Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Moxifor 400mg/250ml İV İnfüzyon İçin Konsantre Çözelti İçeren Flakon Kısa Ürün Bilgisi

Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar » Antibakteriyel (Antibiyotik) İlaçlar » RİFAMPİSİN/RİFAMİSİN » Fluorokinolonlar » Moksifloksasin

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

MOXİFOR® 400 mg/250 mİ i.v. inffizyon için çözelti içeren flakon

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:

Moksifloksasin 400 mg (436.8 mg moksifloksasin hidroklorür olarak)

Yardımcı maddeler:

Sodyum klorür 2 g
(250 mİ infüzyon çözeltisi 34 mmol sodyum içerir.)
Diğer yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

İnfüzyon çözeltisi.
Açık sarı renkli, berrak çözelti.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.L Terapötik endikasyonlar

MOXİFOR®, duyarlı suşların neden olduğu aşağıdaki bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde endikedir.

• Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae, Haemophilus parainfluenzae, Klebsiella pneumoniae, Staphylococcus aureus, Moraxella catarrhalis''inkronik bronşitin akut alevlenmesinde;

• Streptococcus pneumoniaeHaemophilus influenzae, Moraxella catarrhalis, Staphylococcus aureus, Klebsiella pneumoniae, Mycoplasma pneumoniae, Chlamydia pneumoniaetoplumdan edinilmiş pnömonide;

çoklu ilaç direnci olan suşların sebep olduğu toplumdan edinilmiş pnömoni de dahil;

• Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae, Moraxella catarrhalisakut sinüzitte;

• Staphylococcus aureus, Streptococcus pyogeneskomplike olmayan deri ve yumuşak doku enfeksiyonlannda;

• Metisiline duyarlı

Staphlylococcus aureus, Escherichia coli, Klebsiella pneumoniae, Enterobacter cloacaekomplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonlannda (diyabetik ayak dahil);

• Escherichia coli, Bacteroides fragilis, Streptococcus anginosus, Streptococcus constellatus, Enterococcus faecalis, Proteus mirabilis, Clostridium perfringens,


Bacteriodes thetaiotaomicronPeptostreptococcus

türlerinin neden olduğu komplike intraabdominal enfeksiyonlarda (apse gibi polimikrobiyal enfeksiyonlar dahil).
Antibakteriyel ajanların uygun kullanımı hakkındaki resmi kılavuzlar göz önünde
bulundurulmalıdır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Erişkinler:
Pozoloji:
Yukanda belirtilen endikasyonlar için MOXİFOR® günde bir kez uygulanır ve bu doz aşılmamalıdır.
Uygulama sıklığı ve süresi:
Tedavinin süresi, endikasyonun şiddetine ya da klinik yanıta göre belirlenmelidir. Üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisi için aşağıdaki genel öneriler yapılmaktadır:
Klinik olarak endike olan durumlarda tedaviye intravenöz uygulama ile başlanıp, oral film
kaplı tablet uygulaması ile devam edilebilir.
Kronik bronşitte akut alevlenme: 5 gün
Toplumdan edinilmiş pnömoni: Ardışık uygulama (intravenöz uygulamayı takiben oral uygulama) için tavsiye edilen tedavi süresi: 7-14 gün Akut sinüzit: 7 gün
Komplike olmayan deri ve yumuşak doku enfeksiyonlarında önerilen tedavi süresi: 7 gün Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonlannda önerilen ardışık tedavi süresi (intravenöz uygulamayı takiben oral uygulama): 7-21 gün.
Komplike intraabdominal enfeksiyonlarda önerilen ardışık tedavi (intravenöz uygulamayı takiben oral uygulama): 5-14 gün.
Tedavi edilmekte olan endikasyon için tedavi süresi aşılmamalıdır. Moksifloksasin, klinik çalışmalarda 21 güne varan tedavi süresince araştınlmıştır.
Uygulama şekli:
İntravenöz uygulama için infuzyon süresi 60 dakikadır. MOXİFOR® doğrudan veya geçimli olduğu infuzyon çözeltileriyle birlikte bir T-tüpü ile uygulanabilir.
Aşağıda belirtilen çözeltilerin, MOXlFOR® ile biriikte uygulanmasıyla, oda sıcaklığında 24 saat stabil kalan kanşımlar oluşturduğu görülmüştür ve MOXİFOR® ile geçimli olduğu saptanmıştır. Enjeksiyonluk su % 0.9'luk Sodyum klorür 1 molar Sodyum klorür
- % 5'lik Glukoz
- %10'luk Glukoz
- % 40'hk Glukoz
- % 20'lik Ksilitol
Ringer Solüsyonu Ringer Laktat Solüsyonu
MOXİFOR® başka bir ilaçla birlikte verilecekse, iki ilaç ayn ayn uygulanmalıdır.
Sadece berrak çözeltiler kullanılmalıdır.

Özel popiilasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek / Karaciğer yetmezliği:

Böbrek bozukluğu olan hastalarda (kreatinin klerensi <30 ml/dakika/1.73m^ dahil) ve hemodiyaliz ve sürekli ayakta periton diyalizi gibi kronik diyaliz hastalarında dozaj ayarlaması gerekmemektedir.
Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda yeterli veri mevcut değildir (bkz. Bölüm 4.3).

Pediyatrik popülasyon:

Çocuklarda ve adölesanlarda moksifloksasinin etkinliği ve güvenliliği kanıtlanmamıştır (aynca bkz. Kontrendikasyonlar). ı

Geriyatrik popülasyon: |

Yaşlılar için dozaj ayarlaması gerekmemektedir.

Diğer:

Etnik gruplarda dozaj ayarlaması gerekmemektedir. 1

I

1
I

4.3. Kontrendikasyonlar

• Moksifloksasinine, diğer kinolonlara ya da yardımcı maddelerden herhangi birine bilinen
aşın duyarlılık durumunda |
• Gebelik ve emzirme döneminde !
• 18 yaşın altındaki hastalarda,
• Kinolon tedavisiyle bağlantılı tendon hastalığı / haşan öyküsü olan hastalarda
kontrendikedir. ,
Hem klinik öncesi araştırmalar hem de insanlar üzerindeki çalışmalarda, moksifloksasine maruz kaldıktan sonra QT uzaması şeklinde seyreden kardiyak elektrofizyolojide değişiklikler gözlenmiştir. İlaç güvenliliği sebebiyle, moksifloksasin aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
Doğuştan ya da kazanılmış QT uzaması Elektrolit bozukluklar, özellikle de düzeltilmemiş hipokalemi Klinik olarak anlamlı bradikardi
Düşük sol ventriküler ejeksiyon fraksiyonu olan klinik olarak anlamlı kalp yetmezliği Semptomatik aritmi öyküsü Moksifloksasin QT aralığını uzatan diğer ilaçlarla eşzamanlı olarak kullanılmamalıdır (aynca bkz. bölüm 4.5).
Klinik verilerin sınırlı olması nedeniyle, moksifloksasin aynı zamanda karaciğer fonksiyon bozukluğu olan (Child Pugh C) hastalarda ve transaminaz düzeyleri normal üst sınınn 5 katından fazla artmış hastalarda kontrendikedir.

4.4. Özel kullanıın uyarıları ve önlemleri

Bazı durumlarda, ilk uygulamadan hemen sonra aşın duyarlılık ve alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu durumda doktor derhal haberdar edilmelidir.
Çok nadir durumlarda anafilaktik reaksiyonlar yaşamı tehdit edici bir şoka kadar ilerieyebilir ve bazı olgularda bu durum ilk uygulamadan sonra meydana gelebilir. Bu durumlarda, moksifloksasin tedavisi kesilmeli ve tıbbi tedavi (örn. şok tedavisi) uygulanmalıdır.
Bazı hastalarda moksifloksasinin elektrokardiyogramda QT aralığını uzattığı gösterilmiştir. Erkekler ile karşılaştırıldığında kadınlarda başlangıç QTc aralıkları daha uzun olma eğilimi gösterdiğinden, kadınlar QTc-uzatıcı ilaçlara karşı daha duyarlı olabilirler. Yaşlı hastalar da QT aralığı üzerindeki ilaca bağlı etkilere daha duyarlı olabilirler.
Potasyum düzeylerini düşürebilen ilaçlar moksifloksasin alan hastalarda dikkatlice kullanılmalıdır.
Moksifloksasin, akut miyokard iskemisi ya da QT uzaması gibi devam eden proaritmik tablolan olan hastalarda (özellikle kadın ve yaşlı hastalar), ventriküler aritmi (torsade de pointes gibi) ve kardiyak arrest için risk faktörünün artmasına neden olabileceğinden dikkatli kullanılmalıdır (aynca bkz. bölüm 4.3). QT uzamasının boyutu, artan ilaç konsantrasyonlanyla birlikte artış gösterebilir. Bu nedenle önerilen doz aşılmamalıdır. Moksifloksasin ile tedavi sırasında kardiyak aritmi belirtileri meydana gelirse, tedavi kesilmeli ve EKG çekilmelidir.
Aşağıdaki koşullarda, moksifloksasinin QT aralığı üzerindeki ilave etkisi dışlanamadığı için, dikkatle kullanılması önerilmektedir:
- Sisaprid, eritromisin, antipsikotikler ve trisiklik antidepresanlar gibi QT aralığım uzatan ilaçlar ile eş zamanlı tedavi uygulanan hastalar,
- Klinik açıdan anlamlı bradikardi, akut miyokard iskemisi gibi devam eden proaritmik tabloları olan hastalar,
- Karaciğer sirozu olan hastalar; çünkü bu hastalarda önceden mevcut olan QT uzaması dışlanamaz.
- QTc'yi uzatan ilaçlara daha duyarlı olabilen kadın ve yaşlı hastalar.
Moksifloksasin ile potansiyel olarak karaciğer yetmezliğine (ölümcül olgular da dahil) yol açan fulminant hepatit olgulan bildirilmiştir (bakınız bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Hastalar, karaciğer yetmezliğine ilişkin semptomlar ortaya çıktığında tedaviye devam etmeden önce ivedilikle doktorlanna başvurmaları konusunda bilgilendirilmelidir.
Moksifloksasin ile Stevens-Johnson sendromu ya da toksik epidermal nekroliz gibi büllöz deri reaksiyonu olgulan bildirilmiştir (bakınız kısım 4.8). Hastalar, deri ve/veya mukozada reaksiyonlar ortaya çıktığında tedaviye devam etmeden önce ivedilikle doktorlarıyla temasa geçmeleri konusunda bilgilendirilmelidir.
Kinolon tedavisi ile nöbetler görülebilir. Nöbetlere eğilim yaratabilen ya da nöbet eşiğini düşürebilen santral sinir sistemi (SSS) bozukluklan olduğu bilinen veya şüphe edilen hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Moksifloksasini de içeren geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanımıyla antibiyotik ilişkili kolit bildirilmiştir. Bu nedenle, moksifloksasin kullanımıyla ilişkili ciddi diyare gelişen hastalarda bu tanının dikkate alınması önemlidir. Bu klinik durumda hemen uygun terapötik önlemler alınmalıdır. Ciddi diyare gelişen hastalarda peristaltizmi inhibe eden ilaçların kullanımı kontrendikedir.
Moksifloksasini de içeren kinolon tedavisiyle, özellikle yaşlı hastalarda ya da aynı zamanda kortikosteroidlerle tedavi edilmekte olan kişilerde tendon enflamasyonu ve rüptür görülebilir, ilk ağn ya da enflamasyon belirtisinde, tedavi kesilmeli ve etkilenen ekstremite(ler) dinlendirilmelidir.
Böbrek bozuklukları olan yaşlı hastalar yeterli sıvı alımma devam edemiyorlarsa moksifloksasini dikkatli kullanmalıdır, çünkü dehidrasyon böbrek yetmezliği riskini artırabilir. Görme bozukluğu ya da gözlerle ilgili herhangi bir sorun ortaya çıkarsa, hemen bir göz doktoruna başvurulmalıdır.
Işığa duyarlılık: Kinolonlarm, hastalarda ışığa duyarlılık reaksiyonlarına sebep olduğu gösterilmiştir. Bununla birlikte özel olarak düzenlenmiş preklinik ve klinik çalışmalarda, moksifloksasin ile ışığa duyarlılık reaksiyonları gözlenmemiştir. Aynca, pazara verildiğinden bu yana da, moksifloksasinin ışığa duyarlılık reaksiyonlarına yol açtığı yönünde bir klinik veri bulunmamaktadır. Yine de, hastalara şiddetli UV radyasyonuna veya güneş ışığına maruz kalmamaları tavsiye edilmelidir.
Aile öyküsünde ya da var olan glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan hastalar kinolonla tedavide hemolitik reaksiyonlara eğilimlidirler. Bu nedenle, moksifloksasin bu hastalarda dikkatlice kullanılmalıdır.
Sodyum aliminin tıbbi önem taşıdığı hastalarda (konjestif kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, nefrotik sendrom... vb. olan hastalar) infüzyon çözeltisindeki ek sodyum yükü dikkate alınmalıdır, infüzyon çözeltisinin sodyum klorür içeriği için lütfen "Farmasötik özellikler" bölümüne bakınız.
Bu tıbbi ürün 250 ml'de 34 mmol sodyum ihtiva eder. Bu durum kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.

Myasthenia gravisin şiddetlenmesi:

Florokinolonlar nöromüsküler blokaj aktivitesine sahiptirler ve myasthenia gravisli hastalarda kas güçsüzlüğünü şiddetlendirebilirler. Florokinolon kullanan myasthenia gravisli hastalarda, ventilatör destek ihtiyacı ve ölümü kapsayan post marketing ciddi advers olaylar florokinolonla ilişkilendirilmiştir. Öyküsünde myasthenia gravis bulunan hastalar, florokinolon kullanımından kaçınmalıdır.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Moksifloksasinle aşağıdaki ilaçlar arasında QT aralık uzaması üzerinde ilave bir etki dışlanamaz: antiaritmikler sınıf lA (örn; kinidin, hidrokinidin, disopiramid) ya da antiaritmikler sınıf 111 (örn; amiodaron, sotalol, dofetilid, ibutilid), nöroleptikler (örn; fenotiyazinler, pimozid, sertindol, haloperidol, sultoprid), trisiklik antidepresan ilaçlar, bazı antimikrobiyaller (sparfloksasin, eritromisin IV, pentamidin, antimalaryaller özellikle halofantrin), bazı antihistaminikler (terfenadin, astemizol, mizolastin) ve diğerleri (sisapridin, vinkamin IV, bepridil, difemanil). Bu etki özellikle torsade de pointes gibi yüksek ventriküler aritmi riskine yol açabilir. Bu nedenle bu ilaçlarla tedavi edilen hastalarda moksifloksasin kontrendikedir (bkz aynca bölüm 4.3).
Antidiyabetik ilaçlar (örneğin; insülin, gliburid/glibenklamid):
Kinolonlar ve bir antidiyabetik ilacın eş zamanlı uygulandığı hastalarda hiperglisemi ve hipoglisemi gibi kan glukoz değerlerinde bozukluklar bildirilmiş olduğundan, bu ilaçlar ile birlikte kullanıldığı zaman kan glukoz değerinin dikkatle izlenmesi önerilmektedir.
Aşağıdaki maddeler için, moksifloksasin ile klinik açıdan anlamlı bir etkileşimin söz konusu olmadığı kanıtlanmıştır; atenolol, ranitidin, kalsiyum içeren preparatları, teofılin, oral kontraseptifler, glibenklamid, itrakonazol, digoksin, morfin, probenesid. Bu ilaçlar için doz ayarlamasına gerek yoktur.
Varfarin:
Varfarin ile birlikte tedavi sırasında, protrombin zamanı ve diğer koagülasyon parametreleri üzerinde hiçbir etkileşim gözlenmemiştir.
INR (Uluslararası Normalize Oran) değişiklikleri:
Antibiyotikler (moksifloksasini de içeren) ile aynı anda antikoagülan alan hastalarda, antikoagülan aktivitenin arttığı vakalar rapor edilmiştir. Bulaşıcı hastalık (ve eşlik eden iltihabi durum), yaş ve hastanın genel durumu risk faktörleridir. Klinik çalışmalarda moksifloksasin ve varfarin arasında bir etkileşim görülmemesine rağmen, INR izlenmeli ve gerekirse oral antikoagülan dozu uygun şekilde ayarlanmalıdır.
Aktif kömür:
İlacın intravenöz olarak uygulanmasından sonra, aktif kömür sistemik ilaç temasını çok az azalttığından (yaklaşık % 20), intravenöz doz aşımı durumunda kullanımı sınırlıdır.

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye:

Gebelikte kullanım kategorisi C'dir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):

Moksifloksasinin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Gebelik dönemi:

Moksifloksasinin gebe kadınlarda güvenli kullanımı saptanmamıştır. Geri dönüşümlü eklem hasarları kinolon alan çocuklarda görülmüştür, ancak bu etki ilaca maruz kalan fetuslarda görülür şeklinde raporlanmamıştır. Hayvan deneyleri üreme toksisitesi olduğunu göstermiştir. İnsanlar için potansiyel riskleri bilinmemektedir. Dolayısıyla moksifloksasinin hamilelik sırasında kullanımı kontrendikedir.

Laktasyon dönemi:

Diğer kinolonlarda olduğu gibi, moksifloksasinin de immatüre hayvanların ağırlık taşıyıcı eklemlerinin kıkırdağında lezyonlara neden olduğu gösterilmiştir. Klinik öncesi bulgular, az miktarda moksifloksasinin insan sütünde salgılanabileceğini göstermektedir. Emziren kadınlara ilişkin herhangi bir veri mevcut değildir. Bu nedenle, moksifloksasinin emziren kadınlarda kullanımı kontrendikedir.

Üreme yeteneği / Fertilite:

Sıçan, tavşan ve maymunlarda yapılan üreme araştırmaları, moksifloksasinin plasentadan geçtiğini göstermektedir. Sıçanlarda (oral ve i.v.) ve maymunlarda (oral) gerçekleştirilen araştırmalar, moksifloksasin uygulamasından sonra teratojenite ya da fertilite bozukluğuna ilişkin herhangi bir bulgu ortaya koymamıştır.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Moksifloksasinin de aralarında bulunduğu florokinolonlar, MSS reaksiyonlarına bağlı olarak hastalann araç ya da makine kullanma becerilerinde düşüşe neden olabilirler (bakınız bölüm 4.8)

4.8. İstenmeyen etkiler

400 mg moksifloksasin (oral ve ardışık tedavi) ile yapılan tüm klinik araştırmalara dayanan ve CIOMS III sıklık kategorileri ile sınıflandınlan (n = 2535'i ardışık tedavi çalışmasında olan toplam n= 12984; statü: Aralık 2005) advers ilaç reaksiyonları aşağıda sıralanmıştır.
"Yaygın" başlığı altında listelenen advers ilaç reaksiyonlarının, bulantı ve diyare hariç görülme sıklıklan %3'ün altındadır.
Pazarlama sonrası raporlardan derlenen advers ilaç reaksiyonlan (Haziran 2008)

italik olarak

yazılmıştır.
Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Klinik Açıklama
Yaygın
>1/100 ila <1/10
Yaygın olmayan
>1/1.000 ila <1/100
Seyrek
>1/10.000 ila <1/1.000
Çok seyrek <1/10.000
Enfeksiyonlar ve Enfestas;
yonlar
Antibiyotik
kaynaklı
süperenfeksiyonlar
Mikotik
süperenfeksiyonlar



Kan ve Lenf Sistemi Hastalıkları
Kan hücreleri sayımında değişiklik

Anemi
Lökopeni(ler)
Nötropeni
Trombositopeni
Trombositemi


Koagülasyonda
değişiklik

Protrombin zamanında uzama/lNR artışı
Anormal
tromboplastin
seviyesi
Protrombin seviyesinde artış/ INR düşüşü
Anormal
protrombin
seviyesi/anormal
INR

Bağışıklık

Sistemi Hastalıkları
Akut
hipersensitivite
reaksiyonları

Aleıjik reaksiyonlar Kaşıntı Döküntü Ürtiker Kanda eozinofıli
Anafılaktik/
anafılaktoid
reaksiyonlar
Aleıjik ödem/ anjioödem (potansiyel olarak hayatı tehdit edici larenjiyal ödem dahil)

Metabolizma ve Beslenme Hastalıkları
Laboratuvar
parametrelerinde
değişiklik

Hiperlipidemi
Hiperglisemi
Hiperürisemi

Duygusal
kararsızlık
Anksiyete
reaksiyonları
Psikomotor
hiperaktivite/
ajitasyon

Depresyon

(çok ender durumlarda potansiyel olarak kendine zarar verme ile sonuçlanabilecek)


Davranış

bozuklukları


Halüsinasyonlar


Kişinin
gerçeklerden
uzaklaşması
Psikotik reaksiyonlar

(potansiyel olarak kendine zarar verme ile


sonuçlanabilecek)


Sinir Sistemi Hastalıkları

Feriferik algılamada spesifikolmayan değişim



Parestezi/
Disestezi

Hipoestezi

Hiperestezi

Tat bozukluğu (çok nadir vakalarda tat alma hissinin kaybı da

dahil)


Koku ve tat bozuklukları


Koku bozuklukları (koku alma hissinin kaybı da dahil)

Nörolojik aktivitelerde artış

Konfüzyon ve oryantasyon bozukluğu
Baş ağrısı Baş dönmesi

Uyku
bozuklukları
Titreme
Vertigo
Anormal rüyalar Koordinasyon bozukluğu (özellikle baş dönmesi veya vertigodan kaynaklanan yürüyüş bozuklukları dahil;

çok nadir bazı vakalarda yaralanmaya neden olabilecek düşmelere yol açabilir-özellikle yaşlılarda)


Çeşitli klinik görünümlerde nöbetler (grand mal konvülsiyonlar da _

dahil)

_
Dikkat bozukluğu Konuşma bozuklukları Amnezi

Nörolojik

aktivitelerde

azalma


Uyku hali

Göz Hastalıkları
Göz bozuklukları

Görsel bozukluklar (özellikle MSS reaksiyonları esnasında)


Kulak ve Iç Kulak Hasta
ıklan
Kulak bozuklukları
Kulak çınlaması
Kardiyak ve Vasküler Hastalıklar
Repolarizasyon
bozuklukları
Hipokalemili hastalarda QT uzaması
QT uzaması


Spesifik olmayan aritmiler

Palpitasyon
Taşikardi

Spesifik olmayan aritmiler
Ventriküler
aritmiler


Ventriküler
taşiaritmiler

Torsade de Pointes* Kardiyak arrest* *(özellikle klinik olarak anlamlı bradikardi veya akut miyokard iskemisi gibi altta yatan ciddi proaritmik durumları olan hastalarda)


Spesifik olmayan kardiyovasküler semptomlar

Vazodilatasyon
Senkop
Hipertansiyon
Hipotansiyon

Solunum, G<
Dğüs ve Mediastinal Hastalıklar
Spesifik olmayan solunum semptomları

Dispne (astımla ilgili durumlar dahil)


Gastrointestinal Hastalıklar
Gastrointestinal
semptomlar
Bulantı
Kusma
Gastrointestinal ve abdominal ağrılar
Anoreksi
Konstipasyon
Dispepsi
Gaz şişkinliği
Gastoenterit
(erozif
gastroenterit
hariç)
Amilaz artışı
Disfaji
Stomatit

Gastrointestinal Hastalı
dar
Antibiyotik kaynaklı diyare benzeri bozukluklar
Diyare

Antibiyotik ilişkili kolit (çok nadir vakalarda hayatı tehdit eden komplikasyonlar eşliğinde)

He
patobiliyer Hastalık
ar
Hafif ile orta derece hepatik reaksiyonlar
T ransaminazlarda artış
Hepatik fonksiyon bozukluğu (LDH artışı dahil) Bilirubin artışı Gama-glutamil-transferaz artışı Kan alkali fosfataz artışı


Ciddi hepatik reaksiyonlar


Sarılık
Hepatit (ağırlıklı olarak kolestatik)

Hayati tehlike arz eden karaciğer yetmezliğine sebep olabilecek fulminan hepatit (ölümcül vakalar dahil)


Deri ve I
>eri Altı Dokusu Hastalıkları
Bülloz deri reaksiyonları



Stevens-Johnson Sendromu veya toksik epidermal nekroliz (hayati tehlikeye sebep olabilecek) gibi bülloz deri reaksiyonları


Kas-İskelet Bozuklukları, Bag Dokusu ve Kemik Hastalıkları
Tendon
bozuklukları


Tendinit
Tendon rüptürü
Spesifik olmayan eklem ve kas bozuklukları

Artralji
Miyalji
Kas tonusunda artış ve kramp

Yürüyüş bozukluğu (kas, tendon veya eklem semptomlarından kaynaklanan)


Myasthenia gravis şiddetlenmesi


Böbrek bozukluğu
Böbrek yetmezliği (özellikle önceden böbrek bozukluğu olan yaşlılarda dehidrasyon

sonucunda)



Delıidrasyon (diyare ya da sıvı slımmda azalma sonucunda)



Böbrek bozukluğu


enel Bozukluklar ve Uygulama Bölgesine İlişkin Hastalıklar


Hasta hissetme Spesfık olmayan ağrı

Genel hastalık hissi


Terleme
İnfüzyon yerinde (trombo-) flebit (iv)_
Enjeksiyon ve infüzyon yeri

reaksiyonları



İnfüzyon yeri reaksiyonları


Genel bozukluklar

Ödem

Aşağıdaki istenmeyen etkiler iv/oral ardışık tedavi gören hastalann alt grubunda daha sık görülmektedir;
Yaygın: Gama-glutamil transferaz artışı
Yaygın olmayan: Ventriküler taşiaritmiler, hipotansiyon, ödem, antibiyotik ilişkili kolit (çok nadir vakalarda hayatı tehdit eden komplikasyonlar eşliğinde), çeşitli klinik görünümlerde nöbetler (grand mal konvülsiyonlar da dahil), halüsinasyonlar, böbrek bozukluğu ve böbrek yetmezliği (özellikle önceden böbrek bozukluğu olan yaşlılarda dehidrasyon sonucunda). Diğer florokinolonlar ile tedaviyi takiben çok seyrek olarak görülebilen, moksifloksasin ile tedavi sırasında da meydana gelme olasılığı olan aşağıdaki yan etkiler rapor edilmiştir: geçici görme kaybı, hipematremi, hiperkalsemi, hemoliz, rabdomiyoliz, ışığa duyarlılık reaksiyonlan.

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Doz aşımına ilişkin yalnızca sınırlı veri mevcuttur. Sağlıklı gönüllülere, herhangi bir anlamlı istenmeyen etki görülmeksizin, 10 gün süreyle 1200 mg'a varan tek dozlar ve 600 mg'lık tekrarlı moksifloksasin dozları uygulanmıştır. Doz aşımı durumunda, EKG ölçümleriyle birlikte, hastanın klinik durumunun gerektirdiği uygun destekleyici tedavinin uygulanması önerilmektedir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER 5.1 Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Kinolon antibakteriyeller ATC kodu: J01MA14

Etki mekanizması


Moksifloksasin, geniş spektrumlu ve bakterisid aktiviteye sahip, 8-metoksi-fluorokinolon türevi bir antibiyotiktir. Moksifloksasin, geniş bir aralıkta yer alan Gram-pozitif ve Gram-negatif organizmalar, anaeroblar, aside dirençli bakteriler ve

Chlamydia spp., Mycoplasma spp.Legionella spp.

gibi atipik organizmalara karşı in-vitro aktiviteye sahiptir.
Bakterisid etkisi topoizomeraz II ve IV'ün aktivitesini inhibe etmesi sonucu görülür. Topoizomerazlar, DNA topolojisini kontrol eden ve DNA replikasyonu, onanmı ve transkripsiyonuna yardım eden çok önemli enzimlerdir.
Moksifloksasin, konsantrasyona bağlı bakterisid etkinlik göstermektedir. Minimum bakterisid konsantrasyonlar genellikle minimum inhibe edici konsantrasyonlar ile benzerdir. Moksifloksasin P-laktam ve makrolide dirençli bakterilere karşı etkilidir. Hayvan enfeksiyon modellerinde gerçekleştirilen araştırmalar, yüksek

in-vivo

aktivitesini kanıtlamıştır.

Direnç


Penisilinler, sefalosporinler, aminoglikozidler, makrolidler ve tetrasiklinleri inaktive eden direnç mekanizmaları moksifloksasinin antibakteriyel aktivitesini etkilememektedir. Moksifloksasin ile bu ajanlar arasında çapraz direnç yoktur. Plazmid kaynaklı direnç bugüne değin gözlenmemiştir.
C-8'deki metoksi grubu C-8'deki hidrojen grubuna kıyasla. Gram (+) bakterilerdeki dirençli mutantlara karşı aktivite artışına ve bu mikroorganizmaların daha düşük oranda selekte edilmesine katkıda bulunmaktadır. C-7'ye bağlı olan büyük bisikloamin sübstitüentinin varlığı, florokinolon direncinin bir mekanizması olan aktif dışarı akışı önler.

İn-vitro

araştırmalar, moksifloksasine karşı direncin çok aşamalı mutasyonlarla, yavaşça geliştiğini göstermiştir. Genel direnç sıklığının çok düşük olduğu (10''-10''®) ortaya konulmuştur. Organizmaların moksifloksasin MIK konsantrasyonlan altındaki bir konsantrasyona maruz bırakılmaları, moksifloksasinin MIK değerlerinde yalnızca küçük bir artış göstermiştir.
Kinolonlar arasında çapraz direnç gözlenmiştir. Ancak, diğer kinolonlara dirençli olan bazı gram-pozitif ve anaerobik organizmalar moksifloksasine duyarlıdır.

İnsanlarda bağırsak florası üzerindeki etki


Gönüllüler üzerinde yapılan iki araştırmada, oral moksifloksasin doz uygulamasından sonra bağırsak florasında aşağıdaki değişiklikler görülmüştür:

E. coli, Bacillus spp.. Bacteroides vulgatus, EnterococciKlebsiella spp.'ninBifıdobacterium. EuhacteriumPeptostreptococcusClostridium difficile

toksini saptanmamıştır.

İn-vitroDuyarlılık Verileri


Duyarlı
Orta düzeyde
Dirençli
Gram-pozitif bakteriler


Gardnerella vaginalis




Streptococcus pneumoniae;streptococcus pnömoniae

suşları dahil penisilin ve makrolide dirençli suşlar ve aşağıdaki antibiyotiklerden iki veya daha fazlasına dirençli olan suşlar dahil: penisilin (MIK >2 (|ig/ml), 2. kuşak sefalosporinler (ör., sefuroksim), makrolidler, tetrasiklinler ve trimetoprim/sülfometoksazol


Streptococcus pyogenes (grup A)1




Streptococcus milleri




Streptococcus mitior




Streptococcus agalactiae




Streptococcus dysgalactiae




Streptococcus anginosus*




Streptococcus constellatus*




Staphylococcus aureus

(metisiline duyarlı suşlar dahil)*

Staphylococcus aureus

(metisilin/ofloksasine dirençli suşlar)"^

Staphylococcus cohnii




Staphylococcus epidermidis

(metisiline duyarlı suşlar dahil)

Staphylococcus epidermidis

(metisilin/ofloksasine dirençli suşlar)^

Staphylococcus haemolyticus




Staphylococcus hominis




Staphylococcus saprophyticus




Staphylococcus simulans




Corynebacterium diphtheriae




Enterococcus feacalis*


(sadece vankomisin, gentamisine duyarlı suşlar)


Duyarlı
Orta düzeyde
Dirençli
Gram-negatif bakteriler


Haemophilus influenzae


(P laktamaz negatif ve pozitif suşlar dahil)*


Haemophilus parainfluenzae*




Moraxella cataırhalis

(P laktamaz negatif ve pozitif suşlar dahil)*


Bordetella pertussis




Escherichia coli*




Klebsiella pneumoniae*




Klebsiella oxytoca




Enterobacter aerogenes




Enterobacter agglomerans




Enterobacter cloacae*




Enterobacter intermedius




Enterobacter sakazaki





Pseudomonas aeru^nosa




Pseudomonas fluorescens




Burkholderia cepacia




Stenotrophomonas


maltophilia




Proteus mirabilis*



Proteus vulgaris




Morganella morj^anii





Neisseria gonorrhoea

*

Providencia rettgeri




Providencia stuartii




* Onaylanmış klinik endikasyonlarda duyarlı suşlar üzerinde klinik etkinliği gösterilmiştir.

Orta düzeyde


Duyarii



Dirençli



Anaerobiar

Bacteroides distasonis


Bacteroides eggerthii


Bacteroides fragilis


Bacteroides ovatus


Bacteroides thetaiotaomicron2


Bacteroides uniformis


Fusohacterium spp


Peptostreptococcm spp.'


Porphyromonas spp


Porphyromonas anaerohius


Porphyromonas asaccharolyticus


Porphyromonas magnus


Prevotella spp


Propionibacterium spp.


Clostridium perfringens^


Clostridium ramosum


Duyarlı

Orta düzeyde

Dirençli

Atipik organizmalar



Chlamydia pneumoniae*




Chlamvdia trachomatis*




Mycoplasma pneumoniae*




Mvcoplasma hominis




Mycoplasma genitalum




Legionella pneumophila*




Coxiella humettii




Aşağıdaki tablo, 400 mg moksifloksasinin intravenöz ve oral uygulaması için tek doz verilerinden hesaplanan ilgili farmakokinetik/farmakodinamik yedek parametreleri göstermektedir:
Uygulama yolu
İntravenöz
Oral
Parametre (medyan)
EAA [saati
CWMIK<«=*'
EAA fsaatl
Orric/MIKgo
MIK90 0.125 mg/L
313
32.5
279
23.6
MIK90 0.25 mg/L
156
16.2
140
11.8
MIK90 0.5 mg/L
78
8.1
70
5.9
aT
1 saatlik infiizyon
5.2. Farmakokinetik özellikler

Emilim ve bivovararlanım:


400 mg tek dozun intravenöz olarak bir saatlik infüzyonundan sonra, plazmada oral uygulamaya göre yaklaşık %26 ortalama artışa tekabül eden, 4.1 mg/L'lik pik konsantrasyonlarına ulaşılır. Yaklaşık 39 mg*saat/L olan EAA (Eğri altındaki alan "AUC") değerine göre, ilaca maruz kalma, yaklaşık %91 oranındaki mutlak biyoyararlamma uygun olarak, oral uygulamadan (35 mg*saat/L) sonraki ilaca maruz kalma ile karşılaştmldığmda çok az yüksektir.
Tekrarii intravenöz doz uygulamasını (bir saatlik infiizyon) takiben, kararlı durumda tepe ve vadi plazma konsantrasyonları (günde bir defa 400 mg) sırasıyla 4.1 - 5.9 ve 0.43 - 0.84 mg/L arasındadır. Kararlı durumda, doz uygulama aralığında ilaca maruz kalma, ilk dozdan sonraki değerden yaklaşık %30 daha fazladır. Bir saatlik infüzyonun sonunda, hastalarda, 4.4 mg/L düzeyinde ortalama kararlı durum konsantrasyonları gözlenmiştir.

Dağılım:


Moksifloksasin ekstravasküler alanlara son derece hızlı bir dağılım göstermektedir. EAA (EAAnorm = 6 kg*saat/L) ile ifade edilen ilaca maruz kalma düzeyi yüksektir; sabit durumda dağılım hacmi (Vss) yaklaşık 2 L/kg'a varır. Tükürükte, plazmadakinden daha yüksek pik konsantrasyonlara ulaşılabilir.

in-vitroex-vivo

deneylerde, 0.02-2 mg/L aralığındaki proteine bağlanma oranı, ilacın konsantrasyonundan bağımsız olarak yaklaşık %45'tir. Moksifloksasin esas olarak serum albüminine bağlanmaktadır. Bu değerin düşük olmasından dolayı, yüksek serbest pik konsantrasyonlan >10xMIK görülür.
Moksifloksasin akciğerde (epitel sıvısı, alveolar makrofajlar, biyotik doku), sinüslerde (maksiller ve etmoid sinüs, nazal polip) ve enflamasyonlu lezyonlarda (blister sıvısı) yüksek konsantrasyonlara ulaşır; buralarda plazma konsantrasyonlarını aşan konsantrasyonlar oluşur. İnterstisyel vücut sıvılarında (tükrük, intramüsküler, subkütan) yüksek serbest ilaç konsantrasyonları görülür. Aynca, abdominal doku ve sıvılarda ve kadın genital kanalında da yüksek ilaç konsantrasyonlan tespit edilmiştir.
400 mg tek dozun intravenöz uygulamasını takiben insan dokularında bulunan pik konsantrasyonları (geometrik ortalama):
Doku Konsantrasyon Plazma oranı
Plazma
4.1
mg/L

Tükürük
5.0
mg/L
0.82-1.37
Kabarcık sıvısı
1.75'
mg/L
1.71'
İnterstisyel sıvı
1.0^
mg/L
0.8-2.5^'^
Abdominal doku"*
7.03
mg/kg
1.56
Abdominal eksüda^
3.32
mg/L
1.45
Apse sıvısı^
1.94
mg/L
0.74
Kadın genital kanalı**
10.2
mg/kg
1.72
Plazma
4.1
mg/L

Tükürük
5.0
mg/L
0.82-1.37
Uygulamadan 10 saat sonra.


^ Bağlanmamış konsantrasyon


Dozdan sonra 3 saatten 36 saate kadar

^

infüzyonun sonunda



^ Uygulamadan 2 saat sonra


^ Uygulamadan 3 saat
sonra


Tek doz 400 mg moksifloksasinin her iki uygulama şeklinden sonra, çeşitli hedef dokulardaki pik konsantrasyonlan ve bölge plazma konsantrasyon oranlan karşılaştırılabilir sonuçlar vermiştir.

Bivotransformasvon:


Moksifloksasin Faz II biyotransformasyona uğrar ve değişmemiş ilaç ve bir sulfo-bileşiği (Mİ) ve bir glukuronid (M2) formunda böbrek ve safra/feçes yollanyla atılır. Mİ ve M2 insanlarda ilgili tek metabolitler olup, her ikisi de mikrobiyolojik olarak inaktiftir.
Ne

in-vitro,

ne de faz I klinik çalışmalannda, sitokrom P-450 enzimlerini kapsayan faz I biyotransformasyona uğrayan diğer ilaçlarla herhangi bir metabolik farmakokinetik etkileşim gözlenmemiştir.
Uygulama yolundan bağımsız olarak, Mİ ve M2 metabolitlerinin plazma konsantrasyonlan ana ilaçtan daha düşüktür. Preklinik çalışmalarda her iki metabolit de ele alınmış, böylelikle güvenlilik ve tolerabiliteye yönelik potansiyel etkileşimler ekarte edilmiştir.

Eliminasvon:


Moksifloksasinin eliminasyonu, yaklaşık 12 saatlik bir ortalama terminal yanlaımıa ömrü ile plazmadan gerçekleşmektedir. 400 mg'lık tek dozu takiben ortalama görünür toplam vücut klerensi 179 - 246 ml/dakika arasında değişmektedir. Renal klerens yaklaşık 24-53 ml/dakika olup, ilacın böbreklerden kısmi tübüler reabsorpsiyonunu düşündürmektedir. Ranitidin ve probenesid ile birlikte uygulama ilacın renal klerensini değiştirmemiştir.
Ana bileşiğin kütle dengesi ve moksifloksasinin faz II metabolitleri, uygulama yolundan bağımsız olarak, oksidatif metabolizma verileri bulunmaksızın, yaklaşık %96-98'lik reabsorpsiyon göstermektedir. Eliminasyon yollarına göre (renal, renal olmayan, metabolik, metabolik olmayan gibi) kütle dengesinin detaylı incelenmesi ve uygulama yolu aşağıdaki tabloda verilmiştir:
400 mgMık tek dozun reabsorpsiyonu (aritmetik ortalama ± standart sapma (SD))

Sulfo-bileşiği
(Mİ)

Glukuronid
(M2)

Moksifloksasin

İdrar p.o.

19.4 ± 1.2

2.5 ± 0.6

13.6±2.8

35.4± 1.8

Dışkı p.o

25.4 ±3.1

35.5 ±3.2

60.9 ±5.1

X p.o. (n=6)

44.8 ±3.3

37.9 ±3.6

13.6 ±2.8

96.3 ± 4.3

İdrar i.v.

2I.9±3.6

2.5 ± 0.9

13.8 ±2.0

38.1 ±2.1

Dışkı i.v

25.9 ±4.3

34.4 ± 5.6

60.2 ± 9.2

X i.v. (n=5)

47.8 ±7.2

36.8 ± 5.9

13.8 ±2.0

98.4 ± 10.5

Doğrusallık/DoSrusal olmayan durum:


50-1200 mg arasında tek dozdan sonra ve 10 gün süreyle günlük 600 mg'a kadar dozlarda farmakokinetik doğrusaldır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Etnik gruplar arasında farklılıklar:


Beyaz, Japon, Siyah ve diğer etnik gruplarda olası etnik farklılıklar incelenmiştir. Farmakokinetik açıdan klinik olarak anlamlı herhangi bir etnik farklılık saptanmamıştır.

Cinsiyet:


Moksifloksasinin farmakokinetiğinde (EAA ve Cmaks) erkek ve kadın denekler arasında % 33 farklılık vardır. İlacın absorpsiyonu cinsiyetten etkilenmemiştir. EAA and Cmaks'daki bu farklılıklar, cinsiyete değil vücut ağırlığındaki farka bağlanmıştır. Bunlar klinik açıdan anlamlı bulunmamıştır.

Karaciğer yetmezliği:


Şimdiye kadar gerçekleştirilmiş olan farmakokinetik çalışmaların temelinde, karaciğer bozukluğu (Child Pugh A, B) olan hastalarda, sağlıklı hastalar ile karşılaştırıldığında herhangi bir farklılık olup olmadığını saptamak mümkün değildir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu, plazmada maruz kalman daha yüksek sulfo-bileşiği (Mİ) ile ilişkilendirilirken, maruz kalman ana ilaç sağlıklı gönüllüler ile karşılaştınlabilirdir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda moksifloksasinin klinik kullanım deneyimi yetersizdir.

Böbrek yetmezliği:


Moksifloksasin farmakokinetiği böbrek bozukluğu (kreatinin klerensi <30 ml/dakika/1.73m^ dahil) ile ve hemodiyaliz ve sürekli ayakta periton diyalizi gibi kronik diyaliz hastalarmda anlamlı olarak değişmemektedir.

Yaslılar:


Moksifloksasinin farmakokinetiği yaştan etkilenmemektedir.

Pedivatrik hastalar:


Moksifloksasin farmakokinetiği pediyatrik hastalarda araştırılmamıştır.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Diğer kinolonlarda olduğu gibi, moksifloksasin için de başlıca toksikolojik hedef organlar hematopoetik sistem (köpek ve maymunlarda kemik iliğinin hiposelülaritesi), merkezi sinir sistemi (maymunlarda konvülsiyonlar) ve karaciğer (sıçan, köpek ve maymunlarda yüksek karaciğer enzimleri, tek hücre nekrozu) olmuştur. Bu değişiklikler sıklıkla, yalnızca yüksek moksifloksasin dozlarından sonra ya da uzun süren tedaviden sonra görülmüştür.
Köpeklerde yapılan bir lokal tolerabilite çalışmasında, moksifloksasin intravenöz olarak uygulandığında lokal intolerabilite işarefleri görülmemiştir. Intraarteriyel enjeksiyondan sonra, periarteriyel yumuşak dokuyu kapsayan inflamatuvar değişiklikler gözlenmiştir, ki bu da moksifloksasinin intraarteriyel olarak uygulanmasından kaçınılması gerektiğini düşündürmektedir.

Karsinoienite. Mutaienite


Her ne kadar moksifloksasinin karsinojenik potansiyelini belirlemeye yönelik konvansiyonel uzun süreli araştırmalar yapılmamışsa da, ilaç bir dizi in-vitro ve in-vivo genotoksisite testine tabi tutulmuştur. Ayrıca, sıçanlarda insan karsinogenezi için hızlandırılmış bir biyolojik tayin (başlatma/ilerletme testi) yapılmıştır. Ames testinin 4 suşunda, Çin hamsteri över hücrelerindeki HPRT mutasyon testinde ve sıçan primer hepatositlerindeki UDS testinde negatif sonuçlar elde edilmiştir. Diğer kinolonlarla olduğu gibi, TA 102 ile Ames testi pozitif olmuş ve Çin hamsteri v79 hücrelerindeki in-vitro test yüksek konsantrasyonlarda (300 mcg/ml) kromozom anormallikleri göstermiştir. Bununla birlikte, farelerde yapılan

in-vivoin-vivoin-vivo

durumu yansıttığı sonucuna vanimıştır. Sıçanlarda yapılan bir başlatma/ilerletme testinde herhangi bir karsinojenite kanıtı bulunmamıştır.

Fototoksisite


Moksifloksasin son derece fotostabil olup, çok düşük bir fotogenotoksisite potansiyeline sahiptir. İn-vitro ve hayvan modellerinde moksifloksasinin, fototoksisite ve fotogenotoksisite indükleme yönüyle, tüm diğer kinolonlardan daha düşük potens gösterdiği düşünülmektedir.
Bazı kinolonlann ultraviyole ışığa maruz bırakılmış farelere eş zamanlı olarak uygulandıklarında UV-A kaynaklı fotokarsinojenite etkisini arttırdığı gösterilmiştir. Moksifloksasin ile herhangi bir fotokarsinojenite araştırması yapılmamıştır. Fototoksik potansiyelin bulunmaması, gönüllülerde yapılan bir Faz 1 araştırmada doğrulanmıştır.

EKG


Yüksek konsantrasyonlarda, moksifloksasin kalbin gecikmiş rektifıye edici potasyum akımını inhibe eder ve dolayısıyla QT aralığının uzamasına yol açabilir. Köpeklerde >16 mg/L plazma konsantrasyonlarına yol açan >90 mg/kg'lık oral dozlar kullanılarak yapılan toksikoloji araştırrmalannda QT uzamalan saptanmış ancak aritmi saptanmamıştır. Ancak insan dozunun 50 kat üzerinde (>300 mg/kg) olan ve >200 mg/LMik plazma konsantrasyonlanna (intravenöz uygulamadan sonra terapötik düzeyin 30 katından fazla) yol açan çok yüksek kümülatif intravenöz uygulamadan sonra geri dönüşümlü, ölümcül olmayan ventrikül aritmileri görülmüştür.

Okülotoksisite


Sıçanlarda ve maymunlarda yapılan toksisite çalışmalarında (6 aya kadar tekrarlı dozlar ile) okülotoksik riske ilişkin herhangi bir belirti görülmemiştir. Köpeklerde, >20 mg/L plazma konsantrasyonlan oluşturan yüksek dozlarda (> 60 mg/kg) elektroretinogramda değişiklikler ve izole vakalarda retinanın atrofısi görülmüştür.

Artrotoksisite


Kinolonlann immatür hayvanlarda majör diartoidal eklemlerin kıkırdağında lezyonlara neden olduğu bilinmektedir. Moksifloksasinin juvenil köpeklerde eklem toksisitesine neden olan en düşük dozu, mg/kg bazında, önerilen maksimum terapötik dozun dört katı (400 mg/50 kg kişi) ve plazma konsantrasyonlan önerilen terapötik dozdakinden iki ila üç kat daha yüksek bulunmuştur.

Üreme toksi sitesi


Sıçan, tavşan ve maymunlarda yapılan üreme araştırmaları, moksifloksasinin plasentadan geçtiğini göstermektedir. Sıçanlarda (oral ve i.v.) ve maymunlarda (oral) gerçekleştirilen araştırmalar, moksifloksasin uygulamasından sonra teratojenite ya da fertilite bozukluğuna ilişkin herhangi bir bulgu ortaya koymamıştır. 20 mg/kg intravenöz doz ile tedavi edilen tavşanlarda iskelet malformasyonu gözlenmiştir. Bu çalışmanın sonuçlan kinolonlann iskelet gelişimi üzerindeki etkileri ile tutarlıdır (Bölüm 4.6'ya bakınız). Maymun ve tavşanlarda, insan terapötik konsantrasyonlarında, düşük insidansında bir artış saptanmıştır. Sıçanlarda, insan terapötik doz aralığındaki plazma konsantrasyonlan ile mg/kg bazında önerilen maksimum dozun 63 katı olan dozlarda fetüs ağırlığında azalma, prenatal kayıpta artış, gebelik süresinde hafif bir artış ve bazı erkek ve dişi yavruların spontan aktivitesinde artış gözlenmiştir.

6. FARMASOTIK ÖZELLİKLER

6.L Yardımcı maddelerin listesi

Sodyum klorür Hidroklorik asit 0,1 N Sodyum hidroksit çözeltisi 0,1 N Enjeksiyonluk su

6.2. Geçimsizlikler

Aşağıdaki infüzyon çözeltilerinin moksifloksasin ile geçimsiz olduğu gösterilmiştir:
% lO'luk Sodyum klorür % 20'lik Sodyum klorür % 4.2'lik Sodyum hidrojen karbonat % 8.4'lük Sodyum hidrojen karbonat

6.3. Raf ömrü

24 ay.

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C'nin altmdaki oda sıcaklığmda saklanmalıdır.
Buzdolabında saklanmamalıdır ve dondurulmamalıdır.
Serin saklama derecelerinde, oda sıcaklığında tekrar çözünen çökelme görülebilir. Bu nedenle, MOXİFOR®'un buzdolabında saklanması tavsiye edilmez.
Şişede kalan kısmı tekrar kullanılmamalıdır.
Orijinal ambalajında saklanmalıdır.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

Askısı ile birlikte 250 mİ infüzyon çözeltisi içeren ağzı flip-off tipi alüminyum kapüşon ile sabitleştirilmiş brombutil kauçuk tıpa ile kapatılmış Tip 1, borosilikat, saydam cam flakon ve karton kutu ambalaj.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklanmn Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Ad :Biofarma İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Adres ;Akpınar Mah. Fatih Cad. No; 17
Samandıra-Sancaktepe/lstanbul Telefon :(0216) 398 10 63 - 4 hat
Faks :(0216)419 27 80
8. RUHSAT NUMARASI
235/44
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 12.10.2011 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
1
Onaylanmış klinik endikasyonlarda duyarlı suşlar üzerinde klinik etkinliği gösterilmiştir. "^Moksifloksasin, yalnızca MecA genini taşıyan metisiline dirençli stafılokoklarda duyarlı aralıktaki MIK değerleri ile in-vitro aktivite göstermiştir. Bu suşlann tanımlanması halinde moksifloksasin kullanımı önerilmemektedir.
2
Onaylanmış klinik endikasyonlarda duyarlı suşlar üzerinde klinik etkinliği gösterilmiştir. Edinilmiş direncin sıklığı belirli bazı türler için coğrafi olarak ve zamanla değişebilmektedir. Özellikle ağır enfeksiyonları tedavi ederken, organizmaların dirençleri hakkında yerel bilgi gereklidir. Yukarıdaki bilgiler, bir organizmanın moksifloksasine duyarlı olma olasılığına ilişkin bir kılavuz olarak verilmektedir.
Tek doz 400 mg moksifloksasinin intravenöz ve oral uygulamalarında, farmakokinetik ve farmakodinamik temsil parametrelerinin karşılaştırması:
Hastane tedavisi gerektiren hastalarda EAA/MIK90 parametrelerinin 125'den daha büyük ve Cmaks/MIK9o=8-10 olması, klinik iyileşmenin öngörücüsüdür. Ayaktan tedavi olan hastalarda, bu yedek parametreler genellikle daha küçüktür, örn. EAA /MIK90 >30-40.

İlaç Bilgileri

Moxifor 400mg/250ml İV İnfüzyon İçin Konsantre Çözelti İçeren Flakon

Etken Maddesi: Moksifloksasin Hidroklorür

Atc Kodu: J01MA14

Pdf olarak göster

Google Reklamları

İlgili İlaçlar

  • Moxifor 400 Mg 7 Film Tablet
  • Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

    Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
    Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
    Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.