalklerensin % 50-60'ına denk gelir ve kreatinin klerensiyle ilgilidir. Görünen total verenal klerens arasındaki farkın kemik tarafından tutulumu yansıttığı kabul edilmektedir.

Salgı yolağının, diğer etkin maddelerin atılımında yer alan bilinen asidik ve bazik taşıma sistemleri içermediği görünmüştür. İlave olarak ,ibandronik asit majör insanhepatik P450 izoenzimlerini inhibe etmez. Sıçanlarda hepatik sitokrom P450 sisteminiindüklemez.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Cinsiyet


İbandronik asidin biyoyararlanım ve farmakokinetiği kadınlarda ve erkeklerde benzerdir.

Irk


İbandronik asitin mevcut klinik bulgularında Asyalı ile Kafkas etnik gruplar arası fark olduğunda dair bir kanıt yoktur. Afrika kökenli hastalar ile ilgili çok az veribulunmaktadır.

Böbrek yetmezliği


Farklı derecelerde böbrek yetmezliği olan hastalarda ibandronatın renal klerensi, kreatinin klerensi ile doğrusal olarak ilişkilidir.

15 / 18

Hastaların büyük çoğunluğunun bu kategorilere girdiği BM 16549 çalışmasında gösterildiği üzere, hafif ya da orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda dozayarlaması gerekli değildir (kreatinin klerensi 30 mL/dk'ya eşit ya da daha yüksek).

Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 30 mL/dk'dan az) 21 gün boyunca, günlük 10 mg oral uygulama alımı, normal renal fonksiyona sahip olanhastalardan 2-3 kat daha yüksek plazma konsantrasyonları göstermiştir (toplamklerens=129 mL/dk). Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda ibandronatın total klerensi44 mL/dk'ya düşmüştür. 0.5 mg intravenöz uygulamadan sonra ağır böbrek yetmezliğiolan hastalarda toplam, renal ve non-renal klerensler sırasıyla %67, %77 ve %50oranında düşmüştür ancak tolere edilebilirlikte maruziyetin artmasıyla ilişkili bir azalmaolmamıştır. Sınırlı klinik deneyime bağlı olarak, BONVİVA ciddi böbrek yetmezliğindeönerilmez (bkz. bölüm 4.2 ve 4.4). İbandronik asidin farmakokinetik özelliklerihemodiyalize girmeyen son dönem böbrekyetmezliğiolan hastalarda

değerlendirilmemiştir. Bu hastalarda ibandronik asidin farmakokinetik özellikleri bilinmemektedir. İbandronik asid bu koşullarda kullanılmamalıdır.

Karaciğer yetmezliği (bkz. bölüm 4.2)


Karaciğer yetmezliği olan hastalarda ibandronatın farmakokinetiği ile ilgili veri yoktur. İbandronatın klerensinde karaciğerin özel bir rolü yoktur ancak renal atılım ve kemiktetutulum yoluyla temizlenir. Bu nedenle karaciğer yetmezliği olan hastalarda dozayarlaması gerekli değildir.

Pediyatrik popülasyon


18 yaşın altındaki hastalarda BONVİVA'nın güvenlilik ve etkililiği araştırılmamıştır.

Geriyatrik popülasyon (bkz. bölüm 4.2)


Çok değişkenli bir analizde yaşın, çalışılan farmakokinetik parametrelerin herhangi birinin bağımsız bir faktörü olduğu bulunmamıştır. Renal fonksiyon yaşla birliktezayıfladığından dikkate alınması gereken tek faktör budur (bkz. bölüm 5.2.).

5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri

Köpeklerde toksik etkiler (örneğin renal hasar belirtileri) yalnızca maksimum insan maruziyetinin yeterince üzerinde olduğu kabul edilen maruziyette gözlenmiş olup,klinik kullanım için çok az anlam ifade etmektedir.

Mutajenisite/Karsinojenisite:

Karsinojenik ve genotoksik potansiyele ait belirtiler gözlenmemiştir. Genotoksisite testleri ibandronik asit için genetik aktiviteye ait kanıt olmadığını göstermiştir.

Üreme toksisitesi:

3 aylık doz rejimi için özel çalışmalar yapılmamıştır. Sıçanlarda ve tavşanlarda günlük intravenöz doz rejiminin uygulandığı çalışmalarda, ibandronik asidin doğrudan fetaltoksik veya teratojenik etkisine dair herhangi bir kanıt bulunamamıştır. Vücut ağırlığı

16 / 18

artışı sıçanların F1 yavrularında azalmıştır. Oral uygulamanın doğurganlık üzerindeki etkileri sıçanlarda yapılan üreme çalışmalarında, 1 mg/kg/gün ve üstü dozlarda, artmışpreimplantasyon kayıplarıdır. Sıçanlarda üreme çalışmaları sırasında intravenöz yollaibandronik asit 0,3 ve 1 mg/kg/gün dozlarında sperm sayısını azaltırken, erkeklerde 1mg/kg/gün ve dişilerde ise 1,2 mg/kg/gün dozlarda fertilitede azalmaya neden olmuştur.İbandronik asidin diğer advers etkileri, sıçanlara ilişkin üreme toksisitesi çalışmalarındabu tıbbi ürün sınıfı (bifosfonatlar) için beklendiği gibi olmuştur. Bu yan etkiler,implantasyon bölgelerinin sayısında azalma, doğal doğumun etkilenmesi (distosi) veviseral varyasyonlarda artış (renal pelvis üreter sendromu) olaylarını içermektedir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLERİ6.1 Yardımcı maddelerin listesi

Tablet çekirdeği:


Povidon K25

Laktoz monohidrat (sığır sütü kaynaklı)

Mikrokristalin selüloz KrospovidonStearik asitKolloidal susuz silika

Film kaplama:


Film kaplama karışımı içeriği: Hipromelloz, titanyum dioksit, talk.

Macrogol 6000

6.2 Geçimsizlikler

Geçerli değil.

6.3 Raf ömrü

60 ay

6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği

BONVİVA 150 mg film kaplı tabletler, 1 ve 3 adet film kaplı tablet içeren blisterler (PVC/PVDC) halinde ambalajlanmaktadır.

6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Özel bir gereklilik bulunmamaktadır.

17 / 18

Farmasötik ürünlerin çevreye bırakılmasından kaçınılmalıdır. İlaçlar, atık suları ve evsel atık ile imha edilmemelidir. Varsa bulunduğunuz yerdeki donanımlı atık toplamasistemlerini kullanınız.

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller 'Tıbbi ürünlerin kontrolü yönetmeliği' ve 'Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmelikleri'ne uygun olarak imhaedilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

Atnahs Pharma UK Ltd. lisansı ile Ali Raif İlaç Sanayi A.Ş.

Yeşilce Mah.

Doğa Sokak No: 4 34418 Kağıthane / İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI

2020/180

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 21.08.2020 Ruhsat yenileme tarihi: -

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

18 / 18

İlaç Bilgileri

Bonviva 150 Mg Film Kaplı Tablet

Etken Maddesi: Ibandronik Asit

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.