Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Aktazid 50 Mg/50 Mg Film Tablet Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

AKTAZİD 50 mg/50 mg film kaplı tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:

Spironolakton 50 mg

Hidroklorotiyazid 50 mg

Yardımcı maddeler:

79,4 mg 1,502 mg

Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)

Gün batımı sarısı

Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Film kaplı tablet

Turuncu renkli yuvarlak, bir yüzü 'NOLX' 50 yazılı ve çentikli, diğer yüzü yazısız, bikonveks film kaplı tablet

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

• Konjestif kalp yetmezliği, assit ve/veya ödem ile seyreden karaciğer sirozu, nefrotiksendrom ve diğer ödematöz durumlarda,

• Esansiyel hipertansiyonda,

• Dijital alan hastalarda; diğer diüretiklerin elektrolit dengesini sağlamak için yetersizkaldığı veya uygun görülmediği durumlarda kullanılır.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:

Ödem (konjestif kalp yetersizliği, karaciğer sirozu veya nefrotik sendrom):

AKTAZİD'in genel kullanım dozu, tek bir seferde ya da bölünmüş dozlar halinde alınabilen spironolakton ve hidroklorotiyazidin her biri için gtolük 100 mg'dır. Ancak hastanın verdiği

yanıta göre 25 mg ile 200 mg arasında doz ayarlanabilir.

1/17

AKTAZİD kullanımı ile diürez hemen ortaya çıkar ve spironolakton bileşiğinin uzun süreli etkisine bağlı olarak, ilacın bırakılmasından sonraki 2-3 gün süresince devam eder.

Esansiyel hipertansiyon: Her bir bileşenin titre sonuçlarına dayanarak dozaj değişkenlik gösterse de; bir çok hasta için spironolakton ve hidroklorotiyazid için günlük optimum doz tekbir seferde ya da bölünmüş dozlar halinde alınabilen 50 ila 100 mg'dır.

Spironolakton, hidroklorotiyazidin potasyum üzerine negatif etkisini azaltmak için yeterli olduğundan, hipertansiyon ya da pek çok ödem türlerinin uzun dönem tedavisi sırasındaAKTAZİD ile beraber potasyum takviyesi kullanımı önerilmez.

Uygulama şekli:

AKTAZİD'in yemeklerle birlikte günde bir kez oral olarak alınması önerilmektedir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:,

böbreklerin atılım mekanizmasında belirgin bozukluk durumunda kullanılmamalıdır.

Karaciğer yetmezliği:Pediyatrik popülasyon:

Çocuklarda AKTAZİD kullanılarak yapılmış klinik çalışmalar olmamasına rağmen, günlük doz, vücut ağırlığının her bir kilogramı için 3 mg spironolaktan olacak şekilde vebölünmüş dozlarda verilebilir.

Pediyatrik hastalarda etkililik ve güvenlilik kanıtlanmamıştır.

Geriyatrik popülasyon:

Tedaviye en düşük doz ile başlanması önerilmektedir ve maksimum fayda elde etmek için doz kademeli olarak arttırılabilir. İlaç metabolizmasını ve atılımını değiştirebilecek ciddi karaciğerve böbrek rahatsızlıklarında dikkatli olunmalıdır.

4.3. Kontrendikasyonlar

AKTAZİD

• Spironolaktona, tiyazid diüretiklere, sülfonamid türevi ilaçlara ya da AKTAZİD'iniçeriğinde yer alan diğer yardımcı maddelere karşı hassasiyet durumlarında

• Anüri,

2/17

• Akut renal yetmezlik,

• Böbreklerin atılım mekanizmasında belirgin bozukluk,

• Hiperkalemi,

• Akut veya ciddi karaciğer yetmezliği,

• Addison Hastalığı

durumunda kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

AKTAZİD kullanımı sırasında potasyum-tutucu diüretikler, ADE inhibitörleri, anjiotensin II antagonistleri, aldosteron blokerleri, potasyum takviye ediciler, potasyumdan zengin diyet veyapotasyum içeren tuz ikamesi şiddetli hiperkalemiye neden olabileceğinden uygulanmamalıdır.AKTAZİD kullanan hastada fazla potasyum alımı hiperkalemiye sebep olabilmektedir.Spironolakton, ADE inhibitörleri veya indometazin gibi nonsteroidal anti-enflamatuar ilaçlar(NSAİİ) ile beraber kullanıldığında, diüretik mevcut olsa bile, ciddi hiperkalemiye sebepolabilir. AKTAZİD'in bahsedilen ilaçlarla beraber kullanımına özellikle dikkat edilmelidir.

Eğer hipokalemiden şüpheleniliyorsa (parestezi, kas zayıflığı, yorgunluk, bradikardi, şok) elektrokardiyogram (EKG) çekilmelidir. Bununla beraber, hafif hiperkalemi EKG değişimleriile saptanamadığı için serum potasyum seviyelerinin de kontrol edilmesi gerekir.

Hiperkalemi gelişirse AKTAZİD hemen kesilmelidir ve gerek olursa serum potasyumunu normal düzeye düşürmek için aktif (kalsiyum klorid çözeltisi, sodyum bikarbonat çözeltisininintravenöz uygulaması ve / veya hızlı etki eden insülin preperatları ile glikozun oral ya daparenteral uygulaması gibi) önlemler alınmalıdır. Bu uygulamalar gerektiği takdirdetekrarlanmalıdır. Sodyum polistiren sülfonatlar gibi katyonik değiştirici reçineler oral ya darektal yoldan uygulanmalıdır. Devam eden hiperkalemi için diyaliz gerekebilir.

Spironolaktonun, amonyum klorür veya kolestramin ile birlikte kullanıldığı durumlarda, hastalarda “hiperkalemik metabolik asidoz” rapor edilmiştir.

Sıvı ve elektrolit dengesindeki minör değişimler hepatik komaya sebep olabileceği için karaciğer bozukluğu olan hastalarda AKTAZİD dikkatle kullanılmalıdır.

3/17

Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda veya aşırı potasyum alımında hiperkalemi ortaya çıkabilir ve ölümcül olabilecek kardiyak düzensizliklere yol açabilir.

Tiyazidler ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda azotemiye sebep olabileceği için AKTAZİD bu hasta gurubunda dikkatli kullanılmalıdır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda ilacın birikimetkisi görülebilir.

Tiyazidler diğer antihipertansif ilaçların etkisini arttırabilir veya potansiyalize edebilir.

Alerji ya da bronşiyal astım hikayesi olan veya olmayan hastalarda tiyazidlere karşı alerji gelişebilir.

Tiyazidler de dahil olmak üzere sülfonamid türevlerinin sistemik lupus eritematozu aktive ettiği ya da şiddetlendirdiği bildirilmiştir.

AKTAZİD geçici BUN artışına sebep olabilir. Tedavi sona erdirildiğinde normal seviyesine geri döner. Daha önceden böbrek yetmezliği durumu mevcut ise BUN artışı devam edebilir.

Bazı dekompanse hepatik siroz hastalarında, normal böbrek fonksiyonuna sahip olsa bile, genellikle hiperkaleminin eşlik ettiği, geri dönüşümlü hiperkloromik metabolik asidozgörüldüğü bildirilmiştir.

Ağız kuruluğu, susama, uyuşukluk ve rehavet ile kendini gösteren, düşük sodyum serum seviyesi ile teşhis edilebilen dilüzyonal hiponatremi, AKTAZİD ve diğer diüretiklerin birliktekullanımı sırasında görülebilir. Dilüzyonal hiponatremi, sıcak havalarda ödemli hastadaoluşabilir. Yaşam tehlikesi içeren hiponatremi gibi durumlar haricinde, sodyum takviyesiyerine suyun azaltılması daha uygun bir tedavidir.

Hepatik komada görülene benzer zihin karışıklığı ile kendini gösteren düşük-tuz sendromu nadiren AKTAZİD kullanımı sırasında görülebilir. Bu sendrom, bariz sıvı tutulumu ileoluşmadığı için dilüzyonal hiponatremiden farklıdır. Tedavisi için AKTAZİD kullanımısonlandırılmalı ve sodyum verilmelidir.

Tiyazidler bazı hastalarda fr.pCTüri^mlyı? ve gut. atakknnm °kşumuna neden olabilirler.

Belge Doy^

Ayrıca hipomagnezemiye sebep olabilecek derecede idrarda magnezyum atılımını arttırdığı

4/17

görülmüştür. Kolesterol ve trigliserid seviyesindeki artışlar tiyazid diüretik tedavisi ile ilişkili olabilir.

Tiyazidler diyabeti ağırlaştırabilir ve insülin gereksinimini değiştirebilir. Tiyazid tedavisi sırasında gizli olan diyabet, belirgin hale gelebilir.

Tiyazidler idrarda kalsiyum atılımını düşürebilir. Tiyazidler kesintili ve çok hafif serum kalsiyum artışına sebep olabilir. Belirgin hiperkalsemi, gizli hiperparatiroidinin göstergesiolabilir. Paratiroid fonksiyon testleri yapılmadan önce tiyazid alımı bırakılmalıdır.

Hiperkalsemi ve hipofosfatemi ile paratiroid bezindeki patalojik değişimler, uzun süreli tiyazid tedavisi sırasında görülebilir.

Spironolakton kullanımı ile jinekomasti gelişimi görülebilir, AKTAZİD tedavisinin durdurulması ile normale döner. Ancak nadiren jinekomastinin yok olmayıp, kaldığıgörülmüştür.

Melanom dışı cilt kanseri

Danimarka Ulusal Kanser Kayıtlarına dayanarak yapılan iki epidemiyolojik çalışmada; artan kümülatif hidroklorotiyazid maruziyeti ile melanom dışı cilt kanseri [bazal hücreli karsinom veskuamöz hücreli karsinom] riskinde artış gözlenmiştir. Hidroklorotiyazidin fotosensitiviteyapıcı etkisi melanom dışı cilt kanserinde olası bir mekanizma olarak rol oynayabilir.Hidroklorotiyazid alan hastalar melanom dışı cilt kanseri riski hakkında bilgilendirilmeli veyeni lezyonlar için ciltlerini düzenli olarak kontrol etmeleri ve şüpheli deri lezyonlarını derhalbildirmeleri önerilmelidir. Hastalara deri kanseri riskini minimum düzeye indirmek üzere güneşışığı ve UV ışını maruziyetini sınırlandırmaları ve maruziyet durumunda yeterli korumauygulamaları tavsiye edilmelidir. Şüpheli deri lezyonları, histolojik biyopsi incelemeleri dedahil edilerek acil olarak incelenmelidir. Melanom dışı deri kanseri öyküsü olan hastalardahidroklorotiyazid kullanımının dikkatli bir şekilde tekrar gözden geçirilmesi de gerekebilir.(ayrıca bkz. Bölüm 4.8).

Koroidal efüzyon, akut miyopi ve ikincil açı kapanması glokomu


Sülfonamid ve sülfonamid türevi ilaçlar,

görüş alanı defekti ile birlikte koroidal efüzyon,

transituvar miyopi ve akutkapanması gl°k°mu ile sonuçlanan idiyosinkratik bir reaksina

Belge Do

neden olabilir. Semptomlar arasında akut başlangıçlı görme keskinliğinde azalma veya oküler

5/17

ağrı bulunur ve tipik olarak ilaca başlanmasından saatler ile haftalar sonra ortaya çıkar. Tedavi edilmeyen akut açı kapanması glokomu kalıcı görme kaybına neden olabilir. Birincil tedavi,ilaç alımını mümkün olduğunca hızlı bir şekilde kesmektir. İntraoküler basınç kontrolsüzkalırsa, acil tıbbi veya cerrahi tedavilerin düşünülmesi gerekebilir. Akut açı kapanmasıglokomu gelişimi için risk faktörleri arasında sülfonamid veya penisilin alerjisi öyküsü yeralabilir.

Akut Solunum Toksisitesi


Hidroklorotiyazid aldıktan sonra çok seyrek akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) dahil olmak üzere şiddetli akut solunum toksisitesi vakası bildirilmiştir. Pulmoner ödemtipik olarak hidroklorotiyazid alımından sonra dakikalar ile saatler içinde gelişir.Başlangıçta dispne, ateş, solunumda bozulma ve hipotansiyon semptomları bulunur.ARDS teşhisinden şüpheleniliyorsa,AKT AZİDkesilmeli ve uygun tedaviverilmelidir. Hidroklorotiyazid alımını takiben daha önce ARDS yaşayan hastalarahidroklorotiyazid uygulanmamalıdır.


AKTAZİD 75,4 mg laktoz (inek sütü kaynaklı) içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olanhastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

AKTAZİD her dozunda 1.502 mg gün batımı sarısı içermektedir. Gün batımı sarısı alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

AKTAZİD'in digoksinin yarılanma ömrünü arttırdığı görülmüştür. Bu durum serum digoksin konsantrasyonunu ve akabinde dijital zehirlenmeyi arttırır. Digoksin, spironolakton ile birliktealındığında dijital dozunun düşürülmesi gerekli olabilir. Bu gibi hastalar dikkatle izlenmelidir.

Antihipertansif ilaçların etkilerini arttırabileceğinden tedaviye AKTAZİD eklendiğinde bu ilaçların dozunun ayarlanması gerekebilir. Özellikle böbrek bozukluğu olan hastalarda, ADEinhibitörleri aldosteron üretimini azalttığından, AKTAZİD ile birlikte rutin olarakkullanılmamalıdır.

Karbenoksolon ile spironolaktonun birlikte kullanımı her iki ajanın da etkinliğini azaltabilir.

6/17

Steroidal olmayan antienflamatuar ilaçlar, diüretiklerin natriüretik etkinliğini prostaglandinin intrarenal sentezini inhibe etmek suretiyle azaltmaktadır.

Lityum ve tiyazidlerin eş zamanlı kullanılması lityum klirensini düşürerek zehirlenmeye yol açabilir.

Hem spironolakton hem de hidroklorotiyazid norepinefrine vasküler cevabı azaltır. AKTAZİD ile tedavi görmekte olan hastaların lokal veya genel anestezi almak zorunda kalmalarıdurumunda dikkatli olunmalıdır.

Alkol, barbitüratlar ya da narkotiklerin AKTAZİD ile beraber kullanımı ortostatik hipotansiyon oluşmasına yol açabilir.

Antidiyabetik ilaçlarda (insülin, ya da oral yoldan alınanlar) dozaj ayarlaması gerekebilir.

Kortikosteroidler, ACTH: Yoğun elektrolit tüketimi, özellikle hipokalemi, oluşabilir.

Kas iskelet gevşeticiler (tubokurarin gibi): Kas gevşeticilere verilen cevabı arttırabilir.

Asetilsalisilik asit, indometazin ve mefenamik asit'in spironolaktonun diüretik etkisini azalttığı görülmüştür.

Spironolakton, antipirinin metabolizmasını artırır.

Tiyazid içeren bazı ilaçların emilimi kolestiramin ve kolestipol ile birlikte kullanıldığında azalır.

Amonyum klorid veya kolestiramin ile birlikte verilen spironolaktonun hiperkalemik metabolik asidoza yol açtığı rapor edilmiştir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Özel popülasyonlara ait bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon

Pediyatrik popülasyona ait mr etkileşim çalışması yapılmamıştır.

7/174.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

AKTAZİD'in hamilelikte kullanımının güvenliliği henüz saptanmamıştır.

Bu nedenle, çocuk doğurma potansiyeli olan kadınların, tedavi süresince doğum kontrolü uygulaması düşünülebilir.

Gebelik dönemi

Spironolakton:

Fareler üzerinde yapılan çalışmalarda teratojenik etkiler gözlenmemiştir. Spironolakton verilen tavşanlarda ise gebelik oranında azalma, rezorpsiyon oranlarında yükselme ve canlı doğumsayısında azalma görülmüştür. Yüksek dozda spironolakton alan sıçanlarda embriyotoksiketkilere rastlanmamıştır. Ancak erkek sıçan fetüslerinde doza bağlı olarak plazma prolaktindüzeyinde ve ventral prostat ve seminal vezikül ağırlıklarında azalma görülürken dişi fetüslerdelüteinize edici hormonun daha fazla salgılandığı ve ovaryum ve uterus ağırlığında artışgörüldüğü raporlanmıştır. Sıçanlar üzerinde gerçekleştirilen başka bir çalışmada ise erkek sıçanfetüslerinde feminizasyon gözlenmiştir.

Gebe kadınlar üzerinde herhangi bir çalışma gerçekleştirilmemiştir.

Hi drokl orotiyazid:

Hidroklorotiyazid verilen gebe fare ve sıçanlarda üreme toksisitesi bulunmamıştır. Tiazid grubu diüretikler plasental bariyeri geçerek plasental perfüzyonu azaltabilir ve uterus tembelliğine yolaçarak doğum olayını engelleyebilir.

Tiazid grubu diüretiklerin gebeliğin özellikle ilk üç ayında kullanımına ilişkin çalışmalar sınırlıdır. Tiazidlerin farmakolojik mekanizmasının oluşturduğu etkiye göre bu gruptakidiüretikler gebeliğin ilk iki ve ilk üç ayında plasental perfüzyon riskini artırabilir ve sarılık,sıvı-elektrolit dengesinin bozulması ve trombositopeni gibi fatal ve neonatal etkileringörülmesine neden olabilir.

8/17

Tiazid grubu diüretikler azalan plazma hacmi ve artan plasental hipoperfüzyon riski nedeniyle gebeliğe bağlı ödem, hipertansiyon veya preeklampsi görülen hastalarda kullanılmamalıdır.

Tiazidler esansiyel hipertansiyon görülen gebe kadınlarda başka bir tedavi seçeneğinin belirlenemediği istisnai koşullar haricinde kullanılmamalıdır.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve-veya embriyonel/fetal gelişim ve-veya doğum ve-veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlarayönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

AKTAZİD'in hamilelikte kullanımı anne ve fetüs açısından yarar-risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra olmalıdır. AKTAZİD gerekli olmadıkça gebelik dönemindekullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

Spironolakton:

Spironolaktonun ana aktif metaboliti olan kanrenon anne sütünde tespit edilmiştir.

Hi drokl orotiyazid:

Anne sütünde tiazid grubu diüretikler az oranlarda gözlemlenmiştir. Yüksek dozda alınan tiazidler aşırı diüreze bağlı olarak süt salgılanmasını engelleyebilir. Emzirme dönemindeAKTAZİD kullanımı önerilmemektedir. Eğer AKTAZİD emzirme döneminde kullanılırsa,dozlar mümkün olduğu kadar düşük tutulmalıdır ya da bebek beslenmesi için alternatif biryöntem tayin edilmelidir.

Üreme yeteneği/Fertilite

Spironolakton:

Dişi fareye uygulanan Spironolakton fertiliteyi azaltmıştır. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Hi drokl orotiyazid:

Fare ve sıçanlara uygulanan Hidroklorotiyazid fertiliteyi etkilememiştir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

9/17

Bazı hastalarda uyku hali ve sersemlik rapor edilmiştir. Hastalar, araç ve makine kullanımı gibi aktivitelerde dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdır.

4.8. İstenmeyen etkiler

Advers etkiler sistem-organ sınıfına göre: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100,<1/10); yaygın olmayan (>1/1000, <1/100); seyrek (>1/10000, <1/1000); çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor(eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Spironolakton:Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Lökopeni, (agranülositoz da dahil)

Endokrin hastalıkları

Bilinmiyor: Jinekomasti, iktidarsızlık, ereksiyonu koruyamama, menstürel düzensizlikler, menopoz sonrası kanamalar

Sinir sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Sersemlik, zihin karışıklığı, ataksi, baş ağrısı, uyuşukluk

Gastrointestinal hastalıklar

Bilinmiyor: Mide kanaması, ülser, gastrit, diyare, kramp, kusma, mide bulantısı

Hepato-bilier hastalıklar

Bilinmiyor: Kolestatik/hepatoselüler toksisite

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Bilinmiyor: Böbrek yetersizliği

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Bilinmiyor: Ateş, ürtiker, anafilaktik reaksiyonlar, vaskülit, makülopapüler ya da eritematoz kütanöz erüpsiyon

10/17

Spironolakton kullanan hastalarda göğüs kanseri görüldüğü bildirilmiştir, ancak ilaç kullanımının etkisi veya ilişkili olduğu kanıtlanmamıştır.

Hidroklorotiyazid


İyi huylu neoplazmlar, malign ve belirtilmemiş (kist ve polip dahil)

Bilinmiyor: Melanom dışı cilt kanseri* (Bazal hücreli karsinom ve Skuamöz hücreli karsinom)

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Aplastik anemi, agranülositoz, lökopeni, hemolitik anemi, trombositopeni

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Bilinmiyor: Elektrolit düzensizliği, hiperglisemi, glikozüri, hiperürisemi

Sinir sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Sersemlik, baş ağrısı, baş dönmesi, huzursuzluk

Göz hastalıkları

Bilinmiyor: Geçici bulanık görüş, ksantopsi, koroidal efüzyon

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

Çok seyrek:

Akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) (bkz. Bölüm 4.4)Kardiyovasküler hastalıklar

Bilinmiyor: Ortostatik hipotansiyonun da dahil olduğu hipotansiyon

Gastrointestinal hastalıklar

Bilinmiyor: Gastrointestinal bozukluklar pankreatit, diyare, kusma, siyaladenitis, kramp, konstipasyon, gastrik iritasyon, bulantı, anoreksiya

Hepato-bilier hastalıklar

Bilinmiyor: Sarılık (intrahepatik kolestatik sarılık), diyare, kusma, siyaloadenitis, kramp, konstipasyon, gastrik iritasyon, bulantı, anoreksiya

Deri ve deri altı doku hastalıkları

J-J• J • •.I-F'-P BU BELGE, GÜVENLI ELEKTRONIK IMZA ILE IMZALANMıŞTıR.

Belge D 56Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys

11/17Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

Bilinmiyor: Kas krampları

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Bilinmiyor: Böbrek bozukluğu, böbrek yetmezliği

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Bilinmiyor: Anafilaktik reaksiyonlar, nekrotize edici ajanlar (vaskülit ve kütanöz vaskülit) pnömoni ve pulmoner ödem içeren solunum yolu rahatsızlığı, ışığa karşı duyarlılık, ateş,ürtiker, kızarıklık, purpura, güçsüzlük

*Seçilen yan etkilerin tanımı

Melanom dışı cilt kanseri: Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen mevcut verilere dayanarak, hidroklorotiyazid ve melanom dışı cilt kanseri arasında kümülatif doza bağımlıilişki gözlenmiştir (ayrıca bkz. Bölüm 4.4 ve 5.1)

Tiazid ve tiazid benzeri diüretiklerin kullanımından sonra görüş alanı defekti ile birlikte koroidal efüzyon vakaları bildirilmiştir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.

(www.titck.gov.tr;[email protected]. Doz aşımı ve tedavisi

Belirtiler

Akut doz aşımı sersemlik, zihin karışıklığı, mide bulantısı, makulopapular ya da eritamatoz döküntü, kusma veya diyare şeklinde kendisini gösterebilir.

Nadiren hiponatremi, hiperkalemi gelişebilir veya ciddi karaciğer hastalığı olan hastalarda hepatik komaya neden olabilir, fakat bu etkiler akut doz aşımı ile pek ilişkilendirilmemektedir.

12/17

Hiperkalemi semptomları parestezi, güçsüzlük, flasid paraliz veya kas spazmı şeklinde ortaya çıkar ve klinik açıdan hipokalemiden ayırt edilmesi zor olabilmektedir. Elektrokardiyografikdeğişiklikler potasyum düzensizliklerinin belirgin erken işaretleridir.

Tedavisi

Kusturma yapılabilir, lavaj uygulanabilir. Belirli bir antidot tanımlanmamıştır. İlacın bırakılmasından sonra bir iyileşme beklenmektedir. Sıvı ve elektrolit replasmanı geneldestekleyici tedavidir. Hiperkalemi için, potasyum alımı azaltılmalı, potasyum kaybına nedenolan diüretikler, intravenöz glukoz ve düzenli insülin veya oral iyon değiştirici reçinelerkullanılmalıdır. Kalıcı hiperkalemi diyaliz gerektirebilir.

5. FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLER5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu: Aldosteron antagonistleri ATC kodu: C03EA01

AKTAZİD birbirini tamamlayıcı aksiyon mekanizması ve bölgesine sahip iki farklı diüretik ajanın bileşiminden oluşur, bu sebeple ilave diüretik ve antihipertansif etki sağlar. Buna ekolarak, spironolakton içeriği, tiyazid içeriğinin potasyum azaltıcı etkisinin minimumaindirilmesini sağlar.

Spironolakton, kompetitif aldosteron antagonisti olarak, distal renal tübüllerde aldosterona bağlı sodyum-potasyum bölgesine bağlanarak diüretik etkisini gösterir. Hidroklorotiyazid,distal renal tübüllerde kortikal dilüe edici segmentte tekrar absorbe edilmesini önleyerek, su vesodyumun atılımını arttırır.

AKTAZİD esansiyel hipertansiyonu olan pek çok hastada sistolik ve diastolik kan basıncını, aldosteron salgılanması limitler içinde olsa bile, belirgin ölçüde düşürücü etkiye sahiptir.

Spironolakton ve hidroklorotiyazid kan basıncı, vücut ağırlığı, plazma hacmi ve dönüşebilir sodyum miktarını azaltıcı etkiye sahiptir. Spironolakton ve hidroklorotiyazid bir aradaverildiğinde her bir bileşenin diüretik ve antihipertansif etkisi arttırılmış olur.

13/17

Melanom dışı cilt kanseri: Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen mevcut verilere dayanarak, hidroklorotiyazid ve melanom dışı cilt kanseri arasında kümülatif doza bağımlı birilişki gözlenmiştir. Yapılan bir çalışmaya, sırasıyla 1.430.833 ve 172.462 popülasyonkontrolleriyle eşleştirilmiş 71.533 bazal hücreli karsinom vakası ve 8629 skuamöz hücrelikarsinom vakasından oluşan bir popülasyon dahil edilmiştir. Yüksek düzeyde hidroklorotiyazidkullanımı (>50,000 mg kümülatif) bazal hücreli karsinom için 1,29 (%95 güven aralığı (CI):1,23 - 1,35) ve skuamöz hücreli karsinom için 3,98 (%95 CI: 3,68 - 4,31) düzeyinde düzeltilmişmaruziyet olasılıkları oranı (OR;Odds Ratio) ile ilişkilendirilmiştir. Hem bazal hücrelikarsinom, hem de skuamöz hücreli karsinom için belirgin bir kümülatif doz-yanıt ilişkisigözlenmiştir. Başka bir çalışma, dudak kanseriyle hidroklorotiyazid maruziyetinin ilişkiliolabileceğini göstermiştir: 633 dudak kanseri vakası bir riskli-küme örnekleme stratejisikullanılarak 63.067 kontrolle eşleştirilmiştir. 2,1 (%95 CI: 1,7 - 2,6) düzeyinde ayarlanmış birolasılık oranıyla (OR) ile kümülatif doz-yanıt ilişkisi kanıtlanmış olup, uzun zamandır yüksekdüzeyde kullananlar için (~25.000 mg) OR 3,9'a (3,0 - 4,9) ve en yüksek kümülatif doz için(~100.000 mg) 7,7'ye (5,7 - 10,5) yükselmektedir.

5.2. Farmakokinetik ÖzelliklerGenel Özellikler

Spironolakton:

Emilim:


Yiyeceklerin spironolakton absorpsiyonu üzerine etkisi (iki adet 100 mg spironolakton tablet) ilaç kullanmayan sağlıklı 9 gönüllü üzerinde tek doz çalışma ile değerlendirilmiştir.Yiyeceklerin etkisi ile, metabolize olmayan spironolaktonun biyoyararlanımı % 100 oranındaartmıştır. Bu bulguların klinik önemi bilinmemektedir.

Dağılım:


Spironolakton ve metabolitleri plazma preteinlerine %90'dan daha fazla bir oranla bağlanır.

Biyotransformasyon:


Spironolakton hızlı ve yaygın bir şekilde metabolize edilir. Spironolakton genel olarak aktif metabolitlerine şu oranlarda metabolize olmaktadır: Sülfür içeren metabolitler (%80) ve kısmen

kanrenon ( % 20). Bu belge

14/17

Eliminasyon:


Spironolaktonun yarılanma ömrünün kısa (1.3 saat) olmasına rağmen aktif metabolitlerinin yarılanma ömrü uzundur (2.8 ila 11.2 saat arasında değişmektedir).

Metabolitlerin atılması öncelikli olarak idrarla, ikincil olarak da safra yoluyla feçes ile gerçekleşmektedir.

Günlük 100 mg spironolaktonun 15 gün süreyle tokluk koşullarında sağlıklı gönüllülerde uygulanmasını takiben, tmaks, pik plazma konsatrasyonu (Cmaks) ve eliminasyon yarılanma ömrü(tı/2) spironolakton için sırasıyla; 2.6 saat, 80 ng/ml ve ortalama 1.4 saat olmuştur. 7- alpha-(thiomethyl) spironolakton ve kanrenon metabolitleri için sırasıyla; tmaks 3.2 saat ve 4.3 saat,Cmaks 391 ng/ml ve 181 ng/ml ve t.1/2 13.8 saat ve 16.5 saat olmuştur.

Spironolakton metabolitlerinin farmakolojik aktivitesi bilinmemektedir. Bununla beraber adrenalektomize edilen sıçanlarda, spironolakton ile kıyaslandığında, C, TMS ve HTMSmetabolitlerinin antimineralokortikoid aktivitesi sırasıyla 1.10,1.28 ve 0.32 bulunmuştur.Spironolakton ile kıyaslandığında sıçan böbrek aldosteron reseptörlerine bağlanma değerlerisırasıyla 0.19, 0,86 ve 0,06 bulunmuştur.

İnsanlarda üriner elektrolit kompozisyonunda sentetik mineralokortikoid, fludrokortizonun dönüşümü için TMS ve 7-alpha thiospironolakton potensi, spironolakton ile kıyaslandığında0.33 ve 0.26 bulunmuştur. Bununla beraber bu steroidlerin serum konsantrasyonlarıbelirlenemediğinden, azalan

in vivo

aktivitesi için bir sebep olarak absorpsiyonlarınıntamamlanmaması ve/veya ilk-geçiş metabolizması reddedilememektedir.

Hi drokl orotiyazi d:

Emilim:


Hidroklorotiyazid oral uygulamayı takiben hızlıca emilir. Hidroklorotiyazidin etkisi 1 saat içinde gözlenmeye başlar ve 6 ila 12 saat devam eder. Hidroklorotiyazid plazmakonsantrasyonu pik seviyesine 1 ila 2 saatte ulaşır ve 4 ila 5 saatlik yarılanma ömrü vardır.

Dağılım:


Hücreler dışındaki alanda dağılır, böbrek dışında hiç bir dokuda birikmez.

Biyotransformasyon.

Bu belge

Belirtilmemektedir.

15/17

Eliminasyon:


Hidroklorotiyazid sadece çok az bir metabolik değişime uğrar ve idrarla dışarı atılır.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Spironolakton:

Sıçanlardaki spironolakton çalışmaları, karaciğer ve endokrin organlarda tümorojen etkisi olduğunu, erkek sıçanlarda, tiroid ve testis bening adenomada istatistiksel yönden belirgin artışve karaciğerde doza bağlı proliferatif değişikliklerde artış olduğunu göstermiştir. Bir diğerçalışmada, erkeklerde hepatoselüler adenoma ve testiküler interstisyel hücre tümöründebelirgin artış ve her iki cinsiyette de tiroid foliküler hücre adenoması ve karsinomada artışgörülmüştür. Ayrıca dişilerde bening uterin endometriyal stromal poliplerde dozla ilişkiliolmayan ancak istatistiksel yönden anlamlı artışlar görülmüştür.

Metabolik aktivasyon mevcut değilken, spironolakton veya potasyum kanrenoat (kanrenoat, spirinolaktona kimyasal açıdan benzeyen bir bileşiktir ve aynı zamanda insanlarda majörmetabolitidir.),

in vitroin vitro

memeli testlerinde negatif mutajenite göstermiştir, diğermemeli testlerinde bir sonuca varılamamıştır (belli belirsiz pozitif).

Hi drokl orotiyazi d:

National Toxicology Program (NTP) yardımıyla yürütülen fare ve sıçanlardaki iki yıllık çalışmalar, hidroklorotiyazidin dişi fare, ya da dişi ve erkek sıçanlarda karsinojenik potansiyeliolmadığını göstermiştir. Bununla beraber, NTP erkek farelerde hepatokarsinojenisite içinbulunan kanıtları şüpheli bulmuştur.

100 mg/kg ve 4 mg/kg'a kadar olan dozlarda hidroklorotiyazidin verildiği, dişi ve erkek cinsiyetinin üzerindeki etkilerin araştırıldığı, sırasıyla, fare ve sıçan çalışmalarında çiftleşme vegebelik süresince hidroklorotiyazidin fertilite üzerine bir etkisi görülmemiştir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Laktoz monohidrat(inek sütü kaynaklı)

Mikrokristalin selüloz tip 101

Mısır nişastası

16/17

Polivinilprolidon K30 Sodyum nişasta glikolatMagnezyum stearatSaf su

Opadry II orange 85F230087

• Polivinil alkol

• Makrogol/Peg

• Talk

• Gün batımı sarısıaluminyum lak (E110)

• Titanyum dioksit(E171)

• Sarı demir oksit (E172)

• Mavi indigo karmin aluminyum lak (E132)

6.2. Geçimsizlikler

Geçerli değildir.

6.3. Raf ömrü

60 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

AKTAZİD 50 mg/50 mg film kaplı tablet 20, 30, 50 ve 100 film kaplı tablet içeren şeffaf PVC-Alu blister ambalajda karton kutuda kullanma talimatı ile beraber ambalajlanır.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Ürünlerin Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

World Medicine İlaç San. ve Tic A.Ş.

Bağcılar/İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI (LARI)

17/17


2017/623

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 23.08.2017 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ


18/17

İlaç Bilgileri

Aktazid 50 Mg/50 Mg Film Tablet

Etken Maddesi: Spironolakton, Hidroklorotiyazid

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.