Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Moxday 400mg Film Tablet Kısa Ürün Bilgisi

Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar » Antibakteriyel (Antibiyotik) İlaçlar » RİFAMPİSİN/RİFAMİSİN » Fluorokinolonlar » Moksifloksasin

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

MOXDAY® 400 mg film tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde(ler):

Moksifloksasin 400,00 mg (436,40 mg Moksifloksasin hidroklorür olarak)

Yardımcı madde(>er):

Laktoz 199,60 mg
Kroskarmelloz sodyum 16,00 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakmız.

3. FARMASÖTİK FORM

Film tablet.
Pembe, bikonveks, film kaplı tabletler.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

MOXDAY®, duyarlı suşlarm neden olduğu aşağıdaki bakteriye! enfeksiyonlann tedavisinde endikedir:

• Streptococcus pmumoniae, Haemophiius influenzae, Haemophilus parainfluenzae, Klebsiella pmumoniae, Staphylococcus aureus, Moraxella catarrhalis'inkronik bronşitin akut alevlenmesinde,

• Streptococcus pmumoniaeHaemophilus influenzae, Moraxella catarrhalis, Staphylococcus aureus, Klebsiella pmumoniae, Mycoplasma pneumoniae, Chlamydia pneumoniae'nintoplumdan edinilmiş pnomonide;

çoklu ilaç direnci olan suşlann sebep olduğu toplumdan edinilmiş pnömoni de dahil,

• Srreptococcus pmumoniae, Haemophilus influenzae, Moraxella catarrhalis'inakut sinüzitte,

• Staphylococcus aureus, Streptococcus pyogenes'inkomplike olmayan deri ve yumuşak doku enfeksiyonlarında.

• Komplike olmayan pelvik enflamatuar hastalıkta

(salpenjit ve endometrit dahil kadın üst genital kanal enfeksiyonları gibi),
• Metisiline duyarlı

Staphylococcus aureus, Escherichia coli, Klehsiella pneumoniae, Enterobacter cloacae^ mnkomplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonlarında (diyafoetik ayak dahil),

• Escherichia coli, Bacieroides fragilis, Streptococcus anginosus, Streptococcus constellatus, Enlerococcus faecalis, Proteus mirabilis, Clostridium perfringens, Bacteriodes thetaiotaomicronPeptosireptococcuskomplike intraabdominal enfeksiyonlarda

(abse gibi polimikrobiyal enfeksiyonlar dahil).
Antibakteriyel ajanlann uygun kullanımı hakkındaki resmi kılavuzlar göz önünde bulundurulmalıdır.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Erişkinler:

Pozoloji:

MOXDAY® için önerilen doz, tüm endikasyonlar için günde bir kez 400 mg (1 film tablet)'dır ve bu doz aşılmamalıdır.

Uygulama sıklığı ve süresi:

Tedavinin süresi, endikasyonun şiddetine ya da klinik yanıta göre belirlenir. Üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisi için aşağıdaki genel öneriler yapılmaktadır:
Bronşit: Kronik bronşitin alevlenmesi, 5 gün Pnömoni: Toplumdan edinilmiş pnömoni, 10 gün Sinüzit; Akut sinüzit, 7 gün
Komplike olmayan deri ve yumuşak doku enfeksiyonlarında önerilen tedavi süresi; 7 gün Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonlarında önerilen ardışık tedavi süresi (intravenöz uygulamayı takiben oral uygulama): 7-21 gün
Komplike olmayan pelvik enflamatuar hastalıkta önerilen tedavi süresi: 14 gün
Komplike intraabdominal enfeksiyonlarda önerilen ardışık tedavi (intravenöz uygulamayı
takiben oral uygulama): 5-14 gün
Tedavi edilmekte olan endikasyon için tedavi süresi aşılmamalıdır. Moksifloksasin 400 mg film tablet klinik çalışmalarda 21 güne varan tedavi süresince araştırılmıştır.

Uygulama şekli:

Film tablet, yeterli miktarda sıvı ile bütün olarak yutulmalıdır ve yemeklerden bağımsız olarak alınabilir.

Özel popölasyonlara ilişkin ek bilgiler;

Böbrek/karaciğer yetmezliği;

Böbrek bozukluğu olan hastalarda (kreatinin klerensi <30 ml/dakika/l,73m^ dahil) ve hemodiyaliz ve sürekli ayakta periton diyalizi gibi kronik diyaliz hastalarında dozaj ayarlaması gerekmemektedir.
Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dozaj ayarlaması gerekmemektedir (Karaciğer sirozu olan hastalarda kullanım için Özel kullanım uyarılan ve önlemleri bölümüne bakınız).

Pediyatrik popülasyon:

Çocuklarda ve adölesanlarda moksifloksasinin etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmamıştır (ayrıca bkz. Kontrendikasyonlar).

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlılar için dozaj ayarlaması gerekmemektedir.

Diğer:

Etnik gruplarda dozaj ayarlaması gerekmemektedir.

4.3. Kontrendikasyonlar

• Moksifloksasin tabletin herhangi bir bileşenine ya da diğer kinolonlara bilinen aşın duyarlılık durumunda
• Gebelik ve emzirme döneminde
• 18 yaşın altındaki hastalarda
• Kinolon tedavisiyle bağlantılı tendon hastalığı / hasarı Öyküsü olan hastalarda kontrendikedir.
Hem klinik öncesi araştırmalar hem de insanlar üzerindeki çalışmalarda, moksifloksasine maruz kaldıktan sonra QT uzaması şeklinde kardiyak elektrofızyolojide değişiklikler gözlenmiştir. ilaç güvenliliği nedenlerinden dolayı, moksifloksasin aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
- Doğuştan ya da kazanılmış QT uzaması
- Elektrolit bozukluklan, özellikle de düzeltilmemiş hipokalemi
- Klinik olarak anlamlı bradikardi
- Düşük sol ventriküler ejeksiyon fraksiyonu olan klinik olarak anlamlı kalp yetmezliği
- Semptomatik aritmi öyküsü
Moksifloksasin QT aralığmı uzatan diğer ilaçlarla eşzamanlı olarak kullanılmamalıdır (bkz aynca bölüm 4.5).
Klinik verilerin sınırlı olması nedeniyle, moksifloksasin aynı zamanda karaciğer fonksiyon bozukluğu olan (Child Pugh C) hastalarda ve transaminaz düzeyleri normal üst sınırın 5 katından fazla artmış hastalarda kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri

Bazı durumlarda, ilk uygulamadan hemen sonra aşırı duyarlılık ve aleıjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Florokinolonlar ile (moksifloksasin dahil) ilk uygulamadan sonra hipersensitivite ve aleıjik reaksiyonlar bildirilmiştir. Anafilaktik reaksiyonlar ilk uygulamadan sonra bile hayatı tehdit edici şoka kadar ilerleyebilir. Bu durumda doktor derhal haberdar edilmelidir. Böyle durumlarda moksifloksasin tedavisinin durdurulması ve uygun tedavi (örn. şok tedavisi) başlatılması gerekmektedir.
Çok nadir durumlarda anafilaktik reaksiyonlar yabamı tehdit edici bir şoka kadar ilerleyebilir ve bazı olgularda bu durum ilk uygulamadan sonra meydana gelebilir. Bu durumlarda, moksifloksasin tedavisi kesilmeli ve tıbbi tedavi (öm. şok tedavisi) uygulanmalıdır.
Bazı hastalarda moksifloksasinin elektrokardiyogramda QT aralığını uzattığı gösterilmiştir. Erkekler ile karşılaştınldıgında kadınlarda başlangıç QTc aralıkları daha uzun olma eğilimi gösterdiğinden, kadınlar QTc-uzatıcı ilaçlara karşı daha duyarlı olabilirler. Yaşlı hastalar da QT aralığı üzerindeki ilaca bağlı etkilere daha duyarlı olabilirler.
QT uzamasmın boyutu, artan ilaç konsantrasyonlarıyla artabileceğinden, önerilen doz ve infüzyon hızı (60 dakikada 400 mg) aşılmamalıdır. Bununla birlikte pnömoni şikayeti olan hastalarda moksifloksasin plazma konsantrasyonlan ile QTc uzaması arasında hiçbir korelasyon gözlemlenmemiştir. QT uzaması torsades de pointes de dahil olmak üzere ventriküler aritmiler açısından bir risk artışına neden olabilir. 9000'den fazla hastanın katıldığı klinik çalışmalarda, moksifloksasin tedavisi sırasında QTc uzamasına atfedilebilecek hiçbir kardiyovasküler morbidite ya da mortalite izlenmemiştir ancak belirli bazı predispozan tablolar ventriküler aritmi riskini artırabilmektedir.
Dolayısıyla, klinik deneyim bulunmamasına bağlı olarak, aşağıdaki hasta gruplarında moksifloksasin tedavisinden kaçınılmalıdır:
- QT aralığı uzaması olduğu bilinen hastalar.
- Düzeltilmemiş hipokalemisi olan hastalar,
- Sınıf lA (öm, kinidin, prokainamid) ya da sınıf III (öm, amiodaron, sotalol) antiaritmik ajan kullanan hastalar.
Aşağıdaki koşullarda, moksifloksasinin QT aralığı üzerindeki ilave etkisi dışlanamadığı için, dikkatle kullanılması önerilmektedir:
- Sisaprid, eritromisin, antipsikotikler ve trisiklik antidepresanlar gibi QT aralığım uzatan ilaçlar ile eşzamanlı tedavi uygulanan hastalar,
- Klinik açıdan anlamlı bradikardi, akut miyokard iskemisi gibi devam eden proaritmik tabloları olan hastalar,
- Karaciğer sirozu olan hastalar; çünkü bu hastalarda önceden mevcut olan QT uzaması dışlanamaz.
- QTc'yi uzatan ilaçlara daha duyarlı olabilen kadın ve yaşlı hastalar.
Potasyum düzeylerini azaltabilen ilaçlar moksiftoksasin alan hastalarda dikkatlice kullanılmalıdır.
Moksifloksasin ile potansiyel olarak karaciğer yetmezliğine (ölümcül olgular da dahil) yol açan fulminan hepatit olguları bildirilmiştir (bakınız bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Hastalar, karaciğer yetmezliğine ilişkin semptomlar ortaya çıktığında tedaviye devam etmeden önce ivedilikle doktorlarına başvurmaları konusunda bilgilendirilmelidir.
Moksifloksasin ile Stevens-Johnson sendromu ya da toksik epidermal nekroliz gibi büllöz deri reaksiyonu olgulan bildirilmiştir (bakınız bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Hastalar, deri ve/veya mukozada reaksiyonlar ortaya çıktığında tedaviye devam etmeden önce ivedilikle doktorlanyla temasa geçmeleri konusunda bilgilendirilmelidir.
Kinolon tedavisi ile nöbetler görülebilir. Florokinolonlarla tedavi gören hastalarda konvülsiyonlar ve intrakranyal basınçta artış (psödotümör serebri dahil) bildirilmiştir. Florokinolonlar aynca, baş dönmesi, konfiizyon, tremor, halüsinasyonlar, depresyon ve nadiren intihar düşünceleri ve davranışlarını kapsayan merkezi sinir sistemi (MSS) olaylarına neden olabilir. Bu reaksiyonlar ilk dozun ardından meydana gelebilir. Eğer MOXDAY® alan hastalarda bu reaksiyonlar meydana gelirse, ilaca devam edilmemeli ve uygun tedbirler alınmalıdır. Bütün florokinolonlarla olduğu gibi, M0XDAY'® de, MSS bozukluklarının (örneğin, şiddetli serebral arteriyoskleroz, epilepsi) olduğu bilinen veya şüphe duyulan durumlarda ve nöbetlere eğitim yaratabilen ya da nöbet eşiğini düşürebilen diğer risk faktörlerinin varlığında dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır (bakınız bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler).
Kinolonlarla tedavi gören hastalarda; parestezi, hipoestezi, disestezi veya halsizlik ile sonuçlanan duyusal ve duyu-motor polinöropati vakalan bildirilmiştir. Moksifloksasin ile tedavi edilen hastalar ağrı, yanma, uyuşukluk, karıncalanma, halsizlik gibi nöropati semptomlan oluştuğunda doktorlarını bilgilendirmeleri konusunda uyanlmalıdırlar (bakmız bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler).
Psikiyatrik reaksiyonlar moksifloksasin dahil tüm kinolonlarda ilk uygulamadan hemen sonra oluşabilir. Çok nadir vakalarda depresyon ya da psikotik reaksiyonlar, intihar düşünceleri ve intihar teşebbüsü gibi kendine zarar verme davranışına kadar ileriye gitmiştir (bakınız bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler). Hastanın böyle reaksiyonlar gösterdiği durumlarda moksifloksasin kesilmeli, uygun tedbirler alınmalıdır. Moksifloksasinin, psikotik hastalarda ya da psikiyatrik hastalık geçmişi olanlarda dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.
Moksifloksasini de içeren geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanımıyla antibiyotik ilişkili kolit bildirilmiştir. Bu nedenle, moksifloksasin kullanımıyla ilişkili ciddi diyare gelişen hastalarda bu tamnm dikkate alınması önemlidir. Bu klinik durumda hemen uygun terapötik önlemler alınmalıdır. Ciddi diyare gelişen hastalarda peristaltizmi inhibe eden ilaçlarm kullanımı kontrendikedir.
Moksifloksasini de içeren kinolon tedavisiyle. Özellikle yaşlı hastalarda ya da aynı zamanda kortikosteroidlerle tedavi edilmekte olan kişilerde tendon enflamasyonu ve rüptür görülebilir. İlk ağn ya da enflamasyon belirtisinde, tedavi kesilmeli ve etkilenen ekstremite(ler) dinlendirilmelidir.
Böbrek bozukluklan olan yaşlı hastalar yeterli sıvı alımına devam edemiyorlarsa moksifloksasini dikkatle kullanmalıdır, çünkü dehidrasyon böbrek yetmezliği riskini artırabilir.
Görme bozukluğu ya da gözlerle ilgili herhangi bir sorun ortaya çıkarsa, hemen bir göz doktoruna başvurulmalıdır.
İşığa duyarhhk: Kinolonlann, hastalarda ışığa duyarlılık reaksiyonlarına sebep olduğu gösterilmiştir. Bununla birlikte özel olarak düzenlenmiş preklinİk ve klinik çalışmalarda, moksifloksasin ile ışığa duyarlılık reaksiyonlan gözlenmemiştir. Ayrıca, pazara verildiğinden bu yana da, moksifloksasinin ışığa duyarlılık reaksiyonlarına yol açtığı yönünde bir klinik veri bulunmamaktadır. Yine de, hastalara şiddetli UV radyasyonuna veya güneş ışığına maruz kalmamalan tavsiye edilmelidir.
Aile öyküsünde ya da halihazırda glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan hastalar kinolonlar ile tedavide hemolitik reaksiyonlara eğilimlidirler. Bu nedenle, moksifloksasin bu hastalarda dikkatlice kullanılmalıdır.
İntranevöz tedavinin gerekli görüldüğü komplike pelvik enflamatuar hastalığı olanlarda (pelvik apse veya tüp - yumurtalıklarla ilişkili komplike enfeksiyonlar), MOXDAY® tedavisi önerilmemektedir. Pelvik enflamatuar hastalık florokinoline dirençli

Neisseria gonorrhoeaeNeisseria gonorrhoeae'nın

ekarte edilebildiği durumlar haricinde, ampirik moksifloksasin uygun başka bir antibiyotikle (örneğin bir sefalosporinle) birlikte kullanılmalıdır. Eğer klinik iyileşmeye 3 günlük tedavinin ardından ulaşılamıyorsa tedavi yeniden gözden geçirilmelidir.
Biyolojik testlerle etkileşme:
Moksifloksasin tedavisi, Mycobacterium türlerinin kültür testlerini, mikobakteriyel büyümeyi baskılayarak etkileyebilir ve yanhş negatif sonuçlara neden olabilir.
MRSA enfeksiyonu olan hastalar:
Moksifloksasin MRSA enfeksiyonlannın tedavisi için tavsiye edilmemektedir. MRSA kaynaklı olduğu şüphelenilen veya kanıtlanan bir enfeksiyon durumunda, tedaviye uygun bir antibakteriyel ajanla başlanmalıdır, (bakınız bölüm 5.1.)

Myasthenia Gravis'in şiddetlenmesi:

Florokinolonlar nöromüsküler blokaj aktivitesine sahiptirler ve myasthenia gravisli hastalarda kas güçsüzlüğünü şiddetlendirebilirler. Florokinolon kullanan myasthenia gravisli hastalarda, ventilatör destek ihtiyacı ve ölümü kapsayan post marketing ciddi advers olaylar florokinolonla ilişkilendirilmiştir. Öyküsünde myasthenia gravis bulunan hastalar, florokinolon kullammından kaçınmalıdır.
Her bir film tablet 199,60 mg laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullarmıamalan gerekir.
MOXDAY® film tablet 1 mmol (23 mg)'den az sodyum ihtiva etmektedir. Bu dozda herhangi bir yan etki beklenmemektedir.

4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Moksifloksasinle aşağıdaki ilaçlar arasında QT aralık uzaması üzerinde ilave bir etki dışlanamaz; sınıf lA antiaritmikler (örn; kinidin, hidrokinidin, disopiramid) ya da sınıf III antiaritmikler (öm; amiodaron, sotalol, dofetilid, ibutilid), nöroleptikler (örn; fenotiyazinler, pimozid, sertindol, haloperidol, sultoprid), trisiklik antidepresif maddeler, bazı antimikrobiyaller (sparfloksasin, eritromisin IV, pentamidin, antimalaryaller özellikle halofantrin), bazı antihistaminikler (terfenadin, astemizol, mizolastin) ve diğerleri (sisaprid, vinkamin IV, bepridil, difemanil). Bu etki özellikle torsade de pointes gibi yüksek ventriküler aritmi riskine yol açabilir. Bu nedenle bu ilaçlaria tedavi edilen hastalarda moksifloksasin kontrendikedir (bkz aynca bölüm 4.3.).
Aşağıdaki maddeler için, moksifloksasin ile klinik açıdan anlamlı bir etkileşimin söz konusu olmadığı kanıtlanmıştır; atenolol, ranitidin, kalsiyum içeren preparatları, teofiHn, oral kontraseptifler, glibenklamid, itrakonazol, digoksin, morfin, probenesid. Bu ilaçlar için doz ayarlamasına gerek yoktur,
Antasitler, mineraller ve multi-vitaminler:
Moksifloksasinin antasitler, mineraller ve multi-vitaminlerle birlikte alırmiası, bu preparatlarda bulunan çok değerlikli katyonlarla kelat komplekslerinin oluşmasından dolayı, ilacın absorpsiyonunun bozulmasına yol açabilir. Bu da istenilenden önemli oranda daha düşük plazma konsantrasyonlarına neden olabilir. Dolayısıyla, antasitler, anti-retroviral ilaçlar (öm. didanozin) ve magnezyum, alüminyum, sukralfat, demir ve çinko gibi diğer mineralleri içeren preparatlar, oral moksifloksasin dozu alındıktan en az 4 saat önce veya 2 saat sonra uygulanmalıdır.
Ranitidin:
Ranitidin ile birlikte uygulama moksifloksasinin absorpsiyonunu değiştirmemiştir. Absorpsiyon parametreleri (Cmaks, tmaks, EAA) son derece benzer olup, mide pH'sının moksifloksasinin gastrointestinal sistemden almımı üzerinde bir etkisinin bulunmadığını göstermiştir.
Kalsiyum destek preparatları:
Yüksek dozda kalsiyum desteği verildiğinde, absorbsiyon hızı çok az düşerken, absorbsiyon boyutu değişmez. Yüksek dozda kalsiyum içeren preparatlarm moksifloksasin absorbsiyonu üzerindeki etkisinin klinik olarak önemli olmadığı düşünülmektedir.
Teofılin:

İn-viiro

verilerle uyumlu biçimde, insanlarda, kararlı durumda moksifloksasinin teofılin farmakokinetiği üzerinde ve teofilinin moksifloksasin farmakokinetiği üzerinde herhangi bir etkisi saptanmamıştır ve bu da, moksifloksasinin sitokrom P450 enzimlerinin 1A2 alt tipleri üzerine etki etmediğini göstermektedir.
Varfarin:
Varfarin ile birlikte tedavi sırasında, protrombin zamanı ve diğer koagülasyon parametreleri üzerinde belirgin bir etkileşim gözlenmemiştir.
INR (Uluslararası Nonnalize Oran) değişiklikleri:
Antibiyotikler (moksifloksasini de içeren) ile aynı anda antikoagülan alan hastalarda, antikoagülan aktivitenin arttığı vakalar rapor edilmiştir. Bulaşıcı hastalık (ve eşlik eden jltihabi durum), yaş ve hastanın genel durumu risk faktörleridir. Klinik çalışmalarda moksifloksasin ve varfarin arasında bir etkileşim görülmemesine rağmen, INR izlenmeli ve gerekirse oral antikoagülan dozu uygun şekilde ayarlanmalıdır.
Oral kontraseptifler:
Moksifloksasinin oral kontraseptifler ile aym anda uygulanması ile bir etkileşim görülmemiştir.
Antidiyabetikler:
Glibenklamid ve moksifloksasin arasında klinik açıdan anlamlı herhangi bir etkileşim görülmemiştir.
İtrakonazol:
Itrakonazolün biyoyararlanımında moksifloksasin ile birlikte kullanıldığında anlamlı bir değişiklik olmamıştır. İtrakonazolle, moksifloksasinin farmakokinetiği değişmemiştir. Moksifloksasin ile birlikte itrakonazolün birlikte kullanılması gerektiğinde, her iki ürün için de doz ayarlamasına gerek yoktur.
Digoksin:
Digoksinin farmakokinetiği moksifloksasin ile ve moksifloksasinin farmakokinetiği digoksin ile anlamlı ölçüde etkilenmemektedir. Sağlıklı gönüllülerde tekrarlı dozlardan sonra moksifloksasin, digoksinin Cmats'ını kararlı durumda, EAA ve vadi seviyelerini etkilemeksizin yaklaşık %30 oranında arttırmıştır.
Morfin;
Moksifloksasin ile birlikte parenteral morfin uygulaması, moksifloksasinin oral biyoyararlanımmı azaltmamıştır, sadece Cmaks'ı hafifçe düşürmüştür (%17).
Atenolol;
Atenololün farmakokinetiği moksifloksasin ile belirgin olarak değişmemiştir. Sağlıklı deneklerde tek doz uygulamasını takiben, EAA maıjinal düzeyde artmıştır (yaklaşık %4) ve pik konsantrasyonlan %10 azalmıştır.
Probenesid:
Probenesidin, renal atılım üzerindeki etkisini araştıran bir klinik çalışmada, probenesidin, moksifloksasinin görünür toplam vücut klerensi ve renal klerensi üzerinde anlamlı herhangi bir etkisi saptanmamıştır.
Aktif kömür:
Aktif kömürün 400 mg oral moksifloksasin ile aynı anda uygulanması, ilacın sistemik yararlammını,

in-vivo

absorpsiyonu önleyerek %80'den daha fazla azaltmıştır. Moksifloksasinin aşırı dozda alınması durumunda, absorpsiyonun erken dönemlerinde aktif kömür uygulanması, sistemik ilaç temasının daha fazla artmasını önler.
Gıda ve süt ürünleri:
Moksifloksasinin absorpsiyonu gıda ve süt ürünlerinin alımı ile değişmemiştir. Dolayısıyla, moksifloksasin gıda alımmdan bağımsız olarak kullamlabilir.

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye:

Gebelikte kullanım kategorisi C'dir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):

Moksifloksasinin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Gebelik dönemi:

Moksifloksasinin gebe kadınlarda güvenli kullanımı saptanmamıştır. Geri dönüşümlü eklem hasarlan kinolon alan çocuklarda görülmüştür, ancak bu etki ilaca maruz kalan fetuslarda görülür şeklinde raporlanmamıştır. Hayvan deneyleri üreme toksisitesi olduğunu göstermiştir. İnsanlar için potansiyel riskleri bilinmemekledir. Dolayısıyla moksifloksasinin hamilelik sırasında kullanımı kontrendikedir.

Laktasyon dönemi:

Diğer kinolonlarda olduğu gibi, moksifloksasinin de immatüre hayvanların ağırlık taşıyıcı eklemlerinin kıkırdağında lezyonlara neden olduğu gösterilmiştir. Klinik öncesi bulgular, az miktarda moksifloksasinin insan sütünde salgılanabileceğini göstermektedir. Emziren kadınlara ilişkin herhangi bir veri mevcut değildir. Bu nedenle, moksifloksasinin emziren kadınlarda kullanımı kontrendikedir.

üreme yeteneği / Fertilite:

Sıçan, tavşan ve maymunlarda yapılan üreme araştırmalan, moksifloksasinin plasentadan geçtiğini göstermektedir. Sıçanlarda (oral ve i.v.) ve maymunlarda (oral) gerçekleştirilen araştırmalar, moksifloksasin uygulamasından sonra teratojenite ya da fertilite bozukluğuna ilişkin herhangi bir bulgu ortaya koymamıştır.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Moksifloksasinin de aralarında bulunduğu florokinolonlar, MSS reaksiyonlarına (örneğin sersemlik; akut, geçici görme kaybı bakımz bölüm 4.8.) ya da akut ve kısa süreli bilinç kaybından dolayı (ömeğin senkop bakınız bölüm 4.8.) bağlı olarak hastaların araç ya da makine kullanma becerilerinde düşüşe neden olabilirler (bakınız kısım 4.8.). Hastalar araç ya da makine kullanmadan önce moksifloksasine nasıl reaksiyon verecekleri görerek tedbirli olmalıdırlar.

4.8. İstenmeyen etkiler

400 mg moksifloksasin (oral ve ardışık tedavi) ile yapılan tüm klinik araştırmalara dayanan ve CIOMS III sıklık kategorileri ile sınıflandırılan (n= 2535'i ardışık tedavi çalışmasında olan toplam n= 12984; statü: Aralık 2005) advers ilaç reaksiyonlan aşağıda sıralanmıştır.
“Yaygın” başlığı altında listelenen advers ilaç reaksiyonlannm, bulantı ve diyare hariç görülme sıklıkları %3'ün altındadır.

Sistem Oı^D Sınıfi

Yaygın

=eJ4İila<HlO

Yaygın olmayaa

>yoO.Iila<%l

Seyrek

>%0.01ila<%0.1

Çok Seyrek <%0.01

Enfeksiyonlar ve Enfestasyonlar

Dirençli baicteriler veya mantarlardan kaynaklanan süperenfeksiyonlar, ömeğin oral ve vajinal kandidiyazis



Kan ve Lenf

Sistemi

Hastahkbrı


Anemi
Lökopeni(ler) Nötropeni Trombositopeni Trombositemi Kanda eozinofili Protrombin zamanında uzama/INR artışı

Protrombin seviyesinde artış/INR düşüşü Agranülositoz
Alerjik reaksiyonlar (bkz. bölüm 4.4.)
Anafilaksi (çok ender olarak hayatı tehdit edici şoklar dahil, bkz. bölüm 4.4.)
Alerjik ödem / anjiyödem (potansiyel olarak hayatı tehdit edici larenjiyaJ ödem dahil, bkz. bölüm 4.4.)

Bağışıklık

Sistemi

Hastalıkları


Hiperglisemi
Hiperürisemi

H i peri ipi dem i

Metabolizma ve

Beslenme

Hastalıkları


Duygusal kararsızlık
Anksiyete
reaksiyonları
Psikomotor hiperaktivite / ajitasyon

Psikiyatrik

Hastalıklar


Depresyon (çok ender durumlarda potansiyel olarak, intihar düşüncesi ve girişimi gibi kendine zarar verme davranışı ile sonuçlanabilecek, bkz. bölüm 4.4.)
H alü s

inasyonlar

_
Depersonalizasyon
Psikotik reaksiyonlar (potansiyel olarak, intihar düşUncesi ve girişimi gibi kendine zarar verme davranışı ile sonuçlanabilecek, bkz. bölüm 4.4.)
Hiperestezi

Sinir Sistemi Hastalıkları


Baş ağrısı Baş dönmesi

Parestezi / Disestezi
Tat bozukluğu (çok nadir vakalarda tat alma hissinin kaybı da dahil)
Kon füzyon ve
oryantasyon
bozukluğu
Uyku bozukluklan
Titreme
Vertigo
Somnolans

Hipoestezi
Koku bozuklukları (koku alma hissinin kaybı da dahil)
Anormal rüyalar
Koordinasyon bozuklugu(özellikle baş dönmesi veya vertigodan
kaynaklanan yürüyüş bozuklukları dahil)
Nöbetler (grand mal konvülsiyonlar da dahil, bkz. bölüm 4.4.)
Dikkat bozukluğu
Konuşma
bozukluklan
Amnezi

Geçici görme kaybı (özellikle MSS reaksiyonları sırasında bkz. bölüm 4,4. ve 4.7.)

Diplopi ve görme bulanıklığı dahil görsel bozukluklar (özellikle MSS reaksiyonları esnasında, bkz.

bölüm 4.4.)



Göz Hastalıkları


Kulak ve İç kulak

Hastalıkları



Tinnitus
Sağırlık dahil işitme bozuklukları (genellikle reversibi)

Kardiyak

Hastalıklar

Hipokalemili hastalarda QT uzaması (bkz. bölüm 4.3. ve 4.4.)
QT uzaması (bkz bölüm 4,4.)
Palpitasyon
Taşikardi
Atriyal flbrilasyon
Anjina pektoris
Ventriküler
taşiaritmiler
Senkop (akut ve kısa süreli bilinç kaybı gibi)
Spesifik olmayan aritmiler
Torsade de Pointes (bkz. bölüm 4.4.)
Kardiyak arrest (bkz. bölüm 4.4.)

VaskUIer

Hastalıklar


Vazodilatasyon
Hipertansiyon
Hipotansiyon

Solunum,ve Mediastinal Hastalıklar


Dispne (astımla ilgili durumlar dahil)


Castrointestinal

Hastalıklar

Bulantı
Kusma
Castrointestinal ve abdominal ağrılar
Diyare
Anoreksi
Konstipasyon
Dispepsi
Flatulans
Gastrit
Amilaz artışı
Disfaji
Stomatit
Antibiyotik ile ilişkili kolit
(psödomembranoz kolit dahil ve çok nadir vakalarda hayatı tehdit eden komplikasyonlar ile ilişkili, bkz. bölüm 4.4.)

Hepatobiliyer

Hastalıklar

Transaminazlarda
artış
Hepatik fonksiyon bozukluğu (LDH artışı dahil)
Bilinıbin artışı
Gamma-glutamİl-transferaz artışı
Kanda alkali fosfataz artışı
Sarılık
Hepatit (ağırlıklı olarak kolestatik)
Hayati tehlike arz eden karaciğer yetmezliğine sebep olabilecek fulminan hepatit (ölümcül vakalar dahil, bkz. bölüm 4.4.)

Deri ve Deri Altı Doku

Hastalıkları


Kaşıntı Kızarıklık Ürtiker Kuru cilt

Stevens-Johnson sendromu veya toksik epidermal nekroliz gibi büllöz deri reaksiyonlan (hayati tehlikeye sebep olabilecek bkz. bölüm 4.4.)

Ka$-Iskelet Bozuklukları, Bağ Doku ve Kemik Hastalıkları

Tendonit (bkz. bölüm 4.4.)
Kas krampı Kas seğirmesi Kas güçsüzlüğü
Artraiji
Miyalji

Tendon rüptürü (bkz, bölüm 4.4.)
Artrit
Kas sertliği
Myasthenia
gravis'in

şiddetlenmesi


Böbrek ve İdrar Hastalıkları


Dehidrasyon

Böbrek bozukluğu (BUN ve kreatinin artışı dahil)
Böbrek yetmezliği (bkz, bölüm 4.4.)

Hasta hissetme (ağırlıklı olarak halsizlik veya yorgunluk)
Ağrı durum lan (sırt, göğüs, pelvik ve ekstremite ağrısı dahil)
Terleme

Genel

Bozukluklar ve Uygulama Bölgesine İlişkin Hastalıklar


Ödem

Aşağıdaki istenmeyen etkiler iv/oral ardışık tedavi gören hastalann alt grubunda daha sık görülmektedir:
Yaygın: Gama-glutamil transferaz artışı
Yaygın olmayan: Ventriküler taşiaritmiler, hipotansiyon, ödem, antibiyotik ilişkili kolit (çok nadir vakalarda hayatı tehdit eden komplikasyonlar eşliğinde), çeşitli klinik görünümlerde nöbetler (grand mal konvülsiyonlar da dahil), halüsinasyonlar, böbrek bozukluğu ve böbrek yetmezliği (özellikle Önceden böbrek bozukluğu olan yaşlılarda dehidrasyon sonucunda). Diğer florokinolonlarla tedavinin ardından seyrek olarak bildirilen ve moksifloksasinle tedavi esnasında meydana gelme olasılığı olan bazı yan etkiler aşağıda verilmektedir:
Hipematremi, hiperkalsemi, hemolitik anemi, rabdomiyoliz, fotosensitivite reaksiyonlan, periferik nöropati (bkz. bölüm 4.4.).

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Doz aşımına İlişkin yalnızca sınırlı veri mevcuttur. Sağlıklı gönüllülere herhangi anlamlı istenmeyen etki görülmeksizin 10 gün süreyle 1200 mg'a varan tek dozlar ve 600 mg'lık tekrarlı moksifloksasin dozlan uygulanmıştır. Doz aşımı durumunda, QT aralığmm uzama ihtimalinden dolayı EKG ölçümleriyle birlikte, hastanm klinik durumunun gerektirdiği uygun destekleyici tedavinin uygulanması önerilmektedir, 400 mg oral moksifloksasin ile birlikte aktif kömür uygulaması ilacın sistemik yararlammım %80'in üzerinde bir oranda düşürecektir. Doz aşımı durumunda, oral uygulamadan hemen sonra aktif kömür uygulanması, sistemik maruz kalışın daha fazla artmasını önler.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik Grup: Kinolon antibakteriyeller ATC Kodu: J01MA14

Etki mekanizması


Moksifloksasin, geniş spektrumlu ve bakterisid aktiviteye sahip, 8-metoksi-fluorokinolon türevi bir antibiyotiktir. Moksifloksasin, geniş bir aralıkta yer alan Gram-pozitif ve Gram-negatif organizmalar, anaeroblar, aside dirençli bakteriler ve

Chiamydia spp., Mycoplasma spp.Legionella spp.in-vitro

aktiviteye sahiptir.
Bakterisid etkisi topoizomeraz II ve IV'ün aktivitesini inhibe etmesi sonucu görülür. Topoizomerazlar, DNA topolojisini kontrol eden ve DNA replikasyonu, onarımı ve transkripsiyonuna yardım eden çok önemli enzimlerdir.
Moksifloksasin, konsantrasyona bağh bakterisid etkinlik göstermektedir. Minimum bakterisid konsantrasyonlar genellikle minimum inhibe edici konsantrasyonlar ile benzerdir. Moksifloksasin P-laktam ve makrolide dirençli bakterilere karşı etkilidir. Hayvan enfeksiyon modellerinde gerçekleştirilen araştırmalar, yüksek

in-vivo

aktivitesini kanıtlamıştır.

Direnç


Penisilinler, sefalosporinler, aminoglikozidler, makrolidler ve tetrasiklinleri inaktive eden direnç mekanizmaları moksifloksasinin antibakteriyel aktivitesini etkilememektedir. Moksifloksasin ile bu ajanlar arasında çapraz direnç yoktur. Plazmid kaynaklı direnç bugüne değin gözlenmemiştir.
C-8'deki metoksi grubu C-8'deki hidrojen grubuna kıyasla, Gram (+) bakterilerdeki dirençli mutantlara karşı aktivite artışına ve bu mikroorganizmaların daha düşük oranda selekte edilmesine katkıda bulunmaktadır. C-7'ye bağlı olan büyük bisikloamin sübstitüentinin varlığı, florokinolon direncinin bir mekanizması olan aktif dışan akışı önler.

İn-vitro

araştırmalar, moksifloksasine karşı direncin çok aşamalı mutasyonlarla, yavaşça geliştiğini göstermiştir. Genel direnç sıkhğmm çok düşük olduğu (10'^-10'^°) ortaya konulmuştur. Organizmalarm moksifloksasin MİK konsantrasyonlar) altındaki bir konsantrasyona maruz bırakılmaları, moksifloksasinin MİK değerlerinde yalnızca küçük bir artış göstermiştir.
Kinolonlar arasında çapraz direnç gözlenmiştir. Ancak, diğer kinolonlara dirençli olan bazı gram-pozitif ve anaerobik organizmalar moksifloksasine duy arlıdır.

İnsanlarda ba&ırsak florası üzerindeki etki


Gönüllüler üzerinde yapılan iki araştırmada, oral moksifloksasin doz uygulamasından sonra bağırsak florasında aşağıdaki değişiklikler görülmüştür:

E. coii, Badllus spp., Bacteroides vulgatus, EnterococciKlebsieiia spp.'rimBifıdobacterium, EubacteriumPeptostreptococcusClostridium dijfıcile

toksini saptanmamıştır.
Duyarlı
Orta düzeyde
Dirençli
Gram-pozitif bakteriler


Gardnerella vaginalis




Strepiococcus pneumoniae;streptococcus pnömoniae

suşları dahil
penisilin ve makrolide dirençli suşlar ve aşağıdaki antibiyotiklerden iki veya daha fazlasına dirençli olan suşlar dahil: penisilin (MİK >2 ng/ml), 2. kuşak sefalosporinler (ör., sefuroksim), makrolidler, tetrasiklinler ve trimetoprim/sülfometoksazol


Strepiococcuspyogenes (grup A)1




Streptococcus milleri




Streptococcus mitior




Streptococcus agalaciiae




Streptococcus dysgalactiae




Streptococcus anginosus*




Streptococcus constellatus*




Staphylococcus aureus*


Staphylococcus aureus

(metisilin/ofloksasİne dirençli suşlar)'

Staphylococcus cohnii




Staphylococcus epidermidis

(metisiline duyarlı suşlar dahil)

Staphylococcus epidermidis

(metisilin/ofloksasine dirençli suşlar)*

Staphylococcus haemolyticus




Staphylococcus hominis




Staphylococcus saprophyiicus




Staphylococcus simulans




Corynebacterium diphtheriae




Enterococcus feacalis*


(sadece vankomisin, gentamisine duyarlı suşlar)


Duyarlı

Orta düzeyde

Dirençli

Cram-negatif bakteriler



Haemophilus injluenzae


(p laktamaz negatif ve pozitif suşlar dahil)*


Haemophilus parainfluenzae*




Moraxella calarrhalis

(p laktamaz negatif ve pozitif suşlar dahil)*


Bordetella pertussis




Escherichia coli*




Klebsiella pneumoniae*




Klebsiella oxytoca




Enlerohacler aerogenes




Enterobacter agghmerans




Enterobacter cloacae*




Enterobacter intermedius




Enterobacter sakazaki





Pseudomonas aeruginosa




Pseudomonas Jiuorescens




Burkholderia cepacia




Stenotrophomonas


maitophiiia




Proteus mirabilis*



Proteus vulgaris




Morganella morganii





Neisseria gonorrhoea*



Providencia rettgeri




Providencia stuartii




* Onaylanmış klinik endikasyonlarda duyarlı suşlar üzerinde klinik etkinliği gösterilmiştir.

Duyarlı

Orta dfizeyde

Dirençli

Anaeroblar



Bacteroides distasonis




Bacteroides eggerihii




Bacteroides fragilis*




Bacteroides ovatus




Bacteroides thetaiotaomicron*




Bacteroides vniformis




Fusobaclerium spp




Peptostreptococcus spp. *




Porphyromonas Spp




Porphyromonas anaerobius




Porphyromonas asaccharolylicvs




Porpf^romonas magnus




Prevotella spp




Propionibacterium spp.




Ciostridium perfringens*




Clostridium ramosum




Atipik organizmalar

Chlamydia pneumoniae*


Chlamydia trachomatis*


Mycoplasma pneumoniae*


Mycoplasma hominis


Mycoplasma genitalum


Legionella pneumophila*


Coxiella burnettii


*

Onaylanmış klinik endikasyonlarda duyarlı suşlar üzerinde klinik etkinliği gösterilmiştir.
Edinilmiş direncin sıklığı belirli bazı türler için coğrafi olarak ve zamanla değişebilmektedir. Özellikle ağır enfeksiyonları tedavi ederken, organizmaların dirençleri hakkında yerel bilgi gereklidir. Yukandaki bilgiler, bir organizmanın moksifloksasine duyarlı olma olasılığına ilişkin bir kılavuz olarak verilmektedir.
Tek doz 400 mg moksifloksasinin intravenöz ve oral uygulamalannda, farmakokinetik ve farmakodinamik temsil parametrelerinin karşılaştırması:
Hastane tedavisi gerektiren hastalarda EAA/MIK90 parametrelerinin 125'ten daha büyük ve Cmaki/M1K%= 8-10 olması, klinik iyileşmenin öngörücüsüdür. Ayaktan tedavi olan hastalarda, bu yedek parametreler genellikle daha küçüktür, örn. EAA /MIK90 >

30-40.

Aşağıdaki tablo, 400 mg moksifloksasinin intravenöz ve oral uygulaması için tek doz verilerinden hesaplanan İlgili farmakokinetik/farmakodinamik yedek parametreleri göstermektedir:
Uygulama yolu
İntravenöz
Oral
Parametre (medyan)
EAA [saat]

EAA [saat]

MIK,oO.]25 mg/1
3J3
32.5
279
23.6
MIK90 0.25 mg/1
156
16.2
140
11.8
MIK90 0.5 mg/1
78
8.1
70
5.9
1 saatlik enfuzyon

5.2. Farmakokinetik özellikler

Emilim ve bivovararlanım

:
Oral uygulamayı takiben, moksifloksasin hızla ve hemen hemen tamamen absorbe olur. Mutlak biyoyararlamm, yaklaşık %91 'dir.
50-1200 mg arasında tek dozdan sonra ve 10 gün süreyle günlük 600 mg'a kadar dozlarda farmakokinetik lineerdir. Kararlı duruma 3 gün içinde ulaşılır. 400 mg'lık bir oral dozu takiben, 3.1 mg/Flik pik konsantrasyonlara 0.5-4 saat içinde ulaşılır. Kararlı durumda (günde bir kez 400 mg) pik ve taban plazma konsantrasyonları sırasıyla 3.2 ve 0.6 mg/1 olarak saptanmıştır.
Moksifloksasinin gıdalarla birlikte alınması, pik konsantrasyonlara ulaşma süresini yaklaşık 2 saat uzatır ve pik konsantrasyonlan yaklaşık %16 oranında hafifçe düşürür. Kinolonlann antimikrobiyal etkinliğinin önceden tahmin edilmesinde en çok EAA (Eğri altındaki alan “AUC”)/MIK önemli olduğundan bu etki klinik olarak anlamlı değildir. Absorpsiyonun derecesi değişmemiştir. Dolayısıyla, moksifloksasin yemeklerden bağımsız olarak uygulanabilir.

Dağılım

:
Moksifloksasin ekstravasküler alanlara son derece hızlı bir dağılım göstermektedir. EAA (EAAnonn= 6 kg*saat/l) ile ifade edilen ilaca maruz kalma yüksektir; kararlı durumda dağılım hacmi (Vss) yaklaşık 2 1/kg'a varır. Tükürükte, plazmadakinden daha yüksek pik konsantrasyonlara ulaşabilir.

In-vitroex-vivo

deneylerde, 0.02-2 mg/1 aralığındaki proteine bağlanma oranı, ilacın konsantrasyonundan bağımsız olarak yaklaşık %45'tir. Moksifloksasin esas olarak serum albüminine bağlanmaktadır. Bu değerin düşük olmasından dolayı, yüksek serbest pik konsantrasyonları >10xMlK görülür.
Moksifloksasin akciğerde (epitel sıvısı, alveolar makrofajlar, biyotik doku), sinüslerde (maksiller ve etmoid sinüs, nazal polip) ve enflamasyonlu lezyonlarda (blister sıvısı) yüksek konsantrasyonlara ulaşır; buralarda plazma konsantrasyonlarını aşan konsantrasyonlara ulaşılır. İnterstisyel vücut sıvılarında (tükürük, intramüsküler, subkutan) yüksek serbest ilaç konsantrasyonlan görülür. Aynca, abdominal doku ve sıvılarda ve kadın genital kanalında da yüksek ilaç konsantrasyonlan tespit edilmiştir.
400 mg tek dozun oral uygulamasını takiben insan dokulannda bulunan pik konsantrasyonlan (geometrik ortalama);
Doku
Konsantrasyon
Plazma oranı
Plazma
3.1 mg/1

Tükürük
3.6 mg/1
0.75-1.3
Kabarcık sıvısı
1.6'mg/1
1.7*
Bronşiyel mukoza
5.4 mg/kg
1.7-2.1
Alveolar Makrofajlar
56.7 mg/kg
18.6-70.0
Epitel tabaka sıvısı
20.7 mg/1
5-7
Maksiller sinüs
7.5 mg/kg
2.0
Etmoid sinüs
8.2 mg/kg
2.1
Nazal Polip
9.1 mg/kg
2.6
İnterstisyel sıvı
1.0^ mg/1
0.8-1.4^'^
' Uygulamadan 10 saat sonra,
^ Bağlanmamış konsantrasyon ^ Dozdan sonra 3 saatten 36 saate kadar

Bivotı^formasvon

:
Moksifloksasin Faz II biyotransformasyona uğrar ve değişmemiş ilaç ve bir sulfo-bileştği (Mİ) ve bir glukuronid (M2) formunda böbrek ve safra/feçes yollarıyla atılır. Mİ ve M2 insanlarda ilgili tek metabolitler olup, her ikisi de mikrobiyolojik olarak inaktiftir.
Ne

in-vitro,

ne de faz 1 klinik çalışmalannda, sitokrom P-450 enzimlerini kapsayan faz I biyotransformasyona uğrayan diğer ilaçlarla herhangi bir metabolik farmakokinetik etkileşim gözlenmemiştir.
Uygulama yolundan bağımsız olarak, Mİ ve M2 metabolitlerinin plazma konsantrasyonlan ana ilaçtan daha düşüktür. Preklinik çalışmalarda her iki metabolit de ele alınmış, böylelikle güvenlilik ve tolerabiliteye yönelik potansiyel etkileşimler ekarte edilmiştir.

Eliminasvon

:
Moksifloksasinin eliminasyonu yaklaşık 12 saatlik bir ortalama terminal yanlanma ömrü ile plazmadan gerçekleşmektedir. 400 mg'lık tek dozu takiben ortalama görünür toplam vücut klerensi 179-246 ml/dakika arasında değişmektedir. Renal klerens yaklaşık 24-53 ml/dakika olup, ilacın böbreklerden kısmi tübüler reabsorpsiyonunu düşündürmektedir. Ranitidin ve probenesid ile birlikte uygulama ilacın renal klerensini değiştirmemiştir.
Ana bileşiğin kütle dengesi ve moksifloksasinin faz II metabolitleri, uygulama yolundan bağımsız olarak, oksidatif metabolizma verileri bulunmaksızın, yaklaşık %96-98'lik reabsorpsiyon göstermektedir. Eliminasyon yollarına göre (renal, renal olmayan, metabolik, metabolik olmayan gibi) kütle dengesinin detaylı incelenmesi ve uygulama yolu aşağıdaki tabloda verilmiştir:
400 mg'lık tek dozun reabsorpsiyonu [aritmetik ortalama ± standart sapma (SD)]

Moksifloksasin
Sulfo-bileşigi
(Mİ)
Glukuronid
(M2)
Z
İdrar p.o.
19.4 ± 1.2
2.5 ±0.6
13.6 ±2.8
35.4 ± 1.8
Dışkı p.o
25.4 ±3.1
35.5 ±3.2
-
60.9 ±5.1
S p.o. (n= 6)
44.8 ±3.3
37.9 ±3.6
13.6 ±2.8
96.3 ± 4.3
İdrar i.v.
21.9±3.6
2.5 ± 0.9
13.8 ±2.0
38.1 ±2.1
Dışkı i.v
25.9 ±4.3
34.4 ±5.6
-
60.2 ± 9.2
S i.v. (n= 5)
47.8 ±7.2
36.8 ± 5.9
13.8 ±2.0
98.4 ± 10.5

Doerusallık/Doğrusa] olmavaıı durum

:
50-1200 mg arasında tek dozdan sonra ve 10 gün süreyle günlük 600 mg'a kadar dozlarda farmakokinetik doğrusaldır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Etnik gruplar arasında farklılıklar

:
Beyaz, Japon, Siyah ve diğer etnik gruplarda olası etnik farklılıklar incelenmiştir. Farmakokinetik açıdan klinik olarak anlamlı herhangi bir etnik farklılık saptanamamıştır.

Cinsiyet

:
Moksifloksasinin farmakokinetiğinde (EAA ve C^aks) erkek ve kadın denekler arasında %33 farklılık vardır. İlacın absorpsiyonu cinsiyetten etkilenmemiştir. EAA ve Cmaks'taki bu farklılıklar, cinsiyete değil vücut ağırlığındaki farka bağlanmıştır. Bunlar klinik açıdan anlamlı bulunmamıştır.

KaraciSer vetmezliği

:
Hafif ve şiddetli karaciğer bozukluğu (Child Pugh A-C) olan hastaların moksifloksasin plazma konsantrasyonu, sağlıkh gönüllüler veya normal karaciğer fonksiyonuna sahip hastalar ile karşılaştırıldığında klinik olarak anlamlı bir farkhiık göstermemektedir (Karaciğer sirozu olan hastalarda kullanım için Uyarılar bölümüne bakınız).

Böbrek yetmezliği

:
Moksifloksasin farmakokinetiği böbrek bozukluğu (kreatinin klerensi <30 ml/dakika/1.73m^ dahil) ile ve hemodiyaliz ve sürekli ayakta periton diyalizi gibi kronik diyaliz hastalarında anlamlı olarak değişmemektedir.

Yaslılar

:
Moksifloksasinin farmakokinetiği yaştan etkilenmemektedir.

Pedivatrik hastalar

:
Moksifloksasin farmakokinetiği pediyatrik hastalarda araştırılmamıştır.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Diğer kinolonlarda olduğu gibi, moksifloksasin için de başlıca toksikolojik hedef organlar hematopoetik sistem (köpek ve maymunlarda kemik iliğinin hiposelülaritesi), merkezi sinir sistemi (maymunlarda konvülsiyonlar) ve karaciğer (sıçan, köpek ve maymunlarda yüksek karaciğer enzimleri, tek hücre nekrozu) olmuştur. Bu değişiklikler sıklıkla, yalnızca yüksek moksifloksasin dozlarından sonra ya da uzun süren tedaviden sonra görülmüştür.
Köpeklerde yapılan bir lokal tolerabilite çalışmasında, moksifloksasin intravenöz olarak uygulandığında lokal intolerabilite işaretleri görülmemiştir. İntraarteriyel enjeksiyondan sonra, periarteriyel yumuşak dokuyu kapsayan enflamatuar değişiklikler gözlenmiştir ki bu da moksifloksasinin intraarteriyel olarak uygulanmasından kaçınılması gerektiğini düşündürmektedir.

Karsinoienite. Mutaienite


Her ne kadar moksifloksasinin karsinojenik potansiyelini belirlemeye yönelik konvansiyonel uzun süreli araştırmalar yapılmamışsa da, ilaç bir dizi

in-vitroin-vivoin-vitroin-vivoin-vivoin-vivo

durumu yansıttığı sonucuna varılmıştır. Sıçanlarda yapılan bir başlatma/ilerletme testinde herhangi bir karsinojenite kanıtı bulunmamıştır.

Fototoksisite


Moksifloksasin son derece fotostabil olup, çok düşük bir fotogenotoksisite potansiyeline sahiptir.

İn-vitro

ve hayvan modellerinde moksifloksasinin, fototoksisite ve fotogenotoksisite indükleme yönüyle, tüm diğer kinolonlardan daha düşük potens gösterdiği düşünülmektedir. Bazı kinolonların ultraviyole ışığa maruz bırakılmış farelere eş zamanlı olarak uygulandıklannda UV-A kaynaklı fotokarsinojenite etkisini arttırdığı gösterilmiştir. Moksifloksasin ile herhangi bir fotokarsinojenite araştırması yapılmamıştır. Fototoksik potansiyelin bulunmaması, gönüllülerde yapılan bir Faz I araştırmada doğrulanmıştır.

EKG


Yüksek konsantrasyonlarda, moksifloksasin kalbin gecikmiş rektifıye edici potasyum akımını inhibe eder ve dolayısıyla QT aralığının uzamasına yol açabilir. Köpeklerde >16 mg/1 plazma konsantrasyonlanna yol açan >90 mg/kg'lık oral dozlar kullanılarak yapılan toksikoloji araştırmalarında QT uzamalan saptanmış ancak aritmi saptanmamıştır. Ancak insan dozunun 50 kat üzerinde (>300 mg/kg) olan ve >200 mg/l'lik plazma konsantrasyonlanna (İntravenöz uygulamadan sonra terapötik düzeyin 30 katından fazla) yol açan çok yüksek kümülatif intravenöz uygulamadan sonra geri dönüşümlü, ölümcül olmayan ventrikül aritmileri görülmüştür.

Okülotoksisite


Sıçanlarda ve maymunlarda yapılan toksisite çalışmalannda (6 aya kadar tekrarlı dozlar ile) okülotoksik riske ilişkin herhangi bir belirti görülmemiştir. Köpeklerde, >20 mg/1 plazma konsantrasyonlan oluşturan yüksek dozlarda (> 60 mg/kg) elektroretinogramda değişiklikler ve izole vakalarda retina atrofisi görülmüştür.

Artrotoksisite


Kinolonlarm immatür hayvanlarda majör diartoidal eklemlerin kıkırdağmda lezyonlara neden olduğu bilinmektedir. Moksifloksasinin juvenil köpeklerde eklem toksisitesine neden olan en düşük dozu, mg/kg bazmda, önerilen maksimum terapötik dozun dört katı (400 mg/50 kg kişi) ve plazma konsantrasyonlan önerilen terapötik dozdakinden iki ila üç kat daha yüksek bulunmuştur.

Üreme toksisitesi


Sıçan, tavşan ve maymunlarda yapılan üreme araştırmaları, moksifloksasinin plasentadan geçtiğini göstermektedir. Sıçanlarda (oral ve i.v.) ve maymunlarda (oral) gerçekleştirilen araştırmalar, moksifloksasin uygulamasından sonra teratojenite ya da fertilite bozukluğuna ilişkin herhangi bir bulgu ortaya koymamıştır. 20 mg/kg intravenöz doz ile tedavi edilen tavşanlarda iskelet malformasyonu gözlenmiştir. Bu çalışmanın sonuçlan kinolonlarm iskelet gelişimi üzerindeki etkileri ile tutarlıdır (Bölüm 4.6'ya bakınız). Maymun ve tavşanlarda, insan terapötik konsantrasyonlarında, düşük insidansında bir artış saptanmıştır. Sıçanlarda, insan terapötik doz aralığındaki plazma konsantrasyonlan ile mg/kg bazında önerilen maksimum dozun 63 katı olan dozlarda fetüs ağırlığında azalma, prenatal kayıpta artış, gebelik süresinde hafif bir artış ve bazı erkek ve dişi yavrulann spontan aktivitesinde artış gözlenmiştir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1. Yardımcı maddelerin Üstesi

Tablet çekirdeği:


Laktoz
Kroskarmelloz sodyum (Ac-di-sol)
Povidon (PVP K-30)
Talk
Magnezyum stearat

Film Kaplama:


Titanyum dioksit (E 171)
Kırmızı demir oksit (E172Üİ)
FD&C blue indigo carmin (El 32)

6.2. Geçimsizlikler

Bildirilmemiştir,

6.3. Raf ömrü

24 ay.

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayımz.

6.5. Ambalajm niteliği ve içeriği

5 ve 7 film tablet içeren PVC-PVDC/Alüminyum blister şeritler içerisinde, karton kutuda kullanma talimatı ile beraber ambalajlanır.

6.6. Beşeri ve tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

İntegri İlaç San. Tic. Ltd. Şti.
Tozkoparan Mah. General Ali Rıza Gürcan Cad.
Merter İş Merkezi Bağımsız Bölüm No; 2/6
Güngören / İSTANBUL
Tel : O 212 481 40 26
Faks : O 212 481 40 26
e-mail : [email protected]

8. RUHSAT NUMARASI

210/89

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 11.04.2007 Ruhsat yenileme tarihi;

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

1
Onaylanmış klinik endikasyonlarda duyarlı suşlar üzerinde klinik etkinliği gösterilmiştir.
^ Moksifloksasin, yalnızca MecA genini taşıyan metisiline dirençli stafılokoklarda duyarlı aralıktaki MIC değerleri ile

in-vitro

aktivite göstermiştir. Bu suşların tanımlanması halinde moksifloksasin kullanımı önerilmemektedir.

İlaç Bilgileri

Moxday 400mg Film Tablet

Etken Maddesi: Moksifloksasin

Atc Kodu: J01MA14

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.