Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Veldepyon 450 Mg Uzaltılmış Salımlı Tablet Kısa Ürün Bilgisi

KISA URUN BILGISI1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

VELDEPYON 450 mg Uzatılmış Salımlı Tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:

Bupropion Hidroklorür 450 mg

Yardımcı maddeler:

Yardımcı maddeler için bölüm 6.1.'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Uzatılmış salımlı tablet.

Beyaz ile beyaza yakın renkte, kaplı, kenarları eğimli, oval tabletler halindedir.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar

VELDEPYON, majör depresif bozukluk tedavisinde kullanılır.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji:

Yetişkinler

Önerilen doz, günde bir defa 150 miligramdır. Klinik çalışmalarda optimal bir doz belirlenememiştir. Bu dozun 4 hafta kullanılmasından sonra düzelme sağlanamazsa doz, günde birdefa 300 miligrama yükseltilebilir. Ardı ardına kullanılan dozlar arasında en az 24 saatbulunmalıdır. Takiben, 2 haftalık uygulama sonrası, ihtiyaç durumunda doz 450 mg'a arttırılabilir.

Uygulama sıklığı ve süresi:

Tedaviye Başlama


İlk doz titrasyonu için daha düşük bir doz kullanın. VELDEPYON 450 mg, en az 2 hafta boyunca

Belge Dciûûnm^o/ıgü^Kpropion salaffivezgünde)450>mg dozsgerfâktipen fhastalardaıkuUaaılabıfeli^^iitck-ebys

Halen toplamda 450 mg / gün'lük diğer bupropion kombine dozları ile tedavi edilen hastalar, günde bir kez eşdeğer VELDEPYON 450 mg dozu ile değiştirilebilir.

İdame Tedavisi


Akut depresyon ataklarında antidepresan ilaç tedavisine 6 ay veya daha uzun süre devam edilmesi gerektiği, genellikle akut ataklardaki iyileşmeden bağımsız olarak; kabul edilir. Bupropionun 1yıla kadar uzun süreli tedavide etkili olduğu gösterilmiştir.

İdame tedavisi için 450 mg dozunun, ilk yanıt alınan dozla aynı ve idame dozu için uygun olup olmadığı bilinmemektedir. Periyodik olarak idame tedavisine olan ihtiyacı ve böyle bir tedavi içinuygun dozu tekrar değerlendirilmelidir.

VELDEPYON Tedavisinin Kesilmesi


VELDEPYON kullanan hastalarda tedavi kesilmeden önce kademeli olarak doz azaltılması gerekir.

Bupropion katekolaminlerin nöronal geri alımının seçici bir inhibitörüdür ve bir geri tepme etkisi veya ilacı bırakma reaksiyonları olasılık dışı bırakılamaz.

Uygulama şekli:

VELDEPYON, bütün olarak yutulmalıdır., Nöbetler dahil olmak üzere advers olay riskinde artışa neden olabileceğinden tabletler kesilmemeli, ezilmemeli ya da çiğnenmemelidir.

VELDEPYON, aç ya da tok karnına alınabilir.

Uykusuzluk, çok sık görülen, ancak çoğu zaman geçici bir advers olaydır. Günlük dozların, yatarken alınmasından kaçınılması (dozlar arasında en az 24 saat bulunması koşuluyla) veya klinikbakımdan dozun azaltılması, uykusuzluğun azalmasını sağlayabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek yetmezliği:

Bupropion ve aktif metabolitleri böbrek yetmezliği olan hastalarda normalden daha fazla birikebileceğinden bu hastalarda önerilen doz, günde bir defa 150 miligramdır. (bkz. Bölüm 4.4)

Belge DcKaraciğer lyetmezİiğSFy S3kOSHY3ZW56ZlAxYnUy Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys

VELDEPYON şiddetli karaciğer sirozu olan hastalarda kontrendikedir.

VELDEPYON karaciğer bozukluğu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4). Bazı yaşlı hastaların daha duyarlı olabileceği gözden kaçırılmamalıdır. Hafif-orta şiddettekaraciğer yetersizliği olan hastalardaki farmakokinetik değişkenliğin artmış olması nedeniyle buhastalarda önerilen doz, günde bir defa 150 miligramdır.

Pediyatrik popülasyon

Majör depresif bozukluğu ve diğer psikiyatrik bozuklukları olan çocuklarda ve adolesanlarda antidepresan ilaç tedavisi, intihar düşüncesinde ve davranışında artış riski ile ilişkilidir.VELDEPYON Uzatılmış Salımlı Tablet, çocuklarda veya 18 yaşından küçük adolesanlardakullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.4). VELDEPYON'nun 18 yaşından küçük hastalardakigüvenilirliği ve etkililiği saptanmamıştır.

Geriyatrik popülasyon

Yaşlı hastalarda önerilen doz, günde 1 defa 150 miligramdır. Bu dozun 4 hafta kullanılmasından sonra düzelme görülmezse doz günde bir defa 300 miligrama yükseltilebilir. Ardı ardına kullanılandozlar arasında en az 24 saatlik zaman aralığı bulunmalıdır. VELDEPYON ile klinik deneyimdeyaşlı hastalarla erişkin hastalarda tolerabilitede farklılık saptanmamıştır.

4.3. Kontrendikasyonlar

VELDEPYON, Bupropiona veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.

Nöbet insidansı doza bağlı olduğundan VELDEPYON'nun, bupropion içeren herhangi bir başka ilaçla birlikte kullanılması kontrendikedir.

VELDEPYON, Halen konvülziyon bozukluğu veya hikayesi olan hastalarda kontrendikedir. VELDEPYON, Bilinen merkez sinir sistemi tümörü olan hastalarda kontrendikedir.

VELDEPYON, tedavi sırasında herhangi bir zamanda alkol ya da kullanımının durdurulmasına nöbet riskinin eşlik ettiği bilinen herhangi bir ilaç (özellikle benzodiazepinler ve

Belge Do

VELDEPYON, şiddetli karaciğer sirozu olan hastalarda kontrendikedir.

VELDEPYON, bulimia veya anoreksia nervoza teşhisi konulan veya bu bozuklukları daha önce bulunan hastalarda kontrendikedir.

VELDEPYON ve monoamin oksidaz inhibitörlerinin (MAOI) birlikte kullanılması kontrendikedir. İrreversibl MAO inhibitörlerinin kullanılmasmın durdurulmasından sonraVELDEPYON tedavisine başlanabilmesi için aradan en az 14 gün geçmiş olmalıdır; reversiblMAO inhibitörlerinin kullanılmasının durdurulmasından sonra 24 saat geçmiş olması,VELDEPYON tedavisine başlanabilmesi açısından yeterlidir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Nöbetler:

Bupropion tedavisine doza bağlı nöbet riski eşlik ettiğinden, modifiye salınımlı bupropion tabletlerinde önerilen doz aşılmamalıdır. Günde 450 miligrama varan dozların kullanıldığı klinikçalışmalar sırasında modifiye salınımlı bupropion tedavisine eşlik ettiği bildirilen tüm nöbetinsidansı yaklaşık %0,1'dir.

VELDEPYON tedavisine eşlik eden nöbet riski, nöbet eşiğini düşüren, nöbetlere zemin hazırlayan risk faktörlerinin varlığında artar. Bu bakımdan VELDEPYON, nöbet eşiğinin düşmesine zeminhazırlayan bir veya birkaç durumun mevcut olduğu hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.

Bütün hastalar, aşağıdakiler dahil, nöbetlere zemin hazırlayan risk faktörlerinin mevcut olup olmadığı konusunda değerlendirilmelidir:

• Nöbet eşiğini düşürdüğü bilinen diğer ilaçların (antipsikotikler, antidepresanlar, sıtmatedavisi ilaçları, tramadol, teofilin, sistemik steroidler, kinolonlar ve sedatif etkisi olanantihistaminler) VELDEPYON ile birlikte kullanılması

• Kötü amaçla alkol kullanımı (bkz. Bölüm 4.3)

• Kafa travması hikayesi

• Hipoglisemik ilaçlarla veya insülinle tedavi edilmekte olan diyabet

titck-ebys

Belge Do

Bupropionun veya metabolitlerinin plazma düzeyleri, farmakokinetik etkileşimlere bağlı olarak değişebileceğinden ağız kuruluğu, uykusuzluk, nöbetler gibi istenmeyen etkilerin gelişmeolasılığının artmasına neden olabilir. Bu nedenle bupropionun, bupropion metabolizmasınınindüksiyonuna veya inhibisyonuna yol açan ilaçlarla birlikte dikkatle kullanılması gerekir.

Bupropion, sitokrom P450 2D6 tarafından metabolize edilen ilaçların metabolizmasını inhibe eder. Bu enzim tarafından metabolize edilen ilaçların bupropionla birlikte kullanılması sırasında dikkatliolunmalıdır.

Literatürde, CYP2D6'yı inhibe eden ilaçların, tamoksifenin aktif metaboliti olan endoksifenin konsantrasyonlarını azalttığı gösterilmiştir. Bu nedenle tamoksifen tedavisi sırasında, CYP2D6inhibitörü olan bupropion kullanımından kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).

Nöropsikiyatrik semptomlar:

Klinik durumun kötüleşmesi ve psikiyatrik bozukluklara eşlik eden intihar riski:


Depresyon; intihar düşüncelerinde, kendine zarar verme ve intiharda (intihar bağlantılı olaylar) artan risk ile ilişkilidir. Bu risk, önemli ölçüde remisyon sağlanıncaya dek devam eder.

İyileşme, tedavinin ilk birkaç haftasında veya daha uzun süre ile olmayabilir ve bu yüzden hastalar, iyileşme görülene dek, yakından takip edilmelidir. Klinik deneyimler, düzelmenin ilkaşamalarında intihar riskinin artabileceğini göstermiştir.

İntihar bağlantılı olay öyküsü olan veya tedavi başlangıcından önce intihar düşüncesi bulunan hastalar intihar düşüncesi veya intihara teşebbüs açısından daha büyük risk altındadır ve tedavisüresince dikkatli şekilde takip edilmelidir.

Psikiyatrik bozuklukları olan yetişkin hastalarda antidepresan ilaç kullanımı için yapılan plasebo kontrollü klinik çalışmaların meta analizi, plasebo verilen 25 yaşından küçük hastalar ilekarşılaştırıldığında, intihar davranışında antidepresan kullanımı ile birlikte risk artışı olduğunugöstermiştir.

UYARI:

Antidepresanların çocuklar ve 24 yaşına kadar olan gençlerdeki kullammınm, intihar düşünce ya da davranışlarını arttırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilkaylarında, ilaç dozunun artırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde, hastanın gösterebileceğihuzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibinedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edicilerle yakinen izlenmesi gereklidir.VELDEPYON'nun 18 yaşın altındaki hastalarda kullanım endikasyonu yoktur.

VELDEPYON sigarayı bırakma tedavisinde endike değildir. Fakat bupropion içeren diğer ilaçlar endikedir. Bupropion kullanan hastalarda depresyon, intihar düşüncesi, intihar girişimi ve intihareylemi dahil, fakat bunlarla sınırlı olmayan, ciddi nöropsikiyatrik olaylar bildirilmiştir. Bazıvakalarda semptomlar sigarayı bırakan hastalardaki nikotin yoksunluğu semptomları nedeniylekarmaşık hale gelebilmektedir. Depresif duygu durumu nikotin yoksunluğunun belirtisi olabilir.Sigarayı ilaçsız bırakma girişiminde bulunan hastalarda seyrek olarak intihar düşüncesi de dahilolmak üzere depresyon raporlanmıştır. Bununla beraber bu semptomların bazıları sigara içmeyedevam eden bupropion alan hastalarda da görülmüştür.

Bupropion kullanan tüm hastalar, davranış değişikliği, saldırganlık, ajitasyon, depresif duygu durumu, intihar düşüncesi, intihar girişimi ve intihar eylemi dahil nöropsikiyatrik semptomlar içingözlemlenmelidir. Önceden varolan psikiyatrik hastalıkların kuvvetlenmesi ve intihar eylemi gibidurumların yanı sıra yukarıdaki semptomlar da bupropion içeren diğer ilaçlar kullanarak sigarayıbırakmayı deneyen hastalarda pazarlama sonrası deneyimlerde bildirilmiştir. Bu semptomlarbildirildiğinde, vakaların çoğu bupropion içeren diğer ilaçları kullananlarda, fakat bazılarıbupropion içeren diğer ilaçların tedavisinin sona erdirilmesini takiben görülmüştür. Bu olaylar,önceden bilinen psikiyatrik hastalığı olan ve olmayan hastalarda görülmüştür; bazılarındapsikiyatrik hastalığın kötüleştiği görülmüştür. Şizofreni, bipolar bozukluk, major depresifbozukluk gibi ciddi psikiyatrik hastalıkları olan hastalar bupropion içeren diğer ilaçların pazarlamaöncesi çalışmalarında yer almamışlardır.

Bupropion içeren diğer ilaçlar ile sigarayı bırakmayı deneyen hastalar, aileleri ve bakıcıları, hasta

Belge Dİişinmatipiık iölansayiiasyon,osatdrıg»nlıkxıdepresif ^uyguiıduumusyavdaudav.tantş aveyardüfünce

değişikliği fark edilirse ya da hastada intihar düşüncesi gelişirse veya intihar teşebbüsünde bulunursa, bupropion içeren diğer ilaçların kullammınm bırakılması ve derhal doktorunaulaşılması konusunda uyarılmalıdır. Birçok pazarlama sonrası vakada, bupropion içeren diğerilaçlar bırakıldıktan sonra semptomların kaybolduğu bildirilmiştir. Fakat bazı vakalardasemptomlar devam etmiştir; bu nedenle semptomlar kaybolana kadar takibin devamı vedestekleyici bakım sağlanmalıdır.

Bupropion içeren diğer ilaçların sigarayı bırakmadaki riskleri ile kullanımının getireceği yararlar değerlendirilmelidir. Plaseboyla karşılaştırıldığında, upropiyon içeren diğer ilaçların sigaradanuzak kalma olasılığını 6 aya kadar arttırdığı gösterilmiştir. Sigarayı bırakmanın sağlık açısındanyararları hemen görülmeye başlar ve çok önemlidir.

Hastaların (özellikle yüksek risk altında olan hastaların), özellikle tedavinin erken aşamalarında ve doz değişimlerini takiben, ilaç tedavisi sırasında yakından takip edilmelidir. Hastalar (vehastaların bakımı ile ilgilenenler); klinik durumlarındaki herhangi bir kötüleşmenin, intihardavranışı veya düşüncelerinin ve davranışlarda olağan dışı değişikliklerin takibinin gerekliliği vebu semptomların görülmesi durumunda derhal tıbbi yardım alınması konusundabilgilendirilmelidir. Bazı nöropsikiyatrik semptomların, altta yatan hastalığın durumuna veya ilaçtedavisine bağlı olarak gelişebileceğinin bilinmesi gerekir (bkz. “Mani ve bipolar bozukluk dahilnöropsikiyatrik semptomlar” ve Bölüm 4.8).

Klinik durumun, yeni semptomların ortaya çıkması dahil herhangi bir şekilde kötüleşmesi ve/veya intihar düşüncelerinin/davranışlarının ortaya çıkması durumunda; özellikle de bu semptomlarşiddetliyse, aniden geliştiyse veya hastada mevcut semptomların bir parçası değilse ilacınkullanılmasına son verilme olasılığı dahil, tedavi rejiminde değişiklik yapılması ve bu bağlamdaolasılıkla, ilacın kullanımına son verilmesi düşünülmelidir.

Mani ve bipolar bozukluk dahil nöropsikiyatrik semptomlar


Özellikle, daha çok psikiyatrik hastalık hikayesi veren hastalarda olmak üzere psikotik ve manik semptomatoloji gözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Ayrıca majör bir depresif atak, bipolar bozukluğunilk belirtisi olabilir. Kontrollü çalışmalarda saptanmamış olmasına rağmen, bipolar bozukluk riskiolan hastalarda böyle bir atağın tek başına antidepresan ilaç verilerek tedavi edilmesi genelliklemikst/manik atak gelişme olasılığını artırdığına inanılmaktadır. Bipolar bozukluk öyküsü olan

Belge Dchastaiaroda, ıbupapdsnuns duygu d»rum)stab^lizörleBi iğlffikomfeinasiyottvşefeikndekulliMi-ldığıbsınırlı

klinik veriler maniye değişme oranının düşük oranda olduğunu düşündürmektedir. Antidepresan ilaç tedavisine başlanmadan önce hastaların, bipolar bozukluk riski bakımından yeterincearaştırılması gerekir; böyle bir tarama intihar, bipolar bozukluk ve depresyon ailesel öyküsü dahilayrıntılı bir psikiyatrik hikayesi içermelidir.

Hayvanlardan elde edilen veriler, kötü amaçla kullanım potansiyeli bulunduğu izlenimini vermektedir. Ancak insanlardaki kötü amaçla kullanım eğilimiyle ilgili çalışmalar ve genişkapsamlı klinik deneyim, bupropionun kötüye kullanım potansiyelinin düşük olduğunugöstermektedir.

Elektrokonvülsif tedavi uygulanan hastalarda bupropionla edinilen klinik deneyim sınırlıdır. Elektrokonvülsif tedavi alan hastalarda beraberinde bupropion tedavisi uygulanırken dikkatliolmak gerekir.

Aşırı duyarlılık:

Tedavi sırasında aşırı duyarlılık reaksiyonları gelişen hastalarda VELDEPYON kullanılmasına derhal son verilmelidir. Doktorlar, aşırı duyarlılık reaksiyonlarının VELDEPYON alınmasıdurdurulduktan sonra da ilerleyebileceğini veya nüks edebileceğini bilmeli ve semptomatiktedavinin yeterli bir süre (en az bir hafta) devam etmesini garanti altına almalıdır. Deri döküntüsü,kaşıntı, ürtiker veya göğüs ağrısı, tipik aşırı duyarlılık semptomlarındandır ama anjiyoödem,dispne/bronkospazm, anafilaktik şok, eritem multiform veya Stevens-Johnson sendromu gibi dahaşiddetli reaksiyonlar da gelişebilir. Deri döküntüsü ve gecikmiş aşırı duyarlılığı düşündüren diğersemptomlarla birlikte eklem ağrıları, kas ağrıları ve ateş de bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Aşırıduyarlılık reaksiyonları gelişen hastaların hemen tümündeki semptomlar, bupropion kullanımınındurdurulmasını ve antihistamin ya da kortikosteroid kullanılmasını takiben düzelmiş ve zamaniçerisinde tamamen kaybolmuştur.

Kardiyovasküler hastalık:

Kardiyovasküler hastalığı olanlarda gelişen depresyon tedavisinde bupropion kullanımıyla ilgili klinik deneyim sınırlıdır; bu hastalarda dikkatli olmak gerekir. Ancak, bupropion iskemikkardiyovasküler hastalığı olan hastalardaki sigarayı bırakma çalışmalarında genellikle iyi tolereedilmiştir (bkz. Bölüm 5.1).

Kan basıncı:


Bupropionun, depresyonu olmayan Evre I hipertansiyon hastalarında kan basıncını anlamlı derecede yükseltmediği gösterilmiştir. Ancak, klinik pratikte bupropion kullanan hastalarda, bazıvakalarda akut tedavi gerektirecek, şiddetli hipertansiyon bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Budurum, daha önce hipertansif olan veya olmayan hastalarda gözlemlenmiştir.

Tedavi başlangıcında özellikle tedavi öncesi hipertansiyonu olan hastalarda kan basıncı ölçülmeli ve izlenmelidir. Kan basıncında klinik olarak anlamlı yükselme gözlendiğinde VELDEPYONtedavisine son verilmesi düşünülmelidir.

Bupropionun ve nikotin transdermal sisteminin birlikte kullanılması, kan basıncının yükselmesiyle sonuçlanabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği olan hastalar:


Bupropion metabolitleri şeklinde başlıca idrarla atılır. Bu hastalarda aktif metabolitler böbrek bozukluğu olmayan hastalara kıyasla daha fazla birikebilir. Bu hastalar yüksek ilaç veya metabolitdüzeylerini bildiren olası istenmeyen etkiler (uykusuzluk, ağız kuruması, nöbetler) bakımındanyakından izlenmelidir.

Karaciğer yetmezliği olan hastalar:


Bupropion karaciğerde geniş oranda kapsamlı olarak metabolize edilir ve bu metabolitlerin metabolizması da karaciğerde gerçekleşir. Hafif-orta şiddette karaciğer sirozu olan hastalardakibupropion farmakokinetiğinin, sağlıklı gönüllülerdekinden istatistiksel anlam taşıyacak şekildefarklı olduğu gözlenmemiştir, ancak bu vakalarda bupropion plazma düzeylerinin hastadanhastaya gösterdiği değişiklikler, karaciğer bozukluğu olmayan hastalardakinden daha fazlaolduğundan VELDEPYON, hafif-orta şiddette karaciğer bozukluğu olan hastalarda dikkatlekullanılmalıdır.

Karaciğer yetmezliği olan tüm hastalar, yüksek ilaç veya metabolit seviyelerine işaret eden olası istenmeyen etkiler açısından (örn. uykusuzluk, ağız kuruluğu, nöbetler) yakından izlenmelidir.

Pediyatrik popülasyon:


Majör depresif bozukluğu ve diğer psikiyatrik bozuklukları olan çocuklarda ve adolesanlarda

Belge Dcantidepr®saH\i^çıtEdaMis^kinti'har\diü^ünffeBinde ve Bdavranışında laıştışvriskirtle i^işkilidi^titck-ebys

Pediyatrik popülasyonda güvenilirliği ve etkinliği saptanmamıştır.

Geriyatrik popülasyon:


Yaşlı hastalarda etkinlik belirsizdir. Klinik bir çalışmada, yaşlı kişiler yetişkinlerle aynı doz rejimini takip etmiştir (bkz. Bölüm 4.2 ve Bölüm 5.2). Bazı yaşlı hastalarda duyarlılığın daha fazlaolacağı göz ardı edilemez.

İdrar testi ile etkileşim:

Amfetamin benzeri bir kimyasal yapıya sahip olan bupropion, bazı idrarda hızlı ilaç taramalarında kullanılan analizlerle etkileşime girmektedir ve bu özellikle amfetaminler için yanlış pozitifokumalara neden olabilir. Pozitif sonuç genellikle daha spesifik bir yöntemle doğrulanmalıdır.

Uygun olmayan uygulama yolları:

Bupropion sadece oral kullanıma yöneliktir. Ezilen tabletlerin inhale edildiği ya da çözülen bupropionun enjekte edildiği bildirilmiştir ve bu durumlar hızlı salıma, daha hızlı emilime vepotansiyel doz aşımına neden olabilir. Bupropion intranazal yolla ya da parenteral enjeksiyon ileuygulandığında nöbetler ve/veya ölüm vakaları bildirilmiştir.

Serotonin sendromu:

VELDEPYON ve selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) veya serotonin norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI'lar) gibi bir serotonerjik ajan birlikte kullanıldığında, potansiyelolarak yaşamı tehdit edici bir durum olan serotonin sendromu pazarlama sonrası deneyimlerdebildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.5). Eğer başka serotonerjik ajanlarla birlikte kullanım klinik açıdangerekiyorsa, özellikle tedavi başlangıcı ve doz artışları sırasında hastanın dikkatle takip edilmesiönerilmektedir.

Serotonin sendromu; mental durum değişikliklerini (örneğin; ajitasyon, halüsinasyonlar, koma), otonomik instabiliteyi (örneğin; taşikardi, düzensiz kan basıncı, hipertermi), nöromüskülerbozuklukları (örneğin; hiperrefleksi, enkordinasyon, rijidite) ve/veya gastrointestinal semptomları(örneğin; bulantı, kusma, ishal) içerebilir. Serotonin sendromundan şüphelenilmesi durumunda,semptomların şiddetine bağlı olarak doz azaltımı veya tedavinin sonlandırılması düşünülmelidir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Monoamin oksidaz A ve B inhibitörleri, bupropiondan farklı bir mekanizma ile katekolaminerjik yolakları da etkilediğinden, VELDEPYON ve monoamin oksidaz inhibitörlerinin (MAOI) eşzamanlı kullanımı, istenmeyen etkilerin olasılığını artırabileceği için kontrendikedir (bkz. Bölüm4.3). Geri dönüşsüz MAOI'ların alımının sonlandırılması ile VELDEPYON ile tedavininbaşlaması arasında en az 14 günlük bir zaman geçmesi gerekir. Geri dönüşlü MAOI'lar için 24saatlik bir periyot yeterlidir.

Bupropionun diğer ilaçlar üzerinde etkisi


Bupropion ve ana metaboliti olan hidroksibupropion CYP2D6 izoenzimi tarafından metabolize edilmese de bu izoenzimi inhibe ederler. Sağlıklı gönüllülerde bupropion ve desipramin beraberkullanıldığında CYP2D6 izoenzimi tarafından aşırı metabolize edilir ve desipraminin Cmaks veAUC değerlerinde artışa sebep olur (2 ila 5 kat). CYP2D6 inhibisyonu son bupropion dozununardından en az 7 gün devam etmiştir.

Ağırlıklı olarak CYP2D6 ile metabolize olan dar terapötik indeksli tıbbi ürünlerle eş zamanlı kullanım, eş zamanlı kullanılacak olan tıbbi ürünün doz aralığının alt limiti ile başlatılmalıdır. Butıbbi ürünler bazı antidepresanları (örn. desipramin, imipramin, paroksetin), antipsikotikleri (örn.risperidon, tiyoridazin), beta-blokörleri (örn. metoprolol), serotonin seçici geri alım inhibitörleri(SSRI'lar) ve Tip 1C antiaritmikleri (örn. propafenon, flekainit) içerir. VELDEPYON, halihazırdabu tip bir ürünü kullanan bir hastanın tedavi rejimine ekleniyorsa, orijinal tıbbi ürünün dozunundüşürülmesi gerekliliği dikkate alınmalıdır. Bu durumlarda, VELDEPYON ile tedavinin beklenenfaydaları, potansiyel risklerine karşı dikkatle değerlendirilmelidir.

VELDEPYON ve selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) veya serotonin norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI'lar) gibi bir serotonerjik ajan birlikte kullanıldığında, potansiyelolarak yaşamı tehdit edici bir durum olan serotonin sendromu pazarlama sonrası deneyimlerdebildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).

Etkinlik için CYP2D6 aracılı metabolik aktivasyona gerek duyan ilaçlar (örn. tamoksifen), bupropion gibi CYP2D6 inhibitörleri ile eşzamanlı uygulandığında etkinliklerinde azalmagözlenebilir (bkz. Bölüm 4.4).

Sitalopram primer olarak CYP2D6 üzerinden metabolize olmamakla birlikte; bir çalışmada, bupropion sitalopramın Cmaks ve EAA ölçümlerini %30 ve %40 oranında arttırmıştır.

Bupropionun digoksin ile eş zamanlı uygulanması digoksin seviyelerini azaltabilir. Bir çaprazçalışma karşılaştırmasına göre, sağlıklı gönüllülerde digoksin EAA 0-24 saat değerleridüşmüş, renal klerens artmıştır. Klinisyenler, bupropion sonlandırıldığında digoksin seviyelerininartabileceğinin farkında olmalı ve hasta olası digoksin toksisitesine karşı takip edilmelidir.

Diğer tıbbi ürünlerin bupropion üzerindeki etkisi


Bupropion, primer olarak sitokrom P450 CYP2B6 yoluyla temel aktif metaboliti hidroksibupropiona metabolize edilir (bkz. Bölüm 5.2). Bupropion metabolizmasını CYP2B6izoenzimi yoluyla etkileyebilecek tıbbi ürünlerle (örn. CYP2B6 substratları: siklofosfamid,ifosfamid ve CYP2B6 inhibitörleri: orfenadrin, tiklopidin, klopidogrel) eş zamanlı kullanılması,bupropion plazma seviyelerinde yükselme ile sonuçlanabilir ve aktif metabolit hidroksibupropionseviyelerini düşürebilir. Bupropion metabolizmasının CYP2B6 enzimi yoluyla inhibe olmasınınklinik sonuçları ve bupropion-hidroksibupropion oranındaki bağlantılı değişikliklerbilinmemektedir.

Bupropion büyük ölçüde metabolize edildiğinden, metabolizmayı indüklediği (örn., karbamazepin, fenobarbiton, fenitoin, ritonavir, efavirenz) ya da inhibe ettiği (örn. valproat)bilinen ilaçlarla eşzamanlı uygulama ilacın klinik etkililiğini veya güvenliliğini etkileyebileceğiiçin dikkatli olunmalıdır.

Sağlıklı gönüllülerde yapılan bir dizi çalışmada, ritonavir (günde iki kez 100 mg veya günde iki kez 600 mg) veya 100 mg ritonavire ek olarak günde iki kez 400 mg lopinavir doza bağlı biçimde,bupropion ve major metabolitlerine maruziyeti yaklaşık %20 ile %80 oranında azaltmıştır (bkz.Bölüm 5.2). Benzer şekilde, iki hafta süreyle günde bir kez 600 mg dozunda uygulanan efavirenz,bupropion maruziyetini yaklaşık %55 oranında azaltmıştır. Azalmış maruziyetin klinik sonuçlarınet değildir, ancak majör depresyon tedavisinde etkililiğin azalmasını içerebilir. Bupropion ilebirlikte bu ilaçlardan herhangi birini alan hastalarda, önerilen maksimum doz aşılmadan,bupropion dozunun arttırılması gerekebilir.

Diğer etkileşim bilgileri


Levodopa veya amantadin kullanan hastalara eşzamanlı olarak VELDEPYON uygulanması sırasında dikkatli olunmalıdır. Sınırlı klinik veriler, levodopa veya amantadin ile eşzamanlı olarakbupropion alan hastalarda istenmeyen etki insidansının daha yüksek olduğunu düşündürmektedir(örn: bulantı, kusma ve nöropsikiyatrik olaylar- bkz. Bölüm 4.8).

Klinik veriler bupropion ve alkol arasında bir farmakokinetik etkileşim tanımlamasa da bupropion tedavisi sırasında alkol tüketen hastalarda seyrek şekilde advers nöropsikiyatrik olaylar veyaazalan alkol toleransı bildirilmiştir. VELDEPYON tedavisi sırasında alkol tüketimi minimumaindirilmeli veya kullanılmamalıdır.

Bupropion ve eşzamanlı uygulanan benzodiyazepinlere ait farmakokinetik çalışmalar bulunmamaktadır.

in-vitro

metabolik yolaklara dayanarak, bu tip bir etkileşime dair bir dayanakbulunmamaktadır. Bupropionun sağlıklı gönüllülerde diazepam ile eş zamanlı uygulanmasınınardından, diazepamın tek başına uygulanmasına kıyasla daha az sedasyon olmuştur.

Bupropionun antidepresanlarla (desipramin ve sitalopram dışında), benzodiyazepinlerle (diazepam dışında), veya nöroleptiklerle kombinasyonunun sistematik bir değerlendirmesibulunmamaktadır. St Johns Wort ile de sınırlı klinik deneyim bulunmaktadır.

Bupropion çoklu oral dozları, 12 denekte, lamotrijinin tek doz farmakokinetiği üzerinde istatistiksel olarak anlamlı etkiler göstermemiş; yalnızca lamotrijin glukuronatın EAA'sındaminimal yükselmeye sebebiyet vermiştir.

VELDEPYON ve nikotin transdermal sistemlerinin (NTS) birlikte kullanılması kan basıncının yükselmesine neden olabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Veri yoktur.

Pediyatrik popülasyon:

Veri yoktur.

Belge D(4r6aıGehelikW:e) flaktasyono SHY3ZW56ZlAxYnUy Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebysGenel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

VELDEPYON gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

VELDEPYON'nun insanlarda gebelik döneminde kullanımmın güvenliliği kanıtlanmamıştır. Bu nedenle çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınların VELDEPYON kullandıkları süre boyuncauygun bir kontrasepsiyon yöntemi kullanması önerilir.

Gebelik dönemi

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal /fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Bölüm5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

VELDEPYON gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Uluslararası Gebelik Kayıtlarında ilk trimesterda bupropiona prenatal maruziyeti olan gebelerde geleceğe dair gözlenen kardiyak doğum defektleri oranı 9/675 (%1,3)'tir.

7,005 bebekte yapılan retrospektif bir çalışmada anne adaylarının, hamileliğin ilk üç ayı içerisinde bupropion kullandığı bilinen bebeklerdeki (n = 1,213) konjenital veya kardiyovaskülermalformasyon oranlarının (sırasıyla % 2.3 ve % 1.1), ilk üç ayda diğer antidepresanları kullandığıbilinen anne adaylarından doğan bebeklerdekinden (n = 4,743; sırasıyla % 2.3 ve % 1.1) veyabupropionu hamileliğin ilk üç ayından sonra kullanan kadınların bebeklerinde (n = 1,049)görülenlerden (sırasıyla % 2.2 ve % 1.0) daha yüksek olmadığı görülmüştür.

Laktasyon dönemi

Bupropion ve metabolitleri anne sütüne geçtiğinden bebek sahibi olan kadınlara VELDEPYON tedavisi sırasında bebeklerini emzirmemeleri önerilmelidir.

Üreme yeteneği/Fertilite

Bupropionun üreme yeteneği üzerindeki etkisine dair yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlardaki üreme çalışmalarının sonuçları, insanlardaki sonuçların tahmin edilmesini her zamansağlamayabilir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Merkezi sinir sisteminde etkili diğer ilaçlar gibi bupropion da yargı veya motor ve kognitif beceriler gerektiren fonksiyonların yerine getirilme yeteneğini etkileyebilir. Bu nedenle hastalarVELDEPYON tedavisinin performanslarını olumsuz etkilemediğinden emin oluncaya kadar araçveya makine kullanırken dikkatli olmalıdır.

4.8. İstenmeyen etkiler

Klinik deneyimden elde edilen istenmeyen etki bilgileri; insidansa ve Sistem Organ Sınıfı vücut sistemine göre aşağıdaki listede gösterilmektedir.

İstenmeyen etkiler, aşağıdaki başlıklar altında sıralanmıştır: Çok yaygın (> 1/10), yaygın (> 1/100 ila < 1/10), yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100), seyrek (> 1/10.000, ila 1/1.000), çok seyrek(< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Anemi, lökopeni ve trombositopeni.

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygın: Aşırı duyarlılık reaksiyonları, örneğin ürtiker.

Seyrek: Anjiyoödem, dispne/bronkospazm ve anafilaktik şok dahil, daha şiddetli aşırı duyarlılık reaksiyonları. Deri döküntüsüyle ilişkili eklem ağrıları, kas ağrıları, ateş ve gecikmiş aşırıduyarlılık izlenimi veren diğer semptomlar bildirilmiştir. Bu semptomlar serum hastalığınıandırabilir.

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Yaygın: Anoreksia Yaygın olmayan: Kilo kaybıÇok seyrek: Kan glukoz bozukluklarıBilinmiyor: Hiponatremi

Psikiyatrik hastalıklar

Çok yaygın: Uykusuzluk (bkz. Bölüm 4.2)

Yaygın: Ajitasyon, anksiyete

Yaygın olmayan: Depresyon (bkz. Bölüm 4.4), konfüzyon

Seyrek: Agresyon, hostilite, irrritabilite, huzursuzluk, hallüsinasyonlar, karabasanlar dahil anormal rüyalar, depersonalizasyon, delüzyonlar, paranoid fikirlerÇok seyrek: Delüzyonlar, paranoid fikirler, huzursuzluk, saldırganlıkBilinmiyor: İntihar düşünceleri ve intihar davranışları***, psikoz, disfemi

Sinir sistemi hastalıkları

Çok yaygın: Baş ağrısı

Yaygın: Titreme, sersemlik (dizziness), tat duyusu bozuklukları Yaygın olmayan: Konsantrasyon bozukluğuSeyrek: Nöbetler (bkz. dipnot) **,

Çok seyrek: Distoni, ataksi, parkinsonizm, inkoordinasyon, bellek bozukluğu, parestezi, senkop Bilinmiyor: Serotonin sendromu****

Göz hastalıkları

Yaygın: Görme bozuklukları

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygın: Kulak çınlaması

Kardiyak hastalıklar

Yaygın olmayan: Taşikardi Çok seyrek: Palpitasyonlar

Vasküler hastalıklar

Yaygın: Kan basıncının (bazen şiddetle) yükselmesi, deride kızarma Çok seyrek: Vazodilatasyon, postüral hipotansiyon

Gastrointestinal hastalıklar

Çok yaygın: Ağız kuruması, bulantı ve kusma dahil gastrointestinal semptomlar/belirtiler

Yaygın: Karın ağrısı, kabızlık

Hepatobiliyer hastalıklar

Çok seyrek: Transaminazlarda yükselme, sarılık, hepatit

Deri ve deri-altı dokusu hastalıkları*

Yaygın: Deri döküntüsü, kaşıntı, terleme

Seyrek: Erythema multiforme, Stevens-Johnson sendromu, sedef hastalığının alevlenmesi (psoriasis)

Bilinmiyor: Kötüleşen sistemik lupus eritematozus sendromu, kutanöz lupus eritematozusu, akut jeneralize ekzantematöz püstülozis

Kas-iskelet ve bağ dokusu hastalıkları

Seyrek: Seğirme

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Çok seyrek: Sık idrara çıkma ve/veya idrar retansiyonu, idrarını tutamama

Genel hastalıklar ve uygulama yeri sorunları

Yaygın: Ateş, göğüs ağrısı, asteni

*Aşırı duyarlılık kendisini, deri reaksiyonları şeklinde gösterebilir.

Bkz. “Bağışıklık sistemi hastalıkları ” ve “Deri ve deri-altı dokusu hastalıkları ”.


*^öbetlerin insidansı yaklaşık %0,1 (1/1.000)'dir. Bazı vakalarda post-iktal konfüzyonla veya bellek bozukluğuyla sonuçlanabilen generalize tonik-klonik nöbetler, en sık görülen nöbet tipidir(bkz. Bölüm 4.4).

***Bupropion tedavisi sırasında veya tedavinin erken dönemde bırakılmasından sonra intihar düşüncesi ve intihar davranışı vakaları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).

**** Selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) veya serotonin norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI'lar) gibi bir serotonerjik tıbbi ürün ve bupropion arasındaki etkileşimin birsonucu olarak serotonin sendromu gelişebilir (bkz. Bölüm 4.4).

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması:


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanaksağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; eposta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Maksimal terapötik dozun 10 katını aşan dozların akut olarak alındığı bildirilmiştir. Vakaların yaklaşık 3'te birinde konvülziyon görülmüştür. Doz aşımı; İstenmeyen Etkiler başlığı altındabildirilen olayların yanı sıra uyuşukluk, bilinç kaybı ve/veya QRS uzaması dahil iletimbozuklukları, aritmiler ve taşikardi gibi EKG değişiklikleri şeklinde belirtilere/semptomlara daneden olmuştur. Genellikle QRS uzaması ve artmış kalp ritmi ile birlikte görülen QTc uzamasıraporlanmıştır. Doz aşımı gerçekleşen hastaların neredeyse tümü, geride araz bırakmaksızıniyileşmiştir, ama doz aşımının çok yüksek miktarlarda gerçekleştiği ender hastalarda bupropionaeşlik eden ölüm bildirilmiştir. Bu vakalarda birçok, kontrol edilemeyen konvülziyon, bradikardi,kalp yetmezliği, ölüm öncesi kardiyak arrest görülmüştür. Ek olarak, serotonin sendromu dabildirilmiştir.

Tedavi: Bupropionun belirgin bir antidotu bulunmamaktadır. Doz aşımında hastanın hastaneye yatırılması önerilir. EKG ve vital belirtiler izlenmelidir.

Yeterli bir hava yolu, oksijenasyon ve ventilasyon sağlanmalıdır. Doz alımından hemen sonra uygulanırsa gastrik lavaj endikedir. Aktif kömür kullanılması da önerilmektedir. Bu vakalardabaşka ilaç aşırıdozajı da gözönünde bulundurulmalıdır.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu: Diğer Antidepresanlar ATC kodu: N06AX12

Etki mekanizması:


Bupropionun gerçek etki mekanizması diğer antidepresan ilaçlarda olduğu gibi, tam olarak bilinmemektedir. Ancak bu etkinin noradrenerjik ve/veya dopaminerjik mekanizmalarla olduğudüşünülmektedir.

Bupropion, katekolaminlerin (noradrenalin ve dopamin) nöronal geri-alımını selektif olarak inhibe eder; indolaminlerin (serotonin) geri-alımını üzerinde minimal etkiye sahiptir ve monoaminoksidazı inhibe etmez.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler:


Bupropion hidroklorür, suda, etanol ve metanolde kolaylıkla çözünen, kristalize, beyaz renkli bir tozdur. Acı bir tadı vardır ve oral mukozada lokal anestezi hissi oluşturur.

Bupropion rasemik bir karışımdır. Her bir enantiomerin farmakolojik etkisi ve farmakokinetiği ayrıntılı olarak çalışılmamıştır.

Emilim:


Modifiye salınımlı bupropion tabletlerin sağlıklı gönüllülere tek doz verilmesini takiben plazmadaki en yüksek bupropion konsantrasyonlarına, yaklaşık aç karnına alındığında 5 saatte;tok karna alındığında 12 saatte ulaşılmıştır.

Besinlerle birlikte alınması, modifiye salınımlı bupropion tabletlerin emilimini, maksimum plazma konsantrasyonunu önemli ölçüde etkilemez. Ancak, yiyecek varlığında ortalama sistemikmaruziyet %25 oranında artmaktadır. Bu farkın klinik açıdan önemli olmadığı düşünülmektedir.

Dağılım:


İn vitro çalışmalar bupropionun, 200 mcg/mL'e kadar olan konsantrasyonlarda plazma proteinlerine %84 oranında bağlandığını göstermiştir. Hidroksibupropion metabolitinin proteinebağlanma oranı bupropiona benzer olmakla birlikte, treohidrobupropion metabolitinin bağlanmaoranı bupropion değerinin yaklaşık yarısıdır.

Biyotransformasyon:


Bupropion insanlarda ileri düzeyde metabolize edilir. Plazmada, hidroksibupropion ve aminoalkol izomerler olan treohidrobupropion ve eritrohidrobupropion olmak üzere, karbonil grubununindirgenmesi ile oluşan farmakolojik aktiviteye sahip 3 metabolit vardır.

In vitro

bulgularbupropionun başlıca aktif metaboliti olan hidroksibupropiona öncelikle CYP2B6 izoenzimi

Belge Do

oluşumunda etkili olmadığını göstermiştir. Bupropion yan zincirinin oksidasyonu, daha sonra majör üriner metabolit olarak atılan meta-klorobenzoik asidin bir glisin konjügatmm oluşumunaneden olmaktadır. Bupropiona kıyasla metabolitlerin potensi ve toksisitesi tamamen karakterizeedilememiştir. Ancak fareler üzerinde yapılan bir antidepresan tarama çalışmasındahidroksibupropion potensinin bupropion değerinin yarısı olduğu ancak treohidrobupropion veeritrohidrobupropionun bupropiondan 5 kat daha düşük potense sahip olduğu gösterilmiştir.Plazma konsantrasyonlarının bupropion kadar veya daha da yüksek olması nedeniyle bumetabolitler, klinik önem taşıyor olabilir.

Bupropion geniş kapsamlı olarak metabolize edildiğinden, özellikle sitokrom CYP2B6 izoenzimi ile metabolize olan maddelerle ilaç-ilaç etkileşimlerine yönelik bir potensiyel mevcuttur.Bupropionun sitokrom CYP2D6 tarafından metabolize edilmemesine karşın, bu izoenzimtarafından metabolize edilen ilaçlarla birlikte uygulandığında, ilaç-ilaç etkileşimleri potansiyelimevcuttur.

İnsanlarda, hidroksibupropionun en yüksek plazma konsantrasyonlarına ulaşması VELDEPYON uygulandıktan yaklaşık 7 saat sonra gerçekleşmektedir. VELDEPYON uygulamasını takibenhidroksibupropionun en yüksek plazma konsantrasyonları ana ilacın kararlı durumdaki en yüksekseviyesinden 7 kat yüksektir. Hidroksibupropionun eliminasyon yarı-ömrü, yaklaşık 20 (± 5)saattir, kararlı düzeylerdeki EAA değeri ise bupropionun yaklaşık 13 katıdır. Eritrohidrobupropionve treohidrobupropion metabolitleri için plazmada doruk konsantrayonlara erişilene kadar geçensüreler, hidrobupropion metaboliti ile benzerdir. Bununla birlikte eliminasyon yarı ömür süreleridaha uzundur (sırasıyla yaklaşık 33 (± 10) ve 37 (± 13)) ve kararlı düzey EAA değerleri sırası ilebupropionun 1,4 ve 7 katıdır.

Eliminasyon:


İnsanlarda, 200 mg 14C-bupropion verilmesinden sonra radyoaktif dozun %87'si idrarda, %10'u feçeste belirmiştir. Bupropion dozunun yalnızca %0,5'inin değişikliğe uğramaksızın vücuttanatılması, bu bileşiğin vücutta geniş kapsamlı olarak metabolize edilmesiyle bağdaşan bir bulgudur.Bupropionun ortalama eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 20 saattir.

Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:


Günde 150-300 mg arasında değişen dozlarda düzenli olarak kullanılan bupropion ve

Belge D(metâıboli:tl:3n,vlinBeB ]k®net^ğ)6 tsahrptir.! AxYnUy Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebysHastalarda karakteristik özellikler

Böbrek yetmezliği


Böbrek yetmezliği olan hastalarda bupropion farmakokinetiğine ilişkin sınırlı bilgi mevcuttur. Normal denekler ile son dönem böbrek yetmezliği olan denekler için çalışmalar arasında yapılanbir karşılaştırmada, iki grupta ana ilacın Cmaks ve EAA değerlerinin benzer olduğu gözlenmeklebirlikte, son dönem böbrek yetmezliği olan hastalar için hidroksibupropion ve treohidrobupropionmetabolitlerine ait EAA değerinde sırasıyla 2,3 ve 2,8 katlık bir artış mevcuttur. Bupropionunmajör metabolitlerinin eliminasyonu böbrek yetmezliği ile azalabilir (bkz. Bölüm 4.4).

Karaciğer yetmezliği


Karaciğer bozukluğunun bupropion farmakokinetiği üzerindeki etkisi, biri alkolik karaciğer hastalığı, diğeri hafif-orta şiddette karaciğer sirozu olan hastalarda olmak üzere 2 tek-dozçalışmasında karakterize edilmiştir. İlk çalışma hidroksibupropion yarı ömrünün 8 sağlıklıgönüllüye kıyasla alkolik karaciğer hastalığı bulunan sekiz kişide anlamlı ölçüde daha uzunolduğunu göstermiştir (21 ± 5 saate kıyasla 32 ± 14 saat). İstatiksel olarak anlamlı olmamaklabirlikte bupropion ve hidroksibupropion için EAA değerleri alkolik karaciğer hastalığı olanlardadaha değişken olup daha yüksek olma eğilimi göstermiştir (%53 ila %57). İki hasta grubu arasında,bupropion ve diğer metabolitlerin yarı ömür süresindeki farklar minimum düzeydedir.

İkinci çalışma, sekiz sağlıklı gönüllüye kıyasla hafif ila orta şiddette karaciğer sirozu bulunan dokuz hastada bupropion ve aktif metabolitlerinin farmakokinetiğinde istatistiksel olarak anlamlıfark bulunmadığını göstermiştir. Ancak, hafif ila orta şiddette karaciğer sirozu bulunan hastalardabupropion (EAA, Cmaks ve Tmaks) ve aktif metabolitleri (t1/2) için bazı parametrelerde daha yüksekdeğişkenlik gözlenmiştir. Ayrıca sağlıklı gönüllülerdeki değerlere kıyasla şiddetli karaciğer sirozuolan hastalarda bupropionun Cmaks ve EAA değerlerinin, belirgin şekilde daha yüksek olduğugözlenmiş (ortalama farklar, sırasıyla %70 ve 3 kat) ve hastadan hastaya daha değişken bulunmuş,ortalama yarı-ömrünün daha uzun olduğu görülmüştür. (Şiddetli karaciğer sirozu olan hastalarda29 saat, sağlıklı deneklerde 19 saat). Hidroksibupropion metaboliti için Cmaks değeri yine sağlıklıgönüllülere kıyasla ortalama yaklaşık %69 daha düşüktür. Birleşik amino-alkol izomerleri treo- veeritrohidrobupropion metabolitleri için Cmaks değeri yaklaşık %31 daha düşüktür. Ortalama EAAdeğeri hidroksibupropion için 1,5 kat treo- ve eritrohidrobupropion için ise 2,5 kat artmıştır.Medyan Tmaks değeri hidroksibupropion için 19 saat, treo- ve eritrohidrobupropion için ise 31

saat sonra gözlenmiştir. Hidroksibupropion ve treo- ve eritrohidrobupropion için ortalama yarı ömür süreleri sırasıyla 5 ve 2 kat artmıştır.

Sol Kalp Yetmezliği:


Sol kalp yetmezliği olan ve kronik dozlama yapılan 14 hastada (kronik kalp yetmezliği hikayesi olan veya büyümüş kalp veya X-Ray) bupropion ve metabolitlerinin farmakokinetiğinde, sağlıklıgönüllülerdekine göre bir fark görümemiştir.

Yaşlılar

:

Yaşın, bupropion ve metabolitlerinin farmakokinetiği üzerindeki etkisi tam olarak karakterize edilmemiştir. Bununla birlikte, günde 3 defa 300 - 750 mg/gün olacak şekilde hastalara uygulanandepresyon etkinlik çalışmalarında bupropionun kararlı düzey konsantrasyonlarının araştırılması,yaş ile (18- 83 yaş arası) bupropion plazma konsantrasyonları arasında herhangi bir ilişkigöstermemiştir. Bir tek-doz çalışması bupropionun ve metabolitlerinin farmakokinetiğinin ileriyaştaki hastalarda, genç erişkinlere kıyasla farklı olmadığını göstermiştir. Bu veriler yaşınbupropion konsantrasyonu üzerinde önemli bir etkisi olmadığını göstermektedir, ancak tek vetekrarlı dozlarla yapılan bir başka farmakokinetik çalışma, yaşlılarda bupropion vemetabolitlerinin birikim riskinin daha yüksek olduğunu düşündürmektedir (bkz. Bölüm 4.4).

Cinsiyet

12 sağlıklı erkek ve 12 sağlıklı kadın gönüllü içeren tek dozluk bir çalışma, bupropionun farmakokinetik parametrelerinde cinsiyete bağlı farklılıklar olmadığını ortaya koymuştur. Buna ekolarak, 90 sağlıklı erkek ve 90 sağlıklı kadın gönüllüden alınan bupropion farmakokinetik verilerintoplanmış analizi, bupropionun tepe plazma konsantrasyonlarında cinsiyete bağlı farklılıklarolmadığını ortaya koymuştur. Erkek gönüllülerde, kadın gönüllülere göre ortalama sistemik maruzkalma (EAA) yaklaşık %13 daha yüksekti.

Sigara İçenler

Sigara içiminin bupropion hidroklorür farmakokinetiği üzerine olan etkileri 34 sağlıklı erkek ve kadın gönüllüde incelendi; 17'si kronik sigara içiciydi ve 17'si sigara içmemekteydi. Tek bir 150mg'lık bupropionun oral uygulanmasının ardından, bupropionun veya aktif metabolitlerinin Cmax,yarılanma ömrü, Tmaks, EAA veya klirensinde, sigara içiciler ile içilen olmayan kişiler arasındaistatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Hayvanlar üzerindeki çalışmalarda insandaki terapötik dozlardan defalarca daha yüksek dozlarda bupropion; sıçanlarda ataksi ve konvülsiyonlar, köpeklerde genel güçsüzlük, titreme ve emesis;her iki türde de letalite artışı dahil, dozla ilişkili semptomlara neden olmuştur. Hayvanlardakigörülen ve insanlarda söz konusu olmadığını bildiğimiz enzim indüksiyonu sonucu sistemikmaruziyet, hayvanlarda ve önerilen en yüksek dozun kullanıldığı insanlarda birbirine yakınbulunmuştur.

Hayvanlardaki çalışmalarda göze çarpan karaciğer değişiklikleri, bir karaciğer enzim indüktörünün etkilerini yansıtmaktadır. İnsanlarda ise önerilen dozlarda kullanılan bupropionun,kendi metabolizmasının indüksiyonuna neden olmaması; laboratuvar hayvanlarındaki karaciğerdeğişikliklerinin, bupropionun insanlardaki güvenlilik ve risk değerlendirmesinde yalnızca sınırlıönem taşıdığı izlenimini vermektedir.

Sıçanlarda mg/m2 olarak maksimum önerilen insan dozunun yaklaşık 7 katına kadar dozlarda fertilitenin zarar gördüğüne dair bir kanıt yoktur.

Sıçanlarda ve tavşanlarda mg/m2 olarak maksimum önerilen insan dozunun sırasıyla yaklaşık 11 katına ve 7 katına kadar dozlarda teratojenisiteye dair bir kanıt yoktur (Kararlı durumda EAAdeğerleri baz alındığında sıçan çalışmalarından birinde yüksek dozda maruziyet, 300 mg/kg/gün,insanlardakinin 1.7 katıdır). Tavşanlarda, maksimum insan dozuna eşdeğer veya daha yüksekdozlarda iskelet değişikliklerinde (fazladan torasik kaburgalar oluşması gibi yaygın anatomikdeğişiklikler veya parmak kemiklerinin oluşumunun gecikmesi insidansında artış) hafif bir artışgözlenmiş ve anne için toksik dozlarda fetal ağırlık azalmıştır. Çiftleşme öncesi ve gebelik velaktasyon süresince bupropion uygulanan sıçanların yavrularında, maksimum önerilen insandozunun mg/m2 bazında yaklaşık 7 katına kadar dozlarda herhangi bir advers etki gözlenmemiştir.

Genotoksisite verileri bupropionun, bakteriler üzerinde zayıf bir mutajen etkiye sahip olduğunu, memelilerde ise böyle bir özellik taşımadığını gösterdiğinden insanlarda genotoksik etkipotansiyelinden kaygı duymak gereksizdir. Farelerde ve sıçanlarda yapılan çalışmalar bu türlerdekarsinojen etkinin söz konusu olmadığını doğrulamaktadır.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Polivinil alkol Gliseril dibehenatEtil selülozPovidonMakrogol

Metaakrilik asit etil ekrilat kopolimer dispersiyon (Eudragit L30 D-55)

Silikon dioksit Trietil sitratMetilen klorürİzopropil alkolAmonyum klorürAvisel (PH102)

Magnezyum stearat Opadry 85F18422 WhiteSu.

6.2. Geçimsizlikler

Bilinen geçimsizliği yoktur.

6.3. Raf ömrü

18 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

Şeffaf PVC/PVDC- Aluminyum folyo blister

30 adet uzatılmış salımlı tablet içeren kullanma talimatı ile birlikte karton kutularda sunulur.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHIBI

ADEKA İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.

55020 - İlkadım/ SAMSUN

8. RUHSAT NUMARASI

2023/398

9. İLK RUHSAT TARIHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 11.10.2023 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ



İlaç Bilgileri

Veldepyon 450 Mg Uzaltılmış Salımlı Tablet

Etken Maddesi: Bupropion Hidroklorür

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.